Arap Dili

Arap Dili Arap Dili

BELÂGAT’TA ER-RUMMÂNÎ *

277
BELÂGAT’TA ER-RUMMÂNÎ *
László TÜSKE- Budapeşte
Çev.: Okt. Dr. İsmail DEMİR**
Okt. Mustafa KAYA***
ÖZET
Bu çalışma, yazar László Tüske’nin ar-Rummanî on Eloquence
(Balâga) adlı makalesinin çevirisidir. Tüske bu makalede, Mu‘tezilî
bir gramerci olarak tanınan Ebu’l-Hasen ‘Alî b. ‘Îsâ er-Rummânî (öl.
384/994)’nin belâgata ait özgün fikirlerini ve bu bilime katkılarını, enNuket fî İ‘câzi’l-Kur’ân adlı eserini göz önünde bulundurarak inceler.
O, er-Rummânî’nin savunmacı belâgatından bahsederken
karşılaştırmalara gider ve Aristoteles’in Rhetoric’inin içeriğiyle erRummânî’nin belâgat ögeleri arasındaki benzerliğe dikkat çeker.
Neticede, er-Rummânî’nin belâgat anlayışının, Avrupaî gelenekten
bilinen belâgata ait eserlerden etkilense de, farklı ve özgün olduğunu
ve örneğin Fahruddîn er-Râzî, es-Sekkâkî, İbn Sinân el-Hafâcî,
‘Abdulkāhir el-Curcânî gibi daha sonraki müelliflerce devam
ettirildiğini ifade eder.

ARAP EDEBİYATINDA ŞİİR KAVRAMI PROBLEMİ -MUKAYESELİ VE ANALİTİK BİR BAKIŞ-

T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
İLAHİYAT FAKÜLTESİ
Cilt: 11, Sayı:1, 2002
ss. 103-120
ARAP EDEBİYATINDA ŞİİR KAVRAMI PROBLEMİ
-MUKAYESELİ VE ANALİTİK BİR BAKIŞ-
Mehmet YALAR*
ÖZET
Arap Edebiyatında Şiir Kavramı Problemi incelenirken önce “şiir”
kelimesinin sözlük anlamına yer verilmiş, sonra kavram olarak “şiir”in
özünde var olan karmaşa ile ilgili genel yaklaşımlar ve gerek klasik ve
çağdaş Arap literatüründe gerek batılılarca yapılmış olan çeşitli tanım ve
izahlar, mukayeseli bir şekilde analiz edilmiş ve sonuçları
değerlendirilmiştir.
SUMMARY
The Problem of Concept in the Arabic Poem
While studying “the Problem of Concept in the Arabic poem”, first the
meaning of poem was considered, and then; on the one hand the general
approches pertaining to the complication that has been in the essence of the
poem, on the other hand some assorted definitions and explanations both in
Arabic Literature and in the works written by westerner scholars have been

BUDİNLİ CİHÂDÎ VE TEŞRÎH-İ TIBÂè İSİMLİ TÜRKÇE- ARAPÇA MANZUM SÖZLÜĞÜ

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:2, Issue: 4, Autumn 2016, (16-32)
BUDİNLİ CİHÂDÎ VE TEŞRÎH-İ TIBÂè İSİMLİ TÜRKÇE- ARAPÇA MANZUM
SÖZLÜĞÜ
Hasan DOĞAN1
Özet
Klasik Türk şiirine özgü bir gelenek olan manzum sözlük yazma geleneği ile ilgili bugüne değin birçok çalışma
yapıldı. Yapılan çalışmalar, manzum sözlüklerin Türkçe kelimelerin Arapça– Farsça karşılıklarını, temel
dilbilgisi kurallarını, sayı ve vezinleri öğretmek maksadıyla Osmanlı eğitim sisteminde bir hayli rağbet
gördüğünü göstermektedir.
Türklerin coğrafyaları aşan kültür ve medeniyeti sayesinde birçok yazma yahut matbu eserin bugün yabancı
ülkelerde olması, hemen her gün yeni bir eserin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. İşte bu çalışmada, Osmanlı
eğitim hayatında dil ve aruz öğreniminde kullanılan manzum sözlükler arasında sayılabilecek ve biri
Belgrad’da ve diğeri de İstanbul’da olmak üzere şu ana kadar iki nüshasına ulaşabildiğimiz, Budinli Cihâdî’nin

