Arap Dili
Arap Dili Arap Dili
ARAPÇADA KÜLTÜR-DİL İLİŞKİSİ: ARAPÇA’NIN YAPILANMASI VE ALGILANMASINDA ETKİLİ ÖĞELER
ARAPÇADA KÜLTÜR-DİL İLİŞKİSİ:
ARAPÇA’NIN YAPILANMASI VE ALGILANMASINDA ETKİLİ
ÖĞELER
Soner GÜNDÜZÖZ∗
Fikir denilen şey bir paranın bir yüzüyse paranın diğer tarafında
kelime bulunur. Max Müller Dilimin sınırları dünyamın Sınırlarıdır
Wittgenstein Arap dili sadece bir dil değil, akıl ahlak ve
dindir de.
İbn Teymiye
ÖZET
Bu makalede Arap kültürü ve bu kültürün Arapça üzerinde oynadı-
ğı rol konu edilmektedir. Arapça’nın algılanmasında ve yapılanmasında
birtakım etkili unsurlar vardır. Toplumsal ve siyasal alışkanlıklar,
mantık ihlalleri, inançlar, sosyal statüler ve çevresel koşullar
Arapça’nın algılanması ve oluşmasında etkilidir.
Anahtar Sözcükler: Kültür, Arapça’nın algılanması ve yapılanması.
ABSTRACT
THE CONNECTION BETWEEN THE CULTURE AND THE ARABIC
LANGUAGE: EFFECTUAL ELEMENTS ON PERCEPTION AND
CONSTRUCTION OF THE ARABIC LANGUAGE
This article takes up the culture of Arabs and the rol of this culture
EGEMENLİK VE DİL
mDil ve Edebiyat Dergisi / Journal of Linguistics and Literature 3:1, 13-24 , 2006
EGEMENLİK VE DİL
Orhan ÖZDEMİR
Mersin Üniversitesi
Giriş
Egemenlik kavramı, “egemen olma, buyruğunu yürütme” anlamına
gelmektedir. Kişisel egemenlikten ya da “Egemenlik kayıtsız şartsız
ulusundur” tümcesinde olduğu gibi bir ulusun ya da bir devletin
egemenliğinden söz edilebilmektedir. Kavram, “Bir devleti başka bir
devlete egemen olması ve kendi dilini egemen kılması” biçiminde de
kullanılmaktadır.
Bir devletin diğer devlet üzerinde egemenlik kurmasını hazırlayan
çeşitli etkenlerden söz edilebilir. Bu etkenlerin çoğunun ekonomik temelli
olduğu görülmektedir. Bir devletin diğer devlet üzerindeki egemenliği
çoğu durumda dilsel egemenliği de yanında getirmektedir.
Afrika’daki sömürge ülkelerin bugünkü resmi dilleri, bu konuda bize
önemli ipuçları vermektedir.
Diğer yandan Avrupa’nın politik kavram olarak önümüze koyduğu
Kelimesiz / Nizar el-Kabbânî
Kelimesiz
بلا كلمات
Çünkü sözlüklerin sözü öldü, لأن كلام القواميس مات
Mektupların da, لأن كلام المكاتيب مات
Romanlar... O da öyle... لأن كلام الروايات مات
Bir aşk yolu keşfetmek istiyorum artık, أريد اكتشاف طريقة عشقٍ
Seni kelimeler olmaksızın sevebileceğim أحبك فيها بلا كلمات
ARAPÇA GÜNLÜK DİYALOG ÖRNEKLERİ
التّحيةُ والتَّعارفُ (1)
الأستاذ : مَرحباً يا أحمد. صَباحُ الخَير ـ مساء الخير.
أحمد : مَرحَباً بك يا أستاذي. صَباحُ النّور ـ مساء النور.
الأستاذ : السّلام عليكم ياأحمد، كَيف حَالُكُم؟
أحمد : وعليكم السّلام ورَحْمَة الله وبَركاتهُ، بِخَير والحَمد لله.
الأستاذ : يا أحمد أُريدُ أنْ أُعرّفك على صديقي. هو الأستاذ الدّكتور………… ، متخصصٌّ
في الفقهِ الإسلامي ورئيسُ قسم العلوم الإسلاميّة الأساسيّة.
