ARAPÇAYA GİREN TÜRKÇE KELİMELERİN ARAPÇA KURALLARLA ÇOKLUK ŞEKİLLERİ ÜZERİNE

ARAPÇAYA GİREN TÜRKÇE KELİMELERİN
ARAPÇA KURALLARLA ÇOKLUK ŞEKİLLERİ ÜZERİNE
Zeki KAYMAZ *
ÖZET
Arapçada çokluk şekilde pek çok Türkçe kelime vardır ve bunlar Arapçanın
kendi kurallarına göre çokluk şekillerini almışlar ve yeni birer kelime olmuşlardır.
Anahtar Kelimeler: Arapça, Türkçe, Çokluk Şekil.
ON PLURAL SHAPES WITH ARABIC RULES OF THE
TURKISH WORDS IN ARABIC
ABSTRACT
In Arabish there are many Turkish words in plural form. Those words are
new words morfologicaly and meaningly to Arabish rules.
Key Words: Arabish, Turkish, Plural Form.
“Buluşat, deyişat, erat, gelirat, gelişat, gidişat” örneklerinde
olduğu gibi Türkiye Türkçesinde Türkçe kökenli bir adın Arapçanın
“-at” çokluk ekiyle kullanıldığı görülür. Her ne kadar bu kelimeler
için sözlüklerimizde yanlış şekiller olduğu belirtilmekteyse de tarihî
metinlerimizde agavat “ağalar”, begat “beyler”, ilat “iller”, gibi
örneklerin olduğunu da görmekteyiz.
Dilimiz Arapçaya da pek çok kelime vermiştir. Bu yazıda
Arapçaya giren Türkçe kelimelerin ne şekilde çokluk yapıldığı
örneklere dayalı olarak gösterilmeye çalışılacaktır. Örneklerde sadece
Türkçe kelimeler ele alınmış, Türkçe yoluyla geçen ve bu yüzden
Türkçe olarak kaydedilen yabancı kaynaklı kelimelerin çokluk
şekilleri üzerinde durulmamıştır.
I. Tarihî Olanlar
agadât ( الاغادات” :(ağalar” < aġa “ağa”
aldaşât (الالداشات” :(arkadaşlar, bir gruba bağlı olanlar” <
yoldaş “yoldaş”
atlab (اطلاب” : (emirlerin özel alayları” < tolb “dolu, bol,
grup”

* Prof. Dr., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi

Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Şekilleri Üzerine 405
başavât (باشاوات” :(reisler, melikler” < başa “paşa”
bukac (بقجج” : (ağzı bağlanan, evrak saklama torbaları” <
bukça “boğça”
kalâbık (قلابق” : (samurdan, gösterişli ve yuvarlak başlıklar” <
kalbak “kalpak”
keşlât (قشلات” : (askerin kışı geçirdiği yerler” < kışla “kışla”
şevâşir (شواشر”:( şaşkınlıklar, hayretler, karışıklıklar”< şevşere
“şaşırmak”
tukât (طوقات” : (tuğlar” < tuh “tuğ”
vucâkât ( وجاقات” :(asker ocakları” < ocak “ocak”
II. Bugünkü Arapçada
agavât (اغوات” : (ağalar, efendiler” < aġa “ağa” (Mısır-Cezayir)
alâyât (الائات” : (alaylar” < alây “alay” (Suriye-Libya-Cezayir)
amâzek (امازک” : (nargilenin marpuçları” < amzek “emzik”
(Suriye-Lübnan-Ürdün)
arabanciye (عربنجیه” :( arabacılar” < arabanci “arabacı” (Suriye)
arânik (ارانیک” : (sicil işlerinde örnek belgeler” < urnek “örnek”
(Mısır-Sudan-Cezayir)
atkum (اطقم” : (takımlar, takım elbiseler” < takım “takım”
(Cezayir)
atrâk (اتراک” : (Türkler” < turk “Türk” (Cezayir-Mısır vb.)
avâdi (اوادی” : (odalar” < oda “oda” (Filistin-Suriye)
bakârec ( بقارج” : (kahve kaynatmak için kullanılan küçük
madeni kaplar” < bakrac “bakraç” (Suriye-Cezayir)
barâgel (براغل” : (bulgur cinsleri” < berġol “bulgur” (Suriye)
barâmik (برامق” : (parmaklar” < barmak “parmak” (Mısır)
basamât (بصمات” :(parmak basma işleri” < basma “basma” (MısırCezayir)