Konuşma Dili Açısından Arapça ve Farsça Alıntı Kelimelerin Bugünkü Durumu

Erdem, İ. (2013). Konuşma dili açısından Arapça ve Farsça alıntı kelimelerin bugünkü durumu. Ana Dili Eğitimi
Dergisi, 1(1), 92-100.
92
Ana Dili Eğitimi Dergisi
Journal of Mother Tongue Education
ADED – JOMTE
www.anadiliegitimi.com
Konuşma Dili Açısından Arapça ve Farsça Alıntı Kelimelerin Bugünkü Durumu
İlhan Erdem*
Özet
Tarihi süreç içerisinde Farsça ve Arapçadan pek çok kelime Türkçeye girmiştir. Yıllarca kullanılan
bu kelimeler artık yazılış ve söyleyişiyle Türkçeye mal olmuştur. Alıntı kelimeler; bünyesindeki
seslerin düşme, türeme, değişme gibi birtakım ses olaylarına maruz kalarak Türkçe söyleyişe
uygun hâle gelmiştir. Bazen de o dile özgü yapılarını sürdürmüştür. Mesela Türkçede alıntı
kelimelerde uzun söyleyişler yaygındır. Bu ve benzeri bazı sorunlar konuşma dili açısından
incelenmelidir. Standart konuşma dili bu incelemelere göre oluşturulmalıdır. Çalışmamız da bu

SÖZLÜKBİLİM VE ARAPÇA SÖZLÜK ÇALIŞMALARINA TARİHSEL BİR YAKLAŞIM

SÖZLÜKBİLİM VE ARAPÇA SÖZLÜK ÇALIŞMALARINA TARİHSEL BİR
YAKLAŞIM
Galip Yavuz*
Anahtar Kelimeler: Sözlük, sözlük bilim, leksikografi, Arapça.
Bu çalışmamızın amacı, Arap dili alanında daha önceden yapılmış
çalışmalar ışığında “sözlükbilimin” geçirdiği tarihsel evreleri değerlendirmektir.
Sözlükbilim ( Leksikografi) in Tanımı ve Tarihsel seyri
Sözlükbilim, bir dilin ya da karşılaştırmalı olarak çeşitli dillerin söz varlığını
sözlük biçiminde ortaya koymaya yönelen, bu amaçla yöntemler geliştirerek
uygulama yollarını gösteren bir dilbilim alanıdır.1
Bir dildeki sözlüksel birimleri, başka
bir deyişle, anlambirimlerin sözlükbirim niteliği taşıyanları ile, dilbilgisel olmayan ve
sözlükbirimler gibi işlem gören çeşitli birleşimleri (bileşke birimler) dilbilim
yöntemleriyle inceleyen, bu arada sözlük yapımının kuramsal sorunlarını ele alan
bilimdir.2

Dünyada ilk sözlüğün ne zaman, nerede ve hangi dili temel alarak

İbn Hazm ve Eş’arilik Eleştirisi

T.C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ
Cilt: 18, Sayı: 1, 2009
s. 89-102
İbn Hazm ve Eş’arilik Eleştirisi
Cağfer Karadaş
Doç. Dr., U.Ü. İlahiyat Fakültesi
cagferkaradas@hotmail.com
Özet
Bu makalede Zahirî mezhebine mensup Endülüs’ün önde gelen
alimlerinden İbn Hazm’ın Sünnî-Kelamî bir mezhep olan
Eş’ariliğe yönelik değerlendirme ve eleştirisi ele alındı. Makalenin
muhtevası, İbn Hazm ve Eş’arî mezhebinin kısaca tanıtıldığı bir
giriş ile iman-küfür, Allah’ın isim ve sıfatları, nübüvvet ve
yaratma noktasında Eş’arîliğe getirdiği eleştiriler ve eleştirilerin
değerlendirmesinden oluşur.
Abstract
Ibn Hazm and His Criticisms of Ash’arism
This article deals with Ibn Hazm’s opinions and criticisms of
Ash’arism, a Sunni theological sect, as a Zahirite and prominent
Andalusian scholar. It includes a short introduction on Ibn Hazm
and Ash’arism, his critisms of Ash’arism about the subjects of
belief-disbelief, Allah’s names and attributes, prophethood and

