OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ YA DA ŞİİRLE TARİH DÜŞÜRME

KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 87
OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA
TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ YA DA ŞİİRLE TARİH
DÜŞÜRME
Kenan DEMİRAYAK*
Öz: Tarih düşürme, önem verilen ya da dikkat çeken bir olayın yılını veya
tarihini göstermek üzere, ebced hesabıyla bir cümle, bir mısra ya da beyit
söyleme sanatıdır. Arap Edebiyatında şiirle tarih düşürmenin kesin olarak ne
zaman başladığı bilinmiyor. Tarih düşürme sanatı Arap edebiyatının Osmanlı-
lar döneminde geliştirilmiş, şairler bu hususta çeşitli tarzlar ortaya koymuşlar,
bu alanda o dönemin başlangıcında en-Nâblusî’nin öğrencisi Abdurrahmân
el-Behlûl şöhret olmuşsa da, bu sanat birçok şair tarafından kullanılmıştır.
Konuları bakımından tarih düşürme, doğum, ölüm, padişahların tahta çıkışı,
tayin, bir görevden azledilme, sünnet, evlenme, bazı yapıların inşası, onarımı,
savaş, barış ve anlaşma gibi hayatın hemen her alanına girmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tarih Düşürme Sanatı, Ebced Hesabı, Osmanlı
Dönemi Arap Edebiyatı.
POEMS OF IDENTIFYING DATE OR IDENTIFYING
DATE WITH POEMS IN ARABIC LITERATURE
IN THE OTTOMAN PERIOD
Abstract: Composing chronograms is a literary art of composing a
verse or a couplet with the ebced in order to show the full date or year of
a significant event. It is not clearly known when composing chronograms
by verse started in Arabic literature. Composing chronograms was developed
in Arabic literature of Ottoman era and poets created various styles in
this art. Though Abdurrahman al-Behlûl who was a disciple of al-Nâblusî
became famous for this art in the beginning of the era, this art was used by
several other poets. In terms of their topics, creating chronograms covered
almost all topics of daily life such as birth, death, accession of sultans to
the throne, appointment or removal of a person, circumcision, marriage,
building or repair of some facilities, a war, peace or a deal.
Keywords: The art of identifying date, the calculation of a date by adding up
the numerical values of Arabic letters, Arabic Literature in the Ottoman period.
*Prof. Dr., Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi
(kdmryk@atauni.edu.tr; demirayakk@hotmail.com).
88 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
Giriş
Tarih düşürme, önem verilen ya da dikkat çeken bir olayın yılını veya tarihini
göstermek üzere, ebced hesabıyla bir cümle, bir mısra ya da beyit söyleme sanatıdır.
Diğer bir ifadeyle tarih düşürme, harflerinin toplamı belirli bir hicret yılını
gösteren sözcük veya bir tamlama bulmak; tümce, mısra ya da beyit düzmek
yoluyla herhangi bir olayın tarihini ebcedin sayı değerleriyle tespit etme işidir.
Bunun için bir olayın tarihini verecek ustalıklı bir kelime veya mısra söylenir ki,
bu kelime veya mısrayı oluşturan harflerin ebced hesabına göre rakamsal değerleri
hesaplandığında o olayın tarihi ortaya çıkar.
Tarih düşürme işinde esas alınan Ebced hesabı aslında basit bir hesap olup
Arap alfabesindeki harflere verilen rakamsal değerlerle ilgilidir. Diğer bir tarif
ile bir hadiseyi tarihlendirme için kullanılan ve rakamları harften ibaret olan bir
hesaptır. Buna “hisâbu’l-cumel: cümlelerin hesabı” denilir.
Ebced hesabında harflerin sayısal değerleri Arap alfabesindeki sıraya göre
değil, İbranice ve Süryanice’deki sıralamaya göredir. Buna göre harfler şöyle sı-
أ/ ب/ ج/ د/ هـ/ و/ ز/ ح/ ط/ ي/ ك/ ل/ م/ ن/ س/ ع/ ف/ ص/ ق/ ر/ ش/ ت/ ث/ خ/) :ralanmıştır
.(ذ/ ض/ ظ/ غ
Ebced hesabını akılda tutmak için bir cümle oluşturulmuştur: bu, (طي ِّح ُ ز ْوَ َّ
َْب َجْد ه
أ
َ ْغ
ْ َ ضظ
َ ِّخذ
َ َر َش ْت ث
َ ْص ق
َ َم ْن َ س ْعف
كل” :( َebced hevvez huttî kelemen sa’fes karaşet sehhaz dazağ”
cümlesidir.1
Bu kelimelerin anlamı konusunda çeşitli görüşler olup, Araplar
arasında benimsenmiş olan bu tertipteki sekiz kelimeden “revâdif” denilen son
ikisi hariç diğerlerinin, Hz. Şuayb kavminden gelen ve Arap yazısının mucidi oldukları
kabul edilen altı Medyen (Medâin) hükümdarının veya altı şeytanın yahut
da günlerin adı olduğu şeklindeki rivayetler ilmî bir değer taşımayan folklorik
unsurlardır. Yaygın olan kanaat, harflerin dizilişinin akılda kolay kalması için
böyle bir cümlenin oluşturulduğudur.
Ebced tertibinde sıralanan harflerin oluşturduğu kelimelerin ilk üçü birler
(âhâd: 1-10), ortadaki ikisi onlar (aşerât: 20-90) ve son üçü de yüzler (miât: 100-
1000) basamağında bulunan rakamları gruplandırır. Ebcede göre harflerin sırası
ve değerleri şöyledir:
1 Ebced hakkında geniş bilgi için bkz. Mustafa Uzun, “Ebced”, DİA, X, 68-70.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 89
أبجد هوز
أ ب ج د ه و ز
7 6 5 4 3 2 1
حطي كلمن
ح ط ي ك ل م ن
50 40 30 20 10 9 8
سعفص قرشت
س ع ف ص ق ر ش ت
400 300 200 100 90 80 70 60
ثخذ ضظغ
ث خ ذ ض ظ غ
1000 900 800 700 600 500
Arap edebiyatında tarih düşürme şiirlerine “et-Târîhu’ş-şi’rî: Şiirle tarih”
veya harf hesabına dayandığı için “et-Târîhu’l-harfî: Harf ile tarih” ya da “etTe’rîhu’ş-şi’rî:
Şiirle tarihlendirmek” denir. Bu sanata Türk edebiyatında “tarih
düşürme” ya da “tarih koymak, tarih çekmek, tarihlemek”, tarih düşürene
de “tarihçi/müverrih” denir. Fars edebiyatında bu sanat “Mâdde-i târîh” olarak
adlandırılmış, tarih düşürme de “târîh sâzî: tarih yapma”, “târîh goften: Tarih
söyleme” ya da “târîh nüvişten: Tarih yazma” tabirleriyle anılmıştır.
Şiirle tarih düşürme sanatının:
- Tarihin zikredileceği kelimelere geçmeden önce)تاريخه(, )مؤرخا(, ) ّ يؤرخ(, ) ّ أرخ) ّ
vb. “tarihlendirme” anlamı taşıyan kelimelerden birinin bulunması, eğer bu kelimelerden
sonra tarih hesaplanırken göz önüne alınmaması gereken bir kelime
getirilmişse bunun şair tarafından izah edilmesi,
- Tarihin kesinlikle birden fazla beyitte değil, şiirin son beyitinde, özellikle
de acuz kısmında bulunması, mümkünse acuz kısmında da kısa bir cümle veya
kelime halinde getirilmesi,
- Harflerin rakamsal değeri hesap edilirken, bunların telaffuzuna değil şekillerine
bakılarak rakamsal değerinin verilmesi,
- Arapçada kullanılmayan ve özellikle Farsça’dan alınıp Osmanlıca’da kullanılan
pe (پ ,(çim (چ ,(je (ژ (ve gaf (گ (harflerinin sırasıyla be ب ,()cim ج ,()ze (ز (
ve kef (ك (harflerine eşit sayılması,
90 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
- Hesaplama esnasında (الفتاة (kelimesindeki gibi müenneslik tâsının açık tâ
َمى)
ْ
سل(, ) َت (gibi kelimelerdeki elif-i maksurenin elif değil yâ (ى ,(şeddeli veya
uzatma işaretli harflerin tek harf, vasl hemzesinin yazılıp okunmamasına rağmen
elif (ا ,(fethalı tenvinden sonra yazılan elif’in yine elif (ُ
َوة
kelimesindeki) ا(, ) َّ الصل
vav harfinin vav (رو ٌم ْع(, ) َو (kelimesindeki vavın da yine vav (و (olarak değerlendirilmesi,
ِ َك) -
َئ
ُول
َ ْج َز ُ اء) veُ ) ج ْز ٌء) ve vavın kelimesindeki) أ
أ (kelimesinde olduğu gibi herhangi
bir harf üzerine yazılmayan hemzenin (ء (hesap esnasında rakamsal olarak
yok sayılması,
ار ُ يخهُ) -
ِ َ
َا( )يُ َؤ ِّر ُخهُ(, )يُ َؤ ِّر ُخهُ َما(, )ُمَؤ ِّر ِخ َ ين(, )ت
َ َّر ْخن
َ َّر ْخ ُت(, )أ
أ (vb. kelimelerinde olduğu
َ ِّر ْخ) ,gibi
أ (kelimesine direkt bitişmiş zamirlerin sayısal açıdan değerlendirilmemesine
karşılık, bu zamirler (ُهَ
َا ل
َ َّر ْخن
ِ ِه(, )أ
َ َّر ْخ ُت ب
أ (vb. olduğu gibi herhangi bir şekilde
bu kelimeden ayrı düşmüşse rakamsal olarak değerlendirilmesi ve bu örneklerde
var olan (له(, )به (kelimelerindeki harflerin sayılması,
َ ِّر ُخوا) -
أ (kelimesinde olduğu gibi tarihlendirme anlamındaki kelimeye bitişen
elif (ا (ve vav (و (harflerinin sayısal olarak değerlendirilmesi,
ار ُ يخهُ) -
ِ َ
َ ِّر ْخ(, )يُ َؤ ِّر ُخ(, )ُمَؤ ِّر ًخا(, )ت
أ (vb. kelimelerden sonra gelen ve olayın tarihini
ifade eden cümlenin veya kelimenin sadece beyiti tamamlama amacıyla getirilmeyip,
aksine şiirin diğer kısımlarıyla anlamca bir bütünlük içinde olması,
- Kendisiyle tarih düşürülen kelime yahut cümlenin anlaşılır ve garabetten
uzak, edebi bir nükteye sahip olması, hatta mümkünse hakkında tarih düşürülen
varlık veya kişinin adının ya da onu çağrıştıracak bir ipucunun zikredilmesi, gibi
birtakım şartları vardır.2
2 Arap Edebiyatında tarih düşürme sanatı, bu sanatın özellikleri ve kuralları hakkında bilgi için bkz. en-Nâblusî,
Nefehâtu’l-ezhâr ‘alâ nesimâti’l-eshâr fî medhi’n-nebiyyi’l-muhtâr, Dımaşk, Matbaatu nehci’s-savâb,
1299, s. 495-498; Luvis Şeyhô, “Fi’t-târîhi’ş-şi‘rî”, Mecelletu’l-Maşrık, Yıl 6, Sayı 21, Beyrut, 1903, s. 986-
993; er-Râfi‘î, (Mustafa Sâdık), Târîhu âdâbi’l-‘arab, I-III, Beyrut, 1421/2000, III, 293-297; Mârûn ‘Abbûd,
Ruvvâdu’n-nahdati’l-hadîse, Beyrut, 1977, s. 61-70; Usâme ‘Ânûtî, el-Hareketu’l-edebiyye fî bilâdi’ş-Şâm
hilâle’l-karni’s-sâmin ‘aşer, Beyrut, 1971, s. 64-66; Bekrî Şeyh Emîn, Mutâla‘ât fi’ş-şi‘ri’l-Memlûkî
ve’l-‘Osmânî, Beyrut, 1400-1980, s. 167-175; Muhammed et-Tuncî, el-İtticâhâtu’ş-şi‘riyye fî bilâdi’ş-Şâm
fi’l-ahdi’l-‘Osmânî, Dımaşk, 1993, s. 423-435. Ayrıca burada sunulacak tarih düşürme örneklerinden başka,
daha farklı örnekler için bkz. ‘Îd Fethî ‘Abdullatif, İtticâhâtu’l-edebi’l-‘arabî fi’l-karni’l-hâdî ‘aşer el-hicrî
fî Mısr ve’ş-Şâm, Basılmamış Doktora Tezi, Ayn Şems Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap Dili ve Ed.
Bölümü, Kahire, 2005-2006, s. 333-338; Nurettin Ceviz, Osmanlılar Döneminde Mısır’da Arap Edebiyatı
(1517-1798), Basılmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 2002, s. 216-222.
Türk edebiyatında bütün yönleriyle tarih düşürme sanatı hakkında bkz. Turgut Karabey, Türk Edebiyatında
Tarih Düşürme, Basılmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniv. Fen-Ed. Fak. Türk Dili ve Ed. Bölümü, Erzurum,
1983, muhtevası; İsmail Yakıt, Türk İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme, İstanbul, Ötüken,
2003, muhtevası.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 91
Burada unutulmaması gereken diğer bir husus da, tarih düşürme esnasında
Müslüman şairlerin hicri takvimi, Hıristiyan şairlerin ise miladi takvimi esas almış
olmalarıdır.
Tarih düşürme sanatının çeşitlerine gelince; tarih düşürme sanatı için kullanı-
lan ifadelerin çeşitliliği gibi hesaplanışı bakımından da çeşitli sınıflandırmalar ve
adlandırmalar yapılmış olup, otuzu aşkın tarih düşürme türünden bahsedilmektedir:3
Bu tür şiirlerin en büyük yararı, ya nazmedildikleri dönemdeki önemli bir
olayın tarihini tescil etmesi, ya da tarihçilerce kaydedilmiş bir olayın tarihini doğ-
rulamasıdır.
Arap Edebiyatında şiirle tarih düşürmenin kesin olarak ne zaman başladığı
bilinmiyor.
Luvis Şeyho’nun anlattığına göre, Abdulhâdî el-İbyârî (öl. 1305/1887), Su‘û-
du’l-matâli‘ adlı eserinde bu sanatın daha ilk cahiliye döneminde yaşamış şairler
tarafından kullanılmış olmasını gerektiren tarih düşürülmüş şiirler gördüğünü belirtir,
ancak bununla ilgili bir örnek nakletmez.4
İlk cahiliye döneminin m. 550
yılından önceki bir zamana tekabül ettiği ve Arap yazısının bile henüz tam olarak
teşekkül etmediği ya da yaygın olmadığı göz önüne alınırsa, el-Ebyârî’nin görü-
şünün abartılı bir varsayımdan öteye gitmeyeceği görünmektedir.
Abbasi halifesi el-Mustencid Billah (Halifeliği M. 1159-1170) döneminde
yaşamış şair Ebû Abdillâh Sa‘duddîn el-Huseyn b. Şebîb5
(öl. 580/1184)’in,
554/1159 yılında söylemiş olduğu tahmin edilen bir şiirinde halifeyi methederken
onun 32. Halife olduğuna değinmek amacıyla aşağıdaki şiirinin ikinci beyitinde
ebced hesabına göre harflerinin rakamsal karşılığı 32 olan (بُ ّ
ل (kelimesini kullanmış
olması, bu sanatın daha Abbasiler döneminde başlamış olabileceğini akla
getirmektedir:6
3 Tarih düşürme çeşitleri hakkında geniş bilgi için bkz. Turgut Karabey, a.g.e., s. 57-270; İsmail Yakıt, a.g.e., s.
343-441; Kutlar, F. Sabiha, “Tarih Düşürme”, Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, I-VI, Ankara, 2006, VI, 38-40. 4 Abdulhâdî el-İbyârî, Su‘ûdu’l-metâli‘, II, 264’den naklen: Luvis Şeyho, a.g.m., s. 987; Kusayy el-Huseyn,
el-Edebu’l-‘arabî fi’l-asreyni’l-Memlûkî ve’l-‘Osmânî, Trablus-Lübnan, 1425/2006, s. 349. 5 Hayatı hak. bkz. el-‘Imâd el-İsfehânî, Harîdetu’l-kasr, I, (Kısmu Şu‘arâi’l-‘Irak), 187-195. 6 el-‘Imâd el-İsfehânî, a.g.e., I, 187, 195; Luvis Şeyho, a.g.m., s. 987; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 424;
Kusayy el-Huseyn, a.g.e., s. 351.