başânîk – bşânek (بشانیک” : ( baş örtüleri” < başnuka “başlık”
(Suriye)
başâvât (باشاوات” : (paşalar, vezirler” < bâşâ “paşa” (Mısır-Suriye –
Lübnan- Ürdün-Cezayir)
bavâgîz (بواغيز” : (boğazlar” < bûġâz “boğaz” (Cezayir)
bayât () : “devlet başkanları” bay “bay” (Tunus)
becâka (بجاقی” : (kundura bıçakları” < beçki “bıçkı” (Cezayir)
beġam (بغم” : (inciden yapılma kolyeler” < beġme “boğma”
(Suriye) (Cezayir = buġam)
begât (بکات” : (beyler” < beg “bey” (Irak)
begavât (بکوات” : (beyler” < beg “bey” ( Suriye)
bekac – bukâc – bokâc (بقج” : (bohçalar” < bukca-bekce “bohça”
(Mısır-Sudan-Cezayir-Suriye)
belekât (بلکات” : (bölükler” < belog “bölük” (Suriye-Cezayir)
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları
Volume 2/2 Spring 2007

Zeki Kaymaz 406
berâgî – barâgî (براکی- براغی” : (matkaplar” < burġı “burgu” (MısırSuriye-Cezayir)

berglât (برغلات” : (bulgur taneleri” < berġol “bulgur” (Suriye)
beşâmik (بشامق” : (terlikler, pabuçlar” < başmak (Cezayir)
beşlikât (بشلکات”: (beşlikler”(para) < bişlik”beşlik” (Cezayir)
beyârek – bayârik (بیارق” : (bayraklar, sancaklar” < bêrak
“bayrak” (Suriye-Mısır-Cezayir)
buriyât (بوریات” : (borular” < bûri “boru” (Suriye)
cazmât (جزمات” : (çizmeler” < cazme “çizme” (Suriye)
cgêlât (چغلات” : (su geçitleri” < caġel “çakıl” (Suriye)
cizâm (جزم” : (çizmeler” < cazma “çizme” (Sudan)
çakalât (جقلات” : (çakallar” < çakal “çakal (Suriye)
çakmayât (چقمیات” : (kuyumcu işleri” < çakmâye “çakma” (Suriye)
çatalât (چاتالات” : (çatallar” < çatal “çatal” (Suriye)
çnâk (چناق” : (çanaklar” < çanak “çanak” (Suriye)
çorât (چورات” : (altın veya gümüşle çevrili mendiller” < çorâye
“çevre” (Suriye)
çvêvîş (چواویش” : (çavuşlar” < çavîş “çavuş” (Suriye)
daġât (داغات” : (dağlar” < daġ “dağ” (Mısır-Cezayir)
dakâmîk (دقاميق” : (tokmaklar” < dokmâk “tokmak” (Mısır)
damârat (دمارات” : (damarlar” < damar “damar” (Irak)
denomât (دنومات” : (dönümler, 78 m²’lik yerler” < denom “dönüm”
(Suriye)
Deşrât (دشرات” : (arsız, aşırı serbest kadınlar” < deşra “taşra”
(Suriye)
deşûr (دشور” : (kasabalar, köyler” < deşra “taşra” (Suriye)
drekât (درکات” : (direkler” < drek “direk” (Suriye)
dvenât (دونات” : (eldivenler” < dvêne “eldiven” (Suriye)
dvêşek (دواشک” : (döşekler” < doşak – deşak “döşek” (Suriye)
elciye (الجیه” : (elçiler” < elci “elçi” (Mısır)
eldivanât (الدونات” : (eldivenler” < eldivan “eldiven” (Yemen)
ençkariye (انجکاریه” : (yeniçeriler” < ençkari “yeniçeri” (Suriye)
erêmgîn (ارامکین” : (armağanlar” < armaġan “armağan” (SuriyeLübnan-Ürdün)