الكلمة وأقسامها

الكَلِمَةُ وأقسامَها

يُعْتَبَرُ تحديدُ نوعِ الكلمةِ في الاستعمالِ اللغويّ أمراً هاماً ، لأنّ من شأنِه أن يُوضِحَ أثرَ الكلمةِ في غيْرِها من الكلامِ الواردِ في جُملَتِها ، كما يُبَيّنُ أثَرَ غيرِها من الكلماتِ فيها ، من خلالِ انتظامِ كلِّ كلمةٍ في الجملةِ أو في الكلامِ .
ومِن خلالِ مَعْرِفَةِ وظيفةِ كلِّ كلمةٍ في الجملةِ ، ومن تأثرِها وتأثيرها في غيرها من الكلماتِ نستطيعُ فَهْمَ المعانيَ التي يقودُ إليها هذا الإنتظامُ النَّسَقِي في كلِّ جملةٍ تُعْرَض علينا في الكلامِ العربيّ . والتي هي جَوْهَرُ وأساسً وظيفةِ علمِ النّحوِ في لُغَةِ العَرَبِ .

والكلمةُ في لغةِ العربِ ، ثلاثة أنواع : الاسم والفعلُ والحرف .
1. الاسم : ويُعْرّف على أنه : ما يَدْلُ على معنى غيرِ مُقتَرنٍ بِزَمَنٍ . مثل :
عماد وبيت وجمل وهواء وغيرها . وأنّ من علاماتِه دخولَ ألـ التعريف عليه ، وحروف النداء وحروفِ الجر والتنوين .

2. الفعل : وهو ما يَدُلُّ على معنى يَقْتَرِنُ بزمنٍ مُخَصّصٍ . مثل : شرب ويشرب ... واشْرَبْ.
3. الحرف : ما يدُلُّ على معنى في غيرِه . مثل : من ، إنّ ، هل ، بل ... وغيرها.

Arapçada Şart Cümleleri

Arapçada Şart Cümleleri
Şart cümleleri iki kısımdan oluşur. Birinci kısma şart (الشَرْطُ), ikinci kısma cevap (جَوَابُ الشَرْطِ) denir.



لَوْ : (Eğer) Geçmişte yerine getirilmemiş bir durum için kullanılır. Cevap cümlesine 'Lam' harfi ile vurgu yapılır. Eğer cevap olumsuzsa 'Lam' harfi kullanılmaz. Fiiller cezmedilmez.

لَوْ اِجْتَھَدْتَ لَنَجَحْتَ : Çabalasaydın geçerdin.

لَوْ عَرَفْتُ أَنَّكَ مَرِيضٌ ما تَأَخَّرْتُ : Hasta olduğunu bilseydim geç kalmazdım.

لَوْ سَمِعْتَ قِصَّتَهُ لَيَبْكَيْتَ : Hikayesini duysaydın ağlardın.

Temenni ifade eder;

لَوْ كَتَبَ : Keşke yazsa.

لَوْ كَانَ كَتَبَ : Keşke yazsaydı.

أَنْ edatı gibi masdar harfi olur. Mazi ve muzari fiilin başında bulunur. Muzari fiili nasbetmez;

يَوَدُّ الطَالِبُ لَوْ نَجَحَ : Öğrenci başarılı olmayı arzu eder.

*(يَوَدُّ أَحَدَهُمْ لَوْ يُعَمَّرُ أَلْفَ سَنَةٍ)* : Onların her biri, bin yıl yaşatılsın ister.

ÇEVRİYAZIDA YAZIM BİRLİĞİ ÜZERİNE ÖNERİLER

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/6 Fall 2008
ÖZET
Çeviri yazı konusu ülkemizde Arap harflerinden
Latin harflerine geçişten sonra bir sorun olarak karşımıza
çıkmıştır. Bu makalede çeviri yazıda karşılaşılan sorunlar
ortaya konulmakta ve bu sorunlara çözüm önerileri
sunulmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Çeviri yazı, Eski Anadolu
Türkçesi, Klasik Türk Edebiyatı, İmlâ.
SUGGESTION ON STANDART WRITTING IN
TRANSCRIPTION
ABSTRACT
Transcription matter appeared a prolem after the
progress of changing alphabet from Arabic alphabet to
Latin alphabet in our country. In this article the
experiences of transcription’s problems and suggestion of
solutions on this matter will present.
Key Words: Transcription, Old Anatolia Turkish,
Classic Turkish Literature, orthographic.


 Çevriyazı(= transcription) terimiyle Arap harfli Türkçe metinlerin Latin kökenli
alfabeye aktarılmasını kastediyoruz.

