AHISKALI BEYZADE MUSTAFA EFENDİ’NİN MALÛM VE MECHÛL RİSALESİ

A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -73-
AHISKALI BEYZADE MUSTAFA EFENDİ’NİN MALÛM VE MECHÛL
RİSALESİ
Risalat of Malum and Majhul of Ahıskalı Mustafa Efendi
Dr. Nurullah YILMAZ*

ÖZET
Bu çalışmada, 18. yy. Osmanlı âlimlerinden Beyzâde Mustafa
Efendi’nin hayatı, ilmî ve edebî kişiliği, eserleri hakkında kısaca bilgi
verildikten sonra Malûm ve Mechûl Risâlesi’ne dair metin ortaya
çıkarılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Ahıskalı Mustafa Efendi, Beyzâde, Malûm ve
Mechûl, Risâle.
ABSTRACT
In this article, after being given information shortly about Beyzade
Mustafa Efendi’s biography and scientific and literary personality and
his works, it has been brought to light the text about his Arabic treatise
of active and passive.
Key Words: Ahıskalı Beyzâde Mustafa Efendi, Active and Passive,
Treatise.
Hayatı

8. yüzyılda Osmanlılar döneminde İstanbul’da yetişen bir âlim, edip ve
aynı zamanda mutasavvıf olan Mustafa Efendi, babası bugünkü Artvin
ilinin Şavşat ilçesinde sancak beyliği hizmetinde bulunduğu sırada Ahıska’da
doğdu. Doğum tarihi belli değildir.
1
Beyzâde Mustafa Efendi ilk tahsilini Erzincanlı Şeyh Ömer Efendi’de
yaparak ondan icazet aldıktan sonra tahsiline İstanbul’da devam etti. Fatih’te
Sahn-ı Semân medreselerinde okudu. Tahsilini tamamlamasını müteâkip
oturduğu semtteki bu medresede müderrisliğe başladı. Bir müddet sonra Fatih
Camii Medresesi’ne müderris tayin edildi. 18 yıl bu görevi yaptıktan sonra
tasavvuf yolunda ilerlemek için üç yıl boyunca Nakşibendî tarikatının önde
gelenlerinden Hâfız Muhammed Efendi’nin sohbetlerine devam edip kemâle
ulaştı. Hâfız Muhammed Efendi’nin emri üzerine Sultan IV. Mustafa’nın

