Türkiye Türkçesindeki Arapça Alıntı Kelimelerde Ünlü Uyumsuzlukları

Türkiye Türkçesindeki Arapça Alıntı
Kelimelerde Ünlü Uyumsuzlukları
Vowel Disharmony in Arabic Loan Words in Turkish
Hilal Oytun ALTUN*

ÖZET
Alıntı kelimeler alıcı dilin ses yapısına göre şekillenmektedir ve Arapça alıntı
kelimelerdeki sesler de Türkiye Türkçesinin ses yapısına uydurulmaktadır. Arapça alıntı
kelimelerin bir kısmı Türkçenin ünlü uyumlarına uygun hâle getirilmekte, bir kısmı bu
uyumlara uydurulmamaktadır. Ünlü aykırılaşmalarının tamamını açıklamak şu anki
bilgilerimizle mümkün görünmemektedir. Ancak bazı artlık-önlük (kalınlık-incelik)
uyumu bakımından aykırılaşmalara ön damak, art damak, yan (lateral) ünsüzlerle uzun
ünlünün sebep olduğu gözlemlenmektedir. Düzlük-yuvarlaklık bakımından
aykırılaşmanın sebebi ise dudak ünsüzleridir. Arapça alıntı kelimelerdeki ünlülerin
durumu, Türkçede ünlü-ünsüz uyumunun kalınlık-incelik uyumundan daha öncelikli
olduğunu göstermektedir.

ANAHTAR KELİMELER
Ünlü, Ünlü uyumu, Ünlü-ünsüz uyumu, Ünsüzlerin etkisi, Alıntı kelimler, Türkiye
Türkçesi, Arapça

ABSTRACT
Loan words change phonetically according to the phonetics of the recipient language.
Arabic loan words in Turkish change phonetically in accordance with Turkish phonetics.
While some Arabic loan words adapt to Turkish vowel harmony, some others stay
disharmonic. It is not possible to explain all disharmonic changes with our present
knowledge. However, it can be said that some of the disharmonic changes in front and
back vowels are caused by palatals, velars, lateral and long vowels. Main reason of
disharmonic change in rounding is the labials. The vowels of Arabic loanwords in
Turkish, show us that vowel-consonant harmony in Turkish is prior to the front-back
vowel harmony.

KEY WORDS
Vowel, Vowel harmony, Vowel-consonant harmony, Effects of consonants, Loan words,
Turkey Turkish, Arabic


*
Yrd. Doç. Dr., Bitlis Eren Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
Öğretim Üyesi
56 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Giriş
Alıntı kelimeler alıcı dilin ihtiyaçlarına göre şekillenmekte, alıcı dile uygun
hâle getirilmektedir. Türkiye Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerde de
anlamca ve ses bilgisi yönünden bazı değişiklikler görülmektedir. Arapça ses
bilgisi ile genel olarak Türkçe arasında belirgin farklar bulunmakta, bu sebeple
de Türkiye Türkçesi sözlüğünde hacimli bir yer kaplayan Arapça kelimelerde
de ses değişmeleri sık görülmektedir. Bu değişimlerin nitelikleri iki dilin ses
yapısı, kelimenin kullanım sıklığı, kullanıldığı çevreler gibi farklı etkenlere göre
şekillenmektedir.
Standart Türkiye Türkçesine kaynaklık eden İstanbul diyalektinin Osmanlı
Türkçesi mirası, Arapça ve Farsça kelimelerin bünyesinde Türkçenin ses bilgisi
eğilimlerine aykırı bazı kullanımların dilde yaşamasına elverişli zemini
hazırlamıştır. Diğer yandan Türkiye Türkçesi, yabancı unsurları sözlüğüne
dâhil ederken, bu kelimelerdeki ses bilgisi özelliklerinin bir kısmını tamamen
dışlamış, bir kısmını ise kabullenmiş ve kendi dilinde yaşatmaya ve
kullanmaya başlamıştır. Örneğin Arapçada bulunan se, sat, dat, zı, ayın, gayın
harfleriyle gösterilen sesler Türkiye Türkçesinin ses koleksiyonuna dâhil
edilmemiş; bazı Arapça seslerin kelimede bulunduğu yer Türkçe açısından
kabul edilemez bulunarak değiştirilmiştir. Ancak, örneğin, ünlü uyumuna
uymayan kelimeler, uzun sesler, ön damak (palatal) /k, g, l/ sesleri yanında art
ünlüler bulunması, vb. gibi Türkçenin ses bilgisi özelliklerine yabancı
kullanımlar, dilde doğal biçimde yaşama şansı bulmuştur. Türkiye Türkçesinin
bünyesine kabul edebildiği ve edemediği yabancı ses bilgisi özellikleri
araştırılmaya muhtaç bir konudur. Çünkü Türkiye Türkolojisinde ses bilgisi söz
konusu olduğunda sadece aslen Türkçe olan kelimeler dikkate alınmakta, ancak
alıntı kelimelerle Türkiye Türkçesine giren ses bilgisi özellikleri bir kenara
bırakılmaktadır (Gemalmaz 1989, 6-2).
Eski Anadolu Türkçesinden itibaren Anadolu Türkçesinin Arap alfabesi ile
yazılmış olmasından dolayı bu kelimelerin Türkçenin bu dönemlerde nasıl
telaffuz edildiği konusunda bilgimiz, standart imladan sapan örneklerle ve az
sayıdaki Latin harfli kaynakla sınırlıdır (Develi 1995; Duman 1995; Oral Seyhan
2004; Şen 2007; Ünver 2007). Ayrıca Türkçe, Arapça kelimelerin birçoğunu
Farsça kanalıyla aldığı için telaffuzda Farsçanın etkileri de söz konusu olmuştur
(İşler 2004; Pekacar 2007). Türkiye Türkçesi döneminde, fonetiğe uygun
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 57
tasarlanmış Latin alfabesi ile Türkçenin alıntı kelimeler üzerindeki telaffuz
tercihleri, zaman zaman tartışmalara da konu olan yönleri bulunmakla birlikte,
yazıya da yansımıştır.
Türkçenin çeşitli saha ve dönemlerinde Arapça alıntı kelimeler sözlükte bir
yekûn oluşturmaktadır. Bu konu çeşitli araştırmalarda ele alınmıştır (Azmun
2000; Pekacar 2006; Yazıcı Ersoy 2006; Cumakunova 2008, vb.). Yine Türkiye
Türkçesinde bu kelimelerin fonetiği ile ilgili çalışmalar bulunmaktadır (Tekin
1958; Ergin 2010; Timurtaş 2008, 2009; Zülfikar 1995, 1996; Öztekten 2001;
Özçelik 2004).
