TÜRKÇE-ARAPÇA MANZUM SÖZLÜKLERİMİZDEN NAZM-I FERĀ’İD

Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
TÜRKÇE-ARAPÇA MANZUM SÖZLÜKLERİMİZDEN
NAZM-I FERĀ’İD
Halil İbrahim YAKAR
ÖZET
Nazm-ı Ferā’id H.1109/M.1697-98 yılında,
Ayıntābî Abdülmecid-zāde Hāfız Efendi tarafından
Şāhidî’nin sözlüğüne nazire olarak yazılan TürkçeArapça
manzum bir sözlüktür. Eser, mesnevî nazım
şeklinde yazılmış 94 beyitlik bir mukaddime ile 660
beyitlik 29 bahirden oluşan sözlük kısmı, “Manzûmetü’larûz”
başlığı altındaki aruz bilgilerini kapsayan 72
beyitlik manzume ile birlikte toplam 826 beyittir. 2331
Türkçe kelimeye karşılık 3273 Arapça kelimenin karşılık
gösterildiği eser manzum sözlüklerimiz arasında önemli
bir yere sahiptir. Bu makalede hakkında daha önce
bilimsel bir çalışma yapılmayan bu eser tanıtılacak, şekil
ve muhteva özellikleri üzerinde durulacaktır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe-Arapça Manzum
Sözlükler, Nazm-ı Ferā’id.
ONE OF OUR TURKISH-ARABIC VERSE DICTIONARY
NAZM-I FERĀ’ID
ABSTRACT
Nazm-ı Fera’id is a Turkish-Arabic-in-verse
dictionary writen pustiche of Şahidi’s dictionary by
Ayıntabi Abdülmecid-zāde Hāfız Efendi in H.1109/m.
1697-98. This work’s dictionary port consist of 94-
couplet introduction written in mesnevi form and 29
bahir with 660 couplels, has totelly 826 couplets all
together with 72 couplet-port under the title of

Yrd. Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi, Eski Türk Edebiyatı,
yakar@gantep.edu.tr
996 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
’Manzûmetü’l arûz’ explaining the information of aruz.
This work in which 2331 Turkish words explanied in
3273 Arabic words has an important place in dictionaries
written in-werse. This article, this work which has not
been studied scientifically so far will be introduced, an
focused on it’s contents and form.
Key Words: Turkish-Arabic verse dictionary,
Nazm-ı Ferā’id.

Giriş
Türkçe-Arapça, Türkçe-Farsça ve Türkçe-Arapça-Farsça
kategorilerine ayrılan manzum sözlükler, klasik tarz dil öğretiminin
bir ders kitabı olarak “hacmi küçük, faydası çok ve ezberi kolay”
eserler sebebiyle Osmanlı eğitim sisteminin son zamanlarına kadar
hem eğitim kurumlarında okutulmuş hem de Osmanlı matbaalarında
basılmıştır1
. Bu zamana kadar ihmal edilmiş bir tür olmasına rağmen
son dönemlerde ortaya konulan çalışmalarla klāsik Türk edebiyatı
içinde bir hayli yer işgal ettikleri ortaya çıkmıştır. Manzum sözlükler,
hem metinleri, hem şerhleri hem de eğitim sistemindeki formasyonları
itibariyle değerlendirilmeleri gereken eserler konumundadırlar. Klâsik
Türk edebiyatındaki yerleri, tarihsel gelişimleri, işlevleri, türleri,
sayıları ve isimleri üzerinde ciddî ve doyurucu çalışmalara imza
atılmıştır2
.

1
Sadi Çöğenli, “Eski Harflerle Basılmış Türkçe Sözlükler Kataloğu”,
Akademik Araştırmalar Dergisi, sayı: 7-8, Kasım 2000-Nisan 2001, s. 99-134.
2
[Ömer Asım Aksoy, "Dürrü‟n-nizam-Nazmü‟l-cevâhir, Başpınar Dergisi,
S.29, Temmuz 1941. s.713; Ömer Asım Aksoy,, "Dürrü'n-nizam ve Nazmü‟lcevâhir",
TDAY Belleten 1960, s.144-171; Ömer Asım Aksoy, "Nazmü'l-Cevâhir"
Gaziantep Kültür Dergisi, C.2, S.15. s.53; Ömer Asım Aksoy, “Nazmü'l-Leali
Buldum”, Gaziantep Kültür Dergisi, C.1, s.248; Ömer Asım Aksoy, “Şeyh Ahmet
ve Nazmü‟l-Leal”, TDAY Belleten 1959, Ankara 1988, s.205-248; Ömer Asım
Aksoy, “Şeyh Ahmet ve Nazmü'l-Leal Üzerine Tamamlayıcı Bilgiler”, Gaziantep
Kültür Dergisi Broşür Yay., Gaziantep 1961; Ömer Asım Aksoy, Hasan Aynî ve
Nazmü’l-Cevâhir, Gaziantep 1959; Atabey Kılıç, “Türkçe-Arapça Manzum
Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân -1- (İnceleme)”, Turkish Studies, 1. Cilt 2. Sayı
Ekim-Kasım-Aralık 2006, s. 82.
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi2/makale/kilic.pdf
Ali Alparslan, Manzum Lûgatler ve Tuhfe-i Vehbî’nin Alfabetik Tertibi,
(Mezuniyet Tezi), İstanbul 1946-1947; Turgut Karabey-Numan Külekçi, Sünbülzâde
Vehbî, Tuhfe (Farsça-Türkçe Manzum Sözlük), Erzurum 1990; Adnan
Karaismailoğlu, “Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i Remzî”, Millî Kültür, sayı: 74,
Temmuz 1990, s. 60-61; Cemal Muhtar, İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu ve
Luğat-ı Kânûn-ı İlâhî, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları,
İstanbul 1993; Ahmet Hilmi İmamoğlu, Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler ve
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 997
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009

