Arap Dili

Arap Dili Arap Dili

ARAP ÖĞRENCİLERİN TÜRKÇE YAZILI ANLATIM BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume
6/3 Summer 2011, p. 1357-1367 TURKEY
ARAP ÖĞRENCİLERİN TÜRKÇE YAZILI ANLATIM
BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Fatma BÖLÜKBAŞ*
ÖZET
Bu çalışmada, yabancı dil olarak Türkçe öğrenen Arap öğrencilerin
Türkçe yazılı anlatım becerileri yanlış çözümlemesi yaklaşımına göre
değerlendirilmiştir. Bu çalışma, İstanbul Üniversitesinde yabancı dil olarak
Türkçe öğrenen 20 Arap öğrenci üzerinde yapılmıştır. Araştırmanın verileri,
öğrencilere “Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye hakkında neler
düşünüyordunuz?” konulu 250-300 sözcüklük birer kompozisyon
yazdırılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler, ilk önce şu biçimde
sınıflandırılmıştır: Dilbilgisi yanlışları, sözdizimsel yanlışlar, sözcük
seçiminden kaynaklanan yanlışlar, yazım-noktalama yanlışları. Daha sonra
bu yanlışlar, yanlış çözümlemesi yaklaşımına göre olumsuz aktarım yanlışları

BİR TARİHÎ TÜRKÜ: “CEZAYİR”

TÜRKBİLİG 2003/6:117-126
Özet: Tarihi türkülerden biri olan ‘Cezayir Türküsü,’ bugün Anadolu’nun pek çok yöresinde
düğün töreni bağlamında, sözlü-sözsüz ezgi-türkü olarak ve çoğu zaman da dans eşliğinde
icrâ edilmektedir. Bu makalede, Cezayir türküsünün tarihi gerçeklik ile ilişkisi ve ortaya
çıktığı bağlam bakımından olduğu kadar bugünkü icra bağlamı açısından da araştırılıp
incelenmeye çalışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Cezayir türküsü, Cezayir, tarihi türkü, türkü, dans.
Abstract: The song titled “Cezayir”, a historical song is sung in most parts of Anatolia. It is
performed with verbal or non-verbal within the context of wedding seremonies. In this
article, the relationship between the content of Cezayir song and historical reality will be
discussed and it will also be examined from the point of view of its creating context and its
performing context.
Key words: Algeria song, Algeria, historical songs, song, dance.
Giriş

ARAPÇA YAZILI ANLATIM VE YÖNTEM ARAYlŞLARI

C.Ü. ilahiyat Fakültesi Dergisi
2012, Ciıt: XVI, Sayı: 2 Sayfa: 289-301
ARAPÇA YAZILI ANLATIM VE YÖNTEM ARAYlŞLARI
Galip YAvuz·
Özet
Yazılı anlatım denildiğinde ilk önce akla, duygu ve düşüncelerin
yazıya aktarılması gelir. İlahiyat Fakültelerinde bu adla konulmuş
olan dersin amacının da yazıyla anlatabilme melekesinin öğrenciye
kazandırılmasıdır. Ancak Arapça öğretimi ile alakalı, şimdiye kadar kaleme alınan birçok makale ya da dil öğretimin~ matuf dü-
zenlenen çok sayıda sempozyum, çalıştay ve benzeri aktivitelerde
bu konuyla ilgili sadra şifa olabilecek yeterli bir çaba ortaya konulabilmiş değildir. Binaen aleyh bu makaleyi biz bir yöntem denemesi olarak ele aldık. Ancak şurası muhakkak ki bu konunun somutlaştırılarak disipline edilmiş bir şekilde ortaya konulması bir
zarurettir.
Anahtar Kelimeler: Arapça kompozisyon, Hazırlık sınıfları, ilahiyat Fakülteleri Arapça, Arapça öğretimi
The Seeking of Method in the Style of the Arabic Writing
Abstract

ismi mevsul - ism-i mevsul - ismul mevsul

ismi mevsul - ism-i mevsul - ismul mevsul اسم الموصول

İSM-İ MEVSULLER (أسماء الموصولة)
Kendisinden önceki cümleyi sonraki cümle (sıla cümlesi) ile açıklayan marife isimdir.