Bu çalışmada Türkiye Türkçesi sözlüğünde hâlâ yaşamakta olan Arapça
kelimelerin ünlü uyumları bakımından durumu ele alınmaktadır. Çalışma özel
olarak Arap imlasında ünlüsü gösterilmeyen alıntı kelimelerden hangilerinde
ünlü uyumlarına aykırılık bulunduğu konusuna odaklanmaktadır.
Bu çalışma kapsamında incelenen örneklerde kelimenin yazımı ve söyleyişi
için Türk Dil Kurumu tarafından güncellenen sözlükler kaynak olarak
alınmıştır (http://www.tdk.org.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433
CFFAAF6AA849816B2EF07B4BDB15D6B60D5). Ses değişmeleri önce birey veya
grup dillerinde oluşarak, dil içi yayılmalarla kural hâlini aldığından (Karaağaç
2010, 49) standart dilin dışındaki kullanımlar da dilin eğilimlerini göstermesi
bakımından önemlidir. Ancak bu çalışmada standart dilde yerleşmiş şekiller
değerlendirilmiş ve Türk Dil Kurumunun önerdiği kullanımın dışındaki
durumlar karşılaştırma amacıyla bir iki yerde belirtilmiştir.
1. Arapça alıntı kelimelerde görülen ünlü değişmeleri
Ergin (2010, 28) Arapça alıntı kelimelerin ünlülerinin Türkiye
Türkçesindeki durumunu şöyle özetlemektedir:
“Arapçada uzun ve kısa ikişer şekilleri olmak üzere şu üç vokal
vardır: a, u, i (â, û, î). Fakat Türkçede Arapça kelimelerin vokalleri
çoğaltılmış, bu kelimelerin vokalleri de aşağı yukarı Türkçede
olduğu gibi sekize çıkarılmıştır. Değişiklik kısa vokallerde olmuş ve
Arapçanın kısa a’sı Türkçede a, e; Arapçanın kısa u’su Türkçede u, ü,
o, ö; Arapçanın kısa i’si Türkçede i, ı şekline sokulmuştur. Bunlardan
kısa a Türkçede umumiyetle e şekline sokulmuş, ancak civarında
kalınlığı muhafaza edecek bir ses, fonetik bir sebep varsa a olarak
kalmıştır. Kısa u da Türkçede umumiyetle ü’ye çevrilmiş, ancak
civarında kalınlığı muhafaza edecek unsurlar varsa u olarak kalmış,
nadir olarak da bazen o veya ö şekline sokulmuştur. Kısa i
umumiyetle i olarak saklanmış, fakat kalınlaştırıcı unsurların
58 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
yanında bazen ı’ya çevrilmiştir. Uzun vokallere gelince bunlar vokal
olarak değişmemiş, yalnız birçok kelimelerde kısalmışlardır. Kapalı
hecelerde de umumiyetle kısa söylenirler. Bütün bunları şu
misallerde görmek mümkündür: machûl-meçhûl, ma‘lûm, mufradmüfret,
munâkaşa – münâkaşa, mutlak, umr-ömür, Usmân-Osman,
mantiḳ-mantık, râzî-râzı, rizâ-rıza, muhim-mühim, kitâb-kitap, maktûbmektup,
Ahmad-Ahmet, cavâb-cevap. Burada غ, ع, ظ , ط , ض, ص , خ , ح ,
konsonantlarının ve civardaki kalın vokallerin kalınlığı muhafaza
edici unsurlar olduğu hatırda tutulmalıdır.” (Ergin 2010, 28)
Türkiye Türkçesindeki Arapça kelimelerde görülen ses olayları Özçelik
(2004) tarafından tasnif edilmiştir. Bu tasnifte ses olayları “benzeşme,
aykırılaşma, türeme, düşme, ikizleşme, tekleşme, kaynaşma” olarak sıralanmış
ve bu olayların hangi seslerde ve kelimenin hangi kısmında görüldüğü detaylı
olarak anlatılmıştır. Bu ses olaylarından etkilenen Türkiye Türkçesindeki
Arapça alıntı kelimelerin tamamına yakını ilgili ses olayının altında
listelenmiştir. Adı geçen çalışmada ünlüleri ilgilendiren ses olayları şöyledir:
Ünlü benzeşmeleri (İncelme yönündeki benzeşmeler; Kalınlaşma
yönündeki benzeşmeler; İnce ünlüler arasındaki benzeşmeler; Kalın ünlüler
arasındaki benzeşmeler) (Özçelik 2004, 551-552)
Ünlü aykırılaşması (Kalın sıradan kelimelerdeki ünlülerden birinin
incelmesi; İnce sıradan kelimelerdeki ünlülerden birinin kalınlaşması; Kalın
sıradan kelimelerdeki ünlülerden birinin değişmesi; İnce sıradan kelimelerdeki
ünlülerden birinin değişmesi; Kalın ünlülü kelimenin ince sıraya geçmesi)
(Özçelik 2004, 553-554)
Ünlü türemesi (Başta ünlü türemesi; İçte ünlü türemesi; Sonda ünlü
türemesi) (Özçelik 2004, 554-556)
Ünlü düşmesi (İçte ünlü düşmesi; Sonda ünlü düşmesi) (Özçelik 2004, 556-
557)
Kaynaşma (Özçelik 2004, 560)
Yukarıdaki çalışmada yer verilmeyen uzun ünlülerin kısalması olayı
Zülfikar (1995, 1996) tarafından ele alınmış ve değişimin görüldüğü kelimelerin
listeleri verilmiştir. Tekin (1958) ve Öztekten (2001) ise ayın ve hemze ile
işaretlenen seslerin Türkiye Türkçesinde ünlüye dönüştüğü durumları ve
örnekleri ele almışlardır.
Adı geçen çalışmalarda ele alınan ses olaylarını tekrarlamayacak, bunlara
ek olmak üzere bazı dikkatleri ifade etmekle yetineceğiz.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 59
1.1. Uzun ünlülerin kısalması
Arapça imlada sadece uzun vokaller /â/, /û/, /î/ gösterilmekte ve bu seslerin
bir kısmı Türkiye Türkçesinde aynen korunmakta bir kısmı da kısalmaktadır.
