"bel" edatı

بَلْ harfi, şu atıf harflerinden biridir: وَ، فَ، ثُمَّ، حَتَّى، أَوْ، إِمَّا، أَمْ، لاَ، بَلْ، لَكِنْ

Atıf harflerinden sonra gelen kelimeye المَعْطُوفُ matuf, önce gelen kelimeye المَعْطُوفُ عَلَيْهِ matufun aleyhi denir.

بَلْ atıf harfi:
"Dönme, vazgeçme, cayma" ifade eden atıf harfidir.

نَجَحَ سَعِيدٌ بَلْ خَالِدٌ Sait değil, Halit başardı.

إِذْهَبْ إِلَى المَقْهَى بَلِ المَدْرَسَةِ Kahveye değil, okula git!

Önemli:
بَلْ harfin atıf harfi olabilmesi için iki şart gerekir:
1- Matuf müfret olmalı. Cümle olmamalı.

2- Kendinden önce olumlu cümle, emir, nehiy veya olumsuz cümle bulunursa;

a- Cümle olumlu ise kendinden önceki cümlenin manasını bozar.
Örnek:
مََاتَ أَخُوهُ بَلْ أَبُوهُ Kardeşi değil, babası öldü.

b- Kendinden önceki cümle olumsuz veya menfi (olumsuz) veya nehy ifade eden bir cümle ise; بَلْ harfi, لَكِنْ manasına gelir, kendinden önceki cümlenin manasını bozmaz.
Örnek:
مَا خَالِدٌ تَاجِرٌ بَلْ صَانِعٌ Halit tüccar değil, ancak bir zanaatkardır.

لاَ تَقْرَأْ قِصَّةً بَلْ رِوَايَةً Hikaye okuma da roman oku.

3- İstifham bulunan cümlede بَلْ atıf harfi kullanılmaz.



ilave örnekler:

Lütfen yukarıdaki bilgilere göre tercüme ediniz!

قال زهيرٌ نثراً، بل شِعراً

جاء سعيد، بل خالد

قل شِعراً، بل نثراً

اِشربْ ماءً، بل حليباً

ما زرعتُ قمحاً، بل قُطْناً

ما زهيرُ خطيبٌ بل شاعرٌ

لا نَزُوْرُ العدوَّ، بل الصديقَ

لا تُصاحبْ جاهلاً، بل عالِماً

لا تُصادقِ الأحمق، بل العاقلَ

ليس خالدٌ شاعراً، بل كاتبٌ

ما سعيدٌ كسولاً، بل مجتهدٌ

ما هذا بَشَراً، بل مَلاكٌ

أم يقولون به جِنَّةٌ، بل جاءهم بالحقِّ

ولا تحسبنَّ الذين قتلوا في سبيل الله أمواتاً، بل أحياءٌ عند ربهم يرزقون

ولا تقولوا لمن يُقتل في سبيل الله أمواتٌ، بل أحياءٌ ولكن لا تشعرون

لَسْنا نموت على مضاجعنا بالليل، بل أدواؤُنا القتلُ

وهذا يشهد بأنَّ القرآنَ، بل هاتان السورتان من أعظم أعلام النُّبُوَّة

خالدٌ متعلمٌ، لا بل عالمٌ

ما ودَّعتُ زهيراً يومَ سفره، لا بل ودَّعْتُ الأُنسَ والطمأنينة

Konular