KIRGIZCADAKİ ARAPÇA KELİMELER ve BUNLARIN ARAPÇA ÖĞRENİMİNDEKİ YERİ

T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
ARAP DİLİ EĞİTİMİ BİLİM DALI
KIRGIZCADAKİ ARAPÇA KELİMELER ve BUNLARIN ARAPÇA
ÖĞRENİMİNDEKİ YERİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
HAZIRLAYAN
Erkinbek KUNDUZOV
DANIŞMAN
Prof. Dr. Emrullah İŞLER
Ankara–2006
i
ÖZET
Giriş, sonuç ve üç bölümden oluşan bu çalışma Kırgız Türkçesindeki Arapça
alıntı kelimelerin ses ve anlam düzeyleri bakımından uğradıkları değişiklikleri
belirterek bu değişikliklerin Arapça öğrenimindeki olumsuz yönlerini göstermeyi
amaçlamaktadır.
Giriş bölümünde, çalışmanın önemi, amacı ve alanı üzerinde durulmuştur.
Birinci bölümde, diller arası kelime alış-verişi ve yabancı dil öğretimi, Kırgız
ve Kırgızcadaki yabancı kelimeler ile Arapçadan Kırgızcaya kelime geçişinin
tarihçesi başlıkları altında Kırgızcadaki Arapça alıntı kelime olgusu ele alınmıştır.
İkinci bölümde, Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerin uğradıkları ses
olayları ünlüler ve ünsüzler olarak iki ana grupta verilmiş, ardından bu kelimelerin
Kırgızların Arapça öğreniminde yol açabileceği yanlışlar Kırgızcadan Arapçaya ses
bilgisi düzeyinde yapılan olumsuz aktarımlar ana başlığı altında değerlendirilmiştir.
Üçüncü bölümde, Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerin uğradıkları anlam
kaymaları gösterilmiş, daha sonra Kırgızcadan Arapçaya anlam bilgisi düzeyinde
yapılan olumsuz aktarım ana başlığı altında bu anlam kaymalarının Arapça
öğreniminde yol açabileceği yanlışlar üzerinde durulmuştur.
Sonuç bölümünde ise çalışmanın genel bir değerlendirmesi yapılmış ve
varılan sonuç hakkında bilgi verilmiştir.
ii
ABSTRACT
This study comprising of the introduction, three chapters and conclusion,
aims at presenting the phonetic and semantic changes in the Arabic origin words
borrowed to the Kyrgyz Turkish, and demonstrating the negative effects of such
changes on the Arabic learning.
The introduction highlights the importance, purpose and scope of this study.
The first chapter covers the case of the Arabic words borrowed to the Kyrgyz
language under the headlines of the inter-language exchange of words and foreign
language teaching, the original and borrowed words in the Kyrgyz language and the
history of borrowing Arabic origin words into the Kyrgyz language.
At the second chapter, the phonetic changes in the Arabic words borrowed to
the Kyrgyz language under two main groups as vowels and consonants, and then any
possible problems and troubles to be caused by such words in the Arabic learning of
the Kyrgyz people are evaluated under the headline of the negative phonetic
borrowings from Arabic into the Kyrgyz language.
The third chapter presents the semantic deviations of the Arabic origin words
borrowed into the Kyrgyz language, and any possible problems and troubles to be
caused by such semantic deviations in the Arabic learning under the headline of
negative semantic transfers.
An overall evaluation of this study and explanations on the obtained results
take place in the conclusion.
iii
ÖN SÖZ
XX. yüzyılda hızlı bir değişim gösteren ve giderek kökten bir değişim içine
giren yabancı dil öğretim ve öğrenme alanındaki araştırmalar, bir yandan dilbilim
araştırmalarının sonuçlarından öte yandan da psikoloji, eğitim, sosyoloji gibi diğer
bilim alanlarındaki yeniliklerden yararlanmıştır. Geleneksel dil öğretim yöntemleri
yanında çağdaş yöntemler ortaya konulmuştur. Ayrıca yabancı dil öğretiminde
kullanılacak yöntemlerin, söz konusu topluluğun anadilini göz önünde bulundurması
başarılı bir sonuç almak için gerekli koşullar arasında ele alınmıştır.
Bu araştırmada Kırgız Türkçesinde Arapça kelimeler ve bunların Arapça
öğreniminde yol açabileceği zorluklar gösterilmeye çalışılmıştır. Kırgız Türkçesi
günümüzde Kırgızistan Cumhuriyetinin resmi dili olan ve Kırgız halkı tarafından
konuşulan bir dildir. Kırgızlar diğer Türk boyları gibi X. yüzyıldan itibaren
İslamiyet’i din olarak kabul etmeye başlamışlardır. Kırgız Türkçesi direk veya
dolaylı olarak Arap dilinin etkisinde kalmıştır. Dolayısıyla Kırgız Türkçesine
Arapçadan birçok kelime geçmiştir.
Çalışmada söz konusu kelimeler ses ve anlam bilgileri düzeyinde incelenmiş
ve bu iki düzeyde meydana gelen değişikliklerin yol açabileceği yanlışlar
gösterilmeye çalışılmıştır.
Tez; çalışmanın önemi, amacı ve alanı konularının işlendiği “Giriş”
bölümüyle başlamaktadır.
Birinci bölümde, diller arası kelime alış-verişi ve yabancı dil öğrenimi, Kırgız
dili ve Kırgızcadaki yabancı kelimeler ve Arapçadan Kırgızcaya kelime geçişinin
tarihçesi ele alındı.
İkinci bölümde önce Kırgızcadaki Arapça kelimelerin uğradıkları ses
değişiklikleri, daha sonra Kırgızcadan Arapçaya ses bilgisi düzeyinde yapılan
olumsuz aktarımlar ve bunların çözüm yolları ele alındı. Ses değişiklikleri ünlü ve
ünsüz değişmeler olarak ayrı ayrı ele alınmıştır.
Bu bölümde önce değişme için açıklamalar yapılmış daha sonra örnek
kelimeler sıralanmıştır. İlk sütunda kelimelerin Arapçadaki şekilleri transkripsiyon
iv
işaretleri kullanılarak Latin alfabesiyle gösterilmiş, ikinci sütunda Kırgızcadaki
şekilleri verilmiştir. Üçüncü sütunda ise, bu kelimelerin Türkçedeki karşılıkları
verilmiştir. Türkçe sütununda eğer aynı kökten gelen kelimeler varsa onlar verilmiş,
Kırgızcadaki farklı anlamları ise dipnotta gösterilmiştir. Aynı kökten gelen kelimeler
Türkçede kullanılmıyorsa, parantez açılarak Türkçedeki anlamları gösterilmiştir.
Değişmeler (>) işareti ile gösterilmiştir. Daha sonra bu gibi ses değişikliklerinden
Arapça öğrenimi sırasında kaynaklanabilecek yanlışlar gösterilmeye çalışılmış ve
bazı çözüm önerileri sunulmuştur.
Üçüncü bölümde ilk önce Arapçadan Kırgızcaya geçen kelimelerdeki anlam
değişiklikleri gösterilmiştir. Anlam kaymasına uğrayan kelimeler Kırgızcadaki
alfabetik sıraya göre verilmiştir. Daha sonra anlam kaymasına uğrayan kelimelerden
olumsuz aktarıma neden olabilecekleri gösterilmiş ve bu tür yanlışların
giderilebilmesi için bazı çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
Bu çalışmada birçok değerli kişilerin yardımını gördüm. Bunların başında
çalışmanın sonuna kadar her türlü yardımını ve desteğini esirgemeyen değerli
danışman hocam Prof. Dr. Emrullah İŞLER gelmektedir. Kendisine çok teşekkür
ederim. Ayrıca çalışmam boyunca emeği geçen ve desteğini esirgemeyen herkese
teşekkürü bir borç bilirim.
04. 05. 2006
Erkinbek KUNDUZOV
v
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET ……………………………………………………………………………..i
ABSTRACT………………………………………………………………………ii
ÖN SÖZ…………………………………………………………………………..iii
KISALTMALAR CETVELİ……………………………………………………viii
TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ……………………………………………….....ix
GİRİŞ
Çalışmanın Önemi………………………………………………………………..1
Çalışmanın Amacı………………………………………………………………..2
Çalışmanın Alanı…………………………………………………………………2
BİRİNCİ BÖLÜM
Diller Arası Etkileşim ve Kırgızcadaki Arapça Alıntı Kelime Olgusu
1. Diller Arası Kelime Alış-Verişleri ve Yabancı Dil Öğretimi………..….……..4
2. Kırgız Dili ve Kırgızcadaki Yabancı Kelimeler……………………….……….9
3. Arapçadan Kırgızcaya Kelime Geçişinin Tarihçesi…………………………..12
vi
İKİNCİ BÖLÜM
SES BİLGİSİ
1. Ses Yapısı Değişen Kelimelerdeki Ses Olayları………………………..……….15
1. A. Ünlü Değişmeleri...…………………………………………...………15
1. A. 1. Ünlülerin Kısalması………………………………….…….16
1. A. 2. Ünlü Kalınlaşması……………………………….….………22
1. A. 3. Ünlü İncelmesi……………….………...……….…………..25
1. A. 4. Ünlü Yuvarlaklaşması…………………...…….……………29
1. A. 5. Ünlü Genişlemesi………………………..………….………31
1. A. 6. Ünlü Düşmesi……………………………..………………...31
1. A. 7. Ünlü Türemesi…………………………….………………...32
1. B. Ünsüz Değişmeleri…………………………………………………….36
1. B. 1.Tonlulaşma…………………………………………………..36
1. B. 2.Tonsuzlaşma…………………………………………...…….38
1. B. 3. Süreksizleşme……………………………………………….41
1. B. 4. Diğer Ünsüz Değişmeleri...…………………………………46
1. B. 5. Benzeşmezlik………………………………………………..49
1. B. 6. Ünsüz Tekleşmesi…………………………………………...49
1. B. 7. Ünsüz Türemesi……………..………………………………51
1. B. 8. Ünsüz Düşmesi……………………………………………..52
2. Arapça Öğreniminde Kırgızcadan Ses Bilgisi Düzeyinde Yapılan Olumsuz
Aktarım……………………………………………………………….……………..55
2. A. Kırgızların Arapça Telaffuzunda Karşılaştıkları Zorluklar.................…59
vii
2. B. Kırgızcalaşmış Arapça Kelimelerin Yol Açtığı Ses Bilgisi
Yanlışları.....................................................................................................................63
2. C. Söz Konusu Yanlışların Çözüm Yolları.............................…………….71
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANLAM BİLGİSİ
1. Kırgızcada Anlam Değişikliğine Uğrayan Arapça Alıntı Kelimeler……………..75
2. Arapça Öğreniminde Kırgızcadan Anlam Bilgisi Düzeyinde Yapılan Olumsuz
Aktarım……………………………………………………………………………...91
2. A. Olumsuz Aktarıma Neden Olabilecek Kırgızcadaki Anlam Kaymasına
Uğrayan Arapça Alıntı Kelimeler………………………………………………...…94
2. B. Olumsuz Aktarımın Çözüm Yolları…………………………………..98
SONUÇ…………………………………………………………………………….101
KAYNAKÇA………………………………………………………………………103
viii
KISALTMALAR CETVELİ
A. g. e. : Adı geçen eser
A.g.m. : Adı geçen makale
Ar. : Arapça
bkz. : bakınız
C. : Cilt
çev. : çeviren
Gnş. : Geniş
Haz. : Hazırlayan
Kır. : Kırgızca
s. : sayfa
S. : Sayı
Tr. : Türkiye Türkçesi
ix
TRANSKRİPSİYON SİSTEMİ
Bu çalışmada Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlükte kullandığı
Transkripsiyon sistemi esas alınmıştır. Ayrıca / /ءkelime başında olduğu zaman
gösterilmemiştir. Arapça kelimelerin sonunda yer alan dişilik //ةsi Kırgızcadaki
Arapça kelimelerin bazılarında okunmuş ve /t/ sesiyle yazılmıştır. Bazılarında ise
okunmamıştır. Biz bu harfi parantez içinde /t/ sesiyle gösterdik.
Ünsüzler
™ ء


& ث

√ ح
« خ

≠ ذ



şش
§ ص
≥ ض
† ط
@ ظ
¡ ع
πغ

… ق







x
Kısa Ünlüler
Uzun Ünlüler
aـَ
iـِ
uـُ
âا
ûوُ
ِ îى
GİRİŞ
GİRİŞ
Girişte çalışmanın önemi, amacı ve alanı üzerinde durulacaktır.
Çalışmanın Önemi
Kırgızlar da diğer Türk boyları gibi X. yüzyıldan itibaren İslam’ı din olarak
kabul etmeye başlamışlardır. Ancak Kırgızların İslamlaşma süreci XVII. yüzyıllara
kadar devam etmiştir. Bu uzun süreç içinde Kırgızlar direk veya dolaylı olarak Arap
kültüründen etkilenmiştir. Bu etkileşim Kırgız dilinde de kendini göstermiştir.
Arapçadan Kırgızcaya yüzlerce kelime geçmiştir. Zamanla bu kelimeler Kırgızcanın
ses özeliklerine ve anlam örgülerine ayak uydurarak bir takım değişikliklere
uğramıştır.
Yabancı dil öğrenirken öğrenciler farklı sorunlar ile karşılaşmaktadırlar. Bu
sorunların bir kısmının anadili ile hedef dil arasındaki çeşitli farklılıklar veya
benzerliklerden meydana geldiği ortaya konulmuştur.1 Son dönemlerde yabancı dil
öğretimi ve öğrenimi alanında yapılan çalışmalarda, karşıtsal dilbilimin de
verilerinden yararlanılarak bu gibi yanlışların nasıl meydana gelebileceği
belirtilmiştir. Anadiliyle hedef dilin karşı karşıya gelmesiyle öğrenci bir dilden ikinci
bir dile aktarımlar yapmaktadır. Bu olgu da aktarım diye adlandırılmaktadır.
Aktarımın bir olumlu bir de olumsuz yönü vardır. Olumlu yönü öğrenimi
kolaylaştırırken olumsuz yönü ise, zorlaştırmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar
olumsuz aktarımın nedenleri üzerinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkarmıştır.
Bu çalışmada anadili Kırgızca olan öğrenciler hedef dil olarak Arapça
öğrenmelerinde bu kelimelerin önceden bilinmesi öğrenimi daha zevkli hâle
getireceği düşünülmektedir. Bununla birlikte Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı
kelimelerin uğradıkları ses ve anlam düzeylerindeki değişikliklerin tespit edilerek
Arapça öğrenimi açısından değerlendirilmesi öğrenimi daha verimli hale getirecektir.
Ayrıca öğrenim sürecinde bu kelimelerden yararlanmak onlardan kaynaklanabilecek
1 Bu konu için bkz. Müşerref Dede: “Yabancı Dil Öğretiminde Karşılaştırmalı Dilbilim ve Yanlış
Çözümlemesinin Yeri”, Türk Dili, S. 379-380, (Temmuz-Aralık), s. 124-125.
2
zorlukların bilinmesini sağlayacaktır. Kırgızistan’da yaptığımız araştırmalarda daha
önce konuyla ilgili çalışma yapılmadığını belirledik. Kırgızcadaki Arapça kelimeler
ünlü Türkolog Hüseyin Karasayev’in “Özdöştürülgün Sözdör” adlı sözlüğünde diğer
yabancı kelimelerle beraber ele alınmış ve Arapça asılları gösterilmeye çalışılmıştır.
Bunun dışında Djenişbek Moçoev tarafından Rusça olarak hazırlanan “Arabizmı v
Kırgızskom Yazıke” (Kırgızcadaki Arapça unsurlar) adlı çalışma bulunmaktadır.
Ancak bu iki çalışma da sözlük şeklindedir.
Bu çalışma, anadili Kırgızca olanların Arapça öğrenimlerine ışık tutacak bir
takım bilgiler ve sonuçlar sunacaktır.
Çalışmanın Amacı
Bu çalışmanın amacı Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerde
meydana gelen ses olaylarını ve anlam kaymalarını tespit etmek ve anadili Kırgızca
olanların yabancı dil olarak Arapça öğreniminde bu değişiklikler sebebiyle yapılan
olumsuz aktarımları belirtmektir.
Kırgız Türkçesiyle Arapçadaki sesler farklı açılardan karşılaştırılacak ve
Kırgızların zorlanabileceği Arapça sesler üzerinde durulacaktır.
Yabancı dil öğreniminde önemli bir yere sahip kelime öğreniminde Kırgız
Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerin yol açabileceği zorluklar ele alınacaktır. Bu
zorlukların giderilmesi için bazı çözüm önerilerinde de bulunulacaktır.
Çalışmanın Alanı
Bu çalışmanın alanı Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerin
uğradıkları ses ve anlam düzeyindeki değişikliklerin belirlenerek bu değişikliklerden
kaynaklanabilecek zorlukların gösterilmesiyle sınırlandırılmıştır. Ayrıca bu gibi
zorlukların yol açacağı kimi sorunlara çözüm önerilerinde bulunmak da çalışmanın
kapsamı içindedir.
Amaca ulaşmak için Kırgız Türkçesindeki çeşitli sözlükler taranacaktır.
Özellikle tezde Kırgız Türkçesinin en kapsamlı sözlüğü olan ve 40.000 civarında
3
kelimeyi içeren Konstantin Kuzmiç Yudahin’in “Kırgızca-Rusça” sözlüğü ile
Hüseyin Karasaev’in Kırgız Türkçesindeki yabancı kelimeleri derlediği
“Özdöştürülgön Sözdör” adlı sözlüğü esas alınmıştır. Ayrıca bunların dışında
çalışmada kullanılan sözlükler şunlardır:
1. Grigorij Şamiloviç Şarbatov, Russko-Arabskiy Uçebniy Slovar, Moskova,
1979.
2. İlhan Ayverdi, Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe
Sözlük, İstanbul, 2005.
3. Şemseddin Samî, Kâmûs-i Türkî, İstanbul, 2004.
4. Dr. Bekir Topaloğlu, Dr. Hayreddin Karaman, Arapça-Türkçe Yeni Kamus,
İstanbul, 1985.
5. Cubran Mesûd, Râid Mu’camu-n Lugaviyyun ‘Asriyun, Beyrut 1986
6. Harlampiy Karpoviç Baranov, Arabsko-Russkiy Slovar, Moskova, 1984.
7. Serdar Mutçalı, Türkçe Arapça Sözlük, İstanbul, 1995
8. Andreas Tietze, Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı, C.1 A-E,
İstanbul-Wien 2002.
Ses değişiklikleri kısmında Kırgızcadaki Arapça kelimelerdeki ses
olaylarında ölçü olarak Hülya Kasapoğlu Çengel’in “Kırgız Türkçesinin Grameri”
adlı kitabındaki Kırgız Türkçesinde ses olayları esas alınmıştır.
BİRİNCİ BÖLÜM
DİLLER ARASI ETKİLEŞİM ve KIRGIZCADAKİ ARAPÇA
ALINTI KELİME OLGUSU
DİLLER ARASI ETKİLEŞİM VE KIRGIZCADAKİ ARAPÇA ALINTI
KELİME OLGUSU
Tüm toplumlar birbiriyle devamlı ilişki içindelerdir. Bu ilişkiler sonucu
toplumlar birbirlerini etkileyebilmektedir. Bu gibi etkileşimlerden biri toplumların
dilleri arasında görülmektedir. Diller farklı dil ailelerine sahip olsa bile, bazen kelime
alış-verişi gibi etkileşimde bulunabilmektedirler. Kırgızca ile Arapça arasında
meydana gelen etkileşim de buna benzemektedir. Bu etkileşimde daha çok Arapça
etkileyen, Kırgızca etkilenen dil olmuştur. Kırgızistan’ın Sovyetler Birliğine dâhil
olmasından sonra Kırgızcadaki Arapça kelimelerin birçoğu artık kullanımdan
kaldırılmıştır. Ancak buna rağmen günümüz Kırgızcasında bin civarında Arapça
asıllı kelime kullanılmaktadır. Bu da Kırgızcadaki yabancı sözcükler arasında
azımsanamayacak bir kısmı oluşturmaktadır. Daha çok siyasî, kültürel ve bilimsel
kavramların Arapça olması ise bu kelimelerin önemini göstermektedir.
1. Diller Arası Kelime Alış Verişi ve Yabancı Dil Öğrenimi
İnsanlar arası en önemli iletişim aracı olan dilin de, kâinattaki diğer varlıklar
gibi devamlı değişip geliştiği bir gerçektir. İnsan toplumundaki her türlü siyasî,
iktisadî ve sosyal gelişmeler ilk önce o toplumun diline yansımaktadır. Tıpkı insanlar
arasında olduğu gibi, uluslararası ilişkiler de, dili doğrudan etkisi altına almaktadır.
Ayrıca dil, uluslararası her türlü ilişkideki en önemli araçlardan biridir. Bu konunun
en önde gelen uzmanlarından biri sayılan Doğan Aksan’a göre “kültürü oluşturan
öğelerin en başta geleni olan dil, bir ulustaki kültür hareketlerinin ve o ulusun başka
toplumlarla olan kültür ilişkilerinin büyük ölçüde etkisindedir.” 1
“Diller arası ilişkilerde en çok alınan öğeler şüphesiz ki kelimelerdir. Başta
dinsel yakınlaşmaları, edebiyat etkilemeleri olmak üzere, ticarî, siyasî ilişkiler
1
Doğan AKSAN: Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), C.I, (Ankara, 2000), s. 137.
5
nedeniyle dilden dile aktarılmaktadırlar.”2 Kelimeler mensubu bulundukları dillerin
sınırlarını aşıp başka dillere girip ve bazen kendileriyle eş anlamlı olan rakiplerini
silerek onların yerlerini alabilmektedirler3
Dilcilere göre diller arası kelime alış-verişi iki türlü olabilmektedir:
Birincisi farklı sosyal yapılara sahip toplulukların birbirlerinden bilmedikleri
yeni şeyleri öğrenmesiyle olmaktadır. Dolayısıyla her topluluk kendisinden farklı
tarihî ve coğrafî ortamlarda yaşayan başka topluluk veya kavimlerden bir şeyler
öğrenmektedir. Öğrendikleri şeylerin isimlerini de kendi dillerine taşımaktadırlar.
Temelinde öğrenmenin yattığı bu tür alıntılara bilgi alıntıları denilmektedir.4 Bu
alıntılar, dillerin ait olduğu ulusların siyasî, askerî, sanayi, kültürel ve edebi
gelişmeleriyle üstünlükleri ölçüsünde ifade yeteneklerinin gelişip diğer milletlerin
dilleri üzerindeki etkinlik alanlarının genişlemesi ile ilgilidir.5
Bilgilenmenin sonucu olan bu alıntılarla beraber kişi ve toplulukların, başka
kişi ve topluluklardan, bilgilenme ve öğrenme olmaksızın da alıntılar yaptıkları
görülmektedir. Genelde bu tür alıntılar birden çok toplulukların bir arada yaşadığı
toplumlarda meydana gelmektedir. Bu gibi toplumlarda yöneten veya işgal eden
topluluğun temsil ettiği üst katman dili verici, yönetilen veya işgal edilenin temsil
ettiği alt katman dili de alıcı konumundadır. Ancak bazen bu etkileşim tam tersine
olabilmektedir. Osmanlı dönemi Türkçesi buna örnek olabilir. Üst katman dili olan
Türkçe alt katman dili olan Arapçadan etkilenmiştir. Yani alt katman dili verici, üst
katman dili de alıcı konumunda olabilmektedir. Bu tür alıntılara özenti alıntıları6
denilmektedir. Bu gibi alıntılarla bilgilenme ve öğrenme ile alıcı dilin ihtiyaçları
arasında hiçbir bağlantı yoktur. Özenti alıntıları daha çok alıcı dilin kullanıcısının
sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarıyla bağlantılıdır.7
Bu gibi alış verişler sadece kelime ve sözcüklerle sınırlı kalmayıp dillerin
yapısını değiştirecek kadar büyük ölçülerde olabilmektedir. Bir arada konuşulan iki
2
A. g. e. s. 137.
3 Nasuhi Ünan KARAARSLAN: Cam’iat- Tarib ve Arapçada Yabancı Kelimeler, Atatürk Ü.,
İslamî İlimler Fakültesi, (Yayınlanmamış Doçentlik Tezi), (Erzurum, 1982), s. 26.
4 Günay KARAAĞAÇ: “Alıntı Kelimeler Üzerine Düşünceler”, Türk Dili, S. 552, (Aralık 1997), s.
499.
5 Nasuhi Ünan KARAARSLAN: A.g.e. , s. 26.
6 Günay KARAAĞAÇ: A.g.m. , s. 499.
7
A.g.m., s. 500.