92 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
َا
َف
ْو َ خل
ََ
ِ أ
َ ْعَد َ ر ُس ِول هللا
َ َ اب ب
ِ ِه َم ْن ن
ِ ِس َ يرت
ِذي يُ ْح َكى ب
َّ
ْ َت َ اإلم ُام ال
َن
1 -أ
َا
َف
ْ ُخل
ْ ُج َّم ِل ال
ِ َح ْر ِف ال
ِّ ِهْم ْ إن ُ عِّدَد ْت ب
ِ ُس كل
ْ َعبَّا
ِي ال
َن
ُ َّب“ ب
َ ْح َت ”ل
َ ْصب
2 -أ
1-“Sen, hayat hikayesi ile, Hz. Peygamberden sonra kimin halife olduğu anlatılan
imam/lidersin,
2-Abbasi halifeleri ebced harfleriyle sayılsa sen bütün Abbasoğullarının özü
olursun”
Ancak bu şiir de, tam olarak tarih düşürme sanatını temsil etmemekte, aksine
burada bir sembol, bir işaret olarak kullanılmaktadır.
Yine Türk asıllı Salâhuddîn es-Safedî7
(öl. 764/1362)’nin, medhettiği Bedruddîn
adlı kişinin kalemi hakkında övgü olarak söylediği
َّ ُ اع“
َف
َّهُ ”ن
ن
َ
َأ
ْ ِح َس ُ اب ب
َ ْد َص َّح ال
َق
ِي ف
َ ْحو
ِذي ي
َّ
َم“ ال
َل
ْق
”ال
َى
ِل
ُ ْر ا
ْظ
ن
ُ
أ
-“Bedruddîn’in elindeki kaleme bakın, (القلم kelimesinin harflerinin) ebcede
ّاع) göre
نف : Son derece faydalı” kelimesiyle hesap edilmesi doğrudur” anlamındaki
şiirinde 201 rakamını karşılayan (القلم (ve (اعّ
نف (kelimelerini; bir şairin de
ِ ِ ين م َن ُّ الدَمى
ْهُ ” َح َّو ُ اء“ ِّ السن
َ َج َرت
ِّ ِه ه
ِ ِي سن
ً ف
َم ْن َ ك َ ان ” َآدم“ ُ ج َّمال
-“Ebced hesabına göre yaşı 45 (آدم (olan adamı 15 (حواء ( ّyaşındaki bebek
gibi kızlar terkeder” anlamındaki şiirinde 45 rakamına karşılık olarak (آدم (ve 15
rakamına karşılık olarak (حواء ( ّkelimesini kullanmış olması da bu kabildendir.8
el-Karamânî9
(öl. 1019/1610), İstanbul’un fethi hakkında bilgi verirken, bu
fetihle ilgili olarak şairlerden birinin
َ ْوٌم ” ُ آخر ْون“
َّ ْص ِر ق
ِالن
ُ ب
ُ ْون َح َ ازه
َ َّول
َ ْوٌم أ
ِ ق
ْح
َت
ْف
ْم َر ال
َ
َ أ
َرام
-“(İstanbul’u) fethetme işini öncekiler de arzuladılar, fakat bu işi sonrakiler
zaferle tamamladılar” şeklindeki bir şiirle bu fetih için tarih düşürdüğünü anlatır,
buna göre beyitin sonunda yer alan (آخرون (kelimesi 857/1453 yılına karşılık gel-
7 Hayatı hak. bkz. İbn Hacer el-‘Askalânî, ed-Dureru’l-kâmine, II, 87; eş-Şevkânî, el-Bedru’t-tâli‘, I-II, Dâ-
ru’l-kitâbi’l-islâmî, Kahire, tsz., I, 243.
8 er-Râfi‘î, a.g.e., III, 293. 9 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser fî a‘yâni’l-karni’l-hâdî ‘aşer, I-IV, Beyrut, tsz, I, 209-210.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 93
mektedir. Aynı müellif bu fetih tarihi için (ٌ
َة
ِّب
َي
ٌ ط
ْ َدة
َل
ب (tamlamasının da kullanıldığını
ifade eder.10
Öte yandan bu sanatın Arap edebiyatında ilk kez Osmanlılar döneminde mutasavvıf
şair en-Nâblusî (öl. 1143/1731) tarafından kullanıldığı ve yaygınlaştığı
yolundaki görüş de doğru olmayıp, bu durum en-Nâblusî tarafından da dile getirilmiştir.
Nitekim en-Nâblusî, bu sanatın müteahhir edebiyatçılarca icat edilen bir
sanat olduğunu, edebiyatçıların bu hususta çok güzel eserler ortaya koyduklarını,
kendisinin de bu nedenle bu sanatı bedî sanatlara dâhil edip eserinde inceledi-
ğini, kendinden önce bedî sanatlar hakkında eserler kaleme alanların bu sanatı
eserlerine almamış olduğunu anlatır ve bu sanatın özellikleri hakkında bilgi verir.11
Onun “müteahhir edebiyatçılar” sözünden Abbasiler dönemi ve takip eden
dönemlerde yaşamış edebiyatçılar anlaşılmaktadır. Çünkü Abbasiler döneminden
önce yaşamış edebiyatçılar mütekaddimûn/kadim dönem edebiyatçıları olarak
adlandırılmaktadır.
er-Râfi‘î, şiirle tarih düşürülüşünün ilk örneğine Osmanlılar döneminde kaleme
alınmış eş-Şakâiku’n-nu‘mâniyye’de, 782/1380 yılında vefat eden Tâcuddîn
b. İbrâhîm’in biyografisinde rastladığını, şairin bu vefat için
ِيع“
ِ ِس ٍّر َ رف
ُ ب
َ َّد َس َك الله
ار ُ يخهُ: ”ق
ِ َ
َ َل َّ الشْي ُخ َ و ت
َق
ْت
ِن
ا
-“Şeyh ahrete intikal etti, ölüm tarihi: Allah seni yüce bir sırla kutsasın.”12
şeklinde şiirle tarih düştüğünü, eş-Şakâik’in ele aldığı biyografilerin h. 699/1299
yılından başladığını, eğer tarih düşürme sanatı daha önceden bilinseydi 782/1380
yılından önce de bazı kimselerin ölüm tarihleri için tarih düşürülmesinin gerektiğini
belirtir. er-Râfiî’ye göre tarih düşürme sanatının başlangıcı 782/1380 yılı
civarıdır.13 Ancak burada değinilmesi ve düzeltilmesi gereken iki husus olup,
bunlardan biri eş-Şakâik’de biyografisi ele alınan Tâcuddîn b. İbrâhîm’in 782
değil, 872 yılında vefat ettiği ve bu tarihin er-Râfiî tarafından rakamların yeri
hataen değiştirilerek okunduğudur, nitekim beyitin acuz kısmının ebced hesabı
da 872’dir. Bu nedenle er-Râfiî’nin değerlendirmesi bu açıdan hatalıdır. Diğer
husus ise söz konusu biyografi sahibinin Arap değil, Antalya’nın Manavgat il-
10 el-Karamânî, Ahbâru’d-duvel ve âsâru’l-uvel fi’t-târîh, nşr. Fehmî Sa‘d-Ahmed Hatît, I-III, Beyrut,
1412/1992, III, 31.
11 en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 495-498. 12 Şiir için bkz. Taşköprülüzâde, eş-Şakâiku’n-nu‘mâniyye fî ‘ulemâi’d-devleti’l-‘Osmâniyye, nşr. A. Subhi
Furat, İstanbul, 1985, s. 114
13 er-Râfi‘î, a.g.e., III, 294; ayrıca bkz. Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 424.
94 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
çesinde doğmuş bir Türk olması hasebiyle bu tarihi düşüren şairin de Türk olma
ihtimalinin yüksek olduğudur.
el-Emîr Haydar eş-Şihâbî (öl. 1251/1835), daha önce bu sanata rastlamadığı
için, Abdurrahmân b. Muhammed b. Ali el-Behlûl en-Nahlâvî14 (öl. 1163/1749)’yi
bu sanatın mucidi olarak göstermekte ise de15, bir yandan Abdurrahmân’dan en
az iki asır önce yaşamış kimselerce tarih düşürülen şiirlerin varlığı nedeniyle, bir
yandan da Abdurrahmân bu sanatı kendisinden önce kullanan en-Nâblusî’nin (öl.
1143/1731) öğrencisi olmakla bu sanatın mucidi olmaktan uzaktır.
Arap Edebiyatında şiirle tarih düşürme sanatının tarihi seyri hakkında İsmail
Yakıt “Edebiyat tarihi açısından konu ele alındığında, Arap Edebiyatı tarihinde
tarih düşürme geleneği yok denecek kadar azdır” şeklinde bir görüş belirtiyorsa
da16, bizzat 16. Yüzyılın sonlarıyla 17. Yüzyılda telif edilen eserlerden tespit
ettiğimiz ve biraz sonra sunacağımız örnekler bu sanatın Arap edebiyatında eski
bir dönemde var olduğunu göstermektedir. Bu ifadesi ile Yakıt hocamızın, Arap
edebiyatının Cahiliye, Emeviler ve Abbasiler olmak üzere klasik ve muhdes dö-
nemini kasdettiğini anlıyoruz. Turgut Karabey ise, bilindiği kadarıyla bu sanatın
XII. Yüzyılda Fars edebiyatında ortaya çıktığını, İslam kültürünün etkisiyle
Arap harflerini alan İranlılardan Türklere, Türklerden de Araplara geçtiğini belirtir
ki17, ulaşabildiğimiz bilgiler de bu görüşün doğruya daha yakın olduğunu
göstermektedir.
Tarih düşürme sanatı Arap edebiyatının Osmanlılar döneminde geliştirilmiş,
şairler bu hususta çeşitli tarzlar ortaya koymuşlar, bu alanda o dönemin başlangıcında
en-Nâblusî’nin öğrencisi Abdurrahmân el-Behlûl şöhret olmuşsa da, bu
sanat birçok şair tarafından kullanılmıştır. Öte yandan Arap Edebiyatında tarih
düşürme sanatı denilince, Mâmây adıyla bilinen, Türk asıllı Muhammed b. Ahmed
er-Rûmî18 (öl. 987/1579) akla ilk gelmesi gereken isimler arasındadır.
14 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, Silku’d-durer fî a‘yâni’l-karni’s-sânî ‘aşer, I-IV, Beyrut, 1408/1988, II, 310-
317.
15 el-Emîr Haydar Ahmed eş-Şihâbî, Târîhu’l-Emîr Haydar, I-III, Mısır, 1900, II, 765; Usâme ‘Ânûtî, a.g.e.,
s. 64; Bekrî Şeyh Emîn, a.g.e., s. 167. 16 İsmail Yakıt, a.g.e., s. 123. 17 Turgut Karabey, a.g.e., s. 272, 278-279; a.mllf, “Tarih Düşürme”, DİA, XL, 80. 18 Hayatı hak. bkz. el-Ğazzî, el-Kevâkibu’s-sâira bi a‘yâni’l-mieti’l-‘âşira, nşr. Halîl el-Mansûr, I-III, Beyrut,
1418/1997, III, 45; el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, nşr. Ahmed ‘Inâye, I-II, Beyrut, 2005, I, 97; a.mllf, Habâ-
ya’z-zevâyâ, nşr. Mehmet Mesut Ergin, İstanbul, 2008, s. 160; İbnu’l-‘Imâd, Şezerâtu’z-zeheb fî ahbâri men
zeheb, I-VIII, Beyrut, tsz, VIII, 413.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 95
Tarih Düşürme Şiirlerinin Konuları:
Konuları bakımından tarih düşürme, doğum, ölüm, padişahların tahta çıkışı, tayin,
bir görevden azledilme, sünnet, evlenme, bazı yapıların inşası, onarımı, savaş,
barış ve anlaşma gibi hayatın hemen her alanına girmiştir. Camilerin, çeşmelerin,
mezar taşlarının, sarayların ya da değişik binaların üzerinde gördüğümüz Arap
harfleri ile yazılmış şiirlerin hemen tamamında tarih düşürülmüş mısralar vardır.
Osmanlı dönemi Arap şiirinde tarih düşürme sanatının kullanıldığı konuların
başında hiç şüphesiz dönemin hükümdarlarının cülûs adı verilen tahta çıkışları
gelmektedir.
Sultan II. Selim’in 974/1566 yılında tahta çıkışının tarihi İbrâhîm Burhânuddîn
İbrâhîm b. el-Muballit19 (öl. 991/1583) tarafından şöyle düşürülmüştür:20
ان
ِ َ
ْط
َ ْص ٍر َ و ُسل
ِ ٍيد َ ون
ي
ْ
َأ
ِ ِع ٍّز َ وت
ِ ِ يكِه ب
ْ َع ْص ِر َ ، و ْاب ُن َ مل
ِ ُ يك ال
َّ َى مل
َ َول
1 -ت
َ ْي َمان“
َ ْعَد ُ سل
ْ َك ب
ْ ُمل
ِ ٌيم ال
َّ َ ى سل
َ َول
َ ُ ا مَؤ ِّر ًخا ”ت
ِيه
ْ ُت ف
ُل
ِ ٍك ق
ُ َ مل
َة
2 - َ و َد ْول
1-“Asrın hükümdarı ve onun oğlu saygınlık, destek, zafer ve güç ile hükümdar
oldu,
2-Hükümdarın devletli oluşu/tahta oturuşu tarihi hakkında dedim ki: Süleyman’dan
sonra Selîm tahta oturdu.”
Dönemin şairlerinden Mâmây, Sultan III. Murad’ın 982/1574 yılında tahta
çıkışı için şöyle tarih düşürmektedir:21
َ َاده
َهُ ِ عب
َ اإلل
ِ ِه َ ر ِحم
ِ ٌك ب
ِ ًسا َمل
َ َح َ جال
َ ْصب
َّ ْخ ِت أ
َ ْو َق الت
َ ْخ ِت ف
ْب
ِال
1 -ب
َ َّر ُخوا: ” َح َاز َّ الز َم ُ ان ِ م َن ُّ الس ُر ِور ُ م َر َاده“
َأ
ْ ِك ُ س َّر ف
ْ ُمل
ِ ِه َ س ِر ُ ير ال
2 - َ وب
1-“Allah’ın, kendisi aracılığıyla kullarına merhamet ettiği hükümdar bahtı
sayesinde tahta oturdu,
2-İmparatorluk tahtı da onun oturmasıyla sevindi ve buna şöyle tarih düştü-
ler: Zaman istediği sevinci elde etti.”
19 Hayatı hak. bkz. el-Ğazzî, a.g.e., III, 85; el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, II, 50; a.mllf, Habâya’z-zevâyâ, s.
348-350; İbnu’l-‘Imâd a.g.e., VIII, 424. 20 Şiir için bkz. Mârûn ‘Abbûd, a.g.e., s. 64; Luvis Şeyho, a.g.m., s. 988; Kusayy el-Huseyn, a.g.e., s. 353.
Şiirin son beyitinin tarih düşürülen ikinci şatrı el-Ayderûs tarafından şair Mâmây’a nisbet edilmektedir, bkz.
el-‘Ayderûs, en-Nûru’s-sâfir ‘an ahbâri’l-karni’l-‘âşir, nşr. Ahmed Hâlû ve diğerleri, Beyrut, 2001, s. 466. 21 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 466.
