Arap Dili
Arap Dili Arap Dili
Safiyyüddîn Abdülmümin El-Urmevî'nin Er-Risâletü'ş-Şerefiyye'sinde Mûsikî Matematiği
267
Safiyyüddîn Abdülmümin El-Urmevî'nin
Er-Risâletü'ş-Şerefiyye'sinde
Mûsikî Matematiği
Fazlı Arslan
Dr., Öğretmen, Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı
e.mail: fazli.arslan@hotmail.com
Abstract:
"Mathematical Bases of the Music in al-Risâla al-Sharafiyya" Safî alDîn's life, his works were discussed and his well-known book al-Risâla al-Sharafiyya
which was written about theory of music were described in brief.
Al-Risâla al-Sharafiyya explains seventeen-note octave gamut. Safî al-Dîn
refers to ancient Greek philosophers and later authors as al-Kindus, al-Farabius, and
Avicenna.
Al-Risâla al-Sharafiyya divided into five discourses (subdivided into
chapters) including acoustic -the theory of sound- intervalic ratios, establishment of
intervals and their proportions, and names, consonances-disconances, addition and
subtraction of intervals and constituting the genres, disposition of the genres within
DİLDE SADELEŞME TARTIŞMALARI: 1970 YILI “TÜRK DİLİ” DERGİSİNDE ARAPÇA, FARSÇA VE BATI DİLLERİNDEN GELEN KELİMELERE KARŞI TAKINILAN TAVIR
Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
Mustafa Kemal UniversityJournal of Graduate School of SocialSciences
Yıl/Year: 2014 Cilt/Volume: 11 Sayı/Issue: 26, s. 27-51
DİLDE SADELEŞME TARTIŞMALARI: 1970 YILI “TÜRK DİLİ” DERGİSİNDE
ARAPÇA, FARSÇA VE BATI DİLLERİNDEN GELEN KELİMELERE KARŞI
TAKINILAN TAVIR
Mehmet ÖZDEMİR Abdullah DAĞTAŞ
Sakarya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Milli Eğitim Bakanlığı,
mehmetoz@sakarya.edu.tr abdullahdagtas@hotmail.com
Özet
Dil, bir milletin hafızasıdır, millet olduğunun en büyük delilidir. Tarih sahnesinde milletler,
dilleriyle yaşayıp var olmaktadırlar. Milletlerin tarihi süreçte geçirdikleri her türlü değişim de kendisini,
“değişen ve gelişen” bir yapı olarak dilde göstermektedir. Yazılı örneklerine, ilk defa 8. yüzyılda Köktürk
Kitabeleri’nde rastladığımız Türk dili de çeşitli sebepler doğrultusunda değişmiş, gelişmiş ve
Arapça'da Zamir Tablosu
Arapça 'da Zamir Tablosu
Zamir Kipi Cinsi Munfasıl (Ayrı) Muttasıl (Bitişik)
İsim Mazi Fiil Muzari Fiil
O Müzekker هُوَ ھُ - يَ
O Müennes هِيَ ھا تْ تَ
O İkisi Ortak هُما هُما ا , تا يَ انِ , تَ انِ
Onlar Müzekker هُم هُم وا يَ ونَ
Onlar Müennes هُنَّ ھُنَّ نَ يَ نَ
Sen Müzekker أنْتَ كَ تَ تَ
Sen Müennes أنْتِ كِ تِ تَ ينَ
Siz İkiniz Ortak أنْتُما كُما تُمَا تَ انِ
Siz Müzekker أنْتُمْ كُمْ تُمْ تَ ونَ
Siz Müennes أنْتُنَّ كُنَّ تُنَّ تَ نَ
Ben Ortak أنَا ي تُ أَ
Biz İkimiz Ortak نَحْنُ نَا نَا نَ
Mülteci Olgusuna ve Suriyeli Mültecilere İlişkin Türkiye’de Basılan Arapça Eserler Üzerine Bir Değerlendirme
131
Marmara İletişim Dergisi / Marmara Journal of Communication • Yıl / Year: 2016 • Sayı / Issue: 25
ss/pp. 131-144 • ISSN: 1300-4050 • DOI: 10.17829/midr.20162520722
* Doktora Öğrencisi, Marmara üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı (Dinler
Tarihi Bilim Dalı); Yazma Eser Uzman Yardımcısı, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı, Çeviri ve Yayım Dairesi,
abdullahdilek@gmail.com
Mülteci Olgusuna ve Suriyeli Mültecilere İlişkin Türkiye’de
Basılan Arapça Eserler Üzerine Bir Değerlendirme
Abdullah DİLEK*
Giriş
Suriyeli mülteciler meselesi 2011 yılından sonra Suriye’deki iç savaşın kronikleşmesi ve
derinleşmesi ile eş zamanlı olarak, sayısal açıdan artarak daha geniş bir coğrafyaya yayılmakta
ve yayıldığı alanda çok boyutlu sorunları beraberinde taşımaktadır. Suriye krizinin başlaması
ile mülteci durumuna düşen Suriyeliler’in yönü öncelikle Lübnan ve Ürdün olmuştur. Şüphesiz
ZAMİRLER (1)
ZAMİRLER (1)
Zamir: İsmin yerini tutan, mütekellim, muhâtab ya da ğâibe delâlet eden kelimelere zamir denir.