6
dil birbirinden sözcükler ve kurallar aldıkları gibi bu dillerin ses düzeyleri ve anlatım
yolları arasında da yakınlaşmalara yol açmaktadır.8
Ancak günümüzde artık iki topluluğun bir arada yaşamadığı ortamlarda da,
yazılı ve görsel araçların gelişmesiyle bu tür etkileşimler meydana gelebilmektedir.
İngilizce sözcüklerin bu dilin konuşulmadığı toplumlarda kullanılması buna bir örnek
teşkil edebilmektedir.
Dünyadaki tüm dillerde yabancı kelimeler bulunmaktadır. Bunun için her
dilin söz varlığını oluşturan kelimeler yerli ve yabancı sözcükler olmak üzere ikiye
ayrılmaktadır. Yerli sözcükler, dilin kendisinde bulunan, başka dilden alınmamış
sözcüklerdir. Yabancı sözcüklerse, kökeni o dilde bulunmayan ve başka bir dilden
alınmış sözcüklerdir.
Bir dilde kullanılan yabancı sözcüklerin ortak özelliği ise, genelde o dilin
kurallarına uyum içinde kalabilmek için geçirdiği değişikliklerdir. Tüm dillerdeki
yabancı kelimelerin büyük bir kısmı ses veya anlam bakımında belli düzeyde
değişikliğe uğramıştır.
Alıntılar genelde verici dildeki ses ve anlam yapılarıyla değil, alıcı dilin ses
yapısı ve anlam dünyasının ihtiyaçlarına göre yapılır. Dolayısıyla ses ve anlamca
alındıkları yeni ortamlara uygun hale getirilirler. Bu uygunlaştırmanın derecesini ise,
alınma şartları belirler. Hem bilgi hem özenti alıntılarında, alıntının yapıldığı zaman
veya mekân, alıntıyı yapan kişi veya grupların niteliği, alıcı ve verici dillerin ses
yapılarındaki ve anlam örgülerindeki yakınlık veya uzaklıklar gibi birçok şart,
alıntıların niteliğini belirler. 9
Alıntılar bu bakımdan ödünç kelime ve melez kelime olarak ikiye ayrılır. 10
Ödünç kelime, bir dil ailesi ve lehçeler arasında yapılan alıntılardır. Bunlara
iç alıntılar da denir. Bir kelimenin ses ve anlamca hiç değiştirilmeden yapılan
alıntılar. Bunun olabilmesi için de, verici ve alıcı diller arasında ses yapısı ve anlam
örgüsü bakımından benzerliklerin bulunması gerekmektedir. Aralarında akrabalık
ilişkileri olan alıntılar bu yapıdadır.11
8
Doğan AKSAN: A.g.e., s.139.
9 Günay KARAAĞAÇ: A.g.m., s. 503.
10
A. g. m., s. 503.
11 Ahmet AKÇATAŞ: “Türk Dilinde Ödünç Anlam Alımı“, Türk Dili, S. 613, (Ocak 2003), s. 47.
7
Melez kelime ise, en yaygın alıntı biçimi olup daha çok ses yapısı ve anlam
örgüsü farklı olan diller arasında görülür. Bunlara dış alıntılar da denir. Alınan
kelime, alındığı dilin ses yapısına ve anlam örgüsüne uydurulur.12
Bir dile yerleştikten sonra asıl ses yapısını değiştirip, alındığı dilin ses
özelliklerine uyum sağlaması en az çaba kanunu gereği önce konuşma dilinde
meydana gelir. Dil kurallarına bağlılığı gereği daha muhafazakâr yazı dili ise
bunların bir kısmını daha sonra kabul eder. Ses olaylarının bir kısmı da konuşma
dilinde kalır.13
Alıntı kelimeler sadece ses değişikliğine tabi tutulmakla kalmaz, birçok defa
anlam değişikliğine uğramaktadırlar. Örneğin, Arapça “ża‛îf” güçsüz, zayıf,
Kırgızcada “eş, hanım” olmuştur. Diğer bir noktaysa, bazen bu kelimeler alındıkları
dilde hiçbir eşanlamı olmadan tek başlarına kullanılmaktadırlar. Bu da, yukarıda da
belirttiğimiz gibi alıcı dilin kullanıcıları tarafında yeni öğrendikleri eşyaların ismi
olsa gerektir. Bazen bu kelimelerin alıcı dilde eşanlamlıları olmasına rağmen
kullanılmaktadır. Bunlar da, özenti alıntıları olsa gerektir. 14
Farklı topluluklar arasındaki ilişkiler devam ettikçe, diller arası kelime alış
verişi kaçınılmazdır. Diller arası kelime alış verişinin tarihi çok eskilere dayandığı,
insanoğlunun en eski yapıtlarından tespit edilebilmektedir.15 Günümüzde ise, gelişen
teknoloji sayesinde diller arası kelime alış verişi daha elverişli hale gelmektedir.
İkinci dünya savaşından sonra yabancı dil öğrenimine olan talebin artmasıyla,
bu alandaki çalışmalara da hız verilmiştir. Okuma ve anlamaya ağırlık veren
dilbilgisi-çeviri yöntemi yanında konuşmaya ağırlık veren diğer metotlar
geliştirilmiştir. Bu gelişmelerle beraber karşılaştırmalı dil bilgisi metodundan
yararlanarak yabancı dil öğretiminde bundan istifade etmeye yönelik çalışmalar da
başlatılmıştır. Bununla beraber anadili ile amaç dil arasındaki türlü farklılıklar ve
benzerliklerin yabancı dil öğreniminde dikkate alınması gereken hususlar olduğu
ortaya çıkmıştır. Ayrıca anadili girişimine dikkat çekilmiştir16
12 Günay KARAAĞAÇ: A.g.m. , s. 504.
13İhsan Sabri ÇEBI: “Yabancı Kökenli Bazı Kelimelerdeki Ses Değişmeleri Üzerine“, Türk Dili, S.
547, (Temmuz 1997), s.15.
14
Huseyin KARASAYEV: Özdöştürülgön Sözdör, (Frunze, 1986), s. 5.
15
Doğan AKSAN: A.g.e., s.137.
16 Emrullah İŞLER: “Arapça Öğreniminde Türkçeden Anlam Bilgisi Düzeyinde Yapılan Olumsuz
Aktarım“, TÖMER Dil Dergisi, S. 50, (Aralık 1996), s. 22.
8
Eğer yabancı dil öğreniminde anadille amaç dil arasında kelime alış verişi
varsa bunlardan yararlanabilir miyiz? Anadilde hedef dilden kelime bulunmasının,
kelime öğreniminde öğrenciye avantaj sağladığı kesindir. Bu durumda öğrenci
yabancı dil öğrenimine girişmeden önce belli bir sayıda, hedef dilin kelime
hazinesine sahip olmaktadır. Dolayısıyla yabancı dil öğreniminin en zor
noktalarından biri olan kelime öğreniminde artık ilk adımı atmış olmaktadır. Bu
bakımdan çalışmamızın önemli olduğu düşüncesindeyiz. Ana dildeki hedef dilden
alıntı kelimelerin tespit edilmesi ve öğrenci yabancı dil öğrenimine başlamadan önce
bu kelimelerin farkına varmasını sağlamak, ona zaman ve emek açısından tasarruf
etmesine yardımcı olacak kanaatindeyiz
Ayrıca bu sözcüklerin asıl kaynakları hakkında bilgi verilerek öğrencilerin
sözcükleri daha kalıcı ve kolay öğrenmeleri sağlanabilir. Sözgelimi Kırgızcadaki
mağaza anlamındaki “magazin” kelimesinin Arapçadaki “maĥâzin” depolar anlamına
gelen çoğul kelimesinden türediği öğrenciye söylenirse bu kelime unutulmayabilir.
Diğer taraftan bu kelimelerin zaman içindeki anlam değişikliklerini izlemek gerekir.
Bu yolla anlam biliminin de sözcük öğretiminde yararı dokunabilir.17
Ama asıl önemli olan nokta alıntı kelimelerdeki ses olayları ve anlam
değişikliklerinin olumsuz aktarıma neden olmasıdır. Ses ve anlam düzeyinde bir
takım değişikliklere uğrayan bu tür kelimeler çeşitli yanlışlara neden olmaktadır.
Böylece anadili girişimleri artarak öğrencinin bu kelimeleri doğru öğrenmesi
engellenmektedir. Bunların önlenebilmesi için de, öğrencinin bu gibi kelimelerin ana
dili ile amaç dildeki kullanış farklılıklarını bilmesi gerekmektedir. Alıntı kelimelerin
derlenip geçirdiği değişiklikler belirlenirse, bu öğrencinin birçok kelimeyi farkında
olmadan yanlış öğrenmesini önler. Bir dildeki yabancı kelimeler sözlüğü, bu
bakımdan önem taşımaktadır.18
17 Özcan BAŞKAN: Yabancı Dil Öğretimi, (İstanbul, 1969), s. 99.
18
Djenişbek MOÇOEV: Arabizmı V Kırgızkom Yazıke, (Bişkek, 1998), s. 3-4.
9
2. Kırgız Dili ve Kırgızcadaki Yabancı Kelimeler
M. Ö. II. yüzyılda ilk defa Çin kaynaklarında Kien-Kun, K’i-Ku, Kie-kou
şeklinde geçen Kırgız adı, Göktürkçe yazılı metinlerde Kırgız, Tibetçe kaynaklarda
Gır-kız olarak geçmektedir. Bugün Issık-Köl havalisinde, Tekes, Talas ve Çu
ırmaklarının yukarı tarafıyla Altay, Pamir ve Tanrı dağlarında yaşayan Kırgızlar,
milattan önceki adlarını günümüze kadar muhafaza edebilen yegâne Türk boyudur. 19
Kırgızca da, bu Türk boyu tarafından konuşulan ve günümüzde Kırgızistan
Cumhuriyetinin resmi dilidir. Kırgızca Türk lehçeleri tasnifinde Kuzeybatı veya
Kıpçak Türk şiveleri grubunda yer almaktadır. 20 Bununla beraber bazı Türkologlar
Kırgızcayı değişik lehçe gruplarında da değerlendirmiştir. Örneğin R.Arat,
Kırgızcaya Türk şive gruplarında tav grubunda yer verirken Benzing ve Menger,
Kırgızcayı Aral-Hazar grubunda Kazak, Karakalpak ve Nogoy Türkçeleriyle birlikte
ele almışlardır. T.Tekin ise, Kırgız yazı dilini tawlı (Kıpçak) grubundan ayrı olarak
tôlû grubunda değerlendirmiştir.21
Kırgız dili, diğer Türk lehçeleri için de karakteristik özellik olan iltisakî veya
sona eklemeli düzülüşe sahiptir. Örneğin, ata (baba): ata+lar, ata+lar+ı+bız gibi
kelimenin gövdesi sabit kalırken diğer ekler gövdeye yapıştırılmıştır.22
Kırgız Türkçesinin üç lehçesi vardır. Bunlar; Kuzey, Güney ve Güneydoğu
lehçeleridir. Kırgız edebî dili ise, kuzey lehçesine dayanmaktadır. 23
Yazı diline geçmeden önce Kırgızlar zengin bir sözlü edebiyata sahiptiler.
Manas, Er Töştük, Kococaş, Canıl Mırza, Kurmanbek, Er Tabıldı, Canış Bayış gibi
destanlar bu sözlü edebiyatın önemli yapıtlarındandır. Bununla beraber masal,
efsane, dua, beddua ve yanıltmaçlar diğer folklorlorundandır.24 Kırgız yazı dili XX.
yüzyılın içinde büyük bir gelişme gösterdi. Bu dönemde Kırgız dilinin çeşitli
alanlarında ciddi ilmî araştırmalar ortaya konuldu. Artık Kırgız dili bilimsel verilere
göre öğrenilmeye başlandı.
19 Saadettin GÖMEÇ: Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, (Ankara, 1999), s. 99.
20
A. g. e., s. 100.
21
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: Kırgız Türkçesi Grameri, (Ankara, 2005), s.34.
22 Konstantin Kuzmiç YUDAHİN: Kırgız Sözlüğü, (çev. Abdullah Taymaz), C.I, (Ankara, 1998), s.7.
23
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e. , s. 34.
24
A. g. e. , s. 31.
10
XX. yüzyılın başlarına kadar Kırgızlar diğer Türk boyları gibi Çağatayca yazı
dili kullanıyorlardı. Sovyet rejimi altına girdikten sonra ilk önce Kırgızcaya
uydurulmuş Arap alfabesi kullanmaya başladılar. 1923’ ten itibaren bu alfabeye göre
ders kitapları hazırlandı ve 1924’de ilk defa Kırgız dilinde gazete çıkmaya başladı.
1926’dan itibaren de, artık yavaş yavaş Latin alfabesine geçilmeye başladı ve
1928’de tamamıyla Latin alfabesine geçildi.25 1928’de Türkiye Cumhuriyetinin de
Latin alfabesine geçmesiyle 1939–1940 yıllarında Kırgızlar diğer Sovyet
cumhuriyetleri gibi Kiril alfabesine geçtiler.
Kırgız alfabesi 34 harften oluşmaktadır. Bunların 25’i ünsüz, 8’i ünlüdür.
Ayrıca Rusçadan giren /я /, /е/, /ю/ ve /ё/ gibi iki sesten oluşan sembollerle /ъ/, /ь/
kesme ve yumuşatma işaretleri de kullanılır. 26
Kırgızcada ünlüler uzun ve kısa olarak ikiye ayrılırlar. Kısa ünlüler 7 tanedir.
Bunlar; /a/, /i/, /e/, /ı/, /o/, /ö/, /u/ ve /ü/ dür. Bu ünlüler çıkış yerlerine göre kalınince, dudaklara göre yuvarlak-düz ve ağzın açıklığına göre geniş-dar olarak
sınıflandırılır. Bu sınıflandırmaya göre ünlüler aşağıdaki tabloda şu şekilde
gösterilmiştir.
Kalın İnce
Düz Yuvarlak Düz Yuvarlak
Geniş A O e ö
Dar I U i ü
Kırgızcada ikincil nitelikte olan uzun ünlüler bulunmaktadır. /i/ ve /ı/ ünlüleri
dışındaki diğer ünlüler uzayabilmektedir. İmla yönünden bu uzunluklar aynı ünlü
harflerin tekrarlanmasıyla ifade edilir. Oor, saar, uluu, süyüü, eer, töö örneklerinde
olduğu gibi.
Ünsüzler ise Kırgız dilcileri arasında farklı sayılarda ifade edilmektedir.
Bazıları 20, bazıları 22, bazıları da 25 ünlü olduğunu söylemektedir. 25 diyenler ise
imlada /g/ ünsüzüyle gösterilen ve art damaktan boğaza kayan ve tonsuz olan /γ/
sesiyle aynı şekilde imlada /k/ ünsüzüyle gösterilen, fakat /k/ sesinden farklı olarak
art damaktan boğaza kayan ve tonlu olan ses için de ayrı sembolü /q/
25 Konstantin Kuzmiç YUDAHİN: A.g.e. , s. 10.
26
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e. , s. 34.
11
kullanmaktadırlar. Bunlarla beraber Rusçadan giren /ts/, /tş/ ve /j/ seslerini de
kullanmışlar.27 Kırgızcadaki ünsüzler özelliklerine göre aşağıdaki tabloda şu şekilde
gösterilmiştir.
Çıkış yerine göre
Çıkış şekline göre
Tona
göre
Çift
dudak
Diş
dudak
Diş-diş
eti
Diş eti-
ön damak
Ön damak
Tonlu b d c q
Süreksiz
Tonsuz p t ç γ
Tonlu v z j x
Sızıcı
Tonsuz f s, ts ş, şç ŋ
Geniz
Tonlu
m n
Yan
Tonlu l y
Sürekli süreksiz
Akıcı
Titrek
Tonlu
r
Kırgız dili güçlü bir âhenkdeşlik veya kalınlık-incelik uyumuna sahiptir. Bu
uyuma göre, kelimenin hecelerinde ya yalnız kalın ya da yalnız ince ünlüler
bulunabilmektedir. Mesela /a/, /ı/, /o/, /u/ seslerinden biriyle aynı kelimede bulunan
diğer ünlüler kalın söylenir. Bunun tersine i, e, ü, ö sesleriyle aynı kelimede bulunan
diğer ünlüler de ince söylenir.28 Kırgızcadaki Türkçe asıllı kelimelerde bu uyumun
tam olduğu gözlenirken Türkçe birleşik kelimeler ile alıntı kelime ve eklerde bu
uyumun bozulduğu görülür.29
Ayrıca Kırgızcada düzlük ve yuvarlaklık uyumu da çok güçlüdür. Buna göre
de, önce gelen düz ünlüyü düz ünlü takip ederken, yuvarlak ünlüyü de yuvarlak ünlü
takip etmektedir. Ancak Kırgız dilindeki dudaklaşma /u/ ünlüsünden sonra
görülmez.30
Kırgızcanın söz varlığını iki tür kelime teşkil etmektedir. Bunlar yerli
sözcükler (töl söz) ve yabancı sözcükler (bötön söz)dir. Yerli sözcükler Türkçe asıllı
olup kökeni başka dillere dayanmayan sözcüklerdir. Kırgızcada genellikle akraba,
27
A. g. e. , s. 53.
28
Konstantin Kuzmiç YUDAHİN: A.g.e. , s. 7.
29
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e. , s. 60
30 Konstantin Kuzmiç YUDAHİN: A. g. e. , s. 8.
12
insan organı, hayvan, bitki, ev eşyaları için kullanılan isimler ile sıfat ve fiiller yerli
sözcüklerle ifade edilir. Bu sözcüklerin birçoğu diğer Türk lehçelerinde
kullanılmakla beraber eski Türk yazılarında da geçmektedir.31
Yabancı sözcükler (bötön söz) ise, uzak akraba ve akraba olmayan dillerden
alınan sözcüklerdir. 32
Kırgızcaya kelime veren uzak akraba dili Moğolcadır. Uzak akraba dili
sayılan Moğolcadan alınan kelimeler günümüz Kırgızcasında da kullanılmaktadır.
Kırgızcanın kelime aldığı akraba olmayan diller ise Farsça, Rusça ve Arapçadır.
Bunun yanında az da olsa Dungança kelimelere de rastlanmaktadır.33
Kırgızcadaki yerli sözcükler yabancı sözcüklere göre daha fazladır. Bununla
beraber bazı yabancı sözcükler eşanlamlıları olmadan tek başlarına
kullanılmaktadırlar. Örneğin mektep, mamleket, ilim, kitep, himiya gibi kelimeler
eşanlamsız tek başlarına kullanılan sözcüklerdendir. Bazıları ise yerli kelimelere
eşanlam olarak kullanılırlar. Bunlara batır/ er (er, güçlü), nan/tokoç (ekmek), kireşe/
payda (gelir, kar) gibi kelimeleri örnek gösterebiliriz. Ne olursa olsun bu sözcükler
artık Kırgızcanın söz varlığının ayrılmaz bir parçasıdır.34
Kırgızcadaki alıntı kelimelerin diğer bir özelliği ise, günümüzde
kullanılmayıp sadece bazı eserlerde geçmesidir. Bu kelimeler, alındığı günden
itibaren sınırlı bir çevre tarafından ve belli durumlarda kullanılıp sonra çabukça dilin
söz varlığından kaybolmaktadırlar. Mesela: ınkılap, baynalmilal, tabıp, karal, zabın
gibi kelimeler artık günümüzün Kırgızcasında kullanılmamaktadırlar. Bu gibi
kelimelerin kullanım çevreleri baştan beri sınırlı olsa da, bazı kaynaklarda günümüze
kadar korunmuştur.35
3. Arapçadan Kırgızcaya Kelime Geçişinin Tarihçesi
Türkler VII. yüzyılın sonlarında Horasan’da, VIII. yüzyılın ilk yarısında da
Maveraunnehir’de İslam ordularıyla karşılaştılar. Daha sonra İslam’ı din olarak
31
Leninşil Ziyabekoviç RUSTEMOV: Kazırgı Kazak Tilindegi Arap-Parsı Kirme Sözderi,
(Almatı, 1982), s. 13.
32
Huseyin KARASAYEV: A.g.e. , s. 5.
33
A. g. e. s. 5.
34
A. g. e. , s. 5.
35
A.g. e. , s. 6.
13
beğenip kabul etmeye başladılar. X. yüzyılda Karahanlıların hükümdarı Satık Buğra
Han Abdülkerim adını alarak İslam’ı resmen kabul etti. Böylece ilk Türk İslam
devleti ortaya çıktı.36
Türkler İslam’ı din olarak kabul edince yeni yaşam tarzıyla tanışmaya
başladılar. Bu ise, Türklerin kültürel, sosyal ve siyasi yaşamlarıyla beraber dillerini
de etkiledi. İslamiyet’ten önce Köktürk ve Uygur lehçelerine ayrılan Türkçe, X.
Yüzyıldan itibaren Uygur lehçesi Hakaniye (Doğu Türkçesi) olarak Köktürk lehçesi
de Oğuz (Batı Türkçesi) olarak anılmaya başladı. Böylece XIII. Yüzyıla kadar
Anadolu dışında görülen bütün eserler Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. Daha sonra
ise, Cengiz oğullarından Çağatay’ın ismini alarak Çağatay lehçesi olmuştur.37
Karahanlılar İslam’ı kabul ettikten sonra ilim, sanat ve irfana önem vermeye
başladılar. Uygur yazısı yanında artık Arapça yazısını da kullanmaya başladılar. Bu
dönemde Kaşgar, Balasagun, Semerkand ve Buhara gibi şehirler, bu devletin idari,
ilmi ve fikri merkezi haline geldiler. Türk sanatçılarıyla ilim adamları Arap ve Fars
kültürünü öğrenmeye başladılar. Az da olsa ilk Arapça ve Farsça kelimeler Türkçeye
bu dönemde girmeye başladılar. Ayrıca Kutadgu Bilig ve Atabet’ul Hakaik gibi
önemli eserler yazıldı. Bu eserlerde Arapça ve Farsça sözlerin de kullanıldığı
görülmektedir.38
Bunu dışında yazıya geçirilmemiş halk ürünleri de İslamiyet’le beraber
gelişmeye başladı. Eski destanlardaki kahramanları yine yaşatıp kutsayabilmek için
onlara İslamî bir çehre verdiler. Bunların en güzel örneklerinden biri Manas Destanı,
Kırgızlar arasında oldukça meşhurdur. Kırgızlar arasında hala yaşamakta olan Manas
Destanı da Hakaniye lehçesiyle yazılmış olan Karahanlı halk ürünlerindendir. Manas
Destan’ında da Arapça ve Farsça kelimeler azımsanmayacak boyutta göze
çarpmaktadır.39
Daha sonra XII. yüzyılın ikinci yarısında Türkistan ve Horasan Cengiz Hanın
oğullarından Çağatay’ın hâkimiyeti altına girince Hakani lehçesi Çağatayca olarak
36 Fahriye İPEKÇİOĞLU: Türk lehçeleri, (Diyarbakır, 1987), s. 77.
37
A. g. e. , s. 77.
38
A. g. e. , s. 78.
39
Naciye YILDIZ: Manas Destanı ( W Radloff) ve Kırgız Kültürü ile İlgili Tespit ve Tahliller,
(Ankara, 1995), s. 47.
14
anılmaya başlandı. Bu dönemde yazılan eserlerde Arapçanın etkisi daha fazla olduğu
görülmektedir. Yazılan eserlerde çok sayıda Arapça kelimeye rastlanmaktadır.40
Kırgızların ne zaman Issık-Kol havalisine geldiği âlimler arasında tartışma
konusu olsa da, bir göçebe Türk boyu olan Kırgızların dili de bu gelişmelerden
büyük miktarda etkilenmiştir. Ayrıca XX. yüzyılın başına kadar Kırgızlar da diğer
Orta Asya Türkleri gibi yazı dili olarak Çağatayca’yı kullanmışlardır. Kırgızlar
arasında okuma-yazma oranı bu dönemlerde oldukça düşüktür. Okuma yazması
olanlar da halk dilinden biraz uzak olan Çağatayca’yı kullanıyorlardı. Bu aydın grup
tarafından Kırgız lehçesine o dönemlerde artık Arapça kelimeler girmeye başlamıştı.
Bunun yanında, göçebe boyları arasında İslam’ı yaymaya çalışan mutasavvıf ve
dervişler aracığıyla da en yüksek dağlardaki Kırgızlar İslam’ı ve Arapça kelimeleri
öğrenmeye başladılar41. Özellikle de XVIII ve XIX yüzyıllarında Hokand Hanlığı
zamanında İslam dininin etkisi giderek artmış, dinî okullar ve medreseler açılarak
Arapça okuyup yazan insanların sayısı çoğalmıştır. İ. A. Batmanov XIX. yüzyılın
60’lı yıllarında Arap alfabesini kullanan Kırgızların mevcut olduğunu söyler. Bu
durumu bugünkü araştırmacılar da doğrulamaktadır. Arapça kelimeler Kırgız
Türkçesine muhtemelen daha çok bu yüzyılda girmiştir.42
40
Gnş bilgi için bkz. Fahriye İPEKÇİOĞLU: A.g.e.
