HZ. PEYGAMBER ve MİZAH

Cumhuriyet Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi
Cilt: VIII 1 2, s.191-203'
ARALIK-2004. SİVAS
HZ. PEYGAMBER ve MİZAH
Yusuf DOGAN"
Anahtar Keliıneler: Mizah. şaka, Arap toplumu, Hz. Peygamber
Özet
insanlık tarihi kadar eski olan mizah, hemen hemen her toplum edebiyatında
yer almıştır. Bu topluııılcırclaıı birisi ele dünya edebiyatında dikkate eleğer yeri olan
Arap topluıııudur. Mizacı itibariyle nüktedan olan Arap toplumu, cahiliye döneminin
zor hayat şartları içerisinde bu mizaçiarını gösterememişlerdir. Zira onların miza_hla
ilgili bir çok kelime ve terimi kullanması bunun bir delilidir. Ancak bu toplum fırsatını
bulduğu ilk anda nliktedanlıklarını göstermişlerdir. islam'ın zorluk dönemlerinden
sonra bu yeterieklerini ortaya koydukları anlaşılmaktadır. Burada Hz. Peygamber'in
konumu ç61< önemlidir. Zira O, hem çocuk, genç ve yaşlı her yaştan insana yaptığı
şakalarla, hem de kendisine yapılan şakalara gösterdiği hoşgörü ile Islam mizalı
edebiyatının gelişmesinde önemli bir rol oyn9mıştır. Dolayısıyla bu çalışmada, Hz.
Peygamber ve sahabenin nıizahı ile ilgili örnekler ve bunların değerlendirilmesine yer
verilmiştir.
Abstract
Key words: Huınor, joke, Arab community, the Prophet
Humor that is as old as the history of humanity takes place nearly in the
literature of every hunıanity. One of these societies is the Arab community, which has
an important place in literature. The Arab conımunity, which instinctly likes hunıor,
couldn't show this instinct in the diffıcult conditions of the Cahiliya period. The fact that
a lot of words and terms related to humor were used by !hem is a proof of this talent.
But minute this community has found an opportunity, they have displayed their talent
to make a joke. lt is understood that they put forward this talent after the hard period
of the lslamic history. Here, the situation of the Prophet is very important. Because he
played a signifıcant role iıı cleveloping the lslamic literatura of humor making jokes
about people from every age, young or old, •çın d tolerating jokes mcıde. about him by
others. Therefore, in this study the example of the jokes made by the Prophet and his
companios (sahaba) are given place.
·Dr., Cumhuriyet Üniversitesi iıalıiyat Fakültesi Öğrl. Görevlisi.
192 hz. peygamber ve mizah
Giriş
İnsan yaratılışı itibariyle her zaman aynı aktiviteyi göstcrcınez. O aşırı
çalışmanın verdiği yorgunluk ve sıkıntılardan kurtulmak istediğinde bir takım
eylemiere yönelir. Bu eylemlerin başında mizalı gelir. İnsanın varoluşu ile birlikte
varolan mizah, daha sonra tarihi süreç içerisinde edebi sanatlardan biri haline gelmiş
ve edebi" tür olarak yerini almıştır. Hz. Peygamber de zaman zaman yaptığı şakatarla
mizahın İslam edebiyatında yer alınasında ve gelişınesinde önemli bir etken
olmuştur. İşte bu makalede, Hz. Peygamber'in inizahla ilgili bir kısım hadisleri,
şakaları ve bu konuda onu öıııek alan sahabenin yaptığı şakalar ele alınacaktır.
M izah, her toı1Iuımın kültür, örf ve adetlerine uygun olarak yapılmaktadır.
Diğer bir ifadeyle her toplumun mizalıının farklı olması sebebiyle, bir topluında
mizalı kabul edilen bir şey diğer bir toplumda mi~ah kabul cdilmeyebilmektedir.
Dolayısıyla buradaki mizahi örnekler dönemin kültürel yapısı ve şarthırı
çerçevesinde değerlendi ri lecek tir.
Hz. Peygamber dünemindeki mizahı, hadis, tabakat ve rical kitapları ve ilk
dönem Arap edebiyatı escrlerinden derlcmişlerdir. Dolayısıyla çalışmanın
kaynaklarını bu eserler oluştuıınaktadır.
Hz. Peygamber döncmimj.cki mizaha geçmeden konuya alt yapı leşki,l
etmesi için öncelikli olarak mizah ve· yakın anlam ifade eden terimler, Arap
edebiyatında mizaha genel bir bakış ve İslam'da mizalı anlayışı ele alınacaktır.
Ayrıca bu çalışınada Türkçeleşmiş Arap kökenli isim ve kclimclerd_en ziyade
taınainen Arapça olanlar iı;iıı ıranskript harfleri kullanılmıştır.
I. Mizalı
Mizalı. Arapça 111 ::-[ı (C:_ j _ ") kökünden. alınmış olup sözlüktc eğlence.
alay, lat[f'e ve şaka anlamlarına gelir. 1 Ünlü Türk ınizahçısı 0ziz Ncsin terimin
mizalı şeklinde kullanılmasınin galat ve doğrusunun mıtziifı (c:lj.O) olduğunu söylesc
de/ Arap dilinde her ikisi de kullanıl!naktadır. 3 Mi~ilfı (c:lj.O) "Karşılık/i şaka
ydpm~ık" anlamında ıııaslardı.ı.·. Ale:: {ı ((:j.O) köklinden türemiş b iF isim olan 'mu::lf(ı
ise, "şaka, mi::alı, esp ri .. anlaiıılarına gelen bir is·imdir .. 4 Türk_ı;c "ele mizalı lerimi
gene İ olarak ıniza.lıııı btilliır !Cirlcriııi içerisine alırken .'rap dilinde dc.fitklilw (._.ı.ı.g)
terimi bu konumdadır. tııcak Arapça'da lıezl (Jj.ı.), du';jıe (~l.c.~) .. nukte (L..:&),
f!u.Ie (U _;b), laffie (~1 gibi terimler. demizah anlamııia geİıııckıcdir.
1 lbıı Maıı?ür. Lisaııu'l·' ,ralı, ll, llcyruı. 1414/1994. 593: ei-Cevherl. cş-ŞıQiil} tiicu'l-luğa 'C şıJ:.ıaJ:.ıu'l· 'Arabiyye. thk. Alımed ',Jıdulgafür 'A!fir. 1, Beynıı, 1404/1984. s. 404; ci-Feyyüıııl. cl-1lışlıiiJ:.ıu'l·
ıııuııir, Beyrul, 1987, s. 2 i X. 1 Ncsin, Aziz, Cuınlıuriycl lliiııcıııiııılc Türk 1lizahı. isıaııbul, 1973. s. 15.
-' ibn Man?Ür, Lisiiıı, ll, 59.1; cl·Ccvlıcrl. cs-ŞıJ:.ıiil}, 1. 404: ci-Fcyyüıııl. cl-1lışhiil}. 21 X.
• )bıı Man?ür. Lisaıı, ll. 51
1.1: el-l'evlıcrl. cs-ŞıJ:.ıiil}, ı, 404; ci-Feyyiiıııl. cl-1lişhaJ:.ı. 21 X.
C.Ü. ilahiyat fakültesi dergisi. V/1112. 2004 yusuf doğan 193
Mizahın teri m olarak ne olduğu konusunda bir çok araştırınalar yapılmasına
ve değişik görüşler sunulmıısına rağmen kesin bir tarifi yupılamaınıştır. U.
Murzolph'un dediği gibi tck bir kültür içinde bile olsa mizahın ıaritini yapmak
oldukça zordur.5 Ancak genelde sözlü, fiili ve davranış olarak insanı güldürcn şaka.
fıkra ve taklitlerc mizah denmiştir.ıı
2. Genel Olarak Anı1> 1'Iiz:ılıı
Hz. Peygamber· in mensup olduğu Arap topluımınun mizahi yönü. tmlışına
konusu olmuştur. 7
Meşhur Arap cdebiyatçısı ve nüktcdanı ci-Cal_ıi:{c (ö. 255iH69)
göre Araplar nüktedan bir ınizaca sahiptirler. Çünkü onların gülmenin faydasına
inandıkları için çocuklarına ı,:ok gülen anlamına gelen fiafıfılik (..!!~)gibi isimler
koydukları bilinmektedir. Ayrıca birisini överken de gülüşündcn dişleri görünüyor
anlamına gelen rjt.'ifıüku :~-sinn (L_ı.--...JI..cl~), akşam gülen anlaııııııda hı:ss/imu'l­
'aşiyyüt (w~l rL--;). misafirine güler yüziii anlamında hcşşun i/ı: 'ıl-çkl_ı:F (._..:.ı.