esâtîk-kesâtîk (کساتیک-اساتیک” : (saat zincirleri” < köstek “köstek”
(Mısır)
gazâleg (کزالک” : (gözlükler” < gezlog “gözlük” (Suriye)
gedş (کدش ” : (burulmuş atlar, beygirler” < gdîş “iğdiş” (Suriye)
gevêdek (کوادک” : (sıralar” < gêdek “gedik, sıra” (Suriye)
gizâm (جزام” : (ayakkabılar” < gezme “çizme” (Mısır)
havâkîn (خاوقين” : (hakanlar” < ħâkân “hakan” (Cezayir)
havâtîn (خواتين” : (hanımlar, hatunlar” < ħâtûn “hatun” (Cezayir)
havâzîk (خاوازیق” : (1. direkler, 2. hileler” < hazuk “kazık” (Mısır)
kabârî (کباری” : (köprüler” < kubrî “köprü” (Sudan-Mısır-Cezayir)
kabdâyât (قبضايات” : (kabadayılar” < kabaday “kabadayı” (Lübnan)
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları
Volume 2/2 Spring 2007

Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Şekilleri Üzerine 407
kâdunât (قادونات” : (kadınlar” < kâdûne “kadın” (Suriye)
kalâtık (قلاتق” : (koltuklar” < kaltok “koltuk” (Suriye)
kamât (قامات” : (kamalar” < kama “kama” (Suriye)
kamçât (قمجات” : (kamçılar” < kamçe “kamçı” (Suriye)
kantarmat (قنطرمات” : (kantarmalar” < kantarma (Cezayir)
karâbîç (قرابیج” : (kırbaçlar” < kerbaç “kırbaç” (Suriye)
karakûlât (قرقولات” : (karakollar” < karakûl “karakol” (Cezayir)
kâtât (قاطاط” : (katlar” < kât “kat” (Suriye)
kâterciye ( قاطرجيه” : (katırcılar” < kâterci “katırcı” (Suriye)
kavârîg (کواریک” : (kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan-Mısır)
kavâvîş (قواويش” : (hapishane koğuşları” < kâvûş “koğuş”
(Cezayir)
kavâyik (قاوایق” : (kayıklar” < kâyik “kayık” (Mısır)
kavâyîş (قوایش” : (kayışlar” < kâyiş “kayış” (Mısır-Cezayir)
kıllkât (قلقات” : (muhafız birlikleri” < kıllok “kolluk” (Suriye)
kışlakât (قشلاقات” : (kışlalar” < kışla “kışla” (Mısır-Cezayir)
kıtânât (قیطانات” : (kaytanlar” < kîtân “kaytan” (Suriye)
kişâl (قشال” : (kışlalar” < kaşla, kuşla “kışla” (Cezayir)
knâkât (قناقات” : (1. konaklar, 2. önemli insanların konutları”
< knâk “konak” (Suriye-Cezayir)
knêdîk (قنادیق” : (1. kundaklar, 2. tüfek kundakları” <
kendak “kundak” (Suriye)
kurekât (کورکات” : (kürekler” < kôrêk “kürek” (Sudan)
kusâcât (قصاجات” : (kıskaçlar, penseler” < kusac “kıskaç” (Cezayir)
sarâgi (سراکی” : (sergiler” < sargi ~ sarki “sergi” (Mısır)
secâkât (سجاقات” : (saçaklar, bir şeyin kenarları” < secak “saçak”
(Suriye)
senêcek (سناجق” : (sancaklar” < sencak “sancak” (SuriyeCezayir)

