ARAPÇA VE TÜRKÇEDE ZAMANLAR

ARAPÇA VE TÜRKÇEDE ZAMANLAR

-KARŞITSAL ÇÖZÜMLEME-

Özet: Bu çalışmada karşıtsal çözümlemenin güçlü görüşünden hareketle Arapça ve Türkçenin zamanlarının karşılaştırılması yapılmıştır. Yapılan çözümleme sonucunda iki dilin zamanları arasındaki benzerlikler ve ayrılıklar maddeler hâlinde sıralanmış; ayrıca, Arapçanın zamanlarının öğreniminde anadili Türkçe olanların karşılaşması muhtemel güçlüklere yer verilmiş ve söz konusu güçlükler için çözüm önerilerinde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Zamanlar, karşıtsal çözümleme, güçlü görüş, anadil, amaç dil, yalın zaman, bileşik zaman.

Tenses in Arabic and Turkish

-A Contrastive Analysis-

Summary: In this study, tenses in Arabic and Turkish are compared depending on the strong version of contrastive analysis. At the and of the analysis, similarities and differences between the two languages are listed. In addition to this, possible difficulties for Turkish native spekars, while learning Arabic tenses, are handled and some solutions are offered to overcome them.

Keywords: Tenses, contrastive analysis, strong version, native language, second language, simple tense, compound tense.

Karşıtsal çözümlemenin güçlü görüşüne göre öğrenci anadiliyle benzerlik gösteren hususları daha çabuk öğrenecek, farklılıkları öğrenmede ise zorlanacaktır. Söz konusu zorlanma doğal olarak anadili girişimine yol açacak ve bu durum öğrencinin amaç dili öğreniminde çeşitli güçlüklerle karşılaşmasına neden olacaktır1.
Anadili Türkçe olanlar orta öğrenimde Türçedeki zamanları detaylı bir şekilde öğrenmektedirler. Bunlardan üniversitede branş olarak Arapçayı seçenler, anadilinde öğrendikleri bazı zaman ve kiplerin Arapçada karşılıklarını bulmakta zorlanırlar. Çünkü öğrenciler Arapçanın zamanlarını mazi ve muzari ana başlığı altında ele alırlar. Arapçanın zamanlarının klâsik dilbilgisi verilerine göre sunulması, kuşkusuz öğrencilerin anadilinin yalın zamanlardan şimdiki zaman, belirli geçmiş zaman, belirsiz geçmiş zaman, gelecek zaman ve geniş zaman ile hikâye, rivayet ve koşul bileşik zamanları, ayrıca istek, dilek-koşul, gereklilik ve emir kipinden oluşan istek kiplerini karşılamakta yetersiz kalacaktır. Anadil ile amaç dil arasındaki bu farklılık doğal olarak pek çok güçlüğe yol açacak ve beraberinde anadili girişimine neden olacaktır. Bu çalışma, iki dilin zamanlarının karşıtsal çözümlemesini yaparak, benzerlikleri ve farklılıkları belirlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca farklılıklardan doğacak güçlüklerin neler olabileceği üzerinde durulacak ve söz konusu güçlüklerin giderilmesi için çözüm önerilerinde bulunulacaktır.

I. Arapçada zamanlar

Arapçanın zamanları konusuna geçmiş ve günümüz dilcilerinin yaklaşımı farklıdır. Bu farklılığı ortaya koymak, konunun anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Bilindiği gibi geçmiş dilciler kelimeyi isim, fiil ve harf olmak üzere üçe ayırmışlar ve bunları şöyle tanımlamışlardır2:

İsim: Kendi başına anlam ifade eder, zamanla ilgisi yoktur.

Fiil: Kendi başına anlam ifade eder, zamanla ilgisi vardır.

Harf: Başkasıyla bir anlam ifade eder, zamanla ilgisi yoktur.

Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi zamanla ilgisi olan yegane kelime türü fiildir. Burada geçmiş dilcilerin fiil tanımlarından bir kaç örnek sunmak istiyoruz.

Sibeveyhi3 fiili “mastarlardan elde edilen örnekler” diye tanımlar ve onu geçmiş, henüz gerçekleşmemiş ve varlığını sürdürmekte olan diye üçe ayırır.

ez-Zeccâcî4: “Fiil, oluş, geçmiş ve gelecek zaman bildirir.”

ez-Zemahşerî5: “Fiil, oluşun zamanla ilgisini gösteren şeydir.”