أنَا، أنْتَ، هُوَ، هُمَا، أنْتُنَّ، إيَّاكَ، إيَّاكُمْ، كَ، كُمَا gibi.
Cümlede, isim zikredildikten sonra her seferinde tekrarlanması yerine zamir kullanılması daha uygun ve daha edebî bir üslup şeklidir.
Örnek:
“Zeyd’i gördüm ve Zeyd’e selâm verdim” cümlesini Arapça’ya çevirelim:
رَأيْتُ زَيْدًا وَسَلَّمْتُ عَلَى زَيدٍ
Görüleceği gibi, iki cümlede de “Zeyd” ismi tekrar edilmektedir. İkinci cümledeki “Zeyd” kelimesi yerine –tekrar etmektense- zamir kullanmak daha uygundur. رَأيْتُ زَيْدًا وَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ biçiminde.
Istılâh’ta zamir, mütekellim, muhâtab veya ğâibi göstermek için vaz’ olunmuş câmid bir isimdir. Zamiri, bir cümle içinde zâhir ismin yerinde kullanalım.
هُوَ عَالِمٌ cümlesinde cümlenin ilk öğesi olan هُوَ mübtedadır ve mahallen (yeri itibariyle) merfû’dur. عَالِمٌ ise haberidir.
“Zamir” Teriminin Diğer İsimleri:
Hayvani Olmayan Mekruh Yiyecekler ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Ebu Davud Tirmizi
Başlık: YİYECEKLER BÖLÜMÜ
Konu: Hayvani Olmayan Mekruh Yiyecekler
Ravi: Ali
Hadisin Arapçası:
وعن عليّ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]نُهِينَا عَنْ أكْلِ الثُّومِ إَّ مَطْبُوخاً[. أخرجه أبو داود والترمذي .
Hadisin Anlamı:
Hazreti Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: “Biz, çiğ olarak sarımsak yemekten yasaklandık.”
Kaynak: Ebû Dâvud, Et’ime 41, (3828); Tirmizî, Et’ime 14, (1809).]
LEZGİ DİLİNDEKİ ARAPÇA ÖDÜNÇLEMELER VE MORFOLOJİK YAPILARI
ÖZ
Lezgiler, Kafkasya’nın en eski halklarından biridir. Dağıstan’ın güneydoğusu
ile Azerbaycan’ın kuzey doğusunda yoğun olarak yaşamaktadırlar. İslamiyet ve
Araplar ile VII. asırda, İslam fetih hareketleri sayesinde tanışmışlar ve sonrasında
da Müslüman olmuşlardır. Araplardan sosyal, siyasal ve kültürel olarak etkilenmenin
yanı sıra, dil yönünden de etkilenmişlerdir. Birçok Arapça kelime Lezgi
dilinde kullanılmaya başlanmıştır.
Bu makale, Lezgi Dili’nde kullanılan Arapça sözcükler hakkındadır. M.
Gaciyev’e ait “Rusko-Lezginski Slovar” (Rusça-Lezgice Sözlük) isimli eser titizlikle
taranmış ve anlam değişikliğine uğramadan Arapçadan Lezgi diline geçen sözcükler
tespit edilmiştir. Lezgi dilinde kullanılan Arapça alıntı kelimeler, kullanıldıkları
alan yönünden incelenerek tasnif edilmiş ve Arap dili morfolojisi bakımından
da incelenmiştir. Daha sonra Arapça alıntı kelimelerin Lezgi dilindeki yüzdelik
oranı belirlenmiştir.
ZAMİRLER (3)
ZAMİRLER (3)
c) Mecrûr Olarak Bulunanlar:
İsimlerin sonuna bitişen zamirler devamlı muzâfun ileyh (tamlayan) konumunda mahallen mecrûr olurlar.
