Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları

179
Öz
Suriye’de başlayan iç savaşla Suriyeliler 2011 yılında Ürdün, Lübnan, Irak, Mısır ve
Türkiye’ye iltica etmeye başladılar. İltica edilen ülkelerden Ürdün, Lübnan, Irak ve Mısır’da
mültecilerin ana dilleri Arapça konuşulurken Türkiye’de Türkçe konuşulmaktaydı. Bu nedenle,
mülteciler iltica ettikleri ülkeler içerisinde sadece Türkiye’de farklı bir dille karşılaştılar
ve Türkçeyi çeşitli kurumlar aracılığıyla öğrenmeye başladılar. Mültecilere Türkçe öğreten bu
kurumlardan biri de Gaziantep’teki Yaşar Torun Gençlik Merkezidir. Bu araştırmanın amacı,
Türkçe öğrenen Suriyeli mültecilerin Türkçeye ilişkin algılarını metaforlar aracılığıyla ortaya
çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda Yaşar Torun Gençlik Merkezinde A2 seviyesinde Türkçe
öğrenmiş 52 mülteciden “Türkçe… gibidir, çünkü…” cümlesindeki boşlukları doldurmaları
istenmiştir. Böylelikle araştırmanın verileri elde edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinde içerik
analizi tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, araştırmaya katılan mültecilerin
büyük bir çoğunluğunun (% 96,2) Türkçeyle ilgili olumlu metaforlar geliştirdiği görülürken
% 3,8’inin ise olumsuz metaforlar geliştirdiği tespit edilmiştir. Olumlu metafor geliştiren mülteciler
anne, satranç gibi metaforlar geliştirmişlerdir. Bu metaforlar değer verme, iletişim,
ahenk, bilgilenme, dil yapısı, sözvarlığı, diller arası etkileşim ve bireysel farklılık kategorilerine
ayrılabilir. Olumsuz metafor geliştirenler bebek, kural metaforlarını geliştirmiştir. Bu
metaforlar ise olumsuz tutum kategorisinde değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Türkçe, Suriyeli mülteciler, metafor.
Syrian Refugees’ Perception of the Turkish Language
Abstract
The Syrian people began to take refuge in Jordan, Lebanon, Iraq, Egypt and Turkey upon
the outbreak of the civil war in 2011. While the Arabic language is spoken in Jordan, Lebanon,
Iraq and Egypt, Turkish language is spoken in Turkey. For this reason, Turkish becomes a
different language for the refugees. They began to learn it via various institutions. One of
these institutions is Yaşar Torun Youth Center. This paper aims to reveal the Syrian refugees’
perceptions of the Turkish language through metaphors. To do so, those 52 refugees having
learned Turkish on A2 level have been wanted to fill in such blanks as “Turkish is like…,
because…”. So the research data is acquired. Content analysis technique has been used to
examine the data. It is ascertained as a result of the research that most of the participant
refugees (96,2 %) has developed positive metaphors about Turkish, while the rest (3,8 %)
has developed negative metaphors. The positive part developed such metaphors as mother
and chess. These metaphors can be categorized as estimation, communication, harmony,
enlightenment, language structure, vocabulary, interlingual interaction and individual
difference. The negative part has developed baby and rule metaphors which are categorized
as negative attitudes.
Key Words: Turkish, Syrian refugees, metaphor.
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları
*) Yrd. Doç. Dr., Adıyaman Üniversitesi Eğitim Fak.
(e-posta: ahmet23akkaya@gmail.com)
Ahmet AKKAYA (*)
EKEV AKADEMİ DERGİSİ Yıl: 17 Sayı: 56 (Yaz 2013)
180 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Giriş
İnsanoğlu, varoluşundan bugüne kadar istemli ya da istemsiz bir şekilde coğrafyalar
arasında sürekli hareket veya göç halindedir. Bu göçlerin en önemli nedenlerinden birisi
de kargaşadır. Avrupa Konseyi’nin 26 Temmuz 2011’de Hatay’ı ziyaretinin ardından yayınladığı
rapora göre, 15 Mart 2011’den beri Suriye’de başlayan protesto dalgası mevcut
hükümeti ve orada yaşayan insanları zor durumda bırakmış ve bir kargaşa ortamı oluş-
turmuştur (2011, s. 1). Kargaşa ortamının sonunda Suriyeliler; Türkiye, Ürdün, Lübnan,
Irak ve Mısır’da mülteci olmuşlardır. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verilerine
göre, Suriyelilerin en fazla mülteci konumunda bulundukları ülkelerin başında Türkiye
gelmektedir. Buradan 3 Haziran 2013’te alınan verilere göre 372, 3261 Suriyeli mülteci
Türkiye’de Adıyaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis, Osmaniye ve Hatay
illerinde bulunmaktadır.