~ı ~l) , insanları rahallataciık şekilde cömert ve neşeli davranan anlamında :::ı/
er!f.ıiyye ve ilıti:::ifr kcliıııelcrini kullanırlar. 8 ei-J:Iuşrl (ö. 45311061) tvlcdinelilcrin
nüktedan mizaçiarını gösteren fıkraları anlatar~k onların nükteyc ıneyyalmizaçlarını
ortaya koyar.9 Şe' ali bl (ö. 429/1 038) Medine'nin de içinde bulunduğu aicaz
bölgesininmizahçı yeteneğinin "flicıl:': 'uı'ııiiktedmıhğ1 gihi" atasözlerine yansıdığını
belirtmektcdir.ıo
Arapların ıııizah terimlerini kullanınaları ve ni.iktedan mizaçinrının
atasözlerine yansıması, nıizahçı yönlerini ortaya koymaktadır. l'vlizah toplumun
sosyal refahıyla orantılı olarak gelişir. Bu sebeple Arapların cahiliye döneminde,
Eıncvi Abbasi ve daha sonraki dönemlerdeki gibi bir mizahın yaşund ı ğı söylenemez.
Zira onların çoğunu ağır çöl şartlarında yaşanan hayatın zorlukları. göçebelik hayatı,
çölün sıcak ve soğuğu. onları asık yüzlü, çatık kaşlı ve üzgün insanlar haline
çevinnişti. Aralarında da kab-ilc mücadelesi vardı. Bundan dolayı bu
mücadelelerinde zanıaıı zaman şiir tarzında hiciv kı.ıllanırlardı. Böylece cahiliye
5 Murzolp, U., "Huınour'' ınJ .. Enrylnpcdhı of Arabic Litcraturc, 1. Lnııt!uıı. 1 'l'JX. '· J'l.J.
'' Fenoglios. ircııc- Gcorgenn. Franı;nis. Doğu'da Miznlı. çev. Ali Bcrktay. istanbul. l'llJ1. s. X: ~lcydan
Laroussc Ans., 'lll. 852: Tiirl' Dili ve Ed. Ans .. VI, 384; ı:ürk Aııs .. XXI'. JCı2; Pala, iskcn,!cr.
Ansiklopedik Divan Şiiri Siizliiğii. ,n kanı.. 1995, s. 390. 7 Şalfil)Lıılıllıı el-Muııcccitl n· ı·:ııls Fcrtl)a gibi ct!cbiyııtçılıır. kııfşılıı~tıklmı mrlııklar ve ıni/açlarıııın
kabalı ğı sebebiyle Arapların. nı izahtan ve n ii ktcden uzıık olduklan göriişiiııdcdirkr. (Bkz. l(u1ayl_ıa.
Riyü~. cl-Fukalıc vc'ı;l-ı;lıl)k. lkyruı. 1414!1994. s. 57-58. ~uzayl)a. CI-Fukalıc li'l-cdclıi'I-Enılc1ıısl.
Bcyrut, 141811 'JlJl:L s. 7'J.) I.Juseyiıı es-Sen· id ise bu iddiaların aksine Arap tnplıııııuııuıı. yaratılışı
itibariyle yumuşak huylu. ıılay. mizalı v.: şaka yapmaya ıııeyyal; bumlan dnla}~l da edebi yazılarını _ve
eserlerini fıkrıı ve şakalada sibkJikleri görüşiindeJir. Bkz.: l;luscyin. es-Seyyid '.-lıthıll.ıaliııı ·
Mul)aınıııcd, cs-Sugriyyc 11 cdl'lıi'I-Ciii}i?. Libya. 1988. s. 74.
'ei-Cahiz. ci-Buhalil thk. Tfilıfi cl-llficirl. Kalıire, 1981, s: 6-7.
'' el-l:luŞri. Ebü isl)ii~ İlıralı i ın lı.· Ai i b. Tenılın ei-Enşürl. C~~ı~ıı' u'l-ccviihir li'l-ııııılal} vc'n-ııc·adiı·. thk.
Rel)ab ljı~ır' Akkfıvi.Bcynıt. I.J 1 J '1993. s. 62. 68'-69.
194 hz. peygamber ve mizalı
şaırı, yönelttiği hicivk hcın kendisinin hem de kabilcsinin şerelini yüceltliğine
inanırdı. 11 O dönemde ııesir üslubunda m izah·. örnekleri de bulunımıktadır. Bu tür
mizahın bir kısmı, yine kabilc taraftadığı sebebiyle isıilmıyı ihtiva etmektcydi.ı~
Cahiliyedc ncsir tüıii ıııizahın. toplumunun basitliğine paralel olarak kendilerine
göre aynadıkları oyun "C eğlence esnasında yapılan şaka larda. 11 atasözlerinin
hikayelcrinde: 14 insrınlarla hayvanlar arasında geçen gülünç olaylarda:'; cin.'" deı·
(es-si 'Iii!, gül). 17 yağmur ıluost. ~ tedaFi 1
'' ve dini inmıçlarda. '" gelenek. glireıı13k,
kıssa ve efsanelcriiıde yer aldığı görülür.11
Arap toplwmı geçirdiği bu zor döncmden sonra hayatlarında dinin ağırlıklı
olarak yer aldığı 'islami diineııı başladı. Bundan dolayı isianı'ın mizaha bakış açısı
üzerinde durulması gereken önemli bir konu olduğu anlaşılmaktadır.
3. İslam'da 1lizah
islam'ın ilk yıllarında ıııüslümaq Arapların islam'ın öğretilcrini yaymaları
ve müşriklcrlc savaşmaları sebebiyle eğlcnnıeğe ve mizaha vakit bulamadıkları,
hayatlarında mizalı ın yer almadığı ve sonuçta İslam 'da mizalı ın olınadığı;~1
ayrıca
"Yaptıklariiiiii bir cc::a.l't olara/; az giilsiinler 'e çok ağlasmlar" ' ayet i de gülıııeyi.
dolayısıyla mizalu yasakladığı iddia edilmektedir. Ancak Zcınabşcrl (i.i. 52X!IIJ4):
ın Şe'iilibl. Ebü Maıışür ':lıdıılıııelik b. 1hıl)amıııcd cıı-Nisübürl. Şiııılirıı'l-~ıılüh li'I-ııııı,laf-'c'l­
ıııensüh, tlık. Mııf.ıamıııcd I:hıı'I-Fa,ıı iımılılm. Kalıire, ı.y .. s. 548. Ayrıca bkz.: 1la' rüf. N~yı!'. Taraif
ve nevadir min' uyüııi'Hııriişi'I-' Anı hi. I. Ucynıt. 1412/1 '!91. s. 46. 11 ı;>ayf, Şev~L Tarigu'l-cdl•hi'l-' ,ralıl 1 cl-' Aşru'I-Clihill. Kahirc. Imd., İA. V ll, istanbul. s. 47.1
ı! ~uzayl}a. Fuklihc, s. H1. 11 cl-Ciibi?. Kitlibu'I-l}ayc,·an. ncşr. 'Abdussclmıı M. Hürün, VI. Mısır, 1384-X'J. 1%4-h'J. s. 145 1-lCı:
~uzayl}a, Fuklihc. s. SS: Bu,kıırt. Ncbi. "1:~~/cncı:·· md .. DİA. X. isıanbul. JN ebi. Hadislerde Fulklur Ef!ll·nrc. istanbul. 1 'N7. s. 50-54. 14 ~uzayl_ıa, Fuklihc. s. 102-1 tJJ
ı' ci-Mcyd~pl. Ebu'I~Fı~<.ll ~~.ııııcd lı. 1·lııl.ıamıncd b if.ırııcd h. ihrılhlııı cn-Nisülıiirl. ~h·l'ınc' u'I-cınşiil. ll.
thk. Na' ını H useyın ZcrLur. llcynıı. 140X; I'Jl8. s. 31 li. •
"' Cahiliye Arııpları cinlerden korkar I'L' onların zararlarından konııımak için ilgiıı1· ı nilara lı.ı~1 ıınırhırdı.
Şu mizahi olay bunun ürııcğidir: ··LJir w/am er yapar. sonra da t:1'i hoş btrakına hir lıurhtJn lı.c.t·rtfı. /tu
kurbam kesmesine karşı h k < inierin wıwı ailesine =arar n:rmediğine inımırdı. /Ju kurhana d n kur/ıuw
(?Z?b{ıu '/-cini den irdi." Bu .ıdcı hadisk yasaklandı. Bkz.: İbn Man;::ür. a. g. c .. X lll. •n. 17 ilir kısım cahiliye şairlerinin şiirlerinde ,.c kıssacılanıı lıikayclcriııdc ge1·cıı ,·s-.li'/iiı'ııı tjı7/'uıı)
hayalden ibaret çiil caııaı:ıı ı uldııgu dile gcıirilmcktcdir. Ayrıca inıplür ıııııın ciıılcriıı di~ isi uldıığııııa
ve devamlı çiillcrdc kaldıı!ıııa iııanıııakıadırlar. Bkz.: cl-Mcs' üdl. cl-lluse'n lı. ',li. 1lıııiicu'z-zl'hch.
tlık. Mul.ıaııımed t·luf.ıyid7lrn .lıdull.ıaıııld. ll. llcynıı. ı.y. 155-157: .-):nca lıb.: (,'elik. Ali. :.Asr-ı
Saadet'te Halk iııaııçlan". lliitiiıı 'iinlcrirlc Asr-ı Sııadet'tc İsl:ırn. V. isıaıılıııl. JÇelebi. İlyas. "Gül" md .. llİ.. Xl'. istaııln;l. I'J'J(ı, s. 177.
