EDMUND CASTELL’IN HEPTAGLOT SÖZLÜĞÜ ÖRNEĞİNDE ARAPÇA’NIN ÇOK DİLLİ SÖZLÜK GELENEĞİNDEKİ YERİ

İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
44
Oş Devlet Ünıversitesi Ош мамлекеттик университети
İlahiyat Fakültesi İlmi Dergisi Теология факультетинин илимий журналы
18-19. sayı 2013 18-19-саны 2013
EDMUND CASTELL’IN HEPTAGLOT SÖZLÜĞÜ ÖRNEĞİNDE
ARAPÇA’NIN ÇOK DİLLİ SÖZLÜK GELENEĞİNDEKİ YERİ
Yrd. Doç. Dr. Ömer ACAR*
Arabic And It’s Place In The Tradition of Multilingual Lexicography In
Case of Edmund Castell’s Lexicon Heptaglotton
Abstract
This study outlines the place of Arabic in the tradition of
multilangual dictionary. Especially the levels of the Arabic language
dictionary writing that an important part of Arabic studies which in center
of European orientalist studies and E. Castell`s voluminous work is the basis
of this study. Initially, most of the commercial and economic concerns,
multilingual dictionaries prepared in the form of word lists developed
important services, especially in the field of translation. The word lists of the
Sumer-Babil-Asur languages are considered as ancestor of multilingual
dictionaries. As a member of this family Arabic language has an important
condition in this area.
Keywords: Edmund Castell, Multilingual Dictionaries, Polyglot,
Arabic, Word Lists.
Önsöz
Bu çalışma, Arapçanın çok dilli sözlük geleneği içindeki yerini ana
hatlarıyla ele almaktadır. Özellikle Avrupa’da oryantalist çalışmaların
merkezinde yer alan Arap dili araştırmalarında önemli bir yere sahip sözlük
yazımının geçirdiği merhaleler ve bu alanda türünün ilk örneği kabul edilen
E. Castell’a ait Lexicon Heptaglotton adlı hacimli sözlük araştırmanın temelini
oluşturmaktadır. Başlangıçta daha çok ticarî ve ekonomik kaygılarla
hazırlanan sözcük listeleri şeklindeki çok dilli sözlükler, günümüzün
teknolojik imkânlarıyla gelişerek, özellikle çeviri alanında önemli hizmetler
sunmaktadır. Çok dilli sözlüklerin atası sayılan Sümer-Babil-Asur sözcük
listeleriyle Samî dil ailesine aidiyetinden dolayı ilişkisi bulunan Arapça,
ortaçağ ve sonraki yüzyıllarda ise, ağırlıklı olarak din referanslı çalışmalarda
ve ayrıca ekonomik-ticarî gayelerle çok dilli sözlüklerin neredeyse
değişmeyen dili olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Edmund Castell, Çok Dilli Sözlükler, Polyglot,
Arapça, Sözcük Listeleri.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
45
Giriş
‚Ey insanlar! sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve birbirinizle
tanışmanız için sizi ırklara ve boylara ayırdık. Allah yanında en değerliniz en
erdemli olanınızdır. Allah bilendir, haberdardır.‛ (Hucurât: 13).
‚Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da
O'nun ayetlerindendir. Bilenler için bunda işaretler vardır.‛ (Rum: 22).
‚İnsan aklı, tıpkı evren gibi çok dillidir.‛1
İnsanların önceden bir tek
dil konuştuğu, sonradan dillerinin karıştırılarak birbirlerini anlamaz hale
geldiklerini anlatan Babil kulesi efsanesi2nin aksine, yukarıdaki ayetler ilâhî
irade ile insanların farklı ırk ve boylara ayrıldığını, dillerinin ve renklerinin
birbirlerinden farklı olarak yaratıldığını ifade etmektedir. Bu ilahî iradenin
mahiyetine tam manasıyla vâkıf olmak mümkün değilse de; çoklukta birlikbirlikte
çokluk, gizli hazinenin bilinmeyi murad etmesi, denizlerin
mürekkep, ağaçların kalem olup Allah’ın kelimelerini yazmaktan aciz
kalması gibi bir takım tasavvufî veya Kur’ânî öğreti bu konuda yolumuza
ışık tutabilecektir.
Bu bağlamda Hz. Âdem’e bütün isimlerin öğretilmesi şeklinde
bilinen Kur’anî anlatımın leksikografinin ilk temellerini atmış olabileceğini
düşünen bazı araştırmacılar, Hz. İsa’nın dilinden de konunun
temellendirilebileceğine işaret etmişlerdir. Buna göre, ayetin devamında Hz.
Âdem’in bildiği isimleri meleklere tek tek bildirmesinin tek
dilli/monolingual sözlüklerin; Hz. İsa’ya atfedilen bir İncil ayetinin de iki
dilli/bilingual sözlüklerin ilk örneklerini oluşturduğu düşünülebilir.
Korintililere I. Mektup, 14. Bölüm’de yer alan bu İncil ayetinde Hz. İsa şöyle
demektedir: ‚Öyleyse nasıl olmalı kardeşlerim! Ruhsal toplantılarınızda
herkesin bir katkısı, bir ilahisi, bir öğretisi, tanrısal bir açıklaması, bir
yabancı dili, bir tercümesi vardır. Bunların tümü yapıcılık doğrultusunda
olmalıdır. Biri yabancı bir dil konuşuyorsa, iki ya da en çok üç kişi sırayla
konuşsun, bir kişi de çeviri yapsın.‛3
1. Sözlükbilim ve Çok Dilli (Polyglot) Sözlük Geleneğine
Genel Bir Bakış
‚Sözlükbilim, bir dilin ya da karşılaştırmalı olarak çeşitli dillerin söz
varlığını sözlük biçiminde ortaya koymaya yönelen, bu amaçla yöntemler

* Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, e-mail: oacar@divinity.ankara.edu.tr.
1 Grassier, William, ‚Hermeneutics in Science and Religion‛ (Encyclopedia of Science and Religion,
ed. J. Wentzel Vrede van Huyssteen) içinde, Macmillan, New York, 2003, s. 397.
2 Babil Kulesi Efsanesi ve buradan hareketle dillerin doğuşu, tek köken varsayımı, anadil ve
kusursuz dil arayışı vb. konular için bkz. Eco, Umberto, Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı,
çev. Kemal Atakay, Afa Yayınları, İstanbul, 1995.
3 Krş. Yavuz, Galip, ‚Sözlükbilim ve Arapça Sözlük Çalışmalarına Tarihsel Bir Yaklaşım‛,
C.Ü.İ.F.D., 2002, cilt: VI, sayı: 1, s. 113.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
46
koyarak uygulama yollarını gösteren dilbilim dalıdır.‛4
İlk sözlüklerin
hazırlanmasında hiç kuşkusuz en önemli etken, değişik dillerle olan
temastır. Farklı kültürlerle karşılaşan insanlar, kendilerine yabancı olan
kültürlerle ilişki kurabilmek için onların dilini öğrenme gibi bir zaruret
karşısında kaldılar. Başlangıçta kişisel bir faaliyet olan yazı, şehirleşmeyle
birlikte ticarî bir zorunluluk haline geldi. Nitekim malların niteliklerinin
belirtilmesi ve ekonomik muamelelerin karşılıklı olarak tanımlanması için
yazıya ihtiyaç vardı. Zamanla ekonomik ve idarî amacın yanına yazının
bilimsel ve dinî amaçla kullanımı da eklenmiştir. Bunu din dışı alanda ve
akademik amaçlı kullanımı takip etmiş; neticede yazı hikâye ve destanlar
aracılığıyla edebiyat alanının genişlemesinde önemli rol oynamıştır.5
Sözlük yazımının ilk olarak nerede ve hangi dilde gerçekleştiğine
dair kesin bilgiye sahip değiliz. Bazı kaynaklar, günümüz dilbiliminde
leksikografi olarak isimlendirilen bilimsel faaliyetin en eski örneğinin, M. Ö.
XI. asra kadar uzandığını belirtmektedir. Buna göre bilinen ilk sözlük Çinli
bilgin Bawetshi’nin hazırladığı, yaklaşık 40 bin kelime içeren sözlüktür.6
Ancak genel kabule göre, sözlük yazım faaliyeti Sâmi kökenli oldukları
tartışmalı Sümerler ile Sâmi milletlerden olan Asurlular ve Babillilerle
başlamış ve oradan batıya doğru yayılmıştır. Bizanslı Aristophanes’in (M.Ö.
II. yy.) hazırlamış olduğu sözlük, Batıda yazılan ilk sözlük olma özelliğini
taşımaktadır. Sözlük tabirini ilk defa kullanan ise, John Garland’dır (1225).
Bu tarihe kadar birçok önemli etimoloji sözlüğü hazırlanmış olsa da,
Batıdaki sözlük çalışmaları daha sonraki asırlarda hız kazanacaktır.7
Köklü bir geleneğe sahip olan sözlükbilim çalışmaları, doğuda
özellikle İslam sonrası Arap dünyasında, Kur’an’ın anlaşılması ve
açıklanmasına yönelik ilmî gayretlerin önemli bir kısmını oluşturmaktaydı.
Önceleri, Kur’an’da geçen ancak yaygın olarak kullanılmayan veya diğer
kabilelerin bilmediği kelimeler ele alınmış; bunlar açıklanırken Kur’an
ayetleri kullanıldığı gibi, cahiliye şiirlerinden de büyük oranda istifade
edilmiştir. Daha sonraları, taranan metinlerin sınırları genişletilmiş, klasik
metinler tamamen elden geçirilmiştir. Bu çalışmalar sonunda çeşitli
konularla ilgili kelimeleri içeren konulu sözlükler hazırlanmıştır. Bazı
hayvanlar, çeşitli yer şekilleri, bitkiler vb. konularla ilgili kelimeleri toplayan
bu yüzlerce çalışma, İbn Sîde (ö.458/1066)’nin el-Muhassas’ında olduğu gibi,
sonradan belirli bölümlere ayrılarak birleştirilmiştir. İlk sistematik sözlük,
el-Halîl b. Ahmed tarafından hazırlanmıştır. Harflerin mahreçlerine göre, en
dipten başlamak üzere, gırtlaktan dudak seslerine doğru sıralandığı ses