Harita 1. Türkiye’deki Suriyeli Mültecilerinin Bulunduğu Kamplar.
Türkiye’nin iltica edilen diğer ülkelerden birçok farkı bulunmaktadır. Bu farkların en
önemlilerinden biri de dildir. İltica edilen ülkelerden Ürdün, Lübnan, Irak ve Mısır’da
mültecilerin ana dilleri Arapça konuşulmaktayken Türkiye’de Türkçe konuşulmaktadır.
Bu nedenle, mülteciler iltica ettikleri ülkeler içerisinde sadece Türkiye’de farklı bir dille
karşılaştılar ve Türkçeyi çeşitli kurumlar aracılığıyla öğrenmeye başlamışlardır. İnsanların
öğrenmeye çalıştığı dile ilişkin algıları önemlidir. Suriyeli mültecilerin Türkçeye
ilişkin nasıl bir algı içerisinde olduklarını metaforlar aracılığıyla tespit etmek ise bu araş-
1) BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (http://data.unhcr.org/syrianrefugees/country.php?id =224)
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları 181
tırmanın konusunu oluşturmaktadır. Metafor, kelimesi, Grekçe metapherein (aktarmak)
kelimesinden türetilmiş olup meta (arasında) ve pherein (taşımak, nakletmek) sözcüklerinin
birleşmesiyle oluşmuştur. Metafor, anlamın bir şeyden diğerine aktarılmasıdır (Nikitina
ve Furuoka, 2008, s. 194). Sözcüklerde “mecaz” biçiminde belirtilen bilgilerle ilgili
olan metafor, herhangi bir şeyin ya da olayın karşılaştırılabileceği başka bir şeyden söz
ederek betimlenmesidir (Günay, 2007, s. 73). Aristo’dan bu yana pek çok retorikçinin
ve şiir teorisi üzerinde çalışanın dikkatini çekmiş olan metafor son zamanlarda dil bilim
teorisi ile ilgilenenlerin ve eğitim bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Heinz Verner’e göre,
metafor birtakım tabuları olan ve bazı şeylerin isimlerinin söylenmesinin yasak olduğu
toplumlarda gelişmiştir (Wellek ve Warren, 1983, s. 263-265). Bu durum, metaforların
bilinçaltında gizlenmiş algıların yansıtılmasında önemli bir yerinin olduğunu gösterir,
çünkü metaforlar yasaklardan doğmuştur.
Amaç
Bu araştırmanın genel amacı, Türkiye’de Türkçe öğrenen Suriyeli mültecilerin Türk-
çeye ilişkin sahip oldukları algıları metaforlar aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Bu genel
amacı gerçekleştirmek için aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır.
1. Suriyeli mülteciler, Türkçeye ilişkin algılarını hangi metaforlarla açıklamaktadırlar?
2. Suriyeli mültecilerin Türkçeye ilişkin olarak ileri sürdükleri metaforlar, hangi kategoriler
altında toplanabilir?
Yöntem
Araştırmanın Modeli
Araştırmada, nitel araştırma yaklaşımı çerçevesinde görüşme yöntemi kullanılmıştır.
Temel veri toplama aracı olan görüşme formu ile elde edilen veriler içerik analizi tekniği
ile incelenmiştir. İçerik analizi, belirli kurallara dayalı kodlamalarla bir metnin bazı sözcüklerinin
daha küçük kategorileri ile özetlendiği sistematik, yinelenebilir bir tekniktir
(Büyüköztürk, 2009, s. 269).
Çalışma Grubu
Araştırmanın çalışma grubunu Gaziantep Yaşar Torun Gençlik Merkezinde A2 seviyesinde
Türkçe öğrenen 52 mülteci oluşturmaktadır. Çalışma grubunun yaş, cinsiyet ve
eğitim durumlarının dağılımı şöyledir:
182 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Tablo 1. Çalışma Grubunun Özellikleri
Özellikler (f) (%)
Yaş
17-22 28 53.8
23-28 16 30.8
29-33 4 7.7
34-38 4 7.7
Toplam 52 100
Cinsiyet
Kadın 36 69.2
Erkek 16 30.8
Toplam 52 100
Eğitim
Lise 12 23.1
Lisans 38 73.1
Lisansüstü 2 3.8
Toplam 52 100
Verilerin Toplanması
Suriyeli mültecilerin Türkçe algılarını belirlemek için 12 Aralık 2012 tarihinde Gaziantep
Yaşar Torun Gençlik Merkezinde A2 seviyesinde Türkçe öğrenmiş Suriyeli mültecilerden
“Türkçe… gibidir, çünkü …” cümlesini tamamlamaları istenmiştir. Böylelikle
“Türkçe” ye ilişkin Suriyeli mültecilerin sahip oldukları metaforlar belirlenmiş, daha
sonra da bu metaforlar kategorilere ayrılarak Suriyeli mültecilerin “Türkçe”ye yönelik
algıları tespit edilmiştir.