أحمد : أنا سعيدٌ بمعرفتك يا أستاذ ………… وأنا اِسمي أحمد ولقبي فاتح.
الأستاذ : أحمد من الطّلاب المؤدّبين والمجتهدين، وأنا أفتخر به كثيراً .
أحمد : يا أُستاذي هذا من حُسن ظنّكَ، شكراً جزيلاً.
الأستاذ : إلى اللّقاء. مع السّلامة .
أحمد : مع السّلامة. في أمان الله .
الأستاذ : ما فوائد السّلام؟
الأفعال الخمسة
الأفعال الخمسة
الأفعال الخمسة هي أفعال مضارعة اتصلت بها
واو الجماعة: يشذبون الأغصان
أو ألف الاثنين: أبصرت بستانيان يتعهدان الحديقة
أو ياء المخاطبة: تستطيعين تحمل المشاق
نأخذ مثالا الفعل شذب فأفعاله الخمسة هي
يشذبان اتصلت به ألف الاثنين
تشذبان اتصلت به ألف الاثنين
يشذبون اتصلت به واو الجماعة
تشذبون اتصلت به واو الجماعة
تشذبين اتصلت به ياء المخاطبة
ترفع الأفعال الخمسة بثبوت النون في آخرها نيابة عن الضمة ، وتنصب وتجزم بحذف النون من آخرها نيابة عن الفتحة والسكون.
مثال إعرابي
المثال الأول نموذج لفعل مرفوع
تعيدون: فعل مضارع من الأفعال الخمسة مرفوع بثبوت النون، والواو ضمير مبني على السكون في محل رفع فاعل
المثال الثاني نموذج لفعل مجزوم
لن: حرف نفي ونصب
تعيدوا: فعل مضارع من الأفعال الخمسة منصوب بـ لن وعلامة نصبه حذف النون والواو ضمير متصل مبني على السكون في محل رفع فاعل
HALİD SAİD HOCAYEV VE YENİ ELİFBA YOLLARINDA ESKİ HATIRA VE DUYGULARIM ADLI ESERİ
HALİD SAİD HOCAYEV VE YENİ ELİFBA YOLLARINDA
ESKİ HATIRA VE DUYGULARıM ADLI ESERİ
MUSTAFA TOKER
Ekim 1917 devrimiyle birlikte çar zulmünden kurtulduklarını, ilim ve medeniyet yolunda ayaklarındaki zincirleri kırdıklarını sanan Türkistan Türklüğü,
komünist rejimin çarlık rejiminden farklı olmadığım, 1937'de yaşadıkları
Türkçe aydın kıyımıyla anladıklarında iş işten geçmişti. Lenin'in vaat ettiği
pembe dünyalar, Stalin'le kızıl zindanlara dönüşmüş, birçoğu ilim adamı
olmak üzere yüzlerce Türk öldürülmüştür. İşte, bu kurbanlardan biri de Halid
Said Hocayev'dir.
Karşı devrimci ve pantürkist faaliyetlerle vatan hainliği ve halk düşmanlığı
yaptığı gerekçesiyle öldürülen Halid Said, Türkçü olması yanı sıra, değerli bir
ilim adamı olmak vasfım da taşıyordu. Aslen bir Özbek Türküdür. Türkiye'de
tanınmadığı gibi, ömrünün büyük bir bölümünü geçirdiği Azerbaycan'da da komünist baskı sebebiyle bugüne kadar tanınamamıştır. Azerbaycan'ın ba-
Harf-i Cerler حروف (iki)
الأمثـلة حروف الجرّ رقم
آمنتُ بالله ِ لأ ُبعثنّ باء 1
تبتُ مِن كل ِّ ذنبٍ من 2
تبتُ إلى الله ِ تعالى إلى 3
كففتُ عن الحرام ِ عن 4
تجب توبة على كل ِّ مذنب ٍ على 5
أنا عبيدٌ ِلله ِ لام 6
المطيع فِى الجنـّـة ِ فى 7
قوله تعالى ليس كمثله ِ شيئٌ كاف 8
أعبد الله تعالى حتـَّى الموت ِ حتّى 9
رُبَّ تال ٍ يلعنه القرأن ربّ 10
وَالله ِ لا أفعلنّ الكبائر واو القسم 11
تالله ِ لأفعلنّ الفرائض تاء القسم 12
هلك الناس خَاشَا العالم ِ خاشا 13
