Tek Dilli ve İki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)

Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ*
Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY∗∗
Atıf / ©- Yılmaz, F- Deliçay, T. (2011). Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe), Çukurova
Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Dergisi 11 (2), 63-85.
Özet- Bu çalışmada Arapçadan-Arapçaya ve Arapçadan-Türkçeye tek dilli ve iki dilli sözlüklerin
tanıtımı ele alınmıştır. Arapça sözlüklerin ortaya çıkışı ve geçirdiği dönemlere temas edilmiştir.
Arapçadan-Arapçaya sözlüklerin tasnifi yapılmış ve sözlükler bu başlıklar altında incelenmiştir.
Ayrıca Arapçadan-Türkçeye sözlükler ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler- Sözlük, lügat, kâmus, mu‘cem, sözlük bilim, Arapça, Türkçe.
§§§
Giriş
Cahiliye döneminde Arapların sözlük telifi ile uğraştıklarına dair herhangi bir bilgi
yoktur. Sözlükçülüğe dair ilk çalışmalar Đslamî dönemde Kur’ân-ı Kerim ve hadis-i şerifleri
anlama gayretiyle başlamıştır. Kur’ân’da garip, nadir ve anlamı Araplara yabancı gelen pek
çok kelime ve hadislerde de Arapların daha önce hiç kullanmadığı ve duymadığı lafızlar
vardı. Bütün bunlar, Kur’ân ve hadisi anlama gayreti içinde olan Müslümanları harekete
geçirdi. Böylece Araplar Ğarîb’ul-Kur’ân ve Ğarîbu’l-Hadîs isimleriyle şöhret kazanmış
Kur’ân ve hadis içerisindeki garib kelimeleri anlamaya yönelik ‘mevzuî (konulu) lügat de
* Çukurova Üni. Đlahiyat Fak. Arap Dili ve Belâğatı, e-posta: ferhat_yilmaz@hotmail.com
∗∗ Bozok Üni. Đlahiyat Fak. Arap Dili ve Belâğatı, e-posta: tahsindelicay@hotmail.com
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
64
denilen teliflere başladılar. Bu çalışmaların kaynağını da bedevî Arapların kullanmış oldu-
ğu dil ve özellikle şiir dili oluşturuyordu.
Kur’ân’a ait garip lafızların anlaşılmasına yönelik Arap sözlükçülüğünün başlangıcı sayılan ve bu çalışmaların ilki kabul edilen eser, Đbn Abbâs (ö. 68/687)’ın Ğarîbu’lKur’ân’ıdır. Daha sonra yazılan eserler Đbn Abbâs’ı takip etmişlerdir. Bunlar; Ebû Zekeriyyâ
Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’ (ö. 207/822)’nın Me‘âni’l-Kur’ân’ı, Ebû Ubeyde (210/825)’nin
Mecâzu’l-Kur’ân’ı, Ebû ‘Abdirrahmân ‘Abdullâh b. Yahyâ b. el-Mubârek el-Yezîdî (ö.
237/851)’nin Ğarîbu’l-Kur’ân ve tefsîruh adlı eseri, Đbn Kuteybe (ö. 276/889)’nin Te’vîlu
Muşkili’l-Kur’ân’ı ve Ğarîbu’l-Kur’ân’ı, Ebû ‘Ubeyd Ahmed b. Muhammed el-Herevî
(ö.401/1011)’nin Kitâbu’l-ğarîbeyn fi’l-Kur’ân ve’l-Hadîs’i, er-Râğıb el-Đsfehânî
(ö.502/1108)’nin el-Mufredât fî ğarîbi’l-Kur’ân’ı, Muhammed b. Ebî Bekr er-Râzî
(ö.666/1267)’nin Tefsîru ğarîbi’l-Kurâni’l-‘azîm adlı eserleridir.1
Hadislerde geçen garip lafızların anlaşılmasına yönelik çalışmalar ise Ebû
‘Ubeyd el-Kâsım b. Sellâm el-Herevî (ö. 224/838)’nin Ğarîbu’l-Hadîs’i, Đbn Kuteybe (ö.
276/889)’nin el-Kâsım b. Sellâm’ın eserine almadığı garip kelimeleri konularına göre tasnif
ettiği Ğarîbu’l-Hadîs’i, Ebû Süleymân Hamd b. Muhammed el-Hattâbî (ö.388/998)’nin
Ğarîbu’l-Hadîs’i, Ebu’l-Kâsım Cârullâh ez-Zemahşerî (ö. 538/1143)’nin el-Fâ’ik fî ğarîbilHadîs’i ve Mecduddîn Ebu’s-Se‘âdât b. el-Esîr el-Cezerî (ö. 606/1209)’nin en-Nihâye fî
ğarîbi’l-Hadîs adlı eserleridir.2
Ebû Mâlik ‘Amr b. Kirkire (ö. 863), Ebû ‘Amr eş-Şeybânî (ö. 821), el-Esma‘î (ö.
831), Ebû Zeyd el-Ensârî (ö. 830) gibi dilcilerin çöllere giderek ya da şehir merkezlerindeki
bedevî Araplarla temas kurarak derledikleri lafızları, Kitâbu’l-hayl, Kitâbu’l-ibil, Kitabu’lhaşarât gibi kitaplarda konularına göre bir yerde toplamaları, sözlükçülüğün ikinci aşamasını oluşturur.
1 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, Erzurum 1995, s. 111-112; Ali
Cüneyt Eren, “Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, C. 9,
S. 1, 2009, s. 131.
2 Ğarîbu’l-Hadîs ile ilgili çalışmalar için bkz. Abdülkadir Palabıyık, Ğarîbu’l-Hadîs Nevinin Doğuşu ve
Abdulgâfir b. Đsmail’in el-Mufhim li şerhi ğarîb Sahih-i Muslim Adlı Eseri, Đzmir 1997; Kenan
Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 111-112; Ali Cüneyt Eren, “Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, Din Bilimleri Akademik Araştırma Dergisi, s. 131.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
65
Sözlükçülüğün üçüncü ve son aşamasını ise Halil b. Ahmed b. ‘Amr b. Temîm elFerâhidî (ö. 170/786) tarafından telif edilen Kitâbu’l-‘ayn ile başlayan3 ve aşağıda anlatılacağı üzere kelimelerin tertibinde belirli bir metot takip edilen eserlerin telifi oluşturur. Daha
sonra telif edilen sözlük çalışmalarında ise farklı metotlar takip edilmiştir.
Bu çalışmada önce Arapçadan-Arapçaya, sonra da Arapçadan-Türkçeye (Osmanlıca) olan belli başlı sözlükler ele alınmıştır.
1. TEK DĐLLĐ (ARAPÇADAN-ARAPÇAYA) SÖZLÜKLER
Arapça sözlükler, mevzuî ve alfabetik olmak üzere ikiye ayrılır.
Dini literatüre dair lafızları açıklamak amacıyla başlayan sözlükçülük, önce
Kur’ân, hadis ve fıkıhtaki garip kelimelerle, sonra Kitâbu’l-ibil, Kitâbu’l-hayl… başlıklı çalışmalarla müstakil konuları, daha sonra da tek konu yerine pek çok konuyu bir kitapta ele
alan çalışmalarla, mevzuî (konulu) sözlükçülüğü oluşturur.
Belli bir metot takip edilerek dilin müfredatının ortaya konduğu ve ilk örneğini Halil
b. Ahmed’in kaleme aldığı Kitâbu’l-‘ayn türü sözlükler de alfabetik sözlükçülüğü oluşturur.
1.1. Mevzuî (Konulu) Sözlükler
1.1.1. Kur’ândaki Garip Lafızları Açıklamayı Amaçlayan Eserler
Đbn Abbâs, Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ’, Ebû Ubeyde, Ebû
‘Abdirrahmân ‘Abdullâh b. Yahyâ b. el-Mubârek el-Yezîdî, Đbn Kuteybe, Ebû ‘Ubeyd
Ahmed b. Muhammed el-Herevî, er-Râğıb el-Đsfehânî, Muhammed b. Ebî Bekr er-Râzî gibi
âlimler tarafından Ğarîbu’l-Kur’ân, Meâni’l-Kur’ân, Mecâzu’l-Kur’ân gibi isimlerle pek çok
eser telif edilmiştir.
Bunlardan el-Ferrâ’nın Me‘âni’l-Kur’ân’ı Fatiha’dan Nâs sûresine kadar olan
sûreler içerisindeki garip lafızları izah eder. Sadece Kur’ân lafızlarını ele alan er-Râğıb el-
Đsfehânî’in el-Mufredât’ı da Kur’ân, hadis ve şiirlerden şevahid getirir. Bu eser, Kur’ân
ilimleriyle uğraşanlar için çok önemli bir kaynaktır.4
3 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 112.