4 Aksan, Doğan, Her Yönüyle Dil-Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yay., Ankara, 1995, s. 393.
5 Delisle, Jean, Judith Woodsworth, Translators Through History, John Benjamins Publishing,
2012, s. 223.
6 Zeydân, Corcî, Târîhu Âdâbi’l-Luğati’l-‘Arabiyye, Dâru’l-Hilâl, Kahire, tsz., II, 308.
7 Aksan, a.g.e., s. 394.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
47
dizisine göre sözlüğünü tertip eden el-Halîl, bu sisteme göre ilk harf ayn
harfi olduğu için kitabına Kitâbu’l-‘Ayn adını vermiştir.
Kitâbu’l-Ayn’dan sonraki sözlük çalışmaları üç grupta ele alınabilir:
el-Halîl’in izinden gidenler (İbn Dureyd (ö.321/933)’in Cemhere’si, el-Ezherî
(ö.370/980)’nin et-Tehzîb’i vb); ikinci grup, sözlük düzenlemesini, kelime
köklerini önce son, sonra ilk harflere göre yapanlar (Türk asıllı el-Cevherî
(ö.396/1005)’nin es-Sıhâh adlı sözlüğü, önceki sözlükleri de bünyesinde
toplamış olan İbn Manzûr (ö.711/1311)’un Lisânu’l-Arab adlı meşhur sözlüğü
de bu şekilde tanzim edilmiştir. Yine bu sisteme göre düzenlenen meşhur
sözlüklerden biri de Fîrûzâbâdî (ö.817/1414)’nin el-Kâmûsu’l-Muhît’idir);
üçüncü ekolün babası, Esâsu’l-Belâğa adlı sözlüğüyle ez-Zemahşerî
(ö.538/1143)’dir. Daha sonraki dönemlere ait Butrus el-Bustânî’nin yazdığı
Muhîtu’l-Muhît gibi çalışmalar ve günümüzde hazırlanan sözlükler ağırlıkla
bu son tarz üzere kaleme alınmıştır.8
Türk dünyasında Kaşgarlı Mahmut’un 1072’de hazırlamış olduğu
Dîvânu Lugati’t-Türk adlı sözlük çok yönlü ve zengin bir kaynak değerine
sahiptir. Kendi alanında bir ekol özelliği taşıyan bu sözlükten sonra, İslâm
medeniyetinin üç büyük dili olan Arapça, Farsça ve Türkçe söz varlıklarını
bir arada veren sözlükler ve bazı karşılaştırmalı gramer kitapları yazılmaya
başladı. Bu minvalde, İbnu’l-Mühennâ sözlüğü (XIII. yüzyılın sonları),
Arapşâh’ın günümüze ulaşmayan Muntehâ’l-Ereb fî Luğati’t-Turk ve’l-‘Acem
ve’l-Arab adlı eseri, Muhammed Şevket’in 1852 tarihli Arapça-Türkçe-Farsça
sözlüğü ve Nâzım Efendi’nin 1870 tarihli Tercumânu’l-Lugât adlı eseri
anılabilir.9 Batıda ise XIX. yy.da Grimm kardeşlerin hazırlamış oldukları
Almanca sözlük, benzerlerine örneklik teşkil edecek kadar ünlenmiştir.
Fransızcayla ilgili olarak da, Emile Littre’in hazırlamış olduğu sözlük
hacimli ve ayrıntılı bir çalışmadır.10
Buraya kadar anılan çalışmalar, daha çok tek dilli, yani kelimelerin
karşılıklarını aynı dil içerisinde veren sözlüklerdi. Sözlükbilimde zamanla
oluşan farklı sözlük türlerine göre farklı terimler geliştirilmiştir. Örneğin, tek

8 Çetin, Çetin, Nihad M. ‚Arap Dili ve Edebiyatı‛ mad., İslâm Ansiklopedisi, TDV Yay., İst., 1993,
III, 296-298. Arap dilinde lügatçilik ile ilgili çalışmalar hak. bkz. Ahmed ‘Abdussemî‘
Muhammed, el-Me‘âcimu’l-‘Arabiyye-Dirâse Tahlîliyye, Dâru’l-Fikri’l-‘Arabî, yy, 1994; Ebu’lFerec,
Muhammed Ahmed, el-Me‘âcimu’l-Luğaviyye fî Dav’i Dirâsâti ‘İlmi’l-Luğa’l-Hadîs, Dâru’nNahdati’l-‘Arabiyye,
yy, 1966; Ya‘kûb, Emîl, el-Me‘âcimu’l-Luğaviyyeti’l-‘Arabiyye-Bidâetuhâ ve
Tatavvuruhâ, Dâru’l-‘İlm li’l-Melâyîn, Beyrut, 1985; s. 37-46; Mu‘cemu’l-Me ‘âcimi’l- ‘Arabiyye,
s. 17-26.
9 Arapça-Farsça-Türkçe dillerinde yapılan sözlük çalışmaları için bkz. Çakmakçı, Cevdet, ‚elMe
‘âcimu’s-Sunâiyye el-Arabiyye-et-Turkiyye ev et-Turkiyye-el-Arabiyye-Dirâse Târihiyye
Vasfiyye‛, Havliyyât Âdâbi Ayn Şems, S. 33, Yıl: 2005, Kahire, s. 204-218. Ayrıca Arapça sözlük
literatürü hakkında geniş bilgi için bkz. Alpak, Mehmet Nuri, Arap Dilinde Sözlük Çalışmaları ve
Nâzım Efendi’nin Tercümânu’l-Lügât Adlı Eserinin İncelenmesi (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi),
Van, 2006.
10 Aksan, a.g.e., s. 394-395.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
48
dilli sözlüklere monolingual, iki dilli sözlüklere bilingual, üç ve daha fazla
dilde yazılmış sözlüklere de multilingual veya polyglot isimleri verilmiştir.11
Bazı araştırmacılar polyglot/çok dilli sözlük terimini iki dilli sözlükler için
de kullanmışlarsa da, kanaatimizce sözlük yazımında bugüne kadar en
yaygın türlerden olan iki dilli sözlük geleneği için bilingual/iki dilli
teriminin kullanılması; ikiden fazla dili ihtiva eden sözlükler için de
multilingual/polyglot/çok dilli teriminin tercih edilmesi daha uygundur.
Sümerlerce kullanılan bilingual/iki dilli sözlükler, özellikle
Akkadlıların bölgeye hâkimiyetinden sonra dönemin siyasî, askerî ve sosyal
şartlarına bağlı olarak daha yaygın hale gelmiş ve M.Ö. 2000’lerde iki dilli
sözlüklerden çok dilli sözlüklere geçiş süreci başlamıştır. Mezopotamya ve
Mısır’daki çok dilli sözcük listeleri, yabancı dillerden çeviri yapmayı
kolaylaştırma amacıyla hazırlanmıştı. Nitekim Sümer, Akkad ve Hitit
dillerinde yazılmış üç dilli (trilingual) sözcük listesiyle ilgili bulgular bunu
göstermektedir. Ayrıca Ugarit’te gün yüzüne çıkarılan M.Ö. XIV ve XIII.
yüzyıllara ait Sümerce-Akkadca-Ugaritçe-Hurrice dillerinde yazılmış dört
dilli sözcük listesi de aynı amaca yönelikti. Avrupa’da ise Orta Çağ boyunca
kilisenin gücünü arkasına alan Latince, bilim çevrelerinin hâkim dili olmayı
başarmıştı. Hıristiyan olmayanların dine davet edilmesinde aktif rol
üstlenen bazı kilise mensupları, dinî metinlerin okunması ve anlaşılmasını
sağlamak için gerek klasik Latince, gerekse halk diliyle küçük sözlükler
oluşturmuşlardı.12
Orta Çağ’ın iyi derecede Latince bilen çevirmen akademisyenlerinin
Greko-Romen edebiyatı üzerinde çalışırken özellikle klasik Latince
metinlerin çevirisinde zorlandıkları ve bu alanda sözlük ihtiyacına işaret
ettikleri bilinmektedir. Öte yandan Osmanlı Devleti’nin uluslararası ilişkiler
üzerindeki etkisinin sözlük çalışmalarına sağladığı katkı da inkâr edilemez.
Nitekim bu hususu, dönemin kraliyet çevirmenlerinden Fransa Tarihi’nin
Türkçe çevirisi ve Türkçe-Fransızca, Fransızca-Türkçe sözlüğünün yazarı
François Pétix de la Croix (1622-95) de dile getirmektedir. XVIII. asırda
sözlükbilimin ansiklopedik düzeyde ürünler verdiği görülür. Tek dilli
sözlüklerle birlikte çok dilli sözlüklerin de yaygınlaştığı bu dönemde
Almanca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Hollandaca gibi Avrupa
dillerinin çoğunu kapsayan sözlük çalışmalarına imza atılmıştır. XIX.
yüzyılda Sanskritçenin keşfedilmesiyle yeni bir mecraya giren sözlük yazım
geleneği, dilbilimcilerin ortak dil arayışına yönelmeleriyle farklı bir boyut
kazanmış; neticede daha önce örneği bulunmayan Sanskritçe-Asurca-Farsça
sözlükleri oluşturulmaya başlamıştır.13