Şahidi’nin Sözlüğü (İnceleme-Metin), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Atatürk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum 1993; Ahmet Hilmi İmamoğlu,
Muğlalı Şâhidî İbrahim Dede Tuhfe-i Şâhidî Farsça-Türkçe Manzum Sözlük,
Muğla Üniversitesi Yayınları, Muğla 2006; Yusuf Öz, Tarih Boyunca Farsça-Türkçe
Sözlükler, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Ankara 1996; Necmettin Yurtseven, Türk Edebiyatında Arapça-Türkçe Manzum
Lugatler ve Sünbülzâde Vehbî’nin Nuhbe’si, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara
2003; Ahmet Kartal, Tuhfe-i Remzî, Ankara 2003; Yusuf Öz: “Tuhfe-i Vehbi
Şerhleri”, İlmi Arastırmalar, S. 5, 1997, s. 219-232; Mehmet Kırbıyık, “Miftâh-ı
Lisân Adlı Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük Üzerine”, Selçuk Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, sayı: 11, 2002, s. 184-200; Mehmet
Dursun Erdem, “Osmanlı Dönemi Manzum Çocuk Sözlükleri ve Bir Lugât-ı Sıbyân
Yazması”, Hece, Çocuk Edebiyatı Özel Sayısı, sayı: 104-105, Ağustos-Eylül 2005,
s. 178-189; Abdülkerim Gülhan, “Manzum Sözlük Nazmü‟l-Leâl‟in Dil ve Üslûp
Özellikleri Üzerine Bir Değerlendirme”, Celal Bayar Üniversitesi II. Uluslararası
Türk Tarihi ve Edebiyatı Kongresi, 11-12-13 Kasım 2005 Manisa; Atabey Kılıç,
“Manzum Sözlüklerimizden Manzûme-i Keskin”, 12-13 Nisan 2001 Kayseri ve
Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat Bilgi Şöleni Bildiriler, c. I, Kayseri 2001, s. 441-
447; Atabey Kılıç, Mustafâ bin Osmân Keskin, Manzûme-i Keskin, Laçin
Yayınevi, Kayseri 2001; Atabey Kılıç, “Klâsik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük
Yazma Geleneği Ve Türkçe-Arapça Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân”, Prof. Dr.
Abdülkadir Karahan’a Armağan Klasik Türk Edebiyatı Sempozyumu 6-7 Mayıs
2005 Urfa, (haz. Eyüp Azlal, Necmi Karadağ, M. Emin Karahan), Şanlıurfa
Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Şanlıurfa 2006, s. 186-189;
Atabey Kılıç, “Mevlânâ Müzesi Kitaplığı 4026‟da Kayıtlı Manzum Sözlük Mecmuası
Hakkında”, Mevlana, Mesnevi, Mevlevihaneler Sempozyumu, 30 Eylül-01 Ekim
2006 Manisa; Atabey Kılıç, “Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i
Sıbyân -1- (İnceleme)”, Turkish Studies, 1. Cilt 2. Sayı Ekim-Kasım-Aralık 2006, s.
81-100. http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi2/makale/kilic.pdf; “TürkçeArapça
Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân -2- (Metin)”, Turkish Studies, 1.
Cilt 3. Sayı Kış 2007, s. 29-71.
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi3/atabeykilic.pdf; Atabey Kılıç,
“Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân Şerhi „Hediyyetü‟l-İhvan‟, Celal Bayar
Üniversitesi II. Uluslararası Türk Tarihi ve Edebiyatı Kongresi, 11-12-13 Kasım
2005, MANİSA; Turkish Studies, cilt 1 sayı 1, Temmuz/Ağustos/Eylül 2006, s. 19-
28. http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi1/makale/kilic.pdf; Atabey Kılıç,
“Süleymaniye Kütüphanesi Reşid Efendi 977‟de Kayıtlı Manzum Sözlük Mecmuası
Hakkında”, Uluslararası Türklük Bilgisi Sempozyumu, 25-27 Nisan 2007
ERZURUM; Atabey Kılıç, “Denizlili Mustafa b. Osman Keskin ve Eseri Manzûme-i
Keskin”, Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih ve Kültür Sempozyumu, 6-8 Eylül
2006 DENİZLİ; Atabey Kılıc, “Türk Klasik Siirinde Manzum Sözlükler ve
Bazılarındaki Bedene Ait Unsurlar”, Marmara Üniversitesi Türkiyat Arastırma ve
Uygulama Merkezi Uluslararası Türk Kültüründe Beden Sempozyumu, 4-5 Nisan
2007 İstanbul; Atabey Kılıç, Bosnavî Mehmed Necîb Sübḥa-i Ṣıbyân Şerḥi
Hediyyetü’l-İḫvân (İnceleme-Metin), Laçin Yay., KAYSERİ 2007.; Atabey Kılıç,
Manzum Sözlük Mecmuası (Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 4026) Tuḥfe-i
Vehbî-Tuḥfe-i Şâhidî-Sübḥa-i Ṣıbyân Laçin Yay., KAYSERİ 2007.; Atabey Kılıç,
“Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 2095‟te Kayıtlı Mevlevi Mecmûası Hakkında”, (Okt.
Zehra Gümüş ile birlikte) Uluslar arası Türk Tasavvuf Kültürü ve Mevlana
Sempozyumu, 29-30 Eylül 2007, MANİSA; Zehra Gumus; “Piri Pasa-zade Cemali
Mehmed b. Abdulbaki Tuhfe-i Mir [Tuhfe-i Sahidi Serhi]”, Basılmamıs Yuksek
Lisans Tezi, Kayseri 2006; Zehra Gümüş, “Tuhfe-i Şâhidî Şerhlerinden Tuhfe-i
998 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
10 civarında örneğinden haberdar olduğumuz TürkçeArapça
manzum sözlüklerin Anadolu sahasındaki ilk ve en meşhuru
Ferişteoğlu diye bilinen Abdüllatif ibn Melek tarafından 1392 yılında
kaleme alındığı tahmin edilen Lugat-ı Ferişteoğlu’dur3
. TürkçeArapça
manzum sözlüklerin ortaya çıkma sebeplerinin başında, İslam
kültüründeki çoğu çalışmada olduğu gibi, Kur’an-ı Kerim ve hadisleri
doğru anlama ihtiyacı gelmektedir4
.
Antepli Divan Şairleri adlı çalışmamızı hazırlarken manzum
sözlük yazan Antepli şahısların sayısının bir hayli kabarık olduğunu
gördük. Antepli şairlerin yazdığı ve metinleri elimizde bulunan 6
manzum sözlük ve 2 de manzum sözlük şerhi mevcuttur. Antepli
şairler, manzum sözlüklerin her üç kategorisinde de eserler kaleme
almışlardır. Türkçe-Arapça manzum sözlüklerimizden olan Antepli
Fedāî Mehmet Efendi’nin yazdığı Tuhfe-i Fedāî ve diğer Antepli
manzum sözlük yazarları üzerine tarafımızdan bir yazı kaleme
alınmıştır5
.
1. Nazm-ı Ferā’id
XVIII. yüzyıl Antepli divan şairlerinden olan Ayıntābî
Abdülmecid-zāde Hāfız Efendi’nin6
hayatı hakkında fazla bir

Mîr‟in Şerh Metodu”, Mevlânâ, Mesnevi, Mevlevihaneler Sempozyumu, 30 Eylül-01
Ekim 2006, MANİSA; Bekir Cınar, Miftah-ı Lisan Manzum Türkce-Fransızca
Sözlük, Akcağ, Ankara 2007; Dursun Ali Türkmen, Mütercim Asım Efendi ve
Tuhfe-i Âsım, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, On Dokuz Mayıs Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995; Halil İbrahim Yakar, Manzum Sözlüklerimizden
Tuhfe-i Fedāî, Turkish Studies International Periodical For the Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall 2007s. 1015-1025;
Zehra Gümüş, Klasik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük Şerhleri, Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish
or Turkic, Volume 2/4 Fall 2007s. 423-431; Atabey Kılıç, Türkçe-Farsça Manzum
Sözlüklerimizden Tuhfe-i Şāhidî (Metin), Turkish Studies International Periodical
For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall
2007s. 516-548]
3 Cemal Muhtar, İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu ve Luğat-ı
Kânûn-ı İlâhî, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları, İstanbul
1993, s. 30.
4 Atabey Kılıç, “Klâsik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük Yazma Geleneği
ve Türkçe-Arapça Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân”, Erciyes Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, S. 20 (Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Armağanı) (2006), s.
65.
5 Halil İbrahim Yakar, Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i Fedāî, Turkish
Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of
Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall 2007s. 1015-1025.
6 Müelliften bahseden kaynaklar şunlardır: Hikmet Turhan Dağlıoğlu,
Gaziantep Meşâhiri, CHP Basımevi, Gaziantep 1939, s.56-61; Türk Dili ve
Edebiyatı Ansiklopedisi, C.2, s.400; Emin Kurnaz, Abdülmecid-zâde Hāfız Divanı.
İ.Ü. Türkiyat Tez. No: 824; Mehmet Solmaz-Hulusi Yetkin, Gaziantep Çevre
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 999
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
malumata sahip değiliz. Ailesi, Mecid-zāde diye tanınmıştır. Klasik
Osmanlı tezkirelerinde adından söz edilmemektedir. Abdülmecidzāde
Efendi, Nazm-ı Ferā’id isimli Türkçe-Arapça manzum sözlüğün
yanı sıra Hāfız mahlasıyla da şiirler kaleme almış ve bir divan
oluşturmuştur7
. Divanını istinsah eden Bursalı Mehmet Emin’in
divanın sonuna kaydettiği H.1113/M.1701 tarihinden yola çıkarak
XVII. yüzyılın son çeyreği ile XVIII. yüzyılın başlarında yaşadığını
tahmin etmekteyiz.
751 Tuḥfemiñ tārîẖini eyle bu mıṣrā‘dan ḥisāb
Dürr-i rûḥ ile ‘aceb nāzik düzildi bu kitāb (1109)
Yukarıdaki tarih beytinden anlaşıldığına göre Nazm-ı
Ferā’id H.1109/M.1697-98 yılında kaleme alınmıştır. Şahidî’nin
Türkçe-Farsça sözlüğüne nazire olarak yazılan eser, Türkçe-Arapça
manzum sözlüklerimiz arasında yer almaktadır. Şu an için elimizde
tek nüshası mevcuttur. Ankara Millî Ktp., Yz.A. 507 numarada
kayıtlı olan nüsha, harekeli nesih karakterli ve 38 varaktır. Her
sayfada 13 satır bulunmaktadır. Şemseli, zencirekli, kahverengi meşin
bir cilt olan eserin dış boyutları 202x145, iç boyutları ise 157x93
mmdir. Sözbaşları ve cetvelleri kırmızı, yaprakları rutubet lekelidir.
Süleyman b. Veli b. Davud tarafından 1122 (1710) yılında istinsah
edilmiştir.
Nazm-ı Ferā’id, mesnevî nazım şeklinde yazılmış 94
beyitlik bir mukaddime, 660 beyitlik 29 bahirden oluşan sözlük kısmı
ve Manzûmetü’l-arûz başlığı altındaki aruz bilgilerini kapsayan 72
beyitlik manzume ile birlikte toplam 826 beyittir.