تبتُ من كلِّ ذنبٍ فعلته مُذ يوم ِ البلوغ ِ مذ 14
تجب الصلوة مُنذ يوم ِ البلوغ ِ منذ 15
هلك العالمون خَلا العامل ِ بعلمه خلا 16
هلك العاملون عَدَا المخلص ِ عدا 17
لولا ك يا رحمة الله لهلك الناس لولا 18
كَيمَ عصيت كيم 19
لعَلَّ الله ِ تعالى يغفر ذنبي لعلّ 20
Meyvelerin Ve Ekinlerin Satışına Dair ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Müslim Nesai Ebu Davud Tirmizi İbni Mace
Başlık: BEY (ALIM-SATIM) BÖLÜMÜ
Konu: Meyvelerin Ve Ekinlerin Satışına Dair
Ravi:
Hadisin Arapçası:
وفي أخرى للخمسة إ البخارى: ]نَهى رَسُولُ اللّهِ # عن بَيْعِ النَّخْلِ حتَّى يزْهُوَ، وعن بيْعِ السُّنبُلِ حتَّى يَبْيَضَّ وَيَأمَنَ العاهَةَ، نَهَى البائعَ والمشترى[ .
Hadisin Anlamı:
Buhârî’nin dışındaki müelliflerin kaydettiği bir diğer rivayette şöyle denir: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) meyvesi olgunlaşıncaya kadar hurmayı, dânesi beyazlaşıp afetten emin oluncaya kadar başağı satmaktan men etti. Bu muameleden satıcı da alıcı da yasaklanmıştır
Kaynak: Müslim, Büyû’: 50, (1535); Ebu Dâvud, Büyû’: 23, (3368); Tirmizî, Büyû’: 15, (1226-1227); Nesâî, Büyû’: 40, (7, 270, 271); İbnu Mâce, Ticarât: 32, (2214-2215);
MİFTAHÜ’L-FÜNUN’UN MÜTERCİMİ MESELESİ
53
U.Ü. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ
SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ
Yıl: 4, Sayı: 4, 2003/1
MİFTAHÜ’L-FÜNUN’UN MÜTERCİMİ MESELESİ
Bedri MERMUTLU∗
ÖZET
Batı dillerinden Türkçe'ye çevrilen ilk Mantık eseri Pasquale
Galluppi'nin Lezioni di Logica adlı kitabıdır. Miftahü'l-Fünun adıyla çevrilen
ve ilk baskısı 1861'de yayınlanan bu eserin mütercimi konusunda bugüne
kadar tam bir görüş birliği sağlanamamıştır. Mantık tarihimiz üzerine yazılmış
temel eserler bu konuyu çözmek yerine daha belirsiz hale getirmişlerdir.
Miftahü'l-Fünun'un ilk baskısındaki metin incelemelerinden hareketle
eserin müterciminin adının İoannes olduğu kesin olarak anlaşılmaktadır.
İoannes Rum veya Latin kökenli bir Osmanlı olup Türk diline ve Mantık
bilgisine son derece hakim bir aydındır. Fakat kimliği hakkında daha fazla
bilgiye şimdilik sahip değiliz.
Anahtar Kelimeler: İoannes, Miftahü'l-Fünun, Galluppi, Mantık Tarihi.
ABSTRACT
The Problem of Miftahu'l-Funun's Translator
“…in peşin sıra” - “...عقب“
عَقِبَ...“
تعبير ”عَقِبَ...“ مهم جدا في المحادثة والترجمة، ولذا استخدم هذا التعبير في الأمثلة واطلب من الدارسين أن يستخدم هذا التعبير في جمل مختلفة من عنده، حتي نستفيد منها جميعا، وشكرا للجميع،...
” عَقِبَ...“ - “…in peşin sıra” kalıbının kullanımına örnek cümleler:
١- عَقِبَ الاِمْتِحَانِ سَافَرَتُ إِلَى الإِسْكَنْدَرِيَّةَ لِلرَّاحَة.