11 Hartmann, R. R. K & James, Gregory, Dictionary of Lexicography, Routledge, London, 2002, s.
14-15, 75, 95-96.
12 Delisle, a.g.e., s. 233.
13 A.g.e., s. 235.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
49
Sözlük yazarlarının bilim dünyasına yaptıkları bir katkı da, ölü
halde bulunan klasik Yunanca ve Latince dillerini İngilizce, Fransızca,
İspanyolca gibi önde gelen Avrupa dilleri, hatta Arapça ve Farsça gibi doğu
dilleriyle birlikte kullanmak suretiyle bu iki dilin en azından yazılı
edebiyatta yaşamasını sağlamalarıdır. XX. yüzyıla gelindiğinde, bir yandan
artan ticarî ilişkiler, diğer yandan dünyanın önemli bir kısmını etkileyen
büyük savaşlar, çeşitli dil ve kültürler arasındaki iletişimin farklı bir boyutta
da olsa gelişimine katkı sağlamıştı. Özellikle eski S.S.C.B. gibi çok uluslu ve
çok dilli devletlerin kendi sınırları içinde yaşayan milletlerin kültürel
iletişimini kolaylaştırmanın yollarını bulmaları gerekiyordu. Bu dönemde
doğu bloğu olarak isimlendirilen coğrafyada daha önce edebiyat ve kültür
alanında boy göstermemiş olan yeni diller ve kültürler ön plana çıkmaya
başladı. Kültürel etkileşimi hızlandıran en önemli faktör, hiç kuşkusuz, gün
geçtikçe gelişen teknoloji ve savaşların neticesinde yaşanan büyük göç
hadiseleriydi.14
Günümüzde ise, teknolojik gelişmenin baş döndürücü hızına paralel
olarak sözlük hizmeti sunan internet siteleri ve/veya dijital kaynakların da
çok hızlı bir şekilde gelişip çoğaldığını görüyoruz. Aynı zamanda genellikle
çevirim içi tercüme hizmetlerinin de sunulduğu sanal ortam sözlüklerini
klasik matbu sözlüklerden ayıran en temel özellik, sürekli güncellenebilir
olması ve kullanıcıların bilgiye ulaşmalarını son derece kolay hale
getirmesidir. Bununla birlikte esasen matbu kaynaklardan istifade edilerek
hazırlanan elektronik sözlüklerin bu araştırmada değinmeyeceğimiz
bilimsel ve teknik bazı olumsuz yönlerinden de söz edilebilir. Konumuz
olan çok dilli sözlüklerin bugünkü teknolojik imkânlar açısından ifade ettiği
değer üzerinde Sonuç kısmında durulacağı için, burada başlangıçtan
günümüze sözlük yazımında kullanılan malzemelere kısaca değineceğiz.
Sümerlerden günümüze yapılan sözlük çalışmaları yazımda kullanılan
malzemeler bakımından ele alındığında; kil tabletlerden papirüslere, deri,
parşömen ve kâğıttan günümüzün mikro teknolojiyle üretilen usb
belleklerine doğru uzanan bir gelişim seyri izlediği görülür. Nano
teknolojinin sürekli gelişimi dikkate alınırsa, ileride nasıl bir sözlük
kullanacağımızı kestirmek çok kolay olmasa da, en azından bilimsel
araştırmalar ve çeviri hizmetlerine yapacağı katkıdan kuşku duymamak
gerekir.
2. Ortaçağ’dan Modern Döneme Avrupa’da Yazılan Çok
Dilli Sözlükler
Konunun bu şekilde sınırlandırılmasının nedeni, Ortaçağ’da
oryantalizm merkezli çalışmaların önemli bir kısmını başta Arapça olmak

14 Delisle, a.y.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
50
üzere diğer Sâmî dillerin karşılaştırmalı olarak kullanıldığı çok dilli sözlük
yazımının oluşturmasıdır. Ayrıntılara geçmeden bir hususun
vurgulanmasında fayda vardır: İleride işaret edileceği üzere, İngiltere’de
Arap dili çalışmalarının kurucusu olan William Bedwell’in (1563-1632)
hazırladığı halde bastıramadığı hacimli Arapça-Latince sözlüğü15, türünün
ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Edmund Castell’ın, bu
sözlüğün orijinal nüshasını Cambridge Üniversitesi’nden ödünç alıp
ömrünün ve servetinin önemli bir kısmını harcayarak hazırladığı 7 dilli
hacimli sözlük de türünün ilk örneği konumundadır. Aşağıdaki çalışmaların
önemli bir kısmı genel sözlük türünde olmakla birlikte, karşılaştırmalı
gramer kitapları ve bazı terim sözlükleri de verilmiştir. Buraya alınan
eserler, bu alandaki literatürün tamamını kapsamamakta, yukarıdaki
tanımımıza uygun olarak, ikiden fazla dilde yazılmış çalışmalardan seçkileri
içermektedir.
a. Lexicon Heptaglotton, Hebraicum, Syriacum, Ethiopicum,
Chaldaicum, Samaritanum, Arabicum, Edmund Castell.16 İleride ayrıntılı bilgi
sunulacaktır.
b. Lexicon Arabico-Persico-Turcicum : adiecta ad singulas voces et
phrases significatione Latina, ad usitatiores etiam Italica, lussu augustissimae
imperatricis, Francisco a Mesgnien Meninski & Bernard de Jenisch &
Franciscus de Klezl, 1780-1802, Viennae: Typis Iosephi Nobilis de Kurzböck,
1. c. (CLXIV, 664 s.). Eserin ikinci baskısı 4 cilt olarak 1780-1802 yılları
arasında yayınlanmıştır.
c. A Polyglot Grammar Of The Hebrew, Chaldee, Syriac, Greek,
Latin, English, French, Italian, Spanish, And German Languages, Samuel
Barnard, A. Small; New York, Wilder & Campbell; Philadelphia, 1825.
d. Vocabularie Orintal Français-Italien, Arabe, Turc et Grec, Victor
Letellier, Chez l’auteur, Paris, 1838.
e. Polyglot Munshi Or Vocabulary, Exercises, Pleasant Stories, in
English, Persian, Hindi, Hindustani and Bengali, Mu'nshi Debi'persa'd Ra'e,
Babtist Mission Press, Calcutta, 1841.
f. A Dictionary of Persian, Arabic and English, Francis Johnson,
London: W.H. Allen, 1852.
g. Polyglot Reader, And Guide For Translation: Consisting Of A
Series Of English Extracts, With Their Translation Into French, German, Spanish,
And Italian, Jean Roemer, D. Appleton and Company, New York, 1857.