İlk ve son hecesinde uzun ünlüleri kısalan kelimelerin listeleri Zülfikar (1995,
1996) tarafından verilmiştir. Anılan kaynaklara göre son hecesinde iki ünsüz
arasında uzun ünlü (cVc) içeren kelimelerin tamamında uzun ünlüler
kısalmıştır. Böyle kelimelerin bir kısmının son hecesinde bulunan uzun ünlüler,
kelime ünlü ile başlayan ek aldığında ortaya çıkmaktadır. Bu durum Türk Dil
Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük’te kelimeye yükleme hâli
getirilerek gösterilmektedir: ıslah -ısla:hı, evlat- evla:dı,vb.
Arapça kelimelerden orta hecede uzun ünlüsü kısalan kelimeler de
bulunmaktadır:
Ḫadîce>Hatice, ḳabâḥat> kabahat, teḳâżâ>takaza, vb.
Orta hecesindeki uzun ünlüsü söyleyişte kısaltılmayan Arapça kelimeler de
dilde yaşamaya devam etmektedir: basi:ret, kabi:le, haka:ret, hama:set, hara:ret,
ica:bet, ica:zet, ida:re, vb.
Arapça kelimelerde bulunan uzun seslerin küçük bir kısmı kısalırken artlık-
önlük ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna uyarak başka seslere dönüşmektedir:
ʿaynî> aynı, ḳumrî> kumru, kürsî> kürsü, Türkî> türkü, zeytûn> zeytin vb.
1.2. Kısa ünlülerin uzaması
Arapça kelimelerde bulunan bazı kısa ünlüler de Türkiye Türkçesinde,
uzun ünlülü başka kelimelere benzetilerek, uzatılmaktadır: azamet> aza:met, asâ>
a:sa, ʿİrâḳ>I:rak, ṭaḥîn> ta:hin, ṭarîḳât> ta:rikat, mutlaḳıyyet> mutla:kiyet, vb. Buraya
örnek olarak aldığımız kelimelerdeki ünlü uzunlukları, kelimenin aslî şeklini
bilmeyenler arasında yaygındır ve Türk Dil Kurumu sözlüğünde bunlar kısa
telaffuzlu gösterilmektedir.
1.3. Ünlü türemesi
Türkçenin kelime sonunda yan yana kabul etmediği ünsüzler (Ergin 2009,
67; Karaağaç 2010, 131) alıntı kelimelerde bulunmakta ve böyle kelimelerin bir
kısmında iki ünsüz arasında bir dar ünlü türemektedir (Özçelik 2004, 555-556).
Türkçede kelime sonunda yan yana gelmeyen /vk/, /vt/, /yk/, /yn/, /yt/, (DemirYılmaz
2010, 153) gibi bazı ünsüz çiftleri (coda consonant clusters) alıntı
kelimelerde korunmaktadır: harf, sulh, şems, şevk, tarz, zamk, zırh, zift, vb. Bazı
örneklerde ise kelime sonundaki ünsüz çifti Türkçeye uygun hâle getirilmiştir.
lb>lp: ḳalb>kalp; rb>rp: ḥarb>harp; rc>rç: ḫarc>harç; rd>rt: vird>virt, vb.
60 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
2. Arapça kelimelerdeki ünlüler
Arap imlasında uzun ünlüler yazımda vav, elif ve ye harfleriyle
işaretlenmekte, kısa ünlüler ise ancak hareke kullanıldığında, düz geniş ünlü
/a/, /e/ “üstün”, düz dar ünlü /i/, /ı/ “esre” ve dar yuvarlak art ünlü /u/ “ötre”
işareti ile gösterilmektedir. Yuvarlak ünlü tek şekillidir. Düz ünlülerin art veya
ön olacağı yanındaki ünsüzle belirlenmektedir. Ancak bu çalışmada “ı” harfi ile
gösterdiğimiz ses Türkiye Türkçesinden farklı bir sese karşılık gelmektedir.
Arapça alıntı kelimelerdeki ünlülerle ilgili değişmelerde iki önemli etken
bulunduğu görülmektedir: Bunlardan biri ünlü uyumları diğeri ünlü-ünsüz
uyumlarıdır (Ergin 2010, 28; Clements-Sezer 1981).
2.1. Önses ünlüleri:
Kelime başında ünlü bulunan Arapça alıntı kelimeler ya ayın ya da elif ile
başlamaktadır:
Ayın: Ayın harfiyle gösterilen ses Türkçede karşılığı bulunmayan bir sestir.
Ayın ve hemze’nin Türkiye Türkçesinde aldığı şekiller Tekin (1958) ve Öztekten
(2001) tarafından incelenmiştir.
Ayınla başlayan Arapça kelimeler Türkiye Türkçesinde büyük çoğunlukla
/a/, /i/, /u/ ünlüleri ile başlamaktadır, çok az örnekte ayın, Arapça için yabancı
olan /ı/, /o/, /ö/, /ü/ ünlülerine dönüşmüştür. Bu durum ses değişmelerinde
Türkçenin eğilimleri kadar kelimenin aslî seslerinin de belirleyici olduğunu
göstermektedir. Ayın harfiyle işaretlenen ses Türkiye Türkçesinde kelime
başında e ile karşılanmamaktadır.
Ayın sesiyle başlayan bazı kelimelerin başında düz geniş art ünlü /a/, düz
dar art ünlü /ı/ ile; dar yuvarlak art ünlü /u/ dar yuvarlak ön ünlü /ü/ ile
nöbetleşmektedir. Parantez içindeki şekiller Türk Dil Kurumunca yayınlanan
Türkçe Sözlük’te bulunmamakta, Devellioğlu (2001) tarafından
kaydedilmektedir.
Ayın> /a/(/ı/, /i/): ʿaşḳ> aşk (ışk), ʿayân> ayan (ıyan/iyan), ʿayâl> ayal (ıyal/iyal)
Ayın> /u/, /ü/: ʿumrân> ümran (umran), ʿuryân> üryan (uryan), ʿunvân> unvan
(ünvan)
Ayın> /ı/: ʿİrâḳ>Irak, ʿirḳ> ırk, ʿirsî> ırsî,ʿirż>ırz
Ayın> /o:/ ʿUṡmân> Osman
Ayın> /ö/: ʿUmer> Ömer, ʿumr> ömür, ʿurf> örf, ʿuzr> özür, ʿuşr> öşür
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 61
Elif: Kelime başında elif Türkiye Türkçesinde /a/, /e/, /ı/, /i/, /u/, /ü/ ve bir
örnekte /o/ ile karşılanmaktadır; bu sesin /ö/ ünlüsü ile karşılandığı örnek
yoktur.
Elif> /ı/: iṣlâḥ> ıslah, iṣrâr> ısrar, iżṭirâb> ıztırab, vb.