Basra ve Kûfe ekolü fiili farklı şekilde sınıflandırmıştır6. Her iki ekol de fiili üçe ayırmış ve ilk iki türde mutabık kalmışlardır. Üçüncü türde ise birbirlerinden ayrılmışlardır. Buna göre Basra ekolü fiili mâdî, mudâri‘ ve emr; Kûfe ekolü mâdî, mudâri‘ ve dâim (sürekli) olmak üzere üçe ayırmıştır. Kûfe ekolü sürekli (dâim) fiille ismi fâ‘il’i kastetmektedir.

Geçmiş dilcilerin ‘âmil olgusuyla gereğinden fazla ilgilendikleri bilinen bir gerçektir. Bu nedenle ‘âmiller konusu dilbilgisi kitaplarında önemli yer tuttuğu gibi bu konuda müstakil eserler de yazılmıştır. Fiil konusunu zamanla ilgisinin yanısıra bu açıdan da ele alan geçmiş dilciler, onun ‘âmil olduğu görüşündedirler. Dolayısıyla fiil, fâ‘ili raf‘, mef‘ûlu nasb eder. Bundan başka diğer mef‘ûlleri ve hâl’i de nasb eder. Ayrıca her konumda amel eder.

Modern dilbilimle ilgilenen günümüz dilcilerinin Arapçanın zamanlarına bakışı geçmiş dilcilerden farklıdır. Günümüz dilcileri, geçmiş dilcileri dili felsefe yöntemiyle ele almaları ve Arapçanın dilbilgisini ‘âmil olgusu üzerine kurgulamaları nedeniyle şiddetle eleştirmektedirler7. Bu nedenle yazdıkları kitaplarda dilbilgisinin yeniden yapılanması ve kolaylaştırılması gerektiği üzerinde durmakta ve bu konuda alternatif görüşler ileri sürmektedirler. Sözgelimi geçmiş dilciler tarafından üçe ayrılan kelimeyi Temmâm Hassân yedi grupta ele almış8; zaman konusunda ise ez-zemenu’s-sarfî (biçimbilgisel zamanlar) ve ez-zemenu’n-nahvî (sözdizimsel zamanlar) ayrımını getirmiş ve Arapçanın bilinen fiil taksimini ez-zemenu’s-sarfî başlığı altında, bu çalışmada sunulan zamanları ise ez-zemenu’n-nahvî başlığı altında değerlendirmiştir. Ona göre Arapçanın dilbilgisel zamanları on altıdır9.

Geçmiş dilcilerin fiilleri yukarıda sözünü ettiğimiz şekilde dar çerçevede sınıflandırması da eleştirilmiştir. Günümüz dilcileri, geçmiş dilcilerin ‘âmil konusuna fazla eğilmelerinin onları Arapçanın pek çok özelliğini görmekten alıkoyduğu düşüncesindedirler. Geçmiş dilciler, fiili delâlet ettiği zamana göre ayırmayıp felsefedeki üçlü zaman taksiminden hareketle geçmiş, gelecek ve şimdiki zamana ayırmışlardır. Bu nedenle doğal olarak geçmişte yazılan kitapları inceleyen W. Wright10 bu konuda şöyle demiştir:

“Arapça fiillerin yalnızca iki zaman kipi vardır; birisi, diğerleriyle ilgisi bakımından olup biten (the perfect) bir oluşu; ikincisi ise henüz tamamlanmamış, başka bir deyişle başlanmış ancak henüz sona ermemiş (the imperfect) oluşları bildirir.”

Arapçanın zamanlarını inceleyen Mehdî el-Mahzûmî11 Wright’ın geçmiş kitaplardan hareketle yaptığı bu tesbitine katılır; ancak onun Arapçanın zamanlarını geçmiş dilciler gibi sunmasını eleştirir ve onun da onlar gibi hataya düştüğünü belirtir. Mahzûmî’ye göre Arapçanın zamanları için geçmişte yalnızca فـعـل ve يفـعـل kipinin kullanıldığı doğrudur. Ancak Arapça yalnızca bu iki kiple yetinmeyip yeni kipler de geliştirmiştir. Bunlar

قـد + فـعـل , كان + قـد + فـعـل ve كان + فـعـل

Bu kipleri bileşik yapılar olarak isimlendiren es-Sâmerrâ’î12 geçmiş dilcilerin Arapçada kullanılmakta olan bu tür yapılar üzerinde durmadıklarını belirtir. Esasen o, geçmiş dilcilerin zaman zaman bu tür kullanımlara değindiklerine işaret eder; ancak bunların gereken ilgiyi görmediğini ve sistematik bilgi hâline gelmediğini belirtir.




