ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ

İ.Ü. Şarkiyat Mecmuası Sayı 23 (2013-2) 55-64
ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU
ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
Ömer İSHAKOĞLU*
Öz: Çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal sebepler nedeniyle XIX. yüzyılın ikinci
yarısından itibaren başta Lübnan olmak üzere Suriye, Filistin ve Ürdün’den
Amerika kıtasına göçler yaşanmıştır. Kuzey ve Güney Amerika’da çeşitli
ülkelere yerleşen bu göçmenler arasında yer alan edebiyatçılar, buralarda
da edebi faaliyetlerini sürdürmüşler ve çeşitli edebi mahfiller kurmuşlardır.
Bunlar arasında Brezilya’nın Sao Paulo şehrinde kurulan Endülüs Grubu
(el-‛Usbetu’l-Endelusiyye) da yer alır. Bu grubun hedefleri arasında Arap
edebiyatına, özellikle de şiire yenilikler kazandırmak, ancak bunu yaparken
geçmiş ile bağları koparmamaya özen göstermek bulunmaktaydı. Zaten
adından da anlaşılacağı üzere bu grup, Endülüs edebiyatının özelliklerini
taşımaktaydı. Bu makalede, Arap göç edebiyatının çoğu şairinde görülen
vatan özlemi temasının özellikle adı geçen Endülüs Grubu’na bağlı şairlerin
şiirlerinde nasıl ele alındığı üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Endülüs Grubu, Göç, Vatan Özlemi, Brezilya.
HOMESICKNESS IN POETS OF ARABIC LITERATURE OF
MIGRATION ANDALUSIA GROUP
Abstract: Because of the various political, economic and social reasons,
migrations occurred from the second half of the XIX. century, especially form
Lebanon, Syria, Palestine and Jordan to the continent of America. The men
of letters among these immigrants, who settled in various countries in North
and South America, continued their literary activities and established several
literary associations. The Andalusian Group (al-‛Usbetu’l-Andalusiyye)
which established in Sao Paulo in Brazil is also among these groups. Between
this group’s goals were bringing innovations to Arabic literature especially
to poem without breaking off the connection with the past. Already as the
name implies, this group held the properties of Andalusian literature. In this
article, how the theme of longing for homeland which is often mentioned in
the poets of migration literature and especially in the poetry of Andalusian
Group took up will be discussed.
Keywords: Andalusian Group, Migration, Homesickness, Brazil.
* Yrd. Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı,
(omer_ishakoglu@yahoo.com).
56 ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Ortadoğu’da siyasi istikrarsızlığın artması,
beraberinde ekonomik sıkıntıları da getirmiştir. Diğer taraftan Napolyon’un
Mısır seferi sonrasında Batı kültürüyle başlayan temas, Amerikan ve Saint Joseph
üniversitelerinin kurulması ve ortaya çıkan misyonerlik faaliyetleri sonucunda
giderek artmış, Amerika ve Batı özenilen ülkeler haline gelmiştir.
Bütün bu faktörlerin etkisiyle Ortadoğu’dan ilk göç, 1854 yılında Kuzey
Amerika’ya yapılmış, 1860’ta meydana gelen Mârûnî-Dürzî çatışmalarının etkisiyle
de daha da artarak 1910 yılına gelindiğinde Amerika kıtasındaki Arap göçmenlerin
sayısı 60.000’e ulaşmıştır. Göçmenler arasında en kalabalık nüfusu Lübnanlılar
oluşturmuştur. Bunda misyonerlik faaliyetlerinin komşu ülkelere göre Lübnan’da
daha çok yoğunlaşması ile nüfusun Hıristiyan olmasının da önemli bir payı vardır.
Göçlerin ilk adresi daha çok Kuzey Amerika’da New York, Detroit ve Boston iken,
daha sonraları Güney Amerika’da Brezilya’da Sao Paulo, Arjantin’de Rio de Janeiro
ve Buenos Aires’e, ayrıca Venezuella, Meksika ve Şili’ye de göçmenler gitmiştir.
Bunlar ilk dönemlerde küçük ve basit işlerle uğraşmışlarsa da zamanla ticarette
başarılar elde etmiş ve buraların büyük tüccarları arasında yer almışlardır.
