Kinaye - Lazım ve Mebni olan Kinayeler

KİNAYELER (الكِنايات)
Belli bir şeyi, açık olmayan, belirsiz bir şekilde anlatmaya kinaye (belgesiz sıfat) denir.
I- Mebni olanlar altı tanedir:
كمْ، كأيِّنْ (كأيٍّ)، كذا، كَيْتَ، ذَيْتَ
II- Bazı kinayeler de mebni değil mu’rabdır:
فُلانٌ، فُلانةٌ، بِضْعٌ، بِضْعَةٌ، نَيِّفٌ
1- (فُلانةٌ فُلانٌ،): Bilinen ve tanınan erkek ve kadını ima etmek için kullanılır. Bunlar alem olarak kabul edilmiştir; bundan dolayı müennesi gayr-ı munsarifdir. Sıfatları marife olur; filan, filanca manalarına gelir.
Filancayı çarşıda gördüm رأيتُ فُلانًا في السوقِ
Bu adam filanca kadının evine gitti ذهبَ هذا الرجُلُِ إلى بيتِ فُلانةَ
Filan zengini tanıyor musun? هل تعرِف فُلانٍ الغنيِّ

2- (بِضْعٌ، بِضْعَةٌ،): Üçten dokuza kadar belirsiz olan sayıları işaret eder; ancak 10 ile 19 arasında kullanılır; o zaman feth üzere mebni olur; birkaç, küsür manalarına gelir.
Sınıfta birkaç öğrenci vardır. في الصفِّ بِضعةُ تلاميذَ
Birkaç tavuk sattım. بِعْتُ بِضْعَ دَجاجاتٍ

3- (نَيِّفٌ): 20 den 90’a kadar sayıların küsuru için kullanılır, küsur manasına gelir. Hem müzekker hem de müennes içindir.
Evimizde elli küsur pencere vardır. في بيتِنا نَيِّفٌ و خمسون نافِذةً

Konular