Günümüz dilcileri13, es-Sâmerrâ’î’nin bileşik yapılar olarak isimlendirdiği قـد + فـعـل , كان + قـد + فـعـل ve كان + فـعـل kipleri, ayrıc فـعـل ve يفـعـل kiplerini dikkatli incelemeleri sonucunda Arapçanın gerçekte kullanılan zamanlarının daha fazla olduğunu örneklerle ortaya koymuşlar, öte yandan Kemal Bedrî14 ile Mahmûd İsmâ‘il Sînî15 Arapça zamanların İngilizceyle karşıtsal çözümlemesini yapmışlardır. Ne var ki, her yenilikte olduğu gibi, zamanlar konusunda günümüz dilcileri arasında farklılıklara rastlanmaktadır. Söz gelimi فـعـل kipi için es-Sâmerrâ’î 14, el-Mahzûmî 7, Kemâl Bedrî 5, Seiny 3, Temmâm Hassân ise 4 kullanımdan söz etmektedir. Ayrıca Temmâm Hassân16, Arapçanın zamanlarını doğal olarak el-mâdî, el-hâl ve el-mustakbel ana başlığı altında sunar. Birinci tür için 9, ikinci ve üçüncü tür için ise 3’er görünüş (aspect/ وجهـة ) zikreder. Onun görünüş dediklerini Kemal Bedrî17 kip (mood/صيغـة ) olarak ele alır. Bu durum, zamanların ele alınışındaki yeni yaklaşımın henüz belirginleşmediğinin göstergesidir. Bu konuda düşündürücü olan ise yukarıda adlarını zikrettiğimiz dilciler tarafından yaklaşık kırk yıldan bu yana dile getirilen farklı zaman kipleri gerçeğinin ders kitaplarına hâlâ girmemiş olmasıdır. Başka bir deyişle fiillerin الأمر –الماضي- المضارع başlığı altında sunulması ve zamanların Arapçada kullanılan kiplerinin sistematik bir şekilde ele alınmayışı devam etmektedir. Biz, burada zamanlar konusunda yazan dilcilerin çalışmalarındaki ortak noktaları dikkate alarak Arapçadaki zamanları el-mâdî (geçmiş), el-hâl (şimdiki) ve el-mustakbel (gelecek) ana başlığı altında sunmaya çalışacağız.

1.1. Geçmiş zaman / الماضي
Geçmiş zamanı, aşağıdaki başlıklar altında ele alacağız:

Basit geçmiş / الماضي البسيط
Yakın geçmiş / الماضي القريب
Uzak geçmiş / الماضي البعيد
Yenilenen geçmiş / الماضي المتجدد
1. 1. A. Basit geçmiş / الماضي البسيط

Bu kipin kullanıldığı belli başlı durumlar şunlardır:

Geçmişte olup biten bir oluşu bildirir.
Sınavda başarılı oldum. نجحت في الامتحان.

Bir iş veya oluşun çok defa olduğunu ve yine çok defa olabileceğini bildirir.

Dilciler anlaştı. اتفق النحاة.

Düşman saldırdı. هاجم العـدو.

Bir iş veya oluşun konuşma sırasında gerçekleştiğini bildirir.
Sana sattım.بعتـك.

Seni evlendirdim. زوجتـك.

Şart edatından sonra gelecekte olacağı bildirir.
Başarırsan اذا نجحـت

Gidersen اذا ذهبـت



Duada kullanılır.
Allah senden razı olsun. جزاك الله خيرا.

Allah ona rahmet eylesin. رحمـه اللـه.

1. 1. B. Yakın geçmiş / الماضي القريب

Bu kip قـد + فـعـل kalıbından oluşur ve bir iş veya oluşun içinde bulunulan andan az önce gerçekleştiğini ifade eder.

Ahmet yolculuktan (henüz) döndü. قد عاد أحمد من سفـره.

Namaz başladı. قـد قامت الصلاة.