*
Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Böl. Öğretim Üyesi.
TAED 35, 2007, 73-88
-74- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi
düzenlediği bir sefere katılarak büyük yararlıklar gösterdi. Sefer dönüşünde
Murad Molla’nın Fatih’te yaptırmış olduğu tekkesine 1771 tarihinde şeyh tayin
edildi. 1785 yılına kadar bu vazifesinde kalan Beyzâde Mustafa Efendi, ilim talep
edenlere ve hak âşıklarına ders vererek irşatta bulundu. İlki 1781, ikincisi 1785
yıllarında olmak üzere iki defa hacca gitti.
İlk hac ziyareti için yola çıktığında Hicaz’a gitmeden önce 1780
senesinde Mısır’a uğrayarak Kahire’de Şeyh Ebu’l-Feyz Muhammed Murtazâ b.
Muhammed el-Vâsıtî ez- Zebîdî ile görüşüp ondan icazet aldı ve ez-Zebîdî ona,
Ebü’l-İşrâk künyesini verdi. Ayrıca Zebîdî’nin Şerhu İhyâi Ulûm adlı eserini
mütâlaa etti ve kutsal yerleri ( Mekke-Medîne) ziyarete hazırlandığı sırada söz
konusu esere toplam 15 beyitlik bir Takrîz, ayrıca söz konusu şahsın Şerhu’lKâmûs
adlı eserine de dokuz beyitlik bir Takrîz yazdı. Nitekim ayrıldıktan sonra
da yazışmaları devam etti.
Son haccında Cidde yakınlarında Kümeyt denen yerde yakalandığı
hastalıktan kurtulamayarak vefat etti. Yerine Şeyh Abdülhalîm Efendi’yi vekil
bırakmıştı.
İlmî ve Edebî Şahsiyeti
Son derece halîm, selîm ve ârif bir zât olan Beyzâde Mustafa Efendi,
zamanın tefsîr, hadîs, fıkıh ilimlerinde derin bilgiye sahip olduğu gibi, onun
edebiyata dâir ilgi ve alakasının sürekli üst seviyede olduğu görülmektedir.
Arapça, Farsça ve Türkçeyi çok iyi kullanmış ve bu dillerde birçok şiir ve eser
yazmıştır. Beyzâde Mustafa Efendi, aralarında Abdülhalîm Efendi, Yanyalı
Yûsuf Efendi, Kadızâde diye bilinen Ahıskalı Han Mahmûd Efendi, Geredeli
Halil Efendi ve Bolulu Mustafa Efendi gibi meşhûr sîmâların da bulunduğu çok
sayıda talebe yetiştirmiştir.
Eserleri
Beyzâde Mustafa Efendi, İstanbul’da Çarşamba pazarı semtinde bulunan
eski Kazasker Murad Molla Efendi’nin kurmuş olduğu Tekke’nin şeyhi iken
irşâd vazifesini tamamlayıp hacca niyet ettiğinde, yolculuk esnasında onun
nâdide Türkçe ve Arapça eserleri, zamanla kaybolmayıp birtakım ilim erbâbı
insaflı kişilerin ilgi ve mütâlaasına sunulması temennisiyle, dönemin Murâd
Molla Tekkesi şeyhi es-Seyyid el-Hâcc Muhammed Murâd Efendi, merhûmun
iki adet mecmûasından ve bazı bulduğu yerlerden toplayıp Dârü’t-Tıbâ‘a’da
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -75-
bastırdığı eserlerini, İstanbul ve Bilâd-ı Selâse’de1
bulunan kütüphanelere
vakfetmiştir.
Beyzâde’nin eserlerini şu şekilde sıralamak mümkündür
A-Terceme-i Ahvâl : Dört sayfalık Osmanlıca manzûm kasidede
Beyzâde Mustafa Efendi’nin hayat hikâyesinden bahsedilmektedir.
B-Mensûr Mevlid-i Nebevîsi: Arapça mensûr şeklinde yazmış olduğu
bir eserdir.
C-Menâsikü’l-Hacc: (17-43) Osmanlıca yazılmış bir nevi Hac rehberi.
D- Nazmü’n-nâsihîn: 148 beyitlik Arapça manzûm olarak yazdığı
risâlesidir.
Beyzâde’nin yukarıda zikredilen eserleri dışında yazmış olduğu diğer
risâleleri ise şunlardır:
1- Silsile-i Nakşibendiyye : 109 beyitlik Arapça manzûm risâle.
2- Kasîde-i Dürriyye’ye yazılmış Arapça Mukaddime .
3- Kasîde-i Dürriyye’ye yazılmış 102 beyitlik bir başka Arapça Kaside .
4- Kasîde-i Latîfe : 36 beyitlik Arapça kaside.
5- Kasîde-i Müressele: Arapça yedi beyitlik bir kaside.
6- Medine-i Münevvere’de komşularından birine yazmış olduğu yedi
beyitlik Kaside: Arapça .
7-Hacı kardeşlerinden birine yazdığı uyarı mahiyetinde yedi beyitlik
Kaside : Arapça..
8-Hâcegân-ı kirâmı senâ buyurdukları 20 beyitlik Kasîde: Arapça .
9-Kasîde-i Berâ-yı Hz. Mevlânâ: 13 beyitlik kaside: Arapça .
10- Kasîde-i Berâ-yı Abdülkâdir Geylânî : 11 beyitlik Arapça Kaside
11- Ravza-i Mutahhara’da inşâ olunan Medhiye-i Resûl-i Kibriyâ : 12
beyitlik Kaside: Arapça .
12- Ebyât-ı nüshâmîz: dokuz beyitlik nasihat içerikli kaside: Arapça.
13-Kasîdetün fî Medhi Ehli Beyt ve’l-Ashâb: 58 beyitlik Kaside: Arapça .
14- Kasîde-i Berâ-yı Nasîhat-ı Ba‘z-ı Ahbâb: 28 beyitlik Kaside: Arapça.
15- Şeyh Hâfız Muhammed el-Hisârî’nin irtihaline tarih düşürme
mahiyetindeki 39 beyitlik Arapça Kaside.
16- Takrîzu Şerhi’l-Kâmûs: Mevlânâ Seyyid Murtazâ’nın Şerhu’l-Kâmûs
adlı eserine yazdığı dokuz beyitlik Takrîz: Arapça .