MOLLA HALÎL el-İS'İRDÎ’NİN “RİSÂLETUN FÎ İLMİ’T-TECVÎD” ADLI ESERİ

Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi -www.e-sarkiyat.com- ISSN: 1308-9633 Sayı: II Kasım 2009
153
Dicle Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi
ÖZET
Bu eser Molla Halîl el-İs'irdî tarafından yazılmış olup şimdiye kadar ona ait böyle bir eserin
olduğundan kimse haberdar değildir. Zira onunla ilgili çalışma yapanlar bundan hiç
bahsetmemişlerdir. Söz konusu eser tecvîd ilmi ile ilgili manzûm Kürtçe bir eserdir. Fasîh bir dille
hemen hemen tecvîdin bütün konularından bahsetmiştir. Tecvîd açısından zorunlu tüm bilgileri
kapsadığından okuyucu için yeterli ve faydalı bir eser vasfına sahiptir.
Anahtar Kelimeler: Molla Halil, Tecvid, el-İs'irdî
ABSTRACT
This book was written by Molla Khalîl el-İs'irdî. It hasn't been known as a book of him until today.
Because no one of researhers on Molla Khalil has mentioned it. İt was written in Kurdish as a rhtyme
about Tajvid. All subjects of Tajvid have been explained in a fluently language. It is sufficient for

BABANZÂDE AHMED NAİM’İN ARAPÇA ÖĞRETİMİNE DAİR BİR MAKALESİ

BABANZÂDE AHMED NAĠM’ĠN
ARAPÇA ÖĞRETĠMĠNE DAĠR BĠR MAKALESĠ,
Zafer KIZIKLI
ÖZET
Babanzâde Ahmed Naim (1872-1934) tarafından kaleme alınan “Lisân-ı
‘Arabîniñ Vucûb-i Tahsîli ve Usûl-i Tedrîsi Hakkında Birkaç Söz” adlı makale,
İslâm kültürü ile Arap dili arasındaki bağı ele alır. Arap dilinin, Türk insanı için
atadan kalan bir miras olduğunu, İslâm kültürünün anlaşılmasının ancak bu
dilin öğrenilmesiyle mümkün olabileceğini vurgular. Ayrıca, burada müellif
Arapça öğretimiyle ilgili önerilerde de bulunur.
Anahtar Sözcükler: Arapça, dil, eğitim, öğretim, İslâm kültürü.
ABSTRACT
An Article Written by Babanzāda Ahmad Na‘īm on Teaching of Arabic
Language
The article “A Few Words About the Necessity of Learning Arabic and Its
Teaching Methods” written by Babanzāda Ahmad Naīm (1872-1934), deals with
the relation between Islamic culture and Arabic language. He claims that Arabic
language is an inheritance that belongs to Turkish people from the former

بعض المعاني المهمة في اللغة التركية اتمنى ان تفيدك

(ARAPÇA - TÜRKÇE)
1ـ كلمة
Kelime
2ـ حرف
Harf
3ـ لفظ ـ تلفظ
Lafız - Telâffuz
4ـ لهجة
Lehçe
5ـ عامية
Şive (ağız) (Avam)
6ـ فعل
Fiil (Eylem)
7ـ فاعل
Fail (Özne/ Yüklem)
8ـ نائب فاعل
Naibi Fail (Özde ‘‘Sözde’’ Özne)
9ـ فعل مجهول
Edilgen Fiil (Belirsiz Fiil)
10ـ فعل معلوم
Etken Fiil (Belirli Fiil)
11ـ الأفعال الخمسة
Beş İsimler
12ـ الفعل المركب
Birleşik Fiil
13ـ تصريف
Çekim
14ـ المزيد من الأفعال
Türemiş Fiiller
15ـ فعل ماضي
Mazi Fiil
16ـ فعل مضارع
Muzari Fiil
17ـ الفعل المضارع المستقبل
Gelecek Zaman Fiili
18ـ الفعل المضارع الحالي
Şimdiki Zaman Fiili
19ـ فعل أمر
Emir Fiili
20ـ أفعال القلوب والتّحويل
Görüş ve Değiştirme Fiilleri
21ـ الفعل اللاّزم
Geçişsiz Fiil
22ـ الفعل المتعدي
Geçişli Fiil
23ـ المجرّد من الأفعال
Yalın Fiiller (Kök Fiiller)
24ـ المشتقات ـ الإشتقاق
Yapım Ekleri
25ـ فعل المدح
Övme Fiiller
26ـ فعل الذّم
Yerme Fiiller
27ـ فعلا التّعجب
Şaşma Fiiller
28ـ تصريف الفعل
Fiil Çekimi
29ـ أنواع الفعل
Fiil Çeşidi

