"...dığında, ...yaparsa, ...yapınca" - "إذا"

"...dığında, ...yaparsa, ...yapınca" - "إِذَا"

"إِذَا" kalıbı için örnek cümle:

الحُرُّ عَبْدٌ إِذَا طَمَعَ وَالعَبْدُ حُرٌّ إِذَا قَنَعَ

Hür, tamahkar ise köle, köle de kanaatkarsa hürdür.

إِذَا نَظَرْنَا إِلَى ظُرُوفِنَا لَنْ نَسْتَطِيعَ شِرَاءَ هَذِهِ الدَّرَّاجَةَ

Şartlarımıza bakarsak, bu bisikleti asla satın alamayız.


Not: Burada şuna dikkat etmek gerekir; "Bakarsak" olarak çevirdiğimiz kelime grubu إِذَا نَظَرْنَا aslında إِذَا نَنْظُرُ şeklinde muzarimsi geniş anlam düşünülesi gibi oluyor. Ancak burada mazi نَظَرْنَا fiilin başına إِذَا bağlacı geldiğinden geniş zaman gibi bir anlam kazandırıyor.

Örneklere devam edelim;

إِذَا نَظَرْنَا إِلَى شَرَائِطِ بِلاَدِنَا فَعَلَيْكَ أنْ تِقِيمَ خِدْمَةِ العَسْكَرِيَّةِ، لأَنَّ قِلَّ قُوَّةِ العَسْكَرِيَّةِ تِضِرُّ إِلَى دِفَاعِ البِلاَدِ

Ülkemizin şartlarına bakarsak senin askerlik hizmetini yapman gerekir. Çünkü askeri kuvvetin zayıflığı ülkenin savunmasına zarar verir.

الخِدْمَةُ العَسْكَرِيّةُ تَخْتَلِفُ فِي آرَاءِ الشَّبَابِ هَلْ هِيَ ضَرُورِيٌّ أَمْ اِخْتِبَارِيٌّ، لاَ شَكَّ إِذَا يُسْتَهْدَفُ الوَطَنُ مِنَ المَخَاطِرِ الخَارِجِيَّةِ فَعَلَى كُلِّ الشَّبَابِ تَأْدِيَةَ الخِدْمَةِ العَسْكَرِيَّةِ كَالخِدْمَةِ الإِلْزَامِيَّةِ

Askerlik hizmeti gençlerin düşüncesinde zorunlu mu olsun yoksa isteğe bağlı mı olsun konusunda çeşitlilik arz ediyor. Ancak hiç şüphe yok ki vatan dış tehlikelere (hedeflendiğinde) maruz kaldığında tüm gençler askerlik hizmetini zorun bir hizmet olarak yapmalıdır.

Askerlik hizmeti gençlerin düşüncesinde zorunlu mu olsun yoksa isteğe bağlı mı olsun konusunda çeşitlilik arz ediyor. Ancak hiç şüphe yok ki vatan dış tehlikelere (hedeflenirse) maruz kalırsa tüm gençler askerlik hizmetini zorun bir hizmet olarak yapmalıdır.

إِذَا بَكَتْ المَرْأَةُ فَاِعْلَمْ أَنَّهَا تِرِيدُ شَيْئًا وَلَكِنْ إِذَا بَكَى الرَّجُلُ فَاِعْلَمْ أَنَّهُ فَقَدَ كُلَّ شَيْئٍ!

Kadın ağlarsa anla ki bir şey istiyor, ancak erkek ağlarsa anla ki her şeyini kaybetmiştir

Konular