Cem’i Tesniyye Müfred
كِتَابُهُمْ كِتَابُهُمَا كِتَابُهُ
كِتَابُهُنَّ كِتَابُهُمَا كِتَابُهَا
كِتَابُكُمْ كِتَابُكُمَا كِتَابُكَ
كِتَابُكُنَّ كِتَابُكُمَا كِتَابُكِ
__ كِتَابُنَا كِتَابِي
Muttasıl zamirler sadece harf-i cerrlere ve hurûf-u müşebbehe bi’l fiile yani ”إنَّ ve benzerleri” veya “إنَّ ve (kız) kardeşleri” diye bilinen, “fiile benzeyen harflere” bitişirler. Harf-i cerrlere bitişince mecrûr, fiile benzeyen harflere bitişince ise mensûb olurlar.
Harf-i cerrler dışındaki diğer harflerle munfasıl zamirler kullanılır. Fakat لَوْلَا harf-i cerr kabul edildiği zaman, muttasıl zamir ile kullanılır. Örnek: لَوْلَاكَ “Sen olmasaydın” gibi.
Neden ikinci bir dil öğrenmelisiniz?
Bugün ikinci bir dil öğrenme gerekliliği için bir dizi gerekçe sıralanabilir. Başka bir dil ve kültürü öğrenmek, ilk olarak kariyerinizi zenginleştirecek, ufkunuzu genişletecek ve hayatınıza zenginlik katacaktır. Kültürler arası ilişkiler ve başka dünyaları anlayabilmek için Üretken düşünme kaabiliyetinizi artırmak için Kendini ifade etme kabiliyeti gelişir. Kelime hazinesi genişler, bunun yanında kendi dilinizi yeni alanlarda kullanma beceriniz artar. Yurtdışında seyahat ve eğitim imkanlarınızı arttırmak için İş bulma şansınızı ve maaş miktarınızı artırmak için.... gibi gereklilikler bunlardan sayılabilir. Ama daha önemlisi, yaşadığımız dünyayı ve dünyayı paylaştığımız insanları kendi dilinde daha iyi anlamak ve yorumlamak için.
Peki ikinci bir dil seçeneğinde neden Arapça?
"...dığında, ...yaparsa, ...mademki" - "إِذَا كَانَ"
"...dığında, ...yaparsa, ...mademki" - "إِذَا كَانَ"
" إِذَا كَانَ " kalıbı için örnek cümle:
إِذَا كَانَ لَدَيْكَ شَيْءٌ تُرِيدُ قَوْلَهُ فَتَكَلَّمْ
Söylemek istediğin bir şey varsa, konuş!
Mademki söylemek istediğin bir şey var, hadi konuş!
إِذَا كَانَ الأَمْرُ كَذَلِكَ، فَمَا رَأْيُكَ بِهَذَا المَوْضُوعِ؟
Eğer durum böyleyse, senin bu konu hakkında görüşün nedir?
إِذَا كَانَ إِسْمُكَ يَبْدَأُ بِالحَرْفِ ”أ“ يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ إِسْمُكَ أَلِفٌ أَوْ أَلِيفٌ
Adın “أ” ile başladığına göre, senin adın “elif” veya “elif” olabilir!
إِذَا كَانَ الكَلاَمُ مِنْ فِضَّةٍ فَالسُّكُوتُ مِنْ ذَهَبٍ
Söz gümüş ise, sükut altındır!
Aslında yukarıdaki cümleyi “Mademki söz gümüştür, öyleyse susmakta altındır.” şeklinde de tercüme edebiliriz, ancak karşı dilde kullanılan bir tarz varsa onu kullanmak daha yerinde oluyor, bu sebeple “Söz gümüş ise, sükut altındır!” şeklinde tercüme edebiliriz
İBN MU’TÎ, ESERLERİ VE NAHV’E GETİRDİĞİ YENİLİKLER
İBN MU’TÎ, ESERLERİ VE NAHV’E GETİRDİĞİ
YENİLİKLER
Okt. Dr. İsmail DEMİR*
ÖZET
İbn Mu‘tî Muvahhidler döneminde Mağrib’in kuzey bölgesinde
Becâya şehrinde 564/1169 tarihinde doğmuştur. Orada dönemin
alimlerinden ders aldıktan sonra doğuya göç etmiş Şam ve Kahire’de
yaşamıştır.
Müellif, el-Meliku’l-Mu‘azzam ‘İsâ b. Muhammed el-Eyyûbî (öl.
624/1226) ile yakınlık kurmuş ve bu melik tarafından çeşitli resmi
görevlere getirilmiştir. Birçok eseri olduğu bilinen müellif, Nahiv
ilmine de birtakım yeniliklerle katkıda bulunmuştur.
İbn Mu‘tî, Kahire’de 628/1231 tarihinde vefat etmiştir.