15 William Bedwell’in hayatı ve hacimli Arapça-Latince sözlüğü hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.
Acar, Ömer, ‚William Bedwell ve İngiltere’deki Arap Dili Çalışmalarına Katkısı‛, EKEV
Akademi Dergisi, Yıl: 15 Sayı: 46 (Kış 2011), ss. 451-460.
16 Sözlüğün Bonn Üniversitesi kütüphanesindeki orijinal nüshasının dijital versiyonu için bkz.
http://s2w.hbz-nrw.de/ulbbn/content/pageview/121498. (20.03.2013)
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
51
h. Polyglot Naval Technical Dictionary, Andrei Mikhailovich
Engel, St. Petersbourg, Imp. du Ministêre de la Marine, 1863.
i. A comparative Vocabulary Of Forty-Eight Languages, Comprising
One Hundred And Forty-Six Common English Words, With Their Cognates in The
Other Languages, Showing Their Affinities With The English And Hebrew, Jacob
Tomlin, Arthur Newling, Liverpol, 1865.
j. A Polyglot Of Foreign Proverbs: Comprising French, Italian,
German, Dutch, Spanish, Portuguese, And Danish, With English Translations,
And A General Index, Henry George Bohn, London: Bell & Daldy, 1867.
k. A Comparative Dictionary Of The Languages Of India And High
Asia, With A Dissertation, (Based on the Hodgson lists, offical records),
William Wilson Hunter, London Trübner And Co., 1868.
l. The Levant Interpreter, A Polyglot Dialogue Book For English
Travellers in The Levant, Anton Tien, William and Norgate, London, 1879.
m. The Polyglot Pronouncing Hand-Book; A Key To The Correct
Pronunciation Of Current Geographical And Other Proper Names From Foreign
Languages, d. G. Hubbard, Chicago, New York, Rand, Mcnally & Company,
Publ., 1890.
n. The Foreign Commercial Correspondent Being Aids to
Commercial Correspondence in Five Languages (English, German, French, İtalian,
Spanish), Conrad E. Baker, Bradbury, Agnew, & Co. Ld., Printers, London,
1901.
o. Polyglot Phrases, Lewis Nicholas Worthington, London, G.
Bell and Sons; New York, The Macmillan Co.], 1909.
p. Vocabularies (English, German, Magyar, Serbian, Bulgarian,
Roumanian, Greek, Turkish), Heyet, Oxford University Press, London, 1920.
q. Vocabularies (English, Arabic, Persian, Turkish, Armenian,
Kurdish, Syriac), Heyet, Oxford University Press, London, 1920.
r. Everybody's Vocabulary : English-Malay-Hindustani-Hokkien
and Nipponese, Mehta Prithvi Chand, M. Mohamed Dulfakir, Singapore, tsz.
s. A dictionary of Literary Terms:English-French-Arabic, Vehbe
Mecdî, Mektebetu Lubnân, Beyrut, 1974.
t. Dictionary of Musical Terms English-French-German-ItalianArabic,
Jess Willmon, Librairie du Liban Beyrut, 1994, XV, 179 s.
u. Dictionary of News Language English-French-Arabic, Salim
Jamal, Mektebetu Lübnan, Beyrut *Librairie du Liban+, 2001, 119 s.
v. Mefatihü'l-Ulumi'l-İnsaniyye : Mu'cemu Arabi, Fransi, İngilizi -
Keys For The Human Sciences : English, French, Arabic Dictionary (Cles Pour Les
Sciences Humaines : Dictionnaire Français, Anglais, Arabe, Halil Ahmed Halil,
Dârü't-Talia, Beyrut, 1989, 499 s.
w. Istılahname-i Ferhengi Se Zebâne, Farisi, İngilisi, Arabi =
Trilingual Cultural Thesaurus: Persian-English-Arabic, Feriburz Hüsrevi,
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
52
Sazman-ı İsnad ve Kitabhane-i Milli-yi Cumhuri-yi İslami-yi İran, Tahran,
2006/1385hş. 2. c. (895-1792 s.).
x. A Dictionary Of Commerce & Co-Operatives: EnglishArabic_Français
= Mu’cemü’l-Mustalahatü’t-Ticariyye ve’t-Teavüniyye: İngiliziArabi-Fransi,
Badawi, Daru’n-Nehdati’l-Arabiyye, Beyrut, 1984/1404. 302 s.
y. İngilizce- Arapça- Türkçe Eşdizim = A New Approach to EnglishArabic
Collacations With Turkish Equivalents, Emine Dedeoğlu, Fecr Yayınları,
Ankara, 2010. 104 s.
z. Sözlük:Turkish-English Arabic-Persian, Mevlüt Sarı, İstanbul,
Gonca Yayınevi, *t.y.+ VIII, 923 s.
Yukarıdaki liste incelendiğinde, çok dilli sözlüklerin ilk örneklerinde
olduğu gibi, ticarî/ekonomik terimlerin birkaç dildeki karşılıklarını ihtiva
eden sözcük listelerinin yanı sıra, birkaç dili sentaks ve morfoloji
bakımından karşılaştıran gramer kitapları ve klasik anlamda ikiden fazla
dilin söz varlıklarını ele alan çok dilli sözlüklerin yer aldığı görülür.
Aşağıda, özel bir amaçla hazırlanmış ve kendi alanında türünün ilk örneği
kabul edilen Lexicon Heptaglotton adlı sözlük ve yazarı hakkında bilgi
verilecektir.
3. Edmund Castell ve Yedi Dilli (Heptaglot) Sözlüğü
3.1.Hayatı
İngiliz müsteşrik Edmund Castell, 1606 yılında Cambridgeshire’a
bağlı East Hatley’de dünyaya geldi.17 Cambridge Christ College’de görev
yapan babası Robert Castell, eğitimli ve varlıklı bir adamdı. Dönemin
klasikleşmiş eğitim aşaması olan gramer öğreniminden sonra E. Castell,
1621’de 15 yaşındayken Emmanuel College’e kaydoldu. 1625’te lisans,
1628’de master, 1635’te bakalorya ve nihayet 1661’de ilahiyat doktoru
unvanlarını başarıyla elde etti.18
1635’te Hatfield Peverel’e papaz yardımcısı olarak atandı. Ancak
1638’de bu görevinden istifa etti. 1647’de babasının bazı taşınmazlarının
bulunduğu Essex’teki Woodham Walter’a rektör/bölge papazı olarak
görevlendirildi. 3 Ağustos 1648’de bölgenin tanınmış şahsiyetlerinden
Charles Fytch’in kız kardeşi Dorothy ile evlendi. Ancak talihsiz eşi kendisine
bir evlat veremeden hayatını kaybetti. Castell’ın kız kardeşi Elizabeth, ünlü

17 Bazı kaynaklar, Castell’ın Cambridshire’a bağlı Tadlow’da doğduğunu belirtmektedir.
Edmund Castell’ın hayatı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Venn, John. Alumni Cantabrigienses,
Cambridge University Press, Cambridge, 1922, s. 305; Norris, H. T., Edmund Castell (1606-1685)
and His Lexicon Heptaglotton (1669), s. 70-71; Ziriklî, Hayruddîn, el-A‘lâm, Dâru’l-‘İlm li’lMelâyîn,
Beyrut, 2002, I, 282; Tüccar, Zülfikâr, ‚Edmund Castell‛, TDV İslâm Ansiklopedisi,
İstanbul, 1993, VII, 162-163.
18 Stephen, Leslie (der.) (1887), Dictionary of National Bibliography, Smith, Elde&Co London, vol.
IX, s. 171-172.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
53
Presbiteryen papazı Stephen Marshall’la evliydi. Ağabeyi Robert ise, 1643’te
Essex meclis üyeliğine seçilmişti. Castell’ın anılan ilişki ve bağlantıları,
kraliyete ve Anglikan Kilisesi’ne sadık olmasına rağmen, iç savaş ve
sonrasındaki otorite boşluğu zamanında herhangi bir problem
yaşamamasını sağlamıştır. Aynı rahatlık, Londra’da bulunduğu zamanlarda
görev yerine uzun yıllar dönmemesinde de görülmektedir.19
Castell, hayatını adadığı büyük eseri Lexicon Heptaglatton (7 dilli
sözlük) üzerinde 1651 yılından beri sürdürdüğü çalışmasını olgunlaştırmak
üzere, kütüphanesinden yararlanma izni aldığı St. John’s College’e geçti.
Uzun yıllardan beri çalıştığı bu büyük projenin semereleri çok geçmeden
ortaya çıkıverdi: Bryan Walton ve asistanları tarafından hazırlanan London
Polyglot Bible’da (Çok dilli K. Mukaddes), özellikle Arapça, Süryanice,
Etiyopyaca ve Sâmirîce bölümlerinin hazırlanması görevini üstlendi.20
Castell bu işle meşgulken Walton’un diğer asistanlarına verdiği ücreti
almadığı gibi, kendi bütçesinden 1000 sterlin kadar da harcama yaptı. Bütün
bu fedakârane çabaları ve hayatını adadığı çok dilli sözlük çalışması
Castell’ın daha fazla saygı görmesini sağlamıştır.21
Walton ve ekibinin hazırladığı çok dilli K. Mukaddes 1657’de
basıldı, bu arada Castell büyük sözlüğü üzerinde canla başla çalışıyordu.
1666’da saray papazlığına, 1667’de ise Cantebury Katedrali’nde özel bir
göreve tayin edildi. Bu görevinde kısmi bir muafiyeti söz konusuydu.22 Zira
yaşlı ve güçsüz düşmüştü ve ayrıca 1664’te Cambridge’de atandığı Arapça
profesörlüğü görevini yerine getirmek zorundaydı. Bu görevinden dolayı
aldığı maaş akademik görevi nedeniyle aldığı ilk ücretti, ama bunu
üniversite değil kraliyet ödüyordu. Cambridge’de bulunduğu zamanlarda
arkadaşı Lightfoot’un evinde kalıyordu. Öyle anlaşılıyor ki, Castell’in tek
geçim kaynağı olan bu maaş da onun açığını kapatmaya yetmiyordu. Bu
durumu bizzat kendisi Cambridge’deki Corpus Christi College yöneticisi
Dr. Spencer’e yazdığı mektupta dile getirmiştir. Söz konusu mektup
Lambeth Palace’da diğer yazma eserler arasında muhafaza edilmektedir.
Castell 1674’te Royal Society üyeliğine seçilmiştir.23