4 Bkz. Ebû Zekeriyyâ Yahya b. Ziyâd el-Ferrâ, Meâni`l-Kur`ân, I-III, 2. Baskı, Âlemu`l-Kütüb, Beyrut
1980; Hüseyin b. Muhammed er-Ragıb el-Đsfehanî, el-Müfredât fî ğarîibi’l-Kur’ân, Kahraman Yayınları, Đstanbul, 1986.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
66
1.1.2. Hadislerdeki Garip Lafızları Açıklamayı Amaçlayan Eserler
el-Herevî, Đbn Kuteybe, el-Hattâbî, ez-Zemahşerî, el-Cezerî gibi âlimler bu metotla eserler telif etmiştir.
ez-Zemahşerî’nin el-Fâ’ik fî ğarîbil-Hadîs’i bir hadis sözlüğüdür. Hadisle ilgili garip kelimeleri alfabetik olarak açıklayan en önemli eserlerdendir. el-Cezerî’nin en-Nihâye fî
ğarîbi’l-Hadîs adlı eseri de kendinden önceki dönemlerde Ğarîbu’l-Hadîs alanındaki eserlerden istifade edilerek yazıldığı için muhteva ve metot açısından bu alandaki eserlerin en
mükemmeli ve yararlanması en kolay olanıdır.5
1.1.3. Fıkıhla Đlgili Terimleri Açıklamayı Amaçlayan Eserler
Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed el-Ezherî el-Herevî’nin ez-Zâhir fî ğarîbi
elfâzi’ş-şâfi‘î’si, Ebû Hafs ‘Umer b. Muhammed b. Ahmed b. Đsmail en-Nesefî’nin Tılbetu’ttalebe’si (Bağdat 1311) bu alandaki başlıca eserlerdendir.
1.1.4. el-Ğarîbu’l-musannaf veya Kitâbu’s-sıfatlar
Kitâbu’l-hayl, Kitâbu’l-ibil gibi tek konu için telif edilen eserlerin aksine at, deve,
bitki gibi veya insanın bir takım özellikleri gibi konuları ele alan eserlerdir. Ebû ‘Ubeyd elKâsım b. Sellâm’ın el-Ğarîbu’l-musannaf’ı (Riyad 1997), Ebû Yûsuf Yakûb b. Đshâk esSikkît’in Tehzîbu’l-elfâz’ı (Beyrut 1897), Ebû Mansûr Abdulmelik b. Muhammed esSe‘âlibî’nin Fıkhu’l-luga’sı bu alandaki önemli eserlerdendir6.
1.1.5. Istılah Sözlükleri
Çeşitli ilim dallarındaki ıstılahları bir araya getiren sözlüklerdir. Muhammed b.
Ahmed b. Yûsuf el-Hatîb el-Hârizmî’nin Mefâtîhu’l-‘ulûm’u (Beyrut 1989), es-Seyyid eş-
Şerîf Ali b. Muhammed el-Curcânî’nin et-Ta‘rifât’ı (Beyrut 1995) ve Saçaklızâde elMer‘âşî’nin Tertîbu’l-‘ulûm adlı eseri bu alandaki belli başlı eserlerdendir7.
5 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 115.
6 Ebû Mansûr es-Seâlîbî, Fıkhu’l-luğa ve sirru’l-‘Arabiyye, ty.
7 Bkz. Ali b. Muhammed b. Ali, Seyyid Şerif el- Curcânî, et-Tarifât, Đstanbul ty.; Saçaklızâde el-Mer‘âşî,
Tertîbu’l-‘ulûm, (Çev. Zekeriya Pak-M. Akif Özdoğan), Kahramanmaraş 2009.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
67
1.2. Alfabetik Sözlükler
Genellikle fiilin üçüncü tekil eril şahsıyla başlayan Arapça sözlüklerde, belli bir
metot takip edilerek dilin müfredatının ortaya konduğu ilk sözlük Halil b. Ahmed’in Kitâbu’l-
‘ayn’ıdır. Halil b. Ahmed’den sonra sözlük çalışmalarının bir takım merhaleler geçirdiği
daha önce söylenmişti. Đşte bu çalışmamızda sözlükçülüğün takip ettiği seyir ve asıl konu
olan bu sözlüklerle ilgili ayrıntılı bilgiler verilmeye çalışılacaktır:
1.2.1. Harflerin Mahreçleri Esas Alınarak Tertip Edilen Sözlükler
Bu sözlüklerde kelimeler, önce ‘halkî’ denilen gırtlaktan çıkış sırasına göre dizilen
harflerden başlamış, ardından dil, diş ve dudaktan çıkış yerine göre tanzim edilmiş, ayrıca
illetli harfler de bu şekilde düzenlenmiştir.8 Kelimelerin ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanı-
şı kendi içinde alfabetik olarak verilmiştir.
1.2.1.1. Kitâbu’l-‘ayn
Bu sözlüğün sahibi aruz ilminin kurucusu el-Hâlîl b. Ahmed b. ‘Amr b. Temîm elFerâhidî’dir. Sözlüğündeki harflerin sıralaması şöyledir:
ع، ح، ـه ، خ، غ /ق، ك /ج، ش، ض /ص، س، ز /ط، د، ت /ظ، ث، ذ /ر، ل، ن /ف، ب، م/و، أ، ي /همزة
Bu sözlüğün en önemli özelliklerinden birisi kalb sistemini uygulayarak anlamı verilen kelimenin harflerinin yer değiştirilmesi ile meydana gelen yeni kelimeleri de ele almasıdır. Buna göre mesela َ عبَ َ ـدkelimesi عbölümünde ele alınmış, َ عبَ َ ـدkelimesinin maklubu
olan بعـد ,دعـب ,دبـع ,عـدبve بـدعkelimeleri de burada zikredilmiş, ancak دve بbölü-
müne gelince tekrar ele alınmamıştır. Kelimeleri sünâi, sülâsî, rubâî ve humâsî olarak
dörde ayırır. Eser Kitâbu’l-‘ayn, Kitâbu’l-hâ şeklinde harf sayısı kadar bölümlere ayrılmıştır.
Eser, Mehdî el-Mahzûmî ve Đbrâhîm es-Sâmarrâ’i tarafından tahkik edilerek sekiz cilt halinde 1988 yılında Beyrut’ta yayınlanmıştır.9
1.2.1.2. el-Bâri’ fî ğarîbi’l-luğati’l-‘Arabiyye
Ebû Alî Đsmail b. el-Kasım el-Kâlî (ö. 356/966) alfabetik olan bu sözlüğünü telif ettikten sonra vefat etmiştir. Sözlüğün daha sonra sadece Kitâbu’l-âyn, Kitâbu’l-bâ ve
Kitâbu’l-hemze bölümleri temize çekilmiştir. Kelime tertibi Kitâbu’l-‘ayn’da olduğu gibi harf-
8 Ali Cüneyt Eren, “Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 134.
9 Yakup Civelek, Arap Dil Bilime Giriş, Van 2003, s. 314.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
68
lerin mahreçleri esas alınarak hazırlanmış, ancak mahreç sırasındaki harflerin dizilişleri
aşağıda görüleceği üzere daha farklı olmuştur:
ه ح ع خ غ/ ق ك / ض ج ش /ل ر ن / ط د ت / ص ز س / ظ ذ ث / ف ب م / و أ ي
el-Kâlî bu eserinde el-Halîl b. Ahmed’in Kitâbu’l-‘ayn’da uygulamış olduğu kalb
sistemini bazı farklılıklarıyla birlikte uygulamıştır. Kelimeleri sünâi, sülâsî, rubâî ve humâsî
olarak aynıdır; ancak el-Halîl’den farklı olarak sünâi, sülâsî ve rubâî başlıklarının altında
“savt” isimlerine yer vermiştir. Eser, Hâşim et-Ta‘ân tarafından 1974 yılında Bağdat’ta
yayınlanmıştır.10
1.2.1.3. Tehzîbu’l-luğa
Kelimeleri harflerinin mahreçleri esas alınarak tertip edilmiş bir diğer çalışma,
Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed el-Ezherî (ö. 370/980)’nin Tehzîbu’l-luğa adlı eseridir.
Sözlüğün mukaddimesinden, bu eseri yetmişli yaşlarda tamamladığı anlaşılmaktadır.11
Bu eserde kelimelerin diziliş şekli Kitâbu’l-‘ayn’de olduğu gibidir. Kendisinden önceki sözlükçülerin almadığı pek çok maddeyi ele almış, ayrıca eserinde yer, memleket ve
su kaynaklarının isimlerini de belirtmiştir. Bu itibarla Kitâbu’l-‘ayn’ın biraz daha genişletilmiş
şekli denebilir.
Eserin her bir cildi ayrı bir muhakkik tarafından tahkik edilerek 15 cilt halinde Mı-
sır’da yayınlanmıştır.12
Eserin ayrıca 2001 yılında, günümüzdeki sözlükler gibi ilk harf sistemine göre tertip edilmiş yeni bir baskısı çıkmıştır. Riyâd Zekî Kâsım’ın tahkik ettiği eser dört cilt olarak
Beyrut’ta yayınlanmıştır.