٢- مَاذَا سَتَفْعَلُ عَقِبَ التَّخَرُّجِ؟
٣- مَاذَا فَعَلْتَ اليَوْمَ عَقِبَ الخُرُوجِ مِنَ الجَامِعَةِ؟
1- İmtihandan sonrası İskenderiye’ye tatile gittim.
2- Mezuniyetin akabinde ne yapacaksın?
3- Bugün üniversite çıkışı sonrası ne yaptın?
”عَقِبَ...“ kalıbına dikkat edin lütfen, muzaf/tamlanan olarak tamlama şeklinde kullanılıyor ve kendisinden sonra gelen kelime muzafun ileyh/tamlayan olarak bulunmaktadır.
Arkadaşlar, sizlerde bu kalıbın kullanımı aşağıdaki cümlelerden öğrendikten sonra ilave örnek cümleler oluşturarak tercümesini yapabilirsiniz.
KÂDİRÎYYE TARÎKATI HÂLİSİYYE ŞUBESİNİN KURUCUSU ŞEYH ABDURRAHMAN HÂLİS KERKÜKÎ
A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 38, Erzurum 2008 ~ 159 ~
KÂDİRÎYYE TARÎKATI HÂLİSİYYE ŞUBESİNİN KURUCUSU
ŞEYH ABDURRAHMAN HÂLİS KERKÜKÎ
Sheikh Abdurrahman Halis Kerkuki The Founder Of Khalisiyya Branch Of
Qadiriyya Order
Dr. İsa ÇELİK♣
ÖZ
Abdurrahman Halis Kerkükî 1797-1858 yılları arasında yaşamıştır. Kadirî
tarîkatı Halissiye Şubesinin kurucusudur. Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî’sinin ilk on
sekiz beytinin manzum olarak şerhini yapmıştır. Bu eser tasavvufî şiirleri ile
birlikte basılmıştır. Eserinin ismi: Kitabü’l-Meârif fî Şerh-i Mesnevî-i Şerif’tir.
Bir diğer eseri ise, Behcetü’l-Esrâr Tercümesi’dir: Şeyh Abdülkadir Geylânî’nın
menkıbelerini anlatan bu kitap Şeyh Nur Ali Bahş tarafından Arapça olarak
yazılmış, Şeyh Abdurrahman tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir. Kadirî
tarikatının önde gelen simalarından Abdurrahman Hâlis Kerkukî’ye “Kurtlar
Vadisi Irak” Filminde yer verilmiş ve onun bakış açısı kısmen de olsa topluma
BEHLÛL*
A.Ü.Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 44 ERZURUM 2010, 81-86
BEHLÛL*
Buhlūl
Çev. Dr. Süleyman TÜLÜCÜ **
ÖZ
Bühlûl el-Mecnûn el-Kûfî, Kûfeli bir mecnunun
ismi. Biz, ilk defa, ona, gelip geçenlerin sert
şakalarına maruz kalmış bir budala ve kesinlikle bir
Şî‘î (yeteşeyya‘) olarak tavsif eden el-Câhız (ö.
255/869)’ın Beyân’ında rastlıyoruz. İbnü’l-Cevzî (ö.
597/1201)’nin naklettiği veçhile, 188/804 yılında elKûfe’de
Hârûnürreşîd’le görüşmesi ve belki de ona
ikaz ve irşat yollu bazı sözler söylemesi
mümkündür.
Bühlûl’ün Bağdat’taki mezarı Niebuhr
tarafından tasvir edildi ve 501/1100-1101 tarihli bir
kitabe onu meczûblar sultanı ve bir ‚karanlık,
sönük ruh‛ (nefs mütammese) olarak gösterir.
İnsanlar, onu Bühlûldâne, ‚akıllı deli‛ diye
isimlendirdiler ve onu er-Reşîd’in akrabası ve
soytarısı kabul ettiler ve onun akıl ve zekâsı
hakkında kahvehanelerde hikâyeler anlattılar.