'"Cahiliye Anıplan yaj1ııııır) ağınasını istedikleri zaman toprağa su diikcrlcn.Ii. F:ıkaı suyu. ağacın yüksek
yerinden dökmesi daha ıcrcilıc şayandı. Zira onlara göre büyücü oluğaııüstii bir gücün ıcmsilcisi~di.
Uiiyü ve din onlara göre a;nı 1 c ildsi birbirlerinden ayrılınazdı. Bkz.: f>:ıız:ıyl)a. Fııkiihe, s. lll.
• ı•• f>:ıızayl)a. Fukiihc. s. I 12. · 111 İbn ~utcybe, Ebü l>lul_ıaııııııcd · Alıdullah b. Muslim cd-Diııcv.erl. 'Uyünıı'l-aghlir, thk. Yüsur 'Ali
Tavli, IJ, Beyrııt. 1985. s. (ıX.
"Cahiliye ıııizahılıııkkıııda d:ıh:ı geniş, bilgi için bkz.: Doğan. Yusuf. ikinci Ahhıısi lliiıwıııi'ııılc 1lizalı
(Basılnıamış Doktora Tezi ı. llıırs:ı. 21104, s. SJ-85.
" Muruvve. Yüsııf il.ııııcd. Nl·,·iiılirıı a' liiıııi'I-fııkiihc. Bcyrut. 1412/1991. s. 14.
'! Tcvbe, 9/82.
C. O. ilahiyat fakültesi dergisi. V/1112. 2004 yusuf dagan 195
bu ayette anlatılan yiısaklaınaııın müslümanlardan ziyade cilıaııaıı geri kalan
münafıklarla ilgili olduğıı görüşiindedir. Zira onlar yaptıklarının karşılığı olarak
Cehennemle cezalandırılacağından dolayı gülmeleri yerine ağlamaları ilc lelıtlit
edilmektedirler.14 Bu ayetten gülmenin yasaklığı ilc ilgili herhangi yonıımın ı,:ıkıııası
söz konusu olamaz. Çünkü .. Giildiiren de ağiatan da O 'dur" ayetinde olduğu gibi
. Allah gi.ilnıeyi insaııın rahatlaımısı için yaratmıştır. 25 /yrıca lııı ayet. gülmenin
dolayısıyla ınizahııı rııri olduğunu ortaya koymaktadır. Kur'an'da gülme (!/tfı/i)'nin
fıtrattan geldiği anlaşılan ayet in dışında giilıı1c, Hz. İbrahim ·c Lut kavminin h dak
haberini verıneye gelen ıııcleklcrle ilgili ayetıe sevinmek anlamında geçınektcdir. 21
'
el-' A~~ad bu olayda Hz. ibrahim'in hanımı Sare'nin gelen habere gülıncsi, bir
taraftan sevinç diğer türaltan şaşırına olmasından dolayı mizahi olarak
. d,eğerlendirmektedir. 17 Yine f-iravun ve kavminin ileri gelenkriııin tv! usa ·nın
sözlerine28 ve inkarcıların Hz. Nuh'un Tufan'a karşı gemi yapmaya başladığında ona
gi.ilmelerinin29 geçtiği ayetler~lc de alay anlaınındadır. en-Nemi Suresi'nde bir
karıncanın Hz. Siilcynıan ·ın ordusunun kendilerini çiğnememel eri için yuvalarımı
gimıesi ile ilgili çağrısına tavrı. tehessiim ve di/ık (giilnıe) kelimeleri ilc :;;öyle
anlatılmaktadır: "Fetchı:ssı•mı: !fu[ıike11 min lfaviilı/i ( W.9-'i u--c !S::.L...cı .~ =
Onun sözünden dolızJ'I giilaek telıessiim etti."30 Bu olayda büyük bir' iktidar salıibi
Hz. Süleyman ile kiiçi.ik cüsseli karınca bir karededir. Böyle iki zıt varlığın biraraya
gelmesi mizaha sebep, olmaktadır. .ıı Nitekim nüktcdan ci-Ciil)i? de lıu nlayııı ıııizalıi
olduğunu şöyle izah eder: .. ilir roı·tt.ı:fun sö::. ii, çok hoş !ıir IH'I'iit.lir (/ikm;, lı ir llll'C/11111
hakkında dinlenen lıir ftkm gilıi mizahi olaylar insanları giildiiriir. Aym şekilde
bana (ei-Cii{ıi?'e) giire 11:::. Siileyman, kiir,:iik kamıcw11n yapllğtnt giilii!ı~·
bulmasmc/an dolayı giilmiiştiir ... .ı:!
İslam'da ınizahııı yasaklığına dair delillerinden bir diğeri de ''Onlar !ct.~"
yani boş l'e yarw:1·c şL:I'hnlcn yii::: ç·eı•irir/er" 33 ayeticlir. 13u ayeııeki /agı·'iıı he::!
(mizah) anlamını da ihtiva l!lıncsi sebebiyle mizalıtan yüz ı,:cvrilınesi. yani ıııizalıııı
yasaklığı anlaşılnıakıadır 34 1 !albuki bu ayetteki /agı·, /llah·ııı emrinin dışına
çıkmak, yani ona itaat etıııcıııcktir:15 ·Ancak Kur'an 'da insanları kiiı,:iik clü~iirıııek
"Zcıııafişcrl. Canıilah Malımüd lı. 'llıııcr. cl-lüşşaf, ll. y.y., ı.y. '· 2%.
·" Zcınagşcrl. cl-Kcşşilf.IV. ~2X.
'" Hüd. 11171.
"el-' Akkiid. 'Abbas Malı müd. Culıa cd-diihik cl-ıııııdhik, Bcvruı. 1969• 137'J. s. •ııı.
"Mıı'ıı;i~ün. 23/110. . . · · . · · -
,., Nccnı, 53/52-61.
w Nemi. 27/19. 11 Zıt kavmıııları ve ncsııdcri lıir:ır:ı!:ı gcıinııc mizalı ıekııiklcriııdeıı s:ıyılııı:ıkı:ıdır. llkt .. Dıığ:ııı. :ı g c ..
s. 43, 80.
"ei-Ciihiz. cl-Hawviiu. 1'. 211.
"Mu'ıı;iı;üıı. 2:11i u ZeıııagşcrL ci-Kcşşaf. lll. 175: ilımı·l-llatib. "cl-1lıı/.al) ,.c '1-i'ukalıc li 'I·İ,I:iııı". l'r-Hisalcıu '1-
İslaıııiyyc, s.y. 21, s. 43.
"İbıııı'l-tJaılb. "cl-1·lıızül.ı ,.c·I-J'ııl•iilıc rı·l-islüııı". cr-Risalctu'I-İslaıııiyyl'. '·Y· 21. '· .ı.ı.
196 hz. peygamber ve mizalı
gibi sebeplerle yapılan alay: ··Ey miimi11ler! Bir topluluk diğer hir topluluğu alaya
almasm ... " 36 gibi ayetler ilc kesin olarak yasaklanınaktadır. 1yrıca Kur'an'da
inkarcıların inanantarla alay etmeleri ile ilgili örnekler de yer alıııakıadır. 37
Mizalım yasak oluşu ile ilgili görüşler, bazı hadislerin yoruımmdan
kaynaklanmaktadır. Halbuki bu konuda. gelen şu rivaycttc, insanın vakarıııı ve
ciddiyetini ayaklar altına alacak şekilde yapılan mizalı kötülenıniştir: "Arkadaşmla
tartışma ve şakalaşmaf·'x Aynı şekilde kahkahalarla gülmcyi yasaklayan rivayetler.
· de bulunmaktadır: "Çok giilme, :::ira çok gülme kalbi öldiiriir ... >•ı Hz. Ali' nin ( ö.
33/653) şu sözleri de bu hadisleri desteklemektedir: "Çok mi:::alı ciddiyeti tı::allir,
kimin şakacı mi:::ac:ı dallll galip gelirse aklı fesada uğrar. kim ç-ok şaka yaparsa
ciddiyeti yok.o/ur."40 İslam biiyüklerinden bir kısım da aynı düşünceden hareketle
mizalım yasaklanması ilc ilgili görüşü savunmuşlardır. Bunlardan Ebü Sulcymi'in edDaranl
( ö. 215/830 ): ":lli:::alıı kötii görüyorum. zira o haktan u:::aktır"~ 1
• Öıncr b.
'Abdi!azlz (ö. 1 O 1 /719) de: ·'Mi:::alıtaıı sakı11! Çii11kii çiı;kinliği celheder Fe /w Ipierde
kin bırakır"41 ve ei-AI)ııcf b. l).ays (ö. 72/691) da: "Şakacı e(i•ndi o/ama::: l'e
mi:::alıçıya tazim giisterilme='·4
-' dcmişlerdir.