İsm-i Mevsuller İkiye ayrılır:
1- Hususî İsm-i mevsul (الإسم الموصول الخاص):
Müzekker, müennes, müfred, tensiye ve cemî şekilleri (siygaları bulunan ism-i mevsuldür.


الجمع
Çoğul

التثنية
İkil

المفرد
Tekil




الذين
Ki onlar

اللذانِ، اللذيْنِ
Ki o ikisi

الذي
Ki o

Müzekker

اللواتي، اللاتي، اللائي

اللتان، اللتينِ

التي

Müennes


Bunların müfred ve cemileri mebni, tesniyeleri murabdır.
Gelen oturdu (müf.) جلس الذي جاء
Gelenler oturdu (cemi) جلس الذين جاؤوا
Gördüğüm iki kişi geldi (tes.) جاء اللذان رأيتهما
Gelen iki kişiyi gördüm (tes.) رأيتُ اللذيْنِ جاءا

Bu ism-i mevsuller hem akıllılar, hem de gayr-i akiller (hayvan ve eşya) için kullanılır.

Arapçada İstisna

Arapçada İstisna
İstisna'nın üç elemanı vardır.

المُسْتَثْنَى : (Mustesna) Hariç olan.

المُسْتَثْنَى مِنْهُ : (Mustesna Minhu) Hariç olunan.

أَدَاةُ الاِسْتِثْنَاءِ : (Edatul İstisna) İstisna kelimeleri. (إِلا ، غَيْرُ ، سِوَى ، ماعَدَا ، ماخَلَا)



İstisna Çeşitleri

1) İstisna Muttasıl (مُتَّصِلٌ); Mustesna ve mustesna minhu aynı cinstir.

نَجَحَ الطُلابُ كُلُّهُمْ إِلَّا خَالِداً : Halit dışında tüm öğrenciler geçti.

2) İstisna Munkatı (مُنْقَطِعٌ); Mustesna, mustesna minhu'den tamamen farklı bir cinstir.

وَصَلَ الضُيُوفُ إِلا أمْتِعَةَهُمْ : Bagajları hariç misafirler geldiler.

3) İstisna Müferrağ (مُفَرَّعٌ); Mustesna minhu'nun cümlede bulunmaması durumudur. (Bu açıdan bakıldığında, yukarıdaki örneklerdekilere de tam istisna denir)

ما جَاءَ إِلا حَامِدٌ : Hamit dışında kimse gelmedi.

Müferrağ istisna cümleleri ya olumsuz, ya yasaklayıcı ya da soru cümleleri şeklindedir.



إِلا Kullanılan İstisna Cümleleri'nin İrabları

Evlad Ve Akrabalara İyilik ARAPÇA TÜRKÇE HADİS Tirmizi

Başlık: BİRR ( İYİLİK, GÜZEL DAVRANIŞ) BÖLÜMÜ

Konu: Evlad Ve Akrabalara İyilik
Ravi: Aişe
Hadisin Arapçası:

وعن عائشة قالت: قال رَسُولُ اللّهِ #: ]خَيرُكُمْ خَيرُكُمْ ‘هلِهِ، وأنَا خيرُكُم ‘هلِى، وإذا مَاتَ صاحِبُكُمْ فدَعُوهُ[. أخرجه الترمذى أيضاً وصححه .

Hadisin Anlamı:

Hazreti Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım. Arkadaşınız öldüğü zaman (kusurlarını zikretmeyi) terkedin.”

Kaynak: Tirmizî, Menâkıb: 85, (3892);