96 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
Sultan III. Muradın tahta çıkışı, başka bir şair tarafından şöyle tarihlendirilmektedir:22
ْ َح َرْم
َ َ وال
َة
َف
ْ ِخال
ِ َي ال
ار َ يخ َ م ْن َول
ِ َ
ِي ت
ِل
َ َ ا سائ
1 -ي
َ ْد َ ح َكْم
َق
ْ ُم َر ُاد“ ل
َا ال
َّهُ ” َهذ
ِّي إن
َ ْ اس َمْعهُ ِ من
2 -ف
1-“Ey benden hilafete ve Harem-i şerif’in koruyuculuğuna gelen kişiyi soran
kimse,
2-Bunu benden dinle: İşte şu Murad iş başına gelendir.”
Sultan III. Mehmet’in 1003/1595 yılında tahta çıkışına işaret eden tarih düşürmeli
şiirlerden biri şöyledir:23
ِ َخْي ِر َ مَع ِاد
ِي ب
َهُ ُم َح َّمٌد اآلت
ْ ُك َ زان
ْ ُمل
ِ ْرَد ْو ِس َ وال
ْف
ِي ال
َف
1 - ُ م َر ٌاد ل
ْ ِك ُ م َر ِاد“
َّ َ ى عْي َن ُ مل
َ َول
َ ِّر ُخوا ” ُم َح َّمٌد ت
َأ
َّى ف
َ َول
َ ْد ت
ِ ِيه ق
َب
ْ ِر أ
َث
ِأ
2 -ب
1-“Murad artık Cennettedir ve en güzel gelişiyle Muhammed (III. Mehmet)
tahtı süslemiş,
2-Babasının ardından tahta oturmuştur. Siz de tarih düşünüz: Muhammed
(III. Mehmet) Murad’ın tahtının aynısına oturmuştur”.
Aynı konuyla ilgili başka bir şiir de şöyledir:24
َهُ َ و ْأب ِق
َت
َ َ ا ر ِّب َ د ْول
ِدْم ي
َ
َ َّى أ
َ َ ان عل
ْط
1 - ُ م َح َّم َ د خ ُ ان سل
ِ َح ّق“
َ ٌ ان ب
ْط
ُ ” ُم َح َّم َ د خ ُ ان سل
َ ِّر ُخوه
ِ ِك أ
َمَمال
ْ
َ ْه َل ال
َا أ
َي
2 -أ
1-“Muhammed Han bana Sultan olmuştur, O’nun hükümdarlığını daim kıl ey
rabbim,
2-Ey milletlerin halkları, ‘Muhammed Han gerçekten sultandır’ diye tarih
düşün.”
22 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 466-467. 23 Bkz. el-İshâkî, Ahbâru’l-uvel fî men tasarrafa fî Mısr min erbâbi’d-duvel, Mısır, 1315, s. 132. 24 el-İshâkî, a.g.e., s. 132.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 97
Dönemin Bekrî tarikatı mensuplarından Muhammed b. Muhammed
Ebu’l-Mevâhib25 (öl. 1037/1628), Sultan IV. Murad’ın 1032/1623 yılında tahta
çıkışı ile ilgili olarak şöyle tarih düşürmektedir:26
َ َذا
ِ ِه َ ز َم ُ ان ُّ الس ُر ِور ال
ِ ٌ يك َ ع ِاد ٌل ب
َّ َى مل
َ َول
َ َّما ت
1 -ل
َا“
ْ ُم َر ِاد َ هذ
َ َّر ْخ ُت ” ُك ُّل ال
ِ َس ٍ اط أ
ْب
ِي ان
ْ َكْو ُن ف
َ َح ال
َ ْصب
2 - َ وأ
1-“Sevinç zamanının kendisinde saklı olduğu adil bir hükümdar yönetime geldiğinde,
2-Ve onun gelişiyle felek neşeye boğulduğunda, “İstenenin tümü bu idi” diye
tarih düştüm.”
Muhammed el-Bekrî, başka bir şiirinde de aynı olay için şöyle tarih düşürür:27
ِ ِه
ْ َكب
ِ َمن
ِي ب
ْ َعال
ْ َك ال
ُل
ْف
َ ال
َا َو َز َ احم
ِ ُكن
ْ ِك َ مال
ْ ُمل
َّ َى س ِر َ ير ال
َ َول
َ َّما ت
1 -ل
ِ ِه“
ا م َر ُاد ِ الله َ ج َاد ب
ُ َ
َ َّر ْخ ُت ” َهذ
ًا أ
ِب
َق
َّ ْخ ِت ُ م ْرت
َ ْو َق الت
َّ ْخ ِت ف
ِالت
2 - َ و َص َ ار ب
1-“Hükümdarımız tahta oturduğunda ve omuzuyla yüce feleği ittiğinde,
2-Tahtın üstünde de bir taht varmış gibi yükseldiğinde, tarih düşürdüm ve
dedim ki: Bu, Allah’ın bize bahşettiği hükümdar Murad’dır.”
Yine Bekrîlerden Zeynulâbidîn Ahmed Efendi el-Bekrî28 (öl. 1048/1638) Sultan
IV. Murad’ın tahta çıkışını konu aldığı bir medih şiirinin son beyitinde onun
tahta çıkışı için tarih düşürmektedir:29
ِ
َا هللا
ِ َعط
ِ ِيه ب
َب
ْ َك أ
ِ ٌك ُمل
َّ َى مل
َ َول
َ ْد ت
ِ َح ٍّق ق
ِ َ يل ب
1 -ق
ْ َج ِاه
ِ َع ِظ ِيم ال
َ ٍ ان َ عْد ٍل ب
ْط
َ ُى ك ِّل الورى ُسل
ُ َ عل
ُ هللا
َ َ اره
2 - َ و ْ اخت
25 Hayatı hak. bkz. el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, II, 103-113; a.mllf, Habâyâ’z-zevâyâ, s. 328; ez-Ziriklî,
el-A‘lâm, I-VIII, Beyrut, Dâru’l-‘ılm li’l-melâyîn, 1986, VII, 62. 26 Bkz. İbn Ebi’s-Surûr, en-Nuzhetu’z-zehiyye fî zikri vulâti Mısr ve’l-Kâhire el-Mu‘izziyye, nşr. ‘Abdurrâ-
zik ‘Abdurrâzik ‘İsâ, Kahire, 1998, s. 217.
27 Bkz. İbn Ebi’s-Surûr, a.g.e., s. 217-218. 28 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, I, 201-203; a.mllf, Nefhatu’r-reyhâne, I-VI, nşr. Ahmed ‘Inâ-
ye, Beyrut, 2005, IV, 238-240.
29 Bkz. İbn Ebi’s-Surûr, a.g.e., s. 218.
98 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
ِ
ُّهُ هلل
ُ ِوك ُ كل
ْ ُمل
ْم ُر ال
َ
َ َشا أ
ِ َم ْن ي
ْ َكهُ ل
َهُ ُ مل
3 -يُ ْع ِط ِ ي اإلل
َ ُ ا ك ُّل ُ س ُمٍّو َ و ِ اهي
ِه
َا ِم ْن ُ دون
َب
ِ ُرت
ِي ل
َق
ْ ُم ْرت
ْ ُم َر ُاد ال
َهُ َو ال
4 -ف
َ َ اك ُ م َر ُاد الله“
ُهُ ”ذ
َ َّر ْخت
ار ِ يخ ِه أ
ِ َ
ِي ت
ْ َت ف
ُل
َ َم َاذا ق
ِ َ يل ف
5 -ق
1-“Denildi ki: Hakkı ile bir hükümdar, Allah’ın lütfuyla babasının tahtına
oturdu,
2-Allah onu, yüce bir makam vermek suretiyle bütün adil hükümdarlardan
ayrı kıldı.
3-Allah mülkü dilediğine verir, bütün hükümdarların işi Allah’a aittir.
4-İşte bu, yüksek makama çıkan Murad’dır ve bu makam dışında kalan bütün
yükseklikler zayıftır.
5-Bana ‘Onun tahta çıkış tarihi için ne dedin’ diye sorduklarında ben de ‘Bu,
Allah’ın dilediği bir şeydir’ diye tarih düştüm.”
Kadı Muhammed et-Tanâşî, Sultan IV. Murad’ın tahta çıkışı için tarih düşürdüğü
şu şiiri söylemektedir:30
ِ َّ لر َش ْاد
َ َدى ل
َْب َص ً ار َ ا و ْ اهت
َ َّر أ
َق
َ َوأ
َمال
ْ
َ ُ ان ال
ْط
َّ َ ى اآلن ُ سل
َ َول
َ َّما ت
1 -ل
َ ْاد
ْ ِعب
ِل
ِي ل
َان
َّه
ِ َي والت
َمَعال
ْ
َ ْو ُج ال
َ ِة راقيا َوأ
َف
ْ ِخال
َ ُى ك ْر ِس ِّي ال
َ َ عل
2 - َ و َعال
َ ُ ا م َر ْاد“
َن
ْ َك َ م ْوال
ْ ُمل
َّى ال
َ َول
ِكٌ ت
ْ ُت ُ مَؤ ِّر ًخا ” َمل
ُل
ِّ ْر َح ِ اب ق
َ ِة الت
3 - َ م َع َ غاي
1-“İnsanların sultanı tahta geçtiğinde, gözleri sevindirip kendisi de doğru
yola vardığında,
2-Hilafet kürsüsünün üstünde, kullar için yüksekliğin ve kutlamaların zirvesinde
yükseldiğinde,
3-Bütün hoşnutluğumla tarih düşürerek dedim ki: Efendimiz hükümdar Murad
tahta geçmiştir.”
eş-Şeyh Ali es-Sa‘îdî de, bir şiirinde Sultan IV. Murad’ı methederken bir yandan
da şiirin son beyitinde onun tahta çıkışı için tarih düşmektedir.
31
30 Bkz. İbn Ebi’s-Surûr, a.g.e., s. 218-219. 31 Bkz. İbn Ebi’s-Surûr, a.g.e., s. 219.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 99
Osmanlı dönemindeki fetihler tarih düşürme sanatının en çok kullanıldığı konulardan
birini oluşturmaktadır.
Daha önce de işaret edildiği gibi el-Karamânî32 (öl. 1019/1610), İstanbul’un
fethi hakkında bilgi verirken, bu fetihle ilgili olarak şairlerden birinin
َ ْوٌم ” ُ آخر ْون“
َّ ْص ِر ق
ِالن
ُ ب
ُ ْون َح َ ازه
َ َّول
َ ْوٌم أ
ِ ق
ْح
َت
ْف
ْم َر ال
َ
َ أ
َرام
-“(İstanbul’u) fethetme işini öncekiler de arzuladılar, fakat bu işi sonrakiler
zaferle tamamladılar” şeklindeki bir şiirle bu fetih için tarih düşürdüğünü anlatır,
buna göre beyitin sonunda yer alan (آخرون (kelimesi 857/1453 yılına karşılık gelmektedir.
Aynı müellif bu fetih tarihi için (ٌ
َة
ِّب
َي
ٌ ط
ْ َدة
َل
ب (tamlamasının da kullanıldığını
ifade eder.33
Halepli şair İbnu’l-Hanbelî Radiyyuddîn Muhammed b. İbrâhîm34 (öl.
971/1563), Kanûnî Sultan Süleyman’ın 1548 yılında Tebriz’i Safevilerin elinden
tekrar alışı için, 941 yılına işaretle şöyle tarih düşürmektedir:35
َ ْب ِريز“
ْ َك ت
َ ْي َم َ ان ُ مل
ِ ُسل
َ ْن يُ َؤ ِّر َخهُ: ” ِز ْد ل
َ أ
ْ ِشُد َ م ْن َ رام
يُن
-“(Bu fetih için) tarih düşürmek isteyen kişi şöyle der: Tebriz hükümranlığını
da Süleyman’ın diğer hükümranlıklarına ekle.”
Dönemin Mekke kadısı Tâcuddîn el-Mâlikî36 (öl. 1066/1655), İranla mücadeleye
girerek Bağdatı İran Şahından geri alan IV. Murad’ı şu şiiriyle methetmekte,
son beyitin ikinci mısraında ise bu fetih için 1048/1638 tarihini düşürmektedir:37
َا
َ ْرَداه
َأ
َ ْغَد َاد ف
َ ب
ْ َعة
َل
ِ ُ م َر ٌاد َ غ َزا ق
ُ هللا
َة
ِيف
1 - َ خل
َا
َه
َ ْعال
َ ِل أ
َ ْسف
ِأل
ْ َد َّك ل
ِن
َ َ ا جْي ُشهُ ا
ْ َد َ م َ ا ح َ اص َره
2 - َ و ِعن
َا
َه
ْال
َت
ْ َرِة ق
ِ َر ِ م ْن َ كث
ُ ْخب
َ َّما أ
ِ ً يحا ل
ُ ِ ذب
َ َح َّ الشاه
َ ْصب
3 - َ وأ
َا
َ ْت ِ ذ ْك َراه
ُ ْج ِمل
َ ْد أ
َق
ِ َ يل ل
ِ ْن ق
َإ
َا ف
ِيه
َ ْو ِل ف
ْق
ِ َص ُ ار ال
ِ ْخت
َ َذا ا
4 -ه
َ َح َّ الش َ اها“
َب
َ ْد ”ذ
َا ُمَؤ ِّر ًخا ق
ِه
ِ ْع َل ُ م َر ٍاد ب
َ ْش َر َح َّن ف
َت
َل
5 -ف
32 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, I, 209-210. 33 el-Karamânî, a.g.e., III, 31. 34 Hayatı hak. bkz. İbnu’l-Hanbelî, Durru’l-habeb fî târîhi a‘yâni Haleb, I-II, nşr. M. Muhammed el-Fâhûrî-
Yahyâ Zekeriyyâ ‘Abbâre, Vizâretu’s-sekâfe, Dımaşk, 1972, I, naşir mukaddimesi, 7-20; İbnu’l-‘Imâd, a.g.e.,
VIII, 365.
35 İbnu’l-Hanbelî, a.g.e., II, 108. 36 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, I, 457-464; el-Bûrînî, Terâcimu’l-a‘yân, I-II, nşr. Salâhuddîn
el-Muneccid, Dımaşk, 1959, I, 248-255.
37 Bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, IV, 339; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 325.
100 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
1-“Allah’ın Halifesi Murad Bağdat kalesini savaş yoluyla düşürdü,
2-Ordusu bu kaleyi kuşattığında kalenin altı üstüne geldi,
3-Şah, askerlerinin büyük bir çoğunluğunun öldürüldüğü kendisine haber verildiğinde,
adeta öldü.
4/5-“Bu sözlerimiz bu olay hakkında kısa söylenebilecek şeylerdir, eğer bu
olay hakkındaki söz kısa olmuştur denilirse, tarih düşürülerek söylenen ‘Şahı perişan
etti’ denilmesi Murad’ın orada neler yaptığını şerh etmeye yetecektir.”
Muhammed b. ‘Omer el-‘Urdî el-Halebî38 (öl. 1071/1660) ise, Çanakkale
Boğazı yakınındaki bir kalenin Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa döneminde
1068/1657 yılında fethedilişini şöyle tarihlendirmektedir:39
ْ ُح
ِ َ من
َّ ِ م َن هللا
ُ َو إال
ًا َو َما ه
ِ ٌ ين إذ
ْ ٌح ُ مب
َت
َّ ِه ف
ِل
َل
1 -ف
َ ْت ُح“
م َ و ف
ٌّ
َ ْصٌر ِ م َن ِ الله َ ح
َن
ار َ يخهُ: ”ل
ِ َ
ْ َح ُ ال ت
َ ال
ْ َشأ
َن
ِ َذا أ
2 -ل
1-“Allah aşkına, apaçık bir fetih bu, Allah’ın bir lütfundan başka bir şey değil
bu,
2-Bu nedenle durum bu fetihin tarihini oluşturdu: Allah’tan samimi bir zafer
ve fetih.”