sereciye (سرجیه” : (sürücüler” < sereci “sürücü” (Suriye)
şuvvâş (شواش” : (çavuşlar” < şâviş “çavuş” (Cezayir)
tatâle (طتالی” : (tatlılar” < tatli “tatlı” (Suriye)
tavâbîr-tvêbîr (طوابیر” : (taburlar,saflar, sıralar” < tâbûr “tabur”
(Suriye-Mısır-Sudan)
tazâlik (طزالق” : (tozluklar” < tuzluk “tozluk” (Cezayir)
tebâsi (تباسی” : (tepsiler, siniler” < tebsi “tepsi” (Mısır)
tobçiye (طوبجیه” : (topçu erleri” < tobçi “topçu” (Suriye-Cezayir)
tuġrâdât (طغرادات” : (tuğralar, turalar” < tuġrâ “tuğra” (Cezayir)
tukûm (طقوم” : (özel amaçlar için kullanılan eşyalar topluluğu”
< takım “takım” (Mısır)
tukûme (طقومه” : (takımlar (elbiseler için)” < takem “takım”
(Suriye-Cezayir)
tvâb (طواب” : (toplar” < tôb “top” (Suriye)
tvâh (طواخ” : (tuğlar” < toħ “tuğ” (Suriye)
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları
Volume 2/2 Spring 2007

Zeki Kaymaz 408
urât (اوراط” : (taburlar, askeri birlikler” < urta “orta” (MısırCezayir)

uvâd-ivâd (اواد” : (odalar” < oda-uda “oda” (Mısır-Suriye-Sudan)
vitâkât (وطاقات” : (çadırlar, otaklar” < vitâk “otak” (Cezayir)
yâkât (يقات” : (yakalar” < yâka “yaka” (Cezayir)
vucakat (وجاقات” : (ocaklar” < vucak, ucak “ocak” (Cezayir)
yalamik (يلامق” : (yelmeler, elbiseler” < yalmak “bir çeşit elbise”
(Cezayir)
Sonuç
İncelememize söz konusu olan 102 kelimenin 43’ü +ât
ekiyle, 6’sı çokluk eki olmamakla birlikte +iye ile çokluk yapılmıştır.
Kalanları ise mükesser cem’ vezinleri ile çokluk hale getirilmiştir.
Bunlar fevâ’îl(14), fevâ’il(15), fu’ûl(4), fu’âl(3), fi’âl(6), efâ’îl(2), ef’â(1),
ef’ul(1) vezinleridir. Ayrıca 7 kelime de fe’âlî gibi duymaya dayanan
vezinle çokluk yapılmıştır. Arapçadaki Türkçe kelimelerin değişik bir
yansıması olan bu örneklerde yapısal değişiklikler görüldüğü gibi
anlam değişmeleri de görülmektedir. Günümüz Arapçasında
yukarıdaki kelimelerden başka örnekler bulunacağı da açıktır.
Arapçadaki bu Türkçe kelime hazinesi çeşitli yönlerden incelenmeyi
beklemektedir.
Kaynakça
Ateş, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler (X.Yüzyıla
Kadar)”, Reşit Rahmeti Arat İçin, TKAE. Yay. ,
Ankara 1966, ss. 26-31.
Ateş, Ahmed, “Arapça Yazı Dilinde Türkçe Kelimeler Üzerine Bir
Deneme II, (XI. Yüzyıldan Bugüne Kadar)” Türk
Kültürü Araştırmaları, Yıl II. , Sayı 1-2, Ankara 1965,
ss. 5-25.
Aytaç, Bedrettin. Arap Lehçelerindeki Türkçe Kelimeler, Türk Dünyası
Araştırmaları Vakfı Yayınları, İstanbul 1994.
Cheneb, Mohammed Ben, “Cezayir Konuşma Dilinde Muhafaza
Edilen Türkçe ve (Türkçe Aracılığı İle Gelen) Farsça
Kelimeler”, (Çeviren : Ahmed Ateş), TDAY-Belleten
1966, s.157-213.
Duhman, Muhammed Ahmed, Dictionary of Historical Mamluk’s
Words and Expressions, Dar al-Fikr, DamaskusSyria
1990.
Halasi-Kun, T. The Ottoman Elements in the Syrian Dialects II,
Archivum Ottomanicum, Tomus V, Anno 1973.
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları
Volume 2/2 Spring 2007

Arapçaya Giren Türkçe Kelimelerin Arapça Kurallarla Çokluk
Şekilleri Üzerine 409
Mütevelli, Ahmet Fuat. “Arap Halk Dilinde Türkçe Kelimeler”, Türk
Halk Edebiyatında ve Folklorunda Yeni Görüşler II,
Konya Kültür ve Turizm Derneği Yayınları, Konya
1985.
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları
Volume 2/2 Spring 2007

Konular