İncelemeleri, Gaziantep Kültür Derneği Yay., Gaziantep 1969, s.91; Cemil Cahit
Güzelbey, "Abdülmecitzâde- Mezitoğlu Divanının Yeni Bir Nüshası", Gaziantep
Sabah Gazetesi, 19.7.1978; Komisyon, Cumhuriyetin 5O. Yılında Gaziantep,
1973 İl Yıllığı, s.92; Cemil Cahit Güzelbey, "EI Yazma Bir Divan" Gaziantep
Kültür Dergisi, C.2, S. 23, EylüI 1959. s.4, 22.
7 Müellifin adı Ankara Milli Kütüphane Yazmalar Kataloğuna yanlışlıkla
Mezîdzāde-i Ayıntābî olarak geçmiş, kataloğu baz alan bazı yazılarda da bu yanlışlık
devam etmiştir. Bkz. Yusuf Öz, Tuhfe-i Şahidî Şerhleri, s. 110. Fatih Millet
Kütüphanesinde bulunan divanın başında Divân-ı Hâfız Ayıntābî-Abdülmecid-zāde
kaydı vardır. Bu divan, önce Maraş mahkemesi kâtiplerinden Bursalı Mehmet Emin
Efendi tarafından istinsâh edilmiş; daha sonra Ali Emîrî Efendi‟nin eline geçmiş ve
Fatih Millet Kütüphânesi‟ne konulmuştur (Fatih Millet Ktp. Mnz. 92). Divanı üzerine
bir yüksek lisans tezi yapılmıştır. Beşir Ataç, Abdülmecid-zāde Hāfız Divanı-
İnceleme-Metin, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Gaziantep Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, 2005 Gaziantep.
1000 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
“El-Bahru’l-Münserihu’l-Matviyyu’l-mekşûfu’l-musammat,
El-Bahru’l-Hezecü’l-Müsemmenü’s-Sālim” adlarıyla isimlendirilen
bahir başlıkları çoğu manzum sözlükte olduğu gibi Arapça olup o
bölümün bahir ve vezin adını bildirmektedir. 1., 3., ve 28. bahir
musammat, 11. bahir müstezat 29. bahir mesnevi diğer bahirler ise
aa, xa, xa, xa şeklindeki gazel veya kaside nazım şekliyle
oluşturulmuştur. Bahirlerin beyit sayıları 7 ile 218 beyit arasında
değişmektedir. 1. bahir 22, 2. bahir 27, 11. bahir 30, 25. bahir, 23, 29.
bahir ise tam 218 beyit ile en fazla hacme sahip bahirler olarak dikkat
çekmektedir. Diğer bahirler 7 ile 21 beyit arasında değişmektedir.
Bahirlerin art arda sıralanışında kafiye ve rediflerin son
harflerine göre alfabetik bir düzen oluşmasına özen gösterilmiştir.
Arap alfabesinin her bir harfinden olmak üzere sırasıyla 28 bahirde,
28 harften kafiye oluşturmuş, 218 beyitten meydana gelen 29. bahir
ise mesnevi nazım şekliyle kafiyelenmiştir. Sözlüğü meydana
getirirken şekil özelliğine dikkat eden müellif mukaddimede bunu
şöyle dile getirir.
66 Ḥurûf üzre daẖı yazdım muvāfıḳ
Gele ’aṣlına fer‘i ẖôş muṭābıḳ

Bahirlerde Türkçe kelimelere karşılık olarak verilen Arapça
kelime sayısı bahirlere göre farklılık arz etmektedir. 24 kelime ile 17.
bahir en az, 965 kelime ile de 29. bahir en çok Arapça kelimeyi
kapsamaktadır. Diğer bahirlerde Arapça kelime sayısı 53 ile 165
arasında değişmektedir. Kelimelerin karşılıklarının kolayca
bulunulabilmesi için karşılığı verilen Arapça veya Türkçe kelimelerin
ilkinin altına kelimenin kaç karşılığı verilmişse 1’den 9’a kadar
kırmızı kalemle sayılar numaralandırılmıştır. Türkçe kelimenin kaç
değişik Arapça karşılığı olduğu bu şekilde anlaşılmaktadır.
Nazmedilen kelimelerin sayısının tespit edilmesinde bu usul kolaylık
sağlamaktadır. Bahirlerin her beytinde Türkçe bir kelimenin birkaç
Arapça karşılığı verilmiştir. Arapça kelimeler, eş anlam, yakın anlam
gibi müteradif kelimelerden oluşmaktadır. Kelime karşılıklarında belli
bir düzen mevcut değildir. Beyitlerde genellikle önce Türkçe
kelimeler ardından Arapça karşılıkları verilmiştir. Bazen de vezin
gereği önce Arapçası sonra Türkçesi verilmiştir. Vezni tamamlamak
için araya bazı ek kelimeler de serpiştirilmiştir. Aşağıda sözlükteki
Türkçe ve Arapça kelimelerin bahir bazındaki sayısal değerleri
verilmiştir.
1-(T:82-A:125), 2-(T:77-A:113),3(T:49-A:66), 4-(T:60-
A:112), 5-(T:61-A:81), 6-(T:44-A:78), 7-(T:63-A:79), 8-(T:86-
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1001
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
A:149),9-(T:32-A:55), 10-(T:42-A:53), 11-(T:69-A:91), 12- T:62-
A:84 ), 13-(T:59-A:70), 14-(T:29-A:57), 15-(T:35-A:56), 16-(T:68-
A:102), 17-(T:18-A:24), 18-(T:46-A:78), 19-(T:39-A:61), 20-(T:52-
A:69), 21-(T:54-A:97), 22-(T:35-A:56), 23-(T:62-A:127), 24-(T:68-
A:165), 25-(T:88-A:150), 26-(T:22-A:24), 27-(T:20-A:24), 28-(T:58-
A:62), 29-(T:851-A:965)
Müellif mukaddimede Türkçe kelimelere 3000 Arapça
kelime karşılık verdiğini belirtse de, yukarıdaki tabloda görüldüğü
gibi 2331 Türkçe kelimeye karşılık 3273 Arapça kelime karşılık
gösterilmiştir.
71 Daẖı hem bunda üc biñ dürr-i manẓûm
Kevākib-tek birer mevżi‘de ma‘lûm
Müellif sözlük kısmında 2 münserih, 1 serî, 2 mütekārib, 5
hezec, 4 recez, 1 müctes, 2 muzāri, 4 remel, 2 hafîf, 1 tavîl, 1
müktezab, 1 medîd, 2 kamîl, 1 vafîr, ve 1 basît bahrinde olmak üzere
15 değişik bahirdeki vezinle manzume nazmetmiştir. Mukaddime
bölümü ile birlikte her bahirde farklı olmak üzere otuz ayrı vezin
kullanılmıştır. Müellif, Nazm-ı Ferāi’d’i Şahidi’nin Tuhfesinde
kullandığı vezinlere göre kaleme aldığını ve böylece okuyanların
zorlanmayacağını söyler.
62 Ki çekdim Şāhidî veznine anı
Kesel tab‘ itmeye her oḳuyanı

Müellif mukaddimede eserinde kullandığı bazı vezinlerin
bahirleri hakkında bilgiler verir. Arapça olan bahir adları
manzumelerin hangi vezinlerden oluştuğunu anımsatır. Baḥr-i nuḳāḫî,
hoş duygular yaratan bir bahirdir. Gönül alan baḥr-i medîd, şiir
vezninin tahtına oturmuştur. Gönül açan baḥr-i müstezād vezinleriyle
hoş manzumeler yazmıştır.
63 Belî kim anlarıñ ẖôş baḥri dāẖı
Getürdüm bunda bir baḥr-i nuḳāḫî
64 Ki ya‘ni dil-güşā baḥr-i medîd ol
Serîr-i vezn-i şi‘re müstenîd ol
1002 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
65 Daẖi var bunda baḥr-i müstezādî
Ḫôş îrād eyledim ol dil-güşādı
70 Düşürdüm daẖı bir baḥr-i şaḥîṭe
Müşābihdür o deryā-yı muḥîte
69 Müyesser ḳıldığınca Ḥaḳ ‘urûżın
Yazardım mücmelā nām-ı ‘arûżın
Sözlükte kullandığı bahir ve veznin bilinmesi ve beyitlerin
bu vezin üzerine doğru okunması amacıyla her bahrin sonuna bir takti
beyti yazmıştır. Kullandığı veznin hangi bahre girdiğini söyleyip
vezni tef’ilelere ayırmıştır. İlk mısrada vezin, ikinci mısrada takti
gösterilmiştir.
178 Mefā‘îlün mefā‘îlün mefā‘îlün mefā‘îlün
Hezec sālim ola ẖôş andan itmek şi‘r ü beyt iḥdāś
247 Fā‘ilātün fā‘ilātün fā‘ilātün fā‘ilün
Ḳaṣr ola baḥr-i remel andan feraḥ bulur fu’ād
464 Fa’ilātün fā’ilün fā’ilatün fā’ilün
Çünki oldı kim bu baḥr-i medîde ẖôş miśāl

Her bahrin takti beytinin bir önceki beytinde o bahrin
veznine uygun olarak Arapça ve Türkçe birer mısra söylemiştir.
Şāhidî’nin “beyt-i humāyûn” dediği bu beyitlere müellif “beyt-i dilefzûn”
adını vermiştir. Bunlar eğitici, öğretici yanı ağır basan söz
gruplarıdır. Her bahir bittiğinde gönül artıran bir beyit söylediğini
mukaddimede şöyle belirtir.
68 Biri Türkî biri hem lisan-i Tāzî
Dutar her birisi āẖerde rāzı
67 Çü ẖatm oldukca her bir baḥr-i meşḥûn
Dir idim anda bir beyt-i dil-efzûn
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1003
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
Bahir sonlarında zikredilen bu söz gruplarında bazen Türkçe
mısra önce söylenmiş, arkasından Arapça mısra zikredilmiş, bazen de
bu sıralamanın tam tersi olarak önce Arapça arkasından Türkçe mısra
söylenmiştir. Sözlük kısmında olduğu gibi cümle halinde verilen bu
söz gruplarında da Türkçe kelime ve eklere karşılık gelen Arapça ek
ve kelimelerin de altına sayısal değerler verilmiştir.
142 Raḥmet ider luṭfuna kim dutsa yüz
Yaġfiru bi’r-raḥmeti men in enāb
159 Viṣāliñ dirilik firāḳıñ ölüm
Vefāke’l-ḥayātü iġṭāke’l-memāt

