Arap Dili

Arap Dili Arap Dili

Mukârebe, Reca , Şuru' Fiileri

Mukârebe, Reca , Şuru' Fiileri


MUKAREBE (YAKLAŞMA) FİİLLERİ
الأفعال المقاربة

Not: Bu fiillerden sonra muzari fiil gelir.

اَوْشَكَ – يُوشِكُ genellikle muzari fiilin başına أَنْ alır

كَرَبَ genellikle muzari fiilin başına أَنْ alır

كَادَ – يَكَادُ nadiren muzari fiilin başına أَنْ alır

Gün bitmek üzere النَّهَارُ أَنْ يَنْقَضِىَ اَوْشَك

Yağmur neredeyse yağacak gibi oldu كَادَ الْمَطَرُ يَنْزِلُ

Yağmur yağmak üzere, neredeyse yağacak الْمَطَرُ يَنْزِلُ يَكَادُ

Nerdeyse hiç bir sözü anlamıyorlar لاَ يَكَدُونَ يَفْقَهُونَ حَدِيثًا

RECA (UMMA) FİİLLERİ
اِخْلَوْلَقَ . حَرَى . عَسَى

Not: Bu fiillerden sonra اَنْ ondan sonra da muzari fiil gelir

Belki ALLAH bizi affeder عَسَى اللَّهُ اَنْ يَتُوبَ عَلَيْنَا

Umulur ki-belki öğrenciler başarır عَسَى الطُّلاَّبُ اَنْ يَنْجَحُوا


BAŞLAMA FİİLLERİ
أَخَذَ . اِبْتَدَاَ . جَعَلَ

Not: Bu fiiller başta gelir. Sonra gelen fiil, muzari olur.

Yazmaya başladıاَخَذَ يَكْتُبُ

Arapçada zamirler

Arapça Munfası ve Muttasıl Zamirler

Arapça'da öğrenilmesi ve bilinmesi gereken en önemli konulardan birisi de zamîrler konusudur. Türkçe'de de yeri çok büyük olan zamirler bu dil için de aynı öneme hâizdir. Kullanım açısından farklılık arzetse de görev açıdan farkları yoktur.

Zamîr (الضمير): İsmin yerini tutan ma'rife isimdir.

Zamîrler ikiye ayrılır. (3'e ayıranlar da vardır.) Bu zamîrleri sırayla sizlere anlatmaya çalışacağım, bu konuyu iyi anlayabilirsek çok büyük bir mesafe kat etmiş olacağız inşaallah.

1- Munfasıl (Ayrık) Zamîrler (الضمير المنفصل) : Başka bir kelimeyle bitişmeyen ayrık zamîrlerdir. Bu da kendi içinde ikiye ayrılır.
2- Muttasıl (Bitişik) Zamîrler (الضمير المتصل) : Kelimenin sonuna gelip onunla birleşen, bitişik zamîrlerdir. Bu da kendi içinde üçe ayrılır.

1-Muttasıl Zamirler (Bitişik -iyelik) zamirler

ARAPÇA’DA MÜREKKEB HARFLER

bilimname, XXIII, 2012/2, 35-50
ARAPÇA’DA MÜREKKEB HARFLER
Ali YILMAZ
Yrd. Doç. Dr., Cumhuriyet Ü. İlahiyat F.
aliyilmaz58@gmail.com
Özet
Sözlüklerde harf, bir şeyin yanı kenarı şeklinde
geçer. Istılah olarak ise harf “Bir alfabeyi meydana
getiren ve okuyup yazmayı sağlayan işaretlerden her
birisidir” şeklinde tarif edilmektedir. Mürekkeb harfler
Arapçada sıkça kullanılmaktadır. Mürekkeb harfler,
önceden kendilerine ait bir manası olsun veya olmasın
harflerin birleşmesinden sonra yeni bir anlam kazanırlar.
Bu harflerin bazıları cümle başında kullanılırken bazıları
da cümle içinde kullanılırlar.
Anahtar kelimeler: Gramer, Harf, Mürekkeb
harfler.
COMPOUND PREPOSITIONS IN ARABIC
Abstract:
In the dictionaries letter is described as well as the
edge of one thing. In the tradition usage the letter: Signs
which read and write the alphabet. These letters are
often used in Arabic Language. These letters carry a new

