günden güne, gittikçe من يوم إلى يوم

كُنْتُ فِي اِنْتِظَارِكَ بَعْدَ فِرَاقِكَ عَنِّي وَمَرَّتْ سَنَوَاتٍ مُؤْلِمَةٍ وَلَكِنْ مِنْ يَوْمٍ إِلَى يَوْمٍ لَنْ تَبْقَى لِي آمِلاً

Sen benden ayrıldıktan sonra acılık günler geçti. Ne var ki günden güne bende ümit kalmadı!

أَلَمْ أَقُلْ لَكَ فِي بِدَايَةِ تَعَرُّفِنَا: فِرَاقُكَ عَنِّي كَغِيَابِ الشَّمْسِ مِنْ حَيَاتِي، مَعَ فِرَاقِكَ اِشْتَدَّ حَنِينِي إِلَيْكَ مِنْ يَوْمٍ إِلَى يَوْمٍ، لاَ أَتَحَمَّلُ إِلَى عَدَمِ وُجُودِكِ


Sana ilk tanıştığımızda dememiş miydim: “Senin benden ayrılman, hayat güneşimin kaybolması gibidir”. Ayrılığın günden güne sana olan özlemimi şiddetlendirdi.

Konular