ANADOLU SELÇUKLULARI DEVRİNİN ARAPÇA YAZAN ÖNDE GELEN MÜELLİFLERİ

MEHMET YAVUZ
NÜSHA, YIL: III, SAYI: 11, GÜZ 2003 7
ANADOLU SELÇUKLULARI DEVRİNİN ARAPÇA YAZAN
ÖNDE GELEN MÜELLİFLERİ
Mehmet Yavuz
*
Özet: Bu çalışmada Anadolu Selçukluları devrinde Arapça eser
yazan müelliflerin önde g elenleri tanıtılmaya çalışılmıştır. Bunlara
g eçmeden önce de devrin siyasi, sosyal ve kültürel durumu ele
alınmış, g erek Anadolu Selçukluları, g erekse aynı dönemlerde
Anadolu’nun farklı bölg elerinde hüküm süren Artuklular,
Danişmendliler ve Mengücükler g ibi beyliklerin yöneticilerinin
sosyal ve kültürel alanda g erçekleştirdikleri faaliyetler hakkında
bilg i verilmiştir.
Anahtar kelimeler: Selçuklular, Anadolu Selçukluları, Arapça
yazar, Anadolu
Preeminent Arabic Writers of Anatolian Seljukids Era
Summary: This article aims to introduce the pre-eminent Arabic
writers of the Anatolian Seljukids era. Before doing so, a short
sketch of the political, social and cultural conditions of the
same period was g iven and also some information was g iven

TOKATLI EBUBEKİR KÂNÎ EFENDİ’NİN MENSUR LETÂİFNÂME VE HEZLİYYÂTINDAKİ ŞERHLER

TOKATLI EBUBEKİR KÂNÎ EFENDİ’NİN MENSUR LETÂİFNÂME VE
HEZLİYYÂTINDAKİ ŞERHLER
H. Dilek BATİSLAM∗



Özet
18. yüzyıl Divan edebiyatı şair ve yazarlarından Tokatlı Ebûbekir Kânî'nin Letâifnâme
ve Hezliyyât adıyla bilinen eseri manzum ve mensur olmak üzere iki ayrı bölümden
oluşur. Eserin mensur bölümü, divan edebiyatında görülen, bilinen letâifnâme ve
hezliyyât türünden daha farklı özellikler taşımaktadır. Eserde değişik türlerde yazılmış
çeşitli metin örnekleri bulunmaktadır. Metinlerin ortak özelliği, tamamında farklı
boyutlarda kişisel ya da toplumsal hicve, mizaha önemli ölçüde yer verilmiş olmasıdır.
Kânî’nin Mensur Letâifnâme ve Hezliyyâtı’nda beş şerh metni ile “şerh eyle” redifli
bir hicviye bulunmatadır. Bu metinleri içerik, biçim, dil ve anlatım açısından inceleyip
değerlendirerek farklı şerh örneklerinin özelliklerinin tespitine ve tanıtımına katkıda
bulunmayı amaçlıyoruz.
Anahtar Kelimeler: Kânî, Letâifnâme, Hezliyyât, Şerh, Mensur

Abstract

Dr. Aişe Abdurrahman’ın Kur’an’daki Bazı Ziyade Harflerle Müteradif Kelimeler Hakkındaki Metoduna Eleştirel Bir Bakış

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, II (2015), 189-202 189
Dr. Aişe Abdurrahman’ın Kur’an’daki Bazı Ziyade Harflerle
Müteradif Kelimeler Hakkındaki Metoduna Eleştirel Bir Bakış 1
Muhammed Recai GÜNDÜZ*
Dr. Aişe Abdurrahman’ın Kur’an’daki Bazı Ziyade Harflerle Müteradif Kelimeler
Hakkındaki Metoduna Eleştirel Bir Bakış
Özet Kur’an’ı Kerim’in her cümlesi, her kelimesi ve her harfini mucizevi bir
şekilde sıralanmıştır. Dolayısı ile Kur’an’ı Kerim’in tefsiri yapılırken bu sıralanış
şekli önem arzeder ve bu konu ile ilgili birçok kitap, makale ve tezler yazılmıştır.
Makalemizde de üzerinde duracağımız ve birçok âlimin tez ve makale konusu
olan konuların başında teradüf ve bazı hallerde ziyade olarak kullanılan harfler
konusu gelmektedir. Günlük konuşmalarımızda eş anlamlı kabul edilen bazı
kelimeler, Kur’an’daki kullanımlarında çoğu zaman eş anlamlı olmadıkları
görülür. Yine Kur’an’ı Kerim’de Arapça gramer kurallarına göre hiçbir etkisi

Arapça bir kelimenin isim olduğunu tanıma yolları nelerdir?

Arapça bir kelimenin isim olduğunu tanıma yolları nelerdir?