هَمْزَةُ القَطْعِ Hemze-i Kat’ Sabit Hemze

هَمْزَةُ القَطْعِ
Hemze-i Kat’
Sabit Hemze


Kelime başında bulunan, her daim yazılan ve okunan hemzeye Hemze-i Kat’ı (Sabit Hemze) denir.
Aslında Hemze-i Vasl’ın dışındakiledir, diyebiliriz.

Kat’ı Hemze’sinin (Sabit Hemze) Bulunduğu Yerler:

1. إفْعاَل kalbının mazi, emr-i hazır ve mastarının başındaki hemze.
Örnek:
أَرْسَلَ، أَكْرَمَ، أَخْرِجْ، إِخْرَاجُهُ
2. Muzâri mütekellim’in hemzesi.
Örnek:
أَكْتُبُ، أَرْسُمُ، أَضْحَكُ
3. İsmi tafdil (üstünlük ismi) hemzesi.
Örnek:
أَفْضَلُ
4. Sıfat-ı müşebbehenin hemzesi
Örnek:
أَحْمَرُ
5. أَفْعاَلُ kalıbındaki cem-i mükesser’in (kuralsız çoğulların) hemzesi.
Örnek:
أَشْيَاءُ
6. Sülasi’den gelen mehmuz’ul-fa’nın hemzesi
Örnek:
أكَلَ، أَخَذَ
7. Taaccüb fiillerinin hemzeleri.
Örnek:
أَفْعِلْ بِهِ، مَا أَفْعَلَهُ
8. Hemze ile başlayan Arapçaya dışarıdan giren yabancı özel isimlerin hemzesi
Örnek:
إِبْرَاهِيمُ، إِسْحَاقُ
9. Yabancı olmayıp evveli hemze ile başlayan cins isimlerin hemzesi
Örnek:

Munfasıl Zamirler Anlatım

İlk Adım Dil Bilgisi
Ders Öncesi Bazı Tanımlar
Merfu: Raf halinde ya da raf makamında gelen kelimelere merfu kelimeler denir. Yani Arapça’da kelimeler cümle içindeki aldıkları dilbilgisel role göre farklı konumlarda gelirler ve bu konumlarına göre harekelenirler. Raf makamında gelen bir kelimenin merfuluk alametleri vardır. Bu alametler bazen damme, bazen vav harfi, bazen elif harfi ve bazen de nun harfi olur. Kelimenin raf makamında gelmesi ise cümle içindeki anlam bakımından rolüne göredir. Örneğin fail (özne) olan kelimeler merfudur. Yani Arapça’da fail olan bir kelime devamlı raf makamında gelir ve merfudur.

Arapçada İsim Tamlaması

Arapçada İsim Tamlaması
İsim tamlaması الإِضَافَةُ
İki isim, bir isim tamlaması meydana getirir:
كِتَابُ الاُسْتَاذِ hocanın kitabı
Burada الاُسْتَاذِ kelimesi, كِتَابُ kelimesinin tamamlıyor. Bu tamlama işine الإِضَافَةُ denir. Bu örnekte, الاُسْتَاذِ kelimesi tamlayan, كِتَابُ kelimesi ise tamlanandır.
Kural 1:
Arapçada, tamlanana المُضَافُ, tamlayana المُضَافُ اِلَيْهِ denir. Tamlayanın المُضَافُ اِلَيْهِ son harfi daima esre ile harekelenir, yani المُضَافُ اِلَيْهِ daima mecrurdur denir.

Örnekler:
لَوْنُ الكِتَابِ kitabın rengi

رَأْسُ الحِصَانِ atın başı

بَابُ البَيْتِ evin kapısı

بَابُ بَيْتٍ ev kapısı

Görüldüğü gibi, muzaf (ilk kelime), marife (elif lamli) bir kelimeye izafe edilmişse, (ikinci kelime, yani muzafun ileyh marife ise) marifelik (belirlilik) kazanır. Muzafun ilehy nekra ise, muzaf tahsis (mahsus olmaklık) manası kazanır.