41 Bu konu için bkz. Seyfettin ERŞAHİN: Kırgızlar ve İslamiyet, (Ankara, 1999), s. 54-60.
42
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g. e., s. 31.
İKİNCİ BÖLÜM
SES BİLGİSİ
SES BİLGİSİ
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimeler Kırgızcaya geçerken Kırgızcanın ses
özelliklerine uyum sağlamıştır. Dolayısıyla Kırgızcadaki Arapça kelimelerde çeşitli
ses olayları meydana gelmiştir. Arapça öğreniminde de bazen bu değişiklikler
zorluklara neden olabilmektedir.
1. Ses Yapısı Değişen Kelimelerdeki Ses Olayları
Ses olayları, dil seslerinin oluşturdukları anlamlı ve görevli ses birliklerinde
(kelime ve hece) meydana gelen değişmelere denir.1 Bu bölümde Kırgızcadaki
Arapça alıntı kelimelerin ses yapılarının çeşitli sebeplerden dolayı geçirdikleri
değişiklikler gösterilecektir. Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerde ses benzeşmesi,
ses türemesi, ses düşmesi ve bunlardan başka birçok türden ses olayları meydana
gelmiştir.
1. A. Ünlü Değişmeleri
Ünlülerin değişmesi ünlülerin ünlüleri ve ünsüzlerin ünlüleri etkilemesi
sonucu meydana gelen ünlüdeki değişmedir. Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerde
de ünlü değişmeleri meydana gelmiştir. Kırgız Türkçesi Arapçadan aldığı bu
kelimeleri kendi bünyesine benzetmiştir. Bu kelimeler Kırgızcanın ses özelliklerine
göre Arapçadakinden farklı şekillerde telaffuz edilmeye başlamıştır. Arapça alıntı
kelimelerdeki ünlüler, diğer ünlülerin etkisi veya daha başka sebeplerden dolayı
1
Zeynep KORKMAZ: Gramer Terimler Sözlüğü, (Ankara, 2003), s. 186.
16
değişikliğe uğramıştır. Bu ünlü değişmeleri: ünlü kısalması, ünlü kalınlaşması, ünlü
incelmesi, ünlü düzleşmesi, ünlü yuvarlaklaşması, ünlü genişlemesi, ünlü düşmesi ve
ünlü türemesi şeklinde kendini göstermiştir.
1. A. 1. Ünlülerin Kısalması
Arapçada bulunan üç uzun ünlü â, µ, û, Kırgızcada bazen korunurken
çoğunlukla kısalmıştır.
Ar. â > Kır. a
Arapçada kelime başında, ortasında ve sonunda yer alan /â/ ünlüsü
Kırgızcada kısalarak /a/ ünlüsüne dönüşmüştür.
Ar. Kır. Tr.
√âl al hâl
adâ ada2 edâ
¡adâva(t) adabat adavet
√alâl adal helâl
âdam adam âdem
¡âda(t) adat âdet
¡âdil adıl âdil
havâ aba hava
√âca(t) acat hâcet
√âcc acı hacı
a≠ân azan ezan
¡a≠âb azap azap
√â≥ir azır3 hazır
√ayavân ayban hayvan
2
Kırgızcada “iş eylemi icrası, nihayet, sona erdirmek” anlamlarında kullanılır ve “adaa” şeklinde
ifade edilir.
3
Bu kelime Kırgızcada Arapçadaki “ ”الحاضرsözcüğünün karşılığı olan “ şimdi” anlamında
kullanılmaktadır.
17
√ayrân ayran hayran
√a…âra(t) akarat hakaret
√âkim akim hâkim
¡alâ…a alaka alâka
√alvâ alba4 helva
alvân alban elvan
¡âr ar ar
√arâm aram haram
¡arafâ(t) arapa arife
¡ara§â(t) arasat arasat
arvâ√ arbak ervah
arbâb arbap erbap
¡âriyya(t) ariyet ariyet
amâna(t) amanat emanet
asâsµ asasiy esasi
asbâb asbap esbap
a†râf atırap etraf
a«lâ… ahlak ahlak
¡ayâl ayal ayal
¡acâ™ib acayıp acayip
fâ™ida(t) payda fayda
fulân balan5 filan
bayân bayan beyan
vâcib vacip6 vacip
dâ™im dayım dayım
@âlim zalım zalim
zamân zaman zaman
4
Bu kelime Kırgızcada “kalba, halva” şekillerinde de telaffuz edilmektedir.
5
Bu kelime Güney şivesinde “palan” olarak da söylenir.
6
“Ubacip” şeklinde de telaffuz edilir.
18
≠ât zat zat
≥iyâfa(t) zıyapat ziyafet
ziyâra(t) zıyarat ziyaret
¡ibâda(t) ibadat ibadet
idâra(t) idara idare
imâm imam imam
¡imâra(t) imarat imaret
in†i@âr ıntızar intizar
irâda(t) irada irade
i†â¡a(t) itaat itaat
¡itibâr etibar itibar
işâra(t) işarat işaret
«avâ†ir kabatır (korku, endişe)
…a≥â kaza kaza
…â¡ida(t) kayıda kaide
πâ™ib kayım7 gaip
«alâ™i… kalayık (millet)
«âli§ kalıs hâlis
…âlib kalıp kalıp
πâfila(t) kapilet gaflet
kâfir kapır kâfir
«arâb karap harap
…âri™ karı (hafız)
…a§§âb kasap kasap
«a†â kata hata
…imâr kumar kumar
…urbân kurban8 kurban
7
“Kayıp” şeklinde de söylenmektedir.
8
“Kurman” şeklinde de söylenir.
19
πilâf kılap kılıf
√inâ kına kına
«ayâl kıyal hayal
…iyâma(t) kıyamat kıyamet
«iyâna(t) kıyanat hıyanet
…ıyâfa(t) kıyapat kıyafet
ma«âzin magazin mağaza
mizâ√ mazak mizah
ma…âl makal (atasözü)
ma…âla(t) makala makale
malâl malal melal
mâl mal mal
mu¡âmala(t) mamile muamele
ni@âm mıyzam9 nizam
minâra(t) munara minare
munâsib munasip münasip
mirâ& muras miras
nâmûs namıs namus
a…vât ookat (erzak, rızk)
in§âf ınsap insaf
farâsa(t) parasat feraset
salâm salam selam
salâma(t) salamat selamet
§âbûn samın sabun
siyâ√a(t) sayakat seyahat
sayyâ√ sayak10 seyyah
siyâsa(t) sayasat siyaset
târi« tarıh tarih
9
Bu kelime Kırgızcada “kanun” anlamında kullanılır.
10
Kırgızcada 1. serseri, tek başına dolaşan; 2. Kırgız kabilelerinden birinin ismi.
20
vabâl ubal vebal
şarâb şarap şarap
i«l⧠ıklas ihlâs
i√timâl ıktımal ihtimal
i«tiyâr ıktıyar ihtiyar
insân insan insan
iflâs ıpılas11 iflas
i&bât ıspat ispat
i√tiy↠etiyat ihtiyat
Ar. â > Kır. e
Arapçadaki /â/ uzun ünlüsü Kırgızcada bazen kısalarak /e/ ünlüsüne
dönüşmüştür.
Ar. Kır. Tr.
lâkin lekin lakin
balâ bale12 bela
callâd celdet cellât
zakât zeket zekât
idrâk idirek idrak
karâma(t) keremet keramet
ka&âfa(t) kesepet (felaket)
kitâb kitep kitap
makân meken 13 mekân
nikâ√ nike nikâh
azâl ezel ezel
√isâb esep hesap
11
Kırgızcada “pis, temiz olmayan” anlamından kullanılır.
12
“balee” şeklinde de telaffuz edilir.
13
Kırgızcada “ vatan, sığınılan yer” anlamında kullanılır.
21
Ar. µ > Kır. ı
Arapçadaki /µ/ ünlüsü Kırgızcada bazen kısalarak /ı/ ünlüsüne dönmektedir.
Ar. Kır. Tr.
a§µl asıl asıl
a«µr akır âhir
¡a@µm azım azim
ba«µl bakıl (cimri)
farµ≥a(t) barız farz
ta¡µn dayın14 tayin
«azµna(t) kazına15 hazine
«amµr kamır hamur
…arµ≥ karız (borç)
§aπµr sagır (küçük yaştaki öksüz)
†abµb tabıp tabip
µmân ıman iman
Ar. û > Kır. ı
Arapçadaki û ünlüsü Kırgızcada bazen ı ünlüsüne dönüşerek hem kısalmakta,
hem de düzleşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
rasûl rasıl resul
¡u…ûba(t) akıbet akıbet
casûs cansız casus
≥arûr zarıl (gerekli)
…abûl kabıl kabul
ma¡lûm maalım malûm
ma¡lûma(t) maalımat malûmat
14
Kırgızcada 1. meşhur, nam, nişan 2. haber, belirti, muayyen anlamlarında da kullanılır.
15
“kazna, kazana” şeklinde de telaffuz edilir.
22
maπdûr magdır mağdur
ma¡sûm maksım16 masum
sundûk sandık sandık
§âbûn samın sabun
1. A. 2. Ünlü Kalınlaşması
İnce ünlülerin farklı sebeplerden dolayı kalınlaşma olayıdır. Arapça
kelimelerde yazılmayan ünlüler, Kırgız Türkçesinde kalınlık incelik uyumu veya
başka sebeplerden dolayı kalınlaşmaktadır.
Ar. a > Kır. a
Arapça kelimelerdeki /a/ (fetha) Kırgızcada büyük çoğunlukla /a/ ünlüsüne
dönüşmektedir. Bu kalınlaşma olayı bazı kelimelerde ünsüzlerinin etkisiyle,
bazılarında ise ünlü benzeşmesi ile meydana gelmektedir.
Ar. Kır. Tr.
¡âlam aalam âlem
avval abal evvel
¡adâva(t) adabat adavet
adabiya(t) adabiyat edebiyat
¡alâma(t) alaamat alâmet
alvân alban elvan
arvâ√ arbak ervah
azân azan ezan
arbâb arbap erbap
bikuvva(t) bakubat (kuvvetli)
fatvâ batıba fetva
za√ma(t) zakmat zahmet
«abar kabar haber
16
Güney şivesinde “din adamının oğlu”na denir.
23
«avâ†ir kabatır (korku, endişe)
«azµna(t) kazına hazine
«alâ™i… kalayık (millet)
«amµr kamır hamur
πayra(t) kayrat gayret
√alvâ kalba helva
…ibla(t) kıbla kıble
…iyâma(t) kıyamat kıyamet
«iyâna(t) kıyanat hıyanet
…iyâfa(t) kıyapat kıyafet
madaniyya(t) madaniyat medeniyet
ma¡…ûl makul (muvafık, uygun)
mar√ama(t) markamat merhamet
martaba(t) martaba mertebe
sâ¡ada(t) saadat saadet
sa«âva(t) sakabat sahavet
salâm salam selam
salâma(t) salamat selamet
safar sapar sefer
tamâm tamam tamam
Ar. i > Kır. ı
Bu olay /â/ ünlüsü taşıyan iki veya daha fazla heceli kelimelerde ünlü
benzeşmesiyle meydana gelmiştir.
Ar. Kır. Tr.
¡acâ™ib acayıp acayip
a«ira(t) akıret âhiret
√âfi@ apız hafız
24
√â§il asıl17 hasıl
πi≠â gıza gıda
dâ«il dakıl dahil
bâ†il batıl batıl
di……a(t) dıkat dikkat
câ™iz cayız caiz
câhil cayıl18 cahil
cins cınıs cins
@âhir zayır zahir
@âlim zalım zalim
≥iyâfa(t) zıyapat ziyafet
ziyâra(t) zıyarat ziyaret
«avâ†ir kabatır (korku, endişe)
«âdim kadım19 hadim
«âli§ kalıs hâlis
πâfil kapıl gâfil
kâfir kapır kâfir
«idma(t) kızmat hizmet
πilâf kılap kılıf
…imma(t) kımbat 20 kıymet
√innâ kına kına
…irâ™a(t) kıraat kıraat
…i§§a(t) kısa kıssa
…i§â§ kısas kısas
…iyâs kıyaz kıyas
…iyâma(t) kıyamat kıyamet
17
“Kaasıl” şeklinde de kullanılır.
18
“Gaddar” anlamında kullanılır
19
Güney şivesinde kullanılır ve düğün veya başka bir merasimde yaşlı insanlara verilen yemek
ziyafetine denilir.
20
“Pahalı” manasına da gelmektedir ve bazen “kıybat, kıymat” şeklinde telaffuz edilir.
25
«iyâna(t) kıyanat hıyanet
…iyâfa(t) kıyapat kıyafet
lâzim ılaazım lazım
musâfir musapır misafir
nifâs nıpas nifas
si√r sıykır sihir
§inf sınıp sınıf
sirr sır sır
şâ¡ir şayır21 şair
şifâ™ şıpa şifa
¡ibâra(t) ıbarat ibaret
i«tiyâr ıktıyar ihtiyar
i√timâl ıktımal ihtimal
i«l⧠ıklas ihlâs
in§âf ınsap insaf
in†i@âr ıntızar intizar
i&bât ıspat ispat
ism ısım isim
iflâs ıplas iflas
1. A. 3. Ünlü İncelmesi
Kırgızcaya geçmiş birçok Arapça alıntı kelimelerde kalın ünlüler incelmiştir.
Ar. a > Kır. e
Bazı Arapça alıntı kelimelerdeki /a/ ünlüsü Kırgız Türkçesinde incelerek
/e/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
21
“Neşeli, canlı” anlamında kullanılmaktadır.
26
af≥al abzel efdal
¡adâla(t) adilet adalet
√a≥ra(t) aziret hazret
a«µra(t) akıret âhiret
¡u…ûba(t) akıbet akıbet
√araka(t) araket hareket
¡askar asker asker
a&âr aser eser
mu√kam bekem 22 muhkem
zakât zeket zekât
¡ibra(t) ibret ibret
rak¡a(t) ireket rekât
√âcca(t) kacet hâcet
πâfila(t) kapilet gaflet
πanµma(t) kanimet ganimet
√asra(t) kasiret hasret
kamâl kemel kemal
kafân kepen kefen
karâma(t) keremet keramet
karµm kerim kerim
kâ&if kesep (dalaşman, arbedeci)
kasal kesel (hastalık)
kasb kesip (meslek)
kaŝâfa(t) kesepet (felaket)
lafµ≥ lebiz lafız
ma¡raka(t) maarake (merasim)
mu¡âmala(t) mamile muamele
mara≥ merez maraz
22
“Mekem” şeklinde de söylenir ve “sağlam, dayanıklı” anlamında kullanılır
27
mamlaka(t) mamleket23 memleket
masa™ala(t) masele mesele
madar meder medar
madrasa(t) medrese medrese
ma√kama(t) mekeme24 mahkeme
makan meken mekân
madat medet medet
maktab mektep mektep
marra(t) mertem (defa)
mascid meçit mescit
mihna(t) meenet25 mihnet
sabab sebep sebep
§adaf sedef sedef
takbir tekbir tekbir
takabbur tekeber tekebbür
tasbi√ tesbi tespih
şakk şek şek
şarba(t) şerbet şerbet
şarµk şerik şerik
√ikma(t) ekimet hikmet
Ar. u, û > Kr. ö
Arapça alıntı kelimelerin ilk hecesinde yer alan /u/ ve /û/ ünlüsü, kelime
içinde yer alan bazı ünsüz ve ünlülerin etkisiyle önce incelerek daha sonra
genişleyerek /ö/ye dönüşmektedir.
Ar Kır. Tr.
makrûh maküröö mekruh
23
“Devlet” anlamında kullanılır.
24
“Müessese, daire, kalem” anlamında kullanılır.
25
“Mihnet” anlamının yanı sıra “emek” manasıyla da kullanılır.
28
√ukûma(t) ökmöt hükümet
√ukm öküm hüküm
¡umr ömür ömür
rû√ üröy ruh
Ar. u, û > Kır. ü
Bazı Arapça alıntı kelimelerin ilk ve ikinci hecelerinde yer alan /u/ ve /û/
ünlüsü, inceltici ünsüzlerin etkisiyle /ü/ye döner.
Ar. Kır. Tr.
dunyâ dünyö26 dünya
dukkân dükön dükkân
muvadda(t) müdöö (arzu, gaye, menfaat)
mudµr müdür müdür
mulk mülk mülk
mumkin mümkün mümkün
murtadd mürtöz (gaddar, amansız, taş kalpli)
muşkil müşkül müşkül
√ukûma(t) ökümöt hükümet
§ûra(t) süröt surat
sûra(t) sürö sure
√u≥ûr üzür27 huzur
ulfa(t) ülpöt ülfet
¡u≠r üzür özür
umma(t) ümöt ümmet
¡urf ürp örf
26
“Düynö” şeklinde de kullanılır.
27
“Zevk” manasında kullanılır.
29
1. A. 4. Ünlü Yuvarlaklaşması
Kırgız Türkçesinde düz ünlülerin yuvarlaklaşması, en sık karşılaşılan ünlü
değişmesidir. Bu olay çoğunlukla ünlü benzeşmesi ve dudak ünsüzlerinin etkisi
sonucunda meydana gelmektedir. Arapça alıntı kelimelerde bu tür değişiklik
görülmektedir.
Ar. â > Kır. ö
Arapça alıntı kelimelerdeki ilk hecedeki yuvarlak ünlünün etkisiyle diğer
hecelerdeki düz geniş ünlü /â/, hem incelmiş, hem de yuvarlaklaşmıştır.
Ar. Kır. Tr.
fadâ büdö feda
dunyâ dünyö dünya
dukkân dükön dükkân
tafâ¡ul tüpöyül (rahatsızlık, dert)
Ar. a > Kır. ö
Bazı Arapça alıntı kelimelerde son hecede bulunan /a/ ünlüsü, önceki
hecelerde yer alan yuvarlak ünlülerin etkisiyle /ö/ye dönüşmüştür. Bununla beraber
ilk hecede yer alan /a/ ünlüsü de bazen /v/ ünsüzünün yanında /ö/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
davla(t) döölöt28 devlet
navba(t) nööböt nöbet
muhla(t) möönöt mühlet
muvadda(t) müdö (arzu, gaye)
ma¡≠ira(t) müsüröt mazeret
murtadd mürtöz (gaddar, amansız, taş kalpli)
√ukûma(t) ökmöt hükümet
vakµl ökül vekil
28
“Devlet” anlamının yanı sıra “servet” manasıyla da kullanılır.
30
sunna(t) sünnöt sünnet
§ûra(t) süröt surat
√ucca(t) ücöt hüccet
ulfa(t) ülpöt ülfet
umma(t) ümmöt ümmet
Ar. a > Kır. u
Aşağıdaki alıntı kelimelerde /a/ ünlüsü, bazılarında /m/ dudak ünsüzünün
bazılarında ise ünlü benzeşmesi yoluyla /u/ya dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
«afiyya(t) kupuya hafî
manâra(t) munara minare
Ar. i, µ > Kır. u, ü
Aşağıdaki kelimelerin bazılarında /m/ ve /v/ ünsüzlerinin etkisiyle,
bazılarında ise ünlü benzeşmesi sebebiyle /i/, /µ/ ünlüleri yuvarlaklaşarak /u/ veya
/ü/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
…imâr kumar kumar
«afiyya(t) kupuya29 hafî
mucrim macrum mücrim
muhâcir moocur muhacir
mu™min momun mümin
mavlid moolut mevlit
mirâ& muras miras
va§§iyya(t) osuyat vasiyet
muşkil müşkül müşkül
vakµl ökül vekil
29
“Kapıya” şeklinde de telaffuz edilmektedir.
31
1. A. 5. Ünlü Genişlemesi
Bazı Arapça alıntı kelimelerdeki ince ünlüler Kırgız Türkçesinde daha çok
ünlü benzeşmesi dolayısıyla genişlemektedir.
Ar. i > Kır. a
Bazı alıntı kelimelerde /i/ ünlüsü ilerleyici veya gerileyici ünlü benzeşmesi
sonucu /a/ya dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
bikuvva(t) bakubat (kuvvetli)
fâti√a(t) bata30 fatiha
…â¡ida(t) kaada31 kaide
πµba(t) kaybat32 gıybet
fitna(t) patina fitne
§ifa(t) sapat sıfat
siyâsa(t) sayasat siyaset
siyâha(t) sayakat seyahat
†âli¡ taalay talih
«il¡a(t) halat (gömlek, iş gömleği)
1. A. 6. Ünlü Düşmesi
Bazı alıntı kelimelerdeki ünlüler Kırgız Türkçesinde düşmektedir. Bu daha
çok iç ve son seste meydana gelmektedir.
Ar. µ > Kır. ø
30
“Dua” anlamıyla da kullanılır.
31
“Kaada-salt” şeklinde de kullanılır ve “örf-adet” anlamına gelmektedir.
32
“Gıybat” şeklinde de söylenir.
32
Aşağıdaki Arapça alıntı kelimelerde orta hece ünlüsü Kırgız Türkçesinde
düşmektedir
Ar. Kır. Tr.
«azµna(t) kazna hazine
«alµfa(t) kalpa halife
kalima(t) kelme kelime
Ar. û > Kır. ø
Aşağıdaki Arapça alıntı kelimelerde /û/ ünlüsü Kırgız Türkçesinde
düşmüştür.
Ar. Kır. Tr.
«u§ûma(t) kusmat husumet
√ukûma(t) ökmöt hükümet
1. A. 7. Ünlü Türemesi
Kırgız Türkçesinde ünlü uyumuna göre ön seste, iç seste ve son seste ünlü
türemesi meydana gelmektedir. Bu durum Arapça alıntı kelimelere de yansımıştır.
Ön seste
Kırgızcadaki alıntı kelimeleri Türkçeleştirme temayülü /l/, /r/, /v/ ünsüzleri ile
başlayan Arapça alıntı kelimelerde etkili olmuştur. Bu seslerin önünde /ı/ ve /u/ dar
ünlüleri türemiştir.
Ar. ø > Kır. ı-
/l/ ve /r/ ünsüzleri ile başlayan Arapça alıntı kelimelerde meydana
gelmektedir. Aşağıdaki kelimelerin bazıları /ı/sız da kullanılmaktadır.
Ar. Kır. Tr.
lâzim ılazım lazım
lâyi… ılayık layık
la…ab ılakap lakap
33
la¡na(t) ılanat lanet
razµ ırazı razı
raba† ırabat rabıt
ra√µm ırayım rahim
râ√a(t) ırahat rahat
ra√mân ırahman rahman
ra√ma(t) ırakmat33 rahmet
rama≥ân ıramazan ramazan
rasmµ ırasmi resmi
riz… ırıskı rızk
Ar. ø > Kır. u-
/v/ ve /r/ ile başlayan Arapça alıntı kelimelerde meydana gelmektedir.
Ar. Kır. Tr.
vach ubaacı34 vecih
va¡ida(t) ubada vaade
va…t ubak35 vakit
vâcib ubacip vacip
vazµr uvazir vezir
lu…mân ulukman lokman
ruäa(t) uruksat ruhsat
İç seste
Arapça alıntı kelimelerin bazılarında bu tür ünlü türemesi görülmektedir.
Ar. - ø - > Kır. - i -
Bu durum genellikle çift ünsüzle biten Arapça alıntı kelimelerde meydana
gelmektedir.
33
Kırgızcada “teşekkür etmek” manasında kullanılır.
34
Sebep, delil, mazeret anlamlarında kullanılır.
35
“Ubakıt” şeklinde de söylenir.
34
Ar. Kır. Tr.
√av≥ aviz havuz
√a≥ra(t) aziret hazret
amr amir emir
fikr pikir36 fikir
fi†r bitir fitre
≠ikr zikir zikir
idrâk idirek idrak
¡ilm ilim ilim
kasb kesip (meslek)
nafs napis nefis
fitna(t) patina fitne
†arz tariz tarz
√ikma(t) ekimet hikmet
taklµf takilip teklif
Ar. - ø - > Kır. - ı -
Bazı çift ünsüzle biten Arapça alıntı kelimelerde /ı/ türemektedir.
Ar. Kır. Tr.
¡a§r asır asır
¡a†r atır ıtır
a†râf atırap etraf
¡akl akıl akıl
¡ayb ayıp37 ayıp
fatvâ batıba fetva
va…f vakıp vakıf
dars darıs ders
†abl dabıl davul
36
“Bikir” şeklinde de kullanılır.
37
Bu kelime Kırgızcada 1. suç, kabahatli olma; 2. para cezası manalarında kullanılır.