İsim Tanımları:
1- Zamana bağlı olmaksızın müstakil bir anlamı gösteren kelimedir.
2- Varlıklara adı olan kelimelerdir.


Bir cümledeki kelimenin isim olduğunun en belirgin özelliklerini aşağıdaki kriterlere göre sıralayabiliriz:

a- Kelimenin başına ال varsa, örnek: القَلَمُ
b- Kelimenin sonunda kapalı te ة harfi varsa, örnek: حَمْزَةُ
c- Kelimenin sonunda çift hareke ـٌـًـٍ var, örnek: قَلَمًا
d- Kelimenin başına nida harfi varsa, örnek: يَا أَحْمَدُ


Yukarıda öğrendiğimizi bir cümlede öğrendiğimizi uygularsak, örnek cümlemiz أبْوَابُ المَدْرَسَةِ الكَبِيرَةُُ olsun.

أبْوَابُ: kelimesi isimdir, başında ال yok ancak kendinden sonraki isimle birlikte isim tamlaması durumundadır. Tamlanan/Muzaf kelime ال belirlliik takısı almaz ancak kendinden sonra ki kelime olan Tamlayan/Muzafun ileyh ile belirli hale geldiği için isim bir kelime olduğunu anlarız.

Muzari Fiil Edatları

Muzari Fiil Edatları
لِ : (Lâmı Tâlil) Muzari fiilin başına gelen ‘Li’ harfi; içinlik anlamı katar ve muzari fiili nasbeder.

Normal fiilleri fetha ile nasbeder, “Ef’âlul Hamse“leri ‘nun’ harfinin gitmesi ile nasbeder.

لِتَنْصُرَ <– تَنْصُرُ

لِتَنْصُرا <– تَنْصُرانِ

لِتَنْصُرُوا <– تَنْصُرُونَ

لِتَنْصُرِي <– تَنْصُرِينَ

لِتَنْصُرا <– تَنْصُرانِ

لِتَنْصُرْنَ <– تَنْصُرْنَ (değişmez)

خَرَجَ حامِدٌ مِنْ الفَصْلِ لِيَشْرَبَ الماءَ : Hamit su içmek için sınıftan çıktı.





أَنْ : Muzari fiilin başına gelen ‘En’ harfi; mek, mak anlamı katar ve muzari fiili nasbeder.

أنا أُرِيدُ أَنْ أجْلِسَ ھنا : Burada oturmak istiyorum.

Öncesindeki edatlar kullanılmayabilir;

أَعُوذُ بِاللهِ أَنْ أَكُونَ مِنْ الكَاذِبِينَ ‘min’ düşmüştür aslı şöyledir –>أَعُوذُ بِاللهِ مِنْ أَنْ أَكُونَ مِنْ الكَاذِبِينَ

Eğer emir fiilinin önüne gelirse ‘Tefsir En’i olur, “diye” şeklinde tercüme edilir.

نَادَيْتُ أَنْ اِجْلِسْ : “Otur” diye bağırdım.

İnşâ ve Tarihî Gelişimi

Festschrift
To Commemorate the 80th Anniversary of
Prof. Dr. Talat Tekin’s Birth
The International Association of Central Asian Studies
Korea University of International Studies
ISSN 1226-4490
Editor in Chief
Choi Han-Woo
International
Journal of
Central
Asian Studies
Volume 13 2009
Intern ational Journ al o f Central Asian Studies Volume 13 2009
IJ C AS 1 3 2 0 0 9 , p p . 31 7 -3 41
İnşâ ve Tarihî Gelişimi
Hasan Gültekin
Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın
Özet: Bu çalışma inşânın tarihî gelişimini ortaya koymaktadır. Tarihî
gelişim süreci inşânın ortaya çıkışından itibaren ele alınmıştır. Yazma
eserlerden ve konuyla ilgili diğer kaynaklardan yararlanılarak inşâ kuramı tespit
edilmiş, mektup türlerine ait bilgiler verilmiştir.
Anahtar sözcükler: inşâ, inşâ kuramı, münşeât, elyazma eser, telhîsât
Abstract: This study aims to put forward the historical progress of the inšâ
literature. The process of the historical progress of the inšâ literature was taken

günden güne, gittikçe من يوم إلى يوم

كُنْتُ فِي اِنْتِظَارِكَ بَعْدَ فِرَاقِكَ عَنِّي وَمَرَّتْ سَنَوَاتٍ مُؤْلِمَةٍ وَلَكِنْ مِنْ يَوْمٍ إِلَى يَوْمٍ لَنْ تَبْقَى لِي آمِلاً

Sen benden ayrıldıktan sonra acılık günler geçti. Ne var ki günden güne bende ümit kalmadı!