1
Eskiden İstanbul, Edirne ve Bursa hakkında kullanılır bir tabirdir. Bkz. M.Z. Pakalın , Osmanlı
Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü (I-III), MEB Yay., İstanbul, 1993, c.I, s. 233.
TAED 35, 2007, 73-88
-76- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi
17- Takrîzu Şerhi İhyâi Ulûm: Şeyh Ebü’l-Feyz Muhammed Murtazâ b.
Muhammed el-Vâsıtî ez-Zebîdî’nin Şerhu İhyâi Ulûm adlı eserine yazdığı toplam
15 beyitlik Takrîz: Arapça .
18- Murtazâ Efendi’nin Kasîde-i Sâbika’ya yazdığı Takrîz:24 beyitlik
Kaside: Arapça .
19-Beyzâde Efendi’nin Yûsufzâde’ye verdiği İcâzet: Tamamı Arapça
secili mensûr bir eser olup metin arasında 42 beyitlik bir manzûme de yer
almaktadır.
20-Murâd Molla Efendi Tekkesi Şeyhi Abdülhalîm Efendi’ye verdiği
İzinnâme : Arapça .
21- Halîl Efendi’ye verdiği İcâzetnâme : Arapça .
22- Rizeli Ali Efendi’ye verilen İcâzetnâme : Arapça .
23- Murtazâ Efendi’nin Beyzâde’ye yazdığı Mektûb .
24-Beyzâde’nin Murtazâ Efendi’ye yazdığı Arapça cevâbî Mektûb .
25-Geyve Müftîsi’ne yazdığı Mektûb : Arapça .
26-Kastamonu Müftîsi’ne yazdığı Mektûb : Arapça .
27-Hâfız Efendi’nin Beyzâde’ye yazdığı Tezkire : Arapça .
28-Beyzâde’nin söz konusu Tezkire’ye yazdığı Cevâb: Arapça .
29-Risâle-i Sülûk: Arapça .
30-Lügaz : Arapça .
31-Çorumlu Ebû Bekir Efendi’nin Risâle-i Manzûme’lerine yazmış
olduğu 16 beyitlik Takrîz: Arapça .
32- Cevâb-ı Mektûb : Arapça .
33-Medhiye-i Abdülkâdir-i Geylânî : Altı beyitlik Kaside: Arapça .
34- Beyzâde’den rivayet edilen kısa Salât-ı Şerîfe2
: Arapça .