19 Toomer, G. J., ‘Castell, Edmund’, Oxford Dictionary of National Biography, Oxford University
Press, 2004; online edn, Jan 2008.
20 Castell’ın çok dilli K. Mukaddes çalışmasındaki katkısının ayrıntıları için bkz. Toomer, G. J.,
Eastern Wisedome and Learning: The Study of Arabic in Seventeenth-Century England, Oxford
University Press, 1996, s. 205-206. Castell’la birlikte London Polyglot Bible’ın hazırlanmasında
Walton’a asistanlık yapan bilginlerin listesi için bkz. A. G. Ellis, Catalogue of Arabic Books in the
British Museum, The Trustees of The British Museum, 1967, V, 363.
21 Stephen, a.g.e., IX, 271.
22 Toomer’ın kaydettiğine göre, Castell çalışmaları nedeniyle derslerine seyrek olarak geldiği
zamanlardan birinde, öğrencilerine şaka yollu olarak postayla şu notu iletmişti: ‘Arapça
profesörü yarın çöle gidiyor!’ (Krş. Toomer, Oxford Dictionary of National Biography, Oxford
University Press, 2004; online edn, Jan 2008.
23 Stephen, a.g.e., IX, 271-272.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
54
Yılların yorgunluğuyla iyice çökmüş halde olan Castell, önce
Essex’deki Hatfield Peverell kilisesine; buradan da aynı şehirdeki Wodeham
Walter’a ve daha sonra 1685’deki vefatına kadar yaşadığı Bedforshire’daki
Higham Gobion’a tayin edildi. Kendi üniversitesinde yeterince ilgi
görmemesine rağmen, akademik sorumluluklarını elinden geldiği kadar
yerine getirdi. Üstelik kendi kütüphanesinden 19’u İbranice, 13’ü Arapça ve
6’sı Etiyopyaca olmak üzere çok sayıda el yazma eseri üniversitenin
kütüphanesine bağışladı. Ayrıca kütüphanesinden seçtiği 111 kitabı ve bazı
özel eşyalarını da Emmanuel College’e vasiyet etmişti. Özel eşyaları ve el
yazmalarını bağışlarken şart olarak koştuğu kendi isminin yazılması isteği
aynen yerine getirildi. Ayrıca sözlüğünün başına da bir resmi konuldu.24
3.2.Akademik Kariyeri ve Eserleri
Yukarıda Castell’in eğitim hayatı ile ilgili ana hatlarıyla bilgi
verilmişti. Biyografisini veren sınırlı sayıdaki kaynaktan hiçbiri hocaları
hakkında ayrıntı vermemiş, sadece eğitim aldığı okulları anmakla
yetinmiştir. Ancak, yazdığı büyük sözlükten, iyi bir gramer eğitimi aldığı,
ayrıca Sâmî diller üzerinde söz sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Onu önemli
kılan başlıca özellikleri, 1666’da Cambridge Üniversitesi’nin ilk profesörü
olan Sir Thomas’ın tensibiyle Arapça profesörlüğüne atanmış olması ve
hayatını adadığı ve uğruna büyük sıkıntılara katlandığı çok dilli sözlüğüdür
(Lexicon Heptaglotton).
Çok dilli sözlüğü ve Biblia Polyglotta’daki katkıları dışında Castell,
Arapça araştırmalarının değeri ve önemi hakkında Cambridge
Üniversitesi’nde açılış dersi vermiştir. Bu konuşmanın metni, Kapp’ın
Clarissimorum Virorum Orationes Selectae adlı eserinde mevcuttur.25 Ayrıca
İbn Sina’nın el-Kanûn adlı eserinin günümüze kadar British Museum’da
korunan 1658 tarihli Plempius çevirisinde Castell’a ait bazı yan notlar
(haşiye) yer almaktadır.26 Bazı kaynaklarda Castell’ın Arapça öğrenimiyle

24 A.g.e., 272. Sözlük ayrıca, 24 Ekim 1985 tarihli vasiyetnamesinde akrabaları ve yakın
arkadaşlarına bağışladığı şeyler arasında da anılmaktadır. Bizzat kendisinin hazırladığı, 24
Ekim 1685 tarihli mezar taşında dikkat çeken bir husus, Latince metinde kendi isminin yer
aldığı kısımda sadece Lexicon Heptaglotton ifadesi yer almaktadır. Mezar taşındaki yazıda ise
şunlar kayıtlıdır: ‚Toprağa sunduğum naçiz vücudum, hayattayken kendi ellerimle
hazırladığım, Higham Gybon kilisesinin haziresindeki anıt mezara konulacak ve orada yazılı
olan adım öbür dünyada da anılmaya devam edecek.‛ Krş. Norris, H.T., ‚Professor Edmund
Castell (1606-85), Orientalist And Divine, And England’s Oldest Arabic Inscription‛, Journal of
Semitic Studies, XXIX/I, Spring, 1984, 155.
25 Bkz. Johann Erhard Kapp, Clarissimorum Virorum Orationes Selectae, Lipsia, 1722, s. 57-88.
26 Stephen, a.g.e., IX, 272. Castell, İbn Sinâ’nın el-Kânûn’u üzerine verdiği açılış dersinde üzgün
edayla şunları söylemiştir: ‚Edebiyat günden güne gelişiyor, buradaki herkes şimdiye kadar
onu biraz garip karşılamaktaydı. Gelin sizler vasıtasıyla, çok zengin hazineleri barındıran
Arapçamızı çöl olmaktan kurtaralım. Bir sadakat/vefa portresi olarak bana bir bakın. Ne kadar
büyük bir iştiyak ve gayretle uzun yıllardır yorulmadan dinlenmeden bu ürünleri ortaya
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
55
ilgili görüşlerinin yer aldığı küçük bir risalenin mevcut olduğu
kaydedilmektedir.27
Kral II. Charles’a ithaf ettiği şiirler Sol Angliae Oriens Auspiciis Caroli
II Regum Gloriosissimi başlıklı eserde bir araya getirilmiştir. İbranice,
Keldanice, Süryanice, Samirîce, Etiyopyaca, Arapça, Farsça ve Yunanca
dilleriyle yazılmış olan şiirlerin bir de çalakalem yapılmış Latince çevirileri
verilmiştir. Bu şiirlerdeki belirgin coşku, kralın dikkatini çekecek ve onun
polyglot sözlüğü için bir miktar yardım etmesini sağlayacaktır. Talihsiz
bilginin içinde bulunduğu hazin durum, kralın erdemli davranışında da
görüldüğü gibi, onun diline yansıyan bazı kaba ifadeleri mazur göstermeye
yetmiştir.28
Her ne kadar hocalarıyla alakalı herhangi bir kayıt bulunmasa da,
öğrencileri hakkında bazı bilgilere sahibiz. Castell’ın en tanınmış öğrencisi,
aynı zamanda ünlü bir Kıpti dili uzmanı olan Thomas Edwards’dır.29
3.3.Lexicon Heptaglotton
Cambridge Üniversitesi’nin ilk Arapça profesörlerinden E. Castell,
akademik üretkenlik bakımından belki çok fazla esere sahip değildir. Ancak
4000 sayfayı aşan hacimli sözlüğü, onu bu konuda mazur görmemiz için
yeterli bir sebep teşkil etmektedir. Bu konuda çalışmaya onu sevk eden şey,
aralarında hoca-öğrenci ilişkisinin olup olmadığını tam olarak tespit
edemediğimiz, ama aynı coğrafyada yetiştikleri için kendisiyle görüşme
ihtimali bulunan William Bedwell’in bastırmaya fırsat bulamadığı hacimli
Arapça-Latince sözlüğüdür. İleride Cambridge Üniversitesi’nde Arapça
profesörlüğü yapacak olan Edmund Castell, meslektaşı Richard Clark ile
birlikte, Üniversite senatosunun 1658’deki kararıyla 1000 sterlinlik kefaletle
Bedwell’in sözlüğünü incelemek üzere ödünç olarak almıştır. Castell’ın
yanlışlıkla yazma eserin varakları arasında unuttuğu bir fatura, onun eser
üzerindeki incelemesini göstermenin yanı sıra, 1651’den beri
meslektaşlarıyla birlikte üzerinde çalıştığı London Polyglot Bible ile bağlantılı
bir şekilde, hayatını adadığı 7 dilli sözlüğe başlamaktan duyduğu
memnuniyeti ifade etmektedir. Onun eseri, Giggei ve Golius tarafından
yayınlanan pratik Arapça kelime listelerine oranla daha çok Bedwell’ın
açtığı çığırın devamı ve ileri noktası konumundadır. Nitekim Castell’ın sıkça