Ahmed b. Nâsiriddîn el-Hanefî40 (öl. 1171/1757) de, Mora’nın 1127/1715 yı-
lında Ali Paşa tarafından fethedilişini aşağıdaki şiiriyle tarihlendirir. Son iki beyitin
her biri fetih tarihini vermektedir:41
َ ِل
ْ ٍد َ ز َ ان َ ذ َ ا عط
َ َذ َ ا كِعق
َ ْعِد ه
ِ ُي ك ٍّل يُ َؤ ِّر ُخهُ ِم ْن ب
َ ْي ِن ف
َ ْيت
َ ْد َ ص َ اغ ب
1 -ق
ِي
ِ َعل
َ ْح َم ًدا ب
ِ َ يها أ
ُ ف
َّ َد الله
َي
َ ْد أ
ُ َو ٍب ق
َ ِ م ْن ن
َم
ِ ُي ك ِّل َ ح ْر ٍب َ د َه ِ ى اإل ْسال
2 -ف
َ ِل
ْ َجب
ِ َّ ي الس ْه ِل َ وال
َ ِ ع ُّز ُه َما ف
ِ ِه َما َم َ ا دام
َ ُء َ ع ْدل
ْ َو َر ْ ى إعال
َ ْي َن ال
ال ب
َ َ ز َ
3 -ال
38 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, IV, 89-103; a.mllf, Nefhatu’r-reyhâne, II, 274-288; el-Hafâcî,
Reyhânetu’l-elibbâ, I, 158-161; a.mllf, Habâyâ’z-zevâyâ, s. 216-218. 39 el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, IV, 94. 40 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, a.g.e., I, 205-214. 41 el-Murâdî, a.g.e., I, 207; Mârûn ‘Abbûd, a.g.e., s. 66.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 101
1-“Şair, her ikisinde de tarih bulunan iki beyit nazmetmiştir ki, bu iki beyit
süsten yoksun kadın boynu için inci mesabesindedir.
2-İslama musibet getiren, İslam’a yönelik her savaşta Allah Ahmed’i (Hz.
Peygamberi) Hz. Ali ile desteklemiştir,
3-Ahmed ve Ali’nin şeref ve saygınlığı ovada ve dağda anıldığı sürece, o ikisinin
adaleti de yüceltilmeye devam edecektir.”
Bir göreve atanma tarih düşürme sanatı için bir sebep teşkil eder. Mısır’a
1014/1605 yılında Hasan Paşa’nın vali olarak atanması, Hasan eş-Şâmî42 tarafından
şiirde şöyle tarihlendirilmiştir:43
َ َمن
َ ْعَد ي
َ ب
ِ َمَّكة
َا َم ْن َ س َاد ب
َن
ْ َعْد ِل ل
َ ْد َ ج َاء َ و ِز َ ير ال
1 -ق
ِ َج َم ِال َ ح َسن“
َ ِتْ م ْص ُر ب
ْ َح ِ ال يُ َؤ ِّر ُخهُ ” َك ُمل
ِ َس ُ ان ال
2 - َ ول
1-“Yemen’den sonra Mekke’de de yöneticilik yapan kişi bize adaleti
sağlayacak bir kimse olarak gelmiştir,
2-Lisân-i hâl, onun bu gelişini ‘Mısır, Hasan Paşanın güzelliğiyle artık
tamam olmuştur’ şeklinde tarihlendirmektedir.”
Dönemin mutasavvıf şairlerinden Abdulğanî en-Nâblusî, Fazıl Ahmet
Paşa tarafından 1072/1661 yılında Şam müftülüğüne atanan Abdulvehhâb b.
Ahmed b. Muhammed el-Ferfûrî44 (öl. 1073/1662)’nin bu atanışı için aşağıdaki
şiirinde tarih düşmektedir:45
َا
ِيه
ِّ َي مَعال
ُ َول
ً ت
ِ ُكْم ُم ْس ِر َعة
َاب
َى ب
ْ َوى إل
َت
ْف
َ ْد َ ج َاء ٍِت ال
1 -ق
َا
اريه
ِ َ
َ ْو َس ب
ْق
َى ال
َ ْعط
َا َو َّ الد ْه ُر أ
ِه
ُ ْم ب
ْت
ِق
َ َت ْول
َق
ِ ُكْم ال
ِ َما ب
2 -ل
ِ َ يها“
َ ْهل
َ ْت َوى أل
ْف
َ ِت ال
َ ْل آل
َ ِّر ُخوا ”ب
ِ ُكْم أ
ِ َ م َ ا ج َ ار ْت ب
3 - َ وهللا
1-“Kapınıza, hızlı bir şekilde, kendisini teslim etmek ve size boyun eğmek üzere
bir fetva geldi,
2-(İlminiz ve değeriniz nedeniyle) bu fetvanın içeriği size layıktır, siz de fetvanın
içeriğine. Şimdi hak yerini bulmuştur.
42 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, II, 21-23; el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, II, 68; a.mllf, Habâya’z-zevâyâ,
s. 397. 43 Bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 149. 44 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, III, 100-101. 45 Şiir için bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, III, 100.
102 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
3-Allah’a ant olsun ki bu fetva size haksızlık etmemiştir, siz de bu iş için şu
tarihi düşünüz: Artık fetva makamı kendisini hak edenin eline geçmiştir.”
Yine en-Nâblusî, Ünsî Efendi’nin 1075/1664 yılında Dımaşk’a kadı olarak
atanmasının ardından atanış tarihini bir şiirinde şöyle düşer:46

ُْن ِسي
ِأ
َا ب
َن
ُ َ و ْح َشت
ال الله
َ َز َ
َّا أ
َن
َ ِّر ْخ ”أل
َا أ
َن
ْه
َا ال
ِن
َ َز َاد ب
ف
-“Bizim sevinç ve mutluluğumuzu artırmıştır, Tarih düşün: Çünkü Allah Ünsî
Efendi sayesinde bizim yalnızlığımızı gidermiştir.”
Herhangi bir bina, mescid, hamam vb. yapımı da tarih düşürme sanatı
için şairlere bir fırsat sunmaktadır. Nitekim eş-Şeyh İsmâîl en-Nâblusî47 (öl.
993/1585), 975/1567 yılında kendisinin yaptırdığı evin yapım yılı için şiirinin
ikinci beytinde şöyle tarih düşmektedir:48
َ ْه
َال
َ ْد ت
َ ْي َت ِ ش ْع ٍر ق
ِي ب
َ ْيت
ِ ب
اريخ
ِ َ
ِي ت
ْ ُت ف
ُل
َ ْد ق
1 -ق
َ ْه
ِ َعِم اإلل
ـو ِّي ِ م ْن ن
َمـ ِ
ُ
ِ األ
ْ َج ِامع
ار ِي ج َو َ ار ال
2َ -د ِ
1-“Evimin yapım tarihi hakkında okuyabileceğin bir şiir beyiti söyledim:
2-“Evim, Allah’ın bir nimeti olarak, Emevi caiinin civarındadır.”
Yine onun aynı konu ile ilgili olarak tarih düştüğü bir diğer şiiri de şöyledir:49
ِس
َم َجال
ْ
ِل
ً ل
َة
ُ ْزه
ٍم َون
ْ
َ ِ عل
َ ْي ُت َ ر ْو َضة
َن
1 -ب
ِس
ْ َم َجال
َ َّر ْخ ُت: َخْي ُر ال
َ َّم َ و ْض ًعا أ
ْ َدَما ت
2 - َ و ِعن
1-“Bir ilim bahçesi ve meclisler için bir gezinti alanı inşa ettim,
2-İnşası bittiğinde ise şöyle tarih düştüm: (Bu, ilim) meclislerin(in) en iyisidir.”
Şair Mâmây, Dervîş Paşa tarafından 982/1574 yılında Dımaşk’ta yaptırılan bir
hamamın yapılış tarihini şu şiirinde düşer:50
ُهُ َ م َ ا حَدث
ْل
َ ِد ٍيم ِ مث
امهُ َو ِم ْن ق
َ َ اش َ ا ش َاد َ ح َّم َ
ِ ُ يش ب
1 - َ د ْرو
َ ْث
َف
ِ ِيه ن
َ َّن ُ ر َوح هللا ف
َ َوى َكأ
ْه
ِ ِه َ وال
َ َ ا ع ْن َ مائ
2 -يُ َر ِّو ِّ ي الشف
ْ َحَد ْث“
ِ ال
ْع
ار ُ يخهُ: ” َح َّم َ ام رف
ِ َ
َ َرى ت
ِ ِه َ ك ْي ت
ْ ُغ ْس ِل ب
َى ال
3 - ْ فاج ْزم َ عل
46 en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 496. 47 Hayatı hak. bkz. el-Bûrînî, a.g.e., II, 61-79. 48 el-Bûrînî, a.g.e., II, 61. 49 el-Bûrînî, a.g.e., II, 61. 50 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 467.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 103
1-“Derviş Paşa hamamını yaptı, oysa böyle bir şey eskiden olmazdı,
2-Hamamın suyu hem bedene hem ruha şifa verir, sanki Allah bu suya kendi
ruhundan üflemiştir.
3-Benim söylediklerimi görmek istersen suyu ile bir yıkan, yapılış tarihi şöyledir:
Bu, hadesten tahareti sağlayan (cünüplük durumunu kaldıran) bir hamamdır.”
Mâmây, Derviş Paşa tarafından aynı yıl Dımaşkta yaptırılan bir caminin yapı-
lış tarihini de şiirinde şöyle düşmektedir:51
َّ ْه
ِ ِه َ و ِ من
َ ْج ٌر ب
َهُ أ
َ ًدا َو َكْم ل
َ َ مْعب
َام
َق
َ ْد أ
َ َ اسا ق
ِ ُ يش ب
1 - َ د ْرو
َّ ْه“
ِ َجن
َ ِر ْب ب
ْت
َ ْ اس ُج ْد َ واق
ار ُ يخهُ: ”لله ف
ِ َ
ٍ ت
ُ َ خْي ُر َ ج ِامع
َاه
َن
2 -ب
1-“Derviş Paşa bir ibadethane yaptırdı, bu nedenle o, o kadar sevap ve teşekkür
duygusu kazandı ki!
2-Bu ibadethaneyi en iyi toplayıcı (insanları bir araya getirici olan Derviş
Paşa) yaptı, bu ibadethanenin yapılış tarihi ‘Allah’a secde et, Cennet’e yaklaş’52
cümlesine denk gelmektedir.”
Yine aynı şair, eş-Şeyh Ahmed b. Suleymân tarafından yaptırılan bir sebil için
de 980/1572 tarihini şöyle düşer:53
َا
ِ ِيه َ خف
َ ْح َمِدي َهلل ما ف
ِ ُ يل األ
َ َذ َّ ا السب
1 -ه
َا“
َ ْل َ شف
ً ب
ِيئا
ِ َشْر ْب َ هن
ار ُ يخهُ: ”ا
ِ َ
َى ت
َت
َ ْد أ
2 - َ وق
1-“Ahmed tarafından yaptırılan bu sebil Allah için yaptırılmıştır, bunda gizli
bir şey yoktur,
2-Bunun yapım tarihi şöyle gelmektedir: Afiyetle iç, şifa olsun.”
es-Surûciye’nin girişinde Şam valisi Lala Mustafa Paşa tarafından 971/1563
yılında yaptırılan bir hamamın yapılış tarihi de Ebu’l-Feth Muhammed b. Abdisselâm
el-Mâlikî54 (öl. 975/1567) tarafından şöyle düşürülmüştür:55
51 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 467. 52 Alak Suresi 19. Ayetten iktibas yapılmaktadır. 53 el-Ğazzî, a.g.e., III, 45. 54 Hayatı hak. bkz. el-Ğazzî, a.g.e., III, 19-24; el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, I, 104; a.mllf, Habâya’z-zevâyâ,
s. 169.
55 Bkz. el-Ğazzî, a.g.e., III, 185; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 428.
104 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
ِ ِه ُ ح ْس ُن ِ دَم ْش َق َّ الش ِام
ْ َح َّم ِام َو ْ ازَد َاد ب
ُ ال
َ ْت ِ ع َم َ ارة
َ َّم َ ا كُمل
1 -ل
َ ْج َسام“
َ ْص ُل َ ر َ اح ِة األ
ً ” َح َّم ُ ام َك أ
ْ ِشَدة
َ ّر َخ ْت ُ من
ً َ ا و أ
َ َرب
َ َاد ْت ط
2 -ن
1-“Hamamın inşası bittiğinde ve bu hamam nedeniyle Şam/Dımaşk’ın güzelliği
bir kat daha arttığında,
2-Sevinçle seslenip bir şiirle şöyle tarih düştü şaire: Yaptırdığın hamam bedenlerin
sağlığı için temel taşıdır.”
Mustafa el-‘Ulvânî56 (öl. 1193/1779) de deprem nedeniyle tahrip olan Dımaşk
Camiinin 1174/1760 yılında yeniden tamir edilip ibadete açılışını konu alan bir
medih şiirinde bu tamir hadisesini bir beyitle şöyle tarihlendirmektedir:57
َم ِج ِيد يُ َش ُاد
ْ
ِ ِك ال
َمل
ْ
َى ال
َف
ِ ُم ْصط
َب
َ ِز َل ف
ِ َزال
َ َوى ب
َّ ٌق ْ إن ه
ي ِ جل
ٌّ ِ
َمو
ُ
أ
-“Emevilerin önde gelenlerinin defnedildiği Cillak dağı deprem nedeniyle yı-
kılsa, yüce hükümdar Mustafa sayesinde yeniden inşa edilir.”
Abdurrahmân et-Tâcî58 (öl. 1116/1704) de, Emir Ömer el-Harfûş’un sarayının
yapım yılı olan 1077/1666 tarihini şiirinde şöyle düşürür:59
ُ َور ُد
َ َك َ وت
َ ْصُد ُر َ ع ْن ُ عال
ِ ُ ي الح ْس ِن ت
ِ ًعا ف
َ َدائ
ْ ُعيُ ِون ب
ِل
ِ ْي ِه ل
َْبَدْي َت ف
1 -أ
َّ ُد“
َ ِم ِير ُ م َشي
ِْل
ي ل
َ ْصٌر َ ز ِه ٌّ
َ َ ال ُ مَؤ ِّر ًخا ”ق
َ ْغ ُر َّ الس ْعِد ق
ِ َذ َ اك ث
2 - َ ول
1-“Sarayında, senin yüceliğinden gelip ortaya çokan güzellikler gösterdin
gözlere,
2-Bunun için ağzım tarih düşürerek dedi ki: Bu, emir için yapılmış gösterişli
ve güzel bir saraydır.”
Hıristiyan şairler ise, daha çok bir kilise veya herhangi bir ibadethanenin açılı-
şını gösteren tarihler düşmüşler ve tarih düşerken miladi takvimi esas almışlardır.
Hıristiyan şair, Nasrullah el-Hûrî ailesinden Selim ve İbrahim tarafından el-Kıddîs
Lewis el-Melik adına Hayfâ’da yaptırılan bir kilisenin yapım tarihi olan 1889
yılını şiirde şöyle göstermektedir:60
َ َعا
َف
ْت
َ ْح َك ِامِه ان
َ ْح ُر ِ م ْن أ
ْب
َ ُّر َ وال
ْب
ُ َوال
ِ ُره
ا مآث
َ َ
ْي
ين َ و ُّ الدن
ِ ِّ ي الد ِ
ِيس ف
َو
1 -ل
56 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, a.g.e., IV, 142-154. 57 el-Murâdî, a.g.e., IV, 150. 58 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Nefhatu’r-reyhâne, I, 236; el-Murâdî, a.g.e., II, 285. 59 Mârûn ‘Abbûd, a.g.e., s. 65. 60 Luvis Şeyho, a.g.m., s. 989.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 105
ِ َعا
َ ْد ُ رف
ِ ْب َر ِ اه ُيم ق
ِ ٌيم َ وا
َ َذ َ ا سل
ُهُ ه
َ ْي َكل
ِ ه
َ ْص ِرهللا
ِّ ْك ِر ِ م ْن ِ آل ن
ِلذ
2 -ل
ِ ُيم ُ د َعا
ِ ِه يُق
َ ِدِه ب
ِ َمْعب
ً ب
ّ
َ َرى ُكال
ْ َح ِم ِيد ن
َ َ ا عْبِدال
ِن
َان
ْط
ِ ِي ظ ِّل ُ سل
3 -ف
َ َمَعا
َ َ ا إذ ْ ا اجت
ْي
َ ْح َس َن ِّ الد َ ين َ و ُّ الدن
ُ َما أ
ار ُ يخ َ ش ِ اه ُده
ِ َّ
ِ َ يل َ والت
َ ْد َ ص َّح َ ما ق
4 -ق
1-“Lewis’in hem dini hem dünyasal konularda övünülecek işleri vardır, kara
ve deniz onun hükümlerinden yararlanmıştır,
2-Onun yaptırdığı tapınak Nasrullah ailesinden bir anıdır, işte bakın şu Selim,
şu da İbrahim, şanları yükseltilmiştir.