323 Yaṣilu’l-meābe men kāne me‘a’l-hüdā rafîḳan
Yitişir ḳonaġına kim ola ṭoġrı ile yoldāş

443 ‘Ācileten lem-tülevviś leneẓafte
Dünyāya bulaşmadıñ oldıñ iken pāk

508 Vemā taṣılü bi-sāḥibike ye’ûdü ileyke ẕāke faḳaṭ
Ne ulaşdırsañ müṣāḥibiñe döner saña kim o nesne hemān
289 Fî cennetike ‘andelu ḳalbi le-yünādî
Eri vecheke yā-verd
Bāġıñda seniñ bülbül-i göñlüm ider āvāz
Göster yüziñ ey gül
Eserin sözlük kısmı bittikten sonra çocuklara aruz veznini
daha iyi kavratabilmek ve bahir özelliklerini öğretebilmek için aruz
vezninin bahirlerini özetleyen “Manzûmetü’l-arûz” başlığı altında 72
beyitlik bir bölüm eklemiştir.
73 Daẖı nażm eyledim mücmel ‘arûżı
Ki āsān ola her baḥriñ ‘urûżı


1004 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
Manzum sözlüklerin hemen hepsinde görülen tertip
özelikleri Nazm-ı Ferā’id’de de mevcuttur. Mukaddime bölümü
aruzun “Mefā‘îlün mefā‘îlün fe‘ûlün” kalıbıyla yazılmış 94 beyitlik
bir mesnevidir. Hamdele ve salveleden sonra küçük çocukların
eğitimi, sözlük anlayışı, kimlerden nasıl yararlandığı, eserinde takip
ettiği usul, eski lügat yazarları, dil öğrenmenin faydaları, ailesi ve
kendisi hakkında bilgiler verir; insanlara yararlı olması dileğiyle
mukaddimeyi bitirerek sözlük kısmına geçer. Mukaddimede aşağıdaki
konulardan bahseder:
1.1. Hayatı
Memleketinin Ayıntāb ve işinin de marifet ışıklarını
cezbetmek olduğunu söyler.
48 Diyār-ı ‘Aynıtāb idi ma‘îşim
Şu‘ā‘-i ma‘rifet ceẕb idi işim
Çocukluk dönemine dair kendisi hakkında kısa bilgiler verir.
Okula gitme zamanı geldiğinde hakikat yolunun yolcusu olmuştur.
37 Niṣāb-ı mektebe olduḳda vācib
Olurdum ol ḥaḳîḳat rāha ẕāhib
Çocukken Kur’anı ezberlemek suretiyle yeni yeni kelimeler
öğrenmiş ve kendi dil ipine inci mercan dizmiştir.
38 İderdim dem-be-dem ben ḥıfẓ-ı Ḳur’ān
Düzüp dil riştesine lü’lü’ mercān
Kur’anı ezberlediği için ālemi süsleyen mum, yani Allah
ilmi, gönül evinde her an durmadan yanmıştır. Gönlü o muma
pervane olup her gece onun yakıcı ateşinde yanmıştır.
40 Çü yandı ẖāne-i göñlümde her ān
O şem‘-i ‘ālem-ārā ‘ilm-i sübḥān
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1005
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
41 Olup pervāne dil ol şem‘e her şeb
Yanardı āteş-i suzānına heb
Müellifin yaşı belli bir zamana gelince anne ve babası onun
ihtiyacı olan hizmetlerini görmüşler, oğullarının iki dünyada da mutlu
olması için el açıp Allah’a yalvarmışlardır.
42 Bu ḥāliyle irüp de sāle sinnim
Var idi pîr-i eż‘af vālideynim
43 Baña lāzım gelen ẖiẕmetlerini
Görürdüm anlarıñ ‘izzetlerini
44 İderlerdi el açup ẖayrile yād
İki ‘ālemde yā Rab eyle dil-şād
1.2- Eserin Adı
Abdülmecid-zāde Hafız Efendi mukaddimede eserinin adı
hakkında bilgi verir. Müellif, herkesin faydalanabileceği güzel bir eser
yazmayı murat ettiğini, ne kadar eşsiz bilgi varsa hepsini nazm
ipliğine dizdiğini, çok hoş incileri bir araya getirdiği için eserinin
adını Nazmı-ı Ferā’id koyduğunu belirtir.
58 Murād itdim yazam bir ẖoşca nāme
İrişe nef‘i anıñ ẖāṣ ü ‘āme
59 Ne deñlü var ise anda ferā’id
Getürdüm silk-i naẓma dāẖı zā’id
74 Çü taḥrîr oldı ẖoş dürr-i cerā’id
Didim nāmın anıñ Nażm-ı Ferā’id

1.3-Eğitim Anlayışı
Müellif bir eğitimci gözüyle küçük çocukların nasıl
eğitilmeleri gerektiği hakkındaki düşüncelerini mukaddime kısmında
dile getirir. Buna göre yeni yetişmekte olan bir çocuk sözcüklerin
anlamını, kavramların ne olduğunu pek anlayamaz.
1006 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
15 Pes andan ṣoñra bir nev-reste ma‘ṣûm
Henüz derk idemez ma‘nā ne mefhûm

Mizacı şiir ve şairliğe meyilli, akıllı çocukların iyi bir
öğretmenin elinde yetişmesi gerekir.
16 Velîkin ṭab‘-ı māil ‘aḳl-ı ḳābil
Gerekdür aña bir üstād-ı kāmil

Çocuğun asıl maksadına sıkıntısız bir şekilde ulaşması için
kamil bir yol göstericinin, onun yolunu açması gerekir.
20 Aña bir mürşid-i kāmil gerek hem
İre maḳṣûd-ı aṣlîsine bî-ġam

Öğretmen çocuğa ilk önce Kuran öğretmeli ki çocuğun
dağınık halde olan diline bir canlılık, düzen gelsin. Çocuk Kur’an
okumasını öğrendikten sonra, Kur’anın lügatini ezberlemelidir.
Böylece sorunlu hallerin çözümünün nasıl olması gerektiğini
öğrenmiş olur. Kelimeleri ezberleyerek hakikatleri ve incelikleri
öğrenir ve bu şekilde maksadına erer. Çocuk, Allahın ilimlerine
rağbet etmeli ki, gönlü Allah yoluna doğru yönelsin
17 İde evvel aña ta‘lîm-i Ḳur’ān
Dil-i pejmürdesine ire biñ cān
22 Gerekdür ḥıfz ide evvel lüġātın
Ne yüzden bile ḥall-i müşkülātın
23 Ḥaḳāyıḳ u daḳāyıḳına vāṣıl
Olur bu vechile maḳṣûdu ḥāṣıl

19 Ola ol ‘ilm-i Rabbānîye rāġıb
Ḳıla ṭālib dilin ol semte ẕāhib
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1007
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
Çocuk yukarıda sözü edilen bilgilere sahip olduktan sonra,
bazı fenleri ve kuralları öğrendiği için, faydalı bilgilerle donanmış
olur.
18 Daẖı ba‘żı fünûn u hem ḳavā‘id
İde taḥṣîl anıñla çoḳ fevā’id
Nazm-ı Feā’id’i okuyan kişi, yaratılışındaki bilgisizliği
giderir ve bu şekilde dünyadaki bilgi hazinelerine ulaşarak zor işleri
kolaylaştırır.
24 Pes imdi oḳuya bu naẓmı evvel
İde tab‘ından ol cehlini ezyel
25 Ki ola ‘ālemde bir kenz-i ma‘ārif
Olur āsān aña rāh-ı müşārif
1.4- Etkilendikleri
Manzum sözlük yazan müelliflerin8 mukaddimelerinden
anlaşıldığına göre Türkçe-Farsça manzum sözlüklerden 1515 yılında
nazmedilen Tuhfe-i Şāhidî ve XIII. yüzyılın sonlarında yazılan ve
Türkçe- Arapça sözlüklerin ilki kabul edilen Abdüllatif İbn Melek’in
Ferişteğolu Lügati9
, kendi dönemlerinde büyük şöhret kazandıkları
gibi kendilerinden sonra yazılan manzum sözlüklere de ilham kaynağı
olmuşlardır. Abdülmecid-zāde Hafız da bu iki büyük sözlük yazarını
mukaddimesinde zikretmiş, onların yazdıkları sözlüklerle irfan
dergahında rağbet gördüklerini dile getirmiştir.
26 Belî eslāf olandan luġavîler
Ḥaḳîḳat noḳtasında ma‘nevîler
27 Ki yazmış her biri bir nāme-i ẖûb
Olubdur dergeh-i ‘irfānda merġûb

28 Ḫuṣûṣā Şāhidî vü İbn Ferişte
Bular dürr-i luġātı çekdi rişte

8 Yusuf Öz, Tuhfe-i Şāhidî Şerhleri, Konya 1999, s.27
9 Yusuf Öz, a.g.e., s.4.
1008 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
Abdülmecid-zāde Hafız, hemşehrisi Antepli Şeyh
Ahmed’in10 1641 yılında kaleme aldığı Türkçe-Arapça manzum
sözlük olan Nazmü’l-leal’den de övgüyle bahseder. Nazmü’l-leāl,
sözlük ilminde kendini kabul ettirmiş kamil bir eserdir.
29 Daẖı hem ṣāhib-i naẓmü’l-leālî
Bulubdur ‘ilm-i ma‘nāda kemāli