çıkarmaktayım.‛ (Norris, H. T., ‚Edmund Castell And His Lexicon‛, in Russel, The ‘Arabick’
Interest of The Natural Philosophers, 71).
27 Lewis, Bernard, ‚Târîhu İhtimâmi’l-İnkilîz bi’l-‘Ulûmi’l-‘Arabiyye‛, el-Mustemi‘u’l-‘Arabî,
(Ayrı basım, 6 makale bir arada), (t.y.), s. 9-11.
28 Stephen, a.g.e., IX, 272.
29 Toomer, Oxford Dictionary of National Biography, Oxford University Press, 2004; online edn, Jan
2008.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
56
yer verdiği ‚Bd‛ kısaltması da onun ne derece Bedwell’in sözlüğünden
istifade ettiğini ortaya koymaktadır.30
Castell, Bedwell’in Arapça çalışmalarındaki rolünü övmede oldukça
cömert davranmıştır. Nitekim 1653’te John Lightfoot’a bir mektup yazarak
tam manasıyla Bedwell’in sözlüğünün izinden gittiğini ifade etmiştir. Öyle
anlaşılıyor ki bu takdir meselesinde Castell bir istisna teşkil etmektedir. Zira
ileriki yıllarda birçok bilgin Bedwell’in eserlerinden faydalanmasına
rağmen, Yuhanna Mektupları’nın Arapça editörü olan Bedwell’e dair yegâne
atıf, London Polyglot’unun önsözünde, Bryan Walton’a aittir. Burada Walton,
onun Arapça hakkındaki görüşlerini ve Bible araştırmacılığındaki yerini ele
almıştır.31 (s. 94)
Castell’ın bütün hayatını kaplayan bu tek/sabit düşüncenin arka
planında ne yatmaktaydı? Bedforshire’ın tarihini kaleme alan yazar Ivan
O’Dell, bu şaşırtıcı ısrar ve azmin Castell’ın temel karakteristiklerinden
olduğunu kaydediyor.32 Öte yandan, Güney Cambridge’in taşra bölgeleri,
XVII. yüzyılın özellikle ikinci yarısında, oryantalist ve semitik çalışmalarda
uzmanlaşmış önemli bilginlere ve papazlara beşiklik etmiştir. Bunların
görev yaptığı kiliseler arasında Essex’teki Great Halibury ve ünlü Arapça
uzmanı Bedwell’in vaftiz edildiği Bishops Stortford da bulunmaktaydı.
1692’den sonra bu bölgede, başta Doğu kiliseleriyle ilgili olmak üzere
meşhur bilgin Pococke’in de arkadaşı olan Robert Huntington’a bağlı
cemaatin kilisesi mevcuttu. Huntington 1670’de Doğu Kampanyasının
papazı olarak Halep’e yolculuk yapan heyette yer almış ve böylece Doğu’yu
yakından görme fırsatını yakalamıştır. Bütün diğer doğu başpiskoposlukları
arasında Antakya’nın Marunî piskoposu el-Duvayhi ile yazışan Huntington,
onun Anglikan kilisesi ile Doğu kiliseleri arasındaki benzerlikler fikrinden
etkilenmiş görünmektedir.33
Edmund Castell, gerek sözlüğünü basmadan ve özellikle de
bastırdıktan sonra Robert Huntington’un yardımlarından istifade etmiş
olmalıdır. Aynı durum Wadesmill ve Great Munden’de papazlık yapan John
Lightfoot için de geçerlidir. Bölgenin önde gelen şahsiyetlerinden olan
Lightfoot, Londra ile Cambridge arasında adeta köprü rolünü üstlenmişti.
Basel’de ünlü İbranice uzmanı Johannes Buxtorf, Oxford’da Pococke,

30 Hamilton, Alastair, William Bedwell The Arabist 1563-1632, E. J. Brill, Leiden, 1985, s. 93.
Castell’in sözlüğünü yazarken Bedwell’ın sözlüğünden yararlandığına dair bkz. Stephen, a.g.e.,
IV, 120; Debora Kuller Shuger, The Renaissance Bible, University of California Press, Los Angelos,
1994, s.13; Akîkî, Necîb, el-Musteşrikûn, Dâru’l-Me‘ârif, Kahire, 2006, s. 39. Ayrıca Castell’ın
sözlüğünü hazırlarken kullandığı el yazma eserler için bkz. Wright, William, A Catalogue of The
Syriac Manuscripts Preserved in The Library of The University, University Press, Cambridge, 1867,
V, n15 (introduction).
31 Hamilton, a.g.e., 94.
32 Norris, Edmund Castell And His Lexicon, s. 71.
33 Norris, a.g.e., s. 72.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
57
Cambridge Jesus College’de Samuel Clarke ve John Worthington gibi
dönemin seçkin bilginleriyle düzenli olarak yazışıyordu. Castell ile olan
şahsi yakınlığı yazışmalarından açıkça anlaşılmaktadır. Lightfoot’un
hayatıyla ilgili bir eserin ekinde kaydedilen bilgiye göre, 1664-1670 arasında
onun Castell’a yazışmalarına ait 23 mektuptan bahsedilmektedir.
Cambridge bölgesinden Castell’ın gayretleri ile yakından ilgilenen
oryantalistlerden biri de John Worthington’dur. Ayrıca onun selefi veya
çağdaşı olan diğer oryantalistler arasında Francis Burley ve Thorley
anılabilir. Bunlardan sonuncusu, Lancelot Andrewes’in gözetiminde yapılan
Bible çeviri faaliyetinde William Bedwell ile birlikte çalışmıştı. Andrewes,
16. Yüzyılın sonlarına doğru Cambridge bölgesindeki oryantalistleri himaye
ve teşvik eden, ayrıca büyük bir Arapça sözlüğün hazırlanması gerektiği
fikrinin esas sahibi olan şahsiyettir.34
Bu çalışma Castell için bir takıntı haline gelmiş, bütün diğer iş ve
görevlerinin önüne geçmişti. Cambridge üniversitesindeki akademik payesi
ve Essex’de deruhte ettiği bölge papazlığı görevine rağmen, onun hayattaki
yegâne tesellisi bu sözlük çalışması olmuştur. Kral II. Charles’a ithaf edilen
nüshanın giriş kısmında, 1669’da iki cilt halinde yayınladığı sözlüğünün telif
hikâyesini, eserin çok farklı bilgileri bir araya getiren ayrıntılı muhtevasına
zıt olarak, son derece basit bir şekilde anlatmıştır.35 Worthington,
günlüklerinde onun alçakgönüllü, münzevî, yorulmadan çalışan biri
olduğunu; uğrunda kendini helak edene kadar işine verdiğini ve bu çabayı
ortaya koyarken hemen hemen hiç yardım almadığını kaydetmektedir.36
Castell, sözlük çalışmasının 18. yılında bu aşamaya nasıl gelindiğini
anlatırken, günlük 16-18 saat aralıksız çalıştığını ve bu nedenle görme kaybı
gibi çeşitli sağlık sorunları yaşadığını ifade etmiştir. Uzun ve yorucu
çalışması esnasında, kendisine miras kalan malın tamamını harcadıktan
sonra, çok az bilgini kendine yardım etmeleri için ikna edebilmiştir. Üç
bilginin kendisine uzun süre yardımcı olduğunu, ancak bir süre sonra hem
yayıncısının hem de bilginlerin kendisini yalnız bıraktığını ve böylece
ilerlemiş yaşında devasa çalışmasını tek başına sürdürmek zorunda
kaldığını belirtmiştir. Asistanlarından birinin ani ölümü sonrasında Castell
onun cenaze masraflarını ödemiş ve yetim kalan çocuğunun bakımını
üstlenmek zorunda kalmıştır.37
Dibdin’in kaydettiğine göre, Castell sözlüğünün yazımı için 7’si
İngiliz ve kalan 7’si de yabancılardan oluşmak üzere toplam 14 asistanı