3-Sultanımız Abdulhamid’in himayesinde herkesin kendi tapınağında ona dua
ettiğini görüyoruz,
4-Söylenen doğrudur ve tarih de bunun tanığıdır; Din ve dünya işleri, bir
arada yürütüldüğü zaman ne güzeldir!”
Şairler sosyal etkinlikler ve olaylar için de tarih düşürme sanatını kullanmışlardır.
Şair Mâmây, şu şiirinde son beytin ikinci mısraında bir ayet zikretmek
suretiyle bir düğün için 959/1551 tarihini düşürmektedir:61
َ ُكْم
َ ْد َ خ َّول
ِ ُع ْر ِس ُكْم َو َّ الس ْعُد ق
ُ ْم ب
ْت
َّئ
َن
1 -ه
َ ُكْم“
ِ َس ُ اؤ ُكْم َ ح ْر ٌث ل
ار ُ يخهُ ”ن
ِ َ
َى ت
َت
َ ْد أ
2 - َ وق
1-“Düğününüz mübarek olsun, tebrikler, şans size bu düğünü yapma yetisini
bahşetmiştir,
2-Bu düğünün yapılış tarihi de şöyledir: ‘Kadınlar sizin tarlalarınızdır’.”62
en-Nâblusî de, 1076/1665 yılında yapılan bir düğün ve bir sünnet merasimini
tebrik ederken bu iki merasimin tarihini şöyle bir şiirle düşürmektedir:63
ان
ِ َر ِ
ِي ق
ُ َما ف
َه
َ ُ ان ِكال
َ َى و ِخت
َت
1 - ُ ع ْر ٌس أ
ِي
ِ َسان
َ َ ال ل
َق
َ َذا َو َذا ف
ار َ يخ ه
ِ َ
ْ ُت ت
2 - َ ح َّول
َ ِ ان“
َ ْز َه ِى خت
ِأ
َ ِّر ْخ ”ب
َ َر ُ ع ْر ٍس أ
َ ْزه
ْ ُت أ
َل
ْب
َق
3 -أ
1-“Geldi düğün ve sünnet töreni; ikisi bir arada,
2-Her iki olayın tarihini bir arada düşürmeyi istedim ve dilim şöyle dedi:
61 Şiir için bkz. İbnu’l-‘Imâd, a.g.e., VIII, 414; el-Ğazzî, a.g.e., III, 45; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 429. 62 Bakara Suresi, 223. Ayetten iktibas yapılmıştır. 63 en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 498.
106 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
3-En güzel düğüne geldim, tarihini şöyle düş: Aynı zamanda en güzel sünnet
töreni.”
İbrâhîm b. Yahyâ b. Muhammed el-‘Âmilî64 (öl. 1214/1800) ise, Şam’da
1207/1792 yılında uzun süren bir pahalılık döneminin bitişini şöyle tarihlendirmektedir:65
ْ َغ َض ْب
َ ْعِد ال
ُ ِ م ْن ب
ِ ِر َضاه
َا ب
َ َ ا ربُّن
َان
َ َّم َ ا حب
1 -ل
َ َه ْب“
ر ذ
ِ ِخه: ” َشٌّ
اري
ِ َ
ِي ت
ْ ُت ف
ُل
َق
َ ُء ف
ْ َغال
َ َب ال
2 - َ ذه
1-“Rabbim bizi önce gazabıyla kuşatmışken sonra rızasıyla ödüllendirdiğinde,
2-Pahalılık gitti, ben de bu gidişin tarihi hakkında dedim ki: Şer çekip gitti”.
Denilebilir ki Arap edebiyatında tarih düşürme sanatı en fazla doğum ve ölüm
olayları için kullanılmıştır.
Bekrî tarikatinden Mustafa el-Bekrî66 (öl.1162/1748), akrabalarından birinin
doğan çocuğunun doğduğu 1140/1727 yılını şöyle tarihlendirir:67
َ ُم
َ ُى غال
َت
َ َ ان أ
ِ ِث َ ش ْعب
َال
َا ث
ِه
ْ َصاف
َن
ْ ُج ُمَعِة ِ م ْن أ
َ ِة ال
َ ْيل
ِي ل
1 -ف
ْ َع ُام
ِ ِ ي اإلن
َ َس َّرن
ُ ف
َ ْعَده
َى َوب
َت
َ ْي َل َ ما أ
ُب
ِ ِيه بُ ِّش ْر ُت ق
2 - َ وف
َ ُام“
َ ِّر ُخـ ” ُ وا م َح َّمٌد ِ خت
َأ
َ ِدي ف
ْت
َف
ُ ي
َ ْد َ ح َواه
َ ُام ِ م ْس ٍك ق
3 - ِ خت
1-“Şaban ayının üçünde, Cuma gecesinin yarısında bir çocuk doğdu,
2-Çocuk doğmadan önce bununla müjdelenmiştim, geldikten sonra da Allah’ın
verdiği bu nimetle sevindim.
3-Bu durum, uğruna feda olabileceğimiz hitâmu misk (misk kokusu, işin en iyi
şekilde neticelenmesi)dir. Tarih düşünüz: Muhammed evlatların sonuncusudur.”
İlyâs Yûsuf İddeh68 (öl. 1244/1828) de, Sultan III. Selim’in 1175/1761 yılındaki
doğumunu şöyle tarihlendirmektedir:69
ْ َع ِظ ْيم
َم ْجِد ال
ْ
ِ ِي ذ ْر َوِة ال
َ ف
ْ ُعال
َ ْد ُر ال
َ َدا ب
َ َّما ب
1 -ل
ِ ْيم“
ٌ َ سل
ُوظ
َ َّر ْخ ُت: ” َم ْحف
َ أ
َمال
ْ
َ ْد َ عَّم ال
2 - َ و َّ الس ْعُد ق
64 Hayatı hak. bkz. ez-Ziriklî, a.g.e., I, 80. 65 A‘yânu’ş-şî‘a, V, 469’dan naklen: Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 427. 66 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, a.g.e., IV, 190-200. 67 el-Murâdî, a.g.e., IV, 193. 68 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, a.g.e., IV, 190-200.
69 Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 429.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 107
1-“Yükseklerin dolunayı büyük saygınlığın zirvesinde göründüğünde,
2-ve mutluluk insanları bürüdüğünde şöyle tarih düştüm: Selim’i Allah korusun.”
Şair Mâmây Muhammed er-Rûmî dönemin müftülerinden Ali b. İsmâîl ‘Alauddîn
b. ‘Imâdiddîn’in 971/1563 yılında vefatı için şöyle tarih düşer:70
ِي
ْت
ْ َح ِّق يُف
ِال
ِي َم ْن َ ك َ ان ب
َئ
ْ َعال
َ َض َ ى اإلم ُام ال
1 -ق

ِي
ار ُ يخهُ : ” َم َ ات ُ م ْفت
ِ َ
َ َادى ت
ْ َح ِّق ن
ِ ُف ال
َات
2 - َ وه
1-“İmam Alâuddin dünyadan gitti, hak ile fetva veren biriydi o.
2-Hakkın çağıran sesi ona ünledi, tarihi: Müftü öldü.”
Kanuni Sultan Süleyman’ın 974/1566 yılında ölümü üzerine şair Mâmây şöyle
tarih düşer:71
َ َّ ى الر ِح ْيم
َمْول
ْ
ِ ِه َج َاو َر َّ الر ْح َم َن َ وال
َت
ْي
ْ َع ِاد ُل ِ م ْن ُ دن
َ َل ال
َق
ْت
ِن
1 -إ
ِ ْيم“
َ َ ان سل
ْط
َ ْي َم ُ ان ْ ب ُن ُ سل
ار ِ يخ ِه: ” َم َ ات ُ سل
ِ َ
ِي ت
َ ُ اب ف
ْط
َق
َ ِت األ
َال
2 -ق
1-“Adil hükümdar Süleyman dünyasından ayrılıp Rahman ve Rahim olan
Mevla’ya komşu oldu,
2-Tarikat büyükleri onun ölüm tarihi için şunu söylediler: Sultan Selim oğlu
Süleyman vefat etmiştir.”
Sultan II. Selim’in 982/1574 yılında ölümü için ise Mâmây şiirinde şöyle tarih
düşer:72
ْ َك ِر ِيم
َ ِ اب ال
َى ب
ً َ ا عل
َى َو َغَد َ ا ضْيف
َب
ْ ُم ْجت
ِ ُيم ال
ْ َك َ سل
ْ ُمل
َ َ ار َق ال
1 -ف
ِ ِيم“
َ َى ح ِّي َ سل
ُ َ الله عل
ار ُ يخهُ: ” َر ْح َمة
ِ َ
َ َد ِ اء ت
ِ ُّ ي الشه
2 - َ و َغَدا ف
1-Allah’ın seçkin kulu Selim tahttan (dünyadan) ayrıldı ve Kerîm olan Allah’ın
kapısına konuk oldu,
2-Ve artık şehitler arasına girdi, tarihi: Allah’ın rahmeti Selim’in bulunduğu
yere olsun”.
70 el-Ğazzî, a.g.e., III, 166. 71 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 396. 72 el-‘Ayderûs, a.g.e., s. 466.
108 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
Sultan Osman’ın 1031/1621 yılında katledilişinin tarihi düşürülen birçok şiir
vardır, bunlardan biri şöyledir:73
امُكْم
ُ ُم َ وا إم َ
ْت
َ ُكْم َو ُخن
َمان
ْ
ُ ُم ُ وا عث
ْت
َل
َت
1 -ق
َ ُم ُكْم“
َال
َا ”ظ
ار ُ يخه
ِ َ
ً ت
َة
ْن
ِت
ُ َون ف
َ َخاف
َما ت
َ
2 -أ
1-“Osman’ınınızı katlettiniz, imamınıza ihanet ettiniz,
2-Tarihi ‘Karanlığınız’ kelimesiyle düşülen bir fitneden korkmaz mısınız?.”
Yine Sultan Osman’ın öldürülüşü bir başka şair tarafından şiirde şöyle tarihlendirilir:74
ِ ْ ي األخ َر َى سِع ُيد
َا َو ْه َو ف
َ َراي
ْب
َ ُ ان ال
ْط
1 - َ م َ ات ُ سل
َم َ ان َ ش ِه ُيد“
ْ
َ ِّر ْخ ” َّ إن ُ عث
ِ ُف أ
َات
ْه
ِ َى ال
َ َ ال ل
2 -ق
1-“İnsanların sultanı öldü, oysa o, ahiret âleminde mutludur,
2-Gaibten bir ses bana seslenerek şöyle tarih düş dedi: Osman gerçekten şehittir.”
Mısırda Mahmud Paşa’nın 975/1567 yılında öldürülmesi üzerine de şu tarih
şiiri nazmedilir:75
ِم َ ر ْح َم ْه
َ
ْ َعال
ِل
ِ ِيه ل
ٌ ف
َاة
1 - َ مْو ُت َ م ْح ُم ٍود َ حي
ْ َم ْه“
ُل
ِ ”ظ
اريخ
ِ َّ
ٍِي الت
ُ ٌور َو ْه َو ف
ار ن
ِ َّ
ِالن
ُهُ ب
ْل
َت
2 -ق
1-“Mahmud’un ölümü aslında başkaları için bir hayattır, onun ölümünde
âlem için bir rahmet vardır,
2-Onun yakılarak öldürülmesi bir aydınlıktır, çünkü o tarihte bir zulmet/karanlıktır.”
en-Nâblusî, Sinan Paşa’nın öldüğü 1077/1666 yılını şiirinde bir ayetle tarihlendirmektedir:76
73 Bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 135. 74 el-İshâkî, a.g.e., s. 135. 75 el-İshâkî, a.g.e., s. 136. Mahmud Paşa’nın katli ile ilgili başka şiirler için bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 137. 76 Şiir için bkz. en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 496. en-Nâblusî burada el-Ahkâf suresinin 25. Ayetindeki
ُ ُهْم)
َ ْصَب ُح َ وا ال يُ َر َّ ى إال َ م َس ِاكن
َأ
ف (cümlesinden iktibas yapmaktadır.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 109
َهُ ْم
ِّ َي م َح ِ اسن
ِ ِه َ و َم َح َ ا رب
ِ َمْوت
ٌ ب
َة
ِف
َائ
ِ َّ ي الش ِام ط
َ ْت ف
ِي
َف
َ ْد ط
َ ٌ ان ق
1 - ِ سن
َ ُه ْم“
َّ َ م َس ِاكن
َ َرى إال
َ ت
َ ُحوا ال
َ ْصب
َأ
ً ”ف
َ ُ ا مَؤ َّر َخة
ِين
َ ٌر ف
َهُ ْم ِ سي
2 - َ و َكْم ل
1-“Sinan’ın ölümüyle Şam’da bir gurup ortaya çıktı, Rabbim onların bütün
iyiliklerini silip süpürsün,
2-Oysa bu guruptakiler için yok oluşlarına tarih düşürülmüş nice hayatlar
vardı: Derken evlerinden başka hiçbir şeylerini göremeyeceğin hâle geldiler.”
Mısır’da Uveys Paşa’nın 999/1590 yılında ölümü üzerine tarih düşürülen bir-
çok şiir vardır.77
Yine Mısır’da 1013/1604 yılında öldürülen Vezir İbrahim Paşa’nın ölümü Abdurrahmân
el-Mellâh’ın (öl. 1044/1635) şiirinde şöyle tarihlendirilir:78
ً َ ا شِد ًيدا
ِ َّ السْي ِف َ ض ْرب
ْهُ ب
َت
ِ ِ يك َ و ِز ً يرا َض َرب
َمل
ْ
َ ْت َ ع ْس َك ُر ال
َل
َت
1 -ق
ْ َو ِز ُير َ ر َ اح َ ش ِه ًيدا“
َِّع ِيم ال
ِلن
ُ ”ل
َ َّر ُخوه
َ ْد أ
ْ َسهُ َ وق
َ َع ْت َ رأ
َط
2 -ق
1-“Hükümdarın askerleri bir veziri öldürdüler, ona sert kılıç darbeleriyle vurdular,
2-Onun başını gövdesinden ayırdılar, görenler ise onun ölüm tarihini şöyle
düştüler: Vezir, Naîm cennetine şehit olarak gitti”.
Şair Ahmed es-Safedî79 (öl. 1100/1689) dönemin önemli İslam ve edebiyat
âlimlerinden Hayruddîn b. Ahmed er-Remlî80 (öl. 1081/1670)’nin vefatı üzerine
yedi beyitlik bir şiir nazmetmiş ve son beyitte onun ölüm tarihini düşürmüştür:81
َا“
َ اآلن
َة
ِيف
ُ َ و حن
َب
َ ِّر ْخ ” َم َ ات أ
ِي أ
ْ ِه ل
ِق
ْف
ُم ال
ْ
َ َ ال ِ عل
َق
ف
-“Fıkıh ilmi bana ‘Günümüzün Ebû Hanîfesi öldü’ şeklinde tarih düş dedi”.
Şair Mâmây, dönemin önemli bilim adamlarından Ebu’l-Feth Muhammed
b. Abdisselâm el-Mâlikî’nin (öl. 975/1567) ölüm tarihini şu şiirinde zikretmektedir:82
77 Bu şiirlerden biri için bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 141-142. 78 İbn Ebi’s-Surûr, a.g.e., s. 179. 79 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, I, 356-359; a.mllf, Nefhatu’r-reyhâne, I, 217-224. 80 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, II, 134-139. 81 Şiir için bkz. en-Nâblusî, el-Hakîka ve’l-mecâz fî rıhleti bilâdi’ş-Şâm ve Mısr ve’l-Hicâz, nşr. Riyâd Abdulhamîd
Murâd, Dımaşk, 1410/1989, s. 401.