Manzum sözlük yazarı bu üç şahıs, marifet tahtının baş
köşesinde gevher saçan söz ustaları olmuşlardır. Onların şöhret
sadaları gürz gibi güm güm bütün gökyüzünü inletmiştir.
30 Serîr-i ma‘rifet ṣadrında bunlar
Süẖan-gû-yı güher-efşā olanlar
33 Ṣadā-yı şöhreti anlarıñ ol ān
Çıḳup inler idi güm güm gürz-mān
1.5- Faydalandığı Kaynaklar
Manzum sözlük yazarları eserlerini oluşturmadan önce
mensur sözlüklerden kelime derlemesi yapmışlardır. Müellif Nazm-ı
Ferā’id’i meydana getirirken Türkçe kelimelerin Arapça karşılıkları
için El-Cevherî’nin, es-Sıhāhul-luga adlı eserinden ve Ahterî-i Kebîr
adıyla bilinen Muslihuddîn Mustafā b. Şemseddîn el-Karahisārî’nin11
sözlüğünden faydalanmıştır. Kelime kadrolarının zenginliğini
çağrıştırmak için, Cevherî’nin sözlüğünü denize, Ahterî’nin
sözlüğünü ise gökyüzündeki burçlara benzetir.
72 Getürdüm anı baḥr-i Cevherîden
Daẖı sā’ir ki burc-ı Aẖterîden
Müellif mukaddimenin sonunda eserinin eşsiz güzellikte
olduğunu belirterek bunun gibi inciler saçan sedef gibi parlak bir
nazım bulamadığını söyler. Bu eseri gereği gibi öğrenenin iki alemde
de saygın biri olacağını belirtir. Eserinde bilmeyerek de olsa bir

10 Halil İbrahim Yakar, a.g.e., s. 1017.
11 Yusuf Öz, a.g.e., s.48.
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1009
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
yanlışlık yaptıysa bunun Allah katında bağışlanmasını temenni ederek
özür diler.
52 Velîkin bulmadım bir naẓm-ı ġarrā
Bunuñ mānendi eṣdāf –ı dür-efşā
55 Kim olsa muḳteẓāsınca mühezzez
İki ‘ālemde olur ol mu‘azzez
60 Meger sehv-i ḳalem oldise nā-gāh
Anı bilmem ‘özür maḳbûl-ı dergāh
2.Eserin Muhteva Özellikleri
Eserin esas bölümü sözlük kısmıdır. Eser manzum bir
sözlük olduğu için bahir, vezin, kafiye gibi nazım unsurları da göz
önünde bulundurularak Türkçe kelimelere Arapça karşılıklar
verilmiştir. Nazm-ı Ferā’id genelde Kur’an-ı Kerim’de geçen
kelimelerin öğrenilmesi üzerine yazılmışken günlük hayatta sık
karşılaşılan temel kelime ve kavramlar, kolay darb-ı meseller, hayvan
ve bitki adları, sayılar vb. kelimelerin de Arapça karşılıkları
verilmiştir. Arapça isim ve sıfat türü kelimeler, fiil kökleri, çekimli
fiiller, fiil mastarları sözlük kısmının ihtiva ettiği sözcük türleridir.
Eserin dili ve cümle kuruluşları çocukların anlayacağı tarzda sade ve
basittir. Diğer manzum sözlüklerde olduğu gibi Nazm-ı Ferā’id’de de
aranan Türkçe veya Arapça kelimeyi kolayca bulmayı sağlayacak
herhangi bir sistem kullanılmamıştır. Sözlükte geçen kelimelerin ne
olduğunu bilmenin yolu metnin tamamını ezberlemekten geçmektedir.
Eserin bütününe baktığımızda müellifin aşağıda maddeler halinde
sıraladığımız özelliklere dikkat ettiğini görmekteyiz. Örneklerle
kategorize ettiğimiz hususlar müellif tarafından eserin tamamında
uygulanmasa da, eserin cazibesini artırmak için müellif tarafından bu
hususlara uymak hususunda genelde özen gösterildiğine şahit
olmaktayız. Eser üzerinde belli bir fikrin oluşması için sunduğumuz
örnek beyitleri artırmak mümkündür.
1-Bir konu veya bölümle ilgili kelimeler mümkün
olduğunca bir araya getirilerek öğrencinin aynı başlık altındaki
sözcükleri bir tenasüp içinde ezberlemesine ve öğrenmesine zemin
hazırlanmıştır.

1010 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
138 İvvizu ördek ne dücāce ṭavuḳ
Serçe ne ‘asfûru di ḳuzġun ġurāb
180 Di hem çıralıġa mişkāt oldı şem‘a ne mum
Çerāġa dindi ne miṣbāḥu dāẖı hem di sirāc
199 Yir gök arasına di hevā dāẖı ṭayru ḳuş
Uçmaḳ ne ṭayru hem ṭayerānu ḳanat cenāḥ
295 İnciye di lü’lü’ hem küccigine di mercān
Yāḳûtu ḳızıl cevher cevher eyüsi elmās
422 Levnü reng ṣaru kızıl aṣfār oldu aḥmerü hem
Ḳara mā’î esvedü ezraḳ daẖı di ebyażü āḳ
2. Türkçe kelimenin karşılığı olarak verilen Arapça eş
anlamlı veya yakın anlamlı kelimeler bir araya getirilmiştir. Burada
kitabî olan fasih Arapça ile halk Arapçasındaki kelimelerin aynı yerde
verilmesinin de etkisi vardır. Aynı anlam çerçevesindeki birden fazla
kelimenin ezberlemesiyle öğrencinin kelime dağarcığının genişlemesi
amaçlanmıştır. Yakın ve eş anlamlı kelimelerin kullanılması Türkçe
anlam açısından pek fark etmese de Arapça açısından kelime
anlamları arasında fark vardır. Aşağıda 106. beyitte geçen i‘ṭā
kelimesi Arapça’da karşılıksız ve sınırsız vermek anlamında iken îtā
sözcüğü bir şeyin karşılığını umarak vermek anlamındadır. 122.
beyitteki Necm kelimesi, Türkçedeki yıldız anlamında iken, kevkeb
gezegen, şihab ise gökteki parlak yıldız anlamındadır. Oysa beyitte bu
üç kelimede sadece yıldız kelimesi ile karşılık bulmuştur. 241.
beyitteki Ketm kelimesi bir konuyu gizlemek, setr bir nesneyi
gizlemek, hıfz bir sırrı gizli tutmak, vaḳy-ḥırz-‘ayn bir şeyi korumak
anlamında saklamak, very bir nesneyi arkada gizlemek, ḥırsu bir
durumu hırslı şekilde gizlemek anlamlarında iken beyitte Arapça
verilen bütün kelimeler bir tek saklamak anlamında karşılık
bulmuştur. Yine aynı beyitteki sa‘y kelimesi rızık peşinde koşarak
çalışmak, ictihād ise ilim uğruna çalışmak anlamına gelmektedir. 475.
beyitteki emed sonsuzluk , intihā bir şeyin sona ermesi, ġāyetü bir işin
sonuçlanması, ‘āḳibet ise son demektir.

106 Leyl gice yevmü gün bukre vü ġaden irte dün
Emsü ne el-yevm bugün virmek i‘ṭā vü îtā
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1011
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
122 Kuyruġa şi‘rā Śüreyyā ülkere
Yıldıza di necm ü kevkeb ü şihāb
241 Saḳlamaḳ ketmü vü setr u ḥıfẓ u vaḳy u ḥırz u ‘ayn
Dāẖı very u ḥırsu çalışmak ne sa‘y u ictihād
302 Gizlü sese dirler hem ne vecsu daẖı hemsu
Hem dāẖı ḥasîs oldı hem rikzü daẖı vesvās
377 Rev‘ u rü‘b u vecl u ẖavf u ḥazer ü rühbu hem
Ḫaşyü ne ḳorḳu dāẖı ḳorḳutmaġa di iẖżā‘
475 Soña di emed daẖı intihā daẖı ġāyetü daẖı ‘āḳibet
Daẖı dübr āẖir vü ḳuṣvā vü aḳṣā vü ġavrü hem daẖı di ẖiṣām
3. Sözlükte yazılışı aynı anlamı farklı olan cinaslı kelimeler
ile birden çok anlama gelen tevriyeli kelimelere de yer verilerek
öğrencinin anlam ve yazılış farklılıklarını ayırt etmesi amaçlanmıştır.
600 Seyḥu yatmaḳ seyḥu virmek fey’ vü cizyedür ẖarāc
Cünne ḳalḳan cem’ olub ḳarışmaġa di izdivāc
607 Hem boyun ṣunmaḳ iṭā’at dāẖı İslām ü ḳunût
Hem ḳunut ṭûl-ı ḳıyām namāẕda bellülik śübût
354 Maẖru yılıñ görülmesi dāẖı ṣu yarmaḳ gemi hem
Yilkeni açılmış gemi münşāt ulaşsa şu di lāṭ

734 Eṣḥāb-ı Kehfiñ maġārası ṭaġına di raḳîm
Hem ḥikāyeleri yazılan yire dirler raḳîm
126 Eski serāler yiri oldı ṭalel
Dāẖı ṭalel di çiye dāk iş ‘ucāb
1012 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
721 Şaẖṣu iknā’ göz açık ḳalmaḳ bürimek başını
Şaẖṣu gitmekdür daẖı ıṭ‘ām yidürmek aşını
4. Vezin kalıpları aynı olan kelimeler bir yerde kullanılarak
öğrencinin aynı kalıptaki farklı kelimeleri ezberlenmesi
kolaylaştırılmıştır. Özellikle musammat tarzında yazılan bahirlerde
buna dikkat edilmiştir.
365 İncelik diḳḳu yoġun oldı ġilāẓ
Lebtu bulmaḳ kötü ẖûlu ne fiẓāẓ