Elif> /u/:
Bu örneklerde aslî ses korunmaktadır: uʿcûbe> ucube, ufḳ> ufuk, uḫrevî>
uhrevî, uḫuvvet> uhuvvet
Elif> /ü/:
Bu değişmede çoğunlukla artlık-önlük uyumu etkili olmuştur:
ucret>ücret, udebâ’> üdeba, ulfet> ülfet, umerâ> ümera, ummîd> ümit, ummet>
ümmet, ummî> ümmi, uṣṭuble>üstüpü
Uzun art ünlü korunurken ince (palatal) /l/ ünsüzünün gerileyici ve uzak
etkisinin aykırılaşmaya sebep olduğu örnek uslûb> üslup kelimesidir.
uss> üs(sü) kelimesinde ise incelmeye (fronting) “sin” harfi ile gösterilen /s/
sesinin sebep olduğu düşünülmektdir.
Elif> /o/: uḳiyye>okka
2.2.İçseste kısa ünlülerin Türkiye Türkçesindeki durumu:
Diğer dillerde olduğu gibi ünlüler ve ünsüzler Türkçede de etkileşim içinde
şekillenmektedir. Arapçada kalın ünsüzlerin yanında art ünlüler bulunmakta, ق
seslerin Bu. almamaktadır yer sesi/ e /yanında seslerinin غ ع ظ ط ض ص خ ح
Türkiye Türkçesindeki durumu da benzerdir; örneğin gayın, dat, tı, zı, yanında
Türkiye Türkçesinde bir iki örnek dışında hiçbir durumda ön ünlü
bulunmamaktadır: żiyâ’>ziya, żiyâfet>ziyafet, hażîre>hazire: mustanṭiḳ>müstantik;
ẓavâhir>zevahir, vb.
Yine Türkiye Türkçesine girmiş, örneğin tefʿîl vezninde /a/, /e/ içeren
kelimelerde Arapçadaki bu seslerin etkisi Türkiye Türkçesinde de görülür:
tasîl ve tedbîr, vb. Ancak kelime Türkçeleştirilirken bazı ünsüzlerin art ve ön
oluşları da değişebilmektedir. Örneğin bazı art damak (velar) /ḳ/ sesleri ön
damaksıllaşmaktadır (palatalisation): ʿaḳl> akıl örneği yanında naḳl> nakil, vaḳt>
vakit, vb. /ḳ/ sesinin ön damaksıllaşmasına sebep olan etken, yanındaki ünlüyü
ön damaksıllaştıran /l/ ve /t/ sesleridir. Bu sesler aşağıda tekrar ele alınacaktır.
Bunların yanında Arapçada sat, se, sin harfleriyle gösterilen üç farklı sesin /s/;
zel, zı ve ze harfleri ile işaretlenen seslerin /z/; ha, hı ve he’nin bir tek /h/ ile; te ve
tı’nın Türkçede /t/ ile karşılanması, bu kelimelerdeki ünlülerle ilgili ses
62 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
özelliklerinin Türkçeye taşınmasının sınırlı olmasına sebep olmuş, ve genellikle
ön damak ünsüzleri ünlülerin durumunu belirlemiştir: muâlaʿa>mütalaa,
ukm>hüküm, vb.
Arapça imlasında gösterilmeyen ünlülerden yalnız birkaç tanesi /o/, /ö/
ünlüleriyle karşılanmaktadır:
urtûm> hortum, ube(t)> sohbet, lume> lokma, Lumân> Lokman, nusân>
noksan, nua> nokta
tuhme(t)> töhmet, şuhre(t)> şöhret
Burada yer alan kelimelerde Arapçada da bulunan /a/, /e/, /u/, /i/
ünlülerinin yanında Arapçada bulunmayan /ü/ ve /ı/ ünlüleri de kelime
Türkçeleştirilirken kullanılan ünlülerdir. Ancak /ı/ sesi Arapça telaffuzda yer
alan ve genellikle bir yarı vokalle birlikte kalın ünsüzlerin yanında bulunan bir
sestir.
Yukarıda Ergin’den (2010, 28) yapılan alıntıda Arapça ünlülerin Türkçe
ünlülere dönüşürken ünlü uyumlarının ve kalın okutan ünsüzlerin belirleyici
olduğu ifade edilmektedir. Ancak bazı kelimelerde görülen ünlü değişmeleri,
ünlü uyumlarının etkisinin sınırlı olduğunu, ön damak ünsüzlerinin belirleyici
olduğunu göstermektedir. Bu sebeple çalışmanın bu bölümünde Arapça alıntı
kelimeler ünlü uyumları açısından ele alınacaktır.
3. Ünlü uyumları bakımından Arapça alıntı kelimeler
3.1. Önlük-artlık (Kalınlık-incelik) uyumu
Türkçede ünlü uyumu konusu söz konusu edildiğinde alıntı kelimelerde
bu uyumun aranamayacağından bahsedilerek, ünlü uyumsuzlukları istisnai
kabul edilmektedir. Başka bir bakış açısına göre ise Türkçedeki alıntı kelimeler
de ünlü uyumları açısından değerlendirilmeli ve istisna kabul edilen durumlar
ön ünlü- ön damak ünsüzü/art ünlü-art damak ünsüzü uyumu ile açıklanmaya
çalışılmalıdır (Clements-Sezer 1981, 213-255; Yavaş 1978, 34-44; Levi 2001, 379-
393).
Türkiye Türkçesinde önlük –artlık uyumu “ön ünlü-ön ünlü/ art ünlü-art
ünlü” ve “ön ünlü- ön damak ünsüzü/art ünlü-art damak ünsüzü” şeklinde iki
türlüdür. Aslen Türkçe kök ve gövdeler söz konusu olduğunda “tamamlanmış”
(art zamanlı); Türkçe ve alıntı kelimelerde “eklenme sırasında ortaya çıkan” (eş
zamanlı) bir uyum olan ünlü-ünlü uyumunun öncelikli sayılması bir yanılgıdır.
Aslen Türkçe kelimelerde ünlü-ünsüz uyumu ise “tamamlanmış” (art zamanlı)
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 63
bir uyumdur. Türkiye Türkçesinin ünlü-ünsüz uyumunu –ken, -ki eklerinde
ünlü-ünlü uyumunun önünde tuttuğu gözden kaçırılmamalıdır.
Önlük-artlık uyumuna aykırı pek çok kelime Türkçeye girmiş; Türkçe
bunları ünlü uyumuna sokmak yerine, ünlü-ünsüz uyumunu öncelemiştir.