82 Şiir için bkz. el-Ğazzî, a.g.e., III, 23; İbnu’l-‘Imâd, a.g.e., VIII, 381.
110 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
َ ِه
ار ِ االل
َ ْح َو ِ ج َو ِ
ً ن
ِّال
َق
َن
َهُ ُمت
َ ْحب
َ َضى ن
َا ق
ْي
ِ ُم ُّ الدن
ْ َ عال
1 - ُ مذ
َ ْت ِح آه“
ْف
ُو ال
َب
َهُ َمُؤ ِّر ًخا: ” َم َ ات أ
َاب
ِ ِه ب
َ ْض ُل ب
ْف
َ َق ال
َ ْغل
َأ
2 -ف
1-“Dünyanın bilim insanı Allah’ın yanına intikal ederek öldüğünden beri,
2-Onun sayesinde insanlara yönelik olan lütuf da ‘Ne yazık ki Ebu’l-Feth
öldü” diye tarih düşerek kapılarını kapattı”.
en-Nâblusî de, dönemin bilim adamlarından Muhammed Efendî el-Ustuvânî83
(öl. 1072/1661)’nin ölüm tarihini şu şiirinde düşmektedir:84
ُ ِود
ْ ُوف
ُ ال
َة
ًا ُم َح َّمٌد َ كْعب
ُ ّر
ُ ِوم ط
ْ ُعل
1 - َ م َ ات َ إم ُام ال
َ ْر ِط ُ ج ِود
ِف
امى ب
َ َس َ
َ ْس ُل َ م ْجٍد َو َم ْن ت
ِ ُّي ن
َوان
ُ
ُ ْسط
2 -األ
ْ ُو ُج ِود“
َّ َم ِة ال
َ ِّر ْخ ” َم َم ُ ات َ عال
َ ِام أ
َن
َ َض َّر ُ ك َّل األ
3 -ف
1-“Bütün bilimlerin önderi, hacıların Kâbe’si (gibi insanların da ziyaret ettiği
kişi olan) Muhammed öldü,
2-el-Ustuvânî bir saygınlık sahibi, aşırı cömertliğiyle yüksek mevkilere çıkan
biriydi.
3-Onun ölümü bütün insanlara zarar vermiştir, ölümü için tarih düş: Bu, varlığın
en büyük bilim adamının ölümüdür.”
Mısır’da aynı yıl vefat eden iki önemli din adamı Muhammed er-Remlî (öl.
1004/1595) ve Ali el-Makdisî’nin (öl. 1004/1595) ölümü üzerine, her ikisinin
ölüm tarihini zikreden bir şiir nazmedilmiştir.85
Hıristiyan şairler de, vefat olayları için tarih düşmüşler ve miladi takvimi esas
almışlardır. Lübnan mutasarrıfı Marko Paşa’nın 1873 yılında vefatı üzerine nazmedilen
dört beyitlik bir şiirin son beyitinde bu vefata tarih düşürülmektedir:86
َ َرى“
َ ُّي ث
ِ َّ ي الر ْم ِس ط
ْ َو َرى ف
ُ َس ِّوي ال
َ ِّر ْخ ”ت
َا أ
ِه
َت
َ َ ا و َغاي
ْي
ِ ُّ ي الدن
َّ ُ اس ف
َ َن الن
َاي
َب
2 -ت
83 Hayatı hak. bkz. el-Bağdâdî, Hediyyetu’l-‘ârifîn, I-II, Milli Eğitim Bakanlığı yay., İstanbul, 1955, II, 289;
Kehhâle, Mu‘cemu’l-muellifîn, I-IV, Muessesetu’r-risâle, Beyrut, tsz, III, 101-102. 84 en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 497. 85 Bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 142. 86 Luvis Şeyho, a.g.m., s. 989.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 111
-“İnsanlar dünya ve dünyadan amaç konusunda farklı farklıdırlar, (bu durum
için) şöyle tarih düş: Mezarda toprak bütün insanları eşit hale getirir.”
Görevden azledilme konusu tarih düşürme sanatının ilgilendiği alanlardan
biridir. Mısır’da vali olarak görev yapan Mesîh Paşa el-Hâdim’in 988/1580 yılında
görevden azledilişi şu şiirde tarihlendirilmiştir:87
ِي
ْ َجل
َن
َّا ت
َ ِ ات َ عن
ْ ُك ْرب
َ َرى ال
ِ ِه ن
ُ َ ك ْ اس ِمِه َوب
َ َراه
َ ْن ن
َ ْر ُجو أ
ِ ن
1 - َ وهللا

ِي
ُ َ ح َس ٌن َ ول
َ ُره
َث
َ ِّر ْخ ” َم ِس ٌ يح أ
ْ أ
َ ْو ُل ُ خذ
ْق
ِّ َن ال
ِ ُ زي
اريخ
ِ َّ
ِ ِب الت
َال
ِط
2 - َ ول
1-“Allah’a yemin olsun ki, onu adı gibi (silinmiş) ve onun gitmesiyle kederlerimizin
üstümüzden uzaklaşmış olduğunu görmeyi dileriz,
2-Onun ölüm tarihini bilmek isteyen için söz süslendi, al bu sözü ve tarih düş:
Mesih Paşa’nın izlerinin gitmesi güzel oldu.”
Doğal afetler de şiirde tarih düşürülmesinin konuları arasında olup, 996/1587
yılında Kahire’de meydana gelen bir deprem, bir şair tarafından şiirde şöyle tarihlendirilmiştir:88
َ ْه
َمْو ِعظ
ْ
ِل
ً ل
ِّال
َث
ُ ْب ُمَمت
َت
َ ْم ُر ف
َ َر َب األ
ْت
1 -إق
َ ْه“
َا ” َو ْه َى ِ عظ
ار ُ يخه
ِ َ
َ ْت ت
َ ْر َعب
َ ْد أ
ٌ ق
َة
ْ َزل
2 - َ زل
1-“Kıyamet vakti yaklaştı, artık ders alınacak hususları gözünün önüne getirerek
tövbe et,
2-Korkutan bir depremdir bu, meydana geliş tarihi de: ‘O bir ibrettir’ cümlesindedir.”
Bir kitabın bitirilmesi ya da basılması durumunda da tarih düşürme sanatından
istifade edildiği görülür. en-Nâblusî, kendi kitabı olan Nefehâtu’l-ezhâr’ı
1099/1687 yılında bitirmesine rağmen, dönemin Dımaşk müftüsü Mahmud Efendi
el-Hamzâvî, kitabın 1299/1881 yılında Dımaşk’ta yapılan baskısına yedi beyitlik
bir şiir yazıp şiirin sonunda kitabın basılışı için 1299 tarihini düşer:89
َ ْز َه ِ ار“
َ َح ُ ات األ
َف
َ ْب ًعا ن
َ ِّر ْخ ” َو َز َكتْ ط
َ َ اح ْت أ
ًا ف
ِطيب
87 Bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 138. 88 Bkz. el-İshâkî, a.g.e., s. 139. 89 Şiir için bkz. en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, mukaddime kısmı.
112 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
-“Nefehâtu’l-ezhâr adlı eser/çiçeklerin kokusu, baskı/karakteri bakımından
güzel oldu ve kendisinden güzel kokular yayıldı.”
Tarih düşürme alanında usta şair Mâmây da, şiirlerini derleyerek oluşturduğu
divanını tamamladığı 972/1564 yılını divanına şu ayetle işler:90
َا”
ِه
َْب َواب
ْبُيُ َ وت ِ م ْن أ
ُوا ال
ْت
وائ: َEvlere kapılarından giriniz.”91
Tarih düşürme sanatı müteahhir şairlerce geliştirilmiş, yukarıda anılan türlerden
başka denemeler de ortaya konulmuştur.
el-Murâdî’nin anlattığına göre Abdurrahmân el-Behlûl en-Nahlâvî, hocası
en-Nâblusî için uzun bir şiir nazmeder, bu kasidenin ilk 48 beyiti gazel konusunda,
41 beyiti ise en-Nâblusî’nin medhedilmesi konusunda olup, ilk 48 beyitin ilk
kelimelerinin ilk harflerinden bir beyit, 41 beyitin ilk kelimelerinin ilk harflerinden
de yine bir beyit oluşmaktadır, işin en ilginç yönü ise, şairin, bu iki beyitin
her şatrında 1136/1723 tarihini ikişer kez düşürmesidir:92
َ ِن(
ْ ِمن
َ ْض ِل َ وال
ْف
َ ِ اهي ال
ُ َوح ِ ات( )ب
ُت
ْف
َ ْح َر ال
ِ ُّي َ غَدا( )ب
َ َ ا سن
ِ ًيغا( )ي
َل
ُ ْه ِد َ يك َ م ْد ًحا ب
1( -أ
ِي(
ُ َ عْبَد َ غن
َ ِّر ْخه
َ ْد ِر َها( )أ
َا ب
َ َد َ ا سن
ُ ِشْر ُق َ ما( )ب
َ ِه َي ت
ُ ُج ٍوم( )ف
ُ َ كن
ُه
َاظ
ْف
َل
2( -أ
1-“Sana beliğ bir medih sunuyorum, ey fetihlerin denizi, erdemi ve iyilikleri
ortada olan, yüksek makamlı kişi,
2-Lafızları yıldızlar gibidir ki bu yıldızlar dolunayın ışığı doğduğunda ortalığı
aydınlatır. Bunun tarihini düş: Abdulğanî.”
Birinci beyitte harfler sayıldığı zaman 48, ikinci beyitte ise 41 olduğu görülür,
ayrıca bu beyitlerde parantez içine alınan cümmellerden her biri 1136 tarihine
tekabül etmektedir.
Yahyâ el-‘Akkâd el-Halebî’nin93 aşağıdaki şiirinin her bir şatrında ise, el-Behramiyye
camiinin yıkılıp da yeniden yapılan minaresinin yapıldığı 1112/1700 tarihi
düşürülmektedir:94
90 el-Ğazzî, a.g.e., III, 45; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 428.
91 Bakara Sûresi, 189. 92 el-Murâdî, a.g.e., II, 313; el-Emîr Haydar, a.g.e., II, 761; Usâme ‘Ânûtî, a.g.e., s. 66; Mârûn ‘Abbûd, a.g.e.,
s. 66.
93 Hayatı hak. bkz. el-Murâdî, a.g.e., IV, 235. 94 el-Murâdî, a.g.e., IV, 235; Bekrî Şeyh Emîn, a.g.e., s. 172; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 430; Kusayy
el-Huseyn, a.g.e., s. 354.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 113
َ َّد ُ ك َّل ُ م َش ِاد
َ ٍّد ق
ِق
ِ َم ّرٍة َو َس َم ْت ب
َ َّ ا الس َح ُ اب بـ
َ َص َادَمه
ام ْت ف
َ َ
1 -ق
ُ َّص ِاد
َ َل الق
ْه
ُ َّس َّ الس َخ ِاء َ و َمن
َى أ
َف
َ ْ المصط
َه
َ ْد ِر ط
َ َء ق
2 - َ ح َ اك ْت َ عال
َ ِاد
َف
َ ْج ًر َ ا آب ُ د َون ن
َ َ ار أ
َث
َا َوأ
َ َ اره
َ َ ار َ من
َن
َهُ َو َ المعِّم ُر َ م ْن أ
3 -ف
َ ِادي
َ ِاء يُن
َن
ِاله
ِ َح ب
ْمن
ُ
َ ْخي َر أ
َا َوال
َ َاءه
ِن
ِ ُّ الس ُر ِور ب
َ ْج َرى ب
ُ أ
4 -بُ ْش َراه
1-“Mescidin minaresi yağmur dolu bir bulut ona çarpacak kadar yükselmiş,
yapılan bütün binalara karşı yükseklik bakımından övünecek bir boyda göğe dikilmiştir.
2-Böylece minare yükseklik bakımından, cömertliğin merkezi ve yönelenlerin
yöneldiği kıble olan Tâhâ Mustafa (Hz. Peygamber’e) benzemiştir.
3-Mescidin minaresini aydınlatan ve bu nedenle kendisine hiç tükenmeyen
sevap gelen kimse gerçek anlamda mescidleri imar eden kimsedir.
4-Bu mescidi memnuniyet ve hayırla imar eden kimseyi haşir günü seslenici
tarafından ferah verilmesiyle müjdele.”
Ulaşabildiğimiz örneklere bakılırsa, Arap edebiyatında bir beyitte hem ebced
hesabıyla hem de rakamı yazıyla vererek tarih düşüren ilk kişi en-Nâblusî olmalıdır.
en-Nâblusî, Ünsî Efendi’nin vefatı üzerine nazmettiği iki beyitlik şiirin
son beyitinde hem bütün harfler göz önüne alınarak harf hesabıyla, hem rakamı
yazıyla vererek 1075/1664 tarihini düşer:95
ْ ُف
ْ ُس َ و َخل
امهُ اإلن
ُ َّد َ
ْ ِس َي م َضى ق
ن
ُ
ا م َضى أ
َ َّم َ
1 -ل
ْ ُف
َل
ار ُ يخهُ َج َ اء ُكْم َخ ْم ٌس َ و َسْب ُع َون َ وأ
ِ َ
2 -ت
1-“Ünsî Efendi ölüp kabre doğru gittiğinde insanlar onun önünde ve ardında
yürüyüp gitmiştir,
2-Onun ölüm tarihi ‘o size geldi’ cümlesi ve bin yetmiş beş tarihidir.”
Bir diğer deneme de cümmeli oluşturan kelimelerin bir yandan noktalı harfleri
ile, bir yandan da noktasız harfleri ile aynı tarihin düşürülmesidir. Nitekim
1130/1717 yılındaki bir düğün için tarih düşen şairin aşağıdaki şiirinin son beyi-
95 en-Nâblusî, Nefehâtu’l-ezhâr, s. 498.
114 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
tinde üç tarih düşürme biçimi görülmektedir: 1-Son beyitin noktalı harflerinden
1130 tarihi, 2-Noktasız harflerinden 1130 tarihi çıkmakta, 3-Şair ikinci şatrda
1130 tarihini yazıyla vermektedir, şiir şöyledir:96
َه
ِئ
َ ْعَد ف
ٌ ب
َة
ِئ
ُ ف
َه
ِ ُي عال
َ َر ْت ف
َ ْخب
ا م ْن أ
َ َ
ْ َك ِام ُل ي
َا ال
َيُّه
1 -أ
َه
ِئ
ْب
َ ْي ٍت ُ من
ْ َرِد ب
ِي ُمف
َ َك ف
ً ُ ا ج ِمَع ْت ل
َث
َال
ار ً يخا ث
َ َو ِ
ْ ت
2 - ُ خذ
َه
ِئ
َب
َ ْت ُ م ْخت
ُ ْه ِمل
ُ ْع ِج َم ْت َو ُح ُر ٍ وف أ
يح َ و ُح ُر ٍ وف أ
ِ َص ِر ٍ
3 -ب
َه“
ْ ٌف َ و ِمئ
َل
ُ َون َ وأ
َث
َال
ْ ُعْر ِس َ و ْهـ َ ـو ث
4َ “ -عَّم َ ح ْو ٌل َ و ُس ُر ُور ال
1-“Ey mükemmel kişi, ey yüceliği hakkında ardı ardına toplulukların haber
verdiği kimse,
2-Tek bir beyitte senin için bir araya getirilen üç tarihe bak,
3-Ki bu beyitte açık bir şekilde tarih verilirken gizli bir şekilde (harflerin sayısal
değeri hesap edilerek bulunmak üzere) noktalı harfler ve noktasız harflerle
bu üç tarih bir araya getirilmiştir.