556 Ḫôşnud olmaḳlıḳ rıżā hem āşikār olmaḳ süṭû’
Dāẖı ayrılmaḳ ne ‘azlü pek ṣaruluḳdur füḳû’
555 Dünyadan erden kesilmiş ẖātuna dir tubûl
Hem ẖabersizlik ne ġuflü dāẖı ẕehlü hem ẕühûl
690 Dāẖı girçeklemek ile bilmedür ‘ilme’l-yaḳîn
Hem mülaḳāt ile bilmege dinir ḥakke’l yaḳîn
5. Bazen Arapça’da çok ayrıntı sayılabilecek kelime ve
kavramların karşılıklarına da yer verilmiştir:

173 Ḥaşîş ü necm u ‘aşb u baḳlu hem dāẖı kelā yaş ot
Ḳurusı yaşına şol ot karışa di aña ażġāś

198 Meysir ḳımār oyunu süci ẖamr u zencebîl
Ke’su ne cām u hem süde çoḳ ṣu ḳomaḳ żiyāḥ
402 Ne zecyu yabca sürmek meẟābe menzil oldı
Gice bek ḳarañu olmaġa dindi ne iġżāf
551 İ’tiẕār ü ‘iẕre ‘özr itmek daẖı yıldız simāl
Veş’ü dürlü renge di gök ortası oldı samān
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1013
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
642 Lehẟü it soluyuben dilini çıḳarmaġa di
Ẓannu ṣanmaḳ secrü ṭolmaḳ mel’ü ṭoldurmaġa di
686 Yiri uzun eşüp kona od içine uẖdûd di
Misk müşkü hem sevilmiş nesneye mevdûd di

694 Ḫurma çekirdeginiñ üstündeki çuḳur naḳîr
Hem nakîr oldı daẖı kök ṣulḥ idici kes sefîr
696 Dāẖı ḳıṭmîr ẖurma çekirdegi üstündeki zār
Vesḳu cem’ olmaḳ unutdıġını añmaḳ iddikār
733 Cevvi gök ortasına di kesfü şey’in pāresi
Raḳdü berzaẖ ölüm ile diriligiñ arası

6. Öğrencinin genel kültür bilgisini de geliştirmek için bazı
özel isimlere yer verilmiştir.
525 Türkistān oldı ne Rum hem issi yildür semûm
Şûmluġa dirler ḥusûm daẖı kamer ezher ay
563 Ḳavm-i hûd oldı ne ‘ād ḳavm-i ṣāliḥdür Śemûd
Ḳavm-i ‘Îsādür naṣārā ḳavm-i Mûsādur yehûd
586 Şaṭr u ḳıble cānibü şey’iñ yakası hem ṣafā
Ka’be’de bir ṭaġa di hem ṭopraḳ altıdur ẟerā
602 Hem ben-i İsrā’ilde bir şāhıñ adı Ŧālûtdur
Daẖı bir kāfir melîkiñ adı ne Cālûtdur
689 Kevẟer eṣḥab-ı güzîndür Hāşim ecdād-ı Resûl
Faydalı şeydür alā ni’met ne kaplamak şümûl

1014 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
693 Dāẖı Yeẟribdür Medîne şehriniñ evvel k’ adı
Zamḳu yolmak laḥnü i’rābda ẖaṭā itmek didi
7. Bazı Arapça kelimelere, artık Türkçede yaygınlaşarak
Türkçe kabul edilen ve herkesin bilebileceği başka bir Arapça kelime
ile karşılık verilmiştir. Aşağıdaki beyitlerde ṭā‘ûn karşılığı verilen
vebā; ücret karşılığı verilen ẟevāb; Ṣub’u karşılığı verilen tebdîl-i dîn;
müdāvemet karşılığı verilen ıṣrār; ıṣṭıfā karşılığı verilen iẖtiyār
kelimeleri de Arapçadır.
102 Dāẖı cemîl ü ṣabîḥ gökcege di yil ne rîḥ
Çirkin fuḥş u ḳabîḥ hem dāẖı ṭā‘ûn vebā

131 Dāẖı ‘ivaż virmege teẟvîb di
Sa‘d eyü baẖt oldı ne ücret ẟevāb
135 Ṣub’u ne tebdîl-i dîn itmek di hem
Ṭoğruluġa rüşd ü sedād ü ṣavāb
270 Muġtābu ne ġaybet idicidür
Bir işe müdāvemet ne ıṣrār

560 Silsile zencîre dirler ‘ahde durmaḳlıḳ vefā
Maḥżu ẖaliṣ iẖtiyār itmege dindi ıṣṭıfā
8. Bazen, Arapça kelimenin karşılığı olarak verilen
sözcükler aslen Türkçe olmadıkları halde halkın uzun zamandır
kullandığı ve artık Türkçe kabul ettiği Farsça sözcüklerle
açıklanmıştır. Aşağıdaki beyitlerde Arapça kelimelere karşılık olarak
verilen oruc, āb-dest, namāz pāye, nerdübān, pāre pāre, murdār
bāzirgān, ḥoḳabāz, şah sözcükleri Farsçadır.
146 ‘İbādet nüsük ḳulluḳ oruc ne ṣavm
Vużû‘dur ne āb-dest namāzdur ṣalāt

Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1015
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
481 Derece vü rütbe ne pāye taẖtü serîr ü ‘arş ü nerdübān
Di ne süllem emtü yüce yir on yaşı geçen oġlana di ġulām

154 Ġıyābü vü ġaybu nedür gizlilik
Daẖı pāre pāre olan şey rüfāt

169 Tebevvüldür ḳaşanmaḳ hem taġavvuṭ oldı ṣu tökmek
Ne murdār oldı rics u necs u ẖabẟu cem‘idür aẖbāẟ

244 Rıbḥu aṣṣıdur ticāret dindi bāzirgānlıġa
Dāẖı ẖüsr oldı ziyān hem gecgel olmamaḳ kesād
357 Yıldıza şi‘rā di oyun eylemek oldı daẖı semd
Falcı ne kāhin ḥoḳabāzcıya daẖı dindi ḳaṭāṭ

517 Mālik ẖalîfe dāẖı melik şāh
Kāhya vezîr hem manṣıb nedür cāh
9. Arapça kelimenin Türkçe’de tek kelimelik karşılığı yoksa,
kelime tamlama şeklinde veya birden fazla kelimeyi ihtiva eden
cümle şeklinde verilmiştir.
590 Bir şeyi kökü ile çıḳarmaġa di inḳı’ār
Rehvu alçaḳ yir on aylık yüklü devedür ‘işār

107 Ṣubḥ u felaḳ irteden ḳuşluğa dek añla sen
Yaṣṣuya dek öyleden dindi bu vaḳte ‘işā

109 Ẓuhru vü ‘asr it su’āl öyle ikindi zevāl
Gün döne ḳuşlukdan al öyleye dekdür ḍuḥā
133 Ṭoġrı yol oldı ne reşād u hüdā
Kişi ṣuçundan giri dönmek metāb
1016 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
673 Ẕebẕe ne oldı mu’allaḳ yirden almaḳ iltiḳāṭ
Ḫîle eyleyüb zekātı virmemek oldı virāṭ

10. Beyitlere vezin mecburiyeti veya kelimenin birden fazla
Arapça karşılığını vermek düşüncesi her beytin bir bütün olarak
görülmesine neden olmuş, bu yüzden birinci mısradaki kelimenin
anlamı, ikinci mısrada verilebilmiştir.
119 Gök felek ü saḳf u semādur bulut
Müzn ġamām ġādiye ‘ārıż vü saḥāb

136 Ṭamgalu altun ne dînār ṣayma ne
‘Addü vü iḥṣâ daẖı oldı ḥisāb
163 Maraż u dā’ ü ḳurḥu ṣayruluḳ ne mevt u feyż sām berd
Ölüm sîn laḥd ü ḳabru hem cedeẟ cem‘idürür ecdāẟ
182 Alaca tenlü ne ebraṣ anadan ol ṭoġa kör
Di ekmeh em ne şifādur daẖı devā vü ‘ilāc

11. Türkçe söz gruplarında vezin gereği tamlayan ve
tamlanan yer değiştirebilmektedir.

151 Ḍalālet ne oldı yitürmek yolın
Bakınmaḳ iki yanına iltifāt
213 Oldı delālet yoşlamaḳ hem secde yire baş ḳomaḳ
İṣġā söze dutmaḳ ḳulaḳ dāẖı ḳulaḳ üẕn ü ṣımāẖ
171 Ḳuru yaş oldı yābis raṭbu hem ceffü ḳurumaḳdır
Ḳabuḳ di ḳaşra yapraġı aġacıñ ḳurumaḳ îrāẟ

732 Ḫılfe biri gidüben gelmek birisi yirine
Eşki ẖāmıż müzzü meyẖôş ḥulvü dindi şirine

Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1017
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
12. Müellif bir ders kitabı hüviyetinde olan manzum
sözlüğündeki monotonluğu kırmak ve üsluptaki kuruluğu
giderebilmek için zaman zaman bazı sanatlı söyleyişlere
başvurmuştur. Aynı konudaki kelimeleri bir beyitte toplayarak
tenasüp sanatını çokça yapmış bunun yanında, teşbih, tezat, cinas,
iştikak, aliterasyon, leff ü neşr gibi sanatlara da beyitlerde yer
vermiştir.