Verilerin Analiz Edilmesi
Bu araştırmada verilerin analiz edilmesi ve yorumlanmasında Saban’ın (2008) “İlköğ-
retim I. Kademe Öğretmen ve Öğrencilerinin Bilgi Kavramına İlişkin Sahip Oldukları
Zihinsel İmgeler” adlı makalesinden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda, Suriyeli mültecilerin
geliştirdiği metaforların analiz edilmesi ve yorumlanması süreci dört aşamada gerçekleştirilmiştir:
1. Adlandırma aşaması 2.Eleme ve arıtma aşaması 3. Derleme ve kategori
geliştirme aşaması 4. Geçerlik ve güvenirliği sağlama aşaması.
Adlandırma aşamasında, geliştirilen metaforların geçici bir listesi alfabetik sıraya
göre yapılarak Suriyeli mültecilerin belirgin bir şekilde metaforu ifade edip etmediğine
bakılmıştır. Eleme ve arıtma aşamasında ise Suriyeli mültecilerin ürettiği metaforlar tekrar
incelenmiş ve metafor kaynağı içermeyen, açıklaması olmayan form görülmemiştir.
Derleme ve kategori geliştirme aşamasında, geliştirilen metaforlar olumlu ve olumsuz
olmak üzere iki gruba ayrıldıktan sonra Suriyeli mültecilerin “Türkçe” kavramına ilişkin
sahip oldukları ortak özellikler bakımından olumlu metaforlar 8, olumsuz metaforlar ise
1 kategori altında toplanmıştır. Geliştirilen metaforların yanına örnek mülteci açıklaması
da sunulmuştur.
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları 183
Geçerlik ve güvenirliği sağlama aşamasında ise araştırmada ulaşılan 9 kategorinin
altında verilen metaforların söz konusu kategoriyi temsil edip etmediğini belirlemek amacıyla
uzman görüşüne başvurulmuştur. Bu nedenle, iki uzmana iki liste verilmiş olup bu
listeler şunlardır:
1. Suriyeli mülteciler tarafından geliştirilen 36 metaforun alfabetik sıraya göre dizili
olduğu liste.
2. Araştırmacı tarafından oluşturulan 9 kategoriyi ve bu kategorilerin özelliklerini
içeren liste.
Uzmanlardan bu iki listeden yararlanarak metaforlarla kategorileri eşleştirmesi istenmiştir.
Sonra uzmanların ve araştırmacının yaptığı liste karşılaştırılmıştır. Karşılaş-
tırma sonunda uzmanların ve araştırmacının 35 metaforda görüş birliğinde olduğu, fakat
İngilizce metaforlarında görüş ayrılığı içinde oldukları görülmüştür. Daha sonra Miles
ve Huberman’ın [Güvenirlik: Görüş Birliği / (Görüş Birliği + Görüş Ayrılığı)] formülü
(Aktaran: Saban, 2008, s. 430) kullanılarak araştırmanın güvenirliği hesaplanmıştır. Nitel
araştırmalarda uzmanların ve araştırmacının değerlendirmesi arasındaki uyumun % 90
ve üzeri olduğu durumlarda istenilen güvenirlik sağlanmaktadır (Saban, 2008, s. 430).
Miles ve Huberman’ın formülüne göre, araştırmanın güvenirliği 35 / (35+1): 0,97 olarak
hesaplanmıştır. Bu ise araştırmanın güvenilir olduğunu göstermektedir.
Bulgular ve Yorum
Bu başlıkta, araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin “Türkçe”ye ilişkin oluşturdukları
metaforlar tablolar hâlinde sunulmuş ve araştırma sonuçlarına göre alt başlıklar hâlinde
analiz edilerek yorumlanmıştır.
Suriyeli Mültecilerin “Türkçe” ye İlişkin Geliştirdikleri Metaforlar
Bu başlıkta, Suriyeli mülteciler tarafından geliştirilen metaforlar alfabetik sıraya göre
listelenerek her bir metaforu temsil eden mülteci sayısı ve yüzdesi sunulmaktadır.
184 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Tablo 2. Türkçeye İlişkin Suriyeli Mültecilerin Geliştirdikleri Metaforlar ile Bunları
Temsil Eden Mülteci Sayısı ve Yüzdesi.