4-Düğün yapılan bu yıl düğünün sevinciyle bizi kuşatmıştır, bu (düğünün tarihi
de:) 1130 yılıdır.”
er-Râfi‘î de, Ahmed b. Abdillatîf el-Berbîr97 (öl. 1226/1811)’in el-Emîr
Mansûr eş-Şihâbî’nin ölümü için tarih düştüğünü, tarih düşülen beyitdeki noktalı
ve noktasız harfler ayrı ayrı hesaplandığında h. 1188/1774 tarihinin çıktığını
belirtir.98
Tarih düşürme sanatında başka denemeler de yapılmış olup, muhtemelen bu
denemelerin en ilginç olanı Şihâbuddîn Ahmed b. el-Fadl b. Muhammed Bâkesîr
el-Mekkî99 (öl. 1047/1637) tarafından ortaya konulmuştur. Adı geçen şair, Ali b.
Berekât b. Ebî Numeyy’i methetmek amacıyla aşağıdaki 27 beyitlik şiiri nazmeder:100
96 Bkz. Bekrî Şeyh Emîn, a.g.e., s. 172; Muhammed et-Tuncî, a.g.e., s. 431; Kusayy el-Huseyn, a.g.e., s. 354. 97 Hayatı hak. bkz. Kehhâle, a.g.e., I, 175; ez-Ziriklî, a.g.e., I, 155.
98 er-Râfi‘î, a.g.e., III, 296. 99 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, I, 271-273; el-Bağdâdî, a.g.e., I, 159; ez-Ziriklî, a.g.e., I, 195. 100 Şiir için bkz. İbn Ma‘sûm, Sulâfetu’l-‘asr, I, 349-351; Bekrî Şeyh Emîn, a.g.e., s. 172-175; Kusayy el-Huseyn,
a.g.e., s. 355-356.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 115
َ َز ِمي
ْت
ِ َآلم ِ ال ُ مل
ِ َم ْن َ ك َ ان ل
ِ ِهم ُر ِوحي ل
ُ ْرب
ُ َور ق
ِي ن
َ ْجن
ِ ُّت أ
َ َّي ْ إن ب
َعل
ُ ِور ِهم
ُف
ً ِ م ْن ن
ُ ْوال
ُهُ َ م ّل ط
َات
ِذ َي د َر َس ْت َحي
َّ
ْ َج ِ اه ُل َّ الص ُّب ال
َ ْح َس ِب ال
َ ي
ال
َ َدِمي
َى أ
َق
ْت
َ ُ ا مل
َ ُوم ُ ر ْؤي
َ َ ا حبّ َذا ي
ِ ِهم ي
َت
ِ ُر ْؤي
ّوا ب
ِ ْن َ وف
َ ْعِذ ُب َّ الد َ اء إ
َ ْست
ي
ُ َول َ ص ْر ِم ِهِم
ُ ط
ُوه
ِف
ل
َ
ِ ُم ِّر َ ما أ
ُ ُوعهُم ب
ْ َو ُى ول
َ َد َّي ِ م َن َ الحل
َى ل
َ ْحل
أ
ِ ِهم
ِ َشان
َ ْو ًما ب
َبُ ْح ي
َ ْم أ
ُهُ ل
ِ َس ْت َ أسات
َي
ِ ً قى أ
ْم َسى ل
َ
ُ ْم أ
َ َج َره
َ َّن َ م ْن ه
َ ْو أ
ل
ْ ُك َ دِمي
ْهُ َ سف
ُ ْو ِ من
َ ْحل
ِ َي ك َ ان ي
َت
ْل
ِ ُمق
َ َوى ل
َ ِ ال ن
ِب
َ ْو َ س َ ار َ س ْهٌم ِ م ْن ن
َّ َى ول
َحت
َمِم
ُ
ِ َ الو ْص ِل َ ع ْن أ
ٌ ب
ُهُ َ ر ْح َمة
َهُ ُس َؤال
َ ُف ل
َّال
َ ُى مْغ َرٍم َ ح َ ان الت
ُّ َ وا عل
ُمن
َ ِمي
ُه
ِي ت
َ ْر ِط َ صٍّد َ ز َاد ف
َ َوى َو ُك َّف َ ع ْن ف
ِ َ اع ه
ِّب
َ َّ ا الس ِ اعي ات
َيُّه
َا أ
ْ َك ي
َد ْع َ عن
َا
َ ْه َد َّ ى الضن
ِ َم ْن أ
َح َمْد ُت َ غيّى ب
ُهُ ْم َو َح َمى
َ ْه ٍى َ ج َمال
ِ ِذي ن
ُ ُوح ل
َل
َ ْو ي
َل
ف
ِم
َ
ل
َ
َ ْش ُك ِ م ْن أ
َ ْـم أ
َ ًدا ل
َب
ُ أ
َ ْعَده
ِ ِهْم فب
َ ْيف
ِط
َ ْس َعْد ب
ِ ْن أ
ِ َي إ
َ ِط ُ يب َ مْوت
ي
ِّ ِهِم
ُْبِد ِي س َّر ِ خل
َّ َك ت
َ َعل
َ ْو ًما ل
َ َّمْم َت َ حيَّهُم ي
َذا ي
ِ
ًا إ
َ َ ا صِغيّ
َي
أ
ِم
َ
ل
َ
َ ْم أ
َ ْخ َش َى ول
َ َما أ
ِ َي و َد ْعهُ ْم ف
ِ ْن َ و َج ُموا ِس ْر ب
َإ
ِ ُي ج ًودا ف
َت
َ ْر َح ُم َ وا حال
ِي
ل
ِ ِي ه َمِم
ِ َي ع ْزٍم َ وف
ِ ُل ف
َهُ َ المخاي
َ ْت ل
ِ َم ِاد َي مْد ُح َ م ْن َ صَدق
ِّ ِص َي و ْ اعت
َو ُم َخل
َ ْم يُ َضِم
ْ َح ْظهُ ل
َل
َ ِ جار َ م ْن ي
َّ ُع ال
َ َز ٍع ُمَمن
َ ُ اع ِ م ْن ف
َ ْرت
َ ي
ِِم ال
َص ْع ُب َ الع َزائ
ِم
َ
ِّق
َ ِ ا م َن الن
َاه
َ ْعف
َ ْم ِن أ
َ األ
ِ َ يرة
َا َكث
ْ َع ْزِم َ صيَّ َره
ِال
ٌ ب
َة
ِق
ْ َك ُ م ْشف
ِل
َت
ف
َمِم
ُ
ِي األ
ِ ّي ْ المجِد ف
ُ ْم َ عل
َه
َ َمٍم َر َو ُى عال
ِي ه
ار ٌ يف َ ذو
ِ َ
ي َ غط
ٌّ
َع ِز ٌ يز َ ح
َ ْح َو َ م ْجِد ِهِم
امى ن
َ َس َ
َ َما يُ َر َى ع ِز ٌ يز ت
َ َخ ِام ف
َ ْه َل الف
َ ْت أ
ْ َ عن
ِ ِع ِّز ِهم إذ
ل
ِ ِهِم
َ ْدي
ِه
َ ْع ُض َ م َ ا س ُادوا ب
َ ْخ ِر ِه ْم ب
َهُ ِم ْن ف
َ ُك َون ل
َ ْو ي
َ ٍاه ل
َ َوُّد ُ ك ُّل ُ مب
ي
ُ ّو ِهِم
ِ ُي عل
َ ّي ف
َ ْخ ٍر َ عل
ِف
َ ْو َ م ْن يُ َس ِ اه ُمهُ ْم َز ُادوا ب
ِ ُمهُ ْم أ
َاو
َم ْن َ ذا يُق
116 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
ْهُ ُ حمي
َ ْل َ و َعن
َ ْهَوى ب
ِ ِيه ي
َ َى مراق
ِل
ُهُ إ
ِل
َاو
َ ْض ٍل َ م ْن يُط
ِف
َس َم َ ا و ُخ ّص ب
َ َى و َضِم
َ ْب ًر َ ا عل
ُ ِر ُحوا ه
َ َر ِ ى العَدا ط
َذا ت
ِ
ان إ
ِ ِّ ي الط َع ِ
ِ ْع ٍل ف
ِ ُّي َ و ْص ٍف َ وف
َعل
ِ ِهِم
َا ب
َن
ِ الق
ْع
ِ َي وق
ْهُ ف
َ ِ ا من
َن
َ َد ْت ل
َ ْت ب
َ َض ُي و ِرث
ِ ِيه ْ المرت
َب
ٌ ِ م ْن أ
َة
ِد َراي
ِم
َ
َط
ِّ ٍت َ و َذا أ
َم ٍل َ مي
َ
َ ْي َت َ ذا أ
َ ْحي
َّْي ُث الهُ َم ُام َ و َم ْن أ
َا الل
َيُّه
َا أ
َم َّت ي
َ
أ
ِم
َ
ِ ُك ِّل ف
ًا ب
ْ ُسوب
َ َ اك َ من
ْي
ِ ِع ِّز َ عل
َم ْجُد ِ ح َ ين َ ر َوى ل
ْ
َى ال
َ َعال
َت
َ ْد َ غَدا ي
َق
ل
ْ ِز ِهِم
ْ َو َ كن
ُ ْم َ صف
َ َ د ح َوْيت
ِ ُكْم ق
َ ْهن
ِت
َا ل
َ َ ا و ُم ْسِعَده
ْي
َ َ ا ك ِام َل َ العل
َ ْر َت ي
َصاه
ِ ِه ِ ح َكِمي
ِ َذ َ اك ِّ أر ْخ ب
ِ َك ل
َ ٍة ِط َر َ از َ ع ْطف
ِئ
َ ْهن
ً ِ ا ض ْم َن ت
َ َك ّ دار
َ ْم ُت َ و ْصف
َظ
ن
َّ ِط ِ يف ُ دِم
َ ْو ِز الل
ِالف
ً َ ا وب
ِيّ
َب
َ ُسْد أ
َا ف
َ َزه
ُ َهدى ف
ِ َ يك ال
َ َدا ف
ِ ٍّي ب
َ ِم ْن َ عل
ف
Basit vezninde nazmedilen bu şiirin her beyiti sekiz tef’ileden oluşmaktadır.
Her beytin birinci tef’ilelerinin ilk harflerinin yanyana, ikinci tef’ilelerinin ilk
harflerinin yanyana, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci ve sekizinci tef’ilelerinin
ilk harfleri yanyana getirildiğinde aşağıda verilen, hezec vezninde sekiz
beyitlik bir şiir ortaya çıkmaktadır. Bu sekiz beyitin her birinin harfleri ebced
hesabına göre toplandığında ise her beyitte bu kasidenin nazmedildiği 1024/1615
tarihi çıkmaktadır:
ْ ِف
ِ َ ي الو ْص ِف َع ّ لي ُ م ْس َعُد َّ الصن
ِ ّي َ الح ْمُد ف
1 - َ عل
ِي
َ ْكف
ِ َ ي الو ْص ِف َ ما ي
َّى َح َوى ف
ِ َجَّدْي ِه َ س َم َ ا حت
2 -ب
ْ ُع ْر ِف
ِل
ُ ل
ُ هللا
َ َراه
ًا يُ ْ ـجِدى ب
َ ُص ًوح ُ ا م ْح ِسن
3 -ن
ْ ِف
ُ ٍون َ و ِم ْن ُ عن
َ ْيـ ِ ـه ِ م ْن ه
ِ َي و ْصف
ِ ْع ِل ف
َ ِدْي ُع الف
4 -ب
ُّ ْط ِف
ِالل
ٍم َك ِر ٌيم َ ز َ ان ب
ْ
ِ ِي سل
ِ ف
5 - َ ر ِح ُ يب َّ الس ْوح
ِي
ْف
َق
ّ َ ما ي
َط
َ ْي َجا ِه َزْب ٌر ق
ِي اله
6 - َ كّم َ ي الك ّر ف
ِي
َ ْكف
َيُ ْم ِس َى و ْه َو ُ م ْست
َ ُد َّ الد ِ اعي ف
ْب
َل
َ ْي ِه ي
ِل
7 -إ
ِ َّ الز ْح ِف
َ ِاد َي و ْه َو ب
ُ يُن
َه
َ َر َى م ْن َ ك َ ان َ واال
8 -ت
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 117
Bundan başka bu sekiz beyitin ilk beyitinin 1. şatrının ilk kelimesi ile 2-8 arasındaki
beyitlerin 1. şatrının ilk harfleri alındığında ortaya (كات َرَ َ
ِ ٌّي ْ ب ُن ب
;cümlesiَ ) عل
ilk beyitinin 2. şatrının ilk kelimesi ile 2-8 arasındaki beyitlerin 2. şatrının ilk
harfleri alındığında ortaya (يِ
َ َّي ُ حبُّهُ َ ك ْهف
عل ( َcümlesi çıkmakta, bu iki cümle de yine
1024 tarihini veren yeni bir beyit oluşturmaktadır.
Aynı ilginçlikte başka bir tarih düşürme şiiri de dönemin yazar ve şairlerinden
Abdulkâdir b. Muhammed el-Huseynî et-Taberî101 (öl. 1033/1623)’ye ait olup, adı
geçen müellif, Hasan b. Ebî Numeyy Muhammed b. Berekât102 (öl. 1010/1601)’ı
methetmek amacıyla,
ِي
ْهُ ُ سل
َ َعن
َ ْي ِه ف
َ َحال
ْ ِم َز ُ اح ف
َهُ َو ال
ِي ل
ْ َغ َر ِام ُ سل
ُ ُوم ال
َ َ اك َ مْعل
ِ َ يل َ م ْضن
ْ إن ق
-“Eğer, senin hastalığın ve kederin aşktandır, ondan kop ve teselli bul denirse,
bu bir mizah kabul edilmelidir, çünkü hem kederli hem de sevinçli durumdan
nasıl olur da teselli bulunup uzak kalınabilir?” şeklinde başlayan ve 19 beyitten
oluşan bir şiir nazmeder. Şair bu şiirde yedi kez 998/1589 tarihini düşürmektedir.
Tarih düşürülme biçimine gelince; basit vezninde nazmedilen şiirin birinci
şatrlarının ilk harflerinden oluşturulan mısra ile birinci tarih, birinci şatrlardaki
üçüncü tefilelerin ilk harflerinden oluşturulan mısra ile ikinci tarih, birinci şatrların
aruz adını alan son tefilelerinin son harflerinden oluşturulan mısra ile üçüncü
tarih, ikinci şatrların ilk harflerinden oluşturulan mısra ile dördüncü tarih, ikinci
şatrlardaki ikinci tefilelerin ilk harflerinden oluşturulan mısra ile beşinci tarih,
yine ikinci şatrların üçüncü tefilelerin ilk harflerinden oluşturulan mısra ile altıncı
tarih, nihayet şiirin son beyitinin acuz kısmında yedinci tarih olmak üzere yedi
kez 998 tarihi düşürülmektedir.103
101 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, II, 457-464. 102 Hayatı hak. bkz. el-Muhibbî, Hulâsatu’l-eser, II, 2-14; el-Hafâcî, Reyhânetu’l-elibbâ, I, 219-222; a.mllf,
Habâyâ’z-zevâyâ, s. 257-259; el-Bûrînî, a.g.e., I, 246. 103 Bkz. el-Huseynî et-Taberî (Abdulkâdir b. Muhammed), ‘Uyûnu’l-mesâil min a‘yâni’r-resâil, nşr. Muhammed
‘Omer el-Husâmî el-Beyrûtî, Kahire, 1316, s. 38-41.
118 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
Sonuç ve Değerlendirme
Şiirle tarih düşürme sanatı aslında Arap, Fars ve Türk Edebiyatlarının ortak
işlediği bir sanattır. Bu nedenle her üç edebiyatta bu sanatın ilginç, çok dikkat
çekici çeşitli şekilleri ortaya konulmuş olmalıdır. Bu sanatın Türk edebiyatındaki
durumu Karabey ve Yakıt tarafından en ince ayrıntılarına kadar ortaya konulmuş
olup104, Fars edebiyatındaki durumunu tespit eden teferruatlı bir çalışmaya rastlanamamıştır.