Göçmenler arasında yer alan yazar ve edebiyatçılar ise, hem geçimlerini temin
etmek hem de edebi ürünlerini neşretmek üzere sayıları 250’ye varan gazete ve
dergi yayınlamışlardır. Birçok edebî şahsiyeti bir araya getiren bu yayınlar, daha
sonra bazı edebî cemiyetlerin doğmasına ve süratle gelişmesine zemin hazırlamıştır.
Bu cemiyetlerin ilki, 1900 yılında Lübnanlı bazı gençler tarafından Brezilya’nın
Sao Paulo şehrinde Rivâku’l-Ma‛arrî (:Ma‛arrî Grubu) adıyla kurulmuş ve bu cemiyeti,
I. Dünya Savaşı yıllarında kurulan er-Râbitatu’s-Sûriyye (:Suriye Grubu)
takip etmiştir. Uzun ömürlü olmayan bu iki girişim, Brezilya’daki Arap göçmenler
üzerinde olumlu etkiler bırakmıştır. Savaşın sona ermesinin ardından bu kez
Kuzey Amerika’da New York şehrinde Lübnan ve Suriyeli gençlerin gayretiyle
1920 yılında er-Râbitatu’1-kalemiyye (: Kalem Grubu) adlı bir dernek kurulmuş-
tur. Cibrân Halîl Cibrân, Mîhâîl Nuayme, İliyâ Ebû Mâdî, Nesîb Arîda ve Reşîd
Eyyûb gibi edebiyatçıların bir araya gelmesiyle kurulan bu dernek, 1931 yılına
kadar faaliyetlerini sürdürmüş ve hem savunduğu ilkelerle hem de ortaya koyduğu
yayınlarla Batı dünyasını ve Arap âlemini oldukça etkilemiştir.
er-Râbitatu’l-kalemiyye’nin giderek gücünü kaybetmesinden sonra özellikle gü-
neyde yeni bir cemiyetin kurulması arayışları içine girilmiş ve 1933’te Brezilya’nın
Sao Paulo şehrinde Şukrullâh el-Curr tarafından el-‛Usbetu’l-Endelusiyye (:Endülüs
Grubu) adıyla bir dernek kurulmuştur1
. Makalemizin asıl konusunu da bu derneğin
1
Hüseyin Yazıcı, “Mehcer Edebiyatı”, DİA, C. XXVIII, s. 364-365.
Ömer İSHAKOĞLU / Şarkiyat Mecmuası Sayı 23 (2013-2) 55-64 57
yürüttüğü faaliyetler ile bu derneğe mensup şairlerin vatanlarına olan özlemlerini
dile getirdikleri şiirler oluşturmaktadır.
el-‛Usbetu’l-Endelusiyye (:Endülüs Grubu)
Bir nevi kadîm Endülüs’ü taklit niteliği taşıyan bu cemiyete mensup edip ve
şairler, uzak yerlerden Endülüs’e gelip burada büyük bir devlet kuran, ayrıca şiirde
yenilikler meydana getiren Endülüs Arapları ile aralarında bir benzerlik görüyorlardı.
Bunun yanı sıra Endülüs edebiyatına yakınlaşmalarında, İspanya ile sıkı
bağları bulunan halklarla birlikte olmalarının ve kadîm Endülüs dönemini yâd
eden bazı İspanyol şairleriyle irtibat kurmalarının da önemli rolü vardı.
Derneğin kurulduğu sıralarda Brezilya’da Arap aydınları arasındaki edebî
çalışmalar bir taraftan ülke içinde, diğer taraftan kıtadaki diğer Arap halkına ve
Ortadoğu’daki Arap dünyasına ulaşacak şekilde devam ediyordu. eş-Şark, el-Câliye
ve el-Endelusu’l-cedîde dergileri bu gelişmeleri Arap dünyasına ulaştırıyordu. elEndelusu’l-cedîde’yi
çıkaran Şukrullah el-Curr’un göç edebiyatını güçlendirmek,
bütün Arap âlemiyle irtibatını sağlamak, dinî ve siyasî bir kimliğe bürünmeden Arap
edebiyatına hizmet etmek için kurduğu bu müessese, Reşîd Selîm el-Hûrî, Kayser
Selîm el-Hûrî, İlyâs Ferhât, Şefik el-Ma‛lûf, Riyâd el-Ma‛lûf, Ni’met Kazan, ‛Akl
el-Cur ve Husnî Gurâb gibi önemli şahsiyetlerle birlikte Brezilya cumhurbaşkanının
derneği kapatma emrini verdiği 1941 yılına kadar Arap edebiyatına hizmet
etmeyi sürdürdü.