35
cabr cabır cebir
cins cınıs cins
…abr kabır kabir
«ayr kayır hayır
√asra(t) kasiret hasret
…ibla(t) kıbıla kıble
maπrib magırıp mağrip
§abr sabır sabır
sacda(t) sacıda secde
§inf sınıp sınıf
ta…vâ takıba takva
ism ısım isim
Ar. - ø - > Kır. - u-, ü-, -–-
Bazı çift ünsüzle biten Arapça alıntı kelimelerin ilk hecesindeki ünlü /’/
(damme) ise Kırgız Türkçesinde ünlü benzeşmesi sonucu /u/ ünlüsü türemektedir.
Ar. Kır. Tr.
≥ulm zulum zulüm
…udra(t) kuduret kudret
ma«lû… makuluk mahlûk
nu…ra(t) nukura (mutlak)
sufra(t) supura sofra
macrû√ macüröö mecruh
makrûh maküröö mekruh
√ukm öküm hüküm
¡umr ömür ömür
√ucra(t) ücürö hücre
¡u≠r üzür özür
36
Son seste
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerin bazılarının sonunda bu hadise
meydana gelmektedir.
Ar. - ø > Kır. ı
Sonu çift ve ikiz ünsüzle biten Arapça alıntı kelimelerin sonunda /ı/ ünlüsü
türemiştir.
Ar. Kır. Tr.
√acc acı hacı
√a…… akı hak
«arc karcı harç
na…ş nakşı nakış
¡ilâc ılaacı38 ilaç
riz… ırıskı rızk
¡aş… ışkı39 aşk
1. B. Ünsüz Değişmeleri
Bir ünsüzün yerini kendisine yakın başka bir ünsüze bırakması sonucu kelime
içindeki ünsüzlerde bir takım değişiklikler meydana gelmektedir.40 Kırgız
Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerde de bu gibi değişiklikler meydana gelmiştir.
1. B. 1. Tonlulaşma
Ünsüzlerin boğumlanması sırasında, ciğerlerden gelen havaya ses tellerinin
titreşerek ton verme olayıdır.41 Yukarıda da değindiğimiz gibi Kırgız Türkçesinde
güçlü bir ses uyumu hâkimdir. Bu uyum ünsüzlerde de görülmektedir. Buna göre yan
38
“Çare” manasıyla kullanılmaktadır.
39
“Arzu, istek” anlamlarıyla da kullanılır.
40
Zeynep KORKMAZ: A.g.e., s. 230.
41
A.g.e., s. 215
37
yana gelen ünsüzlerin ton bakımından birbirlerine uyması gerekmektedir. 42 Bu olay
Kırgız Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerde de görülmektedir.
Ar. f > Kır. b
Ar. Kır. Tr.
af≥al abzel efdal
fahm baam fehim
fâ™ida(t) bayda43 fayda
fa…a† bakat fakat
fa…µr bakır fakir
fulan balan falan
far… bark fark
farµ≥a(t) barız farz
fâti√a(t) bata fatiha
fatvâ batıba fetva
fi¡l beyil44 fiil
fi†r bitir fitre
fu…arâ bukara45 fukara
fur§a(t) bursat fırsat
fadâ büdö46 feda
lafµ≥ lebiz lafız
ma√fa≥a(t) makbıdan (koruyucu kap, cüzdan)
Ar. t > Kır. d
Ar. Kır. Tr.
ta¡rµf daarip tarif
ta¡µn dayın tayin
42
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., s.
43
“Payda” şeklinde de kullanılır.
44
“Huy, mizaç” anlamında kullanılır ve “peyil” şeklinde de telaffuz edilir.
45
“Halk, tebaa” manasıyla kullanılır.
46
“Telaş etmek” manasıyla kullanılır.
38
tuhma(t) doomat töhmet
Ar. s > Kır. z
Ar. Kır. Tr.
havas abaz heves
câsûs cansız casus
sa√ar zaar47 seher
…iyâs kıyaz kıyas
1. B. 2. Tonsuzlaşma
Ünsüzlerin boğumlanma sırasında titreşme niteliğini kaybetmesidir.48 Kırgız
Türkçesindeki bu olay Arapça alıntı kelimelerde de meydana gelmektedir. Arapça
alıntı kelimelerin sonunda ve başındaki bazı tonlu ünlüler Türkçeleştirme meyli
sonucu tonsuzlaşmaktadır.
Ar. b > Kır. p
Arapça alıntı kelimelerin sonundaki /b/ sesi Kırgız Türkçesinde tonsuzlaşarak
/p/ sesine dönmektedir. Ancak bu ünsüz ek alıp iki ünlü arasında kaldığı zaman
tekrar tonlulaşarak /b/ye dönmektedir.
Ar. Kır. Tr.
asbâb asbap esbap
√isâb esep hesap
¡ayb ayıp ayıp
arbâb arbap erbap
vâcib vacip vacip
callâb calap (orospu, fahişe)
≥arb zarp darp
πa≥ab kazap gazap
47
“Saar” şeklinde de kullanılır.
48
Zeynep KORKMAZ: A.g.e., s. 215.
39
…âlib kalıp kalıp
«arâb karap harap
…a§§âb kasap kasap
kasb kesip (meslek)
kitâb kitep kitap
…ubba(t) kupa kubbe
«u†ba(t) kutpa hutbe
ma≠hab mazap mezhep
ma¡µb mayıp (özürlü)
maktab mektep mektep
mi√râb mihrap mihrap
munâsib munasıp münasip
nâ™ib nayıp naip
na§µb nasip nasip
sabab sebep sebep
&avâb soop sevap
†abµb tabıp tabip
†alab talap talep
†unub tanap (ip, bağ)
tartµb tartip49 tertip
tasbµ√ tespi tespih
şarab şarap şarap
lakab ılakap lakap
i&bât ıspat ispat
Ar. π > Kır. k
Arapça alıntı kelimelerde ön seste bulunan /π/ ünsüzü, Kırgız Türkçesinde
genellikle /k/ ünsüzüne dönüşmektedir.
49
“Disiplin, sistem” manasıyla da kullanılır.
40
Ar. Kır. Tr.
πazal kazal gazal
πazât kazat gaza
πa≥ab kazap gazap
πµba(t) kaybat gıybet
πayra(t) kayrat gayret
πayr kayrı gayri
πâ™ib kayıp kayıp
πala† kalet galat
πamm kam gam
πâfila(t) kapilet gaflet
πanµma(t) kanimet ganimet
πâfil kapıl gafil
πar… kark gark
istiπfâr istikpar istiğfar
Ar. d > Kır. t
Arapça kelimelerde çoğunlukla son seste bulunan /d/ sesi, Türkçeleştirme
temayüllünün bir sonucu olarak Kırgızcada tonsuzlaşarak /t/ye dönmektedir.
Ar. Kır. Tr.
¡µd ayt ıyd
…and kant kant
madad madat50 medet
mak§ad maksat maksat
mascid meçit mescit
mavlid moolut mevlit
murâd murat murat
na…d nakta nakit
50
“Medet” şeklinde de kullanılır.
41
§ayâd sayat sayd
sayyid seyit seyit
daccâl tacaal deccal
tankµd tangkıt tenkit
taraddud taratut tereddüt
vucud ucut vücut
şahµd şeyit şehit
Ar. z, ≠ > Kır. s
Bazı Arapça kelimelerde bu değişme görülmektedir.
Ar. Kır. Tr.
™a≠kiyâ askiya (şaka, dalga geçmek)
ma¡≠ira(t) müsüröt mazeret
zakâ(t) seket51 zekât
riz… ırıskı rızk
1. B. 3. Süreksizleşme
Ar. f > Kır. p
Arapça kelimelerde kelime başı, kelime sonu ve kelime içinde yer alan diş-
dudak ünsüzü /f/, Kırgızcada /p/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
¡arafât arapa arife
√urûf arıp harf
√âfi≥ apız hafız
a†râf atırap etraf
fâ™ida(t) payda fayda
vakf vakıp vakıf
ta¡rµf daarip tarif
51
"Zeket” şeklinde de söylenir.
42
cafâ capaa cefa
≥â¡if zayıp zayıf
≥iyâpa(t) zıyapat ziyafet
«alµfa(t) kalpa halife
πâfila(t) kapilet gaflet
πâfil kapıl gafil
«âfiya(t) kupuya hafî
kâfil kepil kefil
kafan kepen kefen
«avf koop (korku)
πilâf kılap kılıf
…iyâfa(t) kıyapat kıyafet
musâfir musapır misafir
nafa…a(t) napaka nafaka
nafs napis nefis
in§âf ınsap insaf
vazµfa(t) ozipa vazife
vafâ oopa vefa
farasa(t) parasat feraset
fitna(t) pitina fitne
§aff sap saf
§âff sap saf
safar sapar sefer
§ifa(t) sapat sıfat
§adaf sedep sedef
§ûfµ sopu sufî
sufra(t) supura sofra
§inf sınıp sınıf
†â™ifa(t) taypa taife
43
taklµf takilip teklif
tanaffus tanapis teneffüs
†araf tarap taraf
†avâf toop tavaf
ulfa(t) ülpöt ülfet
¡urf ürp örf
şafâ¡a(t) şapaat şefaat
şarafa(t) şarapat şerefe
şarµf şarip şerif
şifâ şıpa şifa
iflas iplas iflas
istiπfâr istikpar istiğfar
Ar. √ > Kır. q
Arapçadaki /√/ sesi Kırgızcada bazen düşerken, bazen de /k/ sesine
dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
a√ma… akmak ahmak
a√vâl akbal ahval
za√ma(t) zakmat zahmet
√â§il kasıl hasıl
√âcca(t) kacet hâcet
√alvâ kalba helva
√arâm karam haram
√a§ra(t) kasıret hasret
√innâ™ kına kına
maza√ mazak mizah
mu√abba(t) makabat muhabbet
ma√fi≥a(t) makbıdan (koruyucu kap, cüzdan)
44
mar√ama(t) markabat merhamet
mar√ûm markum merhum
siyâ√a(t) sayakat seyahat
sayyâ√ sayak seyyah
si√r sıykır sihir
i√timâl ıktımal ihtimal
râ√a(t) ırakat rahat
Ar. « > Kır. k
Arapçadaki /«/ sesi Kırgızcada düzenli olarak /k/ art damak ünsüzüne
dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
a«µr akır âhir
a«ira(t) akıret âhiret
dâ«il dakıl dahil
«abar kabar haber
«avâ†ir kabatır (endişe, korku)
«â†ir kadır hatır
«azµna(t) kazına hazine
«ayr kayır hayır
«alâ™i… kalayık (millet)
«al⧠kalas halâs
«al… kalk halk
«âli§ kalıs hâlis
«amµr kamır hamur
«arab karap harap
«arc karcı harç
«a§§ kas has
«â§§iyya(t) kasiyet hasiyet
45
«a†† kat (mektup)
«atâ kata hata
«a†ar katar (korku, tehlike)
«avf koop (korku)
«ul… kulk (davranış, ahlak)
«afiyya(t) kupuya (sır, gizli, mahrem)
«u§ûma(t) kusumat husumet
«u†ba(t) kutba hutbe
«acûla(t) kıcalat hacâlet
«idma(t) kızmat hizmet
«ayâl kıyal hayal
«iyâna(t) kıyanat hıyanet
mu«mal makmal (kadife)
ma«lu… makluk mahlûk
maşâ™… maşayık meşâih
nus«a(t) nuska52 nüsha
sa«âva(t) sakabat sahavet
ruǤa(t) uruksat ruhsat
i«l⧠ıklas ihlâs
i«tiyâr ıktıyar ihtiyar
Ar. m > Kır. b
Bazı Arapça kelimelerdeki /m/ sesi Kırgızcada süreksizleşerek /b/ ünsüzüne
dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
mu√kam bekem muhkem
mar√ama(t) markabat merhamet
muslim busurman53 müslüman
52
Bu anlamının yanı sıra “örnek, tiraj” anlamlarıyla da kullanılmaktadır.
46
…imma(t) kıybat kıymet
Ar. v > Kır. b
Bazı Arapça kelimelerde kelime başı ve kelime içinde yer alan /v/ sesi
Kırgızcada süreksizleşerek /b/ ünsüzüne dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
avval abal evvel
havâ aba hava
havas abaz heves
arvâ√ arbak ervah
alvân alban elvan
√ayavân ayban hayvan
√ayavânât aybanat hayvanat
bi…uvva(t) bakubat (kuvvetli)
vara… barak varak
«avâ†ir kabatır (endişe, korku)
…uvva(t) kubat kuvvet
Misvâk misbak misvak
muvakkil mübökül müvekkil
sa«âva(t) sakabat sahavet
§alâva(t) salabat salâvat
suvâl sobol sual
vâ¡ida(t) ubada vade
va…t ubak vakit
1. B. 4. Diğer Ünsüz Değişmeleri.
Ar. h, √ > Kır. y
53
“Busulman” şeklinde de söylenmekte ve bu kelime Kırgızcaya Farsçadaki “ ”منekiyle geçmiştir.
47
Arapça kelimelerdeki /h/ ve /√/ ünsüzleri Kırgızcada bazen /y/ye
dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
câhil cayıl cahil
@âhir zayır zahir
şâhid şeyit şehit
na§µ√a(t) nasıyat nasihat
ra√µm ırayım rahim
Ar. ™ ( > )ءKır. y
Arapça kelimelerdeki /™/ (hemze) Kırgızcada bazen /y/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
¡acâ™ib acayıp acayip
câ™iz cayız caiz
≥â™i¡ zaya zayi
πâ™ib kayıp kayıp
«alâ™i… kalayık (millet)
maşâ™i« maşayık meşâyih
nâ™ib nayıp naip
fâ™ida(t) payda fayda
†â™ifa(t) taypa taife
Ar. ¡ ( > ) عKır. g
Arapça kelimelerdeki /( /عayin) Kırgızcada bazen /g/ye dönüşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
™a¡@am agzam azam
i¡lân iglan ilan
mu¡allim mugalim muallim
†abµ¡µ tabıgıy tabi
48
†abµ¡a(t) tabigat tabiat
şi¡r şıgır şiir
Ar. ≥ > Kır. z, d, s.
Arapça kelimelerdeki /≥/ (dad) sesi Kırgızcada çoğunlukla /z/ye dönüşürken
bir kelimede /s/ye ve bir kelimede de /d/ye dönüşmektedir.
Ar. ≥ > Kır. z.
Ar. Kır. Tr.
¡ara≥ araz (arası açılmak, küsmek)
√ay≥ ayz hayız
af≥al abzel efdal
√av≥ aviz havuz
a≥â aza aza
√â≥ir azır hazır
√a≥rat azret hazret
farµ≥a(t) barız farz
≥a™µf zayıp zayıf
≥arb zarp zarp
≥iyâfa(t) ziyapat ziyafet
…a≥â kaza kaza
…â≥µ kazı kazı
πa≥ab kazap gazap
ma≥mûn mazmuun mazmun
√u≥ûr üzür huzur
rama≥ân ramazan ramazan
≥alâl zalal54 dalal
54
Kırgızcada “zarar” anlamında kullanılır.
49
Ar. ≥ > Kır. s.
Ar. Kır. Tr.
mara≥ meres maraz
Ar. ≥ > Kır. d.
Ar. Kır. Tr.
≥alâla(t) dalalat dalalet
1. B. 5. Benzeşmezlik.
Bir kelimede yan yana veya birbirine yakın duran ve boğumlanma nitelikleri
bakımından birbirinin tıpkısı veya benzeri olan iki ünsüzden birinin, kendi
boğumlanma noktasını ötekinden ayırarak başka bir ünsüze dönüşmesidir.55
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerde de bu olay meydana gelmiştir.
Ar. > Kır.
Ar. Kır. Tr.
¡illa(t) ildet illet
kull kuldu küll
mavlâ moldo molla
§allâ selde (sarık)
minna(t) mildet minnet
™ittifa… ıntımak56 ittifak
1. B. 6. Ünsüz Tekleşmesi.
Arapça kelimelerde iç ve son seste bulunan ikiz ünsüzler Kırgızcada tek ünlü
haline gelmiştir.
55
Zeynep KORKMAZ: A.g.e., s. 42
56
Kırgızcada “barış” anlamında da kullanılır.
50
Ar. > Kır.
Ar. Kır. Tr.
avval abal evvel
√acc acı hacı
√a…… ak hak
dukkân dükön dükkân
di……a(t) dıkat dikkat
callâb calap (orospu, fahişe)
cinn cin cin
¡izza(t) ızaat izzet
«âss kas has
…a§§âb kasap kasap
πu§§a(t) kusa gussa
√innâ™ kına kına
…i§§a(t) kısa kıssa
ma√all maal mahal
ma√alla(t) maala mahalle
mu™a≠≠in mazin müezzin
maşa……a(t) maşakat meşakkat
marra(t) marte (defa)
muttahim mitaam (dolandırıcı, açıkgöz)
muvakkil mübökül müvekkil
mu™allim mugalim muallim
mudarris mudaris müderris
muvadda(t) müdöö (arzu, gaye, menfaat)
fann pan fen
§i√√a(t) sak sıhhat
§aff sap saf
§arrâf sarap sarraf
51
sayyâ√ sayak seyyah
sayyid seyit seyit
sirr sır sır
daccâl tacaal deccal
√urriyya(t) uruyat hürriyet
√ucca(t) ücöt hüccet
umma(t) ümöt ümmet
sükkar şeker şeker
ahammiya(t) aamiyat ehemmiyet
1. B. 7. Ünsüz Türemesi.
Ar. ø > Kır. y
Bazı Arapça alıntı kelimelerde kelime içi ve sonunda yer alan /µ/ ünlüsünün
kısalmasıyla /y/ sesi türemiştir.
Ar. Kır. Tr.
õla(t) ayla hile
¡µd ayt ıyd
√a…µ…a(t) akıykat hakikat
fi¡l beyil (huy, mizaç)
πµba(t) gıybat gıybet
≥a¡µf zayıp zayıf
zµna(t) zıynat ziynet
…a§µda(t) kasiyda kaside
…imma(t) kıybat kıymet
ni®âm mıyzam nizam
na§µ√a(t) nasiyat nasihat
natµca(t) natıyca netice
si√r sıykır sihir
†âli¡ taalay talih
52
şâ¡ir şayır şair
şarµ¡a(t) şariyat şeriat
1. B. 8. Ünsüz Düşmesi.
Ar. √ > Kır. ø
Arapça kelimelerde kelime başı, kelime içi ve kelime sonunda yer alan /√/
ünsüzü Kırgızcada genellikle düşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
√av≥ aviz havuz
√alâl alal helal
√âca(t) acet hâcet
√acc acı hacı
√a≥µr azır hazır
√a≥ra(t) aziret hazret
√ayavân ayban hayvan
√ayavânât aybanat hayvanat
√ay≥ ayz hayız
õla(t) ayla hile
√ayrân ayran hayran
√a…… ak hak
√âkim akim hâkim
√a…âra(t) akarat hakaret
√akµka(t) akıykat hakikat
Él al hal
√araka(t) araket hareket
√arâm aram haram
√arf arıp harf
√al…a(t) alka halka
√ulkûm alkım (gırtlak)
53
√âfi≥ apız hafız
√aşr aşar57 haşır
sa√ar saar seher
…a√† kaat kahtı
ma√al maal mahal
mahalla(t) maala mahalle
mas√ ması mest
mu√kam bekem muhkem
nikâ√ nike nikah
√ukûma(t) ökmöt hükümet
√ukm öküm hüküm
√u…û… ukuk hukuk
√urr ur hür
√ucca(t) ücöt hüccet
√ucra(t) ücürö hücre
√u≥ûr üzür huzur
√ikma(t) ekimet hikmet
√i§âb esep hesap
i√timâl etimal ihtimal
i√tiy↠etiyat ihtiyat
Ar. h > Kır. ø
Arapça kelimelerdeki /h/ sesi kelime başı, kelime içi ve kelime sonunda
genellikle düşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
ahammiyya(t) aamiyat ehemmiyet
hadiyya(t) adie hediye
havâ aba hava
57
Yardım için bir araya toplanmak manasında kullanılır.
54
havas abaz heves
hazl azil (şaka)
halâka(t) aleket (felaket)
halâk alek helak
anhâr anaar (küçük sulama kanalı)
fahm baam fehim
†ahâra(t) daarat taharet
tuhma(t) toomat töhmet
cahannam caanam cehennem
ciha(t) caat cihet
cumhuriyya(t) cumuriyat cumhuriyet
≠ihn zeen zihin
…ahr kaar kahır
ma≠hab mazap mezhep
muttahim mitaam (dolandırıcı, açıkgöz)
muhla(t) möönöt mühlet
mihna(t) meenet mihnet
sahl saal (azıcık, minecik)
Ar. v > Kır. ø
Arapça kelimelerdeki /v/ sesi Kırgızcada çoğunlukla düşmektedir.
Ar. Kır. Tr.
davr door devir
davla(t) döölöt devlet
navba(t) nöömöt nevbet
cavâb coop cevap
≠av… zook zevk
πazva(t) kazat gazve
…avl koolu (karar)
55
…avm koom kavim
«avf koop (korku)
mavlâ moldo molla
mavlid moolut mevlit
muvadda(t) müdöö (arzu, gaye, menfaat)
va≥µfa(t) ozipa vazife
va…¡a(t) okuya vaka
a…vât ookat (erzak, gıda)
vafâ oopa vefa
vakµl ökül vekil
tavba(t) tooba tövbe
†avâf toop tavaf
vabâl ubal vebal
vucud ucut vücut
Kırgızca, Arapçadan giren kelimeleri olduğu gibi kabul etmemiştir. Bu
kelimeler Kırgızcanın ses özelliklerine uydurulmuş ve asıllarından farklı olarak
Kırgızcanın söz varlığında yerini almıştır. Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimeler hem
ünlü hem de ünsüz sesler bakımından geniş ölçüde değişikliğe uğramıştır. Kırgızcaya
girmiş Arapça alıntı kelimelerin Kırgızcadaki telaffuzları Arapça öğreniminde bazı
telaffuz yanlışlarına neden olabilmektedir. Bu durumda öğrenciler Kırgızcadan
olumsuz aktarım yapmaktadırlar.
2. Arapça Öğreniminde Kırgızcadan Ses Bilgisi Düzeyinde Yapılan
Olumsuz Aktarım
Dil, ses öğeleri ve anlam örgülerinden meydana gelen bir bütündür. Sesli
öğeler çeşitli organların yardımıyla anlam aktarma yetisine kavuşmaktadır. Bu
56
yetenek de, insanı diğer varlıklardan ayırarak, onun en üstün kabiliyeti olmuştur. Bu
sesler her toplumsal ortamda farklı özellikler kazanmış ve diğerinden ayırt eden
düzenler oluşturmuştur. Yabancı dil öğreniminde ise, bu farklı düzenler karşı karşıya
gelmektedir. Bu durum, yabancı dil öğrenen herkes için çeşitli zorluklar
oluşturmaktadır. “Çünkü anadilini öğrenirken bulunduğu ortam yabancı dil
öğrenirken bulunmamaktadır. Böylece yabancı dil öğrenirken karşılaşılan zorluklar,
anadil özelliklerinin hedef dile aktarımıyla giderilmeye çalışılmaktadır.”58
“Ruhdilbilim (psikolinguistik)59 alanında yapılan çalışmalar, çocukların dört
yaşına kadar ana dilin kalıplarını kurma ve çözmeyi, anlamlı anlamsız veya kurallı
kuralsız tümceleri bile ayırt edebildiklerini ortaya koymuştur.”60
Çocuk, dili öğrenmeye başlarken anadilinin belli nitelikleri olan seslerinden,
vurgu ve ton özelliklerinden oluşan ses dizgesini kapar. Bir Kırgız için Arapçadaki
ayin / ,/عhemze / ,/ ءgayin / /غgibi sesler nasıl yabancıysa, bir Arap için de
Kırgızcadaki /p/, /ç/ gibi sesler öyle yabancıdır. Bazı seslerse ana dilde bulunurken
hedef dilde bulunmamaktadır. Bazen de bu tam tersi olabilmektedir. Ses dizgeleri
arasında bu gibi karşıtlıklar bulunduğu halde, insanların konuşmasını gerçekleştiren
ses aygıtları aynıdır. Bu bakımda bazı sesleri çıkaramamayı ses organlarına
dayandırmak doğru değildir. Yabancı dilde sözcükleri söylerken ortaya çıkan
yetersizlikler, yapılan yanlışlıklar ses aygıtlarıyla ilgili olmamaktadır. Bu durum
yabancı seslerin zihnimizde yerleşen ses dizgelerine ve konuşmayı sağlayan
organlarımızın alışkanlıklarına aykırı olmaktan kaynaklanmaktadır. 61
Şüphesiz diller arasında çeşitli benzerlikler ve farklılıklar bulunmaktadır.