Kategori Kod Metaforun Adı
Metaforu Temsil Eden Mülteci
(f) (%) Kodlar Toplam (f) (%)
Olumlu
Metaforlar
1 Anne 5 9,7
50 96,2
2 Araba 1 1,9
3 Arapça 1 1,9
4 Babam 1 1,9
5 Bilgisayar 1 1,9
6 Cennet 1 1,9
7 Deniz 2 3,8
8 Ev 3 5,7
9 Gelin 1 1,9
10 Güneş 2 3,8
11 Hava 1 1,9
12 Havuz 1 1,9
13 Hayat 4 7,7
14 Işık 1 1,9
15 İngilizce 1 1,9
16 İnsan 3 5,7
17 Kardeş 1 1,9
18 Kuş 1 1,9
19 Market 1 1,9
20 Mektep 1 1,9
21 Müzik 1 1,9
22 Nancy Ajram 1 1,9
23 Nefes 1 1,9
24 Öğretmen 1 1,9
25 Satranç 2 3,8
26 Sevgi 1 1,9
27 Su 2 3,8
28 Süt 1 1,9
29 Şiir 1 1,9
30 Televizyon 1 1,9
31 Tren 1 1,9
32 Türk 1 1,9
33 Türkiye 2 3,8
34 Yemek 1 1,9
Olumsuz
Metaforlar
35 Bebek 1 1,9 2 3,8 36 Kural 1 1,9
Toplam 52 100 52 100
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları 185
Tablo 2 incelendiğinde, 52 Suriyeli mültecinin Türkçeyle ilgili 36 metafor geliştirdiği
görülmektedir. Bu veriler, Suriyeli mültecilerin imaj dünyasının çok dar olmadığını gösterir.
Bununla birlikte, geliştirilen metaforların büyük bir çoğunluğunun (% 96,2) olumlu,
% 3,8’inin ise olumsuz çağrışımlar oluşturduğu görülmektedir. Bu veriler, Suriyeli mültecilerin
Türkçeye ilişkin olumlu bir tutum içerisinde olduklarını gösterir. Suriyeli mültecilerin
en fazla anne, ev, insan metaforlarını kullandığı görülmektedir. Bu metaforların
genelinin “güven” kavramının sözcüksel alanında olduğu düşünüldüğünde, Suriyeli mültecilerin
kargaşadan düzenli bir ortama geldikleri ve bilinçaltlarında Türkçeden Türk’e
ve Türkiye’ye “güven” duyduklarını gösterir. Türk ve Türkiye metaforlarının olumlu bir
çağrışımla kullanılması da Türk’e ve Türkiye’ye “güven” duyulduğunun bir kanıtı olarak
düşünülebilir. Bununla birlikte kuş, deniz, hayat, nefes gibi metaforlar da “özgürlük”
kavramının sözcüksel alanı içinde değerlendirilebilir. Türkçeye ilişkin geliştirilen
bu metaforlar aracılığıyla Suriyeli mülteciler “özgürlük”lerini istediklerini ifadesi olarak
yorumlanabilir.
Suriyeli mültecilerin kamp hayatı yaşadıkları ve bu kamp hayatında satranç oynadıkları,
markete gittikleri, yemek yedikleri, öğretmenden okulda (mektep) ders aldıkları
gibi somut etkinlikleri düşünüldüğünde Türkçeye ilişkin geliştirdikleri satranç, market,
yemek, öğretmen, mektep gibi metaforlar daha iyi anlaşılacaktır. Bu durum, özelde Suriyeli
mültecilerin, genelde ise insanoğlunun yakın çevresindeki somut etkinlikleri metafor
geliştirirken bilinç düzeyine daha kolay çıkardığını göstermektedir.
Arapların çok fazla ilgi duyduğu sanatçılardan biri olan Nancy Ajram ile günümüz
Türkçesinde sıklıkla kullanılmayan Arapça kökenli mektep sözcüğünün metafor olarak
kullanılması, metaforların kültürel bir kimlikle geliştirildiğini göstermektedir. Türkçenin
özellikle mektep metaforlarıyla ilişkilendirilmesi ise Türkçenin Suriyeli mülteciler tarafından
tam olarak öğrenilmediğine işaret etmektedir. Metaforu geliştiren mülteci, çağdaş
Türkçe bir sözcükle metafor üretememiş ve Türkler ile Araplar tarafından bilinen, fakat
Türklerin sıklıkla kullanmadıkları “mektep” sözcüğüyle metafor geliştirmiştir.