Kural 2:

ARAPÇADA YARDIMCI FİİL Çekimleri - Kullanımı

ARAPÇADA YARDIMCI FİİL
Çekimleri - Kullanımı


Yardımcı fiil denmesinin sebebi, başka fiillerle birlikte kullanılmasından dolayıdır.

Türkçede “...idi, ...mıştı” ile biten fiiller Arapçada كَانَ (oldu, idi) yardımcı fiili ile mazi fiili yan yana getirmekle yapılır.

Türkçede “...yordu” ile biten fiiller كَانَ fiili ile muzari fiili yanyana getirmekle gerçekleşir. Fiilleri bu tarzdaki geçmiş zamana göre söylemeye "hikaye" denir.

Örnek:
كَانَ يَكْتُبُ yazıyordu
كَانَ كَتَبَ yazmıştı

Geçmiş Zaman (Mazi) Çekim Tablosu
كَانَ – كَانَا – كَانوا
كَانَتْ – كَانَتَا – كُنَّ
كُنْتَ – كُنْتُمَا – كُنْتُمْ
كُنْتِ – كُنْتُمَا – كُنْتُنَّ
كُنْتُ – كُنَّا

Geçmiş Zaman Hikaye Çekim Tablosu (Yardımcı Fiil + Fiil)
كَانَ كَتَبَ - كَانَا كَتَبَا - كَانُوا كَتَبُوا
كَانَتْ كَتَبَتْ - كَنَتَا كَتَبَتَا - كُنَّ كَتَبْنَ
كُنْتَ كَتَبْتَ - كُنْتُمَا كَتَبْتُمَا - كُنْتُمْ كَتَبْتُمْ
كُنْتِ كَتَبْتِ - كُنْتُمَا كَتَبْتُمَا - كُنْتُنَّ كَتَبْتُنَّ

Arapça Ders Notları

Arapça Ders Notları
Yeniden merhaba,

Bu blogun takipçileri ile Arapça üzerine yaptığım çalışmaları da paylaşmak istiyorum. Aşağıda paylaştığım dosyaların tamamını zamanında öğrencilerim için kendi ellerimle hazırlamıştım. Bunları sizlerle de paylaşmaktan sevinç duyuyorum. Bunları aşağıda verdiğim linklerden kolaylıkla indirebilirsiniz. Başka yerde de link verirken bu linkleri değil, benim bu yazımı link verirseniz, emeğe saygı göstermiş olursunuz.

Aşağıdaki dokümanlar bir süre önce bir grupla gerçekleştirdiğim çok keyifli bir Arapça öğretimi faaliyetinde ürettiğim ders malzemeleridir. Bu malzemeler özellikle Dr. Abdurrahim tarafından yazılan ve Medine'de üniversite okuyacak yabancılara okutulan Arapça Dil Dersleri (دروس اللغة العربىة) kitabına çalışırken kullanılabilecek yazılardır. Ünitelerde geçen konseptlerin açıklamaları yapılmaktadır. Bu blogda Arapça Dili üzerine sorularınızı, özelde de Dr. Abdurrahim'in kitabı konusundaki sorularınızı zevkle cevaplayacağım.

Arapça Cümle Örnekleri-20 Lokanta Şikayetlerim

Arapça Cümle Örnekleri-20 Lokanta Şikayetlerim

Türkçe Anlamı Okunuşu Arapça Yazılışı

Bu benim istediğim değil Haza leyse ma talebtühü ! هذا ليس ما طلبته


Bunu beğenmedim Ma acebeni haza . ما أعجبني هذا
Bunu değiştirebilir miyim? Hel yümkin tağyire haza? هل يمكن تغير هذا ؟