Karşıtsal dilbilim çalışmaları, bu benzerlik ve farklılıkların yabancı dil
öğrenimindeki olumlu veya olumsuz yönleri üzerinde durmuştur. Bu çalışmalarda üç
tür görüş ortaya çıkmıştır. “Bunlardan ilki olan güçlü görüşe (the strong version)
göre, diller arasındaki farklılıklar öğrenimi zorlaştırmaktadır. Bu durum öğrenciyi
58 İclâl ERGENÇ: “Yabancı Dil Öğretimi ve Olumsuz Aktarım”, Türk Dili, S. 379–380, (Aralık
1977), s. 198.
59
Psikoloğun dile, dilbilimcinin ise psikolojiye ilgisinden doğan ve sözel davranışın altında yatan
zihinsel süreçleri inceleyen meles bir bilim. (Selçuk Budak: Psikoloji Sözlüğü, (Ankara, 2000), s.
621.)
60
Cengiz TOSUN: “Anadiliyle Amaç Dilin İlişkileri ve Etkileşim Alanları Üzerine”, Türk Dili, S.
379-380, (Temmuz –Ağustos 1983), s. 222.
61
Doğan AKSAN: “Anadili”, Türk Dili, S. 285, (Haziran 1985), s. 427.
57
anadili girişimine itmektedir. Dolaysıyla öğrenci ana dil kurallarını amaç dile
aktarmaktadır. İkinci tez olan zayıf görüşe (the weak version) göre anadili girişiminin
nedeni amaç dilin kurallarının tam olarak öğrenilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Orta görüşe (the moderate version) göre ise, birincinin tam tersine diller arasındaki
benzerlikler anadili girişimine yol açmaktadır.”62
Yabancı dil öğreniminde, öğrenci iki farklı düzenle karşılaşmaktadır. Bu
düzenlerdeki benzerlikler güçlü görüşe göre kolaylık sağlarken, farklılıklar zorluk
çıkarmaktadır. Bu karşılaşmada, öğrencinin iki ayrı sisteme aktarımlar yapması söz
konusudur. Bu aktarımlar bazen hedef dilden anadile olurken bazen de, anadilden
hedef dile olmaktadır. Gözlemlenen o ki, çoğunlukla anadilden hedef dile aktarım
yapılmaktadır. Bu aktarımın bir olumlu bir de olumsuz yönü vardır. Olumlu yönü,
öğrenimi kolaylaştırırken olumsuz yönü ise, öğrenciye zorluk çıkarmaktadır.
Olumsuz aktarım hedef dilden ana dil yönüne ise buna anadile ketvurma, anadilden
hedef dil yönüne ise, hedef dile ketvurma denilir.63
Aktarım ve olumsuz aktarım farklı şekillerde yorumlanmıştır. Öğrenme
ruhbiliminde aktarım, öğrenilen davranışların kimi durumlarda, yeni bir öğrenimdeki
benzer durumlara aktarılması olarak yorumlanmaktadır. “Carl Heupel, olumsuz
aktarımı, dilsel öğelerin ve onların kimi durumlarının başka öğeleri etkilemesi olarak
tanımlamaktadır. Başka bir tanımda ise, dillerin ve yöresel ağızların, sözlüksel
birimlerinin, dilbilgisi ve sesbilgisi kurallarının bir dilden diğerine aktarılması
yoluyla etkileşimleri olarak geçmektedir”. 64
Böylece anadili yabancı dil öğreniminde engel olarak karşımıza
çıkabilmektedir. Bu durum şu şekilde dile getirilmektedir: “Sözcük öğretiminde,
öğrencinin anadilinin sesbilim, biçimbilim, anlambilim, sözdizimi ve toplumbilimsel
baskıları ortaya çıkarak, amaç dilin öğrenci tarafından öğrenilmesinde birtakım
güçleştirici örüntüler oluştururlar.”65
Burada anadili Kırgızca olan öğrencilerin Arapça öğreniminde anadili
girişimi nedeniyle yaptıkları olumsuz aktarımların üzerinde durularak özellikle
62 Emrullah İŞLER: “Arapça Öğreniminde Türkçeden Ses Bilgisi Düzeyinde Yapılan Olumsuz
Aktarım”, Dil Dergisi, S, 49, (Kası 1996), s. 20.
63 İclâl ERGENÇ: A.g.m., s. 196.
64
A.g.m., s. 198.
65 Mehmet DEMİREZEN: “Sözcük Öğretiminde Anadili-Yabancı Dil Çatışması”, Türk Dili, S. 381,
(Eylül 1983), s. 283.
58
Arapça asıllı Kırgızca kelimelerin Arapçadaki asıllarını öğrenmede meydana
gelebilecek olumsuz aktarımlar gösterilmeye çalışılacaktır.
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerdeki ses olayları ayrıntılı bir şekilde
yukarıda belirtilmiştir. Bu kelimeler görüldüğü gibi ses açısından asıllarından
farklılaşmıştır. Artık Kırgızcanın ses özelliklerine uyum sağlayarak Kırgız dilinin söz
varlığına eklenmiştir. Bu kelimelerde meydana gelen ses olayları yabancı dil olarak
Arapça öğreniminde olumsuz aktarıma neden olmaktadır. Burada karşıtsal
dilbilimindeki orta görüşün tezi doğrulanmaktadır. Bu görüş J. R. Jr. Oller ve S. M.
Ziahosseiny (1970) tarafından uyarıcıları genelleştirme ilkesinin bir özelleştirmesi
olarak tanımlanmıştır. Öğrenime temel oluşturan ilke, öğrencilerin soyut ve somut
şekilleri algıladıkları benzerlikler ve farklılıklara göre sınıflandırmalarıdır. Şekiller
arasında farklılığın az olması güçlü görüşün ileri sürdüğü tezin tam tersine öğrenimi
kolaylaştırmıyor. Bu durumda öğrenci çok az farklılık gösteren şekilleri
sınıflandırmakta güçlük çeker ve yanlış genellemeye yönelir. Bu görüşe göre yabancı
dil öğrenimdeki en güç noktaların biri, anadili ile hedef dil arasındaki çok az farklılık
gösteren ses, ses dizisi ve anlamlardır.66
J. R. Jr. Oller ve S. M. Ziahosseiny araştırmalarında İngilizceyi yabancı dil
olarak öğrenenler arasında yazı öğrenimine yönelik bir sınavda, Latin alfabesi
kullanan öğrencilerin Arapça, Çince, Japonca gibi farklı alfabeleri kullanan
öğrencilere göre daha fazla hata yaptıklarını belirlemişlerdir.67 Böylece anadili ile
hedef dil arasındaki farklılık azaldıkça doğru genelleme yapma ihtimali
azalmaktadır. Sonuçta öğrenci anadilinden aktarım yapmaktadır.68
Arapça alıntı kelimeler, anadili Kırgızca olan bir öğrencinin Arapça
öğrenmesinde kolaylık sağlamakla beraber bazen düzeltilmesi zor olan telaffuz
yanlışlarına sebep olmaktadır. Bu kelimelerin Kırgızcadaki telaffuz şekline alışan bir
öğrenci Arapça şeklini telaffuz etmekte anadili girişimi ve olumsuz aktarım
nedeniyle zorlanmaktadır. Ayrıca orta görüşün dediği gibi, ses ve biçim açısından
birbirinin benzeri olan bu kelimelerdeki küçük farklılıkları öğrencinin fark etmemesi
veya doğru bir sınıflandırma yapamamasından ötürü doğru öğrenilmesi
66 Müşerref DEDE: “Yabancı Dil Öğretiminde Karşılaştırmalı Dilbilim ve Yanlış Çözümlemesinin
Yeri” Türk Dili, S. 379-380, (Temmuz-Ağustos 1983), s. 124.
67
A.g.m., s. 124.
68
Müşerref DEDE: A.g.m., s. 22.
59
engellenmektedir. Bu duruma daha çok, Kırgızcada bulunmayan seslerin geçtiği
kelimelerin Arapça telaffuzunda rastlanmaktadır.
2. A. Kırgızların Arapça Telaffuzunda Karşılaştıkları Zorluklar
Kırgızca ile Arapça ses düzeni bakımından da birbirinden farklıdır. Arap
alfabesi 28 harften oluşmakta ve bunların hepsi ünsüzdür. Bunların okunuşu fetha /ـَ
/, َkesre / / ـِve damme / /ـُolarak adlandırılan üç kısa ünlüyle sağlanır. Bunlardan
başka Arapçada med harfleri olarak bilinen î / ,/يū / / وve â / / اüç uzun ünlü
bulunmaktadır.69
Kırgızların Arapça telaffuzunda karşılaştıkları zorluklara geçmeden önce bu
iki dilin ses düzenlerini karşılaştırmak istiyoruz. Bu karşılaştırmadan sonra anadili
Kırgızca olanların Arapça öğreniminde telaffuz etmekte zorlandıkları sesleri
kestirmek daha kolay olacak kanısındayız.
Kırgızcadaki ünlüler: /a/, /u/, /ı/, /i/, /o/, /ü/, /ö/, /e/.
Arapçadaki ünlüler (harakeler): fetha / /, ـَkesra / / ـِve damme //.ـُ
Görüldüğü gibi Kırgızcada 8 ünlü vardır. Bunlardan /a/, /u/, /ı/, /o/ kalın, /i/,
/ü/, /ö/, /e/ ince, /a/, /ö/, /e/, /o/ geniş, /ı/, /u/, /i/, /ü/ dar, /o/, /ö/, /u/, /ü/ yuvarlak ve
/a/, /ı/, /e/, /i/ düz ünlüleridir. Arapçada ise sadece üç ünlü bulunmaktadır. Bunlardan
fetha / /ـَKırgızcadaki /a/ ünlüsüne yakındır. Bazen ince bazen, kalın
okunabilmektedir. Bu durum kelimedeki ünsüzlere göre belirlenmektedir. Kesre // ـِ
Kırgızcadaki /i/ye yakındır. Damme / /ـُise, /u/ya yakın bir şekilde telaffuz
edilmektedir. Kırgızcada bulunup da Arapçada bulunmayan diğer ünlüler, Arapça
69 Emrullah İŞLER: A.g.m., s.20.
60
öğreniminde birer engel teşkil etmektedir. Özellikle /ı/ ve /ü/ ünlüsü Arapçada en
çok rastlanan olumsuz aktarımlardandır.
Ayrıca Arapçadaki bu üç ünlü de uzatılmaktadır. Kırgızcadaki ünlülerin ise
sadece 6 tanesi uzatılabilir. Bunlar: aa, oo, uu, üü, öö, ee . Arapçadakinin tersini
Kırgızcada /i/ ünlüsü uzatılmıyor. Kırgızlar bu ünlüyü uzatmada
zorlanabilmektedirler. Bu nedenle Arapçadaki aidiyet eki olan “î” ( )يKırgızcadaki
alıntı kelimelerde “iy” şeklindedir.
Arapçadaki tonlu ünsüzler (,/ ط / /, ض / ,/ ز/ ,/ ر/ ,/ ذ / /, د / ,/ ج/ /,ب/ ):الجهر
/.70ي/ /,ن/ /, و/ /, م / /, ل / /, ق / /, غ / /, ع/ /,ظ /
Kırgızcadaki tonlu ünsüzler (cumşaktar): /b/, /c/, /d/, /g/, /j/, /l/, /m/, /n/, /ŋ/,
/r/, /v/, /y/, /z/.
Kırgızcadaki tüm tonlu ünsüzler Arapçada da bulunmasına rağmen
Arapçadaki bazı tonlu ünsüzler Kırgızcada mevcut değildir. Bunlar: / ,/ ط / /, ض / ,/ ذ
/ ./ ق / /, ع/ /,ظBu seslerin telaffuzuna alışık olmayan öğrenciler seslendirme
esnasında zorlanmaktadır. Böylece olumsuz aktarımın neden olabileceği yanlışlar
meydana gelmektedir. Bu yanlışların ne gibi olabileceğini alıntı kelimelerdeki ses
olaylarından tespit etmek mümkündür. Ayrıca Kırgızcada kelime sonundaki tonlu
ünsüzü olan /b/ sesi tonsuz /p/ ye dönüşmektedir. Buna Arapça alıntı kelimelerde de
rastlanmaktadır.
Arapçadaki tonsuz ünsüzler (/,ه/ /,ك/ /,ف/ /,ص/ /,ش/ /,س/ /,خ/ /,ح/ /,ث/ :)الهمس
//.ت71
Kırgızcadaki tonsuz ünsüzler (katkalandar): /ç/, /f/, /h/, /k/, /q/, /p/, /s/, /ş/, /ts/,
/şç/.
Kırgızcadaki /ts/ ve /şç/ ünsüzleri Rusçadan alınmış ve sadece Rusça alıntı
kelimelerde rastlanmaktadır. /q/ ve /k/ sesleri ise yazıda tek k harfiyle
gösterilmektedir. Arapçadaki / /حsesi Kırgızcada bulunmamaktadır. Bu sesin
70 Gazî Muhtar TALÎMÂN: Fî ‘İlmi-el-Luga, (Dimaşk, 2000), s. 132.
71
A.g.e., s.133.
61
telaffuzu da öğrencilere zor gelmektedir. Bu sesin geçtiği alıntı kelimelerde ise ya /k/
sesine dönüşmüş ya da büzülme meydana gelerek yok olmuştur.
Arapça ile Kırgızca sesler çıkış yerleri bakımından karşılaştırıldığında iki
dilin ses düzenleri arasında ne gibi farkların olduğu tespit edilebilir. Dolaysıyla
Arapça öğreniminde Kırgızların ne gibi sesleri seslendirmede zorlanabileceğini
görmemiz mümkün olacaktır. Arapça ile Kırgızca seslerin çıkış yerleri her iki dilde
de, özelliklerine göre farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır. Biz burada Kırgızca
seslerin çıkış yerlerine göre sınıflandırmasını esas alarak iki dilin ses düzenini
karşılaştırmaya çalışacağız. Arapça kitaplarda bu konu mahâricu’l-asvat olarak
geçmekte ve 11 kategoride ele alınmaktadır. Kırgızcada bulunmayan seslerin çıkış
yerlerini ise, Arapçadaki sınıflandırmaya göre göstereceğiz.
1. Çift - Dudak Ünsüzleri
. / و/ /, م / /,ب/ ):الصوامت الشفهية( Arapçada
Kırgızcada (koş erinçilder): /b/, /p/, /m/.
2. Diş-Dudak Ünsüzleri
/.ف/ ):الصامتة الشفوية الأسنانية( Arapça
Kırgızca (erin tişçilder): /f/, /v/.
3. Diş Eti Ünsüzleri
/.ث/ /,ظ / /, ذ / ): ية الصوامت اللثو ( Arapça
Kırgızcada diş eti ünsüzü bulunmamaktadır.
4. Diş-Diş Eti Ünsüzleri
62
/.72ل/,/ ز/ /, ر/ /,ن/ /, ص - / /,س/ /, ط / /, د / /,ت/ ): الاسنانية الصوامت النطعية ( Arapça
Kırgızca (uççuldar): /d/, /l/, /r/, /n/, /s/, /t/, /z/, /ts/.
5. Diş Eti- Ön Damak Ünsüzleri
/.ي/ /,ش/ /, ج/ ):الصوامت الشجرية( Arapça
Kırgızca (ortoçuldar): /c/, /ç/, /j/, /ş/, /y/, /şç/.73
6. Ön Damak Ünsüzleri
/.74ك/ ):مقدم الحلق( Arapça
Kırgızca (tüpçüldör): /g/, /k/.
7. Art Damak-Boğaz Ünsüzleri
/. ق / ):اللهوية( Arapça
Kırgızca (artçıldar): /q/, /h/, / ŋ /.
8. Boğaz Ünsüzleri
/.75ء/ /,ه/ /, غ / /, ع/,/خ/ ,/ح/ ):الصامثة الحلقية( Arapça
Kırgızcada boğaz ünsüzleri bulunmamaktadır
9. / / ضSesi.
72
Arapçada çıkış yerlerine göre / / ط / /, د / /,تasvatu-l nat’iy, / / ز/ /, ص/ /,سasvatu-l asliye va safir,
/ / ل/ /, ر/ /,نasvatu-l zalkiyye olarak gösterilmektedir.
73
Kırgızcada /c/ ve /J/ sesi tek harfle gösterilmektedir.
74
Arapçada bu ses / / قünsüzü ile aynı kategoride ele alınmakla beraber çıkış yerinin ön damağa
yakın olduğu belirtilmektedir.
75
Bu sesler Kırgızcada bulunmamaktadır.
63
Bu ses sadece Arapçada bulunmakta ve çıkış yeri tam olarak tespit
edilememekle, günümüz Arapçasında /d/ sesinin kalınlaştırılmış şekli olarak telaffuz
edilmektedir.76
Ses bilgisi düzeyinde yapılan yanlışlar genellikle amaç dilin ses düzenini
bilmemekten kaynaklanır. Bu karşılaştırmada aynı kategoride yer alan iki dilin
sesleri birbirinin aynısı değildir. Bu seslerin çıkış yerleri birbirine yakın olsa bile,
kendi bulundukları ses düzeni içinde küçük farklılık gösterebilirler. Buradan da
anlaşılacağı gibi Kırgız öğrenciler için telaffuzu daha zor olan sesler anadillerinde
bulunmayan seslerdir. Özellikle Arapçada asvâtu’l-halkiyya denilen sesler telaffuzu
en zor olanlardır. Alıntı kelimelerde bile bu seslerin ya düştüğü ya da tamamen farklı
bir sese dönüştüğü görülmektedir. Bunların arasından da / / عsesini çıkarmakta
öğrenciler bir hayli zorlanmaktadırlar. Kırgızistan’daki din adamlarının bile Kur’an
okumada bu sesin telaffuzunda zorlandıkları ve çoğu zaman çıkaramadıkları
görülmektedir.
2. B. Kırgızcalaşmış Arapça Kelimelerin Yol Açtığı Ses Bilgisi Yanlışları
Kırgızcanın söz varlığındaki yabancı kelimelerin küçümsenmeyecek bir kısmı
Arapça alıntı kelimelerden ibarettir. Bu kelimelerin büyük bir kısmında ses düzeni
bakımından belli bir düzeyde, en az çaba kanunu gereği değişim meydana gelmiştir.
Özellikle Kırgızcada bulunmayan seslerden oluşan kelimelerde bu değişiklik daha
açık bir şekilde göze çarpmaktadır. Bu kelimeler asıl biçimlerini kaybederek
Kırgızcanın ses düzenine uyum sağlamıştır.
Anadili Kırgızca olanların Arapça öğreniminde, bu kelimeler bir yandan
olumlu aktarıma neden olurken bir yandan da, olumsuz aktarıma neden olmaktadır.
Burada sözünü ettiğimiz güçlü ve orta görüşün tezlerine göre değerlendirme
yaparsak, bu kelimeler anadili olarak Kırgızca ve yabancı dil olarak Arapçanın
76 Gazî Muhtar TALÎMÂN: a.g.e., s, 146.
64
sözcük öğretiminde farkı en aza indirmekte ve öğrenimi kolaylaştırmaktadır. Öte
yandan, kelimeler arasındaki benzerlikler artmakta ve kelimelerin Arapçaya uygun
bir şekilde seslendirilmesi engellenmektedir.
Kırgızcada ayin / /عsesi bulunmamaktadır. Bu sesin geçtiği alıntı kelimelerde
farklılık göstererek; a, u, i, ö olarak okunmaktadır. Kırgızcada bu şekilde okumaya
alışan öğrencinin Arapçada da aynı şekilde okumaya meyilli olması doğaldır.
Örneğin Arapçadaki عالمile Kırgızcadaki “aalam” kelimeleri farklı şekillerde
okunmaktadır. Kırgızcada ünlü uyumu gereği /a/ ünlüsü kalınlaşmış ama uzunluğunu
korumuş ve / /عsesi bulunmadığından dolayı okunmamaktadır. Anadili Kırgızca olan
bir öğrencinin bu kelimeyi Arapça öğrenirken olumsuz aktarım yaparak ünlüleri
kalın ve / /عsesini çıkarmadan okuması mümkündür. Bir türlü Arapça öğrenmekle
ilgilenen Kırgız arkadaşlar arasında bu olayı gözlemlemek mümkündür.
Ayrıca Arapça harflerin bazıları Kırgızcada tek sesle karşılanmaktadır.
Arapçadaki / /,ث/ , /س/ /,صsesleri Kırgızcada tek /s/ sesiyle karşılanmaktadır. Bu
da Arapçadaki / /سsesine daha yakındır. Kırgız öğrenci diğer iki sesin geçtiği
kelimeleri de /s/ sesiyle okumaya yatkındır. Bir tarafta bu seslerin geçtiği kelimelerin
Kırgızcada bulunması öğrenimi kolaylaştırırken öbür taraftan, ciddi sayılabilecek
telaffuz yanlışlığına neden olmaktadır. Buna şu şekilde örnek gösterebiliriz.
: Sır سر
: Taasir تأثير
: صبرSabır
Bu kelimeleri öğrenirken anadili Kırgızca olan öğrencinin /,/ث/ , /س/ /,ص
seslerini arasındaki farka varmayıp /s/ sesiyle seslendirmektedir. Bir taraftan da,
kelimeleri öğrenci zaten günlük konuşmalarında kullanmakta ve Kırgızcadaki
telaffuz şekline alışmış durumdadır. Böylelikle orta görüşün dediği gibi benzerlikler
artmakta ve öğrencinin doğru genelleme yapması engellenebilmektedir. Bu durumda,
olumsuz aktarımın meydana gelme riski çok yüksektir. Aynı şekilde Arapçadaki //ك
ve / /قsesleri Kırgızcada /k/ sesiyle çıkarılmaktadır. Kırgızcadaki /k/ sesi ön damak
65
ve tonsuzdur. Dilciler Kırgızcada gözükmese bile art damaktan boğaza kayan ve k
harfi ile gösterilen bir /q/ sesinin var olduğunu söylemektedirler.77 Ancak bu ses de
Arapçadaki / /قsesini karşılayamaz. Çünkü Arapçadaki / /قsesi tonludur ve yumuşak
damak ünsüzüdür.78. Kırgızcadaki bu iki ses Arapçadaki / /كsesine yakındır. Sonuçta
bu iki ses tek /k/ sesiyle karşılanmaktadır. Bunu şu şekilde örneklendirmek
mümkündür.
: آسلKesel
: عقلAkıl
: آثافةKesepet
: قومKoom
: آتابKitep
Bu tür kelimelerde de öğrencinin yanlış yapma riski yüksektir. Çünkü bu
kelimelerin Kırgızcalaşmış şeklini telaffuz etmeye alışmış olan bir öğrencinin //ق
sesini Arapçadaki özellikleriyle seslendirmesi olumsuz aktarım nedeniyle
engellenebilir.
Arapçadaki / /طve / /تsesleri de Kırgızcada /t/ sesiyle karşılanır.
Kırgızcadaki /t/ sesi tonsuz ve diş eti ünsüzüdür79. Arapçadaki / /تde tonsuz ve dişeti
ünsüzü, / /طise, tonludur ve diş eti ünsüzüdür.80 Alıntı kelimelerde / /طsesi bazen
/d/ ye dönüşmektedir. Bu sesin Kırgızcada bulunmayışı ve alıntı kelimelerdeki
değişiklikler Arapça öğreniminde olumsuz aktarıma neden olabilmektedir.
: طبيبTabıp
: طلبTalap
77
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., 57.
78 Gazî Muhtar TALÎMÂN: A.g.e., s. 132-133.
79
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., 57.
79Gazî Muhtar TALÎMÂN: A.g.e., s. 132-133.
66
: طلاقTalak
: طبيعةTabiyat
: Taypaطائفة
Öğrenime yeni başlayan öğrenciler bu kelimeleri telaffuz ederken / /طsesini
çıkarmakta güçlük çekmektedirler. Özellikle alıntı kelimeler söz konusu olunca
düzeltilmesi güç olan telaffuz yanlışı meydana gelmektedir.
Alıntı kelimelerdeki / /ز/ /,ذve / /ظsesleri de Kırgızcada tek /z/ sesiyle karşılık
bulmuştur. Bazen bu sesler Kırgızca alıntı kelimelerde /s/ sesine dönüşmektedir.
Bunun da kelimelerin alınma esnasında yanlış öğrenilmesinden kaynaklandığını
düşünüyoruz. Kırgızcadaki /z/ sesi tonlu ve diş eti ünsüzüdür81. Arapçadaki üç ses de
tonludur. Ancak çıkış yerleri farklıdır. 82Bu seslerin geçtiği alıntı kelimeler de
Arapça öğreniminde olumsuz aktarıma neden olmaktadır.