Bütün bu rivayel 'C görüşlere baktığımızda, insanın ciddiyetini yok eden ve
onu hafif alan, kin ve düşmanlığa sebep olan mizalım yasaklandığı ve bunun
dışındaki dunımlanla da izin verildiği anlaşılmaktadır. Zira yaş:idığı dönenide
insanların en güler yüzlüsü olan Hz. Pcygamber,44 mizal11 yasaklamak şöyle dursun,
bir psikolog edası ilc onun bir ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır. Nitekim salıabcden
l:lan?ala b. Rebl' (ö. 45/(ı(i5), evinde ailesi ile şakataşarak gülüp cğlcnıncsi üzerine
münafık olduğu düşlineesine kapılınış ve durumunu anlatmak için Hz. Peygamber'in
yanına gelmiştir. Onun iı;indc bulunduğu sıkıntılı halini f~ırk ederek şöyle demiştir:
"Ey Jfa11{:ala! İnsan bu::: en iirle olur, bazeıı böyle .olur. "
45
Hz. Peygamber bizzat şaka yaparak da mizalım bir ihtiyaç olduğunu
. göstenniştir. Bir giiıı Ebü l·lureyrc (ö. 74/693), Hz. Peygamber'in hareketini
anlayaınamış ve bu hareketi beklememiş olmalı ki, yaptığı karşısında: "Va
"' H ucurat, 26/1 1. 17 Kur'an'da alayla ilgili' ibtlull.ıallın cl-~lııiıL Uslübu's-su!Jri_ı:ı·eji'l-f:Cur 'fini'I-Kı:rıln adlı bir eser telif
etmiştir (Kahire, 1987 ). 1
' Tirmizi. Birr. 58.
"' Tirnıi~L Ziihd.2: ibn l'vtfıcc. Ziilıd. 1'1.24.
'" Muru~ve, a. g. e .• s. 14-15.
" ci-J:luşrl, a. g. ·c., s. 49. 42 ci-J:luşrl, a. g. e., s. 49: Zcnıa.ışerl. cl-1lusta~ii fi cın§iili'l-' Aralı. 1. l3cyruı. l40Ö' ı~JX7. 452. 41 ei-J:luşrl, a. g. c .. s. 49. 44 Tirnıi;ı:l, Menü~ıb, 1 O: Al_ınıctl lı. l.lanlıcl. a. g. c .. 1 V. 190. _ _ 45 İbn Macc, Ziihd. 28: cl-llaiıtlfıt!L Elıü 13ckr Al)nıcd lı. 'Ali b. Şfıbit ci-IJailı. Kitalıu't-l:ı!lil ve
lpkiiyatu't-!ufcyliyy)n f( :ıglıarihinı ve ncviiılirilıiın ve eş' ari h i ın. tlık. 'Abdullah ':bdurral_ıtın
'Useylfin. 1406/1986; s. 59: ibnu·l-t'cvzl. Ebü MuJ:ıanınıcd l'vlul_ıyiddin Yüsur b. '!lıtlirral)ıııfın b. 'ı li
ct-Teyıni ci-Bckrl. Ağhanı'l-l):ııniı:a vc'l-ııııığaffclln.Bcynıt. 1405/1985. s. (ı.
C. O. ilahiyat fakGitesi dergisi, V/1112, 2004 yusuf doğan 197
Rasulel/lalı! Bize şaka m1 yap1yorsım'!" d!yc sonınca o da: "Evet, hen şaka yapamn.
fakat sadece doğruyu söylerim" cevabını venniştir. 46
Hz. Peygamber şaka yaparken dikkat edilmesi gereken kurallar olduğunu
belirtmiştir. Ebü Hurcyrc hadisinde olduğu gibi mizahı, yalan ve uyd~ınna sözler
söyleyerek, bir anlamda insanlara manen zarar verecek şekilde yapmamak, şak'a· ile
de olsa bir kişinin ınalımı cl K.oymamak47 herhangi bir kimseyi· klıı:lwtınanıak ve
tedirgin ctmcınek x gibi kurallar bunlardan bir kısmıdır.
Yukarıda geçen sözlerinden onurlu bir mizaha oltimlu bakıin Hz. Ali'nin
insan psikolojisi açısından konuya bakarak şu. sözleri ilc onu teşvik etmiştir:
"Bedenler yorulduğu gihi giiniiller de yarıtlur ve usamr. Kalplerini:i dinlendirin ve
ona ulaşacak hikmet yol/amu w:~vl/1. "
49 Aynı şekilde sahabeden İbn 'Abbas
(68/687) da arkadaşlarıyla oturduğu zaman bir süre konuşur . .. Snlıheti değiştirin"
diyerek Arap hikayelerini anlatır ve bunu tekrar tekrar yapardı. 50
Ayetler, hadisler ve İslam alimlerinin görüşlerinden mizahııı
yasaklanmadığı, anca.k hir kısım sıııırlar getirildiği anlaşılmaktadır. Getirilen
sınırların insanın onuru ve ciddiyetini korumaya yönelik olduğu göriilıncktcdir.
4. Hz. Peygamber Oöııcnıindc Mizalı
İslam kültüründeki mizalı anlayışının belirlenınesinde Hz. Peygamber'in
konumu önemlidir. Zira. o çok neşeli bir miznca sahip olması sebebiyle sözlü ve fiili
olarak şakalarını çocuk. genç, yetişkin v~ ihtiyar herkese yapmıştır. O çocuklardan
torunları Hz. Hasıııı (ii. 97171 5-16) ve Hüseyin (ö. 61/680) ilc çocukluğundan ·
itibaren uzun yıllar yanında bulunan Enes'le (ö. 93171 1) şakalaşmıştır. 51 Cabir'in (ö.
· 74/693) anlatlığına göre Hz. Peygamber Hasan ve Hüseyin 'i sırtına bindirir, dört cl
üzerinde yürüyerek "Deı•eni: ne giizel deve, siz de ne ~vi binidlersiniz" diyerek
onları taşır'2 ve yine Hz. 1 la~an'ı "Yaramaz, lıaylaz" diye çağırırdı. 53 O Encs'in
ailesini de zaman zaman ziyaret c~erdi. Bu ziyaretierin birisinde kardeşi 'Uıııcyr'i
çok üzgün görünce sebebini sorar. Onlar da çok sevdiği ve devamlı oynadığı
"' Bubarl, Edebu'I-ıııurrcd. thk. 1'-lul)amıııcd 'Abdull5üdir 'Ata. (Bab: 133. Hadis: 2Cı5). lkynıt.
1410/1990, s. 89; Tiııııi~f. Bi"ıT. 57; Ebü Davüd, Edcb, 91. 47 Bir hadiste Hz. Peygamber bu gerçeği şiiyle ifade etmiştir: "Sak m sizden biriniz ~anleşinizin a.>as/111 lll!
şaka ne de ciddi alsm. ller ~im aldı ise ııcri iade etsin." Bkz.: Tirıııi~l. Fiıcn. 3. 4
' Böyle şaka şu lıadisle yasaklanmışıır: .. Sahabc Hz. Peygamber'le birlikte ynlcuhığa çıkarlar. O esnada
birisi uyur. Şaka maksadıyla IyiViincı ip sarkııırlar. Bunun üzerine o kişi korkmuş bir şekilde ııyaııır.
Bunun Uzerine Hz. Peygamb~r şiiyle buyurur: "Bir miisliimanm diğer /ıir miixlii11ıalll kıırkı11ma.,ı fı,;Jal
almaz." Bkz.: Ebü Davüd. Edch. sı cl-l;lanefl, a. g. m:. ci-J>jfılc. s.y . .ı. s. 4M; Rozcntlıal, Fraıız. Erken islam'da 1lizıılı. ÇC'. :lınm
. Arslan, istanbul, 1997, s. 7: Kiileıı. Akif. "Asr-ı Saadette Mizalı". Biifiin Yiiıılt•riylc Asr-ı Sa:ıdcıtc
İslam, IV, istanbul, 1994. s .. ıcı4. · 51 Hcy§enıl, Nü;cddln. 1tccmc' ıı'z-Lc'aid ''" ıııcıılıc' u'l-fcvaid. IX. Bcynıı. ı-ıtıXiı •ıxx. ~. ı X2. 51 Bubarl. Buyü', 49. Lilıfıs. (ıli: .ı.ııncd b. Hanbel. el-Musı.ıed, ll. istanbul. ı 9S 1. s. D 1. 532.
. 198 hz. peygamber ve mizalı
kuşunun öldüğünü söylerler. Hz. Peygamber. küçük bir çocuk olniasına rağmen ona
takllğı lakapla: "Er 'Umı~rr.' Ne uldu Nugeyr'e?" 54 diyerek şakala~ır ve üzüntüsünü
hafıfletir. Daha sonraları her gördüğünde böyle diyerek onunla şakala~ırdı. 55 Burada
Hz. Peygamber'in isimkriıı sonunda hoş değişiklikler yaparak mizalı yaptığı. yani (r
harfini kullanarak) scci ik ıııizah yapıldığı görülmektedir. Ayrıca Hz. Peygamber on
yaşından itibaren En es· k: "hT ?ı! '1-ıqwıeyn (Ey iki kulu/dı)" diycn:k şakalaşırdı. 5
"
Hz. Peygamber çocuklarla şakalaştığı gibi örnek bir aile reisi ol;ırak ailesi ilc baş
başa kaldığında onlarla da şakalaşırdı. 57
Ö dini öğretmek. alılakı terbiye vennek. Allalı rızasını kazanmak. sevgi ve
muhabbet bağı kurmak: gaın. keder ve sıkıntılarını gidemıck amacıyla salıabcden
yetişkinlere de şakalar yapmıştır. 58 Hz. Peygamber'in yaptığı bu şakalardan -bir
kısmına yer vereceğiz. Bir gün kendisini bir deveye bindirıııcsini isteyen bir
sahabiyc "Seni deFe yuıTusuna hindireyim" şeklinde verdiği ce·abına şaşınlığını
gören. Hz. Peygamber ıdıessüm eder ve: "Biitiin deı·clcr. hir unu ılcTt!ııin ycn'l'usu
değil midir?" demek suretiyle şaka yaplığını ilısas eder.''' Eııccşc isminde bir salıabi
Veda Haccı dönüşünde llz. Peygamber'in hanımlarını taşıyan deckri sürıııcktedir.
