Önemli Arapça Notları 5

1-CER HARFLERİ VE MANALARI: İsmi cer eden (sonunu esre yapan) harflerdir ki, cer harfleri veya izafet harfleri diye adlandırılır. Bunlar:

1- با (ile-e-a) anlamındadır. Bağlamak, ulaştırmak içindir.
Ben Allah’a inandım امنت بالله
2- من (den-dan) anlamındadır. Bağlama, başlangıç içindir
Evden geldim جئت من البيت
3- الى (e-a) anlamındadır. Sona eriş, bitiş içindir.
Eve gittim ذهبت الى البيت
4- عن ( den, dan) anlamındadır. Uzaklık ve geçip aşmak içindir.
Tren istasyondan uzaklaştı ابتعد القطار عن المحطة
5- على (üzerine, üzerinde) anlamındadır.
Kitap masanın üzerindedir الكتاب على المنضدة
6- ل (için) anlamındadır
Mal Zeyd içindir المال لزيد
7- فى (de, da) anlamındadır. Zarf içindir.
Balık suda yaşar يعيش السمك فى الماء
8- ك (gibi) anlamındadır. Benzetme içindir.
Ali aslan gibidir على كالاسد
9- حتى (e-a kadar) anlamındadır. Bitiş, sona eriş ifade eder; bu bitiş, zamanda ve mekanda olur.
Saat 3’e kadar uyanık kaldık سهرنا حتى الساعة الثالثة
Yolcu, limana kadar koştu. جرى المسافر حتى الميناء
10- رب azlık içindir. Çokluk anlamına da gelir.
Bir çok okuyuculara Kuran lanet eder. رب تال يلعنه القران
11- ب ت و and içindir
Allah’a and olsun والله بالله تالله
12- منذ مذ (den beri) anlamındadır.
Ahmet cuma gününden beri gelmedi ما جاء احمد منذ يوم الجمعة
Üç gündür yağmur yağmadı لم ينزل المطر مذ ثلاثة ايام


2-ATIF HARFLERİ: Cümle içinde ismi, isme veya zamire, fiili, fiile bağlamaya nesak atfı denir.
Nesak atfı, şu atıf harflerinden biri kullanılarak yapılır: بل لا أم اما أو حتى ثم ف و
Bu atıf harflerinden sonra gelen kelimeye matuf denir. Önce gelen kelimeye ise matufu aleyh denir.
Hoca ve öğrenciler oturdular جلس الأستاذ والطلاب cümlesinde, و atıf harfidir, الطلاب kelimesi matuf dur, الاستاذ İse matufu aleyh dir. matuf, matufun aleyhe, irabda tamamen uyar.
Zeyd ve Halid kaktı قام زيد وخالد
Zeyd ve Halidi gördük راينا زيدا وخالدا
Zeyd ve Halide uğradık مررنا بزيد وبخالد
Matuf ve matufun aleyh’in her ikisi de fiil ise, zamanları aynı olur, yani matuf, ma’ufun aleyh’e zaman bakımından da uyar.
Allah’ın rızkından yiyin, için كلوا واشربوا من رزق الله
1- و Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
Baba ve oğul öldü مات الأب والابن
2- ف (de, da) matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Yani matufun aleyh ف den önce, matuf ise ف dan sonra gelir.
Önce Ali, ardından Halid girdi. دخل على فخالد
Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
3- ثم (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
Sizi yaratan, sonra rızık veren, sonra öldürecek, sonra diriltecek olan Allahtır الله الذى خلقكم ثم رزقكم ثم يميتكم ثم يحييكم 4- حتى (e-a kadar) Bu da hem sıra ifade eder. hem de matuf fiiller arasında bir süre olduğunu gösterir. Ancak bu sure ثم ف nin belirttiği sürenin ortasıdır. Bir işin veya bir şeyin sonuna kadar olduğunu belirtir.
Komutanına varıncaya kadar düşman kaçtı فر العدو حتى قائدهم
5- أو (yahut, veya, ya da) tereddüt, şüphe veya iki şeyden birini seçme serbestisini ifade eder.
Bir kitap veya bir defter satın aldım اشتريت كتابا أو دفترا
6- اما (ya, yada, ister) Tekrarlanarak kullanılır.
Size ya Hasan, ya Salih yazdı. كتب اليكم اما حسن واما صالح
7- ام (yahut, yoksa) bir işin, bir şeyin beyan edilmesini istemek için kullanılır.
Uykuda mısın yoksa uyanık mısın? أنائم انت ام مستيقظ
8- لا (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
Halil yazardır, şair değil خليل كاتب لاشاعر
9- بل (belki, bilakis) Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir; kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
Selim’i gördüm, hayır Hasan’ı رايت سليما بل حسنا
10- لكن (bunun aksine) “fakat”, “ancak” manasına gelir.
Riya helal olmaz, fakat ihlas bunun aksinedir. لايحل رياء لكن اخلاص

Konular