: زينةZıynat
: ذ آرZikir
: ظلمZulum
Örneklerden anlaşılacağı gibi, bu tür alıntı kelimeler öğrenimde güçlüğe yol
açmaktadır. Ayrıca Arapçadaki / / ضsesi de Kırgızcada /z/ sesine dönüşmektedir.
Birkaç kelimede ise /d/ olarak geçmektedir. Bu nedenle Arapça öğrenen Kırgız
öğrenciler bu sesi /z/ olarak seslendirmektedir. Örnek olarak da şu kelimeleri
gösterebiliriz:
: ضيافةZıyapat
: ضعيفZayıp
81
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., 55.
82 Gazî Muhtar TALÎMÂN: A.g.e., s. 132-133.
67
Bu tür yanlışlara bir taraftan bu seslerin Kırgızcada bulunmayışı diğer
taraftan, anadil girişimi sebep olmaktadır. Dolaysıyla Arapça öğreniminde bu tür
kelimeler daha çok olumsuz aktarıma sebep olmaktadır.
Kırgızcada bulunup da Arapçada bulunmayan bazı sesler ise, Arapça alıntı
kelimelerde ya ses türemesi ya da diğer ses olayları neticesinde meydana gelmiştir.
Kırgızcadaki /ı/ ve /ü/ ünlüsü Arapçada bulunmamaktadır. Ancak bu seslere alıntı
kelimelerde sıkça rastlanmaktadır. Arapça öğreniminde de Kırgız öğrencileri
arasında tekrar edildiği bilinmektedir. Emrullah İşler bununla ilgili yazısında, Türk
öğrenciler arasında ses bilgisi düzeyinde Arapçaya yapılan olumsuz aktarımın en
önemli örneklerinden birinin Arapçada bulunmayan /ü/ ünlüsü olduğunu belirtmekte
ve öğrenciler tarafından damme karşılığı olarak sıkça tekrar edildiğine işaret
etmektedir.83 Bu seslerin geçtiği alıntı kelimeleri ve bunların Arapçadaki asıllarını şu
örneklerde göstermek mümkündür.
: ظالمZalım
: أخيرةAkıret
: عمرÖmür
: حكمÖküm
: أ سمIsım
: ممكنMümkün
: ملكMülk
Bu iki sesin Arapçada bulunmamasına rağmen Arapça alıntı kelimelerde
rastlanması, bu seslerin geçtiği kelimelerin alınma esnasında Kırgızlar tarafından
yanlış seslendirilmesi sonucu meydana geldiği kanısındayız. Bu da gösteriyor ki,
Arapça öğrenen bir Kırgız öğrencisi bu gibi yanlışlar yapmaya meyillidir. Bu
83 Emrullah İŞLER: A.g.m., s. 26.
68
kelimelerin Arapça telaffuzunda buna benzer olumsuz aktarımlara rastlamak
mümkündür.
Ayrıca Kırgızcada sağlam bir kalınlık-incelik ve yuvarlak-düzlük uyumu
hâkimdir. Buna göre Kırgızcada kalın ünlüden sonra kalın inceden sonra ise ince
ünlü gelir. Aynı şekilde yuvarlaktan sonra yuvarlak, düzden sonra düz ünlü gelir. Bu
uyum Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelere de yansımıştır.84 Buna göre Arapçada
ince söylenen ünlüler Kırgızcada kalın söylenmektedir. Bazen tam tersi de
olabilmektedir. Bu şekilde seslendirmeye alışkın olan öğrenci, aynı kelimeleri
Arapça öğrenirken yanlış telaffuz etmesi mümkündür. Örnek olarak şu kelimeleri
göstermek mümkündür.
: Makulمعقول
: سلامةSalamat
: أدبيةAdabiyat
: Azanأذان
: مشقةMaşakat
Arapçadaki uzatmalar (med harfleri) Kırgızca alıntı kelimelerde kısalmıştır.
Arapça alıntı kelimelerdeki bu gibi değişiklikler de, Arapça öğreniminde bazen
olumsuz aktarıma neden olmaktadır. Bunu da aşağıdaki kelimelerle örneklendirmek
istiyoruz.
: عداوةAdabat
: Adatعادة
: Adılعادل
: اخلاقAhlak
84
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., s. 62.
69
: بVacip واج
: ملالMalal
: Malمال
: Dinدين
Kırgızcada bu şekilde telaffuz edilmesi ilk basamaktaki Arapça öğrencisi için
olumsuz aktarıma neden olması kaçınılmazdır.
Ayrıca Arapça alıntı kelimelerde /i/ (kesra) sesi /a/ sesine dönüşmüştür. Bu
genişleme hadisesi bazı alıntı kelimelerdeki /s/ ünsüzünün yanında meydana
gelmiştir. Bu kelimler şunlardır:
: سياسةSayasat
: سياحةSayakat
Bu kelimelerin de, Arapça öğreniminde olumsuz aktarıma neden olduğunu
tespit ettik.
Arapçadaki aidiyet eki î ( )يise, Kırgızcaya +iy şeklinde geçmiştir. Bu
değişikliğin de olumsuz aktarıma neden olduğunu düşünüyoruz. Zaten Kırgızcadaki
ünlü uzunluklarının pek çoğu sonradan meydana gelen ikincil uzunluklardır. Bu
uzunlukların çeşitli ses gruplarının büzülmesi ile meydana geldiği belirtilmektedir.85
Kırgızcadaki /i/ ünlüsü ise uzatılmamaktadır. Bu nedenle Arapçadaki aidiyet eki î
Kırgızcaya iy olarak geçmiştir. Bu da Arapça öğreniminde olumsuz aktarım ve
anadili girişimine neden olabilmektedir. Buna da şu şekilde örnek verebiliriz.
: ادبيAdabiy
: روحيRuhiy
85
Hülya Kasapoğlu ÇENGEL: A.g.e., s. 44.
70
: سياسيSayasiy
: مدنيMadaniy
Arapça alıntı kelimeler Kırgızcaya uyum sağlarken bazı tonlu ünsüzlerde
tonsuzlaşma olayı meydana gelmiştir. Özellikle Kırgızcada kelimelerin sonunda
gelen /b/ ünsüzü /p/ ye dönüşmektedir. Bu tür değişikliğe maruz kalan alıntı
kelimeler de olumsuz aktarıma neden olabilmektedirler. Çünkü Kırgızcada kelime
sonundaki /b/ sesleri hep /p/ sesine dönüşmektedir. Bu ünsüz ek alıp, iki ünlü
arasında kaldığı zaman tekrar tonlulaşmaktadır.86 Bu da gösteriyor ki, Kırgız
öğrenciler kelime sonunda yer alan / / بsesini çıkarmakta zorlanıyor. Bunu da, şu
kelimelerle örneklendirebiliriz:
: آتابKitep
: نصيبNasip
: قالبKalıp
Arapça öğrenen bir Kırgız öğrencisinin bu kelimeleri Kırgızcalaşmış
şekliyle seslendirmesi mümkündür ve bu durum da doğal karşılanmalıdır. İnsanların
konuşma organları, sadece kendi dillerinin düzenine alışkın olduğundan, yabancı dili
de, bu düzene göre seslendirmek eğilimindedirler. Bu bakımdan yabancı dilin
seslerini çıkarma dil öğretiminin en zor kısmıdır. Ana dilin seslerine alışkın olan
konuşma kasları başka bir düzene göre çalışan dili seslendirmede zorlanmaktadır.87
“ Öğrencinin anadilinin sözcük dağarcığı öğreniminde birincil önem taşıması göz
ardı edilemeyeceği gibi, sözcüklerin sesletimini (pronunciation) ve dilbilgisi yapısını
da göz ardı edemeyiz.”88
86
A.g.e., s. 55.
87 Özcan BAŞKAN: Yabancı Dil Öğretimi, (İstanbul, 1969), s. 82.
88 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., s. 283.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ANLAM BİLGİSİ
ANLAM BİLGİSİ
Bazı sözcükler zamanla asıl anlamlarını kaybederek başka anlamlarda
kullanılmaya başlamıştır. Bu gibi anlam değişiklikleri sadece yerli sözcüklerde değil
yabancı sözcüklerde de meydana gelmektedir. Kırgızcadaki Arapça alıntı
kelimelerde de çeşitli anlam değişiklikleri meydana gelmiştir. En çok da anlam
daralması göze çarpmaktadır.
1. Kırgız Türkçesinde Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Alıntı Kelimeler
Bütün dillerde kelimelerin tarihi süreç içinde ses ve anlam yönünden
değişikliğe uğradığı bir gerçektir. Bu değişiklikte türlü toplumlar arası etkileşim ve
toplum içindeki gelişmeler en önemli etkenlerden olmuştur. Bu gibi etkiler ilk önce
dile yansımış, bunun sonucunda dildeki kelimeler yeni anlamlar kazanmıştır.
Sözcüklerin anlam açısından geçirdikleri bu değişiklikler gelişmeli anlam bilgisi ya
da tarihsel anlam bilgisi altında incelenmiştir.
Bu konu çok eskiden beri düşünürlerin ilgisini çekmiştir. Birçok düşünür ve
dilci anlamı değişen kelimeleri, bunların değişme biçimlerini ve değişikliklerinin
nedenlerini saptamaya çalışmıştır. Ancak bazı düşünürler anlam değişikliği olayının
varlığını kabul etmemektedir. Bunlardan biri olan L. Weisgerber anlam değişmesi
olarak ileri sürülen şeyin aslında bir ad, bir kavram ya da bir içerik değişmesi
olduğunu ileri sürmektedir. 1
Ullman’a göre anlam “gösteren ile gösterilen arasındaki karşılıklı ilişkidir”
lafız ile medlul, yani gösteren ile gösterilen arasındaki karşılıklı ilişki değiştiği
sürece anlam değişmeye devam edecektir.2
1
Doğan AKSAN: Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim, C. III, (Ankara, 1990), s. 213.
2 Emrullah İŞLER: Türkçede Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Kelime ve Kelime Grupları,
(İstanbul, 1997), s. 3.
71
2. C. Söz Konusu Yanlışların Çözüm Yolları
Bu gibi yanlışların engellenebilmesi için anadili ile hedef dilin ses düzenlerini
karşılaştıran bir yöntemin tercih edilmesinde yarar vardır. Her iki düzendeki ortak
seslerle farklı sesler belirlenmelidir. Daha sonra öğrenciye hangi sesleri kendi
anadilindeki sesler gibi söyleyebileceği öğretilir. Aykırı olanların da anadildeki
seslerden hangi yönlerden farklı olduğu gösterilir. Sonra da bunları seslendirirken
konuşma organlarının nasıl çalışması gerektiği çeşitli resim, çizim veya telaffuz
edilerek gösterilebilir.89
Özellikle alıntı kelimeler söz konusu olduğu zaman öğretmen daha dikkatli
olmaya gayret göstermelidir. Görüldüğü gibi bu kelimeler daha çok olumsuz
aktarıma neden olabilmektedirler. Buradaki ses olaylarını gerektiği durumlarda
dikkatli bir şekilde öğrencilere anlatmalıdır. Bu kelimelerin Kırgızca ve Arapçadaki
yazılışlarını tahtaya yazarak öğrencilerin dikkatini çekebilir.
Yabancı dil öğreniminde temel dil becerilerinin gelişmesinde anadil
öğrenmede olduğu gibi doğal bir sıranın izlenmesi görüşü oldukça yaygındır. Buna
göre öğrenci önce duyacak sonra konuşacaktır. Daha sonra da okuma ve yazmayı
öğrenecektir. Bu doğal sırayı izleyen yaklaşıma göre her bir dil becerisini ayrı ayrı
geliştirmek zordur. Ancak son zamanlarda yabancı dilin kullanım alanları göz önüne
alınarak belli bir beceriye yönelik öğretim yapılmaktadır. Buna göre eğer insan gezi
sırasında iletişim kurabilmek için öğreniyorsa daha çok konuşma becerisinin
gelişmesine ağırlık verilmektedir. Eğer akademik alanda kullanmak amacıyla
öğreniyorsa daha çok okuma ve yazma becerilerine ağırlık verilmektedir. Esasen
doğal sıralama ya da amaçlı sıralama ne şekilde olursa olsun dil becerilerini tek tek
değil birlikte bütünleşmiş bir şekilde geliştirmek daha uygundur. Buna göre konuşma
becerisini geliştirebilmek için dinleme becerisine ihtiyaç vardır. 90
89 Özcan BAŞKAN: A.g.e., s.83.
90 Özcan DEMİREL: İlk Öğretim Okullarında Yabancı Dil Öğretimi, (İstanbul, 1999), s. 121.
72
Bu konuda Özcan Demirel: “Dinleme öğretiminden amaç öğrencilerin amaç
dildeki sesleri tanımak, bir bağlam içinde yer alan vurgulama ve tonlamaların neden
olduğu anlam değişikliklerini fark etmek ve en önemlisi de konuşmacıdan gelen
mesajı tam ve doğru olarak anlamasını sağlamaktır” demektedir.91 Bu bağlamda iyi
bir dinleme öğretimi söz konusu yanlışların azalmasında etkili olabilir.
Dolayısıyla bunun gibi yanlışların düzeltilmesinde öğretmenin önemi
büyüktür. Çünkü yabancı dil öğrenen kimsenin o dilin doğru telaffuzunu öğrenmesi,
öncelikle öğrenim ortamı içerisinde onu işitmesiyle mümkün olur. Eğer öğretmen
telaffuzu yanlış ise öğrencilerin telaffuzu da yanlış olacaktır. Dolaysıyla söz konusu
yanlışların giderilmesi için öncelikle Arapça öğretmenlerinin telaffuzlarının Arapça
ses bilgisine uygun olması gerekmektedir.92
Ayrıca sınıf içinde öğrencinin konuşmasına yönelik alıştırmalara ağırlık
verilmesi bu gibi yanlışlardan uzaklaşmaya yardımcı olabilir. Çünkü konuşma işlemi,
kasların çalışmasına bağlı, fizyo-anatomik bir iş olduğundan, doğrudan doğruya dil
ile ilgisi bulunmaktadır. İnsanların konuşma organları sadece anadillerinin düzenine
alışkın olduğundan, yabancı dili de bu düzene göre seslendirmek eğilimindedirler.
Yeni bir dile kasları alıştırmak için de bol bol alıştırmaların yapılması yararlı olur.93
Kırgız öğrencilerin ayrıt etmede zorlandıkları seslerin öğreniminde ise, bu
seslerin geçtiği en küçük iki sesliden( ) الثنائيات الصغرىyararlanmak mümkündür. 94
سر- صر
ثار-سار
سار-صار
زل-ظل
91
A.g.e., s.122.
92 Emrullah İŞLER: A.g.m., s.27.
93 Özcan BAŞKAN: A.g.e., s. 82.
94 Emrullah İŞLER: A.g.m., s.27.
73
ذر-زر
ظفر-ذفر
هار-حار
آشر-قشر
ضharfi yalnızca Arapçada bulunan bir sestir. Telaffuzu zor kabul edilen bu
sesin günümüz fasih Arapçasında Kırgız öğrencilerin zorlanmayacağı şekilde
telaffuz edilmektedir. Bu ses günümüzde kalın d şeklinde okunmaktadır. Ancak bu
sesin geçtiği alıntı kelimelerde öğrencinin yanlış yapması bu sesi çıkaramamasından
değil anadili girişimden kaynaklanabilir. Dolayısıyla bu tür kelimelerin öğrenimi
sırasında daha çok dikkatli olunması gerekir. Gerektiğinde bu tür kelimelerin Arapça
telaffuz edilişi bol bol dinlenerek arkasından taklit edilmesi ve tekrarlanmasının
yararlı olacağı kanısındayız. Kırgız öğrencilerin bu sesi çoğunlukla yanlış telaffuz
ettiklerini arkadaşlarımız arasında müşahede ettik. Daha çok olumsuz aktarım
nedeniyle bu sesin yanlış çıkarıldığı düşüncesindeyiz. Çünkü bu sesi çıkaramayan
arkadaşlara harfi tek başına okuttuğumuz zaman hiçbir problem olmadan
okuyabilmektedirler. Ancak kelime içinde okurken devamlı /z/ sesine benzeterek
okumaktadırlar. Dolayısıyla öğrenimde bu sesin üzerinde daha çok durulması ve
dikkatli olunması gerektiğini düşünüyoruz.
Öğrenciler için telaffuzu zor olan diğer ses ise / /عsesidir. Kırgızcada
bulunmayan bu ses alıntı kelimelerde de farklı şekillerde telaffuz edilmesi
öğrenimini zorlaştırmaktadır. Özellikle /ı/ ve /ü/ şekillerde telaffuz edilmesi
öğrenimde olumsuz aktarıma neden olmaktadır. Dolaysıyla öğrenim içinde bu sese
de özen göstermeliyiz. Özellikle kelime öğretiminde bu sesin geçtiği kelimeleri
öğrenimi zor olan sözcükler arasına alınmalı ve daha çok alıştırma yapılmalıdır.
Öğrenimi zor olan kelimelerin öğretimi sırasında yapılması gerekenleri Muhammed
Alî el-Huli “Arap Dili Öğretim Yöntemleri” adlı çalışmasında belirtmektedir. Buna
göre uzun kelimelerden önce kısa olan sözcüklere öncelik verilmesi gerekir. Örneğin
74
عالمkelimesinden önce علمkelimesinin öğretilmesi öğrenimi kolaylaştıran
etkenlerden olabilir.95
Sonuçta öğretmen, öğrenci için bazı kelimelerin zor, bazılarının da kolay
olduğunu dikkate alması gerekir. Buna göre, zor kelimelere daha fazla ihtimam
göstermesi ve alıştırma yaptırması yararlı olur. Ayrıca bu gerçek, özellikle yeni
başlayan öğrencilerin öğreniminde kolaydan zora, somuttan soyuta doğru aşamalı bir
programın hazırlanması için de önemlidir.96
95 Muhammed Alî El-HULÎ: Asalibu Tadrisi-l Lugati-l Arabiyyati, (Riyad, 1996), s. 100.
96
A.g.e., s. 101.
76
Her dilde zamanla kelimelerin anlamlarında daralma, genişleme, başka
anlama geçiş/kayma, iyileşme ve kötüleşme olabilmektedir. Bu gibi değişiklikler bir
dilin asli kelimelerinde olabildiği gibi alıntı kelimelerde de türlü anlam değişikliği
meydana gelmektedir. Bu bağlamda Kırgızcaya geçen Arapça kelimelerde de söz
konusu değişikliğin meydana geldiği söylenebilir. Arapçadaki çok anlamlılık
sebebiyle bu kelimelerde daha çok anlam daralması meydana gelmiştir.3
Bu çalışmada 162 anlam kaymasına uğrayan kelime tespit edildi.
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerle ilgili en ciddi sayılabilecek eser ünlü
Türkolog Hüseyin Karasayev tarafından hazırlanan “Özdöştürülgön Sözdör” adıyla
yayınlanan sözlüktür. Bu sözlükte Kırgızcadaki tüm alıntı kelimeler ve kullanım
şekilleri çeşitli eserlerden örnekler verilerek gösterilmiştir. Yazar sözlüğün sonunda
Arapça ve Farsça alıntı kelimelerin Arap harfleriyle yazılış şekliyle bunun
Kırgızcadaki okunuşunu kiril alfabesini kullanarak transkripsiyonunu göstermiştir.
Ayrıca artık günümüzün Kırgızcasında kullanılmayan Arapça kelimeleri de kullanım
örnekleriyle vermektedir. Bunun dışında Konstantin Kuzmiç Yudahin tarafından
hazırlan Kırgızca-Rusça sözlükte de yabancı kelimeler belirtilmektedir.
Aşağıda Kırgız Türkçesinde anlam kaymasına uğrayan kelimelerin listesi
verilmiştir. Önce kelimelerin Kırgızcadaki yazılışı Türkçe harflerle verildi. Parantez
içinde kelimenin Arapça aslı Arapça harflerle gösterildi. Altta ise ilk önce kelimenin
Arapçadaki daha sonra Kırgızcadaki anlamı verildi.
1. Agzam ()أعظم
Ar. Yüce, Büyük.
Kır. Kadirli, kıymetli, saygıdeğer.
2. Ada ) ( أدى
Ar. Yerine getirme, uygulama.
Kır. Bu anlamının yanı sıra tüketmek, bitirmek anlamlarıyla da kullanılır.
3. Adal ( ) حلال
Ar. İzin verilmiş şey, helal.
3 Emrullah İŞLER: “Kazak Türkçesinde Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Kelimeler”, Bilig, S. 18,
(Yaz 2001), s. 89.
77
Kır. Bu anlamının yanı sıra 1. Günahsız, iyi niyetli, dürüst. 2. Ölen insanın
cesedini yıkamak.
4. Adam ( ) ادام
Ar. İnsanların babası, İbn Âdem: insanoğlu.
Kır. İnsan anlamının yanı sıra 1. Saygıdeğer. 2. Şahıs 3. Halk anlamlarıyla
kullanılır
5. Adie ( ) هدية
Ar. Hediye, sunum, kurban
Kır. Herhangi bir merasimde akrabalar tarafından yapılan yardım.
6. Aza ( ) أذى
Ar. Teselli etmek, baş sağlığı dilemek.
Kır. Matem, kaygı.
7. Azan () أذان
Ar. Ezan.
Kır. Ezan anlamının yanı sıra sabah vakti anlamıyla da kullanılır.
8. Azamat ( ) عظمة
Ar. Yücelik, büyüklük.
Kır. 1. Yiğit, delikanlı, mert. 2. Bir ailenin içerisindeki işe yarar adam.
9. Aziz ( ) عزيز
Ar. Kudretli, aziz, şerefli, saygın.
Kır. Bu anlamıyla beraber evliya, kutsal manasında kullanılır.
10. Aziz ( ) عاجز
Ar. Güçsüz, zayıf, özürlü
Kır. İki gözü kör.
11. Ayban ( ) حيوان
Ar. Hayvan
Kır. 1. Hayvan 2. akılsız, geri zekâlı.
12. Ayt ( ) عيد
Ar. Bayram, bayram günü.
Kır. 1. Kurban ve Ramazan bayramı 1. Düğün, eğlence.
13. Ayıp ( ) عيب
Ar. Kusur, utanç, hata, noksan, zaaf.
Kır. Ceza, ceza karşılığı kararlaştırılmış mal.
14. Akıl ( ) عقل
Ar. Zeka, şuur, bilinç.
Kır. Düşünce, nasihat, zeka.
78
15. Alaamat ( ) علامة
Ar. İşaret, ayrıt edici vasıf.
Kır. 1. Alâmet, vasıf. 2. Çok güç olan; tabiatın getirdiği felaket, kargaşa
16. Alban ( ) ألوان
Ar. Renkler.
Kır. Tür, çeşit, rengarenk.
17. Alk ( ) حلق
Ar. 1. Boğaz 2. Tıraş olmak.
Kır. Gırtlak, açgözlü, nefesini tutamama.
18. Alka ( ) حلقة
Ar. Halka, çember, yüzük, küpe, zincir.
Kır. 1.Dervişlerin dinî ayin yaparken toplanarak oturmalarından varlığa gelen
daire. 2. Dervişlerin dinî ayini.
19. Amal ( ) عمل
Ar. Yapma, etme, hareket, eylem, iş.
Kır. 1. Çare, çözüm. 2. Yol, taktik. 3. Hile, kurnazlık.
20. Aman ( أ ) مان
Ar. Emniyet, güvenlik, barış, huzur, koruma.
Kır. 1. Mesut, tam, eksiksiz, 2. Sağ, sağlık.
21. Anaar ( أ ) نهار
Ar. Nehirler.
Kır. Küçük arkta akan su, ark.
22. Apaz ( ) لفاظ أ
Ar. Kelimeler, lafızlar.
Kır. Nefes, fena iş hakkında kehanette bulunmak.
23. Apsala ( ) لة حوص
Ar. Kursak, mesane.
Kır. Ruhî halet, sürat asmak, boş söz, saçma
24. Apız ( ) حافظ
Ar. Koruyucu, hami, bekçi, hafız.
Kır. Şair, şarkıcı, hafız.
26. Ar ( ) عار
Ar. Çıplak, elbisesiz, örtüsüz.
Kır. Vicdan, namus, şeref, haya, âr.
79
27. Araz ( ) عرض
Ar. Belirti.
Kır. Arası açık, birisine kırgın olmak.
28. Aram حرام
Ar. Yasak olan.
Kır. Bu anlamının yanı sıra pis, kötü, bozuk anlamlarıyla da kullanılır.
29. Arasat ( ) عرصات
Ar. Boş arazi, arsa, avlu, iç bahçe.
Kır. Mahşer, Araf, iki arada kalmak.
30. Arbak ( ) رواح أ
Ar. Ruhlar.
Kır. 1.Ruh, ölünün ruhu, dedelerin ervahı. 2. Daima muvaffak olan adam. 3.