2
Ahıskalı Beyzâde Mustafa Efendi, hayatı, ilmî ve edebî kişiliği ve eserleri için bkz. Âsâr-ı Şeyh
Seyyid Mustafa (Menâsikü’l-Hacc), Dârü’t-Tıbâ‘ati’l-Âmire, İstanbul, 1848; Bursalı Mehmed
Tâhir, Osmanlı Müellifleri, İstanbul, 1914, I, 46-47; Hicâz ve Yemen Evliyaları-2, Türkiye
Gazetesi Yayınları, İstanbul, 2004, s.77-78; Osmanlı Tarihi Ansiklopedisi, Türkiye Gazetesi
Yayınları, İstanbul, tsz., II, 54-55; Âsâr-ı Şeyh Seyyid Mustafa Efendi, İstanbul, tsz.
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -77-
Risâletü’l-Ma‘lûm ve’l-Mechûl:
رِساَلَةُ الْمَعْلُومِ وَ اْلمَجْهُولِ
بسم االله الرّحمن الرّحيم
وَ لِلَّهِ الْحَمْدُ في الأولى وَ اْلآخِرَةِ ، وَ صَلَوَاتُهُ مَعَ تَسْلِيمَاتِهِ الْفَاخِرَةِ، عَلَى مَنْ
هُوَ يَنْبُوعُ الْعُلُومِ الزَّاخِرَةِ، وَ عَلى آلِهِ وَ صَحْبِهِ الَّذِينَ وُجُوهُهُمْ يَوْمَئِذٍ ناَضِرَةٌ
إلى رَبِّهاَ ناَظِرَةٌ وَ (بَعْدُ) فَيَقُولُ أَفْقَرُ الْوَرَى خاَدِمُ نِعاَلِ الْفُقَراَءِ في تَكِيَةِ مُراد
مُلاَّ السَّيِّدِ مُصْطَفَي ابْنِ السَّيِّدِ عَلِيِّ الأَخِسْخَوِيِّ مَوْلِداً وَ الْقُسْطَنْطِينِيِّ مَوْطِناً وَ
النَّقْشِبَنْدِيِّ طَرِيقَةً وَ مَشْرَباً وَ الْمَاتُرِيدِيِّ الْحَنَفِيِّ اعْتِقَاداً وَ مَذْهَباً العَرِيفِ بَيْنَ
أَتْرَابِهِ بِبَكْزَادَه زَادَ اللَّهُ تَعَإلى مِنْ خَيْرِ الزَّادِ ، زَادَهُ وَ أَوْصَلَهُ إلى كُلِّ خَيْرٍ أَرَادَهُ .
إِعْلَمْ أَنَّهُ اشْتَهَرَ بَيْنَ أَكْثَرِ الطَّلَبَةِ المُتَعَلِّمِينَ وَ بَعْضِ الاَساَتِذَةِ الْمُعَلِّمِينَ أَنَّ نُصِرَ
بِضَمِّ أولهِ وَ كَسْرِ ثاَنِيهِ مَجْهُولُ نَصَرَ بِفَتْحِهِماَ فَقَطْ، وَ نُصَِراَ بِالْفَتْحِ وَ الْكَسْرِ
أَيْضاً مَجْهُولُ نَصَرا إلى آخِرِ أَمْثِلَةِ المَعْلُومِ وَ الْمَجْهُولِ. وَ كَذَلِكَ يَقُولُونَ في
يُنْصَرُ مَثَلاً بِضَمِّ أَوَّلِهِ وَ فَتْحِ ثاَنِيهِ أَنَّهُ مَجْهُولُ يَنْصُرُ بِالفَتْحِ وَ الضَمِّ فَقَطْ إلى
آخِرِهِ. وَ الْحاَصِلُ أَنَّهُمْ يَعْتَقِدُونَ أَنَّ صِيَغَ الْغَيْبِيَّةِ السِّتِّ في المَجْهُولِ مَعْلُوماَتُهَا
صِيَغُ الْغَيْبِيَّةِ السِّتِّ فَقَطْ. وَ كَذَلِكَ في صِيَغِ الْخِطاَبِ وَ صِيغَتَىِ التَّكَلُّمِ.
وكَذَلِكَ إِعْتِقاَدُهُمْ في فُرُوعِ الْمُضاَرِعِ مِنَ الأَمْرِ وَ النَّهْىِ، وَ هَذَا فِرْيَةٌ بِلاَ مُِرْيَةٍ
نَشَأَتْ مِنْ عَدَمِ تَأَمُّلِ حَقِيقَةِ المَعْلُومِ وَالْمَجْهُولِ، وَ مِنْ تَرْتِيبِ صاَحِبِ الأَمْثِلَةِ
TAED 35, 2007, 73-88
-78- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi

قَيَّدْناَ بِالتَّامِ لأَنَّ النّاَقِصَ لاَ يُقاَلُ لِمَرْفُوعِهِ فاَعِلٌ عِنْدَ الْمَجهُولِ فَلَوْ لَمْ يُقَيَّدْ لَمْ يَكُنِ التَّعْرِيفُ جاَمِعاً 3
وَلَمْ يَأْتِ بِتَعْرِيفٍ يَشْتَمِلُ النَّاقِصَ أَيْضاً حَتَّي لاَ يَحْتاَجُ إلى التَّقْيِيدِ لأنَّهُ لاَ مَجْهُولَ لَهُ فَلَيْسَ مِمّاَ نَحْنُ
فِيهِ.
4أَىْ ماضِياً أَوْ غَيْرَهُ وَ ثُلاَثِيّاً أَوْ غَيْرَهُ وَ مُتَعَدِّياً أَوْ غَيْرَهُ .
قَوْلُهُ فَإِنَّهُ مُشْتَقٌّ مِن الْمُضاَرِعِ الْمَجْهُولِ فَكَما لاَ يَجِيئُ الْمَجْهُولُ مِنَ اللاَّزِمِ إِلاَّ بِواَسِطَةِ حَرْفِ 5
الْجَرِّ كَذَلِكَ لاَ يَجِيئُ ماَ يُشْتَقُّ مِنْهُ إِلاَّ بِهاَ.
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -79-

قَوْلُهُ تاَرَةً غاَئِباً لَمْ يَذْكُرِ الْغاَئِبَةَ إِكْتِفاَءً بالأَصْلِ عَنِ الْفَرْعِ. 6
قَوْلُهُ تاَرَةً مُخَاطَبًا كَذَلِكَ أَىْ واَحِداً كاَنَ أو مُثَنى أو مَجْمُوعاً وَ لَمْ تَذْكُرِ الْمُخاَطَبَةَ اكْتِفاَءً بِالأَصْلِ 7
عَنِ الْفَرْعِ.
8أَىْ فِي تَثْنِيَتِهِ وَ جَمْعِهِ.
9أَىْ مُثَنى أو مَجْمُوعاً.
قَوْلُهُ وَ التّاَءِ في الْمُفْرَدِ الْمُخاَطَبِ الخ أَىِ التّاَءُ الْمَفْتُوحَةُ في الأولِ وَ الْمَكْسُورَةُ في الثّاَنِي وَ 10
الْمَضْمُومَةُ في الثَّالِثِ .
TAED 35, 2007, 73-88
-80- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi

قَوْلُهُ كَذَلِكَ أَىْ اسْتِتَارًا وَاجِبًا. 11
قَوْلُهُ أوْ كاَنَ أَىْ كاَنَ حَقِيقِيّاً. 12
أَىْ وَ لَوْ كَانَ آدَمِيا. 13
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -81-

قَوْلُهُ وَ كَذَا الْحالُ أَىْ يَرْجِعُ الأَلِفُ في المُثَنَّى المُذَكَّرِ وَ المُؤَنَّثِ الغَائِبَيْنِ وَ الْوَأو وَ النُّونُ في الجَمْعَيْنِ 14
الغاَئِبَيْنِ إلى غَيْرِ مَا يَرْجِعُ عَلَيْهِ ضَمِيرُ المَفْعُولِ.
15قَوْلُهُ وَ نَحوُ يَنْصُرُهُماَ زَيْدٌ مَعْطُوفٌ عَلَى قَوْلِهِ نحو نَصَرَهُماَ زَيْدٌ وَ ماَ بَيْنَهُمَا اعْتِرَاضٌ.
TAED 35, 2007, 73-88
-82- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi

16قَوْلُهُ وَ فيهِ هى في الجَمْعِ المُذَكَّرِ المُكَسَّرِ الْعَاقِلِ.
قَوْلُهُ وَ يَجِبُ تَأْنِيثُ الفِعْلِ لِمَا عَرَفْتَ مِنْ وُجُوبِ تَأْنِيثِ العَامِلِ إذَا أُسْنِدَ إلى ضَمِيرِ الْمُؤَنَّثِ غَيْرِ 17
الجَمْعِ المُذَكَّرِ الْمُكَسَّرِ العَاقِلِ.
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -83-