34 Norris, a.g.e., s. 74-75.
35 Stephen, a.g.e., IX, 271. Sözlüğün Bonn Üniversitesi kütüphanesindeki orijinal nüshasının
dijital versiyonu için bkz. http://s2w.hbz-nrw.de/ulbbn/content/pageview/121498. (20.03.2013)
36 Crossley, James, The Diary and Correspondence of Dr. John Worthington, Chetham Society,
Manchester, 1855, II, 22.
37 Stephen, a.g.e., IX, 272.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
58
evinde istihdam etmiş ve onların her türlü masraflarını üstlenmiştir. Ancak
yazarın talihsizliği burada da yakasını bırakmamış ve neticede asistanlarının
tamamı sözlüğün basımından önce hayatını kaybetmiştir. 17 yıl bilfiil
kendisiyle birlikte çalışan asistanlarını kaybetmesinin üzüntüsü ve içine
düştüğü maddî sıkıntılar da onun azmini kırmaya yetmemiştir.38
Castell Sami dilleri sahasında büyük yankı uyandıran 4008 sayfalık
hacimli sözlüğünü 1669’da yayınladı.39 Sözlüğün Süryanice bölümünü ayrı
basım halinde yayımlayan (Göttingen, 1788) J. D. Michaelis, onun şaheserini
büyük bir hayranlıkla övmekle birlikte, ayrıntı mahiyetindeki bazı
noktalarda ustasına çok utangaç bir üslupla itirazlarını dile getirmekten geri
kalmamıştır. İbranice bölümü ise 1790’da yine Göttingen’de Trier tarafından
yayınlanmıştır. Fakat sözlüğün kendisi İngiltere’de ilk günlerde fazla ilgi
görmedi. Londra Gazetesi, 23 Aralık 1669 tarihli 429. no’lu nüshasında
talihsiz bilginimizin bir ilanına yer vermişti. Bu ilanda Castell, senenin
dörtte üçünde kendisi veya görevlendirdiği kişilerin Londra’daki satış
merkezinde bizzat bulunduklarını, ancak abonelerin düzeltilmesi gereken
nüshaları getirmekte çok ağır davrandıklarından yakınmaktaydı.40
Ölümünde, kitabından en az beş yüz takımı elde kalmıştı. Vasiyetini
yerine getiren yeğeni Bayan Crisp, amcasının ömrünü feda ettiği kitapları
kiralık bir evde saklamış; ancak aradan geçen seneler zarfında fareler
tarafından ciddi anlamda tahribe uğramıştır. Öyle ki, kalan nüshaların
tamamı elden geçirilince ancak tek bir sağlam nüsha oluşturulabilmiştir.
Castell bu işe sadece bütün gücünü ve hayatını harcamakla kalmamış, aynı
zamanda 12.000 şilinden fazla harcamak suretiyle kendini ekonomik olarak
da çok güçsüz bırakmıştır.41 Üstelik ona ait 1.800 şilinlik borca, bir de
kardeşinin borçları eklenince, talihsiz araştırmacı 1667 senesinde kendini
hapiste bulmuştur. Bu can sıkıcı durum, kütüphanesinin önemli bir kısmını
ve bazı özel eşyalarını kül eden yangın nedeniyle iyice kötü bir hal almıştı.
Belki de bu sâikle yazdığı kralı tebcil mahiyetli bir yığın şiiri sayesinde
durumunu bir nebze düzeltecek kraliyet lütuflarına mazhar olmuştur.42

38 Dibdin, Thomas Frognall, An Introduction To The Knowledge Of Rare And Valuable Editions Of
The Greek And Latin Classics, Printed For Harding And Lepard, Pall-Mall East; and g. B.
Whittaker, Ave-Maria-Lane, London, 1827, vol, I, 32.
39 Castell’in sözlüğü ve Bedwell’dan kalan baskı malzemeleri ve genel olarak ingilterede Arapça
kitap basımı ile ilgili olarak bkz. Roper, Geoffrey ‚Arabic Printing And Publishing In England
Before 1820‛, British Society for Middle Eastern Studies, 1985, Vol. XII/1, 19.
40Stephen, a.g.e., IX, 272. Söz konusu gazete nüshasının dijital kopyası için bkz.
http://www.london-gazette.co.uk/issues/429/pages/1. (21.03.2013)
41 Dibdin, sözlüğün hazırlanması ve basılması için harcanan 12000 şilinlik masrafı inandırıcı
bulmamaktadır. İddiasını da 1657’de basılan 6 ciltlik London Polyglot Bible’ın her bir cildinin
sadece 1.400 şiline mal olmasıyla desteklemektedir. Verdiği bilgiye göre, Castell bir arkadaşına
sözlüğün nüshalarından en az 1000 tanesinin elinde kaldığını söylemiştir. Krş. Dibdin, a.g.e., s.
32-33.
42 Stephen, a.g.e., IX, 272.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
59
Değerlendirme ve Sonuç
Arapçanın -özellikle Avrupa merkezli- çok dilli sözlük
geleneğindeki yerini ortaya koyarken, hiç kuşkusuz başta anılmaya değer
çalışma, türünün ilk örneği olan Castell’ın yedi dilli sözlüğüdür. İşaret
edildiği gibi, bu ve buna benzer diğer Avrupa merkezli sözlük
çalışmalarının birçoğu, temelde dinî referanslara sahiptir. Örneğin,
çalışmamızda ayrıntılı bilgi verdiğimiz Lexicon Heptaglotton, Walton ve ekibi
tarafından hazırlanan London Polyglot Bible’ın eki gibi görülmüş ve
kullanılmıştır. Bunun en açık kanıtı olarak, aralarında Arapçanın da
bulunduğu çok dilli sözlüklerin büyük çoğunluğunda İbranicenin temel dil
olarak yer alması gösterilebilir. Kanaatimizce, İbranicenin ne ses yapısı ne
gramer özelliği ne de alfabesi ve diğer başka özellikleri hiçbir şekilde
Avrupa dillerine benzemediği halde, polyglot alanında yapılan çalışmaların
neredeyse tamamında ona yer verilmesinin düşünce arka planında,
Avrupa’da çok eskiden beri mevcut olan lingua sancta (kutsal dil) yaklaşımı
da etkili olmuştur.
Bununla birlikte, birbirinden fonetik ve gramatik bakımdan farklı
olan dillerin aynı sözlük çatısı altında bir araya getirilmesinin bazı pratik
faydalarının olduğu inkâr edilemez. Örneğin, kelime düzeyinde de olsa,
Avrupa dillerinin hatta bazı doğu dillerinin birbirleriyle etkileşimiyle ilgili
önemli ipuçları elde edilebilmektedir. Ayrıca, Avrupa’da yazılan çok dilli
sözlüklerin, Türkçenin Latin harfleriyle yazılması veya Türkçe seslerin Latin
alfabesiyle telaffuzunun tarihi bakımından ifade ettiği değerin altı
çizilmelidir. Bu konu oldukça önemlidir; zira Cumhuriyet dönemine kadar
Latin alfabesini kullanmayan Türk dilinin Avrupalı sözlük yazarları
tarafından Latinceden yapılan transkripsiyonu, günümüzün bazı tartışmalı
dil konularına ışık tutacak mahiyettedir.43
Yukarıdaki çok dilli sözlükler listesinde son dönemlerde yapılan
bazı çok dilli terim sözlükleri yer almaktadır. Bunlar bir yönden, Sümerlerle
başlayan çok dilli sözlük veya kelime listelerinin modern dönemdeki
uzantıları olarak da görülebilir. Nitekim o günün pratik ihtiyacı, ticarî
faaliyetlerde anlaşma problemini ortadan kaldırmak veya asgarî düzeye
indirmek amacıyla, daha çok teknik ve ekonomik terimlerin iletişime giren
dillerdeki karşılıklarının verilmesiydi. Bu açıdan bakıldığında, günümüzde

