Müstesna – المستثنى

Müstesna – المُسْتَثْنَى
İstisna, başlıca إِلاَّ، عَيْرَ، سِوَى، خَلاَ، عَدَا، حَاشَا edatlarından birinin kullanılmasıyla yapılır. İstisna, bu edatlardan sonra gelen ismin, önceki bölümün hükmünden dışarı bırakılmasıdır.

Örnekler:
Halit’ten başka bütün öğrenciler geldi. جَاءَ الطُّلاَّبُ إِلاَّ خَالِدًا.
Haftanın bitmesine iki gün kaldı. مَضَى الأُسْبُوعُ إِلاَّ يَوْمَيْنِ.
Birinden başka bütün mahpuslar kaçtı. فَرَّ المَسْجُونُونَ إِلاَّ وَاحِدًا.
Miktarı artan her şey ucuzlar; akıl müstesna. Çünkü, akıl arttıkça değeri de artar. كُلُّ شَيْءٍ إِذَا كَثُرَ رَخُصَ إِلاَّ العَقْلَ فَإِنَّهُ كُلَّمَا كَثُرَ غَلاَ.

Değerlendirme:
Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, إِلاَّ istisna edatından sonra gelen isimler, daha önceki isimlerin bağlı olduğu hükmün dışında bulunuyor.
İlk örnekte, öğrencilerin gelmiş oldukları belirtiliyor, ancak, إِلاَّ istisna edatından sonraki kelimenin delalet ettiği Halit, gelmemiştir.
Halit’in durumu diğer öğrencilerin durumu dışındadır.

Diğer örneklerde “iki gün” ve “biri” de, yine إِلاَّ istisna edatından önceki kelimelerin delalet ettikleri keyfiyetlerin hükmü dışındadır.

İstisna edatından sonra gelen isme Müstesna – المُسْتَثْنَى denir, istisna edatından önce gelen isme ise Müstesna minh – المُسْتَثْنَى مِنْهُ denir.
Örnek:
Bir ağaç dışında, bütün ağaçlar çiçek açtı. أَزْهَرَتِ الأَشْجَارُ إِلاَّ شَجَرَةً.

*Müstesna minh – المُسْتَثْنَى مِنْهُ zikredilmişse ve cümle müspet-olumlu ise, إِلاَّ ile müstesna kılınan kelime mansup olur.
Örnek:
Başkandan başka bütün hırsızlar yaralandı. جُرِحَ اللُّصُوصُ إِلاَّ الرَّئِيسَ.
Biz de onu ve ailesini (kendisine inananları), hepsini kurtardık, yalnız karısı kaldı. فَنَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ إِلاَّ عَجُوزًا فِي الغَابِرِينَ. (الشُّعَرَاءُ، ١٧١-١٧٠)

*Müstesna minh – المُسْتَثْنَى مِنْهُ zikredilmiş ve cümle menfi-olumsuz ise, إِلاَّ ile müstesna kılınan kelime mansup da olabilir, hareke bakımından Müstesna minhe – المُسْتَثْنَى مِنْهُ’e tabii de olabilir.
Örnek:
Biri hariç, hiçbir ağaç çiçek açmadı. لَمْ تُزْهِرْ الأَشْجَارُ إِلاَّ شَجَرَةٌ.

*Müstesna minh – المُسْتَثْنَى مِنْهُ zikredilmiş, Müstesna – المُسْتَثْنَى, sanki إِلاَّ istisna edatı yokmuş gibi cümledeki durumuna göre hareke alır.
Örnek:
Gaybı Allah’tan (c.c.) başkası bilmez. لاَ يَعْلَمُ الغَيْبَ إِلاَّ اللهُ.
Avcı bir tavşandan başka av avlamadı. لَمْ يَصْطَدْ الصَّيَّادُ إِلاَّ أَرْنَبًا.
Sadece Halil’e uğradık. لَمْ نَمُرَّ إِلاَّ بِخَلِيلٍ.

*سِوَى ve غَيْرَ istisna edatları ile Müstesna – المُسْتَثْنَى yapılmışsa, bu iki edattan sonra geldiği için, izafetten-tamlamadan dolayı mecrur olur.
Örnek:
Mümin, Allah’tan (c.c.) başkasından korkmaz. لاَ يَخَافُ المُؤْمِنُ غَيْرَ اللهِ.
Nineden başka bütün aile hastalandı. مَرِضَتْ الأُسْرَةُ سِوَى الجَدَّةِ.

* سِوَى ve غَيْرَ istisna edatları, إِلاَّ istisna edatından sonra gelmiş birer isim gibi harekelenir.
Örnek:
Bir müdürden başka, bakanlıktaki görevlilerin hepsi çıktı. خَرَجَ المُوَظَّفُونَ مِنَ الوِزَارَةِ غَيْرُ مُدِيرٍ.
Onu hapiste, çok yakın arkadaşından başka kimse ziyaret etmedi. لَمْ يَزُرْهُ فِي السِّجْنِ زَائِرٌ غَيْرُ صَدِيقِهِ الحَصِيمِ.
Onu hapiste, çok yakın arkadaşından başka kimse ziyaret etmedi. لَمْ يَزُرْهُ فِي السِّجْنِ غَيْرَ صَدِيقِهِ الحَمِيمِ.
Müslüman, Allah’tan (c.c.) başkasına dayanmaz. لاَ يَعْتَمِدُ المُسْلِمُ عَلَى غَيْرِ اللهِ.