Et…dır El-lahmu اللحم
Az pişmiş Kalilüs seva قليل السواء
Yanmış Muhtarik محترق

Bu çok….dır Haza….cidden هذا…. جداً

Arapça Cümle Örnekleri-19 Lokantadan Hesap İsterken…

Arapça Cümle Örnekleri-19 Lokantadan Hesap İsterken…

Türkçe Anlamı Okunuşu Arapça Yazılışı

Garson hesap lütfen Ya cerson el hisab min fadlik يا جرسون الحساب من فضلك

…ile ödemek mümkün mü? Hel yümkin en edfaa bi… … هل يمكن أن أدفع ب

Türk Lirası El Lire et-türkiye اللير التركية
Dolar Ed-dolar الدولار
Euro El-yuro اليورو

Yemeği çok beğendim Ecebetni el ekle ciidden أعجبتني الأكلة جداً

Yemek Çok Lezzetliydi El ekle kanet lezizeten cidden الأكلة كانت لذيذة جداً

TÜRKİYE’DE ARAP DİLİ ALANINDA YAPILAN YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA TEZLERİ -III (2004-2013)

ABDULLAH KILINÇKAYA / Şarkiyat Mecmuası Sayı 27 (2015-2) 95-130 95
TÜRKİYE’DE ARAP DİLİ ALANINDA YAPILAN
YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA TEZLERİ -III
(2004-2013)
Abdullah KILINÇKAYA*
Öz: Arapça, yüzyıllardır insanoğlunun bildiği en köklü dillerden birisidir.
Kur’an-ı Kerim’in Arapça olarak indirilmesi, bu dil ile İslamiyet’in ayrılmaz
bir ikili olmasına zemin hazırlamıştır. Gerek Doğuda gerekse Batıda
dünyanın her yerinde bu dil ile ilgili çalışmalar yapılmış, insanların hem
İslamiyet ile ilgili daha fazla kaynaklara ulaşması sağlanmış hem de Arap-
çanın eşsiz fesahat ve belağat incelikleri insanlığın hizmetine sunulmuştur.
Bu çalışmada, 2004-2013 yılları arasında Türkiye’de Arap dili alanında yapılan
yüksek lisans ve doktora tezlerinin künye bilgileri verilmiştir. 2013
yılına kadar söz konusu alanda 253 yüksek lisans ve 73 doktora tezi yapılmıştır.
Tezlerin yıllara, üniversitelere ve danışman öğretim üyelerine göre

NAHİV İLMİNİN KURUCUSU:

NAHİV İLMİNİN KURUCUSU:

Nahiv ilminin hicri birinci asrın ikinci yarısında kurulduğu ve bu ilmin kurucusunun ise, Ebû'l Esved ed-Düelî (v. 79) olduğu kabul edilmektedir. Değişik rivâyetler bulunmakla beraber, Ebû'l Esved'in Arapça ilmiyle ilgilenmesi hususunda ilk teşvikin Hz. Ali b. Ebî Tâlib (v. 40) tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Hz. Ali, Ebû'l Esved'e Nahv'in temel ilkelerini açıklamış ve ona kelâm'ın isim, fiil ve harf olmak üzere üç kısma ayrıldığını öğretmiştir.

Bir rivâyete göre; Ebû'l Esved, kendi zamanında şahid olduğu çeşitli gramer hataları karşısında Nahv ile ilgilenmenin zarûretini hissetmiş ve hemen çalışmaya koyulmuştur. Böylece 'Basriyyûn' denen 'Basra Dil Mektebi'nin temelini atmıştır. Daha sonra değişik görüş ve delillendirmelerle bu ekole tepki olarak ortaya çıkan, Ebû Ca'fer Muhammed b. Ebî Sâre er Ruâsî kuruculuğundaki 'Küfe ekolü' de faydalı çalışmalar gerçekleştirmiştir.