1.2.1.4. el-Muhît fi’l-luğa
Ebu’l-Kâsım es-Sâhib Đsmâ‘îl b. ‘Abbâd b. el-‘Abbâs (ö. 385/995) tarafından telif
edilen eser, mahreç ve kalb sisteminde el-Hâlîl’e, babların taksiminde ise el-Ezherî’ye
10 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 124-125; Ali Cüneyt Eren,
“Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 135-136.
11 Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed el-Ezherî, Tehzîbu’l-luğa, Beyrut 2001, I, 30.
12 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 125-126.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
69
uymuştur. Eserin kaynakları çok, şevahidi ise azdır. Ayrıca malzemenin kaynakları belirtilmemiştir. Muhammed Hasan Âl Yâsîn tarafından 1975 yılında bir cildi yayınlanmıştır.13
1.2.1.5. el-Muhkem ve'l-muhîtu'l- ’a‘zam
Eser, Đbn Sîde Ebu’l-Hasan ‘Ali b. Đsmail (ö. 458/1066) tarafından telif edilmiştir.
Maddelerinin çokluğu ve en güvenilir kaynaklardan şevâhid seçimi ile temayüz eden eserde, el-Halîl ve el-Ezherî’nin metodu uygulanmıştır. Ancak mahreç sırasındaki son üç harfi
ى ,ا ,وyerine و ,ى ,اşeklinde tertip edilmiştir. Mustafâ es-Sakkâ ve Huseyn Nasr tarafından
tahkik edilerek altı cilt halinde 1958 yılında Mısır’da yayınlanmıştır.14
1.2.2. Son Harf Esas Alınarak Tertip Edilen Sözlükler
Bu grupta yer alan sözlüklerde kelimeler, son harfleri esas alınarak, kendi içinde
alfabetik düzene göre tertip edilmiştir. Örneğin جلسmaddesi için önce سbölümü bulunup
daha sonra sırayla جve لharflerine bakılacaktır. Bu tür sözlüklerin belli başlı örnekleri
şunlardır:
1.2.2.1. Dîvânu’l-edeb fî beyâni luğati’l-‘Arab
el-Fârâbî Ebû Đbrâhîm Đshâk b. Đbrâhîm (ö. 350/961) tarafından kelimelerin son
harfleri esas alınarak tertip edilen Dîvânu’l-edeb fî beyâni luğati’l-‘Arab; Kitâbu’s-sâlim,
Kitâbu”l-muzâ‘af, Kitâbu’l-misâl, Kitâbu zevâti’s-selâse, Kitâbu zevâti’l-erba‘a ve Kitâbu’lhemze olmak üzere altı bölümden oluşmaktadır. Her bölümde önce isimler sonra da fiiller
ele alınmıştır. Bu tertipte hemze ve illet harfleri yer almamış, bunlar için ayrı bablar açılmıştır. Eser Ahmed Muhtâr ‘Umer ve Đbrahim Enîs tarafından tahkik edilerek 1974-1979,
2003 yıllarında dört cilt halinde Kahire’de yayınlanmıştır.15
1.2.2.2. Tâcu’l-luğa ve sıhâhu’l-‘Arabiyye
Bu eserin müellifi Đsmail b. Hammâd el-Cevherî (ö. 393/1003)’dir. Esere kısaca
es-Sıhâh da denilmektedir. Bu isimle adlandırılmasının bir sebebi, seçilmiş olan kelimelerin
sahih ve güvenilir olmasıdır. Müellif, eserin mukaddimesinde bu mevzu ile ilgili olarak,
13 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 126.
14 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 126.
15 Geniş bilgi için bkz: el-Fârâbî Ebû Đbrâhîm Đshâk b. Đbrâhîm, Dîvânu’l-edeb fî beyâni luğati’l-‘Arab
(Thk. Ahmed Muhtâr ‘Umer ve Đbrahim Enîs), Kahire 2003; Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap
Edebiyatında Kaynaklar, s. 127.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
70
sahih olan Arap lügatini toplamış olduğunu16 vurgular. Esere Ahmed ‘Abdulgafûr ‘Attâr
tarafından bir mukaddime eklenerek altı cilt halinde 1956 yılında Kahire’de yayınlanmıştır.
Bu eser, Mehmet Vânî (ö. 1000/1591) tarafından ‘Vankulu Lügati’ ismiyle Türk-
çeye de çevrilmiştir. Eser Đbrahim Müteferrika tarafından 1141 senesinde basılmıştır.
1.2.2.3. Lisânu’l-‘Arab
Eserin sahibi Đbn Manzûr (ö. 711/1311)’dur. Arap dilinin en sağlam sözlük kayna-
ğı olarak kabul edilir. Müellif eserini telif ederken Tehzîbu’l-luğa, es-Sıhâh, el-Muhkem, enNihâye ve el-Cemhere adlı eserlerden istifade etmiş ve eserinde yaklaşık 80.000 maddeye
yer vermiştir. Kelimeleri açıklarken ayet, hadis, şiir, emsal ve hikmetli sözlerden şevâhid
getirmeye özen göstermiştir.17 Eserin 15-20 cilt arasında değişik baskıları vardır.
Eserin ayrıca 1995 yılında, günümüzdeki sözlükler gibi ilk harf sistemine göre tertip edilmiş yeni bir baskısı çıkmıştır. Üç cildi fihrist olan bu baskı, on sekiz cilt olup Beyrut’ta neşredilmiştir.
1.2.2.4. el-Kâmûsu’l-muhît
Bu eser dilci el-Fîrûzâbâdî Muhammed b. Ya‘kûb (ö.816/1413) tarafından telif
edilmiştir. Eser ilk telif edildiğinde 60 ciltten oluştuğu rivayet edilir. Bu gün elimizde mevcut
olan el-Kâmûs, o kapsamlı eserin ancak otuzda biridir18. Madde başlıklarını Lisânu’l-
‘Arab’tan almak suretiyle istifade eden Fîrûzâbâdî ondan farklı olarak şahıs ve yer isimlerinin tespitine önem vermiştir. Eserde dikkat çeken bir diğer özellik ise ele alınan kelimelerin
aynu’l-harfleri (orta harfleri) zamme ve kesre durumunda harekelenmiş veya بالضـم , بالكسـر
diye belirtilmiş, fethalı olduğunda da işaret edilmemiştir.
Eser Mütercim Âsım Efendi (ö. 1235/1820) tarafından el-Okyanûsu’l-basît fî
tercemeti’l-Kâmûsi’l-muhît adı ile Türkçeye çevrilmiş ve üç ve dört cilt halinde Đstanbul’da
yayınlanmıştır.19
16 Đsmâ‘îl b. Hammâd el-Cevherî, es-Sıhâh, Beyrut 1998, I, 80.
17 Bkz. Ebu’l-Fadl Cemâluddîn Muhammed b. Mukerrem Đbn Manzûr, Lisânu’l-‘Arab, Beyrut 1995, I, 13
vd.
18 Geniş bilgi için bkz: ‘Abdurrahmân Fehmî Efendi, Medresetu’l-‘Arab, Đslam Medeniyeti Tarihi (Yayına
hazırlayanlar: Hüseyin Elmalı-Cüneyt Eren), Đstanbul 2005, s. 105.
19 Mütercim Âsım Efendi, el-Okyanûsu’l-basît fî tercemeti’l-Kâmûsi’l-muhît, Đstanbul 1887-1888.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
71
1.2.2.5. Tâcu’l-‘arûs min cevâhir’il-Kâmus
Bu sözlük Muhammed b. Muhammed el-Huseyn ez-Zebîdî (ö. 1205/1790) tarafından telif edilmiştir. Eser, el-Kâmûsu’l-muhît’i şerh edip genişletmektedir. ez-Zebîdî, elKâmûsu’l-muhît müellifinin gözden kaçırdığı veya almadığı şeyleri ilave etmiştir. Bunu da
el-mustedrek ve min mâ yustedrek aleyh sözlerinden anlıyoruz. Eser, 1306 yılında 10 cilt
halinde Mısır’da yayınlanmıştır.20
1.2.3. Đlk Harf Esas Alınmakla Birlikte Kalb Sistemi Uygulanan Sözlükler
Bu grup sözlüklerde alfabetik sıra takip edilmekle birlikte kalb sistemi de uygulanmıştır. Örneğin بتـكmaddesi, sonra da maklubları olan كبـتve كتـبmaddeleri ele
alınır. كبـتve كتـبmaddelerinin alfabetik sırası geldiğinde daha önceki geçtiği yerlere
işaret etmekle yetinilir.