* غَيْرَ istisna edatı, nekra-belirsiz bir ismin sıfatı olarak da kullanılır.
Örnek:
Bundan başka bir kitap okudum. قَرَأْتُ كِتَابًا غَيْرَ هَذَا.

*خَلاَ، عَدَا، حَاشَا istisna edatları, fiil olarak alınırsa, kendilerinden sonra gelen Müstesnalar – المُسْتَثْنَى’lar meful-nesne sayılacağından, mansup olurlar.
Örnek:
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ خَلاَ وَاحِدًا.
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ عَدَا وَاحِدًا.
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ حَاشَا وَاحِدًا.

*خَلاَ، عَدَا، حَاشَا istisna edatları, harf sayılırsa, kendilerinden sonraki Müstesnalar – المُسْتَثْنَى’lar mecrur olurlar.
Örnek:
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ خَلاَ وَاحِدٍ.
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ عَدَا وَاحِدٍ.
Biri dışında bütün velilerin kabirlerini ziyaret ettik. زُرْنَا ضَرَائِحَ الأَوْلِيَاءِ حَاشَا وَاحِدٍ.

*خَلاَ، عَدَا، حَاشَا istisna edatların başına مَا gelirse, Müstesna – المُسْتَثْنَى, ancak mansup olur, Müstesna minh – المُسْتَثْنَى مِنْهُ hazfolunmaz.
Örnek:
Komutan dışında bütün askerler döndü. عَادَ الجُنُودُ مَا عَدَا القَائِدَ.
Komutan dışında bütün askerler döndü. عَادَ الجُنُودُ مَا خَلاَ القَائِدَ.
Komutan dışında bütün askerler döndü. عَادَ الجُنُودُ مَا حَاشَا القَائِدَ



MÜSTESNA VE İSTİSNA EDATLARI

İSTİSNA : İstisna ﺇﻻ ve benzerlerinden sonra geleni, bunlardan önce geçenin hükmünden çıkarmaya denir.
MÜSTESNA : İstisna edatından sonra gelen isme denir.
MÜSTESNA MİNHÜ : İstisna edatından önce gelen ve manada istisna edatından sonrakini de kapsayan isme denir.

İstisna edatları şunlardır : ﺇﻻ / ﻏﻴﺭ / ﺴﻭﻯ / ﺧﻼ / ﻋﺩﺍ / ﻤﺎﺧﻼ / ﻤﺎﻋﺩﺍ / ﺤﺎﺷﻰ

* MÜSTESNANIN CÜMLEDE HAREKE ALMA DURUMU
** ﺇﻻ İle yapılan müstesnanın 3 hali/hareke durumu vardır .

1- Nasbının ( üstün ) vacip olması : Cümlede müstesna minh mezkur (var ) ve cümle olumlu ise ﺇﻻ dan sonra gelen müstesna üstün olur.

ﺭﺃﻳﺖ ﺍﻟﻄﻼﺏ ﺇﻻ ﺰﻳﺩﺍ Zeyd hariç bütün öğrencileri gördüm
Müstesna İstisna M. Minh
Edatı
Cümle olumlu, M.Minh mezkur, Müstesna üstün olmalıdır.
……………………………………………………………………………………………….
ﺟﺎﺀ ﺍﻟﺗﻼﻤﻴﺫ ﺇﻻ ﺧﺎﻟﺩﺍ Halit hariç bütün öğrenciler geldi.
Müstesna İstisna M. Minh
Edatı
………………………………………………………………………………………………………………………………….

2 – Müstesnanın Nasbı ya da Müstesna Minhe uyması : Müstesna Minh mezkur, cümle olumsuz ise Müstesna nasb yapılabileceği gibi bedel olarak M.Minhin harekesini alması caizdir.

( ﺰﻳﺪ ) ﺤﺿﺭ ﺍﻟﺗﻼﻤﻴﺫ ﺇﻻ ﺰﻳﺩﺍ ﻤﺎ Zeyd hariç öğrenciler gelmedi.
Müstesna İstisna M. Minh
Edatı

ﻠﻡ ﻴﻗﻡ ﺃﺤﺪ ﺇﻻ ﺴﻌﻴﺪﺍ ( ﺴﻌﻴﺪ ) Said hariç kimse kalkmadı.
Müstesna İstisna M. Minh
Edatı


Müstasna Minh mezkur cümle olumsuz.
……………………………………………………………………………………………………

3 - ﺇﻻ dan önceki amilin gerektirdiği duruma göre irab edilmesi : Bu M. Minh zikredilmediği zaman olur. Bu durumda müstesna cümledeki konumuna göre harekelenir.

