ismi mevsul - ism-i mevsul - ismul mevsul
ismi mevsul - ism-i mevsul - ismul mevsul اسم الموصول
İSM-İ MEVSULLER (أسماء الموصولة)
Kendisinden önceki cümleyi sonraki cümle (sıla cümlesi) ile açıklayan marife isimdir.
İsm-i Mevsuller İkiye ayrılır:
1- Hususî İsm-i mevsul (الإسم الموصول الخاص):
Müzekker, müennes, müfred, tensiye ve cemî şekilleri (siygaları bulunan ism-i mevsuldür.
الجمع
Çoğul
التثنية
İkil
المفرد
Tekil
الذين
Ki onlar
اللذانِ، اللذيْنِ
Ki o ikisi
الذي
Ki o
Müzekker
اللواتي، اللاتي، اللائي
اللتان، اللتينِ
التي
Müennes
Bunların müfred ve cemileri mebni, tesniyeleri murabdır.
Gelen oturdu (müf.) جلس الذي جاء
Gelenler oturdu (cemi) جلس الذين جاؤوا
Gördüğüm iki kişi geldi (tes.) جاء اللذان رأيتهما
Gelen iki kişiyi gördüm (tes.) رأيتُ اللذيْنِ جاءا
Bu ism-i mevsuller hem akıllılar, hem de gayr-i akiller (hayvan ve eşya) için kullanılır.
2- Müşterek İsm-i Mevsul (الإسم الموصول المشترك):
Müzekker, müennes, müfred, tensiye ve cemi şekilleri (siygaları) bulunmayan ism-i mevsuldür. Hangi şahıs için kullanıldığı, aid zamirinden anlaşılır.
Ki o kimse, ki o şey أيُّ Ki o şey مَا Ki o kimse مَنْ
(من) ve (ما) mebnî, (أيّ) ise murabdır.
Gördüğüm bayan geldi جاء من رأيتها
Gördüklerim geldi جاء من رأيتهم
(من) akıllı varlıklar (insanlar) için kullanılır:
Öğrenci, kendisine öğretene hürmet eder ياحْترِمُ الطالِبُ مَنْ يُعَلّمُهُ
(ما) gayr-ı akil (hayvan ve eşya) için kullanılır:
(Allah) insana bilmediğini öğretti. (Alak:5) عَلّمَ الإنسانا مالم يَعْلمْ
(أيّ) murabdır. (من) ve (ما) nın yerlerine kullanılır:
Başarılı olan beni sevindirir. يَسُرُّنِي أيُّهُم هو ناجِحٌ
SILA CÜMLESİ
İsm-i mevsulden sonra gelen cümleye veya şibh-i cümleye sıla cümlesi denir. Sıla cümlesi haber cümlesinden olur.
Sıla cümlesi:
1- Fiil cümlesi olur:
Çay içen adamı gördüm رأيت الرجل الذي يشربُ الشايَ
2- İsim cümlesi olur:
Övgüye layık bayan övülür يُثْنى على السيدةِ التي هي جديرة بالثنى
3- Şibh-i cümle olur:
a- Zarflı:
Çocuk evin önündeki arabayı yıkadı غسل الولدُ السيارة التي أمام البيتِ
b- Harf-i cerli
Kardeşim masanın üzerindeki yemeği yedi أكل أخي الطعامَ الذي على الطاوِلةِ
AİD ZAMİRİ
Sıla cümlesinde ism-i mevsule aid olan, sıla cümlesini ism-i mevsule bağlayan ve ism-i mevsulle aynı siygada olan zamirdir.
Aid zamiri, sıla cümlesinde bariz (açık), müstetir (gizli) veya hazfedilmiş olarak bulunur:
1- Bariz
Bahçede gördüğüm adam geldi جاء الرجل الذي رأيتُهُ في الحديقة
(رأيتُهُ) sıla cümlesindeki (هُ) bariz aid zamirdir. (الذي) müfred müzekker olduğu için o da müfred müzekkerdir.