Anahtar Kelimeler: İbn Mu‘tî, Mağrib, Zevâve, Muvahhidler,
Meşrik, Şam, Kahire, el-Meliku’l-Mu‘azzam, Elfiyye, el-Fusûl.
ABSTRACT
Ibn Mu‘ti, His Works and the Novelties He Introduced to Nahw
Ibn Mu‘ti was born during the time of Almohades (Monotheists)
in 564/1169 in Bajâya, a small town in the North of Magrib. He
received his early education from the local scholars then he emigrated
Yabancılara Arapça Öğretim Metotlarının Geliştirilmesi Sempozyumu: Uluslararası Sempozyum,
Yabancılara Arapça Öğretim Metotlarının Geliştirilmesi
Sempozyumu: Uluslararası Sempozyum,
18-20 Aralık 2015, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, İstanbul
Bilindiği gibi uzun bir tarihe ve engin bir kültürel muhtevaya sahip olan Arap
dili dünyada itibarı artan dillerden biri haline gelmiş bulunmaktadır. Nitekim
bu dil 18 Aralık 1973 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 6. resmi
çalışma dili olarak kabul edilmiştir. 2012 yılında ise UNESCO 18 Aralık günü-
nü Dünya Arapça Günü olarak ilan etmiştir. Bu münasebetle Türkiye’de Arap
Dili ile öğretime başlayan ilk Fakülte olma özelliğine sahip bulunan Fatih Sultan
Mehmet Vakıf Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesinde; Arapça öğretiminin problemlerine çözüm üretmek ve Arapça öğretim programlarını geliştirmek amacıyla
bu uluslararası sempozyum tertip edilmiştir.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Îslâmi İlimler Fakültesi ve Lübnan’da
bulunan Trablus Üniversitesi Îslâmi İlimler Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen,
YEMEN’DE ŞEYH ZİNDÂNÎ İLE MÜLAKAT
e-makâlât Mezhep Araştırmaları, VI/2 (Güz 2013), ss. 135-150.
ISSN 1309-5803 | www.emakalat.com
YEMEN’DE ŞEYH ZİNDÂNÎ İLE MÜLAKAT
Mehmet ÜMİT
12-19 Ekim 2013 tarihlerinde bir grup hocamızla birlikte Yemen’e
yaptığımız gezide Zeydîler ve Sünnîlerin önde gelenleriyle gö-
rüşmeyi amaç edinmiştik. Ancak Kurban Bayramı tatiline gelmesinin
de etkisiyle bu planımızı istediğimiz gibi gerçekleştiremedik.
Zeydî merkezlerine gittik ancak buralarda onların ileri gelenleri yoktu.
Bayram nedeniyle memleketlerine gitmişlerdi. Yemen müftüsüyle
de, rahatsız olduğu için görüşemedik. Sadece Selefî eğilimli Şeyh
Zindânî ile görüşüp, mülakat yapma fırsatı bulduk. Bu görüşmeye
geçmeden önce onun hakkında bilgi vermek istiyorum.
Abdulmecid b. Aziz ez-Zindânî, 1942 yılında İbb’de doğdu. Liseyi
bitirdikten sonra Mısır’da Eczacılık Fakültesine girdi. Buradaki Yemenli
öğrenciler arasında daha ziyade İhvan-ı Müslimîn hareketi
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları
179
Öz
Suriye’de başlayan iç savaşla Suriyeliler 2011 yılında Ürdün, Lübnan, Irak, Mısır ve
Türkiye’ye iltica etmeye başladılar. İltica edilen ülkelerden Ürdün, Lübnan, Irak ve Mısır’da
mültecilerin ana dilleri Arapça konuşulurken Türkiye’de Türkçe konuşulmaktaydı. Bu nedenle,
mülteciler iltica ettikleri ülkeler içerisinde sadece Türkiye’de farklı bir dille karşılaştılar
ve Türkçeyi çeşitli kurumlar aracılığıyla öğrenmeye başladılar. Mültecilere Türkçe öğreten bu
kurumlardan biri de Gaziantep’teki Yaşar Torun Gençlik Merkezidir. Bu araştırmanın amacı,
Türkçe öğrenen Suriyeli mültecilerin Türkçeye ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla ortaya
çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda Yaşar Torun Gençlik Merkezinde A2 seviyesinde Türkçe
öğrenmiş 52 mülteciden “Türkçe… gibidir, çünkü…” cümlesindeki boşlukları doldurmaları
istenmiştir. Böylelikle araştırmanın verileri elde edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde içerik
متربص وغاضب من لقاء السيسى وحمدين - سعيد الشحات
سعيد الشحات
متربص وغاضب من لقاء السيسى وحمدين