1. C. Uzak geçmiş / الماضي البعيد

Bu kip كان + قـد + فـعـل veya كان + فـعـلkalıbından oluşur ve bir iş veya oluşun uzak geçmişte olduğunu veya geçmişte olan iş veya oluşlardan birinin diğerinden önce gerçekleştiğini bildirir.

Ben gelmeden çıkmıştı. كان قـد خرج قبل وصولي.

Ambulans gelmeden ölmüştü. كان قـد فارق الحياة قبل وصول الاسعاف.

حينما وصل المعلم كان الطلاب قـد ذهبـوا.Öğretmen geldiğinde öğrenciler gitmişti.

1. D. Yenilenen geçmiş / الماضي المتجدد
Bu kip كان + يفـعـل kalıbından oluşur ve bir iş veya oluşun geçmişte tamamlandığı, tekrarlandığı ve bir süre devam ettiğini bildirir.

Burada oturuyordum. كنت أجلس هـنـا.

Odaya girdiğimde gazete okuyordu. كان يقرأ الجريدة حينما دخلت الغـرفـة.

Küçükken yüzmeyi severdi. .كان يحب السباحة عندما كان صغيـرا

1. 2. Şimdiki zaman / الحـال

يفـعـل kalıbından oluşan şimdiki zaman Arapçada eskiden beri المضارع olarak bilinir. Bu kip, Türkçedeki şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zamanı karşılar. Bu başlık altında يفـعـل kalıbını iki kip olarak ele alacağız.

- Basit şimdiki zaman / الحال(المضارع) البسيط

- Geniş zaman / الحال(المضارع) المستمر

2. A. Basit şimdiki zaman / الحال (المضارع) البسيط
Eylemin belirttiği iş ve oluşun içinde bulunduğumuz zamanda gerçekleştiğini bildirir.

Şartlarını kabul ediyorum. أوافق علـى شـروطـك.

Arkadaşıma “Görüyorum ki, şaşkınsın.” dedim. قلت لصديقي: أراك متحيـرا.

قال: أظنك تعرف ما بي. “Sanırım bana ne olduğunu biliyorsun.” dedi.

Sana, sevgimi ifade etmek için yazıyorum. أكتب اليك لأعبر عن حبـي.

İşte, uçağın merdiveninden iniyor. ها هـو ينزل من سلم الطائـرة.

1. 2. B. Geniş zaman / الحال(المضارع) المستمر

Eylemin belirttiği işin her zaman yapıldığını, yapılmakta olduğunu, gelecekte de yapılacağını bildirir. Alışkanlıklar, tabiat olayları, gerçekler, yönetmelikler/kanunlar, atasözleri vb. ifade ederken kullanılır.

Elbiselerimi Kızılay’dan alırım. أشتري ملابسي مـن قيزيل آي

Su yüz derecede kaynar. يغلي الماء في 100 درجـة.

Parlamenterin koltuğu, ölümü veya tutuklanma isteğiyle yargılandığı bir suç işlediğinde boşalır.

يخلو مقعد النائب بموته أو بارتكابه جريمة يعاقب عليها بالسجن.

Tek el ses çıkarmaz. اليد الواحدة لا تصفق.

(Bir elin nesi var iki elin sesi var.)

3. Gelecek zaman / المستقبـل
Gelecek zamanı iki başlık altında alacağız.

1. 3. A. يـفـعـل veya س / سوف + يـفـعـل

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi المضارع aşağıdaki örneklerde olduğu gibi gelecek zaman bildirir.

Ders bir saat sonra başlıyor (başlıyacak). تبدأ المحاضرة بعد ساعة.

Babam gelecek hafta gidiyor (gidecek). يذهب أبـي الأسبـوع القادم.

Ayrıca Arapçada gelecek zaman için س + يفعـل veya سوف + بفعـل kalıbı da kullanılır. Her ne kadar س + يفعـل kalıbı yakın gelecek, سوف + بفعـل uzak gelecek ifade eder denilse de bu fark, kullanımda açık bir şekilde görülmez.

Yarın İstanbul’a gideceğim. سأسافر الى اسطنبـول غدا.

Yarın İstanbul’a gideceğim. سوف أسافر الى اسطنبـول غدا.

Az sonra döneceğiz. سنعـود بعـد قليـل.

Güzel bir film izleyeceksiniz. ستشاهدون فيلما جميلا.