2- Müstetir:
Annem evin önünde duran köpeğe bakıyor تنظرُ أمّي إلى الكلب الذي وقف أمام البيتِ
(وقف أمام البيتِ) sıla cümlesindeki aid zamiri (وقف) fiilinin altında gizli (هُو) dır.
3- Hazfedilmiş:
(Allah) insana bilmediğini öğretti. (Alak:5) ْ عَلّمَ الإنسانا ما لم يَعْلم
(لم يعلمْ) olan sıla cümlesinin kideye göre (لمْ يعلمْهُ) olması gerekirdi. Ancak sıla cümlesinin fiili müteaddi olduğundan, aid zamiri hazfedilmiştir. Bu sebeple (لمْ يعلمْهُ) sıla cümlesindeki (ه) zamiri mahzuftur.
İSM-İ MEVSULLER (أسماء الموصولة)
Kendisinden önceki cümleyi sonraki cümle (sıla cümlesi) ile açıklayan marife isimdir.
İsm-i Mevsuller İkiye ayrılır:
1- Hususî İsm-i mevsul (الإسم الموصول الخاص):
Müzekker, müennes, müfred, tensiye ve cemî şekilleri (siygaları bulunan ism-i mevsuldür.
الجمع
Çoğul
التثنية
İkil
المفرد
Tekil
الذين
Ki onlar
اللذانِ، اللذيْنِ
Ki o ikisi
الذي
Ki o
Müzekker
اللواتي، اللاتي، اللائي
اللتان، اللتينِ
التي
Müennes
Bunların müfred ve cemileri mebni, tesniyeleri murabdır.
Gelen oturdu (müf.) جلس الذي جاء
Gelenler oturdu (cemi) جلس الذين جاؤوا
Gördüğüm iki kişi geldi (tes.) جاء اللذان رأيتهما
Gelen iki kişiyi gördüm (tes.) رأيتُ اللذيْنِ جاءا
Bu ism-i mevsuller hem akıllılar, hem de gayr-i akiller (hayvan ve eşya) için kullanılır.
2- Müşterek İsm-i Mevsul (الإسم الموصول المشترك):
Müzekker, müennes, müfred, tensiye ve cemi şekilleri (siygaları) bulunmayan ism-i mevsuldür. Hangi şahıs için kullanıldığı, aid zamirinden anlaşılır.
Ki o kimse, ki o şey أيُّ Ki o şey مَا Ki o kimse مَنْ
(من) ve (ما) mebnî, (أيّ) ise murabdır.
Gördüğüm bayan geldi جاء من رأيتها
Gördüklerim geldi جاء من رأيتهم
(من) akıllı varlıklar (insanlar) için kullanılır:
Öğrenci, kendisine öğretene hürmet eder ياحْترِمُ الطالِبُ مَنْ يُعَلّمُهُ
(ما) gayr-ı akil (hayvan ve eşya) için kullanılır:
(Allah) insana bilmediğini öğretti. (Alak:5) عَلّمَ الإنسانا مالم يَعْلمْ
(أيّ) murabdır. (من) ve (ما) nın yerlerine kullanılır:
Başarılı olan beni sevindirir. يَسُرُّنِي أيُّهُم هو ناجِحٌ
SILA CÜMLESİ
İsm-i mevsulden sonra gelen cümleye veya şibh-i cümleye sıla cümlesi denir. Sıla cümlesi haber cümlesinden olur.
Sıla cümlesi:
1- Fiil cümlesi olur:
Çay içen adamı gördüm رأيت الرجل الذي يشربُ الشايَ
2- İsim cümlesi olur:
Övgüye layık bayan övülür يُثْنى على السيدةِ التي هي جديرة بالثنى
3- Şibh-i cümle olur:
a- Zarflı:
Çocuk evin önündeki arabayı yıkadı غسل الولدُ السيارة التي أمام البيتِ
b- Harf-i cerli
Kardeşim masanın üzerindeki yemeği yedi أكل أخي الطعامَ الذي على الطاوِلةِ
AİD ZAMİRİ
Sıla cümlesinde ism-i mevsule aid olan, sıla cümlesini ism-i mevsule bağlayan ve ism-i mevsulle aynı siygada olan zamirdir.