Aşağıda listelenen örneklerde ünsüzler esas alınarak ünlü uyumuna
uymayan kelimeler verilmektedir:
3.1.1.1. Ön damak ünsüzleri (/g/, /k/, /l/, /r/, /y/)
Türkiye Türkçesinde /k/, /g/, /l/ ünsüzleri artlık-önlük uyumunu ön
damaksı (palatal) veya art damaksı (velar) oluşlarıyla etkilemektedir. ClementsSezer
(1981, 233), Ergin’in (2010, 71) aksine “palatal /k/, /g/, /l/ ünsüzlerinin
sadece ön ünlülerle, velar /k/, /g/, /l/ ünsüzlerinin sadece art ünlülerle bir arada
bulunacağını iddia etmenin meseleyi aşırı basitleştirmek olacağını, çünkü
uyumsuz ünsüzlerin ünlü uyumuna uygun kelimelerde bulunabildiğini,
uyumlu ünsüzlerin de uyumsuz kelimelerde görülebildiğini” ifade etmektedir.
Burada iki bakış açısının farklılaştığı nokta, Ergin’in bu kuralla sadece aslen
Türkçe kelimeleri kastediyor oluşudur. Büyük oranda Türkçeleştirilen
kelimelerde [art damak ünsüzü+art ünlü] ve [ön damak ünsüzü+ön ünlü]
uyumu net olarak görülür. –ken (zarffiil eki), -ki (aitlik eki) ve hangi örnekleri de
bu duruma Türkçe kökenli örneklerdir. Yabancı dillerden dilimize giren kelime
başında iki ünsüz arasında söyleyişte veya yazımda türeyen ünlülerin
durumunda da /k/, /g/, /l/ ünsüzlerinin ön veya art damak oluşları etkilidir: grip
(gırip), klinik (kılinik), krem (kırem), kulüp ((1981) bu durumu ünlü uyumunu bir sonraki heceye geçirmeyen parçacık
(opaque segment) teorisi ile açıklamış, böylelikle hem Türkçe kökenli hem de
alıntı kelimelerdeki ünlü uyumsuzluklarını içeren bir yaklaşım geliştirmeyi
amaçlamıştır. Son grup kelimeler bu teoriye göre açıklanacak olursa ünlü
uyumunu yarıda kesen unsur (opaque segment), ikinci hecenin başındaki ön
damaksı /l/, /r/ sesleridir.
Arapça alıntı kelimelerde bu ünsüzlerin etkileri şöyle görünmektedir:
/k/ ön damak ünsüzünün ünlü aykırılaşmasına sebep olduğu kelimelerden
bazıları şunlardır: helak+i, maktûb>mektup, taakkum>tahakküm, vb.
“/l/ (lateral ünsüz) kelime başında ve yanında ön ünlü olduğu her durumda
ön damaksıdır (palatal). Kelime sonunda kuralsız, kelime içinde ise uzun
ünlünün yanında genellikle ön damaksı, onun dışında art damaksıdır.”
(Celements-Sezer 1981, 237) “Yan ses” (lateral ünsüz) adı verilen ince /l/ sesinin
64 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Arapça alıntı kelimelerde ünlü aykırılaşmasına sebep olduğu örneklerden
bazılarında gerileyici bazılarında ilerleyici etki görülmektedir.
culûs> cülus, fulân> filan, halâ> hela, ḥalâl> helal, ḳalʿa> kale, kallâş> kalleş,
karanful> karanfil, ḳatl> katil, kalb+i, luṭf> lütuf, luzûm> lüzûm, ġusl> gusül,
taḥammul>tahammül, taḫayyul> tahayyül, ẓulm>zulüm, vb.
Clements-Sezer’e göre /r/, /t/ ünsüzlerinin de ünlü uyumu üzerinde etkisi
bulunmaktadır ve ünsüzlerin artlık-önlük uyumuna etkisi bu beş ünsüzle
sınırlıdır: “/k/, /g/, /l/ ünsüzlerinin Türkçede ön damaksı (palatal) ve art
damaksı (velar) olmak üzere iki temel tipi vardır. Bunların palatal veya velar
olacakları durumlar kurallı değildir. Yine palatal /r/ ve palatal /t/ hece
sonlarında kuralsız bir şekilde bazı kelimelerde karşımıza çıkar. Bunların
dışındaki durumlarda ünsüzlerin artlık-önlük uyumu açısından bir
karakteristiği bulunmamaktadır.” (Clements-Sezer 1981, 233)
/r/: garaż>garez, harf+i, aşûrâ>aşure, ḳadr> kadir, ḫabar>haber, ḫancar>hançer,
ruchan>rüçhan örneklerinde ise ön damaksı (palatal) /r/ sesinin etkisi
görülmektedir. Ancak harf+i örneği yanında zarf+ı gibi kelimeler CelementsSezer’in
(1981, 233) yukarıda alıntıladığımız kısımda bahsettiği kuralsızlık
örnekleridir.
Türkiye Türkçesindeki Arapça alıntı kelimelerde ön damak /g/ ünsüzünün
ünlü uyumunu etkilediği bir örnek tespit edilemedi. kâfir>gâvur örneğinde ön
damak ünsüzü-art ünlü şeklinde Türkçeye aykırı yapı sürdürülmüştür.
3.1.2. Art damak ünsüzleri (/g/, /k/, /ğ/, /l/)
/ḳ/ art damak ünsüzünün ünlü aykırılaşmasına sebep olduğu örnekler:
ḳindîl> kandil, ḳible> kıble, ḳidem> kıdem, ḳismet> kısmet, ḳiymet> kıymet, vb.
/k/ sesinin kelimedeki diğer seslerin etkisiyle ön damaksıllaştığı örnekler
mevcuttur: baḳıyye>bakiye, iḳnâʿ>ikna, iḳrâr>ikrar, iḳtibâs>iktibas, iḳtidâr>iktidar,
iḳtiṣâd>iktisat, iḳtiḍâ’>iktiza, mevḳiʿ>mevki, müstaḳîm>müstakim, mutlaḳıyyet>
mutlakiyet, şarḳıyyât> şarkiyat, müsteşriḳ> müsteşrik, miḳdâr> mikdar, naḳd> nakit,
naḳl> nakil, taʿḳîb>takip, tasdîḳ> tasdik, taṭbîḳ>tatbik, taḍyîḳ> tazyik, tebrîḳ>tebrik,
taḥḳîḳ> tahkik, taḥḳîr> tahkir, tedḳîḳ>tedkik, telḳîn> telkin, tenḳîd> tenkit, haḳiḳat>
hakikat, şevḳ> şevk, vaḳt> vakit, zevḳ> zevk, vb.