114 Seccu ne ṣu çaġlamaḳ dāẖı ne keyy dāġlamaḳ
Gülmek ḍiḥke aġlamaḳ nevḥa vü nedb ü bükā
145 Di şey nesnedür hem var olmaḳ vücûd
‘Adem yoḳ olandur ne ölmek memât

154 Ġıyābü vü ġaybu nedür gizlilik
Daẖı pāre pāre olan şey rüfāt

275 Ḥabr oldı yehûdu ‘ālimi hem
Cem‘ine gelür anıñ di aḥbār
280 Taḥt alta di fevḳ üste di enhāre ne ırmaḳ
Oldı dere vādî
Kış oldı şitā hem daẖı ṣayfa didiler yaz
Buġday başı sünbül
13- Nazm-ı Ferā’id, günümüz yazı dilinde ve halk ağzında
yaşayan Türkçe kelimeler bakımından da oldukça zengindir. Bunun
yanında bugün unutulmaya yüz tutmuş ya da tamamen terk edilmiş;
veya söylenişi değişmiş bir çok kelime ve kelime grubunu da ihtiva
etmesi bakımından önem arz etmektedir. Aşağıdaki beyitlerde; Türkçe
tahmin, takdir etmek, ölçüp biçmek anlamına gelen oranlamak
sözcüğü kaza ve kader ; ödek kelimesi zaman; salık kelimesi haber;
çağırmak, davet etmek, seslenmek, anlamına gelen ḳıġırmaḳ kelimesi
ḳunût, ṣalāt, du‘ā; sıcak su anlamına gelen ıssı ṣu sözcüğü ḥamîm;
virane, anlamına gelen ören kelimesi ḥarāb; dönmek anlamındaki
dönelge kelimesi me’āb; ufak dolu gibi kar anlamına gelen ḳıcı
kelimesi ḥālûlu; ılgım kelimesi serap; kalkık, dik, yükseklik anlamına
gelen öri kelimesi ḳıyām; ihtiyaç anlamına gelen gedik kelimesi farẓu;
1018 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
soyuntu, sırttan çıkarılan elbise anlamındaki soykanmak kelimesi
ittikā; konçu kısa çizme, konçlu mest anlamına gelen edik kelimesi
curmûḳ; daha iyi, üstün baskın tercih edilir anlamına gelen yigirek
kelimesi evlā; yenilen mantar anlamına gelen göbelek kelimesi ferāş;
iki yüzünü dönmek (yüzlemek), yüze vurmak anlamına gelen
yüzlekçilik kelimesi nifāḳ sözcüklerine karşılık gelecek şekilde
kullanılan Türkçe kelimelerdir. Müellif bazen de halk ağzı Türkçe
kelimeler ile Arapça kelimelere karşılık vermiştir: güççik, küccük
ıldırım (yıldırım), rümcek (örümcek), cimşek (şimşek), eyyü (iyi),
müştülemek (muştulamak) gibi.
596 Berzü çıḳmaḳ baġte vü büht oldı dutmak nāgihān
Hem oranlamaḳ ḳażā vü hem ḳader ödek żamān
99 Görmegü ra’y ü basar baḳmaḳu ramḳ u naẓar
Ṣalıġa dirler ẖaber dāẖı ḥadîẟ ü nebā

100 Ösmegü ṣumt u sükût rümcege di ‘ankebût
Oldı ḳıġırmaḳ ḳunût dāẖı ṣalāt ü du‘ā
103 Issı ṣuya di ḥamîm eyyü kişidür kerîm
Öksüze dirler yetîm dāhiye ulu belā
121 Ṭāġıye vü ṣā‘iḳa ne ıldırım
Çimşeku berḳ oldı örenliḳ ḥarāb
123 Ḫunnes ü künnes nedür di anlara
Seb‘a-i seyyāre dönelge me’āb
124 Ḳıcı ne ḥālûlu daẖı ẟelcu ḳar
Ṭolu bered berd ṣovuk ılġım serāb
147 Gedik eylemek farẓu yoẖṣul fakîr
Di ḥaḳḳu’llaha sen daḫı hem zekāt

148 Ḳıyāmdür örilik bil egmek rükû‘
Daẖı cıblaḳ oldı ne ‘uryān ‘urāt
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1019
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
149 Oturmaḳ cülûs ü kü‘ûd ittikā
Ne ṣoykanmak oldı yalınlıḳ ḥufāt

176 Edîmü saẖteyān saġrı kefeldür hem edik curmûḳ
‘Aḳib ökce ne başmaḳ na‘l ü kevẟü cem‘idür ekvāẟ
217 Muştulayıcıdur beşîr ḳorḳuducı oldı neẕîr
Küccük ṣaġîr büyük kebîr çoḳ yaşasa kim dindi şāẖ
594 Hem temel oldı binā hem ḳā‘ide dāẖı esās
Güççik ırmaḳdur seriyyü ṣu içilen ḳab ṭas
319 Yigirek nedür di evlā daẖı virdi ya‘nî aḳnā
Di yemmü ü baḥru deryā daẖı refîḳe di yoldaş
534 Dāẖı göbelek ferāş cān kalanıdur ḥuşāş
Hem di metā’a ḳumaş yükdür ne ḥaml fer di ṭāy
585 Ka’be’de bir yir adıdur Merve şiddet oldı sāḳ
Rifdü virgi hem iki yüzlekçilige di nifāḳ
14- 22 beyitlik 1. bahir, 14 beyitlik 13. bahir ve 13 beyitlik 28.
bahir musammat ve 15 beyitlik 11. bahir müstezat nazım şekliyle
meydana getirilmiştir. Bu iki nazım şeklinin başarıyla kullanılması konusu
müellifin şekil bakımından eseri üzerinde uzun bir mesai harcadığını
ortaya koymaktadır.
99 Görmegü ra’y ü basar baḳmaḳu ramḳ u naẓar
Ṣalıġa dirler ẖaber dāẖı ḥadîẟ ü nebā

281 Ḳoz cevzu di yaş ḥurmaya sen daẖı rüṭab hem
Fustuḳ ne di piste
Levz oldı ne bādem daẖı cem‘ine di ilvāz
Hem bibere fülfül
1020 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
SONUÇ
Şāhidî’nin Tuhfesine nazire olarak yazılan Türkçe Arapça
manzum sözlüklerimizden olan Nazm-ı Ferā’id, ihtiva ettiği Türkçe
ve Arapça kelimeler bakımından hacimli sayılabilecek bir eser
konumundadır. Müellifin eseri oluştururken gözettiği şekil ve
muhteva özellikleri müellifin eser üzerinde bir hayli zaman
harcadığını ortaya koymaktadır. Sözlük kısmını alfabetik sisteme göre
oluşturması, her bahirde farklı bir vezin kullanması, takti beyitlerinde
hangi bahirden vezin kullandığını belirtmesi, musammat ve müstezat
nazım şekliyle bahirler kaleme alması, 3273 Arapça kelimeyi
zikretmesi, Türkçe kelimelere birden fazla Arapça kelimenin
karşılığını vermesi, eserinde kullandığı Arapça sözcükleri hangi
kaynaktan aldığını belirtmesi, kendinden önce meydana getirilen
manzum sözlükleri zikretmesi gibi özellikler eserin öne çıkan
hususlarıdır. 18. yüzyıl Osmanlı Türkçesinde kullanılan ve
günümüzde artık yazı ve konuşma dilinden düşmüş Türkçe kelimeleri
ihtiva etmesi bakımından da eser önem arz etmektedir. Klasik Türk
edebiyatında son zamanlarda yapılan çalışmalarla varlığı biraz daha
gün ışığına çıkan manzum sözlükler Türk sözlük literatümüz için
kayda alınması gereken eserlerdir.