Mebni ve Mu'rab المبنيّ و المعرب

Mebni ve Mu'rab المَبْنِيُّ وَ لمُعْرَبُ

Mebni ve Mu'rab المَبْنِيُّ وَ لمُعْرَبُ

Arapçada, kelimeler cümle içinde bulundukları, yani yalın halden çıkıp cümle içinde bir görev aldıkları zaman, bazı kelimelerin sonlarında, o kelimelerin cümle içindeki durumlarına göre, değişiklik olur, bazılarınınkinde değişme olmaz.
Örnekler:
Öğrenci öğretmenleri dinledi. اِسْتَمَعَ التِّلمِيذُ إِِلَى المُعَلِّمِ
Öğretmen öğrenciyi imtihan etti. اِمْتَحَنَ المُعَلِّمُ التِّلْمِيذَ

اِسْتَمَعَ التِّلمِيذُ إِِلَى المُعَلِّمِ cümlesinde التِّلْمِيذَ kelimesi, cümlede fail-özne olduğundan, ötre ( ُ ) ile, harekelidir.
اِمْتَحَنَ المُعَلِّمُ التِّلْمِيذَ cümlesinde التِّلْمِيذَ nesne-mef'ulun bih المَفْعُولُ بِهِ olduğundan fetha ( َ ) ile harekelidir.

اِسْتَمَعَ التِّلمِيذُ إِِلَى المُعَلِّمِ cümlesinde المُعَلِّمِ kelimesi, cer harfi olan إِلَى 'dan sonra geldiğinden, kesre-esre ( ِ ) ile harekelidir.

Harf ve Hareke Değişimleri İ'lal - İbdal - İdğam

HARF VE HAREKE DEĞİŞİMLERİ
(İ’lâl – İbdâl – İdgâm)
I- İ’LÂL (الإعلال):
İllet harfleri denilen elif, vâv, yâ (ا، و، ي) harflerini kaldırmak (الحذف hazf), veya harekesini atmak (الإسكان iskân) veya başka bir illet harfine çevirmek (القلب kalb) suretiyle değiştirmek demektir.
İ’lâl üç yolla olur:
1- Hazf: İllet harfini atmakla yapılan i’lâldir. İlletli olan kelimeler başında, ortasında veya sonunda olmak üzere üçe ayrılır:
a- Baştan hazf: Misal fiillerin muzarillerinde, emirlerinde, nehiylerinde, (فِعْلةٌ) veznindeki masdarlarda görülür:
وعد - يَوْعِدُ - يَعِدُ وَهَبَ - يَوْهَبُ - يَهَبُ
وَصَلَ - لا تَوْصِلْ - لا تَصِلْ وَصَفَ - وِصْفَةٌ - صِفَةٌ

b- Ortada hazf: Ecvef fiillerin meczom muzarilerinde, emirlerinde, nehiylerinde, cem-i gaibesinde, mazilerinin muhatab ve mütekellimlerinde, ism-i mefullerinde, (اِفْعالٌ) ve (اِسْتِفْعالٌ) masdarlarında görülür:

ARAPÇADA BAZI TELAFFUZ PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI: SİKAL, TEAZZUR VE İCTİMÂU’S-SÂKİNEYN ÖRNEKLERİ

OMÜİFD| 59 Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2011, sayı: 30, ss. 59-75.
ARAPÇADA BAZI TELAFFUZ PROBLEMLERİ VE
ÇÖZÜM YOLLARI: SİKAL, TEAZZUR
VE İCTİMÂU’S-SÂKİNEYN ÖRNEKLERİ

AHMET YÜKSEL*

Some Prononciation Problems and Their Solutions in Arabic:
The Case of difficulty of speaking, Impossibility
and Coming together of two Consonants
Abstract: This article deals with three basic topics that cause some changes in
prononciations in Arabic. These topics are the difficulty of speaking, impossibility
and coming together of two consonant letters.
Key Words: Difficulty of speaking, impossibility and coming together of two consonant
letters.

Özet: Bu makalede söyleyiş zorluğu veya imkansızlığı nedeniyle, Arapça bazı kelimelerin
telaffuzunda değişikliklere neden olan üç konu üzerinde durulmaya
çalışılacaktır. Bunlar sikal, teazzur ve ictimau’s-sâkineyn konularıdır.
Anahtar Kelimeler: Sikal, teazzur, ictimâu’s-sâkineyn.