Anahtar Sözcükler: Bühlûl, Hârûnürreşîd, elMecnûn,
Arapça Saatler الساعات العربية
إنها الواحدة الآن
Saat şimdi 1:00
لقد كانت الساعة الواحدة قبل خمس عشرة دقيقة
Saat on beş dakika önce 1:00'dı
الساعة الآن الثانية و النصف
Saat şimdi 2:30
لقد كانت الساعة الثانية و النصف قبل خمسة عشر دقيقة
Saat on beş dakika önce 2:30'du
الساعة الرابعة و خمسة عشر دقيقة
Saat şimdi 4:15
كانت الرابعة و خمس عشرة دقيقة منذ ثلاثين دقيقة
Saat otuz dakika önce 4:15'di
إنها الثالثة و النصف الآن
Saat şimdi 3:30
كانت الثالثة و النصف قبل خمس عشرة دقيقة
Saat on beş dakika önce 3:30'du
الساعة الآن السادسة تماما
Saat şimdi 6:00
كانت الساعة السادسة قبل ثلاثة ساعات
Saat, üç saat önce altıydı
الساعة الآن الثانية عشرة و خمس عشرة دقيقة
Saat şimdi 12:15
قبل ساعتين كانت الساعة تشير الى الثانية عشرة و خمس عشرة دقيقة
İki saat önce, saat 12:15'ti
انها السابعة الآن
Saat şimdi 7:00'dir
الساعة كانت السابعة منذ نصف ساعة
Saat yarım saat önce 7:00 idi
انها السابعة و خمسة عشر دقيقة الآن
Şu an 7:15
HORÂSÂN’DA ARAP DİLİ*
Şarkiyat Mecmuası Sayı 26 (2015-1) 237-242 237
RICHARD N. FRYE / Çev. OSMAN G. ÖZGÜDENLİ
HORÂSÂN’DA ARAP DİLİ*
Richard N. FRYE**
Çev. Osman G. ÖZGÜDENLİ***
Öz: Bu makalede şu sorulara cevap aranmaktadır: Arapça neden IV/X.
yüzyıldan itibaren Horȃsȃn’da konuşulan resmî dil olma vasfını kaybetmiş
ve aynı zamanda resmî yazı dili olma özelliğini de Yeni Farsça ile payla-
şır hȃle gelmiştir? Çalışmada, Arap şiirine ait usûllerin Fars şiirinde kullanılmış olması, Arap olmayanların İslȃm üzerindeki etkileri ve İslȃm’ın
şehirlileşmesi gibi etkenlerin bu gelişmeyi doğuran faktörler arasında yer
aldığı sonucuna varılmıştır. Ulemȃ, sûfîler, şairler ve kȃtipler, İranî lehçelerin konuşulduğu bir dil havzasında Arapça’yı canlı tutmuşlardır. Meşruiyet meseleleri ve bürokratik zorunluluklar da Arap ve Fars dillerinin mecz
olabilmesi için tarihî mȃnȃda uygun koşullar hazırlamıştır. Sonuç olarak
bu çalışmanın müellifi, İranlılar’ın Arap dilinin korunması ve yayılmasına,
HAKAS TÜRKÇESİNDE ARAPÇA VE FARSÇA ALINTI KELİMELER – II
ZfWT
Vol. 5, No. 3 (2013)
Zeitschrift für die Welt der Türken
Journal of World of Turks
155
HAKAS TÜRKÇESİNDE ARAPÇA VE FARSÇA ALINTI
KELİMELER – II
IN THE KHAKAS TURKISH, ARABIC AND PERSIAN LOAN
(BORROWED) WORDS – II
Mehmet KARA∗
Özet:
2001 yılında yazdığımız Hakas Türkçesinde Arapça ve Farsça Alıntı
Kelimeler adlı yazımızda Hakasçada kullanılan, elli civarında Arapça ve Farsça
alıntı kelime tespit edebilmiştik. Daha sonraki çalışmalarda ve doktora tezini
yaparken eski kelimelere ilaveten Hakas Türkçesinde kırk bir Arapça ve Farsça
alıntı kelime daha tespit ederek bu kelimelerin fonetik ve semantik olarak
değerlendirmesini yaptık.
Anahtar Kelimeler: Hakas, Hakasça, Alıntı Kelimeler, Arapça ve Farsça.
Abstract: From the article namely “In The Khakas Turkish, Arabic and
Persian Loan (Borrowed) Words” that we wrote in the year 2001. We maneged to
find around 50 words taken from Arabic and Persian that are used in Khakas