naḳl> nakil örneğinde ön damaksı /l/ sesinin etkisiyle çift ünsüz arasında ön
ünlü türemiş bu da /k/ sesini arttan öne doğru getirmiştir. Ancak naḳd> nakit
örneğinde, muhtemelen önce /d/>/t/ değişimi oldu ve /t/ sesinin etkisiyle vaḳt>
vakit benzeri bir değişme olmuştur.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 65
/ḳ/ sesi Arapçanın ha, hı, sat, dat, tı, zı ünsüzlerine göre daha çok örnekte ön
damaksıllaşmakta; adı geçen kalın ünsüzlerin yanlarında genellikle art ünlüler
bulunmaktadır. Bu eğilim bazen ünlü uyumunu desteklemekte bazen
uyumsuzluğa sebep olmaktadır.
hâṣil> hasıl, manṣib> mansıp, hâżir> hazır, muttaṣil> muttasıl,
munḥaṣir>münhasır, muteʿaṣṣıb>mutaassıb, mustanṭiḳ> müstantık, ṣıddîḳ> ṣıddıḳ,
ṣifat> sıfat, ṣiḥḥat> sıhhat, ṣila> sıla, vb.
Uyumsuz örnekler: ṭînet>tıynet, ṭibbî>tıbbî, vb.
3.1.3. Diğer ünsüzler
3.1.3.1. Dil ucu-diş ünsüzleri (/d/, /t/, /z/, /s/, /n/):
/t/ ünsüzü Celements-Sezer’in (1981, 233) saydığı ünlü uyumunu etkileyen
seslerden biridir. taḳaddum>tekaddüm, tuccâr> tüccar, belâgat+i, dikkat+i, feragat+i,
saat+i, sıhhat+i; örneklerinde /t/ sesinin etkisi görülmektedir.
/s/ sat harfi ile gösterilen sesin Türkiye Türkçesinde art ünlüyü destekleyen
bir yönü olduğu yukarıda belirtilmişti. Sin ve se harfleri ile gösterilen sesler
hem ön hem art ünlülerle uyumlu görünmektedir. Bu sesleri içeren ve ünlü
uyumuna uymayan kelimelerden bazıları şunlardır: bahs> bahis, sukûn>sükûn,
sükût> sükût, tevâruṡ> tevârüs, vb.
Aşağıdaki seslerin ise ünlü uyumuna etkileri kaynaklarda
belirtilmemektedir.
/d/ hadd+i, dunyâ> dünya, dustûr> düstur, duyûn> düyun, tesâduf>tesâdüf, vb.
/n/ nufûs> nüfus, nufûẕ>nüfuz, nusḫa>nüsha, vb.
3.1.3.2. Diş eti-damak ünsüzleri (/c/, /ç/, /j/, /ş/)
Türkçede iceltici etkisi bulunan ünsüzler /ç/, /ş/, /y/ sesleridir (Ergin 2010,
68). Bunların ünlüleri inceltme etkileri alıntı kelimelerde de görülmektedir. /c/
Türkiye Türkçesinde /ç/ sesinden gelişmiş bir ses olarak benzer inceltme
özelliğini taşır görünmektedir:
/c/: curûf> cüruf, cuzâm> cüzam, hucûm>hücum, vucud> vücut; hecâ’>hece; ʿacz>
aciz, hacm> hacim, hacz> haciz, vb.
/ş/ sesinin inceltici etkisi Arapça alıntı kelimelerde çok az görünmektedir:
buşrâ>büşra, şumûl>şümul, vb.
66 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
3.1.3.3. Çift dudak ünsüzleri (/b/, /p/, /m/) ile örnekler
Kaynaklarda çift dudak ünsüzlerinin ünlü uyumlarına etkisine dair bir
bilgi bulunmamaktdır:
rabb+i, ṭibbî>tıbbî, vb.
3.1.3.4. Diş-dudak (/v/, /f/) ünsüzleri
Kaynaklarda diş-dudak ünsüzlerinin de ünlü uyumlarına etkisine dair bir
bilgi bulunmamaktadır:
ḳavm> ḳavim, ḳavs> ḳavis, fucûr> fücur, futûr> fütur, vb.
3.1.4. Uzun ünlünün ünlü uyumundaki durumu
Uzun ünlü, ünlü uyumundan muaf; Clement-Sezer’in ünlü uyumunu
kesen, ilerletmeyen “opaque segment”inden farklı olarak “etkisiz” gibi
görünmektedir. Arapça vezinlerdeki ünlülerin Türkiye Türkçesinde de
korunduğu kelimeler, uzun ünlülerin ünlü uyumuna etkisizliği veya
uyumlardan etkilenmeyişinin örnekleridir. Bu kelimelerde de ünsüzlerin ön
veya art damaksı oluşları ile ilgili uyum kelimedeki diğer ünlülerin
uyumundan daha önceliklidir.
buhtân> bühtan, cuhelâ> cühela, delâlet> delalet, enbiyâ’> enbiya, firâset>feraset
kifâyet> kifayet, lâceverd> lacivert, mebẕûl> mebzul, mubâdele> mübâdele, mubârek>
mübârek, mubâşir> mübaşir, musâmere> müsamere, muteʿâḳib> müteakip, muʿtedil>
mutedil, muʿtemed> mutemet, muʿtenâ> mutena, teʿâmul>teamül, teẓâhur> tezahür,
zimnî>zımnî, vb.
3.2. Düzlük-Yuvarlaklık (Dudak) uyumu
Düzlük yuvarlaklık uyumu yuvarlak ünlülerle çift dudak ve diş-dudak
ünsüzlerinin etkilediği bir uyumdur.
Bazı kelimelerde yuvarlak ünlünün, kelimedeki diğer ünlüye benzeyerek
düzleşmesiyle düzlük yuvarlaklık uyumu sağlanır.