Türkçeye İlişkin Suriyeli Mültecilerin Geliştirdikleri Metafor Kategorileri
Bu başlıkta, araştırmaya katılan Suriyeli mülteciler tarafından geliştirilen metaforlar
kategorilere ayrılarak kategoriyi ve metaforu temsil eden mülteci sayıları ve yüzdeleri
sunulmaktadır.
186 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Tablo 3. Türkçeye İlişkin Geliştirilen Olumlu Metaforlar ile Bunları Temsil Eden
Mülteci Sayısı ve Yüzdesi
Kategori Kod Metafor Örnek Mülteci Açıklamaları
Metaforu Temsil
Eden Mülteci
(f) (%)
Kodlar
Toplam
(f) (%)
İletişim
2 Araba “İletişim kurmamızı sağlar.” 1 1,9
8 15,2
5 Bilgisayar “İletişim kurmamızı sağlar.” 1 1,9
8 Ev “İçinde yaşıyorum.” 3 5,7
16 İnsan “İnsanlar konuşuyor.” 1 1,9
26 Sevgi “Hemen anlaşılır.” 1 1,9
30 Televizyon “Televizyonda konuşuluyor.” 1 1,9
Değer
Verme
1 Anne “Mutluluk veriyor.” 4 7,7
22 42
4 Babam “Çok seviyorum.” 1 1,9
6 Cennet “Benzersiz.” 1 1,9
13 Hayat “Çok seviyorum.” 4 7,7
14 Işık “Bizi aydınlatır.” 1 1,9
17 Kardeş “Kardeşimizin dilidir.” 1 1,9
19 Market “İçinde her şey var.” 1 1,9
23 Nefes “Türkçede rahatlıyorum.” 1 1,9
25 Satranç “Zihinleri geliştirir.” 1 1,9
27 Su “Çok içmek istiyorum.” 2 3,8
28 Süt “İçersen büyürsün.” 1 1,9
32 Türk “Güvenilir ve anlaşılır.” 1 1,9
33 Türkiye “Türkiye’de çok konuşuluyor.” 2 3,8
34 Yemek “Yaşamak için ihtiyacım var.” 1 1,9
Ahenk
9 Gelin “Bütün kelimeleri güzel.” 1 1,9
5 9,5
18 Kuş “Kuş sesi gibi güzel.” 1 1,9
21 Müzik “Çok ahenkli karakterler var.” 1 1,9
22 Nancy Ajram “Nancy Ajram gibi güzel.” 1 1,9
29 Şiir “Bütün kelimeleri güzel.” 1 1,9
Bilgilenme
1 Anne “Bize yeni şeyler öğretiyor.” 1 1,9
5 9,5 10 Güneş “Bize ilim öğretiyor.” 2 3,8
20 Mektep “Bize ilim öğretiyor.” 1 1,9
24 Öğretmen “Bize bilgi veriyor.” 1 1,9
Dil Yapısı
12 Havuz “Çok kural var.” 1 1,9
25 Satranç “Kuralları var.” 1 1,9 3 5,7
31 Tren “Ekler kelimeden sonra gelir.” 1 1,9
Sözvarlığı 7 Deniz “Birçok kelime mevcut.” 2 3,8 3 5,7 16 İnsan “Çok kelime var.” 1 1,9
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları 187
Diller
Arası
Etkileşim
2 Arapça “Bazı kelimeler aynı.” 1 1,9
2 3,8 15 İngilizce “Kelimeler benziyor.” 1 1,9
Bireysel
Farklılık
11 Hava “Her yerin havası farklı, farklı
konuşuluyor.” 1 1,9 2 3,8
16 İnsan “Ağızdan ağıza değişir.” 1 1,9
Toplam 50 96,2 50 96,2
Tablo 3’teki metaforlar incelendiğinde, araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin 32
metaforu 8 kategoride (iletişim, değer verme, ahenk, bilgilenme, dil yapısı, sözvarlığı,
diller arası etkileşim, bireysel farklılık) geliştirdikleri görülmüştür. Bununla birlikte, aynı
metaforların (anne, insan, satranç) farklı kategorilerde yer aldığı görülmektedir. Bu durum,
oluşturulan metafora yüklenen anlamla ilgilidir.
Olumlu metafor geliştiren mültecilerin yarısına yakınının (% 42,0 “değer verme” kategorisinde
Türkçeyle ilgili metafor geliştirdikleri görülür. Değer verme anne, baba, kardeş
gibi yakın akrabalık isimleriyle; su, süt, yemek gibi fizyolojik ihtiyaçları karşılayan
somut isimlerle; cennet gibi dinî terminolojiyle hayat, ışık, market, nefes, satranç metaforlarıyla
geliştirilmiştir. Değer verme kategorisinde göze çarpan en önemli metaforlar
ise Suriyeli mültecilerin Türk’e ve Türkiye’ye güvendiklerini belirten Türk ve Türkiye
metaforları da Türkçeye değer verme kategorisinde geliştirdikleri diğer metaforlardır.