43 Mehmet Ölmez, bu konunun yeterince araştırılmadığından yakınmaktadır. Krş. Ölmez,
Mehmet, ‚Tarihî Türk Dillerinin Sözlükleri‛, Kebikeç, s. 6, 1998, s. 109. Aslında Latin alfabesine
geçilmesi konusu Cumhuriyet’ten önce çokça tartışılmış ve bu alanda farklı görüş ve öneriler
gündeme gelmiştir. Alfabe tartışmaları ve Arap alfabesinin bilimsel ifadede daha faydalı
olduğu görüşü için bkz. Galanti, Avram, Türkçede Arabî ve Latin Harfleri ve İmlâ Meseleleri,
Dersaadet Kitabevi, İstanbul, 1925.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
60
yazılan terim sözlüklerinin teknik ve bilimsel terimlerin standartlaşmasında
önemli rolü olduğu söylenebilir. Bu sözlükler incelendiğinde, Arap dil
kurumlarının modern dönemde son derece hızlı gelişen teknolojik buluş ve
ürünler karşısında kendi dil hususiyetlerini de gözeterek yeni kelimeler
türetmeye çalıştıkları ve bunda da nispî başarı elde ettikleri görülür.
Batıda oryantalizm çalışmalarına büyük bir katkı anlamını da
taşıyan çok dilli sözlük geleneğinin doğuda aynı oranda ilgi gördüğü
söylenemez. Aynı dine mensup, aynı ilmî kaynaktan beslenen, İslâm
medeniyetinin üç büyük dilinin (Arapça-Türkçe-Farsça) ortak bir sözlükte
bir araya getirilmesine batıdaki çalışmalara nispetle daha nadir
rastlanmaktadır. Bunun nedeni olarak, dinî metinlerin dili olan Arapçanın
diğer iki dile doğrudan veya dolaylı bir şekilde kelime vermesi ileri
sürülebilir. Nitekim Türkçedeki dinî terimlerin bir kısmı Farsça dolayımı ile
dilimize geçmişse de (namaz, oruç, abdest gibi), büyük çoğunluğu doğrudan
Arapçadan alınmıştır. Aynı durum Farsça için de geçerlidir.
Kil tabletlere yazılan ilk sözlüklerden günümüzün mikro
teknolojisiyle üretilen ve dijital ortamlarda sunulan sözlüklerine kadar
önemli aşamalar kat eden sözlük yazımı, özellikle çeviri alanında yeni
ufuklara doğru sürekli bir gelişim seyri göstermektedir. Teknolojinin
sunduğu yeni imkânlar sayesinde çok dilli sözlük yazımında da büyük
kolaylıklar sağlanmış, gerek sayfa sayısı ve diğer fiziksel kısıtlamalar ve
gerekse basımda yaşanan teknik sorun ve sınırlılıkların büyük bir kısmı
aşılmış görünmektedir. Teknolojik gelişmenin nasıl devam edeceği ve buna
bağlı olarak sözlük yazımının hangi yeni aşamaları kat edeceği tam olarak
kestirilemese de, makine çevirisinin uzmanlaşma yolunda olduğunu dikkate
alarak, ileride çevirmene ihtiyaç kalmadan çok dilli otomatik makine
çevirilerinin yaygınlaşacağını düşünmek mümkündür. Eğer bu alanda
sürdürülebilir bir başarı elde edilirse, o zaman araştırmamızın girişinde
ifade ettiğimiz Babil Kulesi Efsanesine ironik bir dönüş anlamına gelebilir.
Bununla birlikte, sözlük yazımının her şeyden önce bir ilmî telif gayreti
olduğu unutulmamalıdır. Teknik imkânların yardımıyla geliştirilen yeni
sözlüklerde bu husus göz ardı edilirse, sözlükbilimin henüz ilmî/akademik
bir disiplin olmadığı yönündeki eleştirilere haklılık kazandırılmış olacaktır.
Kaynakça
Acar, Ömer, ‚William Bedwell ve İngiltere’deki Arap Dili
Çalışmalarına Katkısı‛, EKEV Akademi Dergisi, Yıl: 15, Sayı: 46 (Kış 2011), ss.
451-460.
Akîkî, Necîb, el-Musteşrikûn, Dâru’l-Me‘ârif, Kahire, 2006.
Aksan, Doğan, Her Yönüyle Dil-Ana Çizgileriyle Dilbilim, TDK Yay.,
Ankara, 1995.
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
61
Crossley, James, The Diary and Correspondence of Dr. John
Worthington, Chetham Society, Manchester, 1855, II.
Çakmakçı, Cevdet, ‚el-Me ‘âcimu’s-Sunâiyye el-Arabiyye-etTurkiyye
ev et-Turkiyye-el-Arabiyye-Dirâse Târihiyye Vasfiyye‛, Havliyyât
Âdâbi Ayn Şems, S. 33, Yıl: 2005, Kahire.
Çetin, Çetin, Nihad M. ‚Arap Dili ve Edebiyatı‛ mad., İslâm
Ansiklopedisi, TDV Yay., İst., 1993, III.
Delisle, Jean, Judith Woodsworth, Translators Through History, John
Benjamins Publishing, 2012.
Dibdin, Thomas Frognall, An Introduction To The Knowledge Of Rare
And Valuable Editions Of The Greek And Latin Classics: Including An Account Of
Polygot Bibles; The Best Greek, And Greek And Latin, Editions Of The Septuagint
And New Testament; The Scriptores De Re Rustica; Greek Romances, And Lexicons
And Grammars, Printed For Harding And Lepard, Pall-Mall East; and g. B.
Whittaker, Ave-Maria-Lane, London, 1827.
Ebu’l-Ferec, Muhammed Ahmed, el-Me‘âcimu’l-Luğaviyye fî Dav’i
Dirâsâti ‘İlmi’l-Luğa’l-Hadîs, Dâru’n-Nahdati’l-‘Arabiyye, yy, 1966.
Eco, Umberto, Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı, çev. Kemal
Atakay, Afa Yayınları, İstanbul, 1995.
Ellis, A. G., Catalogue of Arabic books in the British Museum, The
Trustees of The British Museum, 1967, V.
Galanti, Avram, Türkçede Arabî ve Latin Harfleri ve İmlâ Meseleleri,
Dersaadet Kitabevi, İstanbul, 1925.
Grassier, William, ‚Hermeneutics in Science and Religion‛
(Encyclopedia of Science and Religion, ed. J. Wentzel Vrede van Huyssteen)
içinde, Macmillan, New York, 2003.
Hamilton, Alastair, William Bedwell The Arabist 1563-1632, E. J. Brill,
Leiden, 1985.
Hartmann, R. R. K & James, Gregory, Dictionary of Lexicography,
Routledge, London, 2002.
Lewis, Bernard, ‚Târîhu İhtimâmi’l-İnkilîz bi’l-‘Ulûmi’l-‘Arabiyye‛,
el-Mustemi‘u’l-‘Arabî, (Ayrı basım, 6 makale bir arada), (t.y.),
Muhammed, Ahmed ‘Abdussemî‘, el-Me‘âcimu’l-‘Arabiyye-Dirâse
Tahlîliyye, Dâru’l-Fikri’l-‘Arabî, yy, 1994.
Norris, H. T., ‚Edmund Castell (1606-1685) And His Lexicon‛, in
Russel, The ‘Arabick’ Interest of The Natural Philosophers, 71).
________‚Professor Edmund Castell (1606-85), Orientalist And
Divine, And England’s Oldest Arabic Inscription‛, Journal of Semitic Studies,
XXIX/I, Spring, 1984.
Ölmez, Mehmet, ‚Tarihî Türk Dillerinin Sözlükleri‛, Kebikeç, S. 6,
1998.
İlahiyat Fakültesinin İlmi Dergisi- 18-19. Sayı 2013
62
Roper, Geoffrey ‚Arabic Printing And Publishing In England
Before 1820‛, British Society for Middle Eastern Studies, 1985, Vol. XII.
Shuger, Debora Kuller, The Renaissance Bible, University of
California Press, Los Angelos, 1994.
Stephen, Leslie (der.) (1887), Dictionary of National Bibliography,
Smith, Elde&Co London, vol. IX.
Tüccar, Zülfikâr, ‚Edmund Castell‛, TDV İslâm Ansiklopedisi,
İstanbul, 1993, VII.
Toomer, G. J., Eastern Wisedome and Learning: The Study of Arabic in
Seventeenth-Century England, Oxford University Press, 1996.
________‚ ‘Castell, Edmund’, Oxford Dictionary of National Biography,
Oxford University Press, 2004; online edn, Jan 2008.
Venn, John. Alumni Cantabrigienses, Cambridge University Press,
Cambridge, 1922.
Wright, William, A Catalogue of The Syriac Manuscripts Preserved in
The Library of The University, University Press, Cambridge, 1867, V.
Ya‘kûb, Emîl, el-Me‘âcimu’l-Luğaviyyeti’l-‘Arabiyye-Bidâetuhâ ve
Tatavvuruhâ, Dâru’l-‘İlm li’l-Melâyîn, Beyrut, 1985.
Yavuz, Galip, ‚Sözlükbilim ve Arapça Sözlük Çalışmalarına Tarihsel
Bir Yaklaşım‛, C.Ü.İ.F.D, 2002, cilt: VI, sayı: 1, ss. 113-121.
Zeydân, Corcî, Târîhu Âdâbi’l-Luğati’l-‘Arabiyye, Dâru’l-Hilâl, Kahire,
tsz., I-II.
Ziriklî, Hayruddîn, el-A‘lâm, Dâru’l-‘İlm li’l-Melâyîn, Beyrut, 2002, I.
http://s2w.hbz-nrw.de/ulbbn/content/pageview/121498. (20.03.2013).
http://www.london-gazette.co.uk/issues/429/pages/1. (21.03.2013).
Теология факультетинин илимий журналы 18-19-саны 2013
63

Konular