3. B. فـاعـلٌ kipi

Bu kalıp, sonu tenvinli olarak kullanıldığında bir işin gelecekte olacağını bildirir.

Ben, Pazar günü Türkiye’ye geliyorum (geleceğim).

نا قادمٌ الى تركيـا يوم الأحـد.


Zamanlarla ilgili diğer kullanımlar
Yukarıda sunduğumuz zamanlardan başka Arapçada, bir tür yardımcı fiil kabul edebileceğimiz fiillerle veya قـد edatıyla oluşturulan kullanımlar vardır. Bunlar şunlardır:

مازال + يفـعـل ( الماضي المتصل بالحاضـر )
Geçmişte başlayıp içinde bulunulan ana kadar devam eden bir iş veya oluşu bildirir.

Hâlâ bahçede oturuyor. مازال يجلس فـي الحديقـة.

ظـل + يفـعـل ( الماضي المستمـر )
Geçmişte başlayan ve hâlâ sürmekte olan bir iş veya oluş bildirir.

كـاد + يفـعـل ( الماضي المقارب )
Geçmişte başlayan bir iş veya oluşun gerçekleşmek üzere olduğunu bildirir.

Ambulans olay yerine vardı varacak. كادت سيارة الاسعاف تصل الى مكان الحادث.

طفـق + يفـعـل ( الماضي الشروعـي )
Bir işe önceden başlandığını bildirir.

Güneş doğmaya başladı. طفـق الشمس تطلــع.

سيظـل + يفـعـل veya سيكون + فاعـلا ( المستقبل الاستمراري )
Bir iş veya oluşun gelecekte de süreceğini bildirir.

Hasta yarın da uyuyor olacak. سيظل المريض ينام غدا أيضـا.

Hasta yarın da uyuyor olacak. سيكون المريض نائما غدا أيضا.

6. قـد + يـفـعـل ( المستقبل المحتمـل )

Bir iş veya oluşun gelecekte gerçekleşme ihtimali olduğunu bildirir.

Az sonra yağmur yağabilir. قـد تمطـر السماء بعد قليل.

İşe gidebilirim. قـد أذهـب الى العمـل.

7. سيكون + قـد + فـعـل ( المستقبل التام )

Bir iş veya oluşun gelecekte tamamlanmış olacağını bildirir.

Çeyrek saat sonra uçak inmiş olacak. بعد ربـع ساعة ستكون الطائـرة قد هبطت.

II. Türkçede zamanlar18

a. Yalın zamanlar

Türkçede yalın zamanlar beşe ayrılır. Bunlar:

- Belirli geçmiş zaman

- Belirsiz geçmiş zaman

- Şimdiki zaman

- Geniş zaman

- Gelecek zaman

Bu zamanlar Türkçede bildirme kipleri başlığı altında incelenir. Bu kiplerden başka Türkçede bir de isteme kipleri vardır. Bunlar, istek, dilek-koşul,gereklilik ve emir kipleridir. Biz bu çalışmada konumuz itibariyle bildirme kipleriyle yetineceğiz.

1. Belirli geçmiş zaman

İşin geçmiş zamanda yapıldığını kesin olarak bildirir. Bu kip, fiil köküne –dı (-di, -du, -dü) veya –tı (-ti, -tu, -tü) zaman eki getirlerek elde edilir.

Öğretim yılı başladı.

Dün bir kitap okudum.

Bir hafta tatil yaptık.




2. Belirsiz geçmiş zaman

Geçmişte yapılan bir işin başkalarından öğrenildiğini veya belirsiz olduğunu ifade eder. Bu kip, fiil köküne –mış (-miş, -muş, -müş) zaman eki getirilerek elde edilir.

Öğretim yılı başlamış.

Dün bir kitap okumuş.

Bir hafta tatil yapmışız.

3. Şimdiki zaman

Eylemin belirttiği iş ve oluşun içinde bulunduğumuz zamanda gerçekleştiğini bildirir. Bu kip fiil köküne –ıyor (-iyor, -uyor, -üyor) zaman eki getirilerek elde edilir.

Öğretim yılı başlıyor.

Kitap okuyor.

Tatil yapıyoruz.

4. Geniş zaman

Eylemin belirttiği işin her zaman yapıldığını, yapılmakta olduğunu ve gelecekte de yapılacağını bildirir. Bu kip fiil köküne –r (-ar, -er, -ır, -ir, -ur, -ür) zaman eki getirilerek yapılır.