Yanık scsi ve hızlı ritmiyle söylediği şarkılar develeri coşturunca Hz. Peygamber:
"Ey Enceşe! Yaı•aş siir /ıi//ur/arı lumwrıism" diyerek lıaııımların nazik olduklarını ..
bu süratten incincbilccckleriııi ima suretiyle şaka yapar.6
° Ccnnetc girmck için dua
. etmesini isteyen Ensarlı ihtiyar kadına Hz. Peygamber: ··sen hilmiyor ınusım.
ilıtzrarlar cennete girme::" deyince. kadın üzüntüsUnden ağlamaklı hale gelir. Hz.
Peygamber gülerek. "Sm lıi1· 'Unları (kadm/arı) bakire. eşierine ıliişkiin ı•e /ıepsini
ay111 yaşta kı/mışadır .•. ; ctreliı;i ok11madm mı'!" dcdi."2 Hz. Peygamber onun ihtiyar
haliyle değil de, genç olarak cennete gireceğini böyle bir şakayla bildirmiştir. Onun
yaptığı en meşhur şakalanlan birisi de bir kadına kocasının gözlinde ak olduğunu
söylemesiydi. Kadın üzgliıı bir halde kocasına gelir "C Hz. Pcygaıııber'in kendisi
hakkında söylediklerini aklarınca adam bunun bir hastalıktan ziyade herkesin
gözünde bulunan bcyazlığ.ı kastcıtiğiııi belirtir.1
'
3 Ayrıca Horoz kuıbaıı etmek istcycıı
müczzin Bilal'e (ö. 20'(ı·ll ı: "'Bir miie:::::iıı diğer miie::::::ini kw/ıun eılcr mi:·····~ "C
;.ı Nujp.:yr (_;:--i..i) kelimesi mt.i.n ı ~p..:ı·ııı i:-. ın-i tasğiri- kliçliltınc i:-;mi-dir.
,; Alııııcd b. ~ıaııbel. a. g. c .. 1 t!. ı~~: ·ı llıııi~L Bi IT. 56.
'" Tirıni;fl. Birr. 57. 57 ibıı Maıı~ür, a. g c .. XIII. 523 5
' Zcyııü. Mulıa_ınıııed b. l'cıııll. . ılafıu•ı.bıaııı li'l-ıııucıcıııa'. 'Uınıııfiıı. ı 401 ·ı 'i~ ı.'· 5. 5
'' Bu!:ıarl, Edcbu'l-ıııııl'rccf. s. x•ı t ll. ı. u. ll. 26~): Tirıııi;::l. Birr. 57: Ebü Davüd. hldı. X4: L"l-i~ldıiiııl. ;ı.
g. e., I. 282: Nuvcyrl. ~ilıiihuddl" ,J.ııncd b. 'Abdiı~chhüb. ~ilıayctu'l-crch ıl funüni'l-cııch. IV.
Kalıirc, ı.y., s. 4: ibnu't-c,·,zl. E~ld}ii'. Kalıirc. 130-1, s. 140.
"'' Dariıııl. isı i ·~an, 65: Bu!Jarl. Eıtchıı'l-ıııııfrccf. s. 88. (Bab: 133. Hadis: 264 ı.
"' Voikıu. 56/35- 36. 1
'
2 el-işfclıfıııl. a. g. c .. 1. 2X2: Nt/ C) ri. a. g. c .. ıv. 3.
"-' ibııu'I-Ccvzl. E~kiya'. :;. 1~11: Nmcyrl. a. g. c .. IV, J.
·"' Malımüd 'illi. a.g.ııı .. cl-'a' yıı'l-isıaıııL sayı -ll O. s. 41.
C.Ü. ilahiyat fakültesi dergisi, VI/J/2, 2004 yusuf doğan 199
acele çağırttığı bir adaıııııı yerı-i banyo yapmış halele geldiğinde işini at:cleye
getirdiğini söyleyerek şakalar yapmıştır. 65
Hz. Peygamber salıabcyc şakalar yaptığı gibi salıabc de ona zaman zaman
şakalar yapmıştır. Hz. Peygamber ise onların bu şakalarına tebessüm veya ımıkabil
bir şakayla cevap verıniştir. '" Bunlardan da bir iki örnek verebiliriz. Tebuk selerinde
'i vf b/Malik (ö. 73/692 ). ltiiı;ük bir deri çadırda bulunan Hz. Peygamber'in yanına
gelir, selam verir, _selamını aldıktan 'sonra Hz. Peygamber: "içai gir" deyince o Cla:
"Biitiin viicudum/a 1111 roksa J'L11"1Styia 1111 ya Rasu/e//alt?" deyince "Eı•et, hiiliin
viicudwı/a" der. 67 Yukarıda Cabir rivayetinde de geçtiğigibi Hz. Ömer (ö. 23/644).
Hz. Hasan ve 1-lüscyin'i iki omuzuna oturtımış halde görünce onlara: "A!ttm:::.daki at
ne kadar kıymetlidfr?" diye şaka yapar. Her ne kadar Hz. Ömer, Hasan v~ Hüseyin 'c
hitap etmişse de Hz. Peygamber I-Iz; Ömer' e: "Onlar da ne (vi binicidirler!" diye
karşılık verir.68 Hz. Peygamber kendisin_in bineğe benzetilmesine kızmamış, hatta
esprili ola~ak cevap bile vermiştir.
Hz. Peygamber'i her konuda kendisine örnek alan salıabc de kendi
· aralarinda şakalaşınışlanlır. Bu konuda cn-N ega' ('ye şöyle soru soruldu: "'Sa/w he
şaka/aş tp gülerler m~ı·di? ()da: Eı•et! Kalp/erindeki iman da kökiii dağlar gihiı•di. "
69
Onların bu durumunu tabiünden Bekr b. Abdiilah el-Muzeni (ö. 106/724) şöyle ifade
eder: "H:::.. Peygamber 'in saltahesi birbirlerine ka rp u:::. alarak şaka/aştrlardt. "
70
O dönemde ileri gelen salıabilerden Hz. Ebu Bekir (ö. I 3/634 ), Ömer,
Osman (ö. 35/655) ve Ali'nin mizaha olumlu baktığı yaşanan mizahi olaylardan
anlaşılmaktadır. Mesela. 1 Iz. Ebu Bekir'in böyle bir tavır sergilcdiğini Bu s ra 'ya
ticaret için gittiklerinde Nu' ayınan 'ın orada arka.daşı Suveybı!'i satmasını konu alan
şakaya hoşgöriisü ve zaman zaman verdiği hazırcevaplar göstcrıııektedir. 71 Onun
hazırcevaplılığı şu olayda görülür: Bir gün elinde elbise olan bir şalısa elindeki
elbisesinin satılık olup olıııadığıııı sorunca adam: "Lif ve aş/a(ıakelliilt r~i J '1
..11 ) lfaytr, Allalt ~rili,!!,ini ı•eresice" diyeceği yerde yanlışlıkla "'L:T aş/a{ıake/I;Th (
..11-•bl ,.,1) = Aİtalt ~rili.!!,ini ı·ermesin" diye cevap verince bu yaniışı anlayaıı Hz.
Ebu Bekir: "Keşke. Ui ı·e aşla[ıakelliilt (..11 ·•bl ,.,i J '1} llı~l"lr. Allalı il'il(ıfini
l'eresice- deseyelin ıle hant~yı~wcağm duayt beddua ile kanş11rma.1·aydm'' dcr.'2
Hz. Ömer de ciddi ve disiplinli birisi olmasına rağmen hem ailesi hem de
tebaasındaıı bir losını insanlarla şakalaşınaktan geri kalmamıştır. Yukarıda
zikrettiğimiz olayda !Iz. l'cygaıııbcr'e yaptığı şaka bunu ispat etmektedir. el-Ciil)i?
''
5 Buharl, Vudü ', 34.
• '''' Kötcn. a. g.· ın., Bülüıı Yiiıılcriylc As r-ı Sa adelle islam, IV. 466.
"
7 Ebü Davüd. Edeb. 92: İbn l'vlikc. Fiıcıı. 25.
''' Hcyşeıııt, a. g. c., IX. 1 S 1-1 X2. . _
""Ma'rüf, a. g. c., 1. 7: l'vlal)ıııüd 'Ali, a: g. ın., cl-'a'yu'l-lslaıııi, s.y. 410. s. 41. 70 Buharl, Edcbu'l~ıııufrcd. s. HlJ. (Balı: 133, Hadis: 266). 71 Hz~ Ebü Bekir'in lıazırcc·aplılığı ilc ilgili örnek için bkz.: İbn l).uıcybc, a. g. c., ll. 21 (ı-217. 72 cş-Şc'lilibl, Lcliifu'l-lıı!f. ılı!;.' l.lıııcr el-Es' ad. Bcynıl. 1407/1987. s. 28.