Burada dikkat çekilmesi gereken şey, bu sanatın ilk kez üç Doğu
Edebiyatının hangisinde ortaya çıkmış olduğunun araştırılıp tespit edilmesi hususudur
ve bu tespit de zor görünmektedir. Bununla birlikte Yakıt’ın ifade ettiği
gibi105, Türk edebiyatı tarihi, özellikle Divan edebiyatı tarihi içinde bu gelenek
vazgeçilmez bir sanat olarak işlenmiş ve devam ettirilmiştir, ebced hesabıyla tarih
düşürmede gerek düşürülen tarih sayısı ve gerekse düşürülen tarihlerde kullanılan
sanatlar bakımından Türk müverrihlerinin en önde oluşu tartışılamaz. Yine
Arap Edebiyatındaki durum ile ilgili elde edilen bilgiler, ilk örneklerine XVII.
Yüzyılda kaleme alınan eserlerde rastlanması nedeniyle, bu sanatın köklerinin
Arap edebiyatında olmasının çok zorlama bir var sayım olacağını, örneklerin
Arap edebiyatında en erken XV. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren görülmeye
başlandığını, bu itibarla, Türk edebiyatından geçerek geliştirildiği tezinin doğruya
daha yakın olacağını göstermektedir.
Tarih düşürme sanatının, Osmanlı dönemine karşılık gelen Arap Edebiyatı-
nın tarihini inceleyen bazı yazarlarca hafife alınması, bu sanatın bir eğlenceden
ibaret olup şiirin sanatsal seviyesini düşürdüğünün ve sanat olarak şiire zarar
verdiğininin ifade edilmesi ve sanki bu sanatın bir oyun oynaş gibi değerlendirilmesi
anlaşılmaz bir husustur. Eğer günümüzün yazarlarının iddia ettiği gibi
söz konusu şairlerin yaptığı bu iş sadece bir kafa yormak ve boşa enerji tüketmek
olarak değerlendirilecekse, bu yazarlardan kendilerinin de bu sanatı ele
alıp şiirle tarih düşürmeleri istense ne söyleyecekleri doğrusu merak konusudur.
Şunu söylemek mümkündür ki, Arap Edebiyatının Osmanlı dönemine karşı-
lık gelen devrede geliştirilen ve birçok şairin dikkatini çekip çeşitli şekilleri
denenen şiirle tarih düşürme sanatı, her konuda olduğu gibi, sırf Osmanlı Dö-
neminde ortaya konulan bir sanatsal çalışma ve edebi faaliyetin aşağılanması
veya küçümsenmesi düşüncesine bağlı olarak, dönemin en önemli mutasavvıf
şairlerinden en-Nâblusî tarafından bedîî sanatlara dâhil edilmesine rağmen, aşa-
104 Bkz. Turgut Karabey, a.g.e., muhtevası; İsmail Yakıt, a.g.e., muhtevası. 105 İsmail Yakıt, a.g.e., s. 123.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 119
ğılanmış ve göz ardı edilmiştir. Bekrî Şeyh Emîn bu sanatı ve verdiğimiz bu son
şiiri değerlendirirken bu sanatı salt bir “sanatsal yaratıcılık” ve “eğlence ürünü”
olarak değerlendirenlerden yakınır ve dünyaca ünlü Picasso’nun tablolarının,
hiç kimse tarafından anlaşılmamasına rağmen baştacı edilmesine karşılık Arap
Edebiyatındaki bu sanatın hak etmediği düşük bir seviyeye yerleştirilmesinden
rahatsızlığını dile getirir.106
106 Bekrî Şeyh Emîn, a.g.e., s. 175.
120 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
SUMMARY
POEMS OF IDENTIFYING DATE OR IDENTIFYING
DATE WITH POEMS IN ARABIC LITERATURE IN
THE OTTOMAN PERIOD
Kenan DEMİRAYAK*
Composing chronograms is a literary art of composing a verse or a couplet
with the ebced in order to show the full date or year of a significant event. In other
words, composing chronograms means inventing a word or a phrase those total
letters indicate a specific hijri year; or determining the date of a specific event
with ebced calculation by composing a clause, a verse or a couplet.
It is not clearly known when composing chronograms by verse started in Arabic
literature. The view that this art was first used by sufi poet al- Nâblusî (died in
1143 H./1731 A.D.) in Ottoman era is not correct. Moreover, al- Nâblusî, himself,
mentioned this art as one invented by former literary artists.
Composing chronograms was developed in the Ottoman period Arabic literature
and poets created various styles in this art. Though Abdurrahman al-Behlûl
who was a disciple of al- Nâblusî became famous for this art in the beginning of
the era, this art was used by several other poets.
In terms of their topics, creating chronograms covered almost all topics of
daily life such as birth, death, accession of sultans to the throne, appointment or
removal of a person, circumcision, marriage, building or repair of some facilities,
a war, peace or a deal. Nearly all poems, which we see on inscriptions of mosques
or fountains, on epitaphs or on the walls of palaces or various other buildings
written in Arabic letters, have lines which compose chronograms.
Actually, composing chronograms by verse is a shared art of Arabic, Persian
and Turkish literatures. The case in Turkish literature has been well researched
by Karabey and Yakıt in detail, however, no detailed study for the case in Persian
literature exists. As mentioned by Yakıt, this literary tradition has been used as
an essential art in the historical course of Turkish literature, especially in Divan
literature, and it is an indisputable fact that Turkish historigraphers are the most
*Prof. Dr., Atatürk University, Faculty of Letters, Chair of Arabic Language and Literature
(kdmryk@atauni.edu.tr; demirayakk@hotmail.com).
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 121
prominents in terms of the number of chronograms composed and the arts used
in these chronograms. The information about the case in Arabic literature reveals
that tracing this art to Arabic literaure will be constrained as the first examples
of this art appeared in the works of 17th century; moreover the earliest examples
appeared beginning from the second half of 15th century, thus the assertion that
this art was borrowed from Turkish literature and developed seems more rational.
It is an incomprehensible matter that composing chronograms have been underestimated
and even accepted as a fun, decreasing the artistic value of poem or
damaging the poem, and considered as ridiculous by some researchers, who study
the history of Arabic literature coinciding with Ottoman era. In fact, it is a key
concern what these researchers would tell if they were given a chance to use this
art to compose a chronogram, if the work of these poets will be considered as a
waste of time and energy in vain as today’s researchers claim. It is possible to say
that the art of composing chronograms, developed in the era of Arabic literature
coinciding with Ottoman era and used with various forms by several poets, has
been despised and ignored just because of the opinion of insulting any artistic
or literary composition of Ottoman era, despite the fact that al- Nâblusî, one of
the most prominent sufi poets of the term, included it into aesthetic arts. While
reviewing this art and the poem we give here, Bekrî’s Sheikh Emîn complains
about those who consider this art as a merely ‘artistic composition’ and ‘a result
of fun’ and he also expresses his regrets because of the fact that world-famous
Picasso’s works are held in high esteem though they are not understood by anyone
while this art of Arabic literature has a lower favour than it actually deserves.
KAYNAKÇA
el-‘Ayderûs (Abdulkâdir b. Şeyh), en-Nûru’s-sâfir ‘an ahbâri’l-karni’l-‘â-
şir, nşr. Ahmed Hâlû ve diğerleri, Beyrut, Dâru Sâdır, 2001.
el-Bağdâdî (İsmâ‘îl Paşa), Hediyyetu’l-‘ârifîn, I-II, Milli Eğitim Bakanlığı
yay., İstanbul, 1955.
Bekrî Şeyh Emîn, Mutâla‘ât fi’ş-şi‘ri’l-Memlûkî ve’l-‘Osmânî, Beyrut, Dâ-
ru’l-âfâki’l-cedîde, 1400-1980.
el-Bûrînî (el-Hasan b. Muhammed), Terâcimu’l-a‘yân min ebnâi’z-zamân,
I-II, nşr. Salâhuddîn el-Muneccid, Dımaşk, 1959.
122 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
DİA: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, I-XLIII, İstanbul, 1988-
2014 (Yayımı devam ediyor).
el-Emîr Haydar Ahmed eş-Şihâbî, Târîhu’l-Emîr Haydar, I-III, Mısır, Matbaatu’s-selâm,
1900.
el-Ğazzî (Necmuddîn Muhammed), el-Kevâkibu’s-sâira bi a‘yâni’l-mieti’l-‘âşira,
nşr. Halîl el-Mansûr, I-III, Beyrut, Dâru’l-kutubi’l-ilmiyye, 1418/1997.
el-Hafâcî (Şihâbuddîn Ahmed b. Muhammed), Reyhânetu’l-elibbâ ve zehratu’l-hayâti’d-dunyâ,
I-II, nşr. Ahmed Inâye, Beyrut, 1426/2005.
----------, Habâyâ’z-zevâyâ fîmâ fi’r-ricâl mine’l-bakâyâ, nşr. Mehmet Mesut
Ergin, Ankara, 2008.
el-Huseynî et-Taberî (Abdulkâdir b. Muhammed), ‘Uyûnu’l-mesâil min
a‘yâni’r-resâil, nşr. Muhammed Umer el-Husâmî el-Beyrûtî, Kahire, Matbaatu’s-selâm,
1316.
İbn Ebi’s-Surûr (Muhammed b. es-Surûr el-Bekrî) , en-Nuzhetu’z-zehiyye fî
zikri vulâti Mısr ve’l-Kâhire el-Mu‘izziyye, nşr. ‘Abdurrâzik ‘Abdurrâzik ‘İsâ,
Kahire, el-Arabî li’n-neşr ve’t-tevzî’, 1998.
İbn Hacer el-‘Askalânî (Şihâbuddîn Ahmed b. ‘Ali b. Muhammed), ed-Dureru’l-kâmine
fî a‘yâni’l-mieti’s-sâmine, I-IV, nşr. F. Krenkow, Haydarabad,
1933.
İbnu’l-Hanbelî (Radiyyuddîn Muhammed b. İbrâhîm), Durru’l-habeb fî
târîhi a‘yâni Haleb, I-II, nşr. M. Muhammed el-Fâhûrî-Yahyâ Zekeriyyâ Abbâ-
re, Dımaşk, Vizâratu’s-sekâfe, 1972.
İbnu’l-‘Imâd (Ebu’l-Felâh ‘Abdulhayy), Şezerâtu’z-zeheb fî ahbâri men zeheb,
I-VIII, Beyrut, Dâru’l-fikr, tsz.
İbn Ma‘sûm (Ali b. Ahmed b. Ma‘sûm el-Medenî), Sulâfetu’l-‘asr fî mehâ-
sini ehli’l-‘asr, I-II, Dımaşk, 1430/2009.
‘Îd Fethî ‘Abdullatif, İtticâhâtu’l-edebi’l-‘arabî fi’l-karni’l-hâdî ‘aşer
el-hicrî fî Mısr ve’ş-Şâm, Basılmamış Doktora Tezi, Ayn Şems Üniversitesi,
Edebiyat Fakültesi, Arap Dili ve Ed. Bölümü, Kahire, 2005-2006.
el-‘İmâd el-İsfehânî (Ebû ‘Abdillâh Muhammed), Harîdetu’l-kasr ve cerî-
detu’l-‘asr, I, (Kısmu Şu‘arâi’l-‘Irâk), nşr. Muhammed Behcet el-Eserî, el-Mecma‘u’l-‘ılmî
el-‘Irâkî, Bağdat, 1375/1955.
KENAN DEMİRAYAK / Şarkiyat Mecmuası Sayı 25 (2014-2) 87-124 123
el-İshâkî (Muhammed Abdulmutî‘ b. Ebi’l-Feth), Ahbâru’l-uvel fî men tasarrafa
fî Mısr min erbâbi’d-duvel, Mısır, el-Matbaatu’l-âmira el-Osmâniyye,
1315.
İsmail Yakıt, Türk İslam Kültüründe Ebced Hesabı ve Tarih Düşürme,
İstanbul, Ötüken Yayınları, 2003.
el-Karamânî (Ahmed b. Yûsuf), Ahbâru’d-duvel ve âsâru’l-uvel fi’t-târîh,
nşr. Fehmî Sa‘d-Ahmed Hatît, I-III, Beyrut, Âlemu’l-kutub, 1412/1992.
Kehhâle (Omer Rıdâ), Mu‘cemu’l-muellifîn Terâcimu musannıfî’l-kutubi’l-‘arabiyye,
I-IV, Muessesetu’r-risâle, Beyrut, tsz.
Kusayy el-Huseyn, el-Edebu’l-‘arabî fi’l-‘asreyni’l-Memlûkî ve’l-‘Osmânî,
Trablus-Lübnan, el-Muessesetu’l-hadîse li’l-kitâb, 1425/2006.
Kutlar, F. Sabiha, “Tarih Düşürme”, Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, Türk
Dünyası Edebiyat Kavramları ve Terimleri Ansiklopedik Sözlüğü, I-VI, Ankara,
Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, 2006.
Luvis Şeyho, “Fi’t-târîhi’ş-şi‘rî”, Mecelletu’l-Maşrık, Yıl 6, Sayı 21, s. 986-
993, Beyrut, el-Matbaatu’l-katolîkiyye, 1903.
Mârûn ‘Abbûd, Ruvvâdu’n-nahdati’l-hadîse, Beyrut, Dâru’s-sekâfe, 1977.
Muhammed et-Tuncî, el-İtticâhâtu’ş-şi‘riyye fî bilâdi’ş-Şâm fi’l-‘ahdi’l-‘Osmânî,
Dımaşk, Menşûrâtu İttihâdi’l-kuttâbi’l-arab,1993.
el-Muhibbî (Muhammed Emîn b. Fadlillâh), Hulâsatu’l-eser fî a‘yâni’l-karni’l-hâdî
‘aşer, I-IV, Beyrut, Dâru Sâdır, tsz.
el-Murâdî (Ebu’l-Fadl Muhammed), Silku’d-durer fî a‘yâni’l-karni’s-sânî
‘aşer, I-IV, Beyrut, Dâru’l-beşâiri’l-İslâmiyye-Dâru İbn Hazm, 1408/1988.
Mustafa Uzun, “Ebced”, DİA, X, 68-70.
en-Nâblusî (Abdulğanî), el-Hakîka ve’l-mecâz fî rıhleti bilâdi’ş-Şâm
ve Mısr ve’l-Hicâz, nşr. Riyâd Abdulhamîd Murâd, Dımaşk, Dâru’l-ma‘rife,
1410/1989.
----------, Nefehâtu’l-ezhâr ‘alâ nesimâti’l-eshâr fî medhi’n-nebiyyi’l-muhtâr,
Dımaşk, Matbaatu nehci’s-savâb, 1299.
Nurettin Ceviz, Osmanlılar Döneminde Mısır’da Arap Edebiyatı (1517-
1798), Basılmamış Doktora Tezi, Atatürk Üniv. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum,
2002.
124 OSMANLI DÖNEMİ ARAP EDEBİYATINDA TARİH DÜŞÜRME ŞİİRLERİ
er-Râfi‘î (Mustafa Sâdık), Târîhu âdâbi’l-‘arab, I-III, Beyrut, Dâru’l-kutubi’l-‘ilmiyye,
1421/2000.
eş-Şevkânî (Muhammed b. Ali), el-Bedru’t-tâli‘ bi mehâsini men ba‘de’lkarni’s-sâbi‘,
I-II, Dâru’l-kitâbi’l-islâmî, Kahire, tsz.
Taşköprülüzâde (Isâmuddîn Ebu’l-Hayr Ahmed Efendi), eş-Şakâiku’n-nu‘mâniyye
fî ‘ulemâi’d-devleti’l-‘Osmâniyye, nşr. A. Subhi Furat, İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fak. Yayınları, 1985.
Turgut Karabey, Türk Edebiyatında Tarih Düşürme, Basılmamış Doktora
Tezi, Atatürk Üniv. Fen-Ed. Fak. Türk Dili ve Ed. Bölümü, Erzurum, 1983.
----------, “Tarih Düşürme”, DİA, XL, İstanbul, 2011, 80-82.
Usâme ‘Ânûtî, el-Hareketu’l-edebiyye fî bilâdi’ş-Şâm hilâle’l-karni’s-sâ-
min ‘aşer, Beyrut, el-Mektebetu’ş-şarkiyye, 1971.
ez-Ziriklî (Hayruddîn), el-A‘lâm Kâmûsu terâcim, I-VIII, Beyrut, Dâ-
ru’l-ılm li’l-melâyîn, 1986.

Konular