Bu yeni derneği kuran grubun düşünceleri, bir önceki Kalem grubuyla hemen
hemen aynı olmasına karşın özellikle klâsik ve modern edebiyat konusunda birbirinden
farklıydı. Bu grubun hedefleri arasında Arap edebiyatına, özellikle de şiire
yenilikler kazandırmak, ancak bunu yaparken geçmiş ile bağları koparmamaya
özen göstermek bulunmaktaydı. Zaten isminden de anlaşılacağı üzere, adı geçen
grup Endülüs edebiyatının özelliklerini taşımaktaydı. Bu grubun düşüncelerini şu
şekilde sıralayabiliriz2
:
1- Brezilya’daki Arap edebiyatının edebî seviyesini yükseltmek ve Arap edebiyatı
ile uğraşanlara destek vermek.
2- Edebiyatçının özgürlüğünü sağlamak. Hem edebiyatı hem de edebiyatçıyı
bütün kısıtlamalardan kurtarmak.
2
Hüseyin Yazıcı, Göç Edebiyatı, Kaknüs Yayınları, İstanbul, 2002, s. 113-115. Ayrıca Endülüs
Grubu ile ilgili ayrıntılı bilgi için bkz. Ömer Dekkak, Şu‛arau’l-usbeti’l-Endelusiyye fi’l-mehcer,
2. bs., Beyrut, Dâru’ş-şuruk, 1978; Naime Murad Muhammed, el-Usbetu’l-Endelusiyye: hicretu’ledebi’l-Arabi
ila’l-Berazil, İskenderiye, Munşeatu’l-Ma‛ârif, [t.y.].
58 ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
3- Siyasetten uzak durmak.
4- Göç edebiyatını Ortadoğu’ya, Ortadoğu’daki Arap edebiyatını da göçmen
dünyasına taşımak.
5- Endülüs Arap uygarlığını canlandırmak.
6- Brezilya’daki bütün Arap edebiyatçılarını bir araya getirmek.
7- Endülüs Grubu’nun yayım organı olacak bir dergi çıkarmak.
8- Edebî dernekler arasında yakınlık kurmak.
9- Baskılara karşı mücadele etmek.
10- Çağa uymayan gelenekleri silmek.
Endülüs Grubu çeşitli sebeplerle pek çok toplantı düzenlemiş ve bu arada Arap
dünyasında büyük beğeni ve takdir kazanan kaside ve makaleler yayımlamıştır.
Bunun yanı sıra pek çok edebî konuyu da tartışmış ya da tartışmaya açmıştır.
Edebî faaliyetlerini, klâsik Arap edebiyatındaki zengin edebî mirasa dayanarak
sürdüren bu grup, şiirlerinde genelde destanî bir yapıya sahip olup toplumsal
sorunları ele almış ve sırasıyla Romantizm, Realizm ve Milliyetçilik akımlarının
etkisinde kalmıştır.
Milliyetçilik kavramı, bu grubun en çok ilgi duyduğu konudur. Fransa’nın
Suriye’ye girişi, 1919 Mısır devrimi, Filistin, Yemen devrimi, Cezayir’in kurtuluşu,
1952 Mısır devrimi vs. gibi pek çok tarihî olayın yankılarını şiirlerinde en derin
ifadesiyle geniş bir şekilde bulmak mümkündür. Milliyetçilik duygularını canlı
tutarak edebî faaliyetlerini Kalem Grubu gibi geçmişi kötüleyerek değil, geçmişe
sahip çıkarak; geçmişten utanarak değil, geçmişle övünerek sürdürmüşlerdir.
Kendilerini, geçmişin elçileri olarak görmüşler ve bir zamanlar adaletin simgesi
olan ataları ile övünmüşlerdir. Kalem Grubu’nun aksine geri kalmışlığın sebeplerini
geçmişe de sahip çıkarak araştırmışlar ve bu bağlamda pek çok şiir kaleme
almışlardır3
. Biz konumuz gereği Endülüs Grubu şairlerinde vatan özlemini dile
getiren şiirler üzerinde duracağız.