200 hz. peygamber ve mizalı
onun şakalaşması konusunda şunları anlatır: "H::. Ömer as1k surati! olmasma
rağmen: Biz ailemiz/e baş lıaşa kaldJğımızda sizin gibiyi:: (.)·aka yapan::), derdi). "
7
·: O
zaman zaman sıradan insanların yanlış tavırlarını el.eştirınek amacıyla şakalar
yapmıştır. Bir gün Hz. Ömer önemsemeden namaz kılan bir bedeviye baktı. Bedevi
namazı bitirdiğinde duasında: "Ey Allah 'mı! Beni hurilerle eFiendir" deyince Hz.
Ömer: "Be adam! Pamy1 ~)'İ iidemedin, ancak diiniir oldıtğwı kadmm dalıa
kıymetlisine talip oldun" dedi.74 Halifelerden Hz. Osman'ın da aştığıdaki
Nu'ayıniin'ın şakasına tepki gösterınemesinden mizaha hoşgörü ilc baktığını
anlamaktayız. Yine yukarıda Hz. Ali~nin 75 • inizahla ilgili görüşlerine yer vermiş ve
oıiiın seviyeli bir mizııhı destekleyen bir halife olduğunu söylemiştik. 71
'
O dönemde salınbeden bir kısım şahıslar şakacılıklıırı ile meşhur
olmuşlardır. Bunlardan birisi de Nu' ayınan 'dı. 77 Onunltı ilgili olarak Bu s ra 'yıı
ticaret için gittiklerinde ornda arkııdaşı Suveybıt'i satması, R Hz. Pcygambcr'c bal
hediyesi,79 bedeviye deve kcstimıcsi,811 müşdklere anlattığı kehanetlerle ilgili olııy,sı
Ebu Sucyan'la dalga geçmesi 82 ve amfi sahabi Mabreme'yc Hz. Osıııan'ı
dövdiirdiiğü olay, 83 kaynaklarda geçmektedir. Nu' ayınan 'dan başka salıabcden
'-' cl-Cal)i~. Resiiil. lll. 96. 74 Nuveyrl, a. g. e .. IV. 3. 15 Hz. Ali hazırcevaplılığıııı ıııulıaıaplarıııa verdiği cevaplarda gösıcrnıişıir. Bir Yahudi lıir giin on<~ HL
Peygamber vefiıt eder cııııcz En~ar'ın lıalilt:ııiıı kimden olacağı ilc ilgili taııışııı:ı lıa~laıımı~ını ekşıirince
Yahudi'ye şöyle cevap verınişıir: "Kcilılı:uiz 'i geçer geçme= H:. :/usa 'clwı kmclmi:e Jllll Y"J'111<1SII1ı
istediniz." Bkz.: Mal)ıııüd 'Ali. a.g.ııı .. cl-Va'yu'l-İsliimi. sayı410. s. 42. 71'lbn 'Abdirabbi h, Ebü 'Uıııcr Şilıfibddln Al.ııııed b. Mııl)aınıııed el-~urııbl el-l:ndclusl. cl-' ııuıu'l-fcr.ld.
tlık. Al)ıııed Emin. İbrahim ci-Ebyiirl. 'Abdusselfiııı M. Harün. IV, Kah i re. l94 1
l. s. (ı-R: cl-l'vlcs' iiJI, a.
g. e., lll, 46-47 .' 77 Nu ve yri, a. g. e .• f V, 3.
'" Bu olay Hz. Peygamber'in ,·ciiııından h ir yıl önee olmuştu. Hz. Ebii Bekir. Nıı' ayınan T arkadaşı
Suveybı!'le birlikte ticard için Bıısrıı'ya giııııişti. Nu' ayıııfın eşyaların başında bekleyen Suvcyhı'e
geldi ve ondan. yiyecek bir şeyler istedi. Suveybıt. Ebü Bekir gelıncdcn olııı:ız deyip reddedince
Nu' aymfin: "Va/lcilıi! Seni Aı:dıracak bir iş yapacağım" dedi ve az ileride bıılunmı deve ıüecarlarına
·gitıi. Onlara:" Malıareili bir Arap külem mr, saim alır mısmız? Fakat o rak knuuşkwı biridir, /ıclki siz~.
benlıiir bir insamm diyebilir. E."ğer almı~l'tlcaksamz, kölemi bana karşı kötiiliik yapmaya s~l'k~tmeyiniz"
dedi. Onlar da: "Hayır! Onu. ı m del'eye alırız" deyince Nu' ayınan devclcrc ı.loğrıı gilli. onları bağladı ve
daha sonra alıcıların yanına geldi, Suveybı!'ı göstererek: "İşle bu. buyurı/ll alın" dedi. Onlar ı.la
Suveybı!'e kendisini salın aldıklarını söyleyince: "O yalancıdır. ben hiir hir imamm·· dcdiysc de
aldırmadılar ve "Tamam. o s~nin ılurıımımu bize bildirdi' deyip ipi boynuna geçirdiler 'C giillirdiiler.
Az sonnı Hz. Ebü Bekir geldi. Durum kendisine anlatılınca arkadaşlarıyla giııi. ılcvclcrı geri verip
Suveybı!'ı kurtardı. Sefer diiniişii olay Hz. Peygamber'e mılaıılınca. aslıanı bir yıl hoyıınea buna
güldüler. Bkz. Al.ııned b. tfanbcl. a. g. c., VI, 316: İbn Mfıce. Edcb. 24: İbn 'thdilbcrr. Ehii 'Uıııcr
Ceıııaluddln Yüsuf b. 'Abdilifılı b. ~lııl)aınıııed en-Neıııerl. cl-İsti'iih ıl ıııa' rifl•li'I-Aşl}iilı. ılı k. 'Ali
Mul)amnıed Bedivl, IV. Beyrut. 1401)iJ89, s. 1526-1527: İbn f:laccr, Ebu'l-Fa~l Şilıiibuddlıı .-l_ııııcıl h.
'Ali Mul)aınmed el-' As~alfınl. cl-İşalıc ıl tcıııylzi'ş-Snl}cbc. ılık. 'Ali l'vlul_ıaııııııcd lkeiivl. VI. llcynıı.
1412/1992, s. 464; Nııvcyrl. a. g. c .. IV. s. 3-4; el-f:luşrl. a. g. c .• s. 53.
'"İbn' Abdilberr, a. g. c .. IV. 1521J: İbn l:lacer. u. g. e., VI. 464; Nuvcyrl, a. g. c .. 1·. '· 4.
'"İbn' Abdilberr, a. g. c., IV. 1527; İbn f:lacer, a. g. e .. VI. 465.
"' lbn f:lacer, a. g. e .• VI. 466.
"lbn f:lacer, a. g. e., VI. 465.
'
1 Hz. Osman zamanında geçen hıı olayda Maurcıııe 115 yaşında ve kördiL Bir gün ıııcsciııc ııııınırkcn
küçük abdcst bozmak için kalkar. Gözleri görmediğinden nereye giııiğini liırk cdeıııe1. ve ıııc~c:id tlışıııa
çıktığını zannederck oturmak isıcr. Elruliııdakiler ıııescille olduğunu ikaz edince hıından vazgeçer. llıı
C.Ü. ilahiyat fakiıltesı u"'Y'~' .-~u .. -:. LU04 yusuf doğan lU ı
.Bureydctu'l-Esec1Lx4 llz. Ali'nin kardeşi 'A~lls5 ve oğlu Hasan.'" Ebü Hurcyrc.s 7
Mu' aviyc b. Eb) Siilyanxx ·c 'Abdullah b. Revai)a, 89 ibn Ebi 'Ati~ 'Jqdullah,'111
gibileri şakaları ve hazırccvaplılıkları ilc tanınmışlardır.
Sonuç
Kur'an ayctleri, Hz. Peygamber'in ve sahabenin şakalarına dayanarak
İslam'ın vakartı mizaha izin verdiği ve insanların şahsiyetini ayaklar altına alan
mizahın yasaklandığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu konuda Hz. Peyganibcr'in
konumunun çok önemli olduğu görülmüştür. O ihtiyaç olduğu bir zamanda şaka
yaparak yerli yerinde ınizahın nasıl yapılacağını göstermiştir. Bunu yaparken de
doğnı ve gerçek sözleri kullanarak içinde bulunduklan strcsli ortamdan çıkarmış ve
insanın onurunu ayaklar altına da almamıştır. Böylece mizahın nasıl yapılacağını
pratik olarak uygulayarak göstermiştir. Bu konuda Hz. Peygaınber'i örnek alan başta
eşi, halifeler ve salıabc uıııııı gibi tavır göstererek şakalar yapmışlar ve kendilerine
yapılan şakaları da hoşgörü ilc karşılamışlardır. İslam'ın ilk dönemindeki mizaha bu
bakış açısı ve mizalı iirııcklcri, mizalı edebiyatının gelişmesinde önemli bir etken
olmuştur.
esnada yanına gelen Nu' ayıııfın onu biraz öteye. mescidin öbür köşesine götürür lo kat iş işten geçmiştir
Malıremc. bevlctıııeyc başlayınca etnıfıııdakiler yine, mcscide bevlcdiyorsun diye b:ığırırlar. J'vlalırcıııe.
buraya kendisini kimin getirdiğini sorar. Nu' ayman olduğunu öğrenince de: ··(~cr """ lıir elimu
geçirirsem, l'alldlıi hu "-'<(1'1 hgün mcscillc Malırcmc'ye rastlar. Ilalife Hz. Osman da mescillc namaz kılıııaktadır. Hz. Osınaıı ııam:ız
k ılarken kendisini ıuııııaza 1-erir. dışarıyla ilgisini kcscrdi. Nu' ayıııfin J'vhıbrcmc'niıı yanına gelir ve ona:
."1/d/ô Nu 'aymiüı'ıı kızıyor mu.w11:'·· der. O da: "EI'et. o lll!rede, ba11a güster" dcr. Nu' ayıııfın da Hz.