KAYNAKÇA
AKSOY, Ömer Asım, "Dürrü’n-nizam-Nazmü’l-cevâhir, Başpınar
Dergisi, S.29, Temmuz 1941. s.713.
AKSOY, Ömer Asım, "Dürrü'n-nizam ve Nazmü’l-cevâhir", TDAY
Belleten 1960, s.144-171.
AKSOY, Ömer Asım, "Nazmü'l-Cevâhir" Gaziantep Kültür Dergisi,
C.2, S.15. s.53;
AKSOY, Ömer Asım, “Nazmü'l-Leali Buldum”, Gaziantep Kültür
Dergisi , C.1, s.248.
AKSOY, Ömer Asım, “Şeyh Ahmet ve Nazmü’l-Leal”, TDAY
Belleten 1959, Ankara 1988, s.205-248.
AKSOY, Ömer Asım, “Şeyh Ahmet ve Nazmü'l-Leal Üzerine
Tamamlayıcı Bilgiler”, Gaziantep Kültür Dergisi Broşür
Yay., Gaziantep 1961.
AKSOY, Ömer Asım, Hasan Aynî ve Nazmü’l-Cevâhir, Gaziantep
1959.
ALPARSLAN, Ali, Manzum Lûgatler ve Tuhfe-i Vehbî’nin Alfabetik
Tertibi, (Mezuniyet Tezi), İstanbul 1946-1947
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1021
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
ALTUN, Kudret, Tuhfe-i Kusûrî ,Tazmîn-i Şâhidî (İncelemeMetinSözlük),
Laçin Yayınları, Kayseri 2002.
ÇINAR, Bekir, Miftah-ı Lisan Manzum Türkce-Fransızca
Sözlük, Akçağ, Ankara 2007.
ÇÖĞENLİ, Sadi, “Eski Harflerle Basılmış Türkçe Sözlükler
Kataloğu”, Akademik Araştırmalar Dergisi, sayı: 7-8, Kasım
2000-Nisan 2001, s. 99-134.
DAĞLIOĞLU, Hikmet Turhan, Gaziantep Meşâhiri, CHP Basımevi.
Gaziantep 1939.
ERDEM, Mehmet Dursun, “Osmanlı Dönemi Manzum Çocuk
Sözlükleri ve Bir Lugât-ı Sıbyân Yazması”, Hece, Çocuk
Edebiyatı Özel Sayısı, sayı: 104-105, Ağustos-Eylül 2005,
s. 178-189
GÜLHAN, Abdülkerim, “Manzum Sözlük Nazmü’l-Leâl’in Dil ve
Üslûp Özellikleri Üzerine Bir Değerlendirme”, Celal Bayar
Üniversitesi II. Uluslararası Türk Tarihi ve Edebiyatı
Kongresi, 11-12-13 Kasım 2005 Manisa.
GÜMÜŞ, Zehra, “Tuhfe-i Şâhidî Şerhlerinden Tuhfe-i Mîr’in Şerh
Metodu”, Mevlânâ, Mesnevi, Mevlevihaneler
Sempozyumu, 30 Eylül-01 Ekim 2006, MANİSA.
GÜMÜŞ, Zehra, Klasik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük Şerhleri,
Turkish Studies International Periodical For the Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall
2007s. 423-431;
GÜMÜŞ, Zehra, Piri Paşa-zade Cemali Mehmed b. Abdulbaki
Tuhfe-i Mir [Tuhfe-i Şahidi Şerhi], Basılmamış Yüksek
Lisans Tezi, Kayseri 2006.
GÜZELBEY,Cemil Cahit, "EI Yazma Bir Divan" Gaziantep Kültür
Dergisi, C.2, S. 23, EylüI 1959. s.4, 22
GÜZELBEY, Cemil Cahit, "Abdülmecitzâde- Mezitoğlu Divanının
Yeni Bir Nüshası", Gaziantep Sabah Gazetesi, 19.7.1978
İMAMOĞLU, Ahmet Hilmi, Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler ve
Şahidi’nin Sözlüğü (İnceleme-Metin), Basılmamış Doktora
Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Erzurum 1993
İMAMOĞLU, Ahmet Hilmi, Muğlalı Şâhidî İbrahim Dede Tuhfe-i
Şâhidî Farsça-Türkçe Manzum Sözlük, Muğla Üniversitesi
Yayınları, Muğla 2006
1022 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
KARABEY, Turgut - Külekçi, Numan, Sünbülzâde Vehbî, Tuhfe
(Farsça-Türkçe Manzum Sözlük, Erzurum 1990
KARAİSMAİLOĞLU, Adnan, “Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i
Remzî”, Millî Kültür, sayı: 74, Temmuz 1990, s. 60-61
KARTAL, Ahmet, Tuhfe-i Remzî, Ankara 2003
KILIÇ, Atabey, “Denizlili Mustafa b. Osman Keskin ve Eseri
Manzûme-i Keskin”, Uluslararası Denizli ve Çevresi Tarih
ve Kültür Sempozyumu, 6-8 Eylül 2006 DENİZLİ.
KILIÇ, Atabey, “Klâsik Türk Edebiyatında Manzum Sözlük Yazma
Geleneği Ve Türkçe-Arapça Sözlüklerimizden Sübha-i
Sıbyân”, Prof. Dr. Abdülkadir Karahan’a Armağan Klasik
Türk Edebiyatı Sempozyumu 6-7 Mayıs 2005 Urfa, (haz.
Eyüp Azlal, Necmi Karadağ, M. Emin Karahan), Şanlıurfa
Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları,
Şanlıurfa 2006, s. 186-189
KILIÇ, Atabey, “Manzum Sözlüklerimizden Manzûme-i Keskin”, 12-
13 Nisan 2001 Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat
Bilgi Şöleni Bildiriler, c. I, Kayseri 2001, s. 441-447
KILIÇ, Atabey, “Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i Sıbyân Şerhi
‘Hediyyetü’l-İhvan’”, Celal Bayar Üniversitesi II.
Uluslararası Türk Tarihi ve Edebiyatı Kongresi, 11-12-13
Kasım 2005, MANİSA; Turkish Studies, cilt 1 sayı 1,
Temmuz/Ağustos/Eylül 2006, s. 19-28.
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi1/makale/kilic.
pdf
KILIÇ, Atabey, “Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi 2095’te Kayıtlı
Mevlevi Mecmûası Hakkında”, (Okt. Zehra Gümüş ile
birlikte) Uluslar arası Türk Tasavvuf Kültürü ve Mevlana
Sempozyumu, 29-30 Eylül 2007, MANİSA.
KILIÇ, Atabey, “Süleymaniye Kütüphanesi Reşid Efendi 977’de
Kayıtlı Manzum Sözlük Mecmuası Hakkında”, Uluslararası
Türklük Bilgisi Sempozyumu, 25-27 Nisan 2007
ERZURUM
KILIÇ, Atabey, “Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i
Sıbyân -1- (İnceleme)”, Turkish Studies, 1. Cilt 2. Sayı
Ekim-Kasım-Aralık 2006, s. 81-100.
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi2/makale/kilic.
pdf ;
Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden... 1023
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
KILIÇ, Atabey, “Türkçe-Arapça Manzum Sözlüklerimizden Sübha-i
Sıbyân -2- (Metin)”, Turkish Studies, 1. Cilt 3. Sayı Kış
2007, s. 29-71.
http://www.turkishstudies.net/dergi/cilt1/sayi3/atabeykilic.p
df
KILIÇ, Atabey, Bosnavî Mehmed Necîb Sübḥa-i Ṣıbyân Şerḥi
Hediyyetü’l-İḫvân (İnceleme-Metin), Laçin Yay.,
KAYSERİ 2007
KILIÇ, Atabey, Manzum Sözlük Mecmuası (Konya Mevlânâ Müzesi
Kütüphanesi 4026) Tuḥfe-i Vehbì-Tuḥfe-i Şâhidî-Sübḥa-i
Ṣıbyân, Laçin Yay., KAYSERİ 2007.
KILIÇ, Atabey, Mustafâ bin Osmân Keskin, Manzûme-i Keskin, Laçin
Yayınevi, Kayseri 2001
KILIÇ, Atabey, Türkçe-Farsça Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i
Şāhidî (Metin), Turkish Studies International Periodical For
the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
,Volume 2/4 Fall 2007s. 516-548
KILIÇ, Atabey, “Türk Klasik Siirinde Manzum Sözlükler ve
Bazılarındaki Bedene Ait Unsurlar”, Marmara Üniversitesi
Türkiyat Araştırma ve Uygulama Merkezi Uluslararası Türk
Kültüründe Beden Sempozyumu, 4-5 Nisan 2007 İstanbul
KIRBIYIK, Mehmet, “Miftâh-ı Lisân Adlı Manzum FransızcaTürkçe
Sözlük Üzerine”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat
Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, sayı: 11, 2002, s. 184-200
Komisyon, Cumhuriyetin 5O. Yılında Gaziantep, 1973 İl Yıllığı, s.92
KURNAZ, Emin, Abdülmecid-zâde Hāfız Divanı. İ.Ü. Türkiyat Tez.
No: 824
MUHTAR, Cemal, İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu ve Luğat-ı
Kânûn-ı İlâhî, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Vakfı Yayınları, İstanbul 1993, s. 30.
ÖZ ,Yusuf, Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler, Basılmamış Doktora
Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara
1996.
ÖZ, Yusuf, Tuhfe-i Şâhidî Şerhleri, Konya 1999.
ÖZ, Yusuf, “Tuhfe-i Vehbi Şerhleri”, İlmi Araştırmalar, S. 5, 1997.
SOLMAZ, Mehmet – YETKİN Hulusi, Gaziantep Çevre İncelemeleri,
Gaziantep Kültür Derneği Yay., Gaziantep 1969, s.91
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, Dergah Yay., C.2, s.400
1024 Halil İbrahim YAKAR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/4 Summer 2009
TÜRKMEN, Dursun Ali, Mütercim Asım Efendi ve Tuhfe-i Âsım,
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, On Dokuz Mayıs
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1995.
YAKAR, Halil İbrahim, “Manzum Sözlüklerimizden Tuhfe-i Fedāî”,
Turkish Studies International Periodical For the Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/4 Fall
2007s. 1015-1025.
YURTSEVEN, Necmettin, Türk Edebiyatında Arapça-Türkçe
Manzum Lugatler ve Sünbülzâde Vehbî’nin Nuhbe’si,
Basılmamış Doktora Tezi, Ankara 2003.

Konular