أَلَمْ أَقُلْ لَكَ فِي بِدَايَةِ تَعَرُّفِنَا: فِرَاقُكَ عَنِّي كَغِيَابِ الشَّمْسِ مِنْ حَيَاتِي، مَعَ فِرَاقِكَ اِشْتَدَّ حَنِينِي إِلَيْكَ مِنْ يَوْمٍ إِلَى يَوْمٍ، لاَ أَتَحَمَّلُ إِلَى عَدَمِ وُجُودِكِ


Sana ilk tanıştığımızda dememiş miydim: “Senin benden ayrılman, hayat güneşimin kaybolması gibidir”. Ayrılığın günden güne sana olan özlemimi şiddetlendirdi.

كان وأخواتها

كان وأخواتها

هي أفعال ناقصة تدخل على الجملة الاسمية فترفع المبتدأ ويسمى اسمها وتنصب الخبر ويسمى خبرها.
أنواع كان: تأتي:
تامة، أي لا تحتاج إلى خبر، وتعني حدث: كان مطرٌ، كان قتالٌ، ومجيئها تامة ينطبق على أخواتها (ماعدا ما فتئ وليس وما زال)، أصبح القومُ (دخلوا قي الصباح)، بات عليٌّ في المسجد (قضى ليلته في المسجد).
زائدة: ما كان أكرمَ زيداً (ما للتعجب، في محل رفع مبتدأ، كان: زائدة، أكرم فعل ماض جامد، زيدا: مفعول به)، لم يوجد –كان- مثله.
ناقصة: كان عليٌّ كريما.
أخوات كان: اثنا عشر فعلا:
أمسى علي زاهداً. أصبح بكرٌ عالماً.
أضحى الحيُّ خالياً. بات الناسُ مسرورين.
ظلّ وجهه مسوداً. صار خالدٌ ثريّاً.
(لَيْسَ عَلَى الأَعْمَى حَرَجٌ) ما زال بكرٌ مناضلاً.
ما انفك خالدٌ مجاهداً. ما فتئ المسلمون مجاهدين.
ما برحت الشرطةُ تبحث عن الجاني.
(وَأَوْصَانِي بِالصَّلاةِ وَالزَّكَاةِ مَا دُمْتُ حَيًّا).
ولصار أخواتٌ تفيد معناها وتعمل عملها: آض، رجع، استحال، عاد، ارتدّ، غدا، راح، انقلب.

Arapça Öğretiminde İdeal Bir Okuma-Anlama Becerisi Üzerine

M.Ü. İlâhiyat Fakültesi Dergisi
43 (2012/2), 167-184
Arapça Öğretiminde
İdeal Bir Okuma-Anlama Becerisi Üzerine
Doç. Dr. Halil İbrahim KAÇAR*
Öz
Bu makale, yabancı dil öğretiminde başarılı bir okuma-anlama dersinin temel parametrelerinin
neler olduğunu konu edinmektedir. Genelde yabancı dil öğretimi, özelde ise Arapça öğretiminde
ideal bir okuma-anlama dersinin nasıl işlenmesi gerektiğini tartışmaktadır. Öğretmen merkezli,
pasif ve statik olan klasik okuma-anlama dersi yerine, modern dil öğretiminde benimsenen öğrenci
merkezli, etkileşimsel (interactive), hareketli ve modern bir okuma anlama dersinin temel esaslarını
ve ipuçlarını ortaya koymaya çalışmaktadır. Başarılı bir okuma-anlama dersi, öğrenciyi,
okuma eyleminin hedefi olan ‘anlam’a en sağlıklı yoldan götüren derstir. Bu gerçekten hareketle,öğrencinin
söz konusu ‘anlam’a ulaşma sürecine aktif olarak iştirak etmesi için, makalede, ağırlıklı