Osman'ın yanımı götiiriir 'C "İşte bu!'' deyince Magrcmc hemen asasıııı kaldırır ve Nu'ayman diye Hz.
Osınan'ııı kaliısımı indirir. l!u olaydan sonr.ı Mahrcmc'nin akr.ıbalurı Nu'ayıııaıı·ı eczalantlırınak için
loplaııırlar liıkal Hz. Osııııııı. lledir clılindcn olduğo için bunu j'Abdilbcrr. a. g. c., 1 V, 152X-152'1: İbn I.Jaccr. a. g. c .• VI. 465.
' A~mcd b. l:lanbcl. Mılıccn h. ci-Etlralan Dccdil'la ilgili rivayel ettiği hadiste llıırcydctu'l-Escdl'ııin
şakacı özelliğinden Şii(ıi!ıumu=:l(ı:Jt 'iiiziiylc bahseder. Bkz.: Alımed b. l:lanbel. n. g. c .. V . .12.
" Akil iyi bir belagat ve lı:ızıreev:ıplılık yeteneğine sahipti. Bkz.: cl-Calıiı:. cl-Beyan n'l-telıyln, 1.
Bcyrut. 1414il993, s. 304: İhmı'I-Esir. Usdu'l-glilıc li ma' rifeti clıli'ş-Şalıalıc. lll. llc}rttl. I.JtllJ-'I'IH9,
s. 561: ZirikiL IJaynıddtn. cl-.'liiııı, IV. Beyruı, s. 242.
'" Hz. Ali'nin oğlu Hasan kihar 1c nüktcdan ıııizaca sahipti. Bir dcfasıııda kendisine 'C babasına siivcn
şalısa kibar davranmış ve oıııı evinde de ıııisalir olarak ağırlaınıştır. Onunla ilgili mi1"1lı genelde
Mu'aviyc ve ailesi ilc ilgiliydi. Uunlan.la da sıısturucu cc,·apl.ur vcııııiştir. Bkz.: cl-l.Juşrl. a. g. e .. s. 73-
74~ ibn tıalli~ün, Ebu'l-' Abbas Şeııısu·u-dln Alı med. b. tvlulıaınıııcd b. Ebtlkkr. 'cfcyaıu'l-a' yan 'c
cnbliu cbniiiz-zcıııliıı, ll. lkvnıı. IJlJX:IlJ7S. s. (ı5-6'1.
"'DurıimŞ. İsmail. "Hczl" ımı.: Ili.. XVII. İsuıııbul, 199t!. s. 304-305: tluseyiıı cs-Seyyid. :ı. g.e .. s. 73.
" İbn f5.utcybc. a. g. c .. 1. 43X: L'l-l:lıı~rl. a. g. c .. 74-75 .
''' cl-l:luşrl, a. g. c .. 54- 55.
•ın Konumuna bukın:ıksızın herkese şaka } apan İbn Ebi 'Alt~. Hz. Aişe 'ye iilüııı dii~cğindc bi k. şaka
yapmıştır. Bir gün Hz. Aişe lıastalamnış yalıyorkcn. İbn Ebi' Ati~. unu ziyaret etler 1·c: "h)· <1JIIll'<:i,!!im 1
Kurbmı olayım sema. hendini nasıllıis.l'diı·orsun?" dcr. O da: "J'allıı/ıi.t Bu ıiliim dcnliılir" tlcyiııcc ilm
Ebi 'Ati~: "(~t'leyse ünemli lıir ş<:ı· dc[!.il" diye şaka yapınca o da: "Setı lıiçlıir :amwı bwıu (şakı(ı·ı
bımkmaracaksm" dcr. Bkz .. ei-IJuşrl. a. g. c .. s. 14.
202 hz. peygamber ve mizah
KAYNAKLAR
Al:ımed b.l;lanbel, ci-Musııcıl.I-V. Çağrı Yay .. istanbul. 14Ql/1981.
el-' A~~iid, 'Abbas Mal)lııüd. Cul}ii eı;!-Qal}ik cl-muı;l!ı.ik, Daru'l-kitfıbiV irabT. lkyrııt. JlJ(ilJ: 137'1.
el-Bağdadl, Ebü Bekr AJ!ıııcd lı. 'Ali lı. Şahit el-tJaılb, Kitiilıu't-taıı'iı ve l:ıilagbiirilıiııı ve ııcviidirihiııı ve cş'iirihim. thk. 'Abdullah '1bdurral.ılııı 'U seylan. Danı'lmedenT,
Cidde, 1406!1%6.
• Bozkurt, Nebi, HadislerdeFolklor Eğlence. if AV, istanbul, 1997.
---~-,.:• "Eğlence", DlA. X. istanbul. 1994, s. 483-484;
Bugiirl, Mui:ıanııned b. ismfi'il cl-Cami' uş-şal}il)., 1-VIII, Çağrı Yay .. istanbul. 140 1·1 'IX 1.
-----::-:-:-:' Edebu'l-mufrcd, tlık. Muhammed 'Abdulkfidir 'Atii. Dfını'l-kutuhiV ilmivvc. lk1nıt. 1410/1990. • . . . . . .
el-Cal} i?:, 'Oşnıan 'Amr b. Bal)r, Kitiilııı'l-l;ıayeviin, !-VIII. ncşr. 'Abdussclaııı M. Hfırün. t-.-lısır, 1 JX-1-
89/1964-69.
____ .,el-Beyan ve't-tclıylıı. 1- IV, Danı il)yai'l-' ulüııı, Bcynıt. 1414/1993.
____ , el-Bugalii, thk. Tfıhfı cl-l;lacirl, Kalıire, Dfiru'l-me'arif. 19~1 (Bu c:;crin somıııda tahkiki
yapan el-l;lfıcirl'niıı ](ı/[#ft'ı yer almaktadır).
____ , "Risaletıı't-terlıl' vc't-tcdvlr", Rcsiiilu'I-Cal}i;i. lll. thk. 'Abdiissdfıııı 11. Hfırüıı,
Mektebetu'l-!JancT. Kahirc. 1399/1979, s. 55-109.
el-Cevherl, Ebü Naşr isıııfı'll b. l:faıııııüid. cş-Şıl}.al} tiicu'l-luğa ve _şıl)iil)ıı'l-' ,nıhi))C. ıhk. ,IJıııcd
'Abdulğaffir 'A!!fır. 1-VI. Dfıru'l-' ilm, Beyrut, 1404.'1984.
Çelebi, ilyas, "Gül" md., niA. Xl'. istaıılıul. 1996. s. 177.
Çelik, Ali, "Asr-ı Saadet'te Halk iııaııçlan", Bütün Yönleriyle Asr-ı Suudc'tc Islam. V. lky:ııı Yay.,
istanbul. 1994. s. 373-J77.
Diirimi, Ebü Mul)amıııed 'ibdııllah lı. l'vlul)amıııed. Suncııu'd-DiirimL 1-11. (;:ıgn Y:ıy .. i,t:ııılıul.
140111981..
Qayf, Şev~l, Tiirigu'l-cdclıi'l-' Anıbii cl-' Aşru'I-Ciilıill, Daru'l-ıııc' fıriı: K:ılıirc. 1 •ı•ı.ı.
Doğan, Yusuf, Ikinci Atılıasi lliiııcıııi'ııdc 1lizalı (Basılıııaınış Doktora Tezi), Bursa. 2!11J.J.
Durmuş, ismail, "Hezl" md .. DlA. XVII, istanbul, 1998, s. 304-305.
Ebü Diivüd, Süleyman lı. cl-Eş' :ış cs-SicistaııT. Suncnu Ebi Diivüd. 1-V. Çağ n Yay .. istanbul. 140 1! llJX 1.
Farcs, Bicher, "Hiciv", iA. V/1. istanbul. 1964, s. 473.
Feııoglios, irene - Georgcon. Fnınçois, Doğu'da Mizalı, çev. Ali Bcrkt:ıy, Yapı Kredi Yay .. isı:ınlıul.
1999.
ei-Feyyünıl, Al}med b.l'vlııiJammcd b.' Ali. cl-l1ışbal}u'l-ıııuıılr. Mektcbctu Lubnaıı. Ucynıt. llJX7.
el-l;lıfnl, _' AbduiJ:ıaılm. Uslübu's-sugrih·c fı'l-.f$:ur 'iini~I-Kcriııı. Kahire. 1987.
el-f:laııefı, Mui:ıaııııncd Raca. "d-Fukalıc ve cşchılıfi fı J:ıayfiti'l-ferd vc'l-ımıcıcıııa' ··. ci-Js:iililc. sayı .J.