Saygı, muhterem, ihsan, ödül. 4. Bir deri bir kemik kalmak.
31. Ariyet ( ) عارية
Ar. Ödünç, borç.
Kır. 1. Şeref namus. 2. Ölü borcu, ölü için verilen yemek.
32. Aruu ( ) عري
Ar. Çıplak.
Kır. Temiz, namuslu, masum.
33. Asaba ( ) عصبة
Ar. 1.Kırmızı veya sarı çevirimi olan siyah başörtüsü. 2. Birlik, federasyon,
takım.
Kır. Bayrak, sancak.
32. Askiya ( ) ذآياء أ
Ar. Zeki, akıllı, güzel, hoş kokulu, tadı leziz, hoş.
Kır. Espri, nükte, zarif söz.
34. Asbap ( ) سباب أ
Ar. Sebepler.
Kır. Alet, malzeme.
35. Asıl ( ) صيل أ
Ar. Orijinal, saf, doğru, gerçek.
Kır. Bu anlamının yanı sıra güzel, kıymetli, değerli, kutsal anlamlarıyla da
kullanılır.
36. Abdan ( ) بدا أ
Ar. Asla, kesinlikle.
Kır. Hepten, tamamıyla, sınırsız.
80
37. Aşar ( ) حشر
Ar. Bir araya toplanmak.
Kır. Yardımlaşmak için bir araya gelmek, emece.
38. Ayal ( ) عيال
Ar. Aile, ev halkı.
Kır. Hanım, bayan, zevce.
39. Al ( ) حال
Ar. Durum.
Kır. Güç, kuvvet.
40. Alek ( ) هلاك
Ar. Yok olma, yokluk.
Kır. Bu anlamıyla beraber telaş, acele, zorluk anlamlarıyla da kullanılır.
41. Balaa, bale. ( ) بلاء
Ar. Felaket, musibet.
Kır. Bu anlamının yanı sıra çalışkan ve kurnaz anlamlarıyla da kullanılır.
42. Bata () فاتحة
Ar. Kuran’ın ilk süresinin adı, başlangıç.
Kır. Bu anlamının yanı sıra iyi dilek, dua anlamlarıyla da kullanılır.
43. Batıba ( ) فتوى
Ar. Fetva.
Kır. Fetva, anlaşma.
44. Beyil 4 ( ) فعل
Ar. İş, faaliyet, fiil, eylem.
Kır. Karakter, niyet, davranış.
45. Bukara ( ) فقراء
Ar. Fakirler.
Kır. Halk, vatandaş, bir kabilenin hükmü altındaki diğer bir kabile.
46. Büdöö ( ) فداء
Ar. Feda etmek, kurban etmek.
Kır. Telaş etmek.
47. Galatı ( )غلط
Ar. Hata, yanlış.
Kır. İlginç, merak uyandırıcı.
4
Bu kelime “peyil” şeklinde de söylenmektedir.
81
48. Door ( ) دور
Ar. Periyot, dönüşüm, rol, kademe.
Kır. Asır, derece, durum, dönem.
49. Doo ( ) دعوى
Ar. Dava, iddia, hak iddiası.
Kır. Kast, alacak.
50. Döölöt ( )دولة
Ar. Devlet, haneden, hükümdar ailesi.
Kır. Bu anlamı eskiden kullanılmakla beraber günümüzde 1. Zenginlik, baht. 2.
Servet manalarıyla kullanılmaktadır.
51. Damaa ( ) طمع
Ar. Hırs.
Kır. 1. Aç gözlük 2. Niyet, dilek.
52. Cayıl ( )جاهل
Ar. Bilmeyen, öğrenim görmemiş.
Kır. 1. Akılsız, tecrübesiz. 2. Acımasız, gaddar.
53. Calap ( ) جلاب
Ar. 1. Çekici, büyüleyici, göz alıcı. 2. İthalatçı.
Kır. Oruspu.
54. Cesir ( ) سير أ
Ar. Savaş esiri.
Kır. Dul, esir.
55. Zayıp ( )ضعيف
Ar. Zayıf, dayanıksız, cılız, kırılgan.
Kır. Kadın, karı, güçsüz.
56. Zakmat ( ) زحمة
Ar. Sıkışıklık, kalabalık, izdiham.
Kır. Azap etmek, horlamak, yorgunluk.
57. Zalal () ضلال
Ar. Sapma yoldan çıkma, haktan ayrılma.
Kır. Bu anlamının yanı sıra bozmak, zarara uğramak anlamlarıyla da kullanılır.
58. Zook () ذوق
Ar. 1.Tat, lezzet, zevk. 2. İdrak, kabiliyet, anlayış, algılama, nezaket, eğilim.
Kır. Eğlence, zevk, haz.
59. Zat () ذات
Ar. Öz, cevher, asıl.
82
Kır. Eşya, alemdeki her şey, madde, cins.
60. Zarp () ضرب
Ar. Vurma, ateş etmek, çarpmak.
Kır. Ezmek, zorlamak, azap.
61. Zıynat ( )زينة
Ar. Güzellik, süsleme.
Kır. Şöhret, şan, saygı, cenazede verilen yemek.
62. Zıyarat () زيارة
Ar. Ziyaret etmek.
Kır. Sadece dinî mekanları ziyaret etmek.
63. Kaada () قاعدة
Ar. Temel, esas, taban.
Kır. Adet, merasim, kaide, tören, teşrifat.
64. Kabatır () خواطر
Ar. Fikir, düşünce, istek, akıl, zihin.
Kır. Endişe, korku, merak, kaygı.
65. Kaza ( )قضاء
Ar. Bitirme, yerine getirme, ödeme, kaza.
Kır. Alın yazısı, kaza namazı.
66. Kayrat ( )غيرة
Ar. Kıskançlık, istek, heves.
Kır. Güç, kuvvet, hal, kahramanlık.
67. Kahar, kaar () قهر
Ar. Yenme, galip gelme, mecbur bırakma, zorlama.
Kır. Gazap, hiddet, kahir.
68. Kalaa () قلعة
Ar. Kale, hisar.
Kır. Bu anlamıyla beraber şehir manasıyla da kullanılır.
70. Kalayık () خلائق
Ar. Yaratıklar, mahlukat.
Kır. Halk, millet.
71. Kam ( )غم
Ar. Üzüntü, tasa, keder.
Kır. Bu anlamının yanı sıra 1. Çare. 2. Yapmaya çalışmak, uğraşmak.
72. Kanimet ( )غنيمة
83
Ar. Ganimet, yağma, çapul.
Kır. Bu anlamının yanı sıra razı olmak, şükretmek manasıyla da kullanılır.
73. Karı () قارىء
Ar. Okuyucu, Kur’an kıraat eden.
Kır. Hafız.
74. Kas () قصد
Ar. Maksat, amaç, niyet, hedef.
Kır. Düşman.
75. Kasiyet () خاصية
Ar. Özellik.
Kır. Kutsal, değerli.
76. Kelime ( )آلمة
Ar. Kelime, söz, söylem.
Kır. Din, kelime-i şahadet.
77. Kesel ( ) آسل
Ar. Tembellik, haylazlık.
Kır. Hasta, halsiz.
78. Kesepet ( )آثافة
Ar. Yoğunluk.
Kır. Bela, eksiklik, zarar, âfet.
79. Kesip () آسب
Ar. Kazanç.
Kır. Meslek.
80. Kolu ( ) قول
Ar. Söz, ifade.
Kır. Anlaşma, karar.
81. Kumar () قمار
Ar. Kumar oynama, bahis.
Kır. Bu anlamının yanı sıra ihtiras, şiddetli arzu anlamıyla da kullanılır.
82. Kusa ) ( غصة
Ar. Boğazda düğümlenip kalan, yutulamayan lokma, şiddetli eziyet.
Kır. Kaygı, hasret.
83. Kurman, kurban () قربان
Ar. Kurban, adak.
Kır. Bu anlamının yanı sıra öldürmek, savaşta şehit olmak.
84
84. Kusur ( )قصور
Ar. Eksiklik, yapamama, ihmalcilik, tembellik.
Kır. Bu anlamının yanı sıra günah, suç anlamıyla da kullanılır.
85. Kılap ( ) غلاف
Ar. Sarma, kaplama malzemesi, zarf, kutu.
Kır. Kın.
86. Kımbat ( ) قمة
Ar. Zirve, doruk, tepe.
Kır. Fiyat, pahalı.
87. Kıyapat ( )قيافة
Ar. İz sürme.
Kır. Kıyafet.
88. Maal ()محل
Ar. Yer, mahal, mevki, konum, merkez.
Kır. Zaman, mevsim.
89. Maareke () معرآة
Ar. Dövüş/çatışma yeri, kavga.
Kır. Halkın toplandığı kalabalık yer, merasim.
90. Maası ( )مسح
Ar. Mesh etme, silme, ovalama.
Kır. Mest (ayakkabı).
91. Magazin ()مخازن
Ar. Ardiye, depo.
Kır. Mağaza, dükkân.
92. Macüröö ) (مجروح
Ar. Yaralı.
Kır. Güçsüz, halsiz.
93. Mazak ) (مزاح
Ar. Şaka.
Kır. Bu anlamının yanı sıra dalga geçmek, alay etmek manasıyla da kullanılır.
94. Mazmun ) (مضمون
Ar. Garantili, sigortalı, içerik.
Kır. İçerik, ehemmiyet.
95. Makal ) (مقال
Ar. Söz, konuşma.
Kır. Atasözü.
85
96. Mal ) (مال
Ar. Zenginlik, servet, gayrimenkul, para, sermaye.
Kır. Zenginlik anlamının yanı sıra koyun, keçi, deve, sığır gibi hayvanlar
anlamıyla da kullanılır.
97. Mayıp ) (معيب
Ar. Noksan, kusurlu, utanç verici.
Kır. Özürlü.
98. Maksım ) (معصوم
Ar. Koruma altında, günahsız, dokunulmaz.
Kır. Dereceli, mertebeli, din adamının oğluna da denir.
99. Mamleket ) (مملكة
Ar. Krallık, tür, cins.
Kır. Devlet, ülke.
. Mata ) 100 (متع
Ar. Eğlenme, hoş vakit geçirme, mülk, eşya, bagaj.
Kır. Yün ve pamuk gibi şeylerden dokunmuş kumaş.
101.Maşayık ) (مشائخ
Ar. Yaşlı, ihtiyar.
Kır. Derviş, dervişlerin başçısı.
102.Meyil ) (ميل
Ar. Eğilmek.
Kır. İştah, kabiliyet.
103.Mekeme ) (محكمة
Ar. Mahkeme.
Kır. Kurum, müessese, daire, kalem.
104.Mektep ) (مكتب
Ar. Ofis, büro, iş yeri, çalışma odası, ilk okul, departman, bölüm.
Kır. Okul.
105.Meken ) (مكان
Ar. 1. Mekan, mahal, yer. 2. Mevki, konum, önem.
Kır. Sığınak, mesken, vatan.
106.Mildet ) (منة
Ar. İyilik, başa kakma.
Kır. 1. Vazife, ödev. 2. Taahhüt. 3. Görülen iş.
107.Mitaam ) (متهم
86
Ar. Zan edilen, itham edilen, suçlanan.
Kır. Dolandırıcı, açıkgöz.
108. Moldo ) (مولى
Ar. Efendi, sahip, köle, veli.
Kır. İslam dininin ruhani hizmetçisi, hoca.
109.Momun ) (مؤمن
Ar. İnanan.
Kır. Sessiz, sakin.
110.Mukaba ( ) مقوى
Ar. Kuvvetlendirilmiş, takviye edilmiş.
Kır. Kitap, defter kabı.
111.Musapır ) (مسافر
Ar. Yolcu.
Kır. Gurbetçe, yabancı.
112.Müdöö ) (مودة
Ar. Sevgi, dostluk.
Kır. İstek, dilek, arzu.
113.Mülk ) (ملك
Ar. Otorite, güç, yetki, hükümranlık, krallık.
Kır. Mal, servet, emlak.
114.Mürtöz ) (مرتد
Ar. Mürtet
Kır. Gaddar, taş kalpli, amansız.
115.Meenet ) (مهنة
Ar. Meslek, iş, meşguliyet.
Kır. Azap, mihnet, emek.
116.Nazar ) (نظر
Ar. Bakış, manzara.
Kır. Ehemmiyet, dikkat, bakış.
117.Namıs ) (ناموس
Ar. Cibinlik, sırdaş, kanun, cebrayil.
Kır. Vicdan, şeref, ar.
118.Nakıl ) (نقل
Ar. Aktarma, nakletme, taşımacılık.
Kır. Anlatma, hikâye, nükte söz, örnek söz, sanat söz.
87
119.Nukura ) (نقرة
Ar. Gümüş.
Kır. Mutlak, saltık.
120.Opaa ) (وفاء
Ar. Söz, vaat, yemin, yükümlülük.
Kır. Yarar, iyilik, zevkli.
121.Saal ) (سهل
Ar. Düz, engebesiz (arazi), kolay, basit, rahat.
Kır. Azıcık, bir parçacık, minnacık.
122.Sabak ) (سبق
Ar. Geçme, önce gelme.
Kır. Ders, öğrenciye verilen ödev, tecrübe.
123.Sagır ) (صغير
Ar. Ufak, küçük, önemsiz, minicik, genç.
Kır. Küçük yaştaki öksüz.
124.Saltanat ) (سلطنة
Ar. Sultanlık, hâkimiyet.
Kır. İhtişamlı, görkemli, tören, kutlama.
125.Sancıra ) (شجرة
Ar. Ağaç.
Kır. Soyağacı.
126.Saratan ) (سرطان
Ar. Yengeç, kanser.
Kır. Dördüncü ayın ismi, böcek.
127.Sayak ) (سياح
Ar. Turist, seyahat eden, yolculuk yapan.
Kır. Tek başına dolaşan, serseri, bir Kırgız kabilesinin ismi.
128.Söölöt ) (صولة
Ar. Hamle, saldırı, atak.
Kır. Şan, şöhret, ün, gösteriş.
129.Supura ) (سفرة
Ar. Sofra, sofradaki yemek.
Kır. Hamur için sergi (siperlenmiş olan koyun veya keçi derisinden yapılır).
130.Tacaal ) (دجال
Ar. Dolandırıcı, üçkâğıtçı, deccal.
88
Kır. Deccal, halkın başına gelen felaket ve musibetli günler, gaddar.
131. Takat ) (تاقة
Ar. Güç, enerji.
Kır. Sabır, tahammül.
132.Taalay ) (طالع
Ar. Doğan, yükselen, talih.
Kır. Kısmet, baht.
133.Takilip ) (تكليف
Ar. Zorluk, sıkıntı, meşakkat, sorumluluk verme.
Kır. Teklif, sunma.
134.Taksır ) (تقصير
Ar. Kısaltma, azaltma.
Kır. Hürmet edilen kimseler, bilhassa kocalara kullanılan ifade.
135.Tamaşa ) (تماشى
Ar. Birlikte yürümek.
Kır. 1. Eğlenmek, seyretmek, hoşlanarak bakılacak şey. 2. Şaka.
136. Tanapis ) (تنافس
Ar. Solunum, teneffus.
Kır. Ara verme, mola verme.
137.Tamsil ) (تمثيل
Ar. Örnekleme, benzetme, canlandırma.
Kır. Güzel söz, hikmetli söz.
138.Tartip ) (ترتيب
Ar. Sıralama, düzenleme.
Kır. Bu anlamının yanı sıra kaide, disiplin, nizam manasıyla da kullanılır.
139.Taşpiş ) (تشويش
Ar. Karışıklık, düzensizlik, rahatsızlık, hastalık.
Kır. Zahmet etmek, bir şeyi yapmaya çalışmak.
140.Topuk ) (توفيق
Ar. Uygun hale getirmek, ayarlama, anlaşmaya varma, başarı.
Kır. Şükretmek, kanaat etmek.
141. Tüpöyül ) (تفاعل
Ar. Birbirini etkileme, tesir altında bırakmak, tepkime.
Kır. İkilenmek, tereddüt etmek.
142. Ubaacı ) (وجه
89
Ar. Yüz, ön taraf, cephe, yüzey, kumaşın yüzü.
Kır. Sebep, delil, bahane.
143. Ubal ) (وبال
Ar. Havanın, iklimin sağlığa uygun olmaması, kötülük, bir şeyin kötü
sonuçlanması.
Kır. Günah.
144. Ucut ) (وجود
Ar. Bulma, varlık, olma, mevcudiyet.
Kır. Gerçekleştirmek, ihtiyacı gidermek.
145. Uzur ) (حضور
Ar. Bulunma, var olma.
Kır. Huzur.
146. Şayık ) (شيخ
Ar. Yaşlı, reis, başkan.
Kır. Bu anlamının yanı sıra pir, kerametli adam.
147. Şayır ) (شاعر
Ar. Şair, hisseden, idrak eden.
Kır. Şakacı, insanları eğlendiren.
148. Şarap ) (شراب
Ar. İçecek, meşrubat.
Kır. İçki (alkollü).
149. Şerbet ) (شربة
Ar. Bir kes içme, içiş, yudum.
Kır. Tatlı su.
150. Şook ) (شوق
Ar. Memnun etmek, hoşnut etmek, eğlendirmek.
Kır. Ses, gürültü.
151. Şamal ) (شمال
Ar. Küzey.
Kır. Hafif esen, rüzgâr, meltem.
152. Şoola ) (شعلة
Ar. Ateş, alev, meşale.
Kır. Bu anlamının yanı sıra nur ve mecazi anlamda kabiliyetsiz manalarıyla da
kullanılır.
153. Iba ) (حب
Ar. Sevgi, muhabbet, dostluk.
90
Kır. Dostluk, sıcak yüz.
154. Iyzat-ızzat ) (عزة
Ar. Güç, kuvvet, şeref.
Kır. Edep, nezaket.
155. Iyman ) (أيمان
Ar. İman.
Kır. Bu anlamının yanı sıra vicdan, utangaç, hak etmek manasıyla da kullanılır.
156. Ilaacı ) (علاج
Ar. Tedavi, ilaç.
Kır. Çözüm, çare.
157. Ilakap ) (لقب
Ar. Takma ad.
Kır. Bu anlamının yanı sıra izah, tefsir manasıyla da kullanılır.
158. Imla ) (أملاء
Ar. Doldurma, doğru yazma.
Kır. Bu anlamıyla beraber ittifak, görüş birliği manasıyla da kullanılır.
159. Insap ) (أنصاف
Ar. Hakkı gözetme, adalet, adilik.
Kır. Kanaat, doyumluluk, ar, ayıp.
160. Irat ) (راتب
Ar. Tek düzen, maaş.
Kır. Huzur, hoş vakit geçirme.
161. Irabat ) (ربط
Ar. Semt, ilçe.
Kır. At bağlanan taş ev.
162. Irahmat ) (رحمة
Ar. Şefkat, acıma, anlayışlık.
Kır. Teşekkür etmek.
91
2. Arapça Öğreniminde Kırgızcadan Anlam Bilgisi Düzeyinde Yapılan
Olumsuz Aktarım
XX. yüzyılın ikinci yarısından sonra hızlı bir gelişim gösteren ve giderek
kökten bir değişim içine giren yabancı dil öğretim yöntemleri hazırlanırken, bir
yandan dilbilim araştırmaları sonuçlarından öte yandan da ruhbilim, eğitimbilim ve
uygulayımbilim alanlarındaki yeniliklerden yararlanılmıştır.5
Buna göre yabancı dil öğretiminde kullanılacak yöntemlerin, söz konusu dili
öğrenecek topluluğun anadilinin, kültürel özelliklerinin, yaş ortalamasının göz
önünde bulundurulması öğretimde yüksek bir verim sağlamak için gerekli koşullar
arasındadır.6
Önceki bölümde belirttiğimiz gibi yabancı dil öğrenimindeki yanlışların bir
bölümü anadili girişiminden meydana gelmektedir. Öğrenci, anadili ile hedef dil
arasındaki farklılığın artması ya da azalmasına göre yanlışlar yapabilmektedir. Bu da
olumsuz aktarıma neden olmaktadır. Her iki dil arasındaki farklılıklar ve benzerlikler
öğrenimde engel teşkil edebilmektedir. Dolayısıyla yabancı dil öğretiminde anadili
özelliklerinin göz önünde bulundurulması öğrenimin daha verimli olmasındaki
önemli etkenlerden biridir.
“Büyümekte olan çocuk kendisini, kuşaktan kuşağa aktarılarak
çevresindekilere kadar gelen bir toplumsal kurumun, anadilinin içinde bulur. Bu dil
hem ses yönü, hem de zihinde, evreni belli bir biçime sokan bir düşünce dizgesi,
değişik bir anlama ve anlatma yolu olarak başka toplumların dilinden genellikle
ayrıdır.” 7
Anadili nasıl, belli bir ses dizgesi olarak karşımıza çıkıyorsa, öylece, başka
toplumların dillerinden ayrı bir “ evrene bakış, evreni anlatış biçimi” olarak da
5 Osman SENEMOĞLU: “Yabancı Dil Öğretiminde Dil Düzeyleri Sorunsalı”, Türk Dili, S. 379,
(Temmuz-Ağustos 1983), s. 167.
6
A.g.m. s. 167.
7
Doğan AKSAN: “Anadili”, Türk Dili, S. 285, (Temmuz-Ağustos 1983), s. 427.
92
kendini belli eder. Evren zihnimizde, anadilimize göre biçimlenir; biz çevremize
anadilimizin penceresinden bakar, varlıkları, durumları hep onun anlama ve anlatma
yolundan giderek adlandırırız. 8 Bu bakımdan, yabancı bir dili öğrenirken yapılan
sözde yanlışlıklar, bir yerde, ayrı dillerin, belki de aynı yaşantıları ayrı ayrı
sözdizimleri ile yansıtmalarından ve anadillerindeki dizilişe alışmış olmalarından
kaynaklanmaktadır.9
Anadilinin yabancı dil öğreniminde birincil etken olarak öğrenime
karışacağını aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu olguyu, Wilhelm von Homboldt ve
Sapir-Whorf ileri sürdükleri, iki değişik dil tarafından konuşulan iki ekinin, eşit acun
görüşleri olamaz kuramlarıyla vurgulamışlardır. Bu nedenle, her dil, kendi fiziksel ve
ruhdilbilimsel gerçeklerini kendi kendine öbekleştirir. Böylece görüş ve
kavramlarımız, kendi dilimizin oluşturduğu gerçeklerin öbekleşmelerinden çok
etkilenirler. Bu durum hem yabancı hem de anadili için söz konusudur. Buna göre
her dil çevresindeki nesnelere kendi dil yapısının özelliklerine göre adlar verir ve bu
adları alıp sözlüğüne yerleştirir.10
Dilden dile beliren bu anlatım yolu farklılıklarının sayısızca örnekleri vardır.
Örneğin kadınla erkeğin yuva kurmaları demek olan toplumsal kurumun dile
getirilişi, anlatılışında Türk toplumu “ev” kavramından yararlanmış, bu olayı
evlenmek biçiminde anlatmıştır. Aynı olay Arapçada “ ”تزوجsözcüğüyle anlatım
bulmuş. Sözcük “çift oluşturmak, eşleştirmek” manasındaki “ “زوجköküne
dayanmaktadır. 11
Anadili ediniminde bireyin zihnine ilk dili, yani anadili yerleşir. Oysa ikinci
dil öğreniminde, ikinci dilin yüzey yapısı, anadilinin üzerine yerleşmektedir. Bu
bakımdan, ikinci dil öğrenimi anadili bilgileri çerçevesinde oluşur. Böylece, öğrenci
8
A.g.m. s. 428.
9 Özcan BAŞKAN: “Yabancı Dil Öğretiminde Dilbilgisinin Yeri”, Türk Dili, S. 285, (Haziran 1985),
s. 436.
10 Mehmet DEMİREZEN: “Sözcük Öğretiminde Anadili-Yabancı Dil Çatışması”, Türk Dili, S. 381,
(Eylül 1983), s. 283-284.
11
Doğan AKSAN: A.g.m., s. 428.
93
yabancı dil öğrenirken anadilinin bazı stratejilerini yabancı dile aktararak olumsuz
aktarım yanlışları yapabilmektedir.12
Bu tür güçlükleri yenmek için, anadili ile hedef dilin hangi noktalarda
birbiriyle örtüştüklerini, hangi noktalarda farklı olduklarını, hangi noktalarda doğal
ve ekinsel benzerliklerin var olduğunu önceden kestirmemiz gerekir.13Yabancı dil
öğreniminde anadili ile hedef dil arasındaki yapılan karşılaştırmanın önemi büyüktür.