1.2.3.1. el-Cemhere
Đbn Dureyd Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan (ö. 321/931) tarafından telif edilmiş
olan bu eser, el-Cemhere fi’l-luğa veya Cemheretu’l-luğa adlarıyla da bilinir.
Mukaddemesinde eserin tertibi, harflerin özellikleri, çeşitleri, mahreçleri ve isimlerin vezinleri hakkında bilgi vardır. Aslî harflerine göre sıralanmış olan kelimelerle, bunlardaki harflerin yerlerinin değişmesiyle meydana gelen kelimelerin manaları, aynı yerde bulunmaktadır.
Eser 13 bölümden oluşmaktadır. Son bölümde Arap dili meselelerine temas edilmiştir.
Eser F. Krenkow, Muhammed es-Sûretî ve Zeynulabidin el-Mûsevî tarafından dört cilt
halinde 1344-1351 yılları arasında Haydarabad’da yayınlanmış daha sonra Bağdat ve
Beyrut’ta ofset olarak basılmıştır.21
1.2.3.2. el-Mucmel fi’l-luğa
Bu sözlük, Mu’cemu mekâyîsi’l-luğa’nın müellifi Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed
(ö. 395/1004)’e aittir. Bu eser de kelimenin ilk asli harfi esas alınarak hazırlanmıştır. Madde başlıkları elif harfinden başlayarak yâ harfine kadar ilk aslî harflerine göre bölümlere
ayrılmıştır. Her bölüm kendi içinde muzâ‘af, sülâsî asıllı ve asli harfleri üçten fazla olan
20 Geniş bilgi için bkz: Zebîdî, es-Seyyid Muhammed Murtazâ el-Huseynî, Tâcu’l-arûs min cevâhiri’lKâmus, I-X, Mısır 1888; Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 126.
21 Geniş bilgi için bkz: Đbn Dureyd Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan, el-Cemhere fi’l-luğa, Kahire 1351;
Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 126; Ali Cüneyt Eren, “Arapça
Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 143.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
72
kelimeler olmak üzere üçe ayrılmıştır. Ele alınan kelimenin birinci harfleri ve bu harfi takip
eden harfleri alfabetik olarak sıralanmıştır. Mesela ثbölümünde ثve جile başlayan
kelime alfabetik olarak bu sıranın bitişine kadar sürer. Bu bölüm sona erdikten sonra ثve
ث ,أve ث, بve تile başlayan kelimelere geçilir. Zuheyr ‘Abdulmuhsin Sultan tarafından
tahkik edilerek iki cilt halinde 1982 yılında Beyrut’ta yayınlanmıştır.22
1.2.3.3. Mu‘cemu mekâyîsi’l-luğa
Bu sözlük de Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed (ö. 395/1004) tarafından telif edilmiştir. Bu esere temel teşkil eden kaynaklar arasında el-Halil’in Kitabu’l-‘ayn’ı, Ebû
‘Ubeyd’in (ö. 224/834) Ğarîbu’l-Hadîs’iyle Mikyâsü’l-ğarîb’i, Đbnü’s-Sikkît’in (ö. 244/858) elMantık’ı ve Đbn Dureyd (ö. 321/933) ’in el-Cemhere’si zikredilir.23 Müellif bu eserinde elMucmel’inde takip ettiği metodu uygulamıştır. ‘Abdusselâm Muhammed Hârun tarafından
tahkik edilerek 1946 ve 1969 yıllarında altı cilt halinde iki kez Kahire’de yayınlanmıştır.24
1.2.4. Kök (Aslî) Harfleri Esas Alınarak Tertip Edilen Sözlükler
Bu grup sözlükler günümüzde çoğunlukla kullanılan, aslî harfi esas alınarak tertip
edilen sözlüklerdir. Đkinci ve üçüncü harflerinin sıralanışı da alfabetik olarak düzenlenmiştir.
1.2.4.1. Esâsu’l-belâğa
ez-Zemahşerî Cârullah Ebu`l-Kâsım Mahmûd b. Ömer (ö. 583/1143) tarafından
telif edilen Esâsu’l-belâğa, kelimenin aslî harfi esas alınarak hazırlanmış ve kelimelerin
ikinci ve üçüncü harflerinin sıralanışını da alfabetik olarak düzenlemiştir. Bu sözlüğün
özelliği, kelimeleri hem lügat hem de mecâzi anlamını şevahidiyle birlikte vermesidir. Eserde ayet, hadis, mesel, şiir, deyim ve meşhur sözlerle şevâhid getirilmiştir. Eser ilki 1881
yılında olmak üzere çeşitli tarihlerde yayınlanmıştır25.
22 Geniş bilgi için bkz: Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed, el-Mucmel fi’l-luğa, Beyrut 1986; Kenan
Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 130; Ali Cüneyt Eren, “Arapça Alfabetik
Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 144.
23 Ali Cüneyt Eren, “Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 143-144.
24 Geniş bilgi için bkz: Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed, Mu‘cemu mekâyîsi’l-luğa, 1979; Kenan
Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 131.
25 ez-Zemahşerî Cârullah Ebu`l-Kâsım Mahmûd b. Ömer, Esâsu`l-belâğa, Beyrut 1989.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
73
1.2.4.2. Muhtâru’s-Sıhâh
Bu sözlük er-Râzî Muhammed b. Ebî Bekr b. ‘Abdilkâdir (ö. 666/1267'den sonra)
tarafından el-Cevherî’nin es-Sıhâh’ından seçtiği çok kullanılan kelimelerle ve yer yer kendisinin de ilaveleriyle oluşmuştur. es-Sıhâh’ın özeti mahiyetindedir26. Tek cilt olan eserin
değişik baskıları vardır.
1.2.4.3. el-Misbâhu’l-munîr
Eser, el-Feyyûmî Ahmed b. Muhammed (ö. 770/1368) tarafından telif edilmiştir.
Tam adı el-Misbâhu’l-munîr fi ğarîbi'ş-şerhi’l-kebîr’dir. Zamehşeri’nin Esâsu’l-belâga adlı
eserinden oldukça etkilendiği, görüş ve kaynaklarından sıkça istifade ettiği görülmektedir.27
Eser, Đmam Gazzâlî’nin el-Vecîz adlı eserinin er-Râfi‘î tarafından yapılmış şerhi olan
Kitâbu’ş-şerhi’l-kebîr’de geçen kelimeleri açıklamaktadır. Sözlük alfabetik sıraya göre
kelimenin ilk harfi esas alınarak yazılmış sözlüklerdendir. و ,يve لاharflerini ise son babta
toplamıştır. Kelimelerin izahında hadislerden istifade edilmiştir. Kelimelerin lügat anlamlarının yanı sıra fıkhî anlamları da verilmiştir. Fiillerin bablarına işaret edilmiş, yer yer
gramatik bilgilere değinilmiştir. Sözlüğün sonunda sarf ve nahiv mevzuları eklenmiştir.28
1.2.4.4. Multekatu’s-Sıhâh ve’l-mulhak bi Muhtârı’s-Sıhâh
Eser, Pîr Mehmed Rûmî Ankaravî Karapîrî Karamânî (ö. 866/1462?) tarafından
telif edilmiştir. Muhtâru’s-Sıhâh esas alınarak hazırlanmıştır. Muhtâru’s-Sıhâh’ın esSıhâh’tan almadığı bilgilerin de ilave edildiği eser ayet, hadis ve beyitlerle zenginleştirilmiş-
tir. Elyazması olan bu eserin Đstanbul’un çeşitli kütüphanelerinde nüshaları mevcuttur. 29
1.2.4.5. Muhîtu’l-Muhît
Lübnanlı Butrûs el-Bustânî (ö. 1883) tarafından yazılmıştır. Son dönem sözlüklerindendir.
26 Muhammed b. Ebî Bekr b. ‘Abdilkâdir er-Râzî, Muhtâru’s-Sıhâh, Amman ty.
27 Muhammed Ahmed Abdussemi‘, el-Me‘âcimu’l-‘Arabiyye, 1984, s. 163’ten naklen Ali Cüneyt Eren,
“Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, s. 145.
28 Geniş bilgi için bakınız: Ahmed b. Muhammed el-Feyyûmî, el-Misbâhu’l-munîr fi ğaribi'ş-şerhi’l-kebîr,
s. 7 (Önsöz), 262-272, Lübnan 1987.