Endülüs Grubu Şairlerinde Vatan Özlemi
Vatan özlemini ve gurbeti dile getiren şiirlere, göç edebiyatı şairlerinde çokça
rastlamaktayız. Hatta bu konudaki şiirler, göç edebiyatı ile özdeşleşmiştir diyebiliriz.
Şair, kalbinin en derinliklerinde hissettiği sevgi ve özlemini vatanındaki her
3 A.e., s. 457-459.
Ömer İSHAKOĞLU / Şarkiyat Mecmuası Sayı 23 (2013-2) 55-64 59
şeyi; tabiatı, halkını, problemlerini, gençlik yıllarını, çocukluk hatıralarını, ailesini,
arkadaşlarını, ilk aşkını v.s. hatırlayarak yaşar.
Örneğin eş-Şa‛iru’l-kurâvi lakaplı Reşîd Selîm el-Hûrî, kendisine vatanını
hatırlatan bir fesleğen görmesi üzerine şu şiirini söyler4
:
قد كنت مثلك أيها احلبق يل منظر حلو ويل عبق
قد كان يل ورق ويل زهر واليوم ال زهر وال ورق
بل كنت كاحلسون مسرحه بني النجوم وعشه األفق
واليوم زقزقيت األنني وأ جنحيت احلنني ومهدي األرق
Ben de senin gibiydim ey fesleğen Güzel görünen ve hoş kokular veren
Yaprak ve güzel çiçeklerle bezenen Eser kalmadı bugün hiç birinden
Küçük bir serçeydim durmadan öten Yıldızlarda ve ufukta yer edinen
Bugün inlemeye başladım birden Özlem ve hasret, etti beni yerimden
Bu gurbet duyguları içerisinde şairler en samimi ve güzel şiirlerini kaleme
almışlardır. Kalplerinin derinliklerinde hissettikleri acı ve ızdırapları içtenlikle
dile getirmişlerdir. Bir diğer göçmen şair İlyâs Ferhât, vatanına olan hasretini
şöyle ifade eder5
:
ولعل أكرب ما بليت به نوى آنست فيها كل قفر بلقع
متغرب عن وطين متغرب عن معشري متغرب عن مربعي
اليوم أعرف مضجعي وغدا فال أحد من الثقلني يعرف مضجعي
يقضي أحبائي فما أدري هبم وسيجعل األحياء منهم مصرعي
Gurbettir benim büyük imtihanım Orada çorak arazilere bile alıştım
Vatanıma ve akrabalarıma uzağım Nerede o çayırlarım, meralarım
Bugün belli yerim ve mekânım Yarın kim bilebilir ne olacak bahtım
Ölüyor sevdiklerim, bihaberdarım Unutacak beni kalanlar korkarım
4
Reşîd Selîm el-Hûrî, Dîvânu’l-kuravî, Matba‛at Safadî, Brezilya, 1952, s. 83. 5
İlyâs Ferhât, Dîvânu’s-sayf, Sao Paulo, Brezilya, 1945, s. 45.
60 ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
Gurbet, şair Şukrullâh el-Curr’a o kadar ızdırap verir ki onu uykusuz bırakır6
:
يا ليل كم هنئت عيون غري عيين بالرقاد
قد طلت حىت ملين مهدي وأنكرين وسادي
أنا فيك أشعر أنين من غربيت على امتداد
Ey gece! Benim dışımda nicelerini uykuya daldırdın
Bana her zaman uzun, sıkıcı ve çekilmez kaldın
Gurbet akşamlarımı ise, bitmeden tükenmeden uzattın
Hiç şüphesiz göçmenin ilk hasret duyguları, gemiye bindiği ve vatanından
ayrıldığı ilk dakikalarda başlar. Şair Şefîk el-Ma‛lûf bu duygularını şöyle dile
getirir7
:
غريب يا سفني يب وابتلع يا حبر قليب وذكريايت العذابا
أنا لو مل يغشى عيين يأسي مل أفضل على الشروق الغيابا
عمرك اهلل أن نسيت بالدي كيف أنسى األرحام واألنسابا
Gurbete götürür beni gemi ve yutar Deniz gönlümü, kaybolur hatıralar
Gözlerimi kaplamasaydı karalar Neyime benim gurbette sabahlar
Unutulur belki eski diyarlar Ama ne mümkün dost ve akrabalar
Gurbetin uzaması ve özlemin artması üzerine, şair geçmişine dönerek ailesi
ve arkadaşlarıyla geçirdiği günleri hatırlar ve tekrar o günlere dönmek ister. Şair
Fevzî el-Ma‛lûf bu duygularını şöyle ifade eder8
:
أخي والزمان ضنني بغري الغضا
أثرت بقليب احلنني لعهد مضى
رتعنا به آمنني صروف القضا
وما زلت من بعده أنوح على بعده
6
Şükrullah el-Curr, Eğânî’l-leyl, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, 1961, s. 86. 7
Şefîk el-Ma‛lûf, Nidâ’u’l-mecâdîf, Dâru’l-ahed, Beyrut, 1952, s. 34-35. 8
Fevzî el-Ma‛lûf, Dîvân Fevzî el-Ma‛lûf, Dâru’r-Reyhânî, Beyrut, 1957, s. 98.