Dil, en basit tanımıyla bir iletişim aracıdır. Araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin
olumlu çağrışım yapan % 15,2’si de Türkçenin iletişim yönünü vurgulayan araba, bilgisayar,
ev, insan, sevgi ve televizyon metaforlarını geliştirmiştir. Bu metaforlardan araba,
bilgisayar, ev, insan ve televizyon somut, sevgi ise soyut isimdir. Özellikle sevgi metaforu
genelde değer verme kategorisinde düşünülürken metaforun açıklamama cümlesi görüldüğünde
Türkçenin iletişim yönünü vurguladığı anlaşılacaktır.
Yazıda/konuşmada “seslerin armonize edilmesiyle oluşan ahenk, okuyanı/dinleyeni
etkisi altına alır” (Özerol, 2013, s. 1009). Araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin %
9,5’i gelin, kuş, müzik ve kendilerinin ilgi gösterdiği sanatçılardan biri olan Nancy Ajram
metaforlarını geliştirerek Türkçenin ahenkli bir dil olduğunu ifade etmişlerdir.
İletişimin en önemli ögelerinden biri “bilgilenme”dir. Araştırmaya katılan Suriyeli
mültecilerin % 9,5’i anne, güneş, mektep ve öğretmen metaforlarını olumlu çağrışım yapacak
şekilde geliştirmişler ve Türkçe aracılığıyla bilgilendiklerini ifade etmişlerdir.
Dillerin kendilerine özgü kuralları ya da yapıları vardır. Araştırmaya katılan Suriyeli
mültecilerden % 5,7’si havuz, satranç metaforlarıyla Türkçenin kurallarının olduğunu;
tren metaforuyla da sondan eklemeli bir dil olduğunu belirtmişlerdir.
Sözvarlığı, “bir dilin örgüsünü oluşturan sözcüklerdir” (Aksan 1995, s. 339). Araştırmaya
katılan Suriyeli mültecilerin 5,7’si Türkçenin sözvarlığının zengin olduğunu deniz
ve insan metaforlarıyla ifade etmişlerdir.
“Her dilde –şu ya da bu ölçüde- başka dillerden alınma sözcüklerin bulunduğu, başka
milletlerin kavramlarının var olduğu görülür. Çünkü başka dillerle hiç ilişkisi olmamak
demek, bir milletin başka milletlerle hiç ilişkisi bulunmaması demektir” (Aksan, 1995,
s. 348). Türk milletinin de birçok milletle iletişim ya da etkileşim içerisinde bulunduğu
188 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
düşünüldüğünde, Türkçede diğer dillerden sözcüklerin olması doğal bir karşılanır. Araş-
tırmaya katılan Suriyeli mültecilerin 3,8’i Arapça ve İngilizce metaforlarıyla Türkçenin
Arapça ve İngilizceyle etkileşim içerisinde olduğunu belirtmiştir.
Bireysel farklılık, diller için her zaman geçerli bir kavramdır. Bireysel farklılık, özellikle
dilin temel becerilerinden konuşmada kendini gösterir. Araştırmaya katılan Suriyeli
mültecilerin % 3,8’i hava ve insan metaforlarıyla, bireysel farklılıktan kaynaklanan konuşma
değişikliklerini ifade etmişlerdir.
Tablo 4. Türkçeye İlişkin Geliştirilen Olumsuz Metaforlar ile Bunları Temsil Eden
Mülteci Sayısı ve Yüzdesi.
Kategori Kod Metafor Örnek Mülteci
Açıklamaları
Metaforu Temsil Eden
Mülteci
(f) (%)
Kodlar
Toplam
(f) (%)
Olumsuz
Tutum
35 Bebek “Gelişmemiş, gelişime
ihtiyacı var.” 1 1,9 2 3,8
36 Kural “Çok sıkıyor.” 1 1,9
Toplam 2 3,8 2 3,8
Tablo 4 incelendiği zaman, olumsuz metafor geliştiren araştırmaya katılan Suriyeli
mültecilerin (% 3,8) bebek ve kural metaforlarıyla Türkçeye ilişkin olumsuz bir tutum
içinde olduklarını ifade etmişlerdir. Bu durum, olumsuz bir tutum olmakla birlikte az
sayıda mültecinin bu düşünceye sahip olduğunu göstermektedir.