Aid zamiri, sıla cümlesinde bariz (açık), müstetir (gizli) veya hazfedilmiş olarak bulunur:
1- Bariz
Bahçede gördüğüm adam geldi جاء الرجل الذي رأيتُهُ في الحديقة
(رأيتُهُ) sıla cümlesindeki (هُ) bariz aid zamirdir. (الذي) müfred müzekker olduğu için o da müfred müzekkerdir.
2- Müstetir:
Annem evin önünde duran köpeğe bakıyor تنظرُ أمّي إلى الكلب الذي وقف أمام البيتِ
(وقف أمام البيتِ) sıla cümlesindeki aid zamiri (وقف) fiilinin altında gizli (هُو) dır.
3- Hazfedilmiş:
(Allah) insana bilmediğini öğretti. (Alak:5) ْ عَلّمَ الإنسانا ما لم يَعْلم
(لم يعلمْ) olan sıla cümlesinin kideye göre (لمْ يعلمْهُ) olması gerekirdi. Ancak sıla cümlesinin fiili müteaddi olduğundan, aid zamiri hazfedilmiştir. Bu sebeple (لمْ يعلمْهُ) sıla cümlesindeki (ه) zamiri mahzuftur.
Konular
- Arapça Cümle Örnekleri-5 İstekte Bulunmak
- Arapça Cümle Örnekleri-6 Havalimanındayım
- Arapça Cümle Örnekleri-7 Gümrükteyim
- Arapça Cümle Örnekleri-8 Döviz İşleri
- Arapça Cümle Örnekleri – 9 Taksideyim
- Arapça Cümle Örnekleri-10 Oteldeyim
- Arapça Cümle Örneklerim-11 Otelde İhtiyaçlarım
- Arapça Cümle Örnekleri-12 Otel Şikayetlerim
- Arapça Cümle Örnekleri-13 Kahvaltıdayım
- Arapça Cümle Örnekleri-14 Otelden Ayrılıyorum
- Arapça Cümle Örnekleri-15 Lokantadayım
- Arap Halkın Yaygın Olarak Kullandığı Bazı Tabirler-1
- Arap Halkın Yaygın Olarak Kullandığı Bazı Tabirler-2
- Arap Halkın Yaygın Olarak Kullandığı Bazı Tabirler-3
- Arapça Cümle Örnekleri-16 (Lokanta) Salatalarım
- Arapça Cümle Örnekleri-17 (Lokanta) Çorbalarım
- Arapça Cümle Örnekleri-18 (Lokanta) Et Seçeneklerim
- Arapça Cümle Örnekleri-19 Lokantadan Hesap İsterken…
- Arapça Cümle Örnekleri-20 Lokanta Şikayetlerim
- Arapça Cümle Örnekleri-21 Kahve-Tatlı İstiyorum
- Arapça Cümle Örnekleri-22 Uçak Bileti Satın Alıyorum
- Arapça Cümle Örnekleri-23 Tren Bileti Satın Almak
- Arapça Cümle Örnekleri-24 Otobüs Bileti Satın Alıyorum.
- Arapça Cümle Örnekleri-25 Şehir Turundayım
- Arapça Cümle Örnekleri-26 Bir Yeri Gezmek İstiyorum
- Arapça Cümle Örnekleri-27 Spordayım
- Arapça Cümle Örnekleri-28 Ayrıntılı Tanışma Cümleleri-1
- Arapça Tanışma Cümleleri-29 Ayrıntılı Tanışma Cümleleri-2
- Arapça Cümle Örnekleri-30 Hava Durumu
- Arapça - Türkçe Sözlük