قَوْلُهُ لِعَدَمِ جَوَازِ الخ هذه العِلَّةُ إِنَّمَا تَظْهَرُ إِذَا تَطَابَقَ ضَمِيرُ الْفَاعِلِ وَ الْمَفْعُولِ في الإِفْرَادِ وَ التَّثْنِيَةِ وَ 18
الْجَمْعِ وَ التَّأْنِيثِ وَ التَّذْكِيرِ وَ أمَّا إِذَا تَخَالَفَا فَوَجْهُ عَدَمِ اللُّحُوقِ مُحْتَاجٌ إلى تَاَمُّلٍ ماَ فَتَأَمَّلْ.
19مِنْ صِ كَلُّمِيَغِ الْغَيْبَةِ وَ التَّ .
TAED 35, 2007, 73-88
-84- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi

وَ هُوَ الْيَاءُ . 20
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -85-

أَيْ يَاءُ الْمُتَكَلِّمِ . 21
22أَىْ يَاءُ الْمُتَكَلِّمِ .
مِنْ عَدَمِ جَوَازِ كَوْنِ الْفَاعِلِ وَ الْمَفْعُولِ ضَمِيرَيْنِ مُتَّصِلَيْنِ مُتَّحِدَيِ الْمَعْنَى تَذْكُرُ مَا ذُكِرَ في الحَاشِيَةِ 23
السَّابِقَةِ في قَوْلِهِ لِعَدَمِ جَوَازِهِ إلى آخِرِهِ.
بِقَوْلِناَ وَ الأَلِفُ في التَّثانِي يَرْجِعُ إلى آخِرِهِ فارْجِعْ إِلَيْهِ. 24
TAED 35, 2007, 73-88
-86- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi

قَوْلُهُ تَأْتِياَنِ كَماَ صَرَّحَ بِهِ الرَّضِي في شَرْحِ الْكاَفِيَةِ قَوْلُهُ الْكَلاَمُ ماَ تَضَمَّنَ إلى آخِرِهِ وَ كَذاَ ماَ صَرَّحَ 25
بِهِ السَّعْدُ التَّفْتاَزَانِي في شَرْحِ رسالةِ عِزِّ الدِّين الزَّنْجاَنِي.
قَوْلُهُمْ لإِنْصُرْ نَفْسٌ مُتَكَلِّمٌ وَحْدَهُ وَ لِنَنْصُرْ نَفْسٌ مُتَكَلِّمٌ مَعَ الْغَيْرِ إِمّاَ مِنْ قَبِيلِ تَسْمِيَةِ الدّاَلِّ بِاسْمِ 26
الْمَدْلُولِ وَ إِمّاَ عَلَى تَقْدِيرِ الْمُضاَفِ أَىْ صِيغَةِ مُتَكَلِّمٍ وَحْدَهُ وَ صِيغَةِ مُتَكَلِّمٍ مَعَ الْغَيْرِ.
TAED 35, 2007, 73-88
A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi Sayı 35 Erzurum 2007 -87-

قَوْلُهُ مَثَلاً وَ قِسْ عليه إلى آخِرِه تَقُولُ مَثَلاً لاَ يَنْصُرْهُ زَيْدٌ إلى لاَ أَنْصُرُهُ لاَ نَنْصُرُهُ فَإذاَ جَعَلْتَ هَذِهِ 27
الاَفْعاَلَ الاَرْبَعَةَ عَشَرَ مَجْهُولَةً تَقُولُ في مَجْهُولِ الْكُلِّ لاَ يُنْصَرُ بِضَمِّ الْياَءِ وَ سُكُونِ النُّونِ وَ فَتْحِ
الصاَّدِ وَ سُكُونِ الرَّاءِ تَدَبَّرْ !
TAED 35, 2007, 73-88
-88- N. YILMAZ: Ahıskalı Beyzade Mustafa Efendi’nin Malûm ve Mechûl Risalesi
TAED 35, 2007, 73-88

Konular