29 Tahsin Özcan, “Pîr Mehmed”, DĐA, Đstanbul 2007, XXXIV, 275.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
74
Bustânî eserini, Fîrûzâbâdi’nin el-Kâmûsu’l-muhît’inden istifade etmek suretiyle
ilk harf sistemine göre yazmıştır. Bu nedenle eserine Muhîtu’l-Muhît adını vermiştir. Sözlü-
ğüne, dile sonradan girmiş uydurukça, avamca kelimeler ile Hıristiyanlığa ait kavramlar,
ilmî, teknik, felsefî terimler de ilave etmiştir.30
1.2.4.6. el-Bustân
‘Abdullâh b. Mihâîl el-Bustânî (ö. 1930) tarafından yazılmıştır. Metot olarak
Butrûs el-Bustânî’nin Muhîtu’l-Muhît adlı sözlüğünün bir benzeridir. Her madde kendi arasında fiil, isim ve sıfat şeklinde düzenlenmiştir. Arapçaya giren kelimelerle (dahîl), sonradan türetilen kelimeleri (müvelled) de almıştır. Giriş kısmında müteradif, müşterek, zıd, şaz
vb. kelimelerle ve dille ilgili bilgiler vardır.31
1.2.4.7. el-Mu‘cemu’l-vasît
Bu sözlük Mısır Milli Eğitim Bakanlığının rehberliğinde Arap Dil Kurumu üyelerinden Đbrâhîm Mustafâ, Ahmed Hasan ez-Zeyyât, Hâmid ‘Abdulkâdir ve Muhammed ‘Ali enNeccâr’dan oluşan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Kahire’de 1960 yılında neşredilen sözlükte, klasik sözlüklerde olmayan ilmî ve teknik terimler, Arapçalaşmış (muarreb)
sözcükler bulunur. Sözlükte ayrıca tarifi zor bazı kelimeler, kullanıcının rahat anlayabilmesi
için resimle zenginleştirilmiştir32.
1.2.5. Kelimelerin Okunduğu Şekilde Tertip Edilen Sözlükler (Ebcedî-
Alfabetik)
Bu ekolde telif edilen sözlüklerde kelimeler, zâid harflerden soyutlanmaksızın,
kök tertibi esasına göre değil, okunduğu gibi alfabetik sıraya göre tertip edilmiştir. Kök
(aslî) harfleri esas alınarak tertip edilen Esâsu’l-belâğa metodundaki sözlüklerde kelimenin
sözlükte bulunabilmesi için bazı zâid harflerden soyutlanması, kurallar gereği hazf edilen
bazı harflerin yeniden eklenmesi gibi işlemler gerektiğinden, bu kullanım son dönemlerdeki
bazı dilciler tarafından zor kabul edilmiştir. Bunun gibi düşüncelerden dolayı ortaya çıkan
bu tür sözlükler, dile yeni başlayanlar için ve zaman zaman bulunmasında zorluk çekilen
kelimeleri bulmak için kolaylık sağlamaktadır. Ancak şu da gözden uzak tutulmamalıdır ki,
30 Geniş bilgi için bakınız: Butrûs el-Bustânî, Muhîtu’l-Muhît, Beyrut 1987; Huseyn Nassâr, el-Mu‘cemu’l-
‘Arabî neş’etuhu ve tetavvuruhu, Mısır 1988, I, 568.
31 Geniş bilgi için bakınız: Abdullah b. Mihâil el-Bustânî, el-Bustân, Lübnan 1992, s. 6-54.
32 Komisyon, el-Mu‘cemu’l-vasît, I-II, Kahire 1960.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
75
Arapça iştikâk (türetme) yönünden zengin bir dil olması dolayısıyla, bir fiilin ortalama ondan fazla, bir ismin de onlarca müştakları olabilmektedir. Dili ihtisas düzeyinde kullananlar
için fiilin farklı bablarındaki ya da ismin farklı müştaklarındaki nüansları görebilmek amacıyla birçok sayfaya gitmek gerekebileceğinden, kullanımında güçlük çekildiği de bir gerçektir.
Örneğin bu sözlüklerde قَ َ ـالiçin قmaddesine أَْقـَ ـوَ لiçin اmaddesine ـوَ ل َتـَ قiçin تmaddesine, َ مَ ق ٌ الiçin مmaddesine bakmak gerekecektir.
1.2.5.1.el-Merca’
el-Merca’, Abdullah el-Alaylî tarafından hazırlanmıştır. 1960’lı yıllarda başlayan
bu sistem üzerine er-Râ’id, el-Muncidu’l-ebcedî, Lârûs gibi sözlükler yazılmıştır33.
2. ĐKĐ DĐLLĐ (ARAPÇADAN-TÜRKÇEYE) SÖZLÜKLER
2.1. ARAPÇADAN-TÜRKÇEYE (OSMANLICA) SÖZLÜKLER
Bu başlık altında, olan Vankulu Lügati, el-Okyanusu’l-basît fi tercümeti’lKâmûsu’l-muhît, Ahter-i Kebîr ve Lugat-i Karapîrî sözlüklerini ele aldık.
2.1.1. Vankulu Lügati
Mehmed Vânî’ye ait olan bu sözlük Arapçadan-Arapçaya Sözlükler başlığı altında verdiğimiz sözlüklerden Cevheri’nin es-Sıhâh adlı eserinin tercümesidir. es-Sıhâh gibi,
kelimenin son harfi esas alınarak yazılmıştır. ‘es-Sıhah kitabının hemze babının elif faslı’
diyerek sözlüğe başlanmıştır. Mehmed Vânî, bu sözlüğün tercümesini yaparken bazı ilaveler yapmıştır. Sözlüğün şekilsel tertibi sütun şeklinde olmayıp düz yazı şeklindedir. Kelimelerin mastarları bu yazının içerisinde yazılmış, tercümeleri ise yanına kaydedilmiştir. Sayfanın içinde geçen bu kelimelerin fiil kökü, metnin kenarlarında, sağda ve solda yazılmıştır.
Sözlüğün başında, sözlükle ilgili birtakım kişilere ait 16 takriz vardır. Daha sonra sözlüğün
içeriği ile ilgili bilgiler mevcuttur. Sözlükte, fihrist başlığı altında bir nevi içindekiler şeklinde
hemzeden başlayarak her harf bir baba ayrılmış ve bütün harflerin sayfa numaraları verilmiştir. Her babın altında da fasılları mevcuttur. Bu bilgilerden sonra sayfa ve satır numaralarıyla birlikte doğru-yanlış cetveli düzenlenmiştir. Bu eser, ilk Türk matbaacısı Đbrahim
Müteferrika’nın 1141’de Đstanbul’da yayınladığı ilk eserlerden biridir.34
33 Kenan Demirayak- M. Sadi Çögenli, Arap Edebiyatında Kaynaklar, s. 133.
34 Geniş bilgi için bakınız: Mehmed Vânî, Vankulu Lügati, Đstanbul 1141.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
76
2.1.2. el-Okyanusu’l-basit fi tercümeti’l-Kâmûsu’l-muhît
Ahmed Asım Efendi’ye ait olan bu sözlük, Arapçadan-Arapçaya Sözlükler başlığı
altında verdiğimiz sözlüklerden Fîrûzâbâdi’nin el-Kâmûsu’l-muhît adlı eserinin tercümesidir. Asım Efendi bu sözlüğün tercümesini yaparken bazı ilavelerde bulunmuş, ayrıca kelimeleri açıklarken az bulduğu örnekleri ayet, hadis ve şiirlerle çoğaltmıştır. Yine aslına
uygun olarak kelimeleri son harfine göre tertiplemiştir. Asım Efendi’nin bu kitabı ilk olarak
Đstanbul’da üç cilt olarak 1230/1815 ve 1237/1817, daha sonra 1250/1854 yılında Mısır’da,
son olarak da 1304/1887 – 1305/1888 tarihleri arasında dört cilt olarak Đstanbul’da yayınlanmıştır.35
2.1.3. Ahter-i Kebîr
Şemsüddin el-Karahisarî tarafından yazılan bu sözlüğün tertibi Türkçe sözlüklerdeki alfabetik sıraya göre yapılmıştır. Belli başlı Arapça kaynaklardan faydalanarak
952/1545 yılında tamamlanan eser 40.000 civarında kelime ihtiva eder. Kelimelerin Türkçe
anlamı verilirken eş anlamlı bir Arapça kelimeyle de pekiştirilmiş ve örnek cümleler kullanılmıştır.36
Sözlük, her harfe bir bab gelecek şekilde 28 babtır. Her bab kendi içerisinde birinci ve ikinci harfine göre fasıllara ayrılmıştır. Kelimelerin okunuşlarında ise fethalı okunması gereken yerlerde ,بـالفتحdammeli okunması gereken yerlerde ,بالضـمşeddeli okunması gereken yerlerde de بالتشـديدşeklinde açıklamalar yapılmıştır. Sözlük, 1309 yılında
Đstanbul’da Hacı Hüseyin Efendi Matbaasında yayınlanmıştır.37
2.1.4. Lugat-i Karapîrî (Tercümânu’l-luğât, Tercüme-i Sıhâhı’l-Cevherî)
Sözlük, Pîr Mehmed Rûmî Ankaravî Karapîrî Karamânî tarafından telif edilmiştir.