Böyle bir karşılaştırma neticesinde hazırlanan araç-gereçler olumsuz aktarım
yanlışlarını en aza indirmede daha verimli olabilmektedir. Çünkü bu şekilde
hazırlanan öğretim, öğrencinin anadili özellikleriyle hedef dilin özelliklerine göre
oluşturulmaktadır. Bu da öğretmene öğrencinin nerelerde bu gibi yanlışlar
yapabileceği konusunda ipuçları vermektedir.14
Herhangi bir dil ve bu arada anadili incelenecek olursa, dili oluşturan
yapıtaşlarının sözcükler olduğu görülür. Birincil görevi anlam aktarımı olan insan
dili, insan usunda beliren düşünsel kavramların, özdeksel birimler olan sözcükler
yardımıyla karşı yana iletilmesi doğrultusunda oluşmuştur.15 Bu bakımdan yabancı
dil öğreniminde sözcük öğrenimi en başta gelmektedir. Bireyin anadili evreni bakış
açısını belirlediğine göre sözcük öğretirken öğrencinin anadilinin birincil etken
olarak öğrenim işine karışması kaçınılmazdır. Çünkü anadili ile hedef dil arasındaki
biçim, anlam, dağılım benzerlikleri ve farklılıkları ya kolaylaştırıcı ya da güçleştirici
etken olması kaçınılmazdır.16
İki veya daha fazla dilde kullanılan ortak sözcüklerin bazıları farklı
anlamlarda kullanıldığı bir gerçektir. Biçimlerinde bir takım değişikliklere uğrayan
bu tür sözcükler, iki dildeki farklı anlamlarıyla öğrenimde çeşitli yanlışlara neden
olmaktadır. Söz konusu yanlışlar biçim bakımından aynı ya da birbirine son derece
12 Özgür AYDIN: “Azeri, Kazak, Özbek ve Türkmen Öğrencilerde Türkçe Öğrenim Sorunları”,
TÖMER Dil Dergisi, S. 18, (1994), s. 18.
13 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., s. 283.
14
Gnş bilgi için bkz. Walter Lehn ve William R. Slager, “A Contractive Study of Egyptian Arabic and
Amerikan English: The Segmental Phonemes”, Second Language Learning: Constractive Analysis,
Error Analysis and Related Aspects, Haz. Betty Wallace Robinett ve Jacquelyn Schchter, (Universty
of Michigan yay., 1983.)
15 Özcan BAŞKAN: “Yabancı Dilin Ana Dile Etkisi”, Türk Dili, S. 315, (Aralık 1977), s. 637.
16 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., s. 283.
94
yakın, ancak anlam bakımından tamamen farklı olan kelimelerin öğrenilmesinde
ortaya çıkabilmektedir. Bu gibi yanlışların meydana gelmesi orta görüşün ileri
sürdüğü, “farklılığın azalması doğru genelleme yapmayı önleyecek, dolayısıyla
olumsuz aktarıma neden olacaktır” kuramını doğrulamaktadır. 17
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimeler, ses olaylarının yanında bazen anlam
bilgisi düzeyinde de değişikliğe uğramıştır. Bu kelimelerin bazıları Arapçadaki
birçok anlamından sadece birine işaret eder duruma gelmiş, bazıları ise Arapçadaki
anlamının yanında başka bir anlama da işaret etmeye başlamıştır. Bazıları da
Arapçadakinden tamamen farklı anlama veya anlamlara işaret ederek anlam
kaymasına uğramıştır.
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerde meydana gelen anlam değişiklikleri
Arapça öğreniminde olumsuz aktarıma neden olabilmektedir. Daha çok bu
değişiklikler içinden anlam kaymaları doğru öğrenime engel teşkil edebilmektedir.
2. A. Olumsuz Aktarıma Neden Olabilecek Kırgızcada Anlam
Kaymasına Uğrayan Arapça Alıntı Kelimeler
Robert Lado, anadili ile hedef dilin karşılaştırmasında, yabancı dil öğrenenin
7 tür sözcük ile karşılaşabileceğini vurgulamıştır. Bunlardan biri biçimi benzer ama
anlamı değişik olan sözcüklerdir. Burada oluşabilecek güçlük, sözcüklerin ses olarak
öğretilmesinden değil, anadili ve amaç dildeki sözcük anlamlarının değişik
olmasından kaynaklanabilir.18
Kırgızcadaki bu tür Arapça alıntı kelimeleri bu sözcükler grubuna katabiliriz.
Bu tür sözcüklerin kullanımında öğrenci ciddi yanlışlar yapabilmektedir. Burada
17Emrullah İŞLER: “Arapça Öğreniminde Türkçeden Anlam Bilgisi Düzeyinde Yapılan Olumsuz
Aktarım“, TÖMER Dil Dergisi, S. 50, (Aralık 1996), s. 23.
18 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., 284.
95
olumsuz aktarıma neden olabilecek ve Kırgızcada farklı anlamda kullanılan Arapça
alıntı kelimeler verilmiştir.
Ayıp:
Arapçada kusur, noksan, hata, eksiklik; zaaf; ayıp, utanç verici şey anlamına
gelen / عيبayb kelimesi isim ve fiil olarak kullanılmaktadır. İsim olarak عيب جسمي
olduğu gibi mastar şeklinde de kullanılır.
Kırgızcada bu kelime kabahatli olma, suçlu olma “aybı açıldı” kabahati
meydana çıktı ve ceza, para cezası “ayıp sal, ayıp tölö” şekillerinde
kullanılmaktadır. Başlangıç düzeyindeki Arapça öğrencesinin bu kelimenin geçtiği
cümleyi yanlış anlaması doğaldır. Mısır lehçesinde kullanılan “( “ عيب عليكne kadar
ayıp) tabirini duyan veya okuyan başlangıç seviyesindeki Kırgız Arapça öğrencisi
“para cezası” şeklinde anlayabilir.
Arasat:
Kırgızcada “mahşer, Araf, iki arada kalmak” anlamlarında kullanılan bu
kelime, Arapçada عرصةnın çoğulu olan عرصاتkelimesi “ boş arazi, arsa, avlu, iç
bahçe” manasında kullanılmaktadır. Biçim açısında bu iki kelime birbirinin benzeri
olmakla farklı anlamlarda kullanılmaktadır.
Galatı:
Kırgızcada “ilginç, acayip” anlamlarında kullanılan bu kelime, Arapçada غلط
kelimesi “hata” anlamlıyla kullanılmaktadır. غلط الحسifadesini duyan Arapça
öğrencisi ilginç his olarak anlayabilir.
Maareke:
Kırgızcada “ halkın toplandığı kalabalık yer, düğün veya merasim için
yapılan toplantı” anlamlarında kullanılan kelime Arapça معرآةdövüş/çatışma yeri,
kavga anlamında kullanılmaktadır.
96
Kaarı:
Bu kelime Kırgızcada anlam daralmasına uğramış ve sadece Kuran’ı ezbere
bilen kimse için kullanılmaktadır. Arapçada ise, قارىءkelimesi okuyan, okuyucu
anlamında kullanılmaktadır.
Takilip:
Arapçada تكليفbiçimindeki bu kelime zorluk, sıkıntı, meşakkat, sorumluluk
verme anlamlarında kullanılmaktadır. Kırgızcada teklif anlamında kullanılan bu
kelime son harfinde değişikliğe uğramakla beraber Arapça öğrencisi için aynı
kelimeyi yansıtabilir.
Şerbet:
Kırgızcada “tatlı su” anlamında kullanılan bu kelime Arapçada شربةbir kez
içme, yudum, doz anlamında kullanılmaktadır.
Tanapis:
Kırgızcada “ara verme, mola verme” anlamında kullanılan bu kelime
Arapçada تنفسbiçiminde olup solunum, teneffüs anlamında kullanılmaktadır.
Mamleket:
Kırgızcada devlet, ülke anlamında kullanılan bu kelime Arapçada مملكة
krallık, tür, cins anlamında kullanılmaktadır.
Mal:
Kırgızcada sığır, keçi, koyun gibi hayvanlar için kullanılan bu kelime
Arapçada مالzenginlik, servet, gayrimenkul anlamlarında kullanılmaktadır.
Mektep:
97
Kırgızcada ortaokul için kullanılan bu kelime Arapçada مكتبçalışma yeri,
büro, ofis anlamında kullanılmaktadır.
Meken:
Kırgızcada “sığınak, mesken, vatan” anlamında kullanılmakta olan bu kelime
Arapçada مكانyer, mekan, mahal anlamında kullanılmaktadır.
Musapır:
Kırgızcada “gurbetçi, yabancı” anlamında kullanılan bu kelime Arapça مسافر
yolcu demektir.
Mülk:
Kırgızcada “mal, servet, emlak” anlamlarında kullanılan bu kelime Arapçada
“ ملكgüç, yetki, hükümranlık, krallık” anlamlarında kullanılmaktadır.
Sagır:
Arapçada “ صغيرufak, küçük, minicik” anlamında kullanılan bu kelime
Kırgızcada “küçük yaştaki öksüz” anlamında kullanılmaktadır.
Saltanat:
Kırgızcada “ihtişamlı, görkemli tören, kutlama” anlamında kullanılan bu
kelime Arapçada “ سلطنةsultanlık, hâkimiyet” manasındadır.
Kesel:
Kırgızcada “hasta, hâlsız” anlamındaki bu kelime Arapçada “ آسلtembellik,
haylazlık” anlamındadır.
Kesepet:
98
Kırgızcada “bela, eksiklik, zarar, afet” anlamında kullanılırken Arapçada
“آثافةyoğunluk” anlamındadır.
Kesip:
Kırgızcada “meslek” anlamında kullanılırken Arapçada آسبkazanç demektir.
Yukarıda verdiğimiz kelimeler Kırgızcadan Arapçaya anlam düzeyinde
yapılan olumsuz aktarıma neden olabilmektedir. Zira Robert Lado bu tür sözcüklere
özel önem gösterilmezse bunların birer yanlışlık tuzakları olabileceğini
vurgulamaktadır.19
3. B. Olumsuz Aktarımın Çözüm Yolları
Kırgızcada farklı anlamlarda kullanılan Arapça kelimelerin olumsuz aktarım
nedeniyle yol açtığı yanlışların giderilmesinde öğretmenin rolü büyüktür. Başarılı bir
Arapça öğretmeninin bu gibi hataları önlemesi mümkündür.20 Zira anadili ile hedef
dilin arasındaki etkileşim alanlarını önceden belirleyen bir öğretmenin bu gibi
yanlışları daha önceden görebilmesi olasıdır. Bu da iki dilin (anadili olarak Kırgızca
ve yabancı dil olarak Arapça) karşılaştırılması sonucu mümkündür.
Birbirine benzer kelimelerde oluşabilecek zorluk, sözcüklerin ses olarak
öğretilmesinde değil, anadili ve amaç dildeki anlamlarının farklı olmasından
kaynaklanmaktadır. Bu tür sözcüklerin anlamlarının öğretim sürecinde sık sık
vurgulanması gerekmektedir. Bu benzerlikler ve farklılıklar yeri geldiğinde
öğrencinin anlayabileceği düzeyde gösterilmelidir. Başka bir deyişle, anadili ile
hedef dil arasındaki bu benzerlikler ve farklılıklar, öğretim sürecini kolaylaştıracak
birer olanak olarak kullanılmalıdır. 21
19 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., s. 284.
20 Emrullah İŞLER: A.g.m., s. 27.
21 Mehmet DEMİREZEN: A.g.m., s.285-288
99
Burada çeşitli yöntemleri akılcı biçimde bir araya getirerek sözcük öğretimi
ve uygulamasını yapan karma yöntemin (Eclectic Method) kullanılması yarar
sağlayacaktır. Bu yöntem sözcük öğretiminin her düzeyde oldukça verimli olarak
başarılmasını sağlamaktadır. Öğretim ortamında bu yöntemin kullanılması az zaman
içerisinde çok sözcük öğretilmesini sağlamaktadır. Anadili ile hedef dil arasındaki
çatışmayı oldukça etkisiz duruma getirmektedir. Ayrıca bu yöntem, öğretim süreci
içerisinde zaman ve güç savurganlığını önlemektedir. 22
Ayrıca her dilin kendine özgü mantığı ve kurallarının bulunduğu bilinmelidir.
Anadilinin mantığı hedef dilde işe yaramamakta ya da hedef dilin öğrenilmesinde
kişiyi güdüleyen bir ön yargı olup olumsuz aktarıma neden olmaktadır. Bu konuda
öğretmen karşıtsal çözümleme (contrastive analysis) ile anadiliyle hedef dilin
ayrışma, çakışma ve benzeşme noktalarını saptamalı ve özellikle ayrılıklar
vurgulanarak öğretilecek konular arasına alınmalıdır. 23
Anadiliyle amaç dilin çatışmasında “yanlış çözümlenmelerinin (error
analysis)” konunun aydınlatılması ve öğrenme kolaylığının sağlanması yönünden
yadsınamaz yararları vardır.24
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerin Arapça öğreniminde neden olabileceği
yanlışların çözümlenmesinde şöyle bir yol izlenebilir. İlk önce Arapçanın Kırgızca
üzerindeki etkisi öğrencilere hatırlatılmalıdır. İki dilde aynı anlamda kullanılan alıntı
kelimelerin Arapça öğreniminde olumlu ya da olumsuz rol oynayabileceğinin altı
çizilmelidir. Ayrıca Kırgızcada aynı anlamda kullanılan alıntı kelimeler olduğu gibi
farklı anlam/anlamlarda kullanılan kelimeler bulunduğu belirtilmelidir.25
Farklı anlamda kullanılan kelimelerin anlam düzeyinde neden olabileceği
yanlışlar belirlendiğinde, öğretmen tarafından düzeltilmeli ve öğrencilerin dikkatleri
söz konusu hatalara çekilmelidir. Tecrübeli bir öğretmen öğrencilerin ne gibi
22
A.g.m. s. 283-288
23
Cengiz TOSUN: “Anadiliyle Amaç Dilin İlişkileri ve Etkileşim Alanları Üzerine”, Türk Dili, S.
379-380, (Temmuz –Ağustos 1983), s. 222.
24
A.g.m. 223.
25 Emrullah İŞLER: A.g.m., s. 27.
100
durumlarda anadili girişiminde bulunabileceklerini ve nerelerde olumsuz aktarımın
meydana gelebileceğini kestirebilmesi mümkündür. Böylece öğretmen söz konusu
yanlışların düzeltilmesini sağlayacak alıştırmaları hazırlar ve üzerinde bol bol
alıştırmalar yaptırarak meydana gelebilecek olumsuz aktarımları önlemiş olur. 26
26
A.g.m. s. 28.
101
SONUÇ
Günümüzde teknoloji alanında yaşanan gelişmeler uluslar arası iletişimin
daha çok gelişmesine neden olmuştur. Bu gelişmeler, yabancı dil öğrenmeye olan
talebi arttırmıştır. Bu da yabancı dil öğretimi alanında daha çok araştırma ve
incelemelerin yapılmasını sağlamıştır. Sonuçta çeşitli yeni teknik ve yöntem ortaya
atılmıştır. Bunun yanında artık yabancı dil öğretiminde dilbilim, psikoloji, tarih gibi
başka bilim dallarında yapılan araştırmalardan da yararlanmaya başlanmıştır.
Bu araştırmalar yabancı dil öğreniminde anadiliyle hedef dil arasında bir
etkileşimin meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu etkileşim daha çok anadilinden
hedef dile doğru olmaktadır. Dolayısıyla yabancı dil öğreniminde anadilin bazı
özellikleri hedef dile taşınabilmektedir. Buna da olumsuz aktarım denmektedir.
Yaptığımız bu çalışmanın asıl amacı Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimelerin
Arapça öğreniminde yol açabileceği bu gibi olumsuz aktarımları belirtmektir. Bu
kelimelerdeki ses ve anlam düzeylerinde meydana gelen değişiklikler tespit
edilmiştir. Daha sonra bu değişiklikler Kırgızca konuşanların Arapça öğrenmesinde
ne gibi yanlışlara sebep olabileceği gösterilmeye çalışılmış ve bu yanlışların
engellenebilmesi için bazı çözüm önerileri sunulmuştur.
Yaptığımız çalışmada önce genel olarak diller arası kelime alış-verişleri ve
bunların yabancı dil öğrenimi, Kırgız Türkçesi, Kırgızcadaki yabancı kelimeler ve
Kırgızcaya Arapça kelimelerin geçiş tarihçesi hakkında bilgi verildi. Daha sonra esas
konumuzu oluşturan Kırgız Türkçesindeki Arapça kelimelerin tespitine geçildi.
Kırgızcadaki Arapça alıntı kelimeler ses bilgisi bakımından Kırgızcanın ses
özelliklerine uyum sağlayarak bazı değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikleri ünlü
ve ünsüz olarak göstermeye çalıştık. Arapçadaki kısa ve uzun ünlüler Kırgızcada
ünlü kısalması, ünlü kalınlaşması, ünlü incelmesi, ünlü yuvarlaklaşması, ünlü
genişlemesi, ünlü düşmesi ve ünlü türemesi gibi ses değişikliklerine uğramıştır.
Ünsüzler ise tonlulaşma, tonsuzlaşma, süreksizleşme, benzeşmezlik, ünsüz
tekleşmesi, ünsüz türemesi ve ünsüz düşmesi gibi ses değişikliklerine uğramıştır.
Kimi zaman bunların dışında da bazı ünsüz değişiklikleri meydana gelmiştir. Söz
konusu değişiklikleri de ayrıca gösterdik.
102
Bu değişiklikler sonucu bazı Arapça alıntı kelimeler tamamen farklılaşmış ve
artık Kırgızcanın ses özelliklerine uyum sağlayarak Kırgız dilinin söz varlığındaki
yerini almıştır. Bazıları ise çok küçük değişikliklere uğramıştır. Bu kelimelerin
Arapça öğreniminde yol açabileceği olumsuz aktarımları örnekleriyle göstermeye
çalıştık. Ayrıca bu gibi yanlışların engellenebilmesi için bazı önerilerde bulunduk.
Anlam bilgisi bölümünde Arapça alıntı kelimeler anlamlarının değişip
değişmediklerine göre incelendi. Anlam daralması, anlam genişlemesi ve anlam
kayması gibi değişiklikler meydana gelmiştir. Arapçadaki çok anlamlılıktan dolayı
en çok da anlam daralmasının meydana geldiği görülmektedir. Çalışmada sadece
anlam kaymasına uğrayan kelimeler tespit edilerek Kırgızca ve Arapça anlamları
gösterildi. 162 kelimede anlam kayması meydana geldiği tespit edildi.
Daha sonra bu kelimelerden biçimleri değişmeyen ancak anlamları değişen
kelimelerin ne gibi olumsuz aktarımlara yol açabileceği gösterilmeye çalışıldı.
Ayrıca bu kısımda da gerçekleşebilecek yanlışların önlenmesi için bazı önerilerde
bulunduk.
Kaynakça kısmında ise tez hazırlanırken yararlanılan kaynaklara yer verildi.
103
KAYNAKÇA
Kitaplar:
AKSAN, Doğan; Her Yönüyle Dil (Ana Çizgileriyle Dilbilim), C.I, II, III, Ankara,
2000.
KARAARSLAN, Nasuhi Ünan; Cam’iat- Tarib ve Arapçada Yabancı Kelimeler,
(Yayınlanmamış Doçentlik Tezi), Erzurum, 1982.
KARASAYEV, Huseyin; Özdöştürülgön Sözdör, Frunze, 1986.
BAŞKAN, Özcan; Yabancı Dil Öğretimi, İstanbul, 1969.
MOÇOEV, Djenişbek; Arabizmı V Kırgızkom Yazıke, Bişkek, 1998.
ÇENGEL, Hülya Kasapoğlu; Kırgız Türkçesi Grameri, Ankara, 2005.
YUDAHİN, Konstantin Kuzmiç; Kırgız Sözlüğü, (çev. Abdullah Taymaz), C.1, 2,
Ankara, 1998.
RUSTEMOV, Leninşil Ziyabekoviç; Kazırgı Kazak Tilindegi Arap-Parsı Kirme
Sözderi, Almatı, 1982.
İPEKÇİOĞLU, Fahriye; Türk lehçeleri, Diyarbakır, 1987.
YILDIZ, Naciye; Manas Destanı ( W Radloff) ve Kırgız Kültürü ile İlgili Tespit ve
Tahliller, Ankara, 1995.
ERŞAHİN, Seyfettin; Kırgızlar ve İslamiyet, Ankara, 1999.
104
BUDAK, Selçuk; Psikoloji Sözlüğü, Ankara, 2000.
TALÎMÂN, Gazî Muhtar; Fî ‘İlmi-el-Luga, Dimaşk, 2000.
DEMİREL, Özcan; İlk Öğretim Okullarında Yabancı Dil Öğretimi, İstanbul, 1999.
EL-HULÎ, Muhammed Alî; Asalibu Tadrisi-l Lugati-l Arabiyyati, Riyad 1996.
İŞLER, Emrullah; Türkçede Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça Kelime ve Kelime
Grupları, İstanbul, 1997.
ROBİNETT, Betty Wallace ve SCHCHTER, Jacquelyn (Haz); Second Language
Learning: Constractive Analysis, Error Analysis and Related Aspects, Universty of
Michigan yay., 1983.
KORKMAZ, Zeynep; Gramer Terimler Sözlüğü, Ankara, 2003.
GÖMEÇ, Saadettin; Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Akçağ Yay.
Ankara, 1999.
BAYAT, Fuzulî; Türk Dili Tarihi, Piramit Yay. Ankara, 2003.
ŞARBATOV, Grigorij Şamiloviç; Russko-Arabskiy Uçebniy Slovar, Moskova,
1979.
AYVERDİ, İlhan; Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe Sözlük,
İstanbul, 2005.
SÂMÎ, Şemseddin; Kâmûs-i Türkî, İstanbul, 2004.
105
TOPALOĞLU, Bekir, KARAMAN, Hayreddin; Arapça-Türkçe Yeni Kamus,
İstanbul, 1985.
MESÛD, Cubran; Râid Mu’camu-n Lugaviyun ‘Asriyun, Beyrut 1986.
BARANOV, Harlampiy Karloviç; Arabsko-Russkiy Slovar, Moskova, 1984.
MUTÇALI, Serdar; Türkçe Arapça Sözlük, İstanbul, 1995.
TİETZE, Andreas; Tarihî ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı, C.1 A-E, İstanbulWien, 2002.
Makaleler:
KARAAĞAÇ, Günay ; Alıntı Kelimeler Üzerine Düşünceler, Türk Dili, (Aralık
1997) S. 552.
ÇEBİ, İhsan Sabri; Yabancı Kökenli Bazı Kelimelerdeki Ses Değişmeleri Üzerine,
Türk Dili, (Temmuz 1997), S. 547.
İŞLER, Emrullah; Arapça Öğreniminde Türkçeden Anlam Bilgisi Düzeyinde
Yapılan Olumsuz Aktarım, Dil Dergisi,
_______________; Arapça Öğreniminde Türkçeden Ses Bilgisi Düzeyinde Yapılan
Olumsuz Aktarım, Dil Dergisi, (Kasım 1996), S: 49.
_______________; Kazak Türkçesinde Anlam Kaymasına Uğrayan Arapça
Kelimeler, Bilig, (Yaz 2001), S. 18.
ERGENÇ, İclâ; Yabancı Dil Öğretimi ve Olumsuz Aktarım, Türk Dili, (Aralık 1977)
S: 379–380.
TOSUN, Cengiz; Anadiliyle Amaç Dilin İlişkileri ve Etkileşim Alanları Üzerine,
Türk Dili, (Temmuz –Ağustos 1997), S: 379-380.
106
AKSAN, Doğan; Anadili, Türk Dili, (Haziran 1985), S: 285.
DEMİREZEN, Mehmet; Sözcük Öğretiminde Anadili-Yabancı Dil Çatışması, Türk
Dili, (Eylül 1983), S. 381.
____________________; Yabancı Dil Öğretiminde Yabancı Sözcüklerin
Ruhdilbilimsel Sorunları, Türk Dili, (Temmuz-Ağustos 1983), S. 379-383.
DEDE, Müşerref; Yabancı Dil Öğretiminde Karşılaştırmalı Dilbilim ve Yanlış
Çözümlemesinin Yeri, Türk Dili, (Temmuz-Ağustos 1983), S. 379-380.
SENEMOĞLU, Osman; Yabancı Dil Öğretiminde Dil Düzeyleri Sorunsalı, Türk
Dili, (Temmuz-Ağustos 1983), S. 379.
BAŞKAN, Özcan; Yabancı Dil Öğretiminde Dilbilgisinin Yeri”, Türk Dili, (Haziran
1985), S. 285.
_____________; Yabancı Dilin Ana Dile Etkisi, Türk Dili, (Aralık, 1977), S. 315.
AYDIN, Özgür; Azeri, Kazak, Özbek ve Türkmen Öğrencilerde Türkçe Öğrenim
Sorunları”, Dil Dergisi, (Nisan 1994), S. 18.

Konular