Sonuç, Tartışma ve Öneriler
Dünyanın en eski, coğrafî olarak da en yaygın dillerinden biri olan Türkçe, Türklerin
iletişim ve etkileşim kurdukları insanlar tarafından tarihin her döneminde öğrenilerek
kullanılmıştır. Türkçe öğrenen insanlar, her zaman Türkçeye ilişkin olumlu ya da olumsuz
bir algı içerisinde olmuştur. 2011 yılında da Suriye’deki kargaşadan dolayı Türkiye’ye
göç eden insanlar da Türkiye’de çeşitli kurumlar aracılığıyla Türkçe öğrenmeye başlamış
ve Türkçeye ilişkin çeşitli algılar geliştirmişlerdir. Bu çalışmada, Türkiye’deki Suriyeli
mültecilerin Türkçeye ilişkin algıları metaforlar aracılığıyla incelenmiştir. Araştırmaya
katılan 52 Suriyeli mültecilerden % 96,2’sinin anne, araba, Arapça, babam, bilgisayar,
cennet, deniz, ev, gelin, güneş, hava, havuz, hayat, ışık, İngilizce, insan, kardeş, kuş,
market, mektep, müzik, Nancy Ajram, nefes, öğretmen, satranç, sevgi, su, süt, şiir, televizyon,
tren, Türk, Türkiye ve yemek metaforlarıyla olumlu; % 3,8’inin ise bebek ve
kural metaforlarıyla olumsuz bir algıya sahip oldukları görülmektedir. Olumlu metafor
geliştiren Suriyeli mültecilerin en fazla anne, ev ve insan metaforlarını geliştirdikleri tespit
edilmiştir. Suriyeli mültecilerin Türkçeye ilişkin geliştirdikleri olumlu metaforlardan
geliştirilen/oluşturulan kategoriler şu şekildedir:
• Değer verme (%42,0),
• İletişim (% 15,2),
Surİyelİ Mültecİlerİn Türkçe Algıları 189
• Ahenk (% 9,5),
• Bilgilenme (% 9,5),
• Dil yapısı (% 5,7),
• Sözvarlığı (% 5,7),
• Diller arası etkileşim (% 3,8),
• Bireysel farklılık (% 3,8)
Suriyeli mültecilerin Türkçeye ilişkin dile getirdikleri bebek ve kural metaforları
olumsuzdur. Bu metaforlar ise şöyle kategorilendirilmiştir:
• Olumsuz tutum (% 3,8)
Akkaya ve Karadağ çalışmalarında (2012, s. 209) 5. sınıf öğrencilerinin genelde
Türkçe, özelde ise Türkçe dersine ilişkin olumlu bir algıya sahip olduklarını tespit etmesiyle
bu çalışmanın sonuçları örtüşmektedir. Bununla birlikte, Sevim vd. çalışmalarında
(2012) Türkçe ile Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi bölümü öğrencilerinin Türkçeye ilişkin
algılarını belirlemişler ve öğrencilerin oluşturdukları metaforlardan yola çıkılarak öğretmen
adaylarının Türkçe ile ilgili algılarının canlı ve daha da geliştirilmeye uygun olduğu
sonucuna ulaşmışlardır. Suriyeli mültecilerin de Türkçe ile ilgili algılarının canlı ve daha
da geliştirilmeye uygun olduğu söylenebilir.
Metaforlar yalnızca bilişsel olarak şekillenmez. Kültür de metaforların oluşumunda
önemli bir rol oynar (Charteris ve Balck’ten alıntılayan Çalışkan, 2009, s. 92). Araştırmaya
katılan Suriyeli mültecilerin Arapça kökenli olan, fakat Türkçede sıklıkla kullanılmayan
mektep ile Arapların ilgiyle dinledikleri sanatçılardan biri olan Nancy Ajram ile
Türkçeye ilişkin metaforlar geliştirmesi, geliştirilen metaforların kültürel kimlikle oluşturulduğunu
ya da içinde yaşanılan toplumun değerlerini yansıttığını gösterebilir.
Metaforlar aracılığıyla algıları belirlemede aynı sözcüksel alan içerisine giren sözcüklerin
metafor olarak geliştirilmesi, algıların belirlenmesini kolaylaştırmaktadır. Örneğin,
Suriyeli mültecilerin en fazla anne, ev, insan metaforlarını kullanması Türk’e ve
Türkiye’ye “güven” duyduklarını gösterir. Türk ve Türkiye metaforlarının olumlu bir
çağrışımla kullanılması da Türk’e ve Türkiye’ye “güven” duyulduğunun bir kanıtıdır.