Sahabelerden Bazılarının Faziletleri – Selmanu’l-Farisi ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi

Başlık: FAZİLETLER BÖLÜMÜ

Konu: Sahabelerden Bazılarının Faziletleri – Selmanu’l-Farisi
Ravi: Ebu Hüreyye
Hadisin Arapçası:

عن أبِي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]تََ رَسُولُ اللّهِ # هذِهِ اŒيةَ: وَإنْ تَتَوَلَّوْا يَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ. فَقَالُوا: مَنْ يُسْتَبْدَلُ بِنَا؟ فَضَرَبَ # عَلى مَنْكِبِ سَلْمَانَ رَضِيَ اللّهُ عَنْه. ثُمَّ قَالَ: هذَا وَقَوْمُهُ، وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَوْ كَانَ ا“يمَانُ مَنُوطاً بِالثُّرَيّا لَنَالَهُ رِجَالٌ مِنْ فَارِسَ[. أخرجه الترمذي.»المَنُوطُ« الْمُعَلَّقُ بالشَّىْءِ .

Hadisin Anlamı:

KLASİK ŞİİRDE MİTOLOJİNİN YERİ

AKADEMİK BAKIŞ DERGİSİ
Sayı: 38 Eylül – Ekim 2013
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi
ISSN:1694-528X İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi, Türk Dünyası
Kırgız – Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Celalabat – KIRGIZİSTAN
http://www.akademikbakis.org
1
KLASİK ŞİİRDE MİTOLOJİNİN YERİ
Elmas Şahin*
Öz
Klasik şiirin kaynaklarına baktığımızda İslami inançlar (ayetler ve hadisler), İslami
bilimler (tefsir, kelam, fıkıh), İslam tarihi, Tasavvuf felsefesi, İran mitolojisi, Peygamberlerle
ilgili menkıbeler, efsaneler, söylentiler, mucizeler, tarihin derinliklerindeki efsanevi ve
mitolojik unsurlar; Türk tarihi ve kültürü, çağın şiir anlayışı, Arapça, Farsça sözcük ve
tamlamalar önemli bir yere sahiptir.
Bu çalışmada mazmun, motif, imge ve sembollerin belirgin bir biçimde yer aldığı
klasik şiirde, mitolojinin yeri ve ne sıklıkta kullanıldığı tartışılarak; mitolojinin klasik şiire

MÜTEFERRİKA ÖNCESİ AVRUPALI SEYYAHLARIN HATIRATINDA OSMANLI’DA YAHUDİ MATBAALARI VE ARAPÇA KİTAP BASIM YASAĞI

MÜTEFERRİKA ÖNCESİ AVRUPALI SEYYAHLARIN
HATIRATINDA OSMANLI’DA YAHUDİ MATBAALARI
VE ARAPÇA KİTAP BASIM YASAĞI
Yasin Meral*
HEBREW PRINTING IN OTTOMAN EMPIRE AND BAN OF
PRINTING OF ARABIC BOOKS IN THE WRITINGS OF
EUROPEAN TRAVELERS BEFORE IBRAHIM MUTEFERRIKA
ÖZ
Matbaanın Osmanlı’ya geç gelişi Türkiye’de kitap tarihi konusunda en çok tartışılan
konulardan biridir. Osmanlı’da ilk matbaa, Yahudiler tarafından 1493 yı-
lında kurulmuştur. Müslüman tebaa ise ilk matbaayı 1727 yılında İbrahim Mü-
teferrika ile kurmuştur. Müteferrika öncesi ve sonrasında Yahudi matbaalar aktif
bir şekilde işlemekteydi. Avrupalı seyyahlar hatıratlarında matbaanın geç gelişi
ve Osmanlı toplumunun matbaa algısı hakkında birtakım bilgiler vermektedirler.
Hatıratlarda hattatların işlerini kaybetmesi gerekçe gösterilerek matbaanın yasaklandığı
kaydedilmiştir. Zira el yazmaları istinsah etme o dönemler itibariyle
önemli bir pazar olup birçok insan için istihdam alanıydı. Ayrıca hatıratlardan