Mutarrizî’nin el-Muğrib’i ve başka eserlerden derlenen bir sözlüktür. Türkçe kitaplarda
görülen çeviri hataları sebebiyle hazırlandığı belirtilen sözlüğün 30’un üzerinde yazma
nüshası vardır.38
35 Geniş bilgi için bakınız: Ahmed Asım Efendi, el-Okyanusu’l-basit fi tercümeti’l-Kâmûsu’l-muhît, Đstanbul 1888; Mehmet Nuri Alpak, Arap Dilinde Sözlük Çalışmaları ve Nazım Efendi’nin “Tercümanu’llugat” Adlı Eserinin Đncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi), Van 2006, s. 24.
36 Hulusi Kılıç, “Ahterî”, DĐA, Đstanbul 1989, II,184.
37 Geniş bilgi için bakınız: Şemsüddin el-Karahisarî, Ahter-i Kebîr, Đstanbul 1309.
38 Tahsin Özcan, “Pîr Mehmed”, DĐA, XXXIV, 275.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
77
2.1.5. Mirkâtu'I-luğa
Abdullah Kestelî (ö. 948/1541) tarafından yazılmış olan bu sözlük, 30.000 kadar
madde başı kelime ihtiva etmektedir. Müellif bunlardan 14.000’ini Cevheri’nin es-Sıhâh fi'lluğa adlı eserinden, 16.000'ini de Firûzâbâdi’nin el-Kamûsu'1-muhît'inden almış ve Arapça
kelimelerin Türkçe karşılıklarını vermiştir. Mirkâtu’l-luğa'daki sistem Cevherî ile
Firûzâbâdi’nin sözlüklerindeki sistemin aynısıdır. Yani son harfi esas alınarak, kendi içinde
alfabetik düzene göre tertip edilmiştir. Kelimenin son harfi “bab”, ilk harfi de “fasıl” içinde
belirtilmiştir. Kelimenin birden fazla anlamı varsa bunlar önem sırasına göre sıralanıp
araları “ve” ile ayrılmıştır. Meselâ ‘arîza: “Hacet ve keskinlik ve söze kadir kimse ve kapı
eşiği ve rahmet ve yüzün bir tarafı ve ol nâkadur ki kesre veya havuza irişe”. Arapça imlâ-
ya göre aynı yazılan, fakat okunuşu farklı olduğu halde manası bir önceki gibi olan kelimelerde “Misl-i..” ifadesi kullanılır. Meselâ keter “Örgüç”; kitir: “Misl-i keter”. Arapça kelime
çoğul ise hangi kelimenin çoğulu olduğu belirtilir. Meselâ buyût: “Cem'-i beyt”; buyûtât:
“Cem-i buyût”. Bazen Arapça kelimenin manası yine Arapça veya Farsça bir kelime ile
açıklanır. Meselâ hâtime: “Hâtimetü'ş-şey, âhıruhu”; celîs: “Hemnişîn”. Bazı Arapça kelimelerin karşısına, o kelimenin herkes tarafından bilindiğini belirtmek için, sadece فharfi
(mâruf) yazılmış, başka bir açıklamaya gerek görülmemiştir. Pek çok Arapça kelimenin
manasını açıklamak için yanına “hilâfu…” yazılarak onun zıddı olan kelimeden faydalanılmıştır. Meselâ bâtın: “Hilâfu'z-zâhir”; eymen: “Hilâfu'l-eyser”; eyser “Hilâfu'1-eymen”.39
Mirkâtü'1-luğa'nın yazma nüshalarından en önemlileri, Đstanbul Üniversitesi Kü-
tüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi, Viyana Kütüphanesi ve Berlin Kütüphanesi'ndeki
nüshalardır. Mirkâtü'l-luğa ile ilgili 1983 yılında bir doktora tezi hazırlanmış, fakat henüz
yayımlanmamıştır. Bu tezde "Arapça-Türkçe Sözlük" (s. 58-450) ile "Türkçe-Arapça Sözlük" (s. 451-568) başlığı altında iki ayrı kelime listesi verilmiştir.40
2.2. TÜRKÇE (OSMANLICA) SÖZLÜKLER
Bu başlık altında, o dönemde Türkçede (Osmanlıca) yaygın olarak kullanılan
Arapça kelimeleri ihtiva eden sözlükleri inceledik. Bu sözlükler yukarıda verdiğimiz tipik
sözlüklerden farklı olarak sadece isimleri (mastar, ism-i fail, ism-i meful vb.) almıştır. Yine
bu sözlüklerin içinde Arapça kelimelerin yanında, Türkçede kullanılan Farsça ve batı dille-
39 Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, II,1657; Bursalı M. Tahir, Osmanlı Müellifleri, I, 358-359; Nuri Yüce,
“Abdullah Kestelî”, DĐA, I, 112-113.
40 Nuri Yüce, “Abdullah Kestelî”, DĐA, I, 112-113.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
78
rinden kelimeler de mevcuttur. Esas itibariyle bu sözlükleri incelememizin sebebi, bunlar
ismen Türkçe sözlük olsa da, muhtevasına bakıldığında Arapça sözlüklerde de halen
mevcut olan Arapça kelimelerin çokluğundan dolayı Arapça-Türkçe sözlük olduğu izlenimi
bırakmasıdır.
2.2.1. Lügat-i Remzî
Hüseyin Remzi’nin yazmış olduğu sözlüğün mukaddimesinde hem genel olarak
sözlüklerle ilgili bilgiler hem de bu sözlükle ilgili bilgiler vardır. Ayrıca burada sözlüğün
kullanımı ile ilgili dokuz maddelik bilgi vardır. Mukaddimenin sonunda sözlük içinde kullanı-
lan kısaltmalar bir tablo halinde belirtilmiştir. Sözlük diğer sözlüklerde olduğu gibi اharfiyle
başlamıştır. Alfabetik (ebcedî) sistem bu sözlükte de kullanılmıştır. Kelimelerin yanına eğer
kelime Arapça ise عharfi, Farsça ise فharfi konmuştur. Sözlükte kelimeleri açıklayıcı
resim ve şekiller de yer almaktadır. Đki sütun halinde olan sayfanın başında, ilk kelimenin
harfleri yazılmıştır. ه اجveya ا احgibi. Sözlük iki cilt halinde, 1305 yılında Đstanbul’da Hü-
seyin Remzi Matbaasında basılmıştır.41
2.2.2. Lügat-ı Ebu’z-Ziyâ’
Ebu’z-Ziya Tevfik’in yazdığı bu sözlüğün başında dil ve dille ilgili çalışmalar ve
sözlükler hakkında bilgi verilmiştir. Sözlüğün içeriği ile ilgili bilgiler verildikten sonra sözlükte kullanılan bazı işaretler bir tablo halinde yazılmıştır. Yine Arapça kelimelerin yanına ع
harfi konmuştur. Alfabetik sistemin kullanıldığı bu sözlükte, kelimeleri açıklayıcı resim ve
şekiller yer almıştır. Kökeni yabancı dilden olan kelimelerin yanına parantez içinde Latince
asılları yazılmıştır. Sözlük, Arapça, Farsça, Türkçe ve diğer batı dillerinden Türkçeye girmiş kelimeleri içine almıştır. Đki sütun halinde olan sözlüğe, önce üzerinde med harfi olan آ
’le, daha sonra da med harfi olmayan اharfiyle başlanmıştır. Sayfanın üstüne, o sütun
hangi kelime ile başlamışsa o kelime ve karşı sütunun üstüne de o sayfanın son kelimesi
yazılmıştır. Sözlük 1306 yılında Konstantiniyye’de (Đstanbul) Ebu’z-Ziya Matbaasında
basılmıştır.42
2.2.3. Lügat-ı Nâcî
Büyük oranda Arapça ve Farsça kelimelerin bulunduğu Muallim Naci’nin bu sözlüğünde zaman zaman diğer dillerden özellikle batı dillerinden giren kelimeler de bulun-
41 Geniş bilgi için bakınız : Hüseyin Remzi, Lügat-i Remzî, Đstanbul 1305.
42 Geniş bilgi için bakınız: Ebu’z-Ziya Tevfik, Lügat-ı Ebu’z-Ziyâ’, Đstanbul 1306.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
79
maktadır. Bu kelimelerin yanına Latince asılları da yazılmış ve parantez içinde hangi dilden
olduğu belirtilmiştir. Sözlük alfabetik olarak yazılmış olup Arapçadaki çoğul kelimeler oldu-
ğu gibi alınmış ve açıklama kısmına tekili yazılarak çoğul olduğu belirtilmiş, daha sonra da
Türkçe anlamı yazılmıştır. Đki sütun halinde olan sözlüğe, önce üzerinde med harfi olan آ
’le, daha sonra da med harfi olmayan اharfiyle başlanmıştır. Kelime hangi harfle başlamış-
sa, o harf sütun başına yazılmıştır. Arapça olan kelimelerin yanına parantez içinde عharfi
konmuştur.43
2.2.4. Lügat-ı Şemseddîn
Mehmed Şemseddîn’in kaleme aldığı bu sözlükte, ilk sayfada اharfiyle, sonra
sözlüğün yapısı ve kullanımı ile ilgili bilgiler verilmektedir. Sözlükte Arapça ve Farsça kelimeler çoğunlukta olup Rumca, Đtalyanca, Đngilizce, Fransızca ve diğer yabancı dillerden de
kelimeler vardır. Sözlüğe alınan kelimeler şu şekilde alınmıştır. Arapçadan ،جبل، شمس، قمر
(pırasa); Đtalپراصـه ,آنـاطولي ; Rumcadanكـوه، آفتـاب، مـاه، آمدشـد ; Farsçadanعزيمـت، عـودتyancadan ( آلابانـداalabanda); Đngilizceden ( ترامـوهىtramvay); Fransızcadan ( شمنـدوفرşimendifer) gibi aslı değiştirilmeden kullanılan kelimelerdir.