1409/1988. s. 46-4g.
Heyşenıl, Ebu'l-l;lasen Nüruddln 'Ali lı. Ebl13ckr b. SUicynıan. 1lccnıc' u'z-zc,·iiiıl ve men he' u'l-fc,·aiıl.
1-X, Dfiru'l-kutubi'l-' ilıııiyye. Bcyrut, 1408/1988.
el-l;luşrl, Ebü isl:ıli~ ibrJhlnı b. 'Ali b. Tenılnı ei-Enşarl. Cem' u'l-ccviilıir fı'l-mulal) vc'n-ııcviidir. ılı k.
Rel)iib tJıı;lır 'Akkfıvl. Daru'l-nıcnfihil. Beyıut, 1413/1993.
l;luseyin, es-Seyyid 'Abdull.ıallm Mııl.ıamnıed, cs-Sugriyye 11 cdclıi'I-Ciil:ıi?:. cti-Diirıı'l-ccıııahiriyyc.
Libya, 1988.
ilın ., Abdilberr, Ebü 'Umcr Ccmfıluıldln Yüsuf b. 'Abdilialı b. Mulpnıııııcd cıı-Ncıııcrl. ci-İsti'iilı ı'i
ıııa'rifcti'I-Aşl;ıiilı, tlık. 'Ali Mul.ıanınıed Becavl. 1-IV. Dfıru'l-kutulıi'l-' ilıııiyyc. l!cyrut.
1409/189.
'lbn 'Abdirabbih, Ebü 'Uıııcr Şihabddln il}nıed b. Mul)anınıed ci-Js:urtubl ci-Eııtlchısl. cl-' llulu'l-fcrTıl.
1-VII, tlık. Al}nıcd Enılıı. ibnilılnı ci-Ebyarl. 'Abdussclüııı M. Hfirüıı. Kalıirc. I'WJ.
ibnu'I-Cevzl, Ebü Mul.ıaııınıed ( Ebu'I-Mcl)fisin) Mul)yiddln Yüsuf b. 'Abdirral.ııııan lı. 'Ali ct-Teyıııl ciBekrl,
Agbiiru'l-l;ııını~ii vc'l-nıuğaffeliıı, Beyrııt, 1405/1985 .
...---:-:-:::-.--:-:-' Kitiilıu'l-czkivii. Kalıirc. 1304.
ibnu'I-Eşlr, Mecduddln Ebu's-Scfı'dfıt i'vlubürek b. MuiJaııııııed ci-Mcrvczl. cıı-Nihii)"<' ıl ğa..lhi'l-l:ııullş
vc'l-eşer,I-V. Muc:;scsetumaıbü'fitT isnıfi'Tiiyyiin, Kum. t.y .
...---:-:---:::--' Usdiı'l-ğiilıc li ınıı' rifeti clıli'ş-Şalınbe. Beyrııt, 1409/I'JX'J.
İbn l;lacer, Ebu'l-fa~l Şihfıbııddln il)ıııcd b. 'Ali Mul)anınıed el-' 1s~alfinl. ci-İşiilll' ı1 tcıııylzi's-SaJ:ıahc.
thk. 'Ali Mul:ıanııııcd BccfıvT,I-VIII. Beyrut, 1412/1992. ·
ibn l:Jalli~iin, Ebu'l-' A.bbiis Şenısu'd-DTn Al)med. b. Mul}anımcd b. Ebi Bcienlıiiu ebııiiiz-zcmiiıı. !-VIII. neşr. il}san 'Abbas, Daru şadır. 13cynıı. IJliX ·ı '17X.
ibnu'I-Haılb, "el-Muziih vc'l-li.ıkfılıc li'l-islfinı". cr-Risiilctu'I-İsliinıinc. s.v. 21. '· ~2-~5.
ibıı Js:uteybe, Ebü Mul);nımcd 'Abdullah b. Mus-lim ed-Dinevcrl. 'u;.fiııu'l:aghiir. ılı k. Ylı"ıl ' li T:" li
1-IV, Diiru'l-kııtııbi'l-' 1rabT. llcynıt. 1985.
C.Ü. ilahiyat fakültesi dergisi, VJ/112, 2004 yusuf doğan 203
• İbn Man?ür, Ebu'l-Fa' Arab, 1-XV. Dfıru şfıdır, Beynıt. 141411994.
el-İşfehanl, Ebu'l-l):asıııı cl-l~uscyn b. tvlul)aııııııed er-Ragıb, t1uhaı;laratu'I-uılcbii'. 1- ll. Dfinı'l­
ıııektebeti'l-l)ayfit. Beynıt, t;,Y.
Köten, Akif, "Asr-ı Saatietle Mizalı", Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet'te islam, IV, Beyan Yay.,
istanbul, 1994. s. 455...:1R4. .
IS.uzayl)a, Riyacj, el-Fukiihc vc'ı;l-ı;lıl)k. cl-Mektebetu'l-' aşriyye, Beynıı, 1414/1994.
-:-:--:---:-:-:-::-· el-Fukalıc fi'l-cılcbi'I-Eııılclusi, cl-Mcktebetu'l-' aşriyyc. Beynıt. 141 ~/ll)l)g_
Mal)nıüd 'Ali, "Is:u!üfun bfısiıııe min l)adüi~i'l-li.ıkalıe", el-Va' yu'l-isliimL s.y. 410. Kuveyt. 142()!2000,
s. 58-61.
Ma' rüf, Nayıf. Taraif 'c nevadir min 'uyiini't-turii§i'l-' Ara bi. 1-11. Ofiru'n-nelliis. Bcynıt. 141211992.
el-Mes' üdl, el-I:Juseyn b. 'Ali, 1lıırücu'~-~eheb, thk. Mul)anınıed l'vlul)yiddln 'Abdull)aıııld. 1-IV, elMektebetu'l-'aşriyyc.
Bcyrut, t.y.
Meydan Larousse Ansiklupcılisi. Meydan Yayıııcvi,I-XII, 1969-1973.
cl-Meydanl, Ebu'I-Fatah k. Na'lnı Huscyin Zeı-Lür, Daru'l-kutubu'l-' ilmiyye, Beyrut, 140811 9XX.
Muruvve, Yüsuf Al)ıııcd. Nc,·iiılinı a'laıııi'l-fukiihc, Beyrut, 1412/1991.
Murzolp, U., "Huıııour" ıııml.. Encylııpedia uf Arubic Lilerature, ı .. London. l'llJil. '· 294-295.
Nesin, Aziz. Cumhuriyet Diiııcnıiııılc Türk 1lizalıı, Akbaba Yay., lstaııbul,I97J.
NuveyrT, ŞihfibuddTn Al)ıııed lı. 'Abdilvelılıab, Nihiiyctu'l-ercb fi funiini'l-cılch. !-XXXI. Daru'l-·
kutubi·'I-Mışriyyc, Kalıirc, t.y.
Pala, İskender, Ansiklopedik l>h•an Şiiri Sözlüğü, Akçağ Yay., Ankara, 1995.
Rozenthal, Fnınz, Erken islam'da 1Iizalı, çev. Ahmet Arslan, iris Yay .. isıanbul_l9lJ7.
Şe' alibl, Ebü Munşür ';bdulıııdik b. 1lul.ıaııııııed en-Nisabürl. Lc!iiifu'l-lu!f. ılı k. 'Uıııer el-Es' ad,
Danı'l-ıııcsTre. lleyrııt, 1407/19H7.
-----::---:-:--'' Şiıııaru'l-~ııliib fi'l-muı;laf ve'l-mcnsiib. thk. Mııl)aııııııed Ebu'I-Facjl llırı1hlııı.
Daru'l-ıııc'firil: Kahire, ı.y.
Tinııi!;T, Mul)aııınıcd b. 'İsii. Suııcıııı't-Tirmiı;T, 1-V,-Çağrı Yay., istanbul. 1401/ITürk Ansiklopedisi, 1-XXXIII.I·Iilli Eğitim Basııııcvi. istanbul, 1968-1984.
Türk Dili ve Edebiyatı Ausildopedisi. 1-Vlll, Dergah Yay., İstanbul, 1976-2000.
Zenıabşerl. Carullfıh Mal) müd b·. 'Uıııcr, cl-1lusta~ii fi eın§iili'l-' Arab, 1-11, Diinı'l-klıtııbi'l-' ilıııiyye,
Beyrut, 1408/11)87.
______ . ei-Kcşşüf 'an l)a~'i~i gaviiınıı;lı't-tenzii ve 'uyiini'l-c~iivil fi 'Uciihi't-te'vii, 1-IV,
y.y .• t.y. •
Zeynü, Mul)aııınıed b. Ceııılı, Adiihıı'l,isliim fi'l-mucteıııa', Mektebutıı'r-risfile. 'Uııııııfın. i40 1/llJH 1.
Zirikıl, ljayruddln, ci-A' lam, 1-XI. Dfıru'l-' ilm, Beyrut, 1992.

Konular