ﻣﺎ ﺃﺧﻁﺄ ﺇﻻ ﻋﻟﻲ ﻻﺗﺗﺑﻊ ﺇﻻ ﺍﻟﺤﻕ
Müstesna İstisna Müstesna İstisna
Fail Ötre Edatı Meful Edatı

ﻻﺗﺻﺎﺤﺏ ﺇﻻ ﺍﻷﺧﻴﺎﺭ
Müstesna İstisna
Meful Edatı
Burada M .Minh mezkur değil ( yok ), müstesna cümlede Meful olarak gelmiştir. Harekesi o yüzden üstün olmuştur.

*** ﻏﻳﺭ ve ﺴﻭﻯ nın hareke alma durumu, ﺇﻻ dan sonra gelen Müstesnanın durumu gibidir. ﻏﻳﺭ ve ﺴﻭﻯ İle yapılan Müstesnanın harekesi mecrurdur. Çünkü ﻏﻳﺭ ve ﺴﻭﻯ Muzaaf , bunlardan sonra gelen Müstesna Muzafun ileyhtir.

1- Cümlede müstesna minh mezkur (var ) ve cümle olumlu ise ﺇﻻ dan sonra gelen müstesna üstün olur. Bu yüzden ﻏﻳﺭ ve ﺴﻭﻯ nın harekesi üstün olmalıdır.

ﺭﺃﻳﺖ ﺍﻟﻄﻼﺏ ﻏﻳﺭ ﺰﻳﺩ (ﺇﻻ ﺰﻳﺩﺍ ) Zeyd hariç bütün öğrencileri gördüm
Müstesna İstisna M. Minh
M. ileyh Edatı
Muzaaf
Cümle olumlu, M.Minh mezkur, ﻏﻳﺭ ve ﺴﻭﻯ üstün olmalıdır.


2 - Müstasna Minh mezkur cümle olumsuz :

( ﺍ ﺰﻳﺩ / ﺤﺿﺭ ﺍﻟﺗﻼﻤﻴﺫ ﻏﻳﺭ ﺰﻳﺩ ( ﺇﻻ ﺰﻳﺩ ﻤﺎ Zeyd hariç öğrenciler gelmedi.
Müstesna İstisna M. Minh
M. ileyh Edatı
Muzaaf

ﻣﺎﺠﺎﺀ ﺍﻠﻗﻭﻡ ﻏﻴﺭ- ﺴﻭﻯ ﻋﻟﻲ
Müstesna İstisna M. Minh
M. ileyh Edatı
Muzaaf

Müstasna Minh mezkur cümle olumsuz . ﻏﻳﺭ veya ﺴﻭﻯ M. Minhin harekesini alır yada üstün olur.


3 - Müstesna Minh cümlede bulunmaz ise ﻏﻳﺭ veya ﺴﻭﻯ cümledeki konumuna göre hareke alır.

ﻻ ﺗﻗﻝ ﻏﻳﺭ- ﺴﻭﻯ ﺍﻟﺤﻕ
müstesna İstisna Edatı
M. ileyh Muzaaf

ﻣﺎﻣﺭﺭﺖ ﺑﻐﻳﺭ- ﺴﻭﻯ ﻋﻠﻲ
müstesna İstisna Edatı
M. ileyh Muzaaf



ﺧﻼ/ ﺤﺎﺷﻰ / ﻋﺩﺍ / ** dan sonra gelen isimler ya Mefulu Bih kabul edilerek üstün , ya da bu edatlar H. Cer kabul edilerek esre yapılır.


ﺯﺭﺖ ﻣﺴﺎﺠﺩ ﺍﻟﻣﺩﻴﻧﺔ ﺨﻼ ﻭﺍﺤﺩﺍ ( ﺨﻼ ﻭﺍﺤﺩ ) - Biri hariç şehrin mescidlerini ziyaret ettim
H. Cer

ﻗﺎﻢ ﺍﻟﺭﺠﻝ ﺤﺎﺷﺎ ﻭﺍﺤﺩﺍ ( ﺤﺎﺷﺎ ﻭﺍﺤﺩ ) Biri hariç adamlar kalktı
H. Cer





** Ancak ﺨﻼ - ﻋﺪﺍ - ﺤﺎﺷﺎ nın başına ﻣﺎ gelirse bunlar fiili mazi kabul edilir ve bunlardan sonra gelen isim üstün yapılır.

ﻧﺠﺤﺖ ﺍﻟﻁﺎﻟﺑﺎﺖ ﻣﺎﻋﺪﺍ ﺃﺨﺗﻚ

ﺯﺮﺕ ﻣﺗﺎﺤﻑ ﺍﺴﺗﺎﻧﺑﻭﻝ ﻣﺎﻋﺩﺍ ﻣﺗﺤﻓﺎ

ﺍﺸﺗﺮﻚ ﺍﻟﻁﻼﺏ ﻓﻲ ﺍﻟﺮﺤﻟﺔ ﻣﺎﻋﺪﺍ ﻁﺎﻟﺑﺎ

Konular