Đkinci olarak; Arapçadan سمسـمkelimesini ;سوسـامFarsçadan سنبوسـهkelimesini
سـالاموئيا ; Đtalyancadanمالخوليـا veyaمـال خوليـا kelimesiniمـلان خوليـا ; Rumcadanصامسـه
kelimesini ( سـالاموراsalamura), Đngilizceden لانـدنismini ( لونـدراLondra), Fransızcadan پـارى
(Pari) ismini ( پاريسParis) gibi kelimeler başka sözcüklere çevrilerek ifade edilmiştir.
Sözlükteki kelimeler şu şekildedir: “ :بحـرArapçadır, deniz manasınadır. Farsçası
da, deryadır.” şeklinde yazılmıştır. Yine, “ : سـفيدFarsçadır, ak manasınadır. Arapçası ابـيض
’dır.” şeklinde gösterilmiştir. Đmlaları ve telaffuzları değiştirilerek dilimize giren kelimeler için
ise; “ : سوسـامArapçadır, سمسـمkelimesinden alınarak telaffuzu ve imlası değiştirilmiştir.
:سوسـامhububattan ufak taneli bir şeydir ki, şırlağan yağı, tahin bundan çıkarılır.” diye yazılmıştır.
Sayfalar iki sütun halindedir. Sözlüğe başlarken Arapça ve Osmanlıca harfler ayrı
ayrı yazılarak aralarındaki farklar gösterilmiştir. Daha sonra اharfi ile ilgili geniş bir bilgi
verilmiştir. Kelimeler alfabetik olarak yazılmıştır. Arapça kelimeler tekil veya çoğul ayrımı
yapılmadan verilmiştir. Örneğin; اباطيـلkelimesi için karşısına, “ اباطيـل-عربجـه: باطـلlügatinin
cemisidir. Hakkın gayri işler, boş ve nafile şeyler demektir." diye yazılmıştır. Ebced kelime-
43 Geniş bilgi için bakınız: Muallim Naci, Lügat-ı Nâcî, ty.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
80
si ile ilgili açıklama yapılmış ve harflerin değerleri, karşılarına bir tablo halinde yazılmıştır.
Peygamber isimlerinin geçtiği yerlerde detaylı bilgiler verilmiştir. Ayrıca kökeni yabancı
dilden olan kelimelerin yanına parantez içinde Latince asılları yazılmıştır. Örneğin; آترنـوم
(Aternum) gibi. Yer isimleri, bazı önemli tabirler ve kelimelerle ilgili geniş bilgiler verilmiştir.
Sözlük ilk baskısını 1307 yılında Đstanbul’da yapmıştır.44
2.2.5. Kâmûs-i Osmânî
Mehmed Salâhî tarafından kaleme alınan bu sözlüğün başında; daha önce yazılmış sözlük çalışmaları ve özellikle bu sözlükle ilgili bilgiler verilmiştir. Sözlükte alfabetik
sistem kullanılmıştır. Arapçadaki çoğul kelimeler olduğu gibi alınmış ve açıklama kısmına
tekili yazılarak çoğul olduğu belirtilmiş, daha sonra da Türkçe anlamı yazılmıştır. Đki sütun
halinde olan sözlüğe, önce üzerinde med harfi olan ,آdaha sonra da med harfi olmayan ا
harfiyle başlanmıştır. Kelime hangi harfle başlamışsa, o harf sütun başlarına yazılmıştır.
Yine kelimelerin yanına, Arapça ise عharfi, Farsça ise فharfi konmuştur. Sözlükteki
kelimelerin çoğunluğu Arapça ve Farsça olup zaman zaman da diğer dillerden, özellikle
batı dillerinden giren kelimeler de bulunmaktadır. Ayrıca bu kelimelerin yanına Latince
asılları da yazılmış ve parantez içinde hangi dilden olduğu belirtilmiştir. Her iki cilt iki bölüm
halinde yazılmış olup birinci cildin sonunda doğru-yanlış cetveli sayfaları da belirtilerek
verilmiştir. Sözlük, 1313 yılında Đstanbul’da Mahmud Bey Matbaasında basılmıştır.45
2.2.6. Seci ve Kafiye Lügati
Ali Seydî’ye ait olan bu sözlüğün başında seci ve kafiyenin gereği ve önemi ile ilgili bilgiler verilmiştir. Sözlükte Arapça ve Farsçadan Türkçeye girmiş kelimeler esas alınmış olup, bunlar parantez içinde عve فşeklinde gösterilmiştir. Kelimelerin daha iyi anla-
şılması için bazen yanlarına bir beyit veya bir secili cümle yazılmıştır. Alfabetik olarak
yazılan bu sözlük diğerlerinden farklı olarak kelimeleri son harfine göre almıştır. Mesela
sonu بile biten kelimeler بkısmına yazılmıştır. Bunun için كلـبkelimesi için بbölümü-
ne bakmak gerekir. Terkipli kelimeler birinci kelimeye göre sıralanmıştır. Sonu ءve elif-i
maksure dediğimiz ىile biten kelimeler de elif bölümüne alınmıştır. Tekil olan Arapça
kelimelerin bazen çoğulu belirtilmiş ancak bu kelimeler de son harfine göre tertip edilmiştir.
Ayrıca çoğul olan Arapça kelimelerin tekili yazılmıştır. Arapça aslında sonu ( )ةile biten
kelimeler, sözlükte ( )ـهşeklinde yazılarak bu bölüme alınmıştır. Örneğin, قطعـةkelimesi,
44 Geniş bilgi için bakınız: Mehmed Şemseddîn , Lügat-ı Şemseddîn, Đstanbul 1307.
45 Geniş bilgi için bakınız: Mehmed Salâhî, Kâmûs-i Osmânî, Đstanbul 1313.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
81
قطعـهşekliyle bu bölümdedir. Türkçeye kalıp olarak girmiş ً خصوصـاً ,عمومـاgibi sonu iki
üstün (◌ ً ) denilen tenvinli kelimeler, son harfine itibar edilmeksizin ayrı bir bölüme yazılmış-
tır. Sözlüğün sonunda doğru-yanlış cetveli verilmiş olup sayfa ve satır numarası da belirtilmiştir. Adından da anlaşılacağı üzere sözlük, kelimeleri seci ve kafiyeli olması bakımından ele almıştır. Sözlük, 1323 yılında Đstanbul’da Cihan Matbaasında basılmıştır.46
2.2.7. Yeni Resimli Türkçe Kâmûs
Raif Necdet Bey’in yazdığı bu sözlük alfabetiktir. Arapçadaki çoğul kelimeler olduğu gibi alınmış ve açıklama kısmına tekili yazılarak çoğul olduğu belirtilmiş, sonra da
Türkçe anlamı yazılmıştır. Đki sütun halinde yazılan sözlükte, sütun başlarına da o sütunun
son kelimesi yazılmıştır. Önce üzerinde med harfi olan ’ آle, daha sonra da med harfi olmayan اharfiyle başlanmış olup Arapça olan kelimelerin yanına parantez içinde عharfi
konmuştur. Adından da anlaşılacağı üzere sözlüğün içerisinde resimler vardır. Sözlüğün
sonuna, o zamanda Türkçeye yeni girmiş olan kelimeler için ayrıca ilave yapılmıştır. Sonrasında 16 tablo halinde bir fihrist bulunmaktadır. Bu tablolarda, bazı konu başlıkları altında sözlükte geçen kelimelerin hangi sayfada olduğu belirtilmiştir. Sözlük, 1927 yılında