Öğretim yılı başlar.

O, her gün kitap okur.

Biz her yıl tatil yaparız.

5. Gelecek zaman

Eylemin belirttiği işin içinde bulunulan zamandan sonra, yani gelecekte gerçekleşeceğini bildirir. Bu kip fiil köküne –acak (-ecek) zaman eki getirilerek elde edilir.

Önümüzdeki hafta öğretim yılı başlayacak.

O, yarın kitap okuyacak.

Gelecek ay tatil yapacağız.

b. Bileşik zamanlar

Türkçede yalın zamanlı eylemlerin yanısıra bir de bileşik zamanlı eylemler vardır. Bileşik zamanlar imek ek eyleminin yalın zamanlı eylemlerle birleşerek oluşturduğu kullanım şeklidir. Türkçede üç bileşik zaman bulunur. Bunlar:

Hikâye bileşik zamanı
Rivayet bileşik zamanı
Koşul bileşik zamanı


Hikâye bileşik zamanı
Yalın zamanlı bir eylemle ek eylemin –dı oluşturduğu bileşik zamandır. Eylemin belirttiği iş ve olayın hikâye biçiminde anlatılmasını sağlar. Bildirme kiplerinin hepsi hikâye bileşik zamanına göre çekime girer.

Ahmet geldiydi. (Belirli geçmiş zamanın hikâyesi: -dı + -dı)

Ahmet gelmişti. (Belirsiz geçmiş zamanın hikâyesi: -mış + -dı)

Ahmet geliyordu. ( Şimdiki zamanın hikâyesi: –ıyor + -dı)

Ahmet gelirdi. (Geniş zamanın hikâyesi: -ır + -dı)

Ahmet gelecekti. (Gelecek zamanın hikâyesi: -acak + -dı)

Rivayet bileşik zamanı
Yalın zamanlı bir eylemle ek eylemin –imiş (-miş) oluşturduğu bileşik zamandır. Belirli geçmiş zaman kipiyle rivayet bileşik zamanı kurulmaz. Rivayet bileşik zamanı kuran bildirme kipleri şunlardır:

Ahmet gelmişmiş.(Belirsiz geçmiş zamanın rivayeti: -ımış + -mış)

Ahmet geliyormuş.,(Şimdik zamanın rivayeti: -ıyor + -muş)

Ahmet gelirmiş. (Geniş zamanın rivayeti: -ır + -mış)

Ahmet gelecekmiş.(Gelecek zamanın rivayeti: -acak + -mış)

Koşul bileşik zamanı
Çekimli eylemlere ek eylem –sa (-se) getirilerek koşul bileşik zamanı yapılır. Bildirme kiplerinin hepsinin koşul bileşik zamanı vardır.

Ahmet geldiyse (Belirli geçmiş zamanın koşulu: -dı + -sa)

Ahmet gelmişse (Belirsiz geçmiş zamanın koşulu: -mış + -sa)

Ahmet geliyorsa (Şimdiki zamanın koşulu: -ıyor + -sa)

Ahmet gelirse (Geniş zamanın koşulu: -ır + -sa)

Ahmet gelecekse (Gelecek zamanın koşulu: -acak + -sa)

İki dilin zamanlarının karşıtsal çözümlemesi

Arapça ve Türkçenin zamanları arasındaki benzer ve farklı yönleri özet halinde görmek için aşağıdaki tabloyu sunmayı uygun gördük. Tabloda amaç dilden hareketle Arapçadaki zamanlar esas alınmış ve Türkçedeki hangi zamanları karşıladıkları gösterilmiştir. İki dilin zamanları arasındaki benzerlikler ve farklılıkların daha iyi görülebilmesi için tabloda olumlu yapının yanısıra olumsuz yapıya da yer verilmiştir.


Arapçanın zamanlarının öğreniminde karşılaşılması muhtemel güçlükler

Karşıtsal çözümlemenin güçlü görüşüne göre Arapçanın zamanlarında anadili Türkçe olanların karşılaşacakları muhtemel güçlükler bizce şunlardır:

1.Arapçanın zamirlerinin sayısının (14) Türkçenin zamirlerinden (6) bir hayli fazla olması, gerek geçmiş zaman kipi فـعـل , gerekse şimdiki zaman, geniş zaman, ve gelecek zaman kipi يفعـل nun çekim ve kullanımlarında öğrencilerin başlangıç ve orta düzeyde güçlükle karşılaşmasına yol açacaktır. Çünkü öğrenciler, söz konusu fiil kullanımlarında anadilinde olmayan ikil ve dişil zamirlerine göre fiil çekimiyle karşılaşacaklardır.