Bununla birlikte kuş, deniz, hayat, nefes gibi metaforlar da “özgürlük” kavramının sözcüksel
alanı içinde değerlendirilebilir. Türkçeye ilişkin geliştirilen bu metaforlar aracılı-
ğıyla Suriyeli mülteciler “özgürlük”lerini istediklerini ifade etmiştir.
Akkaya (2011, s. 8)’ya göre, metafor kullanımı bireyseldir. Bu nedenle, metafor geliş-
tiren kişi sayısı kadar çok metafor ya da metafor açıklaması olabilir. Bir kavrama yönelik
farklı metaforların varlığı, her bireyin kendi düşünce dünyasında aynı kavrama farklı anlamlar
yükleyebileceğini desteklemektedir (Göçer ve Tabak, 2013, s. 537). Araştırmaya
katılan 52 Suriyeli mültecinin 36 metafor geliştirdiği düşünüldüğünde her bir Suriyeli
mülteciye 1,4 metafor düşmektedir. Bu durum ise araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin
imaj dünyasını dar olmadığını gösterir.
Sonuç olarak araştırmaya katılan Suriyeli mültecilerin büyük bir çoğunluğu, Türkçeyi
olumlu bir tutumla algılamaktadır. Olumsuz bir algıya sahip mültecilerin oranı oldukça
190 / Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKKAYA EKEV AKADEMİ DERGİSİ
düşüktür. Bununla birlikte, metaforlar aracılığıyla Türkçe öğrenen diğer grupların da algılarını
ortaya çıkarıcı çalışmalar yapılabilir.
Kaynakça
Akkaya, A. (2011). İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin konuşma kavramına ilişkin algıları.
Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (7), 1-9.
Akkaya, A. ve Karadağ, R. (2012). Türkçe dersine ilişkin ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin
geliştirdikleri metaforlar. 11. Ulusal Sınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu
Bildiri Özetleri, Rize: Nobel Akademik Yayıncılık.
Aksan, D. (1995). Her yönüyle dil ana çizgileriyle dilbilim. Ankara: TDK Yayınları.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, http://data.unbcr.org/ syrianrefugees adresinden 10
Haziran 2013’te alınmıştır.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, http://data.unhcr.org/ syrianrefugees /country.
php?id=224 adresinden 10 Haziran 2013’te alınmıştır.
Büyüköztürk, Ş. (2009). Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Pegem A Yayıncılık.
Council of Europe, Syrian refugees on the Turkish border report on the visit to Antakya
(Turkey) (26 July 2011), http://www.assembly.coe.int/CommitteeDocs/2011/
amahlarg04201.pdf adresinden 22 Mayıs 2013’te alınmıştır.
Çalışkan, N. (2009). Metaforların izinde bir yazarın kavramlar dünyasına giriş: Cemil
Meriç’in Bu Ülke’sinde kitap metaforları. Dil Araştırmaları, 4, 87-100.
Göçer, A. ve Tabak, G. (2013). Öğretmen adaylarının ‘görsel okuryazarlık” ile ilgili algı-
ları. Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Türkçenin Eğitimi
Öğretimi Özel Sayısı, 6 (11), 517-541.
Günay, V. D. (2007). Sözcükbilime giriş. İstanbul: Multillingual Yayınları.
Nikitina, L. ve Furuoka F. (2008). A language teacher is like… examining Malaysian students’
perceptions of language teachers through metaphor analysis. Electronic
Journal of Foreign Language Teaching, http://e-flt.nus.edu.sg/v5n22008/ nikitina.pdf
adresinden 18 Haziran 2011’de alınmıştır.
Özerol, N. (2013). Seyyid Nesimî’nin şiirlerinde ahengi sağlayan edebî sanatlar. The
Journal of Academic Social Science Studies, 6 (5), 981-1011 http://dx.doi.
org/10.9761/ JASSS1614 adresinden 7 Haziran 2013’te alınmıştır.
Saban, A. (2008). İlköğretim I. kademe öğretmen ve öğrencilerinin bilgi kavramına iliş-
kin sahip oldukları zihinsel imgeler. İlköğretim Online, 7 (2), 421-455. http://ilkogretim
online.org.tr/vol7say2/v7s2m15.pdf adresinden 27 Temmuz 2011’de
alınmıştır.
Sevim, O., Veyis, F. ve Kınay, N. (2012). Öğretmen adaylarının Türkçeyle ilgili algıları-
nın metaforlar yoluyla belirlenmesi: Atatürk Üniversitesi. Uluslararası Cumhuriyet
Eğitim Dergisi, 1 (1), 38-47.
Wellek, R. ve Warren, A. (1983). Edebiyat biliminin temelleri, (çev. Ahmet Edip Uysal).
Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.

Konular