Đstanbul’da Ahmed Kamil Matbaasında basılmıştır.47
2.2.8. Yeni Türkçe Lügat
M. Bahaeddin’in yazdığı bu sözlüğün mukaddime kısmında yazılış amacı vardır.
Mukaddime kısmından sonra sözlükte kullanılan kısaltma işaretleri bir tablo halinde verilmiştir. Arapça olan kelimelerin yanına parantez içinde عharfi konmuştur. Sözlük alfabetik
olarak yazılmış olup Arapçadaki çoğul kelimeler olduğu gibi alınmış ve açıklama kısmına
bazılarının tekili yazılmıştır. Đki sütun halinde yazılan sözlük, diğer sözlüklerde olduğu gibi,
üzerinde med (~) işareti olmayan normal اharfi altında, hem üzerinde med harfi olan ’ آle
başlayan kelimeleri hem de ’ أle başlayan kelimeleri almıştır. Birinci sütunun başına o
sütunun ilk kelimesi, ikinci sütunun başına da o sütunun son kelimesi yazılmıştır. Bu sözlük
sadece Arapça ve Farsça kelimeleri almayıp diğer yabancı dillerden özellikle de batı dillerinden kelimeleri de almış ve parantez içinde hangi dilden olduğunu belirtmiştir. Sözlük,
Đstanbul’da Evkâf-ı Đslâmiye Matbaasında basılmıştır.48
46 Geniş bilgi için bakınız: Ali Seydî, Seci ve Kafiye Lügati, Đstanbul 1323.
47 Geniş bilgi için bakınız: Raif Necdet Bey, Yeni Resimli Türkçe Kâmûs, Đstanbul 1927.
48 Geniş bilgi için bakınız: M. Bahaeddin, Yeni Türkçe Lügat, Đstanbul ty.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
82
Sonuç
Arapça sözlükçülük ilk olarak Kur’ân ve hadislerde geçen garib kelimeleri anlamaya yönelik Ğarîb’ul-Kur’ân ve Ğarîbu’l-Hadîs çalışmalarıyla ortaya çıkmıştır. Bu tür
sözlükler mevzuî (konulu) sözlükleri oluşturur. Sistemleri farklı olsa da genel olarak harf
esasına dayalı sözlükler de alfabetik sözlükleri oluşturmaktadır. Kimisi harflerin mahrecine,
kimisi kelimenin son harfine, kimisi de kelimenin ilk harfine göre tertip edilmiş olsa da her
birinin kendi içinde bir sistemi vardır. Alfabetik sözlüklerin farklı dizilimleri zaman içerisindeki ihtiyaçlara göre şekillenmiştir.
Kaynaklar
‘Abdurrahmân Fehmî Efendi, Medresetu’l-‘Arab, Đslam Medeniyeti Tarihi (Yayına hazırlayanlar: Hüseyin Elmalı-Cüneyt Eren), Đstanbul, 2005.
Abdullah b. Mihâil el-Bustânî, el-Bustân, Lübnan 1992.
Ahmed Asım Efendi, el-Okyanusu’l-basit fi tercümeti’l-Kâmûsu’l-muhît, Đstanbul 1888.
Ahmed b. Muhammed el-Feyyûmî, el-Misbâhu’l-munîr fi ğaribi'ş-şerhi’l-kebîr, Lübnan
1987.
Ali b. Muhammed b. Ali, Seyyid Şerif el- Curcânî, et-Tarifât, Đstanbul, trs.
Alpak, Mehmet Nuri, Arap Dilinde Sözlük Çalışmaları ve Nazım Efendi’nin “Tercümanu’llugat” Adlı Eserinin Đncelenmesi (Yüksek Lisans Tezi), Van 2006.
Ali Seydî, Seci ve Kafiye Lügati, Đstanbul 1323.
Bursalı M. Tahir, Osmanlı Müellifleri, Đstanbul 1333.
Butrûs el-Bustânî, Muhîtu’l-Muhît, Beyrut 1987.
Civelek, Yakup, Arap Dil Bilime Giriş, Van 2003.
Demirayak, Kenan – Çögenli, M. Sadi, Arap Edebiyatında Kaynaklar, Erzurum 1995.
Ebû Mansûr es-Seâlîbî, Fıhu’l-luğa ve sirru’l- ‘Arabiyye, ty.
Ebû Mansûr Muhammed b. Ahmed el-Ezherî, Tehzîbu’l-luğa, Beyrut, 2001.
Tek Dilli ve Đki Dilli Sözlükler (Arapça-Türkçe)
83
Ebû Zekeriyyâ Yahya b. Ziyâd el-Ferrâ, Meâni`l-Kur`ân, I-III, Beyrut 1980;
Ebu’l-Fadl Cemâluddîn Muhammed b. Mukerrem Đbn Manzûr, Lisânu’l-‘Arab, Beyrut, 1995.
Ebu’z-Ziya Tevfik, Lügat-ı Ebu’z-Ziyâ’, Đstanbul 1306.
Eren, Ali Cüneyt, “Arapça Alfabetik Sözlüklerin Tanıtımı”, Din Bilimleri Akademik Araştırma
Dergisi, C. 9, S. 1, 2009.
el-Fârâbî Ebû Đbrâhîm Đshâk b. Đbrâhîm, Dîvânu’l-edeb fî beyâni luğati’l-‘Arab (Thk. Ahmed
Muhtâr ‘Umer ve Đbrahim Enîs), Kahire 2003.
Huseyn Nassâr, el-Mu‘cemu’l-‘Arabî neş’etuhu ve tetavvuruhu, Mısır 1988.
Hüseyin b. Muhammed er-Ragıb el-Đsfehanî, el-Müfredât fi Ğaîibi’l-Kur’ân, Đstanbul, 1986.
Hüseyin Remzi, Lügat-i Remzî, Đstanbul 1305.
Đbn Dureyd Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasan, el-Cemhere fi’l-luğa, Kahire 1351.
Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed, el-Mucmel fi’l-luğa, Beyrut 1986.
Đbn Fârîs Ebu’l-Huseyn Ahmed, Mu‘cemu mekâyîsi’l-luğa, 1979.
Đsmâ‘îl b. Hammâd el-Cevherî, es-Sıhâh, Beyrut, 1998.
Kâtip Çelebi, Keşfu’z-Zunûn, Đstanbul 1943.
Kılıç, Hulusi, “Ahterî”, DĐA, Đstanbul 1989.
Komisyon, el-Mu‘cemu’l-Vasît, I-II, Kahire 1960.
M. Bahaeddin, Yeni Türkçe Lügat, Đstanbul.
Mehmed Salâhî, Kâmûs-i Osmânî, Đstanbul 1313.
Mehmed Şemseddîn , Lügat-ı Şemseddîn, Đstanbul 1307.
Mehmed Vânî, Vankulu Lügati, Đstanbul 1141.
Muallim Naci, Lügat-ı Nâcî.
Muhammed Ahmed Abdussemi‘, el-Me‘âcimu’l-‘Arabiyye, 1984.
Muhammed b. Ebî Bekr b. ‘Abdilkâdir er-Râzî, Muhtâru’s-Sıhâh, Amman.
Mütercim Âsım Efendi, el-Okyanûsu’l-basît fî tercemeti’l-Kâmûsi’l-muhît, Đstanbul 1887-
1888.
Özcan, Tahsin, “Pîr Mehmed”, DĐA, Đstanbul 2007.
Yrd. Doç. Dr. Ferhat YILMAZ- Doç. Dr. Tahsin DELĐÇAY
84
Palabıyık, Abdülkadir, Ğarîbu’l-Hadîs Nevinin Doğuşu ve Abdulgâfir b. Đsmail’in el-Mufhim
li şerhi ğarîb Sahih-i Muslim Adlı Eseri, Đzmir 1997.
Raif Necdet Bey, Yeni Resimli Türkçe Kâmûs, Đstanbul 1927.
Saçaklızâde el-Mer‘âşî, Tertîbu’l-‘ulûm, (Çev. Zekeriya Pak-M. Akif Özdoğan), Kahramanmaraş 2009.
Şemsüddin el-Karahisarî, Ahter-i Kebîr, Đstanbul 1309.
Yüce, Nuri, “Abdullah Kestelî”, DĐA, Đstanbul 1988.
ez-Zebîdî, es-Seyyid Muhammed Murtazâ el-Huseynî, Tâcu’l-arûs min cevâhiri’l-Kâmus, IX, Mısır 1888.
ez-Zemahşerî Cârullah Ebu`l-Kâsım Mahmûd b. Ömer, Esâsu`l-Belâğa, Beyrut 1989.
Monolingual and Bilingual Dictionaries (Arabic-Turkish)
Citation / ©- Yılmaz, F.- Deliçay, T. (2011). Monolingual and Bilingual Dictionaries (Arabic-Turkish), Çukurova University Journal of Faculty of Divinity
11 (2), 63-85.
Abstract- This study is introduction of monolingual and bilingual dictionaries
which is from Arabic-Arabic and Arabic-Turkish. It is also mentioned to
emerge and periods which are spend. The classification of Arabic-Arabic dictionaries was made and studied under these titles. Arabic-Turkish dictionaries
were introduced also.
Keywords- Dictionary, lexical, mu’jam, science of dictionary, Arabic, Turkish.

Konular