2. Türkçenin yalın zamanlarından belirli geçmiş zamanın Arapçada hem فـعـل , hem de قـد + فـعـل bileşik yapısıyla karşılanması yapısal ve anlamsal güçlüğe yol açacaktır. Dolayısıyla öğrencilerin iki yapıyı birbirinin yerine yanlış bir şekilde kullanması beklenmektedir.

3. فـعـل kipinin olumsuzunun لـم + يفـعـل ; قـد + فـعـل kipinin olumsuzunun مـا + فـعـل olması, yapısal karışıklığa yol açacak ve bu durum iki olumsuz yapının zaman zaman birbirinin yerine kullanılmasına neden olacaktır.

4. Türkçede çok kullanılan belirsiz geçmiş zamanın Arapçada birebir karşılığı olmaması, öğrencileri düşündüklerini Arapça ifade ederken farklı kullanımlara sevkedecektir. Esasen Araplar, bizim belirsiz geçmiş zaman kipiyle ifade ettiğimizi belirli geçmiş zaman kipi فـعـل (الماضي البسيط) ile ifade etmektedirler. Dolayısıyla öğrencinin başlangıçta فـعـل kipini belirli geçmiş zaman olarak öğrenmesi zihninde bir karışıklığa yol açacak ve belirsiz geçmiş zamanda ifade etmek istediğini kimi zaman قـد + فـعـل (الماضي القريب) veya كان + قـد + فـعـل (الماضي البعيد) kipiyle dile getirmesine neden olacaktır.

5. Arapçanın كان + قـد + فـعـل bileşik yapısı yalnızca Türkçenin belirsiz geçmiş zaman hikâyesini; كان + يفـعـل bileşik yapısı şimdiki zamanın hikâyesini karşılamaktadır. Bu durum öğrencinin anadilinde kullandığı çeşitli bileşik zamanlı yapıların Arapçada karşılığını bulamamasına yol açacak ve dolayısıyla kendisini ifade ederken bir takım güçlüklerle karşılaşmasına neden olacaktır.

6. يفـعـلkipinin şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zaman için kullanılması aynı ögenin farklı ortamlar için kullanılması durumudur. Bu durum, anadili Türkçe olanları aynı ögeyi farklı ortamlarda kullanma güçlüğüyle karşı karşıya getirecektir. Ancak bu zorluk anadili Arapça olanların Türkçe öğrenmeleri durumunda daha fazla olacaktır. Çünkü onlar farklı ortamlar için farklı ögeler kullanmakla karşı karşıya kalacaklardır.

7. Şimdiki zaman, geniş zaman ve gelecek zaman için kullanılan يفـعـل kipinin olumsuzunun birinci durumda ما / لا + يفـعـل ; ikinci durumda لا + يفـعـل ; üçüncü durumda لن + يفـعـل şeklinde kullanılması, Türkçedeki olumsuzluk eki –ma (-maz)karşılığında birden fazla ögenin kullanılması durumudur. Arapçanın yapısından kaynaklanan söz konusu durumun başlangıç ve orta düzeyde güçlüklere yol açması muhtemeldir. Çünkü öğrenci, olumlu yapıda üç ayrı ortamda kullandığı aynı yapının olumsuz durumlarda farklı ögelerle kullanımıyla karşılaşmaktadır.

8. Arapçada gelecek zaman için kullanılan tenvinli فاعـلٌ kipi anadili Türkçe olanlar için yeni bir durum olacaktır. Bu kipin, gelecek zaman için kullanılan يفـعـل ile س / سوف + يفـعـل kiplerinin yanısıra kullanılacak olması aynı anlamda kullanılan çeşitli yapıları ayırt etme güçlüğüne yol açacak, ayrıca gelecek zaman için Türkçede karşılığı olan س / سوف + يفـعـل kipinin daha fazla kullanılmasına neden olacaktır. Başka bir deyişle anadili Türkçe olanlar فاعـلٌ kipini س / سوف + يفـعـل kipine nazaran daha az kullanma eğiliminde olacaktır. فاعـلٌ kipinin olumsuz kullanımı olan ليس + فاعلا yapısı da ayrıca çeşitli güçlüklere yol açacaktır. Buradaki güçlük, ليس yerine لا kullanımından kaynaklanacağı gibi, ليس nin çekimli olması ve haberinin mansûb olarak kullanılması gerekliliğinden de kaynaklanabilir. Başlangıç ve orta düzeydeki öğrencilerin ليس nin çekiminde ve haberinin tekil, ikil ve çoğul durumlarda mansûb olarak kullanımında güçlükle karşılaşması muhtemeldir.