Ömer İSHAKOĞLU / Şarkiyat Mecmuası Sayı 23 (2013-2) 55-64 61
Kardeşim! Zaman dayanılamayacak kadar cimri
Oysa geçmişime özlem durmadan kemiriyor içimi
Ne güzel geçirirdik hep beraber vakitlerimizi
Şimdi uzaklarda ağıt yakarak bastırıyorum hislerimi
Şair hatıraları arasında gezdiği yerleri ve gördüğü güzel manzaraları da hatırlayarak
gözyaşları içerisinde özlemini dile getirir. Şair İlyâs Ferhât’ın şu şiirinde
olduğu gibi9
:
إين ألملح من خالل دموعي صورا طواها البني بني ضلوعي
أربوع أحبايب ألنت وإن نأت يب عنك مركبة الزمان ربوعي
أنا يف اخلريف وما ذكرتك مرة أال شعرت برجعة لربيعي
Hatırlatıyor birçok şeyi gözyaşları Ayrılığın içime gömdüğü tabloları
Sevdiklerimle birlikte olan ortamları Zamanın alıp götürdüğü anları
Sonbaharda anınca bütün bunları İçime doğuruyor hemen ilkbaharı
Şiirin geriye kalan diğer beyitlerinde şair, hatıraların geçtiği yerlerin ismini
sayar ve çocukluğuna giderek, arkadaşlarıyla olan diyaloğunu ve sonrasında da
ilk aşkını hatırlar. Şair İlyâs Ferhâd’ın bir diğer şiiri Beyne’t-tufûle ve’ş-şebâb
(:çocukluktan gençliğe), göçmen şairlerin hayatlarına dair en canlı ve etkileyici
örnekleri içerir.
Endülüs Grubu şairleri arasında buna benzer, öz vatanlarına dair tatlı hatıraların
dile getirildiği şiirlere rastlamak mümkündür. Şukrullâh el-Curr’un Ummah (:anneciğim)
adlı şiiri ile Şefîk el-Ma‛lûf’un el-İyâb (:dönüş) adlı şiiri bu türdendir.
Ayrıca Reşîd Selim el-Hûrî’nin de el-Garîb ve’ş-şems (:gurbetçi ve güneş) adlı şiiri
de bu türe örnek verilebilir. Şair bu şiirinde vatanına ve yakınlarına olan özlemini
güneşin aracılığıyla iletmektedir10:
9
İlyâs Ferhât, Dîvânu’l-harîf, Sao Paulo, Breziya, 1945, s. 45. 10 Reşîd Selîm el-Hûrî, a.g.e., s. 75.