Şu örneklerde düz ünlü gerileyici ve uzak benzeşmeyi sağlamıştır:
fulân>falan, fursat>fırsat,
Şu örneklerde ise ilerleyici ve uzak benzeşme görülmektedir: ḫarnûb>harnıp,
zakkum>zıkkım, zeytûn>zeytin
Düz ünlünün yuvarlaklaşmasında ise kelimedeki dudak ünsüzü ve
yuvarlak ünlü belirleyicidir.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 67
Yuvarlak ünlünün etkisi: kürsî>kürsü, Türkî>türkü, kumrî>kumru,
mudîr>müdür, muftî>müftü, mumkin>mümkün, muşkil> müşkül
Bir örnekte gerileyici benzeşme vardır: masluḳ> musluk
Dudak ünsüzünün etkisi: maṭbaḫ> mutfak, maḥabbet> muhabbet, nevbet> nöbet,
terceme> tercüme, tecribe> tecrübe; tevbe> tövbe
a+dudak ünsüzü+u yapısında düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan Türkçe
kökenli kelimeler bulunduğu gibi (avuç, kabuk, tabur, yağmur, yamuk) Arapçadan
dilimize girmiş bazı kelimelerde de ikinci hecedeki ünlünün yuvarlatıldığı
örnekler de mevcuttur: ḫavẓ>havuz, kâfir>gavur
Türkiye Türkçesindeki düzlük yuvarlaklık uyumuna uydurulmamış
mebzul miktarda Arapça kelime yaşamaya ve yaygın olarak kullanılmaya
devam etmektedir. tefeʿʿul, tefâʿul, mufʿil, mefʿul vezinleri ile yapılmış kelimelerle
başka pek çok kelime bunlara örnektir billur, mevzu, müthiş, müfrit, mühim,
mümin, münir, münkir, mürşit, rûmî, tereddüt, tesadüf, teşekkür, vb.
Düzlük-yuvarlaklık açısından uyumsuzluk içeren Arapça alıntı kelimelerde
ı, o ve ö ünlüleri bulunmamaktadır (Clements-Sezer 1981, 224).
4. Sonuç
Türkiye Türkçesindeki alıntı kelimelerde yer alan damak ünsüzlerinin ön
veya art oluşlarının artlık-önlük uyumuna etkisi, kelimedeki art veya ön
ünlülerden faha güçlü görünmektedir: gusl>gusül, luzûm> lüzûm, harf+i, ḳible>
kıble, vb. Eğer kelime içinde bu ön damak ünsüzüne uygun değişiklik
gerçekleşmemişse bu ön damak ünsüzü-ön ünlü uyumu eklenme sırasında
ortaya çıkarılmaktadır: sâʿat>saat+i, helak+i, mebzul+e, vb.
Ön damak ünsüzlerinden /l/ ve /k/ seslerinin etkisi diğer seslere göre daha
düzenli tespit edilmektedir.
Kalınlaştırıcı art damak seslerinden /k/ ünsüzünün ön damaksıllaşma
eğilimi, tersi bir eğilimden ve diğer kalınlaştırıcı ünsüzlerden daha güçlüdür.
ʿaḳd> akit, naḳl>nakil, vaḳt>vakit, zevḳ> zevk, vb. Artlık-önlük uyumu bazı
örneklerde ön damak sesini art damaksıllaştırır: baḳile>bakla. Türkçede tek
şekilli olmakla birlikte kelime Türkçeleştirilirken Arapça kelimenin içerdiği ha,
hı, sat, dat, tı ve zı gibi kalın ünsüzler Türkiye Türkçesinde de kalınlaştırıcı, sin,
te, gibi ünsüzler ise inceltici etkiye sahip görünmektedir.
Damak ünsüzlerinin ve /t/ ünsüzünün artlık-önlük uyumu üzerindeki
etkileri araştırılmış olmakla birlikte Türkiye Türkçesine geçerken ünlü
68 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
uyumlarının dışına çıkmış bazı kelimeleri açıklamaya şu anki bilgilerimiz
yetmemektedir: rabb+i, hadd+i, fucûr>fücur, vb.
Türkçenin “ön damak üsüzü-ön ünlü” uyumu kuralı Arapça alıntı
kelimelerdeki uzun ünlülerin yanında uygulanmamaktadır. Uzun ünlüler
artlık-önlük uyumu bakımından diğer hecelerle uyum sağlamamaktadır.
Arapça kelimelerde bulunan uzun seslerin bir kısmı kısalırken artlık-önlük ve
düzlük-yuvarlaklık uyumuna uyarak başka seslere dönüşmektedir.
Artlık-önlük bakımından ünlü uyumunu bozan sesler, daha çok kelimeyi
etkileme bakımından şöyle sıralanabilir:
1. Ön damak ünsüzü (/l/, /k/, /g/, /r/, /ḳ>k)ve /t/
2. Uzun ünlü
3. Art damak ünsüzü (/k/, /g/, /l/, /r/) ve kalınlaştıcı diğer ünsüzler
4. Diğer ünsüzler (Bunların önlük-artlık uyumuna ekileri
hususundaki bilgilerimiz sınırlıdır.)
Kelimede bu sıralanan seslerin etkisi söz konusu olunca, ünlü uyumunu
sağlamakta ünlülerin art veya ön oluşları ikinci planda kalmaktadır.
Arapça alıntı kelimelerde düz ünlüler ve dudak ünsüzlerinin yanında
yuvarlak ünlüler benzeşmeye sebep olarak düzlük-yuvarlaklık uyumunu
sağlar. Dudak ünsüzleri ve Arapça vezinler düzlük-yuvarlaklık uyumu
dışındaki şekillere sebep olmaktadır. Düzlük yuvarlaklık uyumu bakımından
uyumsuz Arapça alıntı kelimelerde ı, o ve ö ünlüleri yer almaz.
Türkiye Türkçesinin aslî ses bilgisi eğilimlerinin dışında kalan bazı ses
özelliklerinin alıntı kelimelerle Türkiye Türkçesine girdiği, bunların bazılarının
dilin ses yapısı tarafından kabul edilerek dile mal edildiği; ancak bazı ses bilgisi
özelliklerinin dile hiçbir surette kabul edilmediği görülmektedir. Ses bilgisi
konuları tartışılırken alıntı kelimelerle dile giren ve dil tarafından kabul edilen
özelliklerin istisna olarak değerlendirilmesi Türkiye Türkçesi ses bilgisi
açısından bir eksiklik olarak görünmektedir.
Düzlük-yuvarlaklık uyumunu ise sırasıyla şu sesler etkilemektedir:
1. Düz ünlüler
2. Dudak ünsüzleri
3. Yuvarlak ünlüler ©
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 69
KAYNAKLAR
AZMUN, Yusuf (2000). “Türkmen Dilinde Farsça ve Arapça Sözcükler ve
Uğradıkları Değişiklikler Üzerine Notlar”, Journal of Turkish Studies, C:24,
S:3, s.7-38.
BRENDEMOEN, B. (1980). “Labiyal Ünlü Uyumunun Gelişmesi Üzerine Bazı
Notlar”, Türkiyat Mecmuası, C:XIX, s.223-240.
CLEMENTS, G. N.-SEZER, E. (1982).“Vowel and Consonant Disharmony in
Turkish”, The structure of phonological representations, H. van der Hulst and
Norval Smith (eds.), II. Dordrecht: Foris, s.213-254.