9. İkinci grupta yer alan Arapçanın zaman kullanımlarının Türkçenin yalın ve bileşik zamanlarından birini karşılamaması öğrencilerin hem yapısal, hem de anlamsal güçlüklerle karşılaşmasına neden olacaktır. Bu güçlükler orta düzeyde belireceği gibi zaman zaman ileri düzeyde de kendini gösterebilir. Söz konusu yapısal güçlüklerin olumlu yapıda olduğu gibi olumsuz yapılarda da gerçekleşmesi muhtemeldir.

Çözüm önerileri

Karşıtsal çözümlemenin güçlü görüşünden hareketle Arapçanın zamanlarının öğreniminde anadili Türkçe olanların karşılaşacağını dile getirdiğimiz güçlüklerin çözümünün zor olmayacağı düşüncesindeyiz. Öncelikle günümüz Arapçasının klâsik dilbilgisinin etkisi altında olduğu gerçeğinin altını çizmemiz gerekmektedir. Söz konusu etki, günümüz dilcilerinin çoğu dilbilgisi konusunda olduğu gibi zamanlar konusundaki önerilerinin de hem Araplar hem de yabancılar için yazılan dilbilgisi kitaplarında dikkate alınmamasına yol açmaktadır. Arapçanın zamanlarının, günümüz dilcilerinin, bu çalışmada pek çoğundan yararlandığımız eserlerinden hareketle yabancılar için hazırlanan seriler ve dilbilgisi kitaplarında öğrencilerin seviyelerine uygun bir tarzda sunulması bu alanda karşılaşılacak pek çok sorunun çözümünü kolaylaştıracaktır.

Gerek Arapça öğretim serilerinde, gerekse yabancılar için hazırlanan dilbilgisi kitaplarında Arapçanın zamanlarının bu çalışmada ortaya konan verilerden hareketle sunulması öğrenimini kolaylaştıracaktır. Anadili Türkçe olanlara yönelik hazırlanacak dilbilgisi kitaplarında zamanların sunumunda, iki dilin karşıtsal çözümlemesinden elde edilen verilerden yararlanılması öngörülen çoğu güçlüğü gidermede etkin rol oynayacaktır. Bu bilgiler ışığında zamanların öğrencilere sunumu, yalnızca öğrenciye yararlı olmayacak aynı zamanda öğretmenin işini de kolaylaştıracaktır. Diğer taraftan Arapça öğretmeninin iki dilin zamanlarının karşıtsal çözümlemesinden ve bu çözümlemeden elde edilen verilerden haberdar olması yabancı dil öğretiminde etkin rolü olan öğretmenin bir yandan işini kolaylaştıracak, diğer yandan öğrencilerine, karşılaşacakları güçlüklerin üstesinden gelmelerinde yardımcı olmasını sağlayacaktır.

Yukarıda öngördüğümüz güçlükleri aşmada aşağıdaki alıştırma türlerinin yararlı olacağı düşünülmektedir:
1. Mekanik alıştırmalar. Bunlar:

- Belirli bir yapıyı tekrar etme

- İsim cümlesini fiil cümlesine dönüştürme

- Olumlu cümleyi olumsuza dönüştürme

- Olumlu cümleyi soru cümlesi yapma

- Tekili ikile veya çoğula dönüştürme

- Erili dişile dönüştürme vb.

Beceri alıştırmaları. Bunlar:
- Boşluk doldurma

- Uygun olanı seçme

- Yanlışı doğrudan ayırma

- Amaç dilden anadile çeviri

- Anadilden amaç dile çeviri vb.

İletişime yönelik alıştırmalar. Bunlar:
- Serbest sözlü anlatım

- Serbest yazılı anlatım

Konular