62 ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
مشس لبنان انظري حال الغريب وارمحيه
واذكري كل شروق وغروب لذويه
أنه صب وتذكار احلبيب ملء فيه
وإذا حلت مبيناء »الوطا« مستحمي
حيث ميشي إخويت مثل القطا خلف أمي
فالثمي عين آثار اخلطى أي لثم
Lübnan güneşi! Şu garibin haline bir bak da acı
Anlat ailesine doğan sabahı… Batan akşamı
Nasıl sevdiklerini her yudumda hatırladığını
Korunaklı “Vatâ” limanına ulaştır ışıklarını
Görürsün orada anamı ve arkasında kardaşlarımı
Öp benim için onların attığı bütün adımları
Vatanına olan özlemini dile getiren bir diğer şair ‛Akl el-Curr, Allah’a niyazda
bulunarak sevdiği her şeye kavuşma temennisinde bulunur11:
أعدين ألشهد فصل املصيف وفصل اخلريف وفصل الزهر
وفصل الشتاء وعصف الرياح ووقع الصواعق فوق احلجر
وزجمرة الرعد حول القبور يدب بقلب الرميم الذعر
وحلف الثلوج تغطي الظالم فتحسب أن الصباح انتشر
Döneyim de göreyim yaz mevsimini Güzü ve baharda açan çiçekleri
Kış mevsimini, rüzgârların esişini Kayalara çarpan kasırgaların sesini
Sarsar gök gürültüsü kabirleri Yerinden oynatır içindeki kemikleri
Karanlığı örten o kar taneleri Sanırsın aydınlatır erkenden geceyi
11 ‛Akl el-Curr, Dîvân ‛Akl el-Curr, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, [t.y.].
Ömer İSHAKOĞLU / Şarkiyat Mecmuası Sayı 23 (2013-2) 55-64 63
‛Akl el-Curr, vatanına dönmeyi ümit ederken, kardeşi Şukrullâh el-Curr bu
konudaki ümitsizliğini şöyle dile getirir12:
وطين واحلنني قطع قليب أتراين أراك قبل الزوال
Vatanım! Hasretin yaralar içimi Ölmeden acaba görecek miyim seni
Ayrıca Şukrullah el-Curr’un Lübnan, Cebelu’l-ilhâm, Garîk absara’ş-şâti’ ve
Ve keza’l-muhibb adlı şiirleri de vatan özlemini en güzel şekilde ifade eder.
Bütün bunların ışığında, göç edebiyatının hem kuzey ve hem de güney kesiminde
özlem ve hasret duygularının şiirde ağırlıklı olarak işlendiğini görüyoruz. Klasik
Arap şiirindeki özlem ve hasret temalarından farklı olarak, uzak coğrafyalara gitmiş
olan göç edebiyatçısı, yaşadığı ülkenin farklı kültüründen, dilinden, tabiatından
ve sosyal yapısından dolayı çektiği sıkıntılar sebebiyle her anında vatanına özlem
duymuştur. Ayrıca kendisini göçe zorlayan siyasi, sosyal ve ekonomik problemlere
sürekli içerleyerek, çözüm yolları arayışına girmiştir. Bu yönüyle göç edebiyatı,
hüzün, hasret ve özlemle doludur.
Kaynakça
Hüseyin Yazıcı, “Mehcer Edebiyatı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi,
C. XXVIII, s. 364-365.
Hüseyin Yazıcı, Göç Edebiyatı, Kaknüs Yayınları, İstanbul, 2002.
Ömer Dekkak, Şu‛arau’l-usbeti’l-Endelusiyye fi’l-mehcer, 2. bs., Beyrut, Dâru’ş-
şuruk, 1978.
Naime Murad Muhammed, el-Usbetu’l-Endelusiyye: hicretu’l-edebi’l-Arabi ila’lBerazil,
İskenderiye, Munşeatu’l-Ma‛ârif, [t.y.].
Reşîd Selîm el-Hûrî, Dîvânu’l-kuravî, Matba‛at Safadî, Brezilya, 1952.
İlyâs Ferhât, Dîvânu’s-sayf, Sao Paulo, Brezilya, 1945.
Şükrullah el-Curr, Eğânî’l-leyl, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, 1961.
Şefîk el-Ma‛lûf, Nidâ’u’l-mecâdîf, Dâru’l-ahed, Beyrut, 1952.
12 Şükrullah el-Curr, Burûk ve ru‛ûd, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, 1971, s. 98.
64 ARAP GÖÇ EDEBİYATI ENDÜLÜS GRUBU ŞAİRLERİNDE VATAN ÖZLEMİ
Fevzî el-Ma‛lûf, Dîvân Fevzî el-Ma‛lûf, Dâr Reyhânî, Beyrut, 1957.
İlyâs Ferhât, Dîvânu’l-harîf, Sao Paulo, Brezilya, 1945.
‛Akl el-Curr, Dîvân ‛Akl el-Curr, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, [t.y.].
Şükrullah el-Curr, Burûk ve ru‛ûd, Dâru’s-sekâfe, Beyrut, 1971.

Konular