CUMAKUNOVA, Gülzura (2008). “Kırgız Türkçesinde Arapçadan alıntı
kelimeler”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları, S:9, s.101-117.
DEMİR, N.- YILMAZ, E. (2010). Türk Dili El Kitabı, Genişletilmiş 5. Baskı,
Ankara: Grafiker.
DEVELİ, Hayati (1995). Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyıl Osmanlı
Türkçesinde Ses Benzeşmeleri ve Uyumlar, Ankara: Türk Dil Kurumu.
DEVELLİOĞLU, Ferit (1988). Osmanlıca - Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Ankara:
Aydın.
DUMAN, Musa (1995). Evliya Çelebi Seyahatnamesine Göre 17. Yüzyılda Ses
Değişmeleri, Ankara: Türk Dil Kurumu.
ERGİN, Muharrem (2009). Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Bayrak.
-------------------- (2010). Osmanlıca Dersleri, 40. Baskı, İstanbul: Boğaziçi.
GEMALMAZ, Efrasiyap (1989). “Uyum ve Standart Türkiye Türkçesi’nde
Uyumlar”, Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bilimleri
Araştırma Dergisi, S:17 (Ayrı basım), Erzurum.
-------------------- (1999). “Türkiye Türkçesi’nde Ses Olayları”, A.Ü. Türkiyat
Araştırmaları Dergisi, Erzurum, S:13, s.1-25.
İŞİHARA, Aya (2005). Yazı Dilindeki Alıntı Kelimelerin Türkçeleşme Süreçleri,
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans
tezi, İstanbul.
İŞLER, Emrullah (2004). “Türkçedeki Arapça Alıntı Kelimelerde Farsça Etkisi”,
V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri I 20-26 Eylül 2004, Ankara: Türk
Dil Kurumu, s.1409-1420.
70 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
KARAAĞAÇ, Günay (2009). “Alıntı Kelimeler Üzerine Düşünceler”, Dil Tarih ve
İnsan, İstanbul: Kesit, s.137-146.
-------------------- (2010). Türkçenin Ses Bilgisi, İstanbul: Kesit.
KARAHAN, Leyla (2006). “Eski Anadolu Türkçesinin Kuruluşunda Yazı Dili -
Ağız İlişkisi”, Turkish Studies-Türkoloji Dergisi C:1, S:1, s:9-18.
http://turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi1/makale/karahan.pdf
KORKMAZ, Zeynep (2005). “Arap Alfabesi ve Türk Dili”, Türk Dili Üzerine
Araştırmalar Birinci Cilt, Ankara: Türk Dil Kurumu, s.861-867.
-------------------- (2007). “Arap Alfabesi ve Türk Dili”, Türk Dili Üzerine
Araştırmalar III, Ankara: Türk Dil Kurumu 2007, s.719-726.
LEVI, Susannah V. (2001). “Glides, laterals and Turkish Vowel Harmony”,
Chicago Linguistic Society 37, Main Section, s.379-393.
http://www.ai.mit.edu/projects/dm/featgeom/levi-turkish glides-cls.pdf
MUTÇALI, Serdar (1995). Arapça-Türkçe Sözlük, İstanbul: Dağarcık.
ORAL SEYHAN, Tanju (2004). “Orta Türkçede Arapça ve Farsçadan Alıntılarda
Türkçeleştirme”, V. Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri II 20-26 Eylül
2004, Ankara: Türk Dil Kurumu, s.2687-2706.
ÖZTEKTEN, Özkan (2001). “Türkçedeki Arapça Alıntıların Fonolojisi Üzerine”,
Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, S:10, s.315-321.
PEKACAR, Çetin (2007). “Kumuk Türkçesindeki Arapça Alıntı Kelimelerde
Son Ses /U/ Meselesi ve Türkçe-Arapça İlişkileri”, IV. Uluslararası Türk Dili
Kurultayı Bildirileri II 24-29 Eylül 2000, Ankara: Türk Dil Kurumu, s.1465-
1474.
-------------------- (2006). “Kumuk Türkçesine Arapça ve Farsçadan Geçen
Kelimelerdeki Ses Olayları”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları
Dergisi, S:19, s.53-71.
Şemseddin Sami (1989). Kamus-ı Türkî 1-2, İstanbul: Enderun.
ŞEN, Mesut (2007). “Tarihî Şivelerde Ek Uyumsuzluğu Var mı?”, IV.
Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri 24-29 Eylül 2000, Ankara: Türk Dil
Kurumu, s.1695-1734.
TEKİN, Talat (1958). “Ayınlı ve Hemzeli Kelimeler”, Türk Dili Dil ve Edebiyat
Dergisi, C.VIII, S:86, s.110-113.
TİMURTAŞ, Faruk K. (2009). Osmanlı Türkçesi Grameri 3, İstanbul: Alfa.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 71
-------------------- (2008). Osmanlı Türkçesine Giriş 1, İstanbul: Alfa.
Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük, http://tdkterim.gov.tr/bts/
Türk Dil Kurumu (1988). İmlâ Kılavuzu, Ankara: Türk Dil Kurumu.
ÜNVER, İsmail (2007). “Eski Türkiye Türkçesine Farsçadan Geçen Kelimelerde
Ses Değişiklikleri”, Uluslar arası Eski Türkiye Türkçesi Toplantısı Bildiriler (03-
04 Aralık 1999), Ankara: Türk Dil Kurumu, s.167-182.
YAVAŞ, Mehmet (1978). “Borrowing and Its Implications for Turkish
Phonology”, Kansas Working Papers in Linguistics, 3(34), s.34-44.
YAZICI ERSOY, Habibe (2006). “Başkurt Türkçesinde Arapça ve Farsçadan
Alıntı Kelimelerdeki Ünlü ve Ünsüz Değişmeleri”, Türkbilig: Türkoloji
Araştırmaları, S:12, s.143-162.
ZIMMER, Karl (1985). “Arabic Loanwords and Turkish Phonological
Structure”, International Journal of American Linguistics, C.51, No. 4, s.623-
625
ZÜLFİKAR, Hamza (2008). Doğru Yazma ve Konuşma Bilgileri 1, Ankara: Zerpa
yayınları.
-------------------- (1996). “Doğu Kökenli Kelimelerin İlk Hecelerindeki Ünlülerin
Kısalması”, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, C:1996/I, S:532, s.1083-1094.
-------------------- (1995). “Doğu Kökenli Kelimelerin Son Hecelerindeki Uzun
Ünlülerin Kısalması”, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, C